Katalog

3 EKİM 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri Baykal, Cumhurbaşkanı Gül’ün önüne gelen her kararnameye onay vermesine dikkat çekti 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Köşk, noterliğe dönüşüyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yeni yasama yılının ilk grup toplantısında gerek parti içine, gerekse dışa dönük mesajlar verdi. Baykal, seçimlerde bekledikleri sonucu alamadıklarını vurgularken “Bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Ancak, iktidara oy verenler de bununla iftihar eder, övünür bir manzara sergilemiyor. Bu seçimde para, gelmiş geçmiş tüm seçimlerin hiçbirinde olmadığı ölçüde kullanıldı. Paranın hükümranlığı altında bir seçim yaşandı” dedi. Baykal, son terör olaylarıyla ilgili değerlendirmeler yaparken “Terörün arkası, siyasetçi hamileri, dostları, kamufle edenleri, silah verenleri, evinde saklayanları vardır. Teröre kol kanat gerenler bir gün terörün kurbanı olurlar” dedi. CHP lideri Baykal, “Bir ülke sürekli olarak anayasa tartışmaları Yurtseverlik Irkçılık mı? LONDRA Thames Irmağı’nı seyrediyorum gecenin ilerlemiş bir saatinde... İnceden yağmur çiseliyor... Hıristiyanlık öncesi dönemden beri var olan olağanüstü mimari karşımda duruyor. Bir de ışıl ışıl yanan gökdelenler. Galler Prensesi Diana’nın evi Kensington Sarayı, kayınvalidenin yani kraliçenin evi, Buckingham Sarayı’nın önünden geçtim, 1966’da o büyük yangından sonra inşa edilmiş St. Paul Katedrali’ne baktım uzun uzun... Yıldızları arıyorum gökyüzünde... “Firstclup Holiday”in patronu İzmirli Funda Özkan’la Thames Nehri’nde Kordonboyu, Deniz Restaurant’ı, Kafe Plaza’yı, 80’li yılları anımsıyor, Ahmet Piriştina’yı anıyoruz... Cumhuriyet’in Londra Temsilcisi Mustafa Kemal Erdemol, Funda ve ben ıslak ve soğuk bir Londra gecesinde, adında “sol” ya da “işçi” takısı taşıyan partilerin, derneklerin, siyah, beyaz, sarı renklerden yola çıkarak değil, ama psikolojik olarak yaptıkları “ırkçılık”ı konuşuyoruz... O anda Mustafa’nın “Hepsinin Kaynağı Huntington” başlıklı yazısı aklıma geliyor: “Kültürel olarak, belli bir yaşa gelinceye dek önyargılarla bilinçaltımıza yerleştirilen bir ırkçılık bu. Karşımızdaki asıl tehlike budur.” Gerçekten de asıl tehlike bu!.. Ulusal değerleri savunmamak; ülkemizin dağlarını, ovalarını, koylarını, büklerini çokuluslu altın şirketlerine vermek, Dubai şeyhlerine oraları kiralamak nedir? İşte şimdi bir soru: “Bunlara karşı çıkmak ırkçılık mı, yoksa yurtseverlik mi?” Yurtseverliktir, ulusalcılıktır, antiemperyalist tavır koymaktır ve solculuktur!.. ??? O gece otele döndüğümde kafamdaki soruları yanıtlamaya çalıştım... Mustafa’nın örneklerinden yola çıktım. Yunan solu etnik milliyetçiydi. Türklere hiç ayrım yapmadan “Atilla” diyen komünistler tanıyordum. Hollanda, Fransa gibi ülkelerde de durum aynıydı. Biliyorsunuz böyle konuları tartışırken benim kafam biraz karışır... 12 Eylül 1980 darbecileri Kenan Evren Paşa ve arkadaşları “Atatürkçülük” adına, ırkçılığı temel ilke olarak görmemişler miydi? Onlar “Atatürkçülük” adına solu, aydınları, demokratları, yazarları, öğretim üyelerini, öğrencileri silindir gibi ezip geçerken katil faşistleri, din baronlarını, tarikat şeyhlerini koruyup kollamamışlar mıydı? Emperyalizmin ağa babası ABD, Kenan Evren ve arkadaşları için “Bizim çocuklar darbe yaptı” dememiş miydi? Bu konuları İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği toplantısında da gündeme getirdim. Her zaman yinelediğim bir cümleyle konuşmama noktayı koydum: “Ne şeriat, ne darbe; tam bağımsız, laik demokratik, özgür bir Türkiye!” İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği gerçekten çok yoğun çalışıyor. İlerici, demokrat, yurtsever kimliğinden ödün vermiyor. Başkan Nilgün Atalay Ergöz, Başkan Yardımcısı Jale Özer, yönetim kurulu üyeleri Mehmet Adıgüzel, Ali Gülen, Sema Tuncer, Nimet Bozkurt ve Veysel Tezel, gece gündüz çalışıyorlar... Peki Londra’da Fethullahçılar ne yapıyor? Fethullahçılar ABD’den sonra İngiltere ve Almanya’yı mesken tutmuşlar. CIA denetimindeki Fethullahçıların İngiltere’de dokuz okul ve kursları var. Ay sonunda Londra’da “Fethullah Gülen ve Ilımlı İslam” başlıklı toplantı düzenlenecek... ??? Napolyon İngiltere için ne der: “İngiltere bir mağazacılar ülkesidir.” Aynen öyle!.. Renkli alışveriş olanakları dünyanın hiçbir yerinde yoktur... Artık Türkiye’ye dönüyorum... Elimde birikmiş notlar... Bir kafede kahve içiyorum dostlarla birlikte... Bir genç kadın var yan masada... Yirmi yaşında Londra’ya gelmiş dil öğrenmek için. Aile baskısından kaçmış aslında. Yirmi yaşında evlenmiş, şimdi kırk yaşında. On yıl tekstil işlerinde çalışmış. Hamileyken boşanmış. Şimdilerde işsiz. Çocuğu İngiliz babasının yanındaymış. Sordu: “Türkiye nereye gidiyor. Türkiye, İran ya da Melazya olur mu? Türkiye’ye döneceğim ama korkuyorum...” Sadece yüzüne baktım... Gözlerinde bir hüzün yumağı vardı. Tedirgindi. Yanıt veremedim... CHP PM bugün toplanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Parti Meclisi’nin (PM) bugün yapılacak toplantısında muhalifler ilk kez yönetimle karşı karşıya gelecek. MYK üyelerinden Güldal Okuducu’nun ardından Oğuz Oyan’ın da yönetimle ipleri koparması yeni kopmalar olabileceği beklentisinin yaygınlaşmasına neden oldu. Seçim sonuçlarının değerlendirildiği toplantıda sayıları 12’de kalan muhalifler, 17 imzaya ulaşarak bazı gündem maddelerinin bu toplantıda görüşülmesi için Deniz Baykal’a başvurdu.17 muhalif PM üyesi toplantıda “Örgütlerdeki görevden almaların görüşülmesi” “olağanüstü kurultayın toplanması” ve “ MYK’de boş bulunan üyeliklerin tamamlanması” için seçim yapılması maddelerinin gündeme alınmasını istiyor. mahalle baskısı mı var, diye sorulmaya başlandı. Mahalle baskısı var mı diye soruluyor? Bunu söyleyenler, devlet baskısı var, demekten çekinenlerdir. Mahalledeki baskı gücünü devlet baskısından alıyor” açıklamasını yaptı. Baykal, Cumhurbaşkanı Gül’ün önüne gelen her kararnameyi imzaladığını vurgularken “Daha önceki cumhurbaşkanının devletin yetkili organlarından bilgi alarak içinde yaşıyorsa istikrar altyapısı ve şartları oluşmamıştır. Bu arayışın altında ne var, bu müphem arayışlara hangi ihtiyaçtan girildi? Anayasanın 75 maddesi 96 defa değiştirildi. Niye tümünü çöpe atıp yeni anayasa isteniyor? Başka bir hesap mı var? Maalesef öyle bir hesap olduğu anlaşılıyor” dedi. Baykal, “yarı resmi” AKP taslağıyla “Atatürkçülüğün tasfiyesi, laikliğin içinin boşal tılması, eğitim dilinin Türkçe olmaktan çıkarılmasıyla ulusal bütünlüğün sarsılması ve yargıyı siyasetin vesayeti altına alma” hedeflerinin ortaya konduğunu söyledi. CHP lideri Baykal, yabancıların artık Türkiye’den “laik cumhuriyet” değil, “ılımlı din devleti” olarak söz ettiğini vurgularken de “Şimdi, bu sürece açıktan karşı çıkamayan bazı çevrelerde, Malezya mı oluyoruz, sakıncalı bulup imzalamadığı kararnameler imzalanıyor. Çankaya, AKP iktidarının noterliğine dönüşmeye başladı” dedi. Baykal, konuşmasının sonunda “böyle bir ortamda siyaset yapmanın sorumluluk işi olduğunu” vurgularken muhaliflere şu mesajları verdi: “CHP’yi dağıtma, parçalama girişimlerinden haberdarım. Birileri CHP’den çok rahatsız. Kafalarındaki projelere karşı en büyük engel olarak görüyorlar. Bu engeli ortadan kaldırabilmek için mümkün olan her şeyi yapacaklarından ve yapmakta olduklarından kuşku duymuyorum. Ama biz CHP’liler görevimizi biliyoruz, misyonumuzu biliyoruz. Bizi etkisizleştirme, dağıtma, parçalama planları, girişimlerini ortaya koyanlar, bu amaçla insanların içindeki tatminsizlik duygularını, ihtiraslarını, özlemleri gıdıklayanlar, kullananlar mahcup olacaklardır.” Konferansa soruşturma ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır Barosu ile Alman Heinrich Böll Stinfung Derneği’nce 2930 Eylül tarihlerinde Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda düzenlenen “Barış Süreci İçin Temel Gereksinimler Konferansı’’ hakkında inceleme başlattı. Savcılık, DTP Diyarbakır milletvekilleri Selahattin Demirtaş ile Aysel Tuğluk’un da konuşmacı olarak katıldığı konferansla ilgili yapacağı incelemenin ardından soruşturma açılıp açılmayacağına karar verecek. M HP LİDERİ BAHÇELİ: ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART TSK’ye sıcak takip yetkisi verilmeli ? AKP’nin ABD’li dostlarını üzmemek için TSK’ye sıcak takip yetkisi vermediğini belirten MHP lideri Bahçeli, hükümetin anayasa konusundaki tavrını da ‘darbe konseyi dayatmacılığına’ benzetti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni yasama yılı başladıktan sonra yaptığı ilk Meclis grup toplantısında AKP’nin terörle mücadele, Irak politikası ile anayasa değişikliği girişimlerini sert bir dille eleştirdi. AKP’nin yıllardan beri özellikle güvenlik güçlerinin gereksinim duyduğu sınırötesi operasyona “Amerikalı dostlarını gücendirmemek” için vize vermediğine dikkat çeken Bahçeli, bunun yerine “şehadetlere ve katilamlara göz yumduğunu” söyledi. Bahçeli, DTP’nin Meclis’e taşınmasından da AKP’yi sorumlu tutarak şu görüşleri dile getirdi: “AKP’nin yıllardır yaptığı hatalar ve etnik ayrıştırma siyaseti, teröristlere ‘dağdaki yurttaşlar’ ve ‘kardeşlerimiz’ diyerek PKK sözcülüğü yapan, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne dil uzatacak kadar ihanet içinde bulunan mihrakların Meclis çatısı altına gelebilmelerine imkân tanımış bulunmaktadır.” ABD senatosunun Irak’ın 3 bölgeye ayrılması ile ilgili tasarıyı kabul etmesinin Irak’ın bölünmesini tetikleyeceğine dikkat çeken Bahçeli, konunun derhal Meclis’te görüşülmesini istedi. Bahçeli, terörle mücadeleden sorumlu birimler tarafından ihtiyaç belirtilmesi halinde yer ve zamanı TSK’nin inisiyatifinde olmak üzere çıkaracağı bir tezkere ile TBMM’nin sınırötesi sıcak takibe izin vermesi gerektiğini vurguladı. diklerini anayasaya koymak istediğini belirten Bahçeli, 1982 Anayasası’nın da sivil bir komisyon tarafından hazırlandığını, halkın da yüzde 90’ının oyuyla kabul edildiğini, ancak buna “sivil anayasa denemeyeceğine” dikkati çekti. , AKP’nin “sipariş ettiği anayasa taslağını” sahiplenmekte tereddüt ettiğini belirten Bahçeli, “İktidar partisinin anayasayı bir AKP parti tüzüğü veya bir ferman külliyatı olarak gördüğü ortaya çıkmıştır. Bu açıdan AKP’nin bugünkü dayatmacı zihniyeti ile dünkü darbe konseyinin dayatmaları arasında gerçekte bir fark yoktur” dedi. Hrant Dink’in katilini taşıyan cezaevi aracının önünde “Ya sev ya terk et” yazıyordu. Abdullah Gül’e ‘Türkçe’ tepkisi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün TBMM’nin yeni yasama yılında yaptığı konuşmada kullandığı sözcüklere tepki gösterdi. “Kota, entegrasyon, innovasyon, konsensüs, egzantirik, lokalize, makro ve vizyoner” gibi sözcüklerin Türkçe karşılığı bulunduğunu kaydeden Akgün, “Güzel Türkçemize sahip çıkmak hepimizin ortak ödevidir” dedi. Akgün, bu konuda Gül’e bir mektup gönderdiğini kaydetti. [email protected] ‘Öcalan ile görüşleri benziyor’ DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, AKP lideri Erdoğan’ın ABD’de yaptığı açılımların daha önce İmralı’dan da dile getirildiğini savundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İmralı’da tutuklu bulunan terör örgütü başı Abdullah Öcalan’ın sözlerinin birbirine benzediğini söyledi. Türk, partisinin yeni yasama yılının ilk grup toplantısında eleştirilere yanıt verdi. Türk, demokrasiye katkı sunmak istediklerini, ancak her cümlelerinin farklı yorumlanarak gerginlik yaratıldığını, bazı kesimlerin DTP üzerinden “hesaplaştığı”nı söyledi. Bu hesaplaşmada DTP’nin “zayıf halka” olarak görüldüğünü belirten Türk, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın açıklamalarının da bunun bir yansıması olduğunu ileri sürdü. Erdoğan’ın ABD gezisi sırasında “Kürtler azınlık değil, çoğunluğun bir parçası. Yeni anayasa çalışmalarında hak ve özgürlükleri güvence altına alınacak” dediğini belirten Türk, şöyle devam etti: “Burada inkâr yok. Bu bizim söylediklerimizden farklı değil. O yurttaşların, Kürtlerin kimliğini, kültürünü güvenceye alacak yasal düzenleme arayışı içindeyiz. Başkaları da, bugün İmralı’da da buna benzer geçmişte bir açıklama vardı. Kültürler ve farklılıklar bir zenginlik olarak kabul edilir ve yasal güvence alınırsa iki ay içinde tamamen PKK’yi silahsızlandıracak bir girişim içinde bulunulur. Sayın Başbakan da bunu söylüyor O zaman niçin bu kanın akmasına seyirci kalıyor.” Türk, Tunceli’de yaşanan bir olayı anlatırken de ilin ismini “Dersim” olarak dile getirdi. ‘AKP gündemi kaçırıyor’ ? ADANA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Parti Meclisi Üyesi Asaf Ender Uluğtürkkan, AKP iktidarının, anayasa taslağı çalışmalarını toplumla paylaşmaktan kaçtığını belirtti. AKP iktidarını, halkın sıkıntılarını çözmeye çalışmaktan çok uluslararası spekülatörlere memurluk yapmakla suçlayan Uluğtürkkan, konuları tartışmaktan ve gerçek çözüme kavuşturmaktan kaçan iktidarın her alanda tam bir çöküş yaşadığını da söyledi. Uluğtürkkan AKP’yi ekonominin rezil durumunu gözden uzak tutmakla da suçladı. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 OYLAMA HAFTASINDA MECLİS TATİL AKP’de referandum çalışmaları başlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, halkoylamasının yapılacağı 21 Ekim’i de kapsayan hafta içerisinde TBMM Genel Kurulu’nu çalıştırmamayı planlıyor. Milletvekilleri, 5 Ekim’den itibaren 23 Ekim’e kadar 18 günü tatil yapacak. AKP, hafta sonundan itibaren halkoylaması için kampanyasını başlatacak. Milletvekilleriyle kasım ayında kamp yapacak olan AKP yönetimi, anayasa taslağı hazırlığını zamana yayıyor. Taslağın kamptan sonra netleşmesi bekleniyor. AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), önceki gün Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. MYK’de TBMM Genel Kurulu’nun çalışma saatleri değerlendirildi. Buna göre TBMM bayram ve halkoylamasının yapılacağı haftalarda çalışmayacak. MYK’de, 21 Ekim’de yapılacak halkoylaması için sürdürülecek kampanya da değerlendirildi. Toplantıda, halkoylamasıyla ilgili yeni bir düzenleme yapılmasına gerek olmadığı, 11. Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesini öngören geçici 19. maddenin hükümsüz kaldığı vurgulandı. MYK’de hafta sonundan itibaren bakan, parti yöneticisi ve milletvekillerinden oluşan heyetlerin illerde halkoyunu anlatması ve “evet” kampanyası yürütmesi kararlaştırıldı. M URAT KARAYALÇIN AKP’NİN ANAYASA HAZIRLAMA YÖNTEMİNİ ELEŞTİRDİ ‘Ayrılıklar daha da derinleşir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, tüm SHP’lileri ve yandaşlarını, 21 Ekim’de yapılacak referanduma katılmaya ve “evet” oyu vermeye çağırdı. Karayalçın, partisinin merkez yürütme kurulu (MYK) toplantısı öncesinde yeni anayasa hazırlığı çalışmaları ve 21 Ekim’de gerçekleştirilecek referanduma ilişkin açıklamalarda bulundu. TBMM’nin yeni yasama yılının başlaması dolayısıyla düzenlenen törenlerde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, yeni anayasa hazırlığıyla ilgili yaklaşımlarını ortaya koyduklarını ifade eden Karayalçın, şöyle konuştu: “Sayın Meclis Başkanı’nın açıklaması yetersiz, Sayın Başbakan’ın açıklaması ise yanlış bir yolun benimsendiğini göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanı da kamuoyu da bu yaklaşımdan bir mutabakatın çıkmayacağını, tam tersine bu anlayış nedeniyle anayasa çalışmalarının toplumumuzdaki farklılıkları ve ayrılıkları daha da derinleştireceğini bilmelidir. Güçlü bir siyaset mühendisliği tasarımı ve üretken bir diyalog ortamı bulunmadan istense de mutabakat sağlanamaz.’’ Karayalçın, 21 Ekim’de gerçekleştirilecek referanduma ilişkin olarak ise “Tüm SHP’lileri ve yandaşlarımızı 21 Ekim referandumunda ‘evet’ oyu kullanmaya çağırıyoruz’’ dedi. Toplantıda ayrıca, yeni oluşturulan MYK de basına tanıtıldı. Buna göre, Uğur Cilasun genel sekreter, Mehmet Gülcegün, İlhan Göğüş ve Bedri Demir genel başkan yardımcısı, Recai Ersoy ve Ümran Göçen ise genel sekreter yardımcısı oldu. Tören programı geleneğe uygun ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Harp Akademileri’nin yeni eğitim ve öğretim yılına başlaması nedeniyle önceki gün İstanbul’da düzenlenen programın, akademinin geleneksel kurallarına göre gerçekleştirildiği öğrenildi. Akademi yönetmeliğine göre eğitim yılı her yıl ekim ayının 1. haftası başlıyor. Anayasa eleştirisi AKP’nin aldığı seçmen desteği ile kendisini anayasanın sahibi gibi görme eğilimine girdiğine dikkat çeken Bahçeli, milletin seçimlerde verdiği yetkiyi iktidar partisinin yanlış yorumlama yanılgısı içinde olduğunu ifade etti. AKP’nin “sivil anayasa” sözcüğünün arkasına sığınarak kendi iste CUMHURİYET 05 K