28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 2007 ÇARŞAMBA 10 DİZİ Tüm dinsel gruplar tek tek desteklenip kültürel bölünme sağlanırken komünizm artık hedef olmaktan çıktı Kemalizme karşı savaş başlatıldı Graham Fuller. S tratejik Araştırmalar IŞIK KANSU Araştırmacı yazar Mustafa Yıldırım, ABD’nin yeni yönteminde mezheplerin teker teker desteklenerek kültürel birliğin dağıtılmasının amaçlandığını ve eskiden dinin büyük düşmanı olan komünizmin yerine Kemalizm’in konduğunu söyledi. Türkiye açısından bakıldığında dinin kullanılmasının sizce özel bir gerekçesi var mı? Türkiye’de insanları dinsel inançları nedeniyle birbirine bağlayan gelenekleri ve kültürleri olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Kimisi çok dindardır, kimi değildir, ama din nedeniyle oluşan bir kültür içlerine sinmiştir ve bu yüzden de dayanışma duygusu yüksektir. Dinsel oluşumları teker teker destekleyerek bu dayanışmayı, bu birliği dağıtıyorlar. Eskiden komünizm din düşmanıydı; şimdi artık ortak düşmanın Kemalizm olduğunu –Kemalizmin dinsizlik olduğunu ileri sürenler destekleniyor. Bundan ne yarar umuyorlar? Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları birliğini korursa, ortak değerler çevresinde kenetlenirse işgale karşı çıkabilir. Camide hocalar, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin tam bağımsızlığı için vaaz verirlerse.. ama o hocalar artık dinlerin hamisi ABD saflarına geçmişse vaazlar, dinler arası barış, diyalog diyerek uzar gider. Müslümanların haklarını ve hürriyetini savunuyorum derken aslında somut olarak; türban hürriyetini savunuyor, imam hatiplerin yaygınlaştırılması hürriyetini savunuyor. Bahailiğe, Şafiliğe, Aleviliğe, Şiiliğe, Nakşibendiliğe sahip çıkıyor. “Karşınızda dinsiz bir devlet vardır. Türk devleti” diyerek “Onu yıkmak gerekir” demeye Vakfı bir konferans düzenliyor. Konferansın başlığı her şeye bedel: “Kimlik ve Demokrasi”. Konferansı veren kim? CIA’nın eski istasyon şeflerinden Graham Edmund Fuller. getiriyor işi. Çok ince bir oyun bu: Toplumu bir arada tutacak inançtı, dildi, ortak geçmişti, kültürdü, ne varsa hepsine sahip çıkıyor; koruyucu olduğunu baskılarla gösteriyor. mez. Aslına bakarsanız işgalcilik tarihinde, karşı tarafı birleştirmek değil olabildiğinde parçalamak temel ilkedir. Hedefi nedir o zaman? Türkiye özelinde açık hedef, son hedef, federasyondur. Merkezi devlet olmasın, merkezi devletin otoritesi olmasın, merkezi devlet herkesi kendisine bağlamasın…Geri planda da değil, açıkça dile getirdiği belli: Türkiye’de baskılar, çatışmalar vardır, onun için huzur yoktur, bunun sağlanabilmesi için Türkiye’de federasyon olmalıdır. Bu benim yorumum değil. 1980 darbesinden önce Türkiye’de CIA istasyon şefliği Paul Bernard Henze, hazırladığı Atatürk’ten sonraki miras ile ilgili kitapta “Türkiye için en iyi çözüm yolu federasyondur” diyor. 1999’da Ankara’da anayasa reformu ile il PARÇALAMAK TEMEL İLKE Amaç, Türkiye’de şöyle ya da böyle din devleti mi? Bence amaç, Türkiye’de din devleti filan değil, asla değil. Müslüman bir devlet istemez, işgal ediyor; ele geçiriyor. Ele geçiren yayılmacı, karşısında bir ortak cephe yaratmaz. Bütün Müslümanları halifelik altında birleştirdiğini düşünelim; bugün halife onlardan yana olabilir; ama yarın da böyle olacağının bir güvencesi var mı? Halifelik Müslümanları, ABDAvrupa işgaline karşı çıkmaya çağırırsa işine gel gili konferans düzenleniyor. Orada Alman profesörler “Türkiye’de ulus yoktur” diyorlar ve bunun için çalışıyorlar. Bütün bu kurguyu toplumlara oturtmak için ekonomik anlamda nasıl bir örümcek ağı oluşturulduğunu siz araştırdınız ve yazdınız... Basit bir örnek. Stratejik Araştırmalar Vakfı bir konferans düzenliyor. Konferansın başlığı her şeye bedel: “Kimlik ve Demokrasi.” Konferansı veren kim? CIA’nın eski istasyon şeflerinden Graham Edmund Fuller. Türkiye’de 1980’li yılların ortasında dikta baskısı hafifleyip demokrasiye yeniden geçerken de hep kimlik tartışılmıştır. Din hürriyeti senaryosunu da 1990’lı yıllarda başlattılar CIA aracılığıyla Türkiye’de bir kişiye para verilse ve bu kişi ya da dernek propaganda yapsa, buna casusluk denir ve vatana ihanetten yargılarlar. Ya şimdi? Aynı Amerikan devletinin parasını bilmem ne partisinin bir örgütü, bir vakfı, bir derneği aracılığıyla bilimsel çalışma, proje hazırlatma diye veriyor ve bırakınız yargılanmayı, bu ödemeler İçişleri Bakanlığı’nın onayıyla ödeniyor. Hatta yabancı partilerin örgütleri Türkiye’de şubeler açmışlar harıl harıl çalışıyorlar. Projecilik nasıl yürüyor? Pek görünmüyor ama, Türkiye’nin asıl kaybettiği akademik dünyasıdır. Amerika’ya doktoraya gidenlerin hazırladığı sosyoloji tezlerinin çoğu Türkiye’de İslam, Türkiye’de din, Türkiye’de din ve devlet ilişkisi, Türkiye’de etnik topluluklar üstünedir. Birleştiren değil ayrıştıran ne denli konu varsa onun üstünde çalışıyorlar. Amerika’da bu alanlarda çalışanlar yeni dünya düzeni politikasını benimseyerek dönüyorlar ülkeye. Amerika’nın yeni hürriyet projesi diyorlar buna. Üniversitelerde işgali destekleyici düşünceyi yayıyorlar; dernekler kurup öğrencilerini örgütlüyor; öğrencilerini ABD’deki merkez örgütlere yönlendiriyorlar. Sonra da, bu kadar modern görünümlü akademisyenler, bu genç doçentler, profesörler bilmem ne tarikatı ile kol kola girip Türkiye Cumhuriyeti devletini değiştirmeye nasıl kalkışıyorlar diye şaşırıyor herkes. Projelerin ana teması federasyon, dinsel örgütlenmeye bağ oluşturan alt teması “serbest piyasa ekonomisinin İslamla nasıl bağdaştığını, İslamiyetin serbest piyasa ekonomisi ile çelişmediğini anlatmak”. KÜRESELLEŞME VE İSLAMCILIK Ulusal ekonomi yok ediliyor İslamiyet piyasa ekonomisine karşı mı ki, böyle bir tema özellikle işleniyor? Haklı bir soru. Şimdi düşünün: Türkiye’de serbest piyasa ekonomisine din denerek karşı çıkılmış mı şimdiye kadar? Hayır böyle bir şey yok, tartışma da yok. Bu girişimin iki amacı var; dinsel örgütlerle ilişki yolu açmak ve komşu ülkelerde çalışmanın rehberi olmak. Batı’nın ulusal ekonomiyi yok ederek, liberal açık pazara çevirdiği ülkelerde bu soygun düzenini “küreselleşme” denen yeniden sömürgeleştirme operasyonuyla Müslümanlarla yeni liberalleri aynı cephede buluşturuyorlar. Satılmak, satın alınmak kavramları tam karşılıyor mu yaşanan gerçekliği? Elbette karşılamıyor. Yalnızca adam satın alarak değil, kültürel anlamda da sessizce yapılan bir iştir bu. Giderek düşünce hayatınızı ele geçiriyor. Bu tip çalışmaları kültürel diyerek destekliyor, sonunda geliyorsunuz Lozan Antlaşması’nın değiştirilmesi ve Müslüman azınlıkların haklarının tanınması noktasına: Araplar, Pomaklar, Lazlar, Çerkezler…. Türklerin bütünlüğü de parçalanıyor böylece: Kırgız Müslümanlar, Özbek Müslümanlar, Türkmen Müslümanlar. Toplumu TürkKürt olarak değil, Türkleri bile ince ince mozaiğe çevirme siyaseti… Bu sinsi girişim, bizi birbirimizi bağlayan tüm bağları zayıflatıyor; birbirimizden kopartıyor ve sonuçta Türkiye Cumhuriyeti devleti kalmıyor. YARIN: Anayasa değişikliğinin amacı türban mı? MGK bugün toplanıyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı, bugün saat 14.00’te yapılacak. MGK toplantısında başta terör olmak üzere iç ve dış gelişmeler ele alınacak. Başta terörle mücadele olmak üzere iç ve dış gelişmelerin değerlendirileceği toplantıya, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ilk kez başkanlık edecek. Toplantıda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner’in yanı sıra ilk kez Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcıları Nazım Ekren ve Hayati Yazıcı, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu da yer alacak. Yeni MGK Genel Sekreteri Tahsin Burcuoğlu da toplantıya ilk kez katılacak. VEFAT Silivri Papazlı Çiftliği eşrafından, Merhum Hacı Abdullah Akbulut ve Hacı Bahriye Akbulut’un oğlu Ekin ve Esin’in babası Semra Akbulut’un sevgili eşi şair ve yazar KAMUOYUNA Türkiye’yi bölmek ve bitirmek isteyen emperyal aktörlerin yerli işbirlikçilerinin ve tetikçilerinin heveslerine Büyük Türk Ulusu bu kez de izin vermeyecektir. Türk gençliği gayrı yeter demiştir. Yurtta da Dünyada da BARIŞ için Atatürk’ün izindedir, ayaktadır. Adana Koop yönetimi, çalışanları ve binlerce üyesi şehit ailelerine, gazi ordumuza ve Türk Ulusuna başsağlığı diliyor; halkımızın yeni ve karanlık oyunlara gelmeme konusundaki duyarlılığına inanıyor, sizleri tüm gücümüzle Mehmetçiklerimizin arkasında olmaya çağırıyoruz. AHMET CELAL AKBULUT’u kaybettik. Cenazesi 24 Ekim 2007 Çarşamba günü (bugün), Ataköy 5. Kısım Camii’nde kılınacak öğlen namazını müteakiben Yeni Çanta Beldesi Mezarlığı’na defnedilecektir. DTP önünde ‘silahlı protesto’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DTP’nin Ankara’daki genel merkez binası önünde adı Aziz Karadoğan olduğu belirlenen bir kişi pankart ve silahla “protesto” gösterisi yaptı. Dün öğlen saatlerinde DTP Genel Merkezi önüne gelen Karadoğan, üzerinde “Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez” yazılı olan bir pankartı yere serdi ve havaya iki el ateş etti. Üzerinde Türk bayrağı ve elinde Anayasa taşıyan saldırganın havaya ateş etmesi üzerine bölgede bulunan sivil polisler olaya müdahale etti. Polislerin Karadoğan’ı ikna etmeye çalıştığı sırada saldırgan bu kez de yere ateş etti. Karadoğan, daha sonra gözaltına alındı. Adana Koop Yönetimi Çalışanları ve Üyeleri AİLESİ *Çiçek ve çelenk gönderilmemesi, hayır kurumlarına bağışta bulunulması rica olunur. Askerlik için başvuru yaptılar ? ADANA/ ZONGULDAK (Cumhuriyet) Ceyhan İlçesi Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ile bazı meslek odalarının başkanları, yeniden askere gitmek için İlçe Garnizon Komutanlığı’na başvurdu. Zonguldak’ta da yaşları 30 ile 81 arasında değişen 20 kadın, askerlik şubesine giderek askere alınmak için dilekçe verdi. TÜRKİYE FUTBOL V AKFI MÜTEVELLİLER HEYET TOPLANTI İLANI Vakfımızın,Vakıf Senedinin 8. ve 9’ncu maddelerine istinaden, 2007 yılı Kasım ayı Olağan Mütevelliler Heyet Toplantısı 12 Kasım 2007 Pazartesi tarihinde, saat 18.00’de Türkiye Spor Yazarları Derneği, Aydın Doğan Tesisleri No. 51 1. Levent/İstanbul adresinde aşağıdaki gündem doğrultusunda yapılacaktır. İlk toplantıda çoğunluk sağlanamaması durumunda ikinci toplantı aynı gün aynı yerde 1 saat sonra katılan Mütevelliler Heyet Üyeleri ile yapılacaktır. Olağan Mütevelli Heyet Toplantısına iştirak edemeyecek üyelerimiz kendilerini temsil etmek üzere bir diğer Mütevelli Heyet Üyesini vekil tayin edebilir. GÜNDEM 1 Açılış, saygı duruşu, 2 Divan Heyetinin oluşturulması ve imza yetkisi verilmesi, 3 Vefat eden Mütevelli Heyet Üyelerinin üyeliğinin düşürülmesinin görüşülmesi ve oylanması, 4 Boşalan mütevelli heyet üyelikleri için müracaat edenlerin üye olarak alınmasının görüşülmesi ve oylanması, 5 2008 yılı Tahmini Bütçenin görüşülmesi, 6 2008 yılı Çalışma Raporunun görüşülmesi, 7 Dilek, temenniler ve kapanış. Küresel ısınma araştırılacak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, küresel ısınma, çevre ve su sorunları konusunda verilen 13 önerge birleştirilerek ele alındı. Yapılan oylamada, küresel ısınma, çevre ve su sorunları konusunda Meclis araştırması açılması yönündeki önerge kabul edildi. Önergenin kabul edilmesiyle TBMM’de yeniden, küresel ısınma, su ve çevre sorunları konusunda Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu. SAYI DOSYA NO: 2005/1121 Esas Müdürlüğümüze ait yukarıda numarası yazılı dosyamızda, satışına karar verilen aşağıda tapu kaydı, adedi, cinsi, evkafı, kıymeti ve önemli özellikleri ile satış şartları belirtilen taşınmazlar, müdürlüğümüzce açık artırma sonucu satılarak paraya çevrilecektir. İş bu satış ilanı İLANEN TEBLİĞİ YERİNE kaim olacağı ihtar olunur. Tapu Kaydı: Yozgat ili, Sorgun ilçesi, İsmailhacılı köyü, 628 parsel sayılı, yüzölçümü: 8320 m2 olan taşınmazın borçluya ait hissesi tam olan taşınmaz. Gayrimenkulun İmar Durumu ve Evsafı: Taşınmaz, Sorgun ilçesi, İsmailhacılı köyünde, Çiğdemli kasabası, SorgunÇekerek yolu üzerinde, imar sınırına yakın olup %56 meyile sahiptir. 628 parsel sayılı taşınmaz 8320 m2 büyüklüğünde, yaklaşık olarak 1.200 m2, kapalı kümes hayvancılığı barınağı olup (15000 adet yumurta tavuğucivciv yetiştirme kapasiteli) kalan kısım ise bahçe ve gezinme alanıdır. Taşınmaz üzerinde 11,50 m eninde, 56 m uzunluğunda, binanın ön tarafı binaya bitişik, üst kat bakıcı evi, alt yemlik ve yumurta deposu olarak kullanılan, yaklaşık 12 yıllık tavuk çiftliği ile 14,50 m eninde, 56 uzunluğunda yeni tamamlanmış ön tarafında binaya bitişik, üst bakıcı evi alt yemlik ve yumurta deposu olarak kullanılan, ince işçiliğin bir kısmı yapılmış bir kısmı yapılmamış, 2 adet tavuk çiftliği bulunmaktadır. Tavuk çiftliklerinin duvarları tuğla örülü, kolonlar üzerine çelik çatı üzeri saç kaplama olup, beton sıvalı beyaz kireç badanalı, kapı ve pencere doğramaları takılı, elektrik ve sıhhi tesisatı yapılıdır. Taşınmaz üzerinde; Kümese ait makine ve teçhizatlar, 4 adet batarya (tavuk kümesi 15000 tavuk kapasiteli), 2 adet yem helezonu, l adet römork, 2 adet pislik atma bandı, civcivliğe ait makine ve tesisatlar; 5 adet sulama sistemi, 4 adet yemlik, Kümese ait elektrik tesisatları; 100 kwlık trafo+kompanzasyon panosu, 50*100 cm komple sigorta panosu, 50*60 cm komple sigorta panosu, sayaç panosu vardır. Ayrıca arazi üzerinde 3 adet armut ağacı, 25 adet elma ağacı, 5 adet elma fidanı, 1 adet kayısı fidanı, 4 adet vişne ağacı vardır. Ayrıca 2 adet sera malzemeleri tesisi yapılmış, fakat plastik aksamı tamamen tahrip olmuş olup, yaklaşık olarak 250 m2 büyüklüğündedir. Gayrimenkulun Kıymeti: Parsellerin kıymeti ve kıymetine etki eden faktörler ayrı ayrı değerlendirilerek; 1.tavuk kümesi; 644,00 m2x79,90 YTL (%15 yıpranma payı düşülmüştür): 51.455,60 YTL + 2.tavuk kümesi; 812,00 m2x79,90 YTL:64.878,80 YTL + 4 adet batarya: 30.000,00 YTL+2 adet yem helezonu: 3.000,00 YTL+1 adet römork 1.500,00 YTL+2 adet pislik atma bandı: 3.000,00 YTL+ 5 adet sulama sistemi.3.500,00 YTL+4 adet yemlik 3.200 YTL+100 Kwlık trafo+kompazosyon panosu 15.000,00 YTL+50*100 cm komple sigorta panosu: 500,00 YTL+50*60 cm komple sigorta panosu: 500,00 YTL+ sayaç panosu (sayaçlar dahil): 500,00 YTL+parselin değeri: 8,320*1,25:10.400,00 YTL+3 adet armut ağacı (tanesi 40,00 YTL): 120,00 YTL+25 adet elma ağacı (tanesi 40,00 YTL): 1.000,00 YTL+5 adet elma fıdanı (tanesi 8,00 YTL): 40,00 YTL+1 adet kayısı ağacı: 40,00 YTL+4 adet vişne ağacı (tanesi 25,00 YTL): 100,00 YTL olmak üzere Taşınmazın Toplam Değeri: 188.734,40 YTL 1. Satış günü: 04.12.2007, SAAT: 10:0010:10 2. Satış günü: 14.12.2007 , SAAT: 10:0010:10 l. Satış 04.12.2007 günü, saat 10:00’dan 10:10’e kadar, Sorgun İcra Müdürlüğü önünde, açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak kaydıyla gayrimenkul 14.12.2007 günü, aynı yer ve saatler arasında, ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse, gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2. Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale pulu, tapu harç ve masrafları ile %18 KDV alıcıya aittir. Taşınmazın aynından doğan birikmiş vergi borçlan ve Tellaliye resmi satış bedelinden ödenir. 3. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususi ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi halde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4. İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini ödememek kaydı ile ihalenin feshine sebep olan, tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedeli ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsil en mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi, ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5. Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı ödendiğinde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6. Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve müracaatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/1121 Esas sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları rica olunur. 15.10.2007 (İİK.nun 126. Maddesi) (Basın: 55704) SORGUN İCRA MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle