19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 EKİM 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul 15 Stockholm B B B B PB PB PB PB PB 23 23 24 21 25 24 27 26 20 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB B B B B B 23 22 23 19 22 22 21 20 30 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB PB B B B 30 29 25 26 20 20 17 16 16 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurtta yağış beklenmiyor. Yurdun kuzeybatı ve güneydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklıkları iç ve doğu bölgelerde 2 ila 4 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y PB PB PB PB 7 8 12 14 14 12 12 9 9 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y Y Y Y Y Y 11 11 24 10 12 13 20 24 11 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y PB B PB B PB PB B PB 12 19 12 20 20 23 12 28 28 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Pentagon ise, “Askerlerin harekât konusunda ‘hevesli’ olmadığını” öne süren açıklamalar yapıyor. Hükümetin başı, hemen neden yapılamayacağını gösteren gerekçesinde, sınır ötesi harekâtın “ekonomik, siyasal ve askersel yönlerinin olduğunu” öne sürüyor. Bu açıklamalardan çıkan sonuç: Hükümet “bekleyecekmiş!” Neyi? Herhalde Godot’yu! Ya da “Bekledim de gelmedin” şarkısını halkın sindirmesini…. Sonucu kestirmeye olanak tanımayan, kafaları karıştıran, birbirine ters düşen açıklamalar… ??? Oysa, spor sayfalarında, siyaset adamlarının dilinde ve sözlüğünde bulamayacağınız ulusal bir sorun sürekli gündemde. Tarikat, cemaat mikrobu siyasete, medyaya, bürokrasiye, toplumun çeşitli kesimlerine sızdı. Ulusal gururumuzun simgesi ulusal takıma da burnunu soktu. Kimi kulüpleri parmağının ucunda oynatıyor. Önce Galatasaray’dan başladı. Takıma Fethullah Gülen mikrobunu Hakan Şükür adındaki artık varlığı ve kıymeti harbiyesi sorgulanan futbolcu soktu. İlk resimleri camiye namaz kılmaya giderken yayımlandı ve sonra… Fethullah Gülen’e olan sevgisi ve bağlılığını ifade eden boy boy demeçleri gazetelerde yer aldı. İtalya’ya gidip tabii orada Fethullah’ın borusu ötmediği için takımda istediğini yaptıramadan geri döndü. Gitmeden önce dışarıda futbol oynama iznini Fethullah Gülen’den aldığı yazıldı. GS içinde ikilik yarattığı söylendi, ulusal takımın başındaki Ersun Yanal, Fethullah Hoca’sına güvenmekten başka çoğu özelliklerini yitiren, yaşı geçmiş, takımda ikilik yaratan bu futbolcuyu ulusal maçlarda takımdan uzak tuttu. Takıma kimlik kazandıran başarılı hizmetler verirken, bu nedenle Gülen darbesiyle görevinden uzaklaştırıldı. Bu Hakan Şükür adındaki Fethullahçı’nın Seul’deki dünya şampiyonasında ulusal takım yöneticilerine çıkardığı zorlukları, takımı nasıl ikiye böldüğünü, hatta cami bulunsun diye yaptıklarını bilen biliyor. Bu yaşı geçmiş futbolcu, son demecinde (11.09.07) “Beni eleştirmeyin, Allah’ın gücüne gider” diyor. Neredeyse kendini Tanrıfutbolcu ilan edecek! ??? Bir diğer örnek; son günlerde şımarık, terbiye dışı halleri ve takıma yararlı olmadığı görülmesine karşın ulusal takımda yer alan Emre Belözoğlu, İtalya’da tükendikten sonra Fenerbahçe’ye transferi söz konusu iken… (olayın bire bir tanıklarının açıklamalarına göre) ABD’ye gitti. Fethullah Gülen ile görüştü. Ancak üç buçuk milyon dolarlık bir anlaşmayla FB’ye gelmesine izin alamadı, İngiltere’de bir takımla anlaştı. Son günlerde Beşiktaş’a Gülen’in sağladığı öne sürülen 40 milyon dolar kredi günlerce yazıldı. Takımın başına getirilen Ertuğrul Sağlam sağlam bir dinci. Karısı örtülü ve Kayserispor’dan Beşiktaş gibi büyük bir takımın başına getirilmesi Fethullah Gülen’in marifeti. 40 milyon dolarlık kredi kıyağının gündemde olduğu sıralarda bir demecinde Ertuğrul Sağlam, “bana kulüp başkanı da dahil kimse karışamaz” içeriğinde bir demeç verdi. Gücü Fethullah’tan geliyor. Hatta (bu konularda geniş yayın yapan, kimi spor adamlarını konuşturarak Gülen’in spor alanındaki marifetlerini açıklayan Aydınlık dergisinde yayımlanan bilgiye göre) Trabzonspor’da da Fethullahçılar bulunuyor. Aydınlık’a konuşan TBMM Futbol Komisyonu üyesi CHP Milletvekili Ahmet Ersin; Hakan Şükür’ün Fethullah tarafından korunduğunu ve futbolcuyu tarikat ilişkileri yüzünden ulusal takımdan kestiği için Ersun Yanal’ın görevden alındığını doğruladığı gibi, futbola tarikat ilişkilerinin girip girmediği sorusuna verdiği yanıtta: “…Evet doğru. Başta (TBMM komisyonunda) bütün spor dallarında tarikat ilişkilerinin çok yoğun olduğunu ve sporu yöneten kademelere kadar sıçradığını söyledik… O dönemde komisyonda biz CHP adına üç kişiydik, AKP’li vekiller çoğunlukta olduğu için rapora tarikat ilişkileri konulmadı…” dedi. ??? Avrupa ölçeğinde birer değer olan futbolcularla Malta’dan beri aldığımız sonuçlar ortada. Yunanistan maçı tüy dikti. Takımın başında: 2005 yılından beş yıllık sözleşmeyi yıllık 1 milyon 330 bin YTL’ye (ayda 110 milyar) imzalayan... yenilgilerden sonraki eleştirilere “ders almam, ders veririm” diye bir spor adamına yakışmayan etik dışı çıkışlar yapan.. sahalarda ve saha dışında bir zamanlar topuğu basık ayakkabı giymesiyle dikkatleri çeken ve örneğin Mussolini’ye benzer yüz ve vücut hareketleriyle dikkati çeken Fatih Terim adında spor adamı var. Tarikatçı Hakan Şükür’ü herkese inat oynatıyor. Tribünlere terbiyesizliğini kanıtlayan kol işareti yapan Emre Belözoğlu’nun koluna kaptanlık bandını takıyor. Kurguladığı takım ve oyun planı başarısız. Tribünler istifa diye bağırıyor. Ulusal takım tanınmaz hale nasıl geldi? Altına imza atılacak nedenler: “Terim takımı sürekli gerilim politikasıyla yönetti. Her şeyi ben bilirim havasında. Neden oyuncularla yıldızı barışmadı? Herkesi küçük gördü. Egosuyla takımın önüne geçti. Basını karşısına aldı. Değirmen gibi futbolcuları öğüttü.” (Vatan19.10.07) Yere düşmedikçe, son maçta da başarısız olmadıkça ayrılmayacağını beyan ediyor. Oysa, futbol takımları Fethullahçıların oyuncağı değil. Ulusal takım da Terim’in değil, Türkiye’nin ulusal takımı! Deneyimli işadamı, seçim döneminde birçok partiden teklif aldığını söyledi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Saran’ın hedefi siyaset Spor Servisi Medya, sivil savunma, enerji ve son olarak da sağlık sektörüne yatırım yapan Sadettin Saran, iş hayatı ve sporda belirli noktalara geldiğini, 45’inden sonra ise Türkiye’ye siyaset alanında hizmet edebileceğini söyledi. Yurt dışındaki öğrencilik döneminde Türkiye’nin tanıtım eksikliği duyduğunun farkına vardığını ve bu nedenle “yayıncılık” sektörüne giriş yaptığını belirten Saran, “Şimdi ise Türkiye’nin sağlık konusunda bazı ihtiyaçları olduğunu gördük ve sağlıklı yaşam ürünleri için yatırımlar yaptık” dedi. CNBCe Business dergisinin sorularını yanıtlayan Saran, yüksek lisansını ABD’de tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndüğünü ve Turizm Bakanlığı’nda danışman olarak çalıştığını belirterek, şunları söyledi: “Medya piyasasının önünün açık olduğunu gördüm. Öncelikle de medyada içeriğin önemli olduğunu fark ettim ve o alana yoğunlaştım. Eski ulusal sporcu olmam dolayısıyla başta spor programlarına ağırlık verdim. Spor programlarından sonra işin biraz da canlı bölümüne geçtim; çizgi film ve sinema filmleri gibi... Canlı maçlar için kulüplerin yayın haklarını aldık. O zaman havuz sistemi yoktu. Anadolu kulüplerinin yıllık harcamaları bir milyon doları bile bulmuyordu. Bütün futbol pastası 100 milyon dolar bile değildi; oysa bugün piyasa değeri 700 küsur milyon dolar oldu. Bunları da öngörerek futbolun yanı sıra basketbolun da yayın haklarını aldık. Sanal reklam, saha içi reklam ve Türkiye’de oynanan maçların yurtdışına sinyal satımı gibi konseptleri geliştirdik.” Sabah ve atv ihalesi Saran, atvSabah grubuna teklif götürüp götürmeyeceği yönündeki soruya, “atv için ciddi çalışmalarımız var. İhaleye girersek yabancı bir ortakla gireriz. Size yüzde 50 girme ihtimalimiz var, diyebilirim” yanıtını verdi. Yeni yatırımları ile de bilgi veren Saran, “Sağlık sektörü... Hem spor işinin içinde olmamız, hem de sporculuk ve spor yöneticiliğinden gelen bir kişi olarak, sağlıklı bir yaşam için doğal ürünlerle hazırlanmış gıdaların da önemli olduğunu bildiğimden bu alanda yatırım yapmaya karar verdik. Besleyici vitamin ve sağlık ürünleri ürettirip Türkiye’ye getiriyoruz. İlk olarak da çocuklar için şeker ve çikolata formunda vitaminler satışa sunacağız” dedi. ‘Ortak hareket’ Seçim döneminde birçok partiden teklif aldığını belirten Saran, politikayla ilgili olarak ise şunları söyledi: “Baba memleketim olan Kırıkkale’den bağımsız milletvekili olabilirdim. Ama daha zamanı var. Türkiye’de ekonomide olduğu gibi siyasette de istikrar çok önemli ve bunun için birçok sistem harekete geçmeli ve birlikte hareket etmeli.Yoksa birkaç işadamı, üç beş profesör Meclis’e girmiş, çok etkili olacağını düşünmüyorum. İleride politikaya gireceğim.” Emeklilikte düzeltme komedisi Sistemdeki boşluğu gidermek isteyen AKP’nin yaptığı düzenleme, emekli olduktan sonra yeniden işe girenlere yüksek rakamlardan prim ödeyerek aylıklarını katlama olanağı yarattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, işçi ve BağKur emeklilerinin işe dönüp kısa süre çalıştıktan sonra yeniden emekli olarak maaşlarını yükseltmelerini sağlayan boşluğu yeni bir yasayla düzeltmek isterken çok daha büyük bir boşluğa neden oldu. Emekli olduktan sonra yeniden işe girip kısa sürede değil ama 6 ay, 1 yıl gibi sürelerde işten çıkacakların yüksek rakamlardan prim ödeyerek aylıklarını katlama olanağı doğdu. Yanlışlık, AKP’nin, SSK Yasası’nı iyi incelemeden teklif vermesinden kaynaklandı. AKP’nin işçi emeklileri ile ilgili boşluğu kapatmak için çıkardığı 6 maddelik 5698 sayılı yasanın hatalı olduğu anlaşıldı. Akşam gazetesi yazarı Ali Tezel dünkü köşe yazısında konuyu ayrıntılarıyla işledi. Tezel’in yazısına göre, yasa ile yeniden iş hayatına dönen SSK ve BağKur emeklilerine, ikinci defa emekli olduklarında ülkenin gelişme hızından pay verilmemesi sağlanmak istenmişti. Yasanın 2. maddesinde, 506 sayılı SSK Yasası’nın geçici 82. maddesindeki “sigortalının, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten (01.01.2000) sonraki prim ödeme sürelerine ait aylığı” ifadeleri dikkate alınmadığı için, yeniden emekli olacaklara bundan önceki çalışma yıllarının kazançlarını da bugüne kadar, Tüketici Fiyat Endeksi ve Gelişim Hızı oranında güncelleme olanağı verildi. aylıklarının hesaplanması açısından, sadece 506 sayılı yasanın 61. maddesine atıfta bulunuluyor. 61. madde ise sadece 8 Eylül 1999’dan sonra işe girmiş olanları kapsıyor. ? Bugün emekli olanların tamamı bu tarihten önce işe girdikleri için, normalde emekli aylığı 506 sayılı yasanın geçici 82. maddesi gereğince hesaplanıyor. ? Ancak AKP’nin çıkardığı yeni yasada geçici 82. madde dikkate alınmadığı için yeni emekli maaşlarının 506 sayılı yasanın 61. maddesine göre hesaplanması hükmediliyor. ? Yeni emekli maaşları buna göre hesaplanacak olursa, bu kişilerin emekli aylıklarının tüm çalışma yıllarının kazançları güncellenerek hesaplanması gerekecek ve emekli aylıkları uzun vadede büyük oranlarda artacak. AKP, halka sormuyor, halkı kullanıyor. AKP, halk üzerinden diktatörlük peşinde. Ayrıntılara geçelim... 11. cumhurbaşkanını halka seçtirmek üzere yola çıkan AKP, 22 Temmuz iklimiyle seçimi Meclis’te yapmayı başarınca, şunu işlemeye başladı: “Canım, 11. zaten seçildi. 12’nciyi halk seçsin. Ne fark eder...” Tıpkı, 367 olayında olduğu gibi bunda da “bizim dediğimiz neyse, hukuk odur” mantığıyla gittiler. Referanduma günler kala baktılar ki, iş öyle değil. Gül’ün durumu tartışmalı hale gelecek, şu ikileme girdiler: Gül’ü mü feda edelim, hukuku mu? Anında, hukuk dediler. Zaten geçmişten de hukuku bir ya da birkaç kez delince sorun olmadığını biliyorlardı. Hafta başında anayasa değişikliğini değiştirip “Halk 11’inciyi değil 12’nciyi seçsin” dediler. Gül de değişiklik önüne gelir gelmez anında onayladı. Geçmişte Çankaya’ya “noter” deyince, noterler hemen bozuluyordu, “Biz önümüze gelen her işlemi onaylamayız” diyordu ama onlardan özür dileyerek Gül’ün anında onayı için şu tanımı yapmadan geçemeyeceğiz: 11. Noter! ??? Başbakan şu sözleri birkaç kez yineledi: “Türkiye referandumlara alışacak... Her kritik konuda halkın oyuna başvuracağız!” İlk bakışta çok demokratik gelen, halka açık iktidar havası veren bir karar... Ancak bu uygulama girişte vurguladığımız gibi halkın iradesine başvurmak değildir. Halkı kullanarak tek parti rejimi kurmaktır. Bu anlayış bizi oraya götürür. Neden? Eğer referandum yol olursa, bundan böyle örneğin 4 maddelik referandumlar başlar. Bunlardan ikisi halka çok sempatik gelecek madde olur, ikisi de AKP’nin devletleşmesinin önünü açan madde olur. Eldeki bütün medya araçları, propaganda yöntemleri ve halkı ikna paketleriyle yoğun bir kamuoyu oluşturma dönemi yaşanır. Ardından buyrun size evet, buyrun size halk iradesinin gerçek tecellesi! Yarın başka bir iktidar gelir, aynı yöntemi o kullanırsa ne olacak? AKP’liler nasırına basılmış gibi “Demokrasi elden gidiyor” diye bağıracak! AKP’nin samimiyetsizliğinin bir başka göstergesi de şu: Erdoğan yeri geldikçe gelmedikçe yeni anayasanın mutlaka çıkarılacağını söylüyor. Arı kovanına çomak soktukları için kimilerinin bağırdığından, buna karşı çıktığından dem vuruyor. Bu durumda sormazlar mı: Mademki, anayasayı tümden değiştireceksin. O zaman 100 trilyon harcayıp bu referandumu yapmaya ne gerek var? Bu değişiklikleri onun içine koysan olmaz mı? ??? Yarın referandum var. Ben yurttaş olarak böyle bir oyunda yokum. Bir başka anlatımla AKP’nin yaptığı, ip oyununa benziyor... İp oyununda, birbirine yakın güçteki iki taraf, ortadaki çizginin biraz gerisinden ipi çekmeye başlar. Karşısındaki grubu çizginin içine çeken kazanır. AKP kendi tarafındaki ipi direğe bağlamış. Çekiyor gibi yapıyor... Karşısında cılız da olsa bir grubun işi ciddiye almasını ve ipi çekmesini istiyor. Eğer, sandığa gidiş yüzde 50 civarında kalırsa, AKP’nin karşısındakiler ipi bırakmış olur, AKP de çekiyor gibi yaparken oturma organlarının üzerine çökmüş olur! Referandumu iplememek ciddi bir karardır! Yanlışlık nasıl yapıldı: ? AKP’nin çıkarttığı 5698 sayılı yasaya göre boşluğun düzeltilmesinde, yeni emekli ankcum?cumhuriyet.com.tr İZMİR CUMOK ÇAĞIRIYOR Ekim 2007 ayı kuşluk kahvaltısı AYDINLANMA SÖYLEŞİLERİ 20 “7’den 70’e hepimizin görevi var, ne yapabiliriz?” 21 Ekim 2007 PAZAR 11.00 Hasan Sağlam Öğretmenevi – Eşrefpaşa İzmir Not: Kahvaltı bedeli 12 YTL. öğrenciler için 7.5 YTL ’dir. Yer ayırtmanızı rica ederiz. Bilgi ve rezervasyon için: 0533 765 52 67 537 714 96 19 Hukuka inanıyorum Sahte demokrasiyi reddediyorum Halkı kandırmaya, oradan siyasal çıkar elde etmeye yönelik bu süreci kınıyorum 21 Ekim 2007’de sandığa gitmiyorum… Referandumu ve sonuçlarını kabul etmeyeceğim Hukuk önünde hesap soracağım Dayanışacağız, oyunu bozacağız! MANİSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2006/7 Esas DAVALILAR: 1 RABİA USLU, Topçu Asım Mah., Çapraz Sok. No 1/5 Merkez/MANİSA 2 SAFİYE USLU, Dinçer Mah., Haşim Sok. No 23/11 Merkez/MANİSA 3 YASEMİN USLU ÇETİN, Paşa Mah., 28. Sokak No 14/1 D 5 Akhisar/MANİSA 4 MALİYE HAZİNESİ, Hükümet Konağı Foça/ İZMİR 5 ŞÜKRAN USLU YEMEZ, 1740/1 Sokak, No 8/4 Donanmacı Karşıyaka/İZMİR 6 SAFİYE KONCA USLU AKUSTA, 309 Sokak No 39/8 Şirinyer Merkez/İZMİR 7 NİLGÜN İŞLEK USLU, 231 Sokak No 32 Buca/İZMİR 8 SEVİM USLU KARA, 4292 Sokak No 8 Aydın Mah. Karabağlar Merkez/İZMİR 9 SUAT USLU KAPLANGI, Valilik Makamı Merkez/AYDIN 10 VOLKAN LÜTFİ USLU, Cemal Gürsel Cad., No 82/6 Karşıyaka Karşıyaka/İZMİR 11 MEHMET ESAT USLU, 4274 Sokak No 71 Karabağlar Konak/İZMİR 12 SABRİ BİLGİN USLU, Atatürk Mah., Gazi Mustafa Kemal Cad. Güneş Sokak No: 1091 Büyükçekmece/İSTANBUL 13 SAİME GÜLEÇ USLU, Saruhan Mah., Öncü Sokak No. 7 Saruhanlı/MANİSA 14 SAFİYE BAYRAM, Barbaros Mah. Temiz Sokak No. 13 Merkez/MANİSA Davacı tarafından aleyhinize açılan, Kamulaştırma (Bedel Tespiti ve Tescil) davasının yapılan yargılamasında; Davalılar Mustafa ve Sıdıka kızı Safiye Uslu ve Rabia Uslu, mirasçısı İbrahim Hakkı Uslu eşi Fatma Uslu’ya (Ahmet ve Nazife kızı) dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 26/10/2007 günü, saat: 11.20’de duruşmada bizzat hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi takdirde HUMK’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, dava dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 16/10/2007 Basın: 55613 izmir?cumok.org KAYIP İLANI Beyaz Tebeşir Reklamcılık ve Org. Hizmetleri unvanı altında faaliyet gösterdiğim işyerime ait Seri A Sıra No 42601’den 42750’ye kadar olan ve Acar MatbaacılıkAhmet Acar firmasına bastırdığım 1 asıl 2 suretten oluşan 150 takım kullanılmamış İrsaliyeli Faturamı kaybetmiş bulunmaktayım. Anılan faturalar hükümsüzdür. EMEK TARGAN T.C. Kimlik No: 44164785830 İngilizceyi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Business Administration’da master yapmış ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH Gramer, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine (Interview hazırlık. Acıbadem / İstanbul 0 536 225 07 80 CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle