18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ARALIK 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Tandoğan Meydanı’nı adeta gelincik tarlasına çeviren binlerce yurttaş, bağımsız ve tarafsız yargı istemini haykırdı ‘Yargıdan elinizi çekin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin yargıyı siyasallaştırmaya dönük adımları Tandoğan Meydanı’nda toplanan binlerce yurttaş tarafından protesto edildi. Meydanı Türk bayraklarıyla “gelincik tarlasına” çeviren yurttaşlar, hep bir ağızdan, “Bağımsız yargı, tarafsız adalet” sloganı attı. Türkiye Barolar Birliği’nin bazı sivil toplum örgütleriyle birlikte düzenlediği “Bağımsız Yargı Mitingi” için yurdun çeşitli kentlerinden gelen binlerce yurttaş, sabah saatlerinden itibaren Tandoğan Meydanı’nda toplanmaya başladı. Mitinge, Türkiye Barolar Birliği (TBB), Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Cumhuriyet Okurları (CUMOK), Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD), Genelİş Sendikası, çok sayıda baro, sendika ve sivil toplum örgütünün de aralarında bulunduğu 200’ün üzerinde kuruluş destek verdi. Mitinge CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek’in de aralarında bulunduğu çok sayıda siyasetçi katıldı. Mitingde, geçen hafta yasalaşan ve AKP’ye 4 bin 62 yandaş hâkim, savcı atama olanağı ta Tandoğan yine gelincik tarlasına döndü. AKP’ye 4 bin 62 yandaş hâkim, savcı atama olanağı tanıyan Hâkim ve Savcılar Yasası’nı “Bağımsız yargı, tarafsız adalet” sloganlarıyla protesto eden binlerce yurttaş, yasayı gece yarısı onaylayan Cumhurbaşkanı Gül’ü de “Çankaya noteri istemiyoruz” diye uyardı. nıyan Hâkim ve Savcılar Yasası protesto edildi. Yurttaşlar, kadrolaşmanın önünü açan yasayı yurtdışından gelir gelmez gece yarısı onaylayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, “Çankaya’da noter istemiyoruz” sloganıyla protesto etti. Mitingin ilk konuşmacısı gazeteci Tuncay Özkan, sözlerine “Hukuksuz yaşamak, ekmeksiz, susuz, havasız, özgürlüksüz yaşamaktır. Hukukumuza sahip çıkmak için buradayız” diyerek başladı. Özkan daha sonra meydanı dolduran binlerce yurttaşla birlikte, “Adalet istiyorum, Türkiye için, ezilen, öldürülen halklar için, barış, kardeşlik için, kulun kula değil; kulun hukuka hesap vereceği bir düzen için adalet istiyorum” sloganları attı. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Nazan Moroğlu, herhangi bir aciliyeti olmamasına karşın bir anayasa değişikliğinin gündeme getirildiğini anımsatarak, anayasanın, sivil ve demokratik bir ruha sahip olacağı yönünde propaganda yapıldığını ifade etti. “Şimdi biz buna inanacak mıyız” diye soran Moroğlu, hazırlanan taslakta, Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin, Atatürk ilke ve devrimlerinin yok edildiğini vurguladı. Laik hukuktan ödün verilmesinin en çok kadınları ilgilendirdiğinin altını çizen Nazan Moroğlu, “Çünkü laiklik, kadın haklarının da güvencesidir” dedi. ‘Bir araya geleceğiz ama oyuna gelmeyeceğiz’ sabah da Resmi Gazete’de yayımlanmış” dedi. Batum’un sözleri üzerine meydanı dolduran kalabalık, “Çankaya noteri istemiyoruz” sloganları ve ıslıklarla Gül’ü protesto etti. Batum, “Bu taslağı hazırlayanlar bu kadar kötü anayasacılar mı? Ama maalesef oyun belli, sahneye koyanlar belli, hedef belli, yardımcı olanlar da belli. Herşey çok açık ortada. Bu oyunun yeni perdesi, HSYK’de yapılan değişikliklerdir. Laik Cuhuriyete inananlar, hep birlikte el ele vereceğiz, bir araya geleceğiz, ama bu oyuna gelmeyeceğiz” diye konuştu. ‘Anayasa yapmak imamın işi değil’ Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum, anayasa taslağının hazırlanma sürecini sert bir dille eleştirdi. İktidarın, tüm hazırlık aşamasındaki politikalarıyla “Hukuk dışı bir görüntü oluşturduğunu” vurgulayan Batum, “Öyle bir görüntü verdiler ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, Türkiye’ye sabaha karşı 02.00’de geldi ama bir baktık ki, yasayı incelemiş, Resmi Gazete’ye göndermiş, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok da, hükümetin yalnızca sandıktan aldığı oy oranına dayanarak istediği politikaları yaşama geçiremeyeceğini vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden bu yana en sıkıntılı günlerini yaşadığını ifade eden Özok, Cumhurbaşkanı Gül’ü de eleştirdi. Özok, “Sayın Cumhurbaşkanı bugün AKP’nin rozetini takarak çalışmaktadır” dedi. Hükümetin anayasa taslağının hazırlanması sürecindeki tutumu da eleştiren Özok şunları söyledi: “Anayasa Süheyl Batum’un işidir, anayasa Erdoğan Teziç’in işidir. Anayasa, tüccarın, imamın işi değildir. Herkes kendi bildiği işi yapsın.” Kadınlar damgasını vurdu Atatürk posterleri ve bayraklarla sabahın erken saatlerinden itibaren Tandoğan Meydanı’na koşan kadınlar, Cumhuriyet mitinglerinin ardından ‘Bağımsız Yargı Mitingi’nde de en ön saflarda yer aldılar FIRAT KOZOK TANDOĞAN’DAN İZLENİMLER ANKARA Cumhuriyet mitinglerine yoğun katılım gösteren kadınlar, yargı bağımsızlığı mitingine de damgasını vurdu. Binlerce kadın, Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle sabahın erken saatlerinden itibaren Tandoğan Meydanı’na koştu. Miting nedeniyle polis, saat 11.00’den itibaren Tandoğan Meydanı’na açılan yolları trafiğe kapadı. Güvenlik güçleri, meydanda bomba araması yaptı. Mitinge katılmak için gelenler, oluşturulan arama noktalarından üst araması yapıldıktan sonra alana alındılar. Ellerinde Türk bayrakları ve “Atam İzindeyiz” yazılı dövizlerle Atatürk posterleri taşıyan katılımcılar arasında yargı mensupları yer aldı. Yargı mensuplarının, cüppeleriyle miting alanına gelmesi dikkat çekti. Bazı Danıştay üyelerinin de katıldığı mitinge, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Yargıtay üyesi Cahit Nalbantoğlu da destek verdi. Süpürgeli köylü kadınlar Sandık demokrasisi değil gerçek demokrasi ALEV COŞKUN andoğan Meydanı’nda dün Tivme katılımcı demokrasi yeniden kazandı. Bu kez Tandoğan’da toplan binlerce kişi bağımsız yargı için birlik oldu, tek bir yürek oldu. Tek bir ağızdan bağırdı… İktidarın veya AKP iktidarının yargı bağımsızlığını altüst eden uygulamalarına ve özellikle son çıkan yasaya karşı çıktılar. Tandoğan’daki bilinçli topluluk demokrasinin 4 yılda bir yapılan seçimlerden ibaret olmadığını, siyasal iktidarın hukuk devletine karşı yaptığı çağdışı hareketleri protesto ettiklerini bütün dünyaya gösterdiler. Siyasal iktidarın yargıyı kendi egemenliğine almasına karşı çıktılar. Çankaya’daki noterlik anlayışını hep bir ağızdan protesto ettiler. Sandık demokrasinin yetmediğini, sayısal demokrasinin temel hak ve özgürlükleri adım adım tahrip etmeye yöneldiğini, bunun demokrasi olamayacağını gösterdiler. Sözde değil özde demokrasi istediler. 78 baro adına devrimlere sahip çıkma sözü 14 Nisan’da başlayan Cumhuriyet mitinglerinin tümünde ön planda yer alan kadınlar, bu mitinge de damgasını vurdu. Binlerce kadın yurttaş, ellerindeki Türk bayraklarıyla Tandoğan Meydanı’nda renkli görüntüler oluşturdu. Manisa Salihli’den, ellerinde süpürgeleriyle miting alanına gelen köylü kadınlar, “Süpürgeleri elinde, sepetleri kolunda, Atatürk’ün yolunda, Kabazlı köylüleri geliyor” pankartıyla dikkat çekti. Mitinge, üniversitelerin özellikle hukuk fakültelerinden de yoğun katılım oldu. AKP’nin yargıyı siyasallaştırma girişimine karşı çıkan öğrenciler, miting alanını doldurdu. Medyaya eleştiri Bağımsız yargıya AKP’nin el uzatmasını protesto etmek için Tandoğan’a koşan genç yaşlı, kentli köylü, kadın erkek binlerce yurttaş, sloganları ve pankartlarıyla hükümete ve Cumhurbaşkanı Gül’e tepkilerini gösterdiler. Yurttaşlar miting boyunca Atatürk’ün devrimlerine sahip çıkacaklarını haykırdılar. (NECATİ SAVAŞ) MHP’nin İzmir mitinginde iktidarı eleştiren Bahçeli, ‘İşbirlikçiler ihanet yarışında’ dedi Mitingde, AKP hükümetinin yanı sıra medya da eleştirilerin odağı oldu. Sık sık “Fethullahçı medya, bunu da yazsana”, “Tayyip’i alana Aydın Doğan bedava”, “Satılmış medya istemiyoruz” sloganları atan yurttaşlar, gazetemiz ile Kanaltürk televizyonuna da alkış ve sloganlarla destekledi. Cumhuriyet Okurları (CUMOK) da mitinge en yoğun katılım gösteren örgütler arasında yer aldı. Sabahın erken saatlerinde miting alanına gelen gaziler de, yine ön sıralarda yer aldı. Kıyafetleri ve madalyalarıyla mitinge katılan gaziler Atatürk posterleri ve Türk bayraklarıyla iktidarı protesto etti. ‘ABD, Türkiye’de operasyon yapıyor’ EMRE DÖKER İZMİR MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın PKK’ye ilişkin yaklaşımlarını sert biçimde eleştirerek “İhanet pusu kurmuştur. PKK’nin silah bırakıp Türkiye Cumhuriyeti devletine teslim olmasının dışında yapılacak her girişim, teröristin önünde diz çökmek demektir” diye konuştu. Partisinin “Türkiye tek yürek, şimdi göstermek gerek” sloganıyla İzmir’den başlattığı mitingler dizisinin ilkinde konuşan Bahçeli, ABD’nin Türkiye’de operasyon yaptığını ileri sürdü. Türkiye’nin “sinir uçlarıyla” oynandığını dile getiren Bahçeli, “Ülkede ihanet kol gezmektedir. Tehlike çok yakın ve ciddidir. Devletin üniter yapısı ağır saldırıya maruz kalmaktadır. İhanet pusu kurmuş tur. 1919’un benzer şartları bugün de yaratılmaktadır. İşbirlikçiler ihanet yarışındadır. Osmanlıyı yıkan küresel aktörler kendilerine yeni bir ‘teslimiyet hükümeti’ bulmuşlardır” dedi. AKP’nin ulusal değerleri pazarlayarak Türkiye’nin geleceğini ateşe attığını, çarpık ve ilkesiz siyaset izlediğini kaydeden Bahçeli, şunları söyledi: “Türk milletinin kardeşliği tartışmaya açıldı. Kürt sorunu tanımıyla bölücüler okşandı. Bölücüler, önce belediyeleri ele geçirdiler daha sonra da Meclis koltuklarını. Bu gelişmelere hükümet, teşvik ve taviz verdi. Artık yabancı ülkelerin elçileri, işgal gücü temsilcisi gibi federasyon için milletvekilleriyle nabız yoklamaya başladı. Milletimiz Türkiye’nin Kuzey Irak’a operasyon yapmasını beklerken, ABD Türkiye üzerinde operasyon yapıyor. Etnik bölücülük ve PKK, AKP hükümeti döneminde yeniden hortladı. Bölücüler şehirlere kadar indi.” Erdoğan’ın, “PKK’liler silah bıraksın” sözünü de sert biçimde eleştiren Bahçeli, “Başbakan, eli kanlı teröristlerin silah bırakmasını istiyor. Şehitlerimizin katili bu insanların silah bırakarak siyaset yapmasını istiyor. Bunların yaptıkları yanları kâr mı kalacak? Başbakan ateşle oynamaktan vazgeçmeli, kendisine gelmelidir. PKK için tek bir çıkış yolu vardır. Terör eylemlerine koşulsuz olarak son vermeli, silahlarıyla dağdan inip Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne teslim olmalıdırlar. Türk yargısının vereceği hükümlere göre cezalarını çekmelidirler. Bunun dışında yapılacak her şey terörist önünde diz çökmektir. Makamı ne olursa olsun bunu yapmaya kimsenin gücü yetmeyecektir” diye konuştu. Anayasanın yapılış biçimi ve iktidarın demokratik özgürlüklere ve çağdaş demokrasiye karşı olan tutumuna karşı çıktılar. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok bünyesindeki 78 baroyla birlikte Atatürk kazanımlarına sahip çıkacaklarını belirtti ve demokrasi karşıtı uygulamalara ve hukuk devleti karşıtı yasa girişimlerine bütün Türkiye’de, Edirne’den Kars’a kadar eylemler yaparak tavır sergileyeceklerini açıkladı. Dün Tandoğan’da demokrasi şöleni vardı. Gerçek demokrasi, katılımcı demokrasi yeniden harekete geçti, ivme kazandı. Siyasal iktidarın başı Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu çağdaş demokratik toplantıyı küçümsememeliler, önem vermelidirler. Yaptıkları hatayı görmeli ve düzeltmelidirler. Yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi ortadan kaldırılarak demokrasi olamayacağını anlamalıdırlar, yoksa vakit çok geç olacak… CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle