Katalog

SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 2007 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Son olayların değerlendirildiği AKP MYK’de hükümete, ABD’den mesaj geldiği bildirildi AVRUPA GÜRAY ÖZ ‘Benim dengelerimi bozma’ EMİNE KAPLAN Aymazlığa Son Verme Zamanı Bir büyük planın önemli aşamalarından birisine geçilmesi için düğmeye bastılar. Toz duman içinde at izi it izine karıştı, gerçeği örten sis koyulaştı. Gerçek gün gibi ortada. Terörist bir örgüt dolanıp duruyor, can üstüne can alıyor, vurup kaçıyor. Gidip komşu ülkenin dağlarına, büyük kentlerin varoşlarına saklanıyor. Ortadaki gerçeğin görünen kısmı, yüzümüze vuran ateşin alevi odur. Silahı doğrultan, tetiği çeken odur. Ama ister misiniz şu gerçeğin bir de arkasına, görünmeyen yüzüne bakalım? Bunun için ipi geriye sarmakta, dile getirilmeyen gerçekleri görmekte, geriye, olabildiğince geriye gitmekte büyük yarar vardır. ??? Öncelikle kabul edilmesi gereken gerçek şöyledir: Batı, Türkiye’nin kurtuluşunu ve kuruluşunu hiçbir zaman affetmemiş, içine sindirememiştir. Üstelik Türkiye, tarihin her açıdan önemli, zengin, karmaşık, tehlikeli bir coğrafyasındadır. Bu zenginliğin içinde dinler, kavimler, kökleri sağlam uygarlıklar da vardır, petrol de. Türkiye’yse teslim olmayı reddetmiş, Arap ülkelerinin kaderine benzer bir kaderi elinin tersiyle itebilmiştir. Bunu başarırken en zor yolu, tek yolu, aydınlanmayla, uygarlıkla emperyalist Batı’yı birbirinden ayırma yolunu seçmiştir. Batı’nın sinsi kızgınlığının iki koldan ortaya çıkmasının, ülkemizin dincilik ve terörle tehdit edilmesinin belki de en temel nedeni budur. Onlar intikamın soğuk yenen bir yemek olduğunu biliyorlar. Onlara yön veren sadece olanı biteni sindirememek değil, emperyalist genlerinde, kapitalist özlerinde bulunan, gittikçe kıtlaşan kaynakları paylaşma, stratejik noktaları ele geçirme güdüsüdür. Sovyetler Birliği dağılınca yürürlüğe konulan planlarda büyük önem taşıyan ülke olarak Türkiye, kimi aymazların sandığı gibi pastadan pay alacaklar arasına değil, paylaşılacaklar arasına yerleştirildi. ??? ABD, ötekileri de bir yana iterek öncelik aldığı büyük planda Ortadoğu’yu temel hedef seçmiştir. Kıtlaşan kaynakların dünyasında hep Avrupa’nın egemenliğinde, sultasında kalmış bölgenin yeni hâkimi artık ABD’dir. Ekonomide büyüyen, ideolojide öncelik alan, hızda da ötekileri geçer. Neoliberal ekonominin belki geçici, ama şimdilik mutlak egemeni, tembel Avrupa değil, cüretkâr ABD olmuştur. ??? ABD’nin Ortadoğu’da kalıcı bir şekilde tutunabilmesinin yolu Irak’ta ya da bölge ülkelerinin herhangi birinde sonsuza kadar işgalci olarak kalmak değildir. Onun büyük planı, stratejik olarak büyük önem taşıyan bu bölgede sopayı sağlam tutacak ikinci bir İsrail’dir. Tarih boyunca devlet olamamış Kürtlerin, kendi ulusal varlıklarını ABD ile, emperyalistlerle işbirliğinde görmelerinin, kader birliği etmeleri gereken komşularıyla, bulundukları sınırlar içinde, barış içinde çözüm aramak yerine, onlara ihanet etmelerinin nedeni budur. ABD açısından bunun koşulları olgunlaşmış, Irak parçalanmanın eşiğine getirilmiş, komşularıyla arası tıpkı İsrail gibi her daim kavgalı bir Kürdistan kurmanın zamanı gelmiştir. Bu stratejinin başarısı sürekli olarak “stratejik ortak” olduğundan söz edilen Türkiye ile iplerin gevşetilmesine, giderek kopartılmasına, şu eski hesabın görülmesine bağlıdır. ??? Türkiye’nin artan ölümlerle, sıklaşan terörle yeni bir aşamasının başladığı açık seçik ortada olan durumu kavramasının zamanı geldi, geçiyor. Ama aymazlık egemendir: Barzani, Talabani, PKK, ABD koruması istiyor, ona güveniyorlar. Türkiye ise bu üçlü çeteyle hesaplaşabilmek, terörle baş edebilmek için ABD’den izin bekliyor. Oysa Türkiye’nin kurtuluşu, ABD icazetiyle yaşamaktan, siyasetini ABD’ye göre düzenlemekten kurtulmaktadır. Bulundukları konum gereği anlamaları daha zor, ama bu gerçek Kürtler için de geçerlidir. ??? Türkiye gerçeği anlamaya sondan değil, baştan başlamalıdır. Türkiye artık Amerikancılıkları sırıtan neoliberallerle hesaplaşmak, postmodern zıpırlıkları elinin tersiyle itmek, karşı karşıya olduğu büyük tehlikeyi adıyla anmak zorundadır. Türkiye’yi çözmek, parçalamak, şu eski hesabı görmek istiyorlar. Düğmeye bastılar. Zaman ilerliyor. Hızla öğrenmemiz gereken gerçek, düşmanla işbirliği yapılarak düşmanın yenildiğinin hiç, ama hiçbir zaman görülmediğidir. eposta: guray.oz@cumhuriyet.com.tr ANKARA AKP Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) önceki gün Başbakan Tayyip Erdoğan’ın katılmadığı toplantısında Kuzey Irak sınırındaki hareketlilik değerlendirildi. Toplantıda, resmi olmasa da fiilen operasyonun başladığı ve 40 kilometre kadar içeri girildiği savunulurken ABD ile ortak istihbarat çalışması yürütüldüğü kaydedildi. AKP MYK’de ABD’den hükümete “Benim oradaki dengelerimi bozma” mesajının geldiği de dile getirildi. ? Başbakan Erdoğan’ın katılmadığı MYK toplantısında resmi olmasa da fiilen operasyonun başladığı ve 40 kilometre kadar içeri girildiği savunuldu. AKP MYK, önceki gün toplanarak sınır ötesi operasyonla ilgili gelişmeleri değerlendirdi. Erdoğan’ın İngiltere’de olması nedeniyle bulunmadığı toplantıya Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek katıldı. Edinilen bilgiye göre, toplantıda “Amerika ile ortak istihbarat çalışması var, nokta atışları yapılıyor. Askerin istediği her şey yapıldı ve istedikleri verildi. Operasyon devam ediyor, nokta atışları yapılıyor. Daha da ileriye gidilecek. ABD’nin de bilgisi var. Ortak istihbarat çalışması yürütülüyor” değerlendirmesi yapıldı. değerlendirildi. Bölgedeki arazinin her tarafının mayınlarla döşeli olduğunu vurgulayan bazı MYK üyeleri, “Havadan harekât yapılmalı. Arazi çok farklı ve her taraf mayın döşeli” görüşü dile getirildi. Sınır ötesi operasyona Arap dünyası, Irak’a komşu ülkeler, AB ve ABD’nin karşı olduğunun vurgulandığı toplantıda “Dünya kamuoyuna haklılığımızı anlatmak zorundayız. Bizim yaptığımız da bu. Aksi takdirde haksız duru Hava harekâtı yapılmalı Askerin terörle mücadele konusunda bütün isteklerinin yerine getirildiği savunulan toplantıda, “Bir uyum içinde çalışma yürütülüyor, karşılıklı istekler yerine getiriliyor” denildi. Toplantıda, bölgenin arazi yapısı da ma düşeriz. İyi bir diplomasi yürütmek zorundayız, yoksa bunun bedeli çok ağır olur” denildi. Gereken her şeyin yapıldığı, ancak resmi olarak açıklanmadığı vurgusunun yapıldığı toplantıda, ABD’nin yürütülen operasyondan bilgisinin olduğu ve Türkiye’ye “Benim oradaki dengelerimi bozma” mesajı verdiği kaydedildi. Bazı üyeler, ABD’nin Irak’ta Vietnam konumuna düşmekten korktuğunu dile getirdi. Toplantıda, bazı üyeler de CHP ve MHP liderlerinin açıklamalarını eleştirdi. KAYIP ASKERLER Diyarbakır’dan keşif uçuşu için 8 adet F16 savaş uçağı ve 3 adet Skorsky helikopteri kalktı Evlerden ağıtlar yükseliyor ? Kayıp askerlerin evlerinde korkulu bekleyiş sürerken PKK internet sitesinde askerlerin sağlık durumumun iyi olduğu bildirildi. Yurt Haberleri Servisi Genelkurmay’ın irtibat kurulamadığını açıkladığı askerlerin evlerinde korkulu bekleyiş sürüyor. Askerlerin evlerinden Türkçe, Kürtçe, Arapça ağıtlar yükselirken PKK internet aracılığıyla askerlerin elinde olduğunu, sağlık durumlarının da iyi olduğunu iddia etti. Dağlıca Piyade Taburu’na pazar günü yapılan saldırıda sonra haber alınamayan Mardinli Ramazan Yüce, Gaziantepli İrfan Beyaz, Niğdeli Mehmet Şenkul, Konyalı Nihat Başova, Ağrılı İlhami Demir, Denizlili Fatih Atakul, Hataylı Özhan Şabanoğlu, Adanalı Halis Çağan’ın durumuna ilişkin henüz bilgi yok. Bir internet sitesine açıklama yapan terör örgütü PKK üyesi, askerlerin durumunun iyi olduğunu ileri sürdü. Takip operasyonu sürüyor ? Hakkâri’de askeri birlikler sınırın sıfır noktasında olası tuzaklara karşı mayın taraması yaparken operasyonlara aralıksız devam ediyor. MAHMUT ORAL Kürtçe ağıt Aslen Mardinli olan Ramazan Yüce’nin Mersin Akdeniz beldesine bağlı Çay Mahallesi’nde yaşayan ailesi ise gözyaşları içinde. Eşi 15 yıl önce ölen ve beş çocuğunu tek başına büyüten anne Fatma Yüce, Türkçe bilmediği için Kürtçe ağıt yakıyor. Uzman Çavuş Halis Çağan’ın Adana’nın Tufanbeyli ilçesindeki evinde kaygılı bekleyiş devam ediyor. Çağan’ın son olarak Şeker Bayramı’nda görüştüğü ailesine, “Operasyonlara çıkıyorum, beni merak etmeyin” dediği öğrenildi. DİYARBAKIR Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgenin birçok yerinde hava destekli operasyonlarını sürdürürken, TSK birliklerinin Kuzey Irak içlerine top atışı yaptığı belirtiliyor. Hakkâri’de 12 askerin şehit edildiği Oramar mıntıkasında ise takip orepasyonları devam ediyor. Diyarbakır’daki 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı’na bağlı 8. Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan dün öğle saatlerinde keşif uçuşu için 8 adet F16 savaş uçağı ve 3 adet Skorsky helikopteri kalktı. Keşif uçuşu için saat 13.30 sıralarında 8 adet F16 uçağının havalandığı pistte yoğun trafik yaşanırken, uçakların ardından 3 Skorsky helikopteri daha havalandı. Hakkâri’de askeri birlikler sınırın sıfır noktasında olası tuzaklara karşı mayın taraması yaparken, operasyonlara da devam ediyor. Gündüz mayın taraması ve kara operasyonları yapan birlikler, gece askeri helikopterlerle sınır bölgesini ve PKK’lilerin barınabilecekleri mağara ve sığınak gibi noktaları bombalıyor. 21’inci Sınır Taktik Tugay Komutanlığı’ndan kalkan çok sayıda helikopter, Kuzey Irak’ın Türkiye sınırındaki PKK’li teröristlerin Şuke, Bri, Ertis, Şetunes, Reşote, Kanimasi, Gündüz mayın taraması ve kara operasyonları yapan birlikler, gece helikopterlerle sınır bölgesini ve mağara ve sığınak gibi noktaları bombalıyor. (Fotoğraflar: AA) Amediye gibi bölgeleri de top atışlarıyla dövüldü. Bir taraftan 21’nci Sınır Taktik Tugay Komutanlığı’ndan kalkan helikopterler nokta atışlarıyla PKK inlerini vururken, diğer taraftan da Çukurca ilçesinden PKK’lilerin kaçış güzergâhları gece aralıklarla top ateşine tutuldu. Şırnak ve Hakkâri bölgesinde İran ile K. Irak sınırı boyunca 100 bin dolayında asker ile 15 bin dolayında korucunun teyakkuz halinde olduğu bildirilirken, askeri araç ve mühimmat akışı da devam ediyor. Şırnak’ın Uludere ve Beytüşşebap ilçelerinde, yol güzergâhında zırhlı araçlar eşliğinde mayın taramaları yapılıyor. Teröristlerin saldırı düzenlediği gece, yardım gelmesini önlemek için havaya uçurduğu Avaşin Çayı üzerindeki 35 metrelik beton köprünün yerine süratle yenisinin yapıldığı belirtildi. Kayseri, Eğirdir ve Bolu Dağ Komando Tugayı’na bağlı askeri birlik de önce trenle Mardin’in Nusaybin ilçesine, sabahın erken saatlerinden itibaren Şırnak’a hareket etti. Doğu’daki kuruluşlar terörsüz bir yaşam için PKK’ye dur demeye hazırlanıyor Kitle örgütleri harekete geçiyor MEHMET FARAÇ Kalp krizi geçirdi Haber alınamayan sekiz askerden Hataylı Özhan Şabanoğlu’nun babası Bahattin Şabanoğlu (59), terör örgütünün yayın organı Roj TV’den cep telefonuyla aranınca, kalp krizi geçirdi. Güzelburç Beldesi’nde oturan sekiz çocuk babası Şabanoğlu ve ailesinin acılı bekleyişi sürerken, evinde bulunan gazetecilerle röportaj sırasında, cep telefonunun çalması üzerine başka bir odaya girdi. Kendisini yurtdışından yayın yapan Roj TV’nin canlı yayınına bağlamak isteyen kişilere “Oğlumun sesini duymak istiyorum, ona zarar vermeyin’’ diyen Şabanoğlu, fenalaşarak bayıldı. Kaldırıldığı hastanede kalp krizi geçerdiği anlaşılan Şabanoğlu’nun durumunun iyi olduğu bildirildi. DİYARBAKIR PKK’nin her saldırısının ardından tuhaf biçimde ateşkes ve eylemsizlik konusu gündeme getiriliyor. Sonra terörün yarattığı acı unutuluyor ve siyasal çözüm beklentisinden sonuç alamayan örgüt yeni saldırılarla, nihai hedefiyle ilgili tehdidi doruğa çıkarıyor. “Tarih tekerrürden ibarettir” deyimi, terörün yarattığı vahşetin içersinde kendisine yeni bir sayfa açmaktan ileri gitmiyor. Bu kısırdöngü huzursuzluk ve kaosa hizmet etmekten başka bir işe de yaramıyor. Terörsüz bir yaşam için PKK’yi ancak kendisine yakın kurumların ve demokratik kuruluşların kesin ve kararlı biçimde zorlaması gerekiyor. Nitekim “PKK’ye dur” diyecek kapsamlı ve etkili bir deklarasyonun yayımlanması çabaları Güneydoğu’da sessizce yürütülüyor. Sınır ötesi operasyonun engellenmesi yolundaki çabalar sırasında Erbil Kandil arasındaki ilginç ve düşün dürücü trafik bir yandan kimin eli kimin cebinde sorusuna işaret ediyor, diğer yandan da ikiyüzlü ve karanlık ilişkilerin boyutlarının nerelere kadar uzandığını gösteriyor. Baş döndürücü ve bir o kadar da utanç verici trafiğin salt son üç gündeki kilometre taşları dikkatle irdelendiğinde hem PKK terörünün nerelere dayandığı ortaya çıkıyor hem de 23 yıldır terörün acısını yaşayan bir ülkenin nasıl aldatıldığı anlaşılıyor: Talabani pazartesi günü “PKK ile görüşüyorum” diyor sonra da bir kediyi bile Türkiye’ye teslim etmeyeceklerini söylüyor. Çarşamba sabahı ise örgütün yan kuruluşu Koma Civaken Kürdistan, PKK’nin 1 Ekim 2006’dan itibaren tek taraflı ateşkes içinde olduğunu öne sürüyor ve daha da ileri giderek, 12 askerin şehit edilmesini “meşru müdafaa” olarak savunuyor! Oysa bir gün önce PKK ile görüştüğünü duyuran Talabani örgütün bu açıklamasını görmezden gelerek çarşamba günü Kandil Dağı’na silah bı rakma çağrısı yaptığını iddia ediyor. Talabani “zaten ateşkes içindeyiz” diyen bir örgüte ateşkes çağrısı yaptığını söylerken gülünç duruma düşüyor, belki de alay ediyor! O da yetmiyor bu kez, 4 gün önce “PKK terörist örgüt değil” diyen Barzani devreye giriyor ve dün, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile görüştüğünü belirterek PKK’ye ateşkes çağrısında bulunduğunu duyuruyor! Bu diyaloglar yalnızca tavşana kaç tazıya tut deyimini değil, körler sağırlar birbirini ağırlar özdeyişini de suratımıza çarpıyor. Nitekim PKK dün öğle saatlerinde, bir gün önce yaptığı “ateşkesteyiz” açıklamasını gözardı ediyor ve yenisi için de koşul göremediklerini duyuruyor! Ateşi söndürün! Bu sonuçsuz diyalogların yeni olmadığını, 2005 yılının haziran ayında 150 aydının PKK’ye yaptığı “silahlı eylemlere hemen ve önkoşulsuz son DTP’den yardım istediler PKK’nin elinde olduğu öne sürülen askerlerden Mehmet Şenkul ile Gaziantepli İrfan Beyaz’ın aileleri, DTP Milletvekili Akın Birdal’a telefon ve faksla ulaşarak, çocuklarının kendilerine teslim edilmesi için devreye girmesini istediler. Birdal, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, kendisinin konuyu üyesi bulunduğu TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu gündemine taşıma sözü verdiğini anlattı. Malatya’da silahlı çatışma MALATYA (Cumhuriyet) Malatya’da bir minibüste bulunan 2 kişi, Kale ilçesi çıkışında minibüsü durduran polis ekiplerine uzun namlulu silahlarla saldırıda bulundu. Polis, saldırıya karşılık verdi, 1 kişi öldü, 1 kişi de sağ olarak yakalandı. Malatya’dan Diyarbakır’a yolcu taşıyan bir yolcu minibüsü, Elazığ yolu üzerinde Kale ilçesi çıkışında uygulama yapan polis ekipleri tarafından kontrol için durduruldu. Araçtan ellerinde poşetlerle aşağı inen iki kişi uzun namlulu silahlarla polislere ateş ederek kaçmaya başladı. Yaşanan kısa süreli çatışmanın ardından saldırganlardan biri öldü. Malatya Emniyet Müdürü Ali Osman Kaya, PKK üyesi olduğu sanılan teröristler üzerinde yapılan aramada Polise uzun namlulu silahlarla eteş açan bir kişi öldürüldü, bir kişi de sağ yakalandı. (AA) uzun namlulu silah, el bombası ele geçirildiğini açıkladı. verme” çağrısının boşa çıkmasından da anlaşıldığını anımsatmak gerekiyor. PKK yöneticisi Murat Karayılan bu çağrıya o dönemde tıpkı dün yaptıkları gibi operasyonların durdurulmasını isteyerek ret yanıtı veriyor. Örgüt 1 Ekim 2006’da ateşkes ilan ettiğini duyuruyor, ancak o günden bu yana 150’den fazla askeri ve 30’dan fazla korucu ve sivili şehit etmekten de çekinmiyor. Hem geçmişteki deneyimler hem de ABD Erbil Kandil arasında yürütüldüğü iddia edilen PKK’yi etkisizleştirme trafiğinin sonuçsuz oyalama taktikleri olduğu çarpıcı biçimde ortaya çıkıyor. Artık Güneydoğu insanı da bu kısırdöngünün kan değirmenini durduramadığını görüyor, kendilerini de yakan ateşi Dicle’nin, Fırat’ın sularıyla söndürmek istiyor! “Bir şeyler yapalım” çağrıları dilden dile dolaşıyor. Şiddetten yakınan her kesimden insanlar, PKK terörünü ancak bölgedeki duyarlı çevrelerin demokratik kurumların ve barış girişimcilerinin engelleyebileceğine inanıyor. Nitekim bu konudaki girişimler de sessizce yürütülüyor. Diyarbakır Barosu, Ticaret Odası ve Tabipler Odası öncülüğünde Doğu ve Güneydoğu’daki kuruluşlar bir barış deklarasyonu yayımlamak için hazırlık yürütüyor. Deklarasyonda, “PKK, şiddeti yöntem olarak kullanmaktan vazgeçmeye ve silahsızlandığını açıklamaya çağrılıyor, yurtiçinde artan, kin ve nefreti körükleyen toplumsal olayların durması için devletin acil önlem alması ve sınır ötesi operasyondan da vazgeçilmesi” isteniyor. Bölgedeki duyarlı çevreler bu deklarasyonun bir an önce tamamlanmasını ve sonuç alabilecek bir etki yaratmasınının umudunu taşıyor. Gül’den sağduyu çağrısı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tüm yurtta düzenlenen teröre tepki eylemlerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yurttaşlara sağdu çağrısında bulundu. Gül, “Vatandaşlarımızın tepki ve üzüntülerini tarihten geleceğe uzanan birlik ve kardeşliğimize zarar vermeyecek şekilde ifade edeceklerine ve bu kritik günlerin meydana getirdiği acı ve heyecanları kötüye kullanacak kişilerin emellerine alet olmayacaklarına olan inancım tamdır” dedi. Avrupa Konseyi kınadı ? Dış Haberler Servisi Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Tery Davis “Türk halkına başsağlığı ve dayanışma mesajı gönderiyorum” dedi. Türk hükümetinin, terörle mücadelede uluslararası topluluktan bütün desteği alması gerektiğini ifade eden Davis, çözüm için Irak hükümeti nezdindeki girişimleri de takdir ettiğini söyledi. ‘Türkiye’ye hak veriyoruz ? BRÜKSEL (AA) AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Türkiye’nin terörle mücadele hakkını kabul ettiklerini ve gelişmelerden endişe duyduklarını bildirdi. Başbakan Tayyip Erdoğan ile telefon görüşmesi yaptığını bildiren Barroso, Türkiye’nin, “PKK terörizmi karşısında güvenlik endişelerini, halkını savunma hakkını kabul ettiklerini belirtti. Şehitler okullarda yaşayacak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Hakkâri’de şehit düşen 12 askerin isimlerinin, açılacak okullara verileceğini bildirdi. 31 Ekim’de Adıyaman’ın Kahta ilçesindeki törenle hizmete açılacak olan toplam 81 okul, 11 halk eğitim merkezi, 20 yurt, 37 lojman, 3 yemekhane ve bir spor salonundan 12’sine şehitlerin adlarının verileceği bildirildi. CUMHURİYET 06 K