19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 ARALIK 2007 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y B B B B B Y 9 5 9 8 10 8 12 8 10 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y Y Y Y 13 13 16 14 7 5 4 4 15 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y Y Y Y 12 14 11 13 9 12 6 6 5 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bölgelerimiz parçalı çok bulutlu, Marmara’nın kuzey ve doğusu, İç Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu yağışlı geçecek. Yağışlar Doğu Akdeniz, Doğu Anadolu’nun güneybatısı le Güneydoğu Anadolu’da etkili olmak üzere yağmur, iç ve doğu kesimlerde karla karışık yağmur şeklinde olacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 6 7 9 15 13 13 14 8 10 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y B B B B B B Y Y 12 8 16 12 7 5 16 13 11 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB B B Y B Y B B Y 1 12 12 14 12 7 3 20 15 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu AÇI MÜMTAZ SOYSAL İhale Zincirleri ZONGULDAK, İstanbul gibi, elektrikle ilk aydınlatılan köşelerinden biridir Türkiye’nin. Orada üretilen ve ocakların elektrik sağlayan taşkömürü sayesinde. İstanbul’daki Silahtarağa santralının kömürü de oradan taşınmış. Kentin doğusundaki Çatalağzı santralı da önce Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı olarak kurulup sonra TEK aracılığıyla EÜAŞ denen bir şirkete devredilmiştir. Seydişehir Alüminyum Fabrikası’yla Oymapınar Barajı arasındakine benzer bir ilişkidir bu. Fark şu: TTK kendinden ayrılan santral için EÜAŞ’ye kömür satmak, üretilen elektriğin bir bölümünü de almakla yükümlü. Yalnız, özelleştirme politikalarının yarattığı kazanç mekanizmalarını daha iyi anlamak için, havzada “rödevans” denen uygulamayı da iyi bilmek gerekir. Altında tam bir buçuk milyar ton kaliteli taşkömürü yatan havza vaktiyle yılda beş milyon tona yakın kömür üretirken 1980’ler sonrası acayip tutumlarla akıl almaz bir üretim düşüklüğüne sahne oldu. “TTK kamunun sırtına yük; kapansın da ırmak ağızlarında somon üretilsin” türünden saçmalıklarla işçi çıkarılırken bir yandan da bazı rezervlerin özel girişimcilere devredilmesine geçildi. Başlangıçta “büyük işletmeciliğe elverişsiz” yataklardan başlayan bu uygulama, havzadaki madencilik sözlerinin çoğu gibi Fransızlardan kalma bir deyimle “rödevans” diye adlandırılmıştı. İşletme hakkını alanlar, çıkardıkları kömür karşılığında TTK’ye bir pay ödemek zorundaydılar. Sonuç, gitgide büyük sahaların, iş kazalarındaki bir yığın ölümcül sorunlarla birlikte rödevansçılara devri ve TTK üretiminin son yıllarda bir buçuk milyon tona kadar düşmesi oldu. unları bilmek, şimdi Meclis’te sorulan “Başbakan nasıl zengin oldu” sorusuna yanıt bulmadan da başka örneklere bakarak bazı insanların nasıl zenginleştiğini anlamak bakımından yararlı olabilir. Kentin siyasi haber dergisi “Uyanış”, bu kazanç mekanizmasını özetle şöyle yansıtıyor: Üretimi sürekli düşen TTK verimlilik konusunda kafa yormak yerine, Çatalağzı’na kömür yetiştirme yükümlülüğünü sık sık rödevansçılara kazanç sağlayan ihalelerle dışarıdan alınan kömür her defa düşük gösterilerek sonradan yönetim kararıyla yükseltilmekte, yasadaki istisna tutarları böylece yüzde 150 aşılmaktadır. Öte yandan EÜAŞ de Çatalağzı kömür gereksinimini sürekli arttırmakta, istisnaları aşan ek gereksinimin karşılanması için bir defa yapıldığı gibi Defterdarlık izniyle bir rödevans şirketinin vergi borcunun kömür karşılığı TTK tarafından ödenmesi gibi formüller (!) bulunmaktadır. Demek ki, başka alanlarda pek kendini göstermeyen yaratıcılığımız devlet eliyle saadet zincirleri kurmaya sıra gelince harikalar yaratmaktadır. AKP, olsa olsa, bu cevheri kendi amaçları için daha iyi değerlendiriyor olabilir. [email protected] Türkİş’te Kumlu dönemi Genel başkanlığa seçilen Kumlu’nun listesindeki isimlerin tümü yönetim kuruluna girdi. Salih Kılıç ise sendikacılık yaşamını noktaladığını açıkladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkİş Genel Başkanlığı’na son yönetimde genel sekreterlik görevinde bulunan Tesİş Genel Başkanı Mustafa Kumlu 214 oyla seçildi. Salih Kılıç’ın 147 oyda kaldığı seçimde Kumlu’nun listesindeki isimler de yönetim kuruluna girdi. Türkİş’in MEB Şura Salonu’nda yapılan 20. Olağan Genel Kurulu, yönetim organlarının seçimiyle sona erdi. Genel başkanlık seçiminde, 372 kayıtlı delegeden 368’i oy kullandı. Bu oylardan 361’i geçerli, 7’si geçersiz sayıldı. Kumlu, geçerli oyların 214’ünü alarak genel başkanlığa seçildi. Salih Kılıç ise 147 oyda kaldı. Kumlu’nun listesindeki isimlerin tümü yönetim kuruluna girdi. Kumlu’nun listesindeki Tek Gıdaİş Genel Başkanı Mustafa Türkel 196 oy alarak genel sekreterliğe, Demiryolİş Genel Başkanı Ergün Atalay 243 oy alarak genel mali sekreterliğe, Belediyeİş Genel Başkanı Nihat Yurdakul 209 oy alarak genel eğitim sekreterliğine, Türk Metal Genel Başkan Yardımcısı Pevrul Kavlak 183 oy alarak genel teşkilatlandırma sekreterliğine seçildi. ve demokratik Cumhuriyetin bekçisi olmaya devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bunlar AK Partiliydi, MHP’liydi gibi düşünceleri kafanızdan çıkarın” dedi. Eski Başkan Kılıç da sendikacılık yaşamını noktaladığını ifade ederek “34 yıllık sendikacılık hayatımda, işçilerden, basından ve dostlarımdan gördüğüm desteğe teşekkür ediyorum. Şahıslar gelip geçicidir, başarı işçi hareketinin olacaktır” diye konuştu. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Mustafa Kumlu’dan iddialara sert yanıt Kumlu, seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra yaptığı konuşmada, AKP’ye yakın olduğu yönündeki iddialara sert tepki gösterdi. Kumlu, “ Genel kurul kararları doğrultusunda Türkİş ve Türk işçisi laik DTP’nin mitingine izin verilmemesi protesto edildi. Çok sayıda gösterici gözaltında İstanbul’la polisle çatışma İstanbul Haber Servisi DTP’nin bazı demokratik kitle örgütlerinin de desteğiyle dün Çağlayan Meydanı’nda düzenlemek istediği mitinge izin verilmemesini protestoları dün İstanbul’un birçok semtini savaş alanına çevirdi. Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan lehine sloganlar atan yüzleri maskeli göstericiler, İstanbul’un çeşitli semtlerinde emniyet güçleriyle çatıştı. Bir İETT otobüsünün yakıldığı olaylarda emniyet güçlerine taş ve molotofkokteyli atan göstericilere biber gazıyla müdahale edilirken çok sayıda gösterici gözaltına alındı. DTP’nin düzenlemek istediği “Emperyalizme, Irkçılığa ve Şovenizme Karşı İşçilerin Birliği ve Yaşasın Halkların Kardeşliği” adlı mitinge izin verilmemesini protesto eden bir grup, Sarıgazi Demokrasi Caddesi’nde toplanarak PKK terör örgütü lideri lehine slogan atarak yürüyüşe geçti. Barikat kuran göstericilere müdahale eden jandarma, 6 kişiyi gözaltına aldı.Küçükçekmece Kanarya Şahin Caddesi’nde toplanan bir grup, üzerinde “Edi BeseArtık Yeter” yazılı sarı, kırmızı ve yeşil renkli pankart açarak yürüyüşe geçti. Emniyet güçleri kendilerine molotofkokteyli atan göstericilere gaz bombası ve biber gazı kullanarak müdahale ederken ara sokaklarda kovalamaca yaşandı. B İstanbul’da birçok semtte düzenlenen eylemlerde polisle göstericiler karşı karşıya geldi. Polis, terör örgütü lideri Öcalan lehine sloganlar atan yüzleri maskeli göstericilere biber gazıyla müdahale etti. ‘İslamofobiya’ konferansı bitti ? İstanbul Haber Servisi İslam düşmanlığının yaygınlaştığının vurgulandığı İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği tarafından Cevahir Otel’de gerçekleştirilen “İslamafobiya” toplantısı dün sona erdi. Katılımcıların büyük çoğunluğunu kara çarşaflı ve türbanlı kadınlar ile çember sakallı erkeklerin oluşturduğu konferansta dün yapılan sunumlarda “ABD ve Avrupa ülkelerinde İslam düşmanlığının arttığı”, “Güvenlik sağlamak adına yapılan yasal düzenlemelerin Müslümanların sosyal yaşantılarında önemli engellemelerle karşılaştıkları” ve “Müslümanların, temel hak ve özgürlüklerinin tehlike altında olduğu”, “İslama ve Müslümanlara karşı geliştirilen korku temelli İslamofobik söylemlerin dayanaktan yoksun olduğu’’ ileri sürüldü. ri maskeli ve sloganlar atan yaklaşık 50 kişilik grup polise taş ve molotofkokteyli attı. Gözyaşartıcı gaz ve tazyikli suyla müdahale eden polisler, göstericileri ara sokaklarda kovaladı. Olayların ardından polis, “Ne Mutlu Türküm Diyene” ve “Vatan Sana Canım Feda” sloganları atarak bir süre yürüyüş yaptı. li atarak saldıran göstericiler polisin müdahalesiyle ara sokaklara kaçtı. Ara sokaklarda süren kovalamacanın ardından olaya karışan 3 kişi tarafından gözaltına alındı. ‘İnkâr ve imha politikası’ Beyoğlu Sakızağacı Sokak’ta ise PKK lehine pankart açıp slogan atan bir grup, polisle çatıştı. Polisin müdahalesinin ardından 1’i kadın 3 kişi gözaltına alındı. İstanbul Valiliği’nin izin vermediği “İşçilerin Birliği ve Halkların Kardeşliği Mitingi”ni düzenleyen DTP ve çeşitli kurum temsilcileri dün İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenleyerek “yasakçı zihniyeti” kına Yola barikat kuruldu Gazi Mahallesi ve Bağcılar’da da toplanan yüzleri maskeli göstericilere müdahale eden polis biber gazı kullanırken çok sayıda yurttaş da atılan gazlardan etkilendi. Kâğıthane’de toplanan bir grup ise yola molotofkokteyli atarak barikat kurdu. Polis ekiplerine taş ve molotofkoktey Polis slogan atarak yürüdü Okmeydanı Fatih Sultan Caddesi’nde de sabah saatlerinde bir araya gelerek toplanan bir grup, İETT otobüsünü ateşe vererek kaçtı. Daha sonra Mahmut Şevketpaşa Mahallesi Muhtarlığı önünde yeniden toplanan yüzle Emniyetten ‘Malatya’ açıklaması ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü, Malatya’da Zirve Yayınevi’nde işlenen cinayetlerde polisin ihmali olduğu yönündeki iddialar üzerine bir açıklama yaptı. Cinayetlerin kesici aletle işlendiği hatırlatılan açıklamada, olaya ilişkin suç aletleriyle birlikte cinayet mahallinde bulunan ve faillere ait olduğu tespit edilen kurusıkı tabancaların tamamının Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edildiği bildirildi. dıklarını ifade ettiler. Tertip komitesi adına basın açıklaması yapan Çiçek Arıç “Mitingin yasaklanması, devletin Kürt sorunu karşısındaki inkâr ve imha politikalarındaki ısrarı ve çözümsüzlüğün geldiği boyutu göstermesi bakımından ibret vericidir” dedi. Arıç, sonunda ırkçı şoven saldırganlığa karşı kardeşleşme mücadelesinin süreceğine işaret ederek “İnadına kardeşlik, inadına mücadele diyoruz” diye konuştu. Toplantıda EMEP, SDP, EHP il başkanları ile bazı kurum temsilcileri de söz aldı. Arıç, açıklamasında “bundan sonra olacak her fiili durumun sorumlusunun, yasak kararını alanlar olacağını’’ ifade etti. şında ucunu çıkardı. Hafta sonunda da devamını getirdi. Ama tümünü açıklamış değil. Öncekilerden farklı bir plan yapılacak. Böylece hem dağa çıkış engellenecek hem de dağdan eve dönüş sağlanacak. Erdoğan olayın medya boyutunun önemli olduğunu söylüyor, tam destek istiyor. Terörün bitmesini biz de candan istiyoruz. Ama “eve dönüş” diye sunulmak istenen çalışmanın bizde yarattığı ilk tanımlama şu: Başa dönüş! Bugüne kadar tam 7 kez bu tür yasa çıkarıldı. İlki 1985’teydi. Sonra 1988, 1990, 1992, 1995 ve 1999’da yenilendi. 6 eve dönüş yasasından toplam 832 kişi yararlandı. ??? AKP iktidara geldiğinde terör büyük ölçüde sindirilmiş. Örgüt elemanlarının çoğu Irak’ın kuzeyinde “güvenli” bölgelere gitmişlerdi. ABD 20 Mart 2003’te Irak’ı işgal edince tedirgin oldular. ABD kendilerine nasıl davranacaktı? Mayıs sonunda PKK telsizlerinden şu duyuldu: “Arkadaşlar rahat olun. ABD bize dokunmayacak!” Öyle oldu... ABD, PKK üyelerine dokunmadı. Onları “güvenli biçimde” Türkiye’ye göndermenin yolunu aradı. AKP’nin kulağına şunu fısıldadı: “Bir yasa çıkarsan da, terör örgütü üyelerini evlerine dönmeye çağırsan!” 6 Ağustos 2003’te 6 ay süreyle geçerli olacak Kuzey Irak’tan, Türkiye dağlarından ve cezaevlerinden eve dönüş yasası çıktı. 7. kez! Beklenen olmadı. Üstelik cezaevlerinden başvuranların bir bölümü Hizbullah’tı. Daha çok onlar yararlandı. Terör örgütü üyesi olup cezaevinden başvuranların da çoğu dağa çıktı. Eve dönüş dağa dönüş oldu. AKP hükümeti Türk Ceza Yasası’nda büyük değişikliği yaparken “etkin pişmanlık” uygulaması getirerek süreli yasalar yerine işi sürekli hale getirdi. ??? Soralım: Başbakan bütün bu deneyimlerden öte nasıl bir yeni yöntem icat etmiş olabilir? Sanırız bunu kendisi de bilmiyor. Biraz ayrıntı sorulunca, “yeni yasa çıkarılabilir, ihtiyaç neyse onlara bakılır” türünden yanıtlar veriyor. Erdoğan, taksit taksit duyurduğu planın ortasına şunu koymuş görünüyor: “Dağa gideceklerine Meclis’e gelsinler siyaset yapsınlar.” Bunu deneyen parti zaten var. O da PKK ile bağlantılarını, örgüte olan desteğini her fırsatta dile getiriyor. Bunun ötesinde nasıl bir siyaset öneriyor? Net değil... Öngörümüz şu: ABD, Kuzey Irak’ta kurduğu dengelerin değişmesini istemiyor. Bu denge için terör örgütü de var ama, terör örgütünün biraz daha sindirilmiş durmasından yana. AKP, Güneydoğu’dan aldığı yüksek oyun devamını istiyor. Yerel seçimlerde başta Diyarbakır olmak üzere pek çok belediyeyi DTP’nin elinden almayı hedefliyor. ABD ile AKP’nin hedefleri şu noktada birleşiyor: Terör örgütünün Güneydoğu Anadolu’daki gücü sindirilmeli! Hedef birliğinin devamı nasıl gelir? Onu yarına bırakalım... ankcum?cumhuriyet.com.tr Cenazeleri istediler PKK’li yakınları ve DTP’liler yürüdü DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Dağda öldürülen ancak cenazeleri verilmeyen PKK’lilerin yakınları ve yüzlerce DTP’li, dün Cizre ilçesinden Şırnak kent merkezine sembolik yürüyüş yapmak istedi. 2004 yılından bu yana Şırnak’ın kırsal kesiminde dağlarda öldürülen ancak cenazeleri yakınlarına verilmeyen PKK’li teröristlerin ailelerinin 3 gün önce DTP Şırnak il binasında başlattıkları açlık grevine destek vermek isteyen yüzlerce partili, dün Cizre’den “Yeter Artık Cenazelerimizi İstiyoruz” adıyla sembolik yürüyüş yaparak, Şırnak kent merkezine gitmek istedi. PKK’lilerin ailelerine destek vermek için Batman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Siirt’ten gelen ve sivil toplum örgüt temsilcilerinin de aralarında bulunduğu topluluk, konvoy halinde ilçeye geldi. Yol boyunca kaldırımlarda toplananların alkış ve zılgıtlarıyla karşılanan konvoyun geçişi sırasında “Biji serok ApoYaşasın başkan Apo”, “PKK halktır halk burada” sloganları atıldı. Topluluğun terör örgütünü destekleyen dövizler açılması dikkat çekti. TRABZON’DA OKULA TÜRBANLA GİRİLMESİ DANIŞTAY’IN YÖNETİCİ ATAMASI KARARI Türban soruşturması İptal kararı ‘delindi’ TRABZON (Cumhuriyet) Cumhuriyet gazetesinin önceki günkü manşetinde “Türban liseye de girdi” başlığı ile kullanılan ve Trabzon Fatih Lisesi’nde bazı kız öğrencilerin türbanla okula girdiklerine ilişkin görüntülerin de yer aldığı haber üzerine Trabzon Valisi Nuri Okutan’ın talimatıyla soruşturma başlatıldı. Valilik basın bürosu tarafından dün gazetelere fakslanan yazıda, okul müdürü Emin Aktan Güner’in, görevli iki müfettişe yaptığı ilk açıklamada, “kesinlikle okul içinde ve ders saatlerinde kız öğrencilerin başörtülü bir şekilde dolaşmadıkları”nı söylediği belirtildi. Öğrencilerin hangi kılık ve kıyafetle derse gireceklerinin yönetmeliklerde açıkça gösterildiği, bu kurallara aykırı bir biçimde davranan öğrenci ve yöneticiler hakkında gerekli işlemin yapılacağı vurgulanan yazıda, “Yapılan inceleme ve soruşturma neticesinde mevcut yönetmeliklere aykırı bir durum tespit edilmesi halinde gerekli yasal işlem yapılacak ve ayrıca inceleme bittiğinde açıklamada bulunulacaktır” denildi. EMRE DÖKER Genelkurmay’dan sempozyum ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Başkanlığı Stratejik Araştırmalar ve Etüt Merkezi (SAREM) Başkanlığı’nca “PKK/Kongra Gel Terör Örgütüne Yönelik İdeolojik ve Ekonomik Desteğin Kesilmesi” konulu sempozyum düzenlenecek. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği’nden yapılan açıklamaya göre, SAREM tarafından düzenlenecek sempozyum, yarın Merkez Orduevi’nde yapılacak. Vali: Gereken yapılır İnceleme ve araştırmada, okulun kamera kayıtlarının incelenip incelenmeyeceği, öğretmen, yönetici ve öğrencilerle güvenli bir ortamda ve gizlilik içinde görüşme yapılıp yapılmayacağı merakla bekleniyor. Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Okutan,Valilik Basın Bürosu tarafından yapılan açıklamanın bir yalanlama olmadığını belirtti. Soruşturmanın devam ettiğini belirten Okutan, “Soruşturma sonucunda eğer bir sorumluluk saptanırsa gereken yapılacaktır. Okulların yanı sıra kamu kurumlarında kılık kıyafet yönetmeliğine uygunluk için de gerekli girişimlerde bulunacağız” diye konuştu. Kâğıthane’de 12 araç kundaklandı ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Kâğıthane’de park halinde bulanan 12 aracın üzerine yanıcı madde dökerek araçlara zarar veren 3 kişi yakalandı. Ortabayır Mahallesi Talatpaşa Caddesi ve Çevik Caddesi’ni birbirine bağlayan Harman, Şair Çelebi, Menekşe, Aba ve Destan sokaklarda, park halinde bulunan 12 otomobil ateşe verildi. İtfaiye ekiplerinin katıldığı söndürme çalışmalarına yurttaşlar da kendi imkânları ile destek verdi. Yangında birçok araç kullanılamaz hale gelirken olayla ilgili 3 kişi gözaltına alınarak Gültepe Polis Merkezi’ne götürüldü. İZMİR İzmir Valiliği, Danıştay’ın “yönetici atama iptali” kararını “vekâletle” deldi. Danıştay’ın Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki yönetici atamalarıyla ilgili yönetmeliği durdurmasının ardından, İzmir’de görevden alınan 600 müdür ve müdür yardımcısının, bu kez vekâletle işbaşı yaptırıldığı öğrenildi. İzmir Valiliği önceki gün yaptığı yazılı açıklamada, il milli eğitim müdürlüğünde AKP hükümetince görevden alınan 600 yöneticinin, Danıştay kararı doğrultusunda yerlerine iade edildiğini bildirdi. Bu açıklamanın gerçeği yansıtmadığını belirten İzmir Eğitim Sen 1. Nolu Şube Başkanı Mahir Ulus, valiliğin atamalarda ve geri almalarda bazı isimleri kayırdığını söyledi. Kararı uygulamıyorlar Ulus, Danıştay kararının tam olarak uygulanmadığını belir terek “Örnek olarak Çamdibi İlköğretim Okulu Müdürü Ekrem Kara,Agah Efendi İlköğretim Okulu’na vekâleten veriliyor.Ancak daha önce oraya asaleten verilmişti. Ziya Gökalp İlköğretim Okulu Müdürü Murat Terzi, daha önce asalaten atandığı Gazi İlköğretim’e, bu kez vekâleten geldi. Doğatepe İlköğretim Okulu Müdürü İbrahim Marangoz, Şerif Remzi İlköğretim Okulu’na müdür olarak atanmıştı. Kararın ardından geri çekildi. Şimdi Doğatepe İlköğretim Okulu’nun müdürü, Şerif Remzi’nin de müdür vekili oldu” diye konuştu. Ulus, İzmir Valiliği’nin kaymakamlara, “okulda müdürlüğü yönetecek yardımcı bulunmaması durumunda vekâlet görevini öğretmenlere verin” talimatı gönderdiğini, buna da bazı okullarda uyulmadığını söyledi. Polislere saldırmak istediler Çok yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı karşılama sırasında, zaman zaman sivil polislerle kitle arasında gerginlikler yaşandı. Topluluk içinde kamera çekimi yapan polislerin tartaklanmak istenmesi üzerine, arbede çıktı. Kasrik Boğazı’nda durdurulan konvoydakiler, kimlik kontrolü yapılması halinde, yolu trafiğe kapatacaklarını söyleyince, güvenlik yetkilileri geçişlerine izin verdi. Daha sonra DTP Batman Milletvekilli Bengi Yıldız, eski DEP Milletvekili Selim Sadak, DTP PM Üyesi İzzet Belge ile partililerden oluşan topluluk, basın açıklamasının yapılacağı alana doğru yürüdü. Şırnak’ta ise açlık grevi yapan ailelerin eylemlerini sona erdirmelerinin ardından Cumhuriyet Meydanı’nda yapacakları basın açıklaması için kalabalık bir topluluk, alanda toplandı. Polisin panzerler ve özel harekât timleriyle önlem aldığı meydana girmek isteyenlerin tümü, kimlik kontrolünden geçirildi. Şırnak’a Siirt yönünden gelmek isteyen grup ise Siirt’e geri çevrildi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle