Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 2007 PERŞEMBE 18 SPOR Yunanistan’a resmi maçlarda ilk kez yenildik, 2008 finallerini tehlikeye attık NORVEÇ KAZANDI 2008 Avrupa Şampiyonası elemelerinde yer aldığımız C Grubu’nda Norveç, deplasmanda Bosna Hersek’i 20 yenerek ikinciliğe yükseldi. Ay Yıldızlılarımızın 2 puan önüne geçen İskandinav temsilcisinin gollerini 5. dakikada Hagen ve 75. dakikada Riise kaydetti. Norveç bu galibiyetle grupta şansını iyice artırdı. Grubun diğer maçında ise Moldova, Malta deplasmanından 32’lik galibiyetle ayrıldı. AyYıldızlılar, 17 Kasım’da Norveç, 21 Kasım’da ise BosnaHersek’le oynayacak. TRİBÜNDEN TERÖRE LANET li Sami Yen Stadı, dün gece tek vücut oldu ve şehitlerini bağrına bastı. Onbinler, son günlerde teröre verdiğimiz şehitlerin ölmediğini maç öncesinde yaptığı ‘içtima’ ile gösterdi. Tribünler 7 Ekim’de şehit düşen askerlerimizi çağırarak milyonları gözyaşına boğdu. Önce Şırnak’ta şehit düşen Ahmet Sarıoğlu, Bayram Güzel, Tugay Salgar, Mehmet Uyar, Seyfi Altuntaş, Mehmet Yıldırım, Mehmet Uçan, Kazım Aksoy, Şükrü Karataş, Emrah Eryılmaz, Fetullah Selçuk, Mehmet Çoşkun, Sıddık Küçükgöz isimli kahramanlarımız tek tek bağırıldı, ardından da karşıdaki tribünler ‘burada’ diye seslenerek Mehmetçiklerimizin aramızda olduğunu haykırdı. A C Takımlar Yunanistan Norveç TÜRKİYE B.Hersek Macaristan Moldova Malta O 10 10 10 11 10 11 10 GRUBU G 8 6 5 4 4 2 1 B 1 2 3 1 3 2 M 1 2 2 6 6 6 7 A 18 22 22 16 10 9 9 Y 9 8 10 21 17 19 22 P 25 20 18 13 12 9 5 Avj. +9 +14 +12 5 7 10 13 Kaleci Volkan yediği gol sonrası yıkıldı. (Fotoğraflar:SAMİ GÜRELFATİH ERDOĞDU) Y azık! Bunu da gördük Türkiye: 0 Yunanistan: 1 HAKEMLER: Manuel Enrique Mejuto Gonzalez (7),Yuste Jimenez (7), Artero Gallardo (7) TÜRKİYE: Volkan (8), Hamit (3), Gökhan Zan (3), Servet (4), İbrahim Üzülmez (4), Gökdeniz (4) (Dk. 64 Hakan Şükür 3), Aurelio (7), Emre (4) (Dk. 71 Arda 3), Tuncay (2), Ümit (3) (Dk. 46 Tümer 3), Gökhan Ünal (4) YUNANİSTAN: Chalkias (6), Seitaridis (5), Dellas (7), Kyrgiakos (6), Antzas (5), Karagounis (6), Basinas (6), Torosidis (6), Amanatidis (7), Charisteas (4) (Dk. 59 Samaras 7), Gekas (4) (Dk. 56 Liberopoulos 6) GOL: Dk. 79 Amanatidis SARI KARTLAR: Emre, Torosidis HİLMİ TÜRKAY Maç gününe kadar o şunu dedi, bu bunu diyerek günleri geçirdik. Oysa kritik bir Yunanistan maçı vardı önümüzde. Kenetlenme zamanıydı, eleştirileri en asgariye indirme zamanıydı, övgüden söz eden yazıları yazma zamanıydı. Geriye dönüp bakmak ne kazandıracaktı ki bizlere. Bu maçın önemi çok fazlaydı. Bu maç hayati nitelikte bir karşılaşmaydı, çok zor geçecekti bizlerin açısından. Ama baktık ki birileri hâlâ yerlerinde sayıyor. Moldova maçından kurtulamamışlar, dahası Fatih hocanın ailesiyle uğraşıyorlar. Bu nasıl bir zihniyettir. Fatih hocayı eleştirebilirsiniz, onun için her şeyi söyler yazabilirsiniz de, altına imzanızı da atabilirsiniz ama ailesine dil uzatırsanız, işte o zaman işler değişir. Fatih hocanın ve de kızının düştüğü durumu düşünebiliyor musunuz? Yaşamadığınız sürece düşünemezsiniz. Fatih hoca, Yunanistan maçı öncesinde işte böyle bir sıkıntı ile karşı karşıya kalırken bazı kalemşörler bu teknik adamın medyaya tavır aldığını sutünlarında duyurdular. İnsaf... Nasıl tavır almasın ki.. İyi de yaptı... Evet, Yunanistan maçı... Zor mu zor. Kaybettiğimiz puanlar olmasa belki de komşumuzla birlikte el ele gruptan çıkacak ve bu karşılaşmayı da hiç mi hiç bu kadar büyütmeyecektik. Ama bu karşılaşmanın önemi bizim için büyüdü... Hem de öyle büyüdü ki.. Yeniden bir kayıp her şeyi alt üst edecek, bizler yine kalemlerimizi elimize alacağız başlayacağız dün olduğu gibi hedeftekileri yazmaya... Ama yazmayalım. Güzel olanı yazalım, güzel geceden söz edelim, iyiden söz edelim, geçmişi unutarak geleceğe bakalım, barışalım, elbirliği ile kenetlenelim, doğrusu buna şu günlerde çok ihtiyacımız da var. Öyle değil mi?.. Yunanistan’ı kendi evinde farklı yenmiş olsak da onlar bize göre rahatlar, lider durumdalar, avantajlılar, finallere gidiş vizesi ceplerinde... Ya biz... Hâlâ tedirginiz, düşünceliyiz, ama bugüne kadar bize karşı üstünlükleri yok. Yine yenelim bitsin.. Sonra deplasmanda yapacağımız Norveç maçı kalıyor. Onu sonra düşünürüz. Öncelikle bu maçı alarak hanemize üç puan koymamız şart... Oyuna başlayan tarafız. Bekliyoruz, bir şeyler görebilecek miyiz, olabilecek mi düşüncesiyle... Yok... Yok. Malesef, yok. Ne pozisyon, ne şut, ne mücadele... Futbol da kötü. Futbol kötü olunca bu saydıklarımızın da hiçbiri olmaz zaten. Yunanistan takımı fazla sıkmadı kendisini. Ama ayağa toplarda belirgin bir üstünlükleri vardı. Çok pozisyona girdiler, çok da gol kaçırdılar. Takımımızda ilk bölümde göze hoş gelen hiçbir şey göremedik. Görevini yapan biraz Aurelio vardı, 23 net kurtarışıyla da kaleci Volkan... Gerisinin sahada sadece formalarını gördük!.. İkinci bölümde de ne değişti ki? Her şey ilk yarının aynısıydı. Sahadaki kötü futbol karşısında Ali Sami Yen’i dolduran yandaşlar da susmuştu. Fatih Terim, birçok kez kumar oynamaya kalkıştı ama o da yetmedi. Zaman geldi, kaleci Volkan, Yunan forvetiyle karşı karşıya kaldı. Yeri geldi çok iyi kurtarışlar yaptı, yeri geldi rakip forvet vuruşlarında başarısız oldu. Ama kalecimiz Volkan, Amanatidis’e engel olamadı. Sonuçta oynadığımız futbolla galibiyeti zaten hiç hak etmemiştik. Belki bir tesadüf golüyle maçı kazanırız diye düşünürken o da gerçekleşmedi. Şimdi bekleyelim Norveç maçını... Ama görünen o ki, işimiz iyiden iyiye zorlaştı. Hele hele böyle oynamaya devam edersek... ELEŞTİRİ ALİ SAMİ YEN’DEN NOTLAR / C U M H U R Ö N D E R A R S L A N U F U K TA N I Ş A N ELEŞTİRİ ARİF KIZILYALIN İşimiz Çok Zor ADNAN DİNÇER “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganıyla inanılmaz bir destek içinde olan taraftarın beklentisi büyüktü. Ancak oyun başladığında hepimiz düş kırıklığı yaşadık. Aslında dün akşamki karşılaşmanın tek özeti 90 dakika kazanmak için en ufak olumlu bir görüntü yaşamadığımızdır. Oyunun başından itibaren savunma ve orta alanda son derece dikkatli ve üstün taktiksel uygulamasıyla Rehhagel, Avrupa Şampiyonası’nı kazandığı düşünceyi Ali Sami Yen’e taşıdı. Takımımızın kontrolsuz, sinirli ve çok hata yapan görüntüsü karşısında 11. dakikada Gekas ile başlayan Yunanistan’ın gol arayışlarını hepimiz hüzünle izledik. Ancak Volkan, son aylardaki eleştirilerin hepsini unutturacak kadar etkili ve başarılıydı. Takımımızın ikili mücadeleler de dahil olmak üzere kendine olan güveni, pas yapma ve oyun kurma yeteneği o kadar eksikti ki, kişisel başarısına inandığımız Hamit Altıntop dahi kötü oyunumuz karşısında kayboldu gitti. İkinci yarıda maçı kazanmak için Rehhagel’in, iki gol kaçıran Gekas ile Charisteas’ı çıkararak yerlerine diğer forvetleri alması, bizim sahadaki görüntümüzün önemli bir belgesiydi. Aldığımız yenilgiyle Avrupa Şampiyonası’na veda mendili sallarken uzun zamandan beri Türk futbolunun geriye gittiğini ve kendimizi aldattığımızı belirten uyarılarımız keşke haklı çıkmasaydı. ‘Sırtımız yere gelmedi’ lusal Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim tribünlerin kendisini istifaya davet etmesiyle ilgili, “Hayatımda ilk kez duydum, alışkın değilim. İstifa kararı başkana ve bana aittir. Türkiye avantajını kaybetti. En uç skoru almak zorundayız. Sırtımız yere gelmeyene dek pes etmeyeceğiz. Norveç’i orada yenecek güçteyiz” dedi. Futbolcuların Mehmet Aurelio dışında ıslıklanmasını değerlendiren Terim, “Göğsüne Ay Yıldızı almış hiçbir oyuncunun yuhalanması söz konusu olamaz. İyi de kötü de oynasa ülkeye hizmet için çalışıyor. Hepsi takdiri hak ediyor. Biz Yunanistan’ı Atina’da 41 yendiğimizde kimse kimseyi yuhalamadı” diye konuştu. Şehit ailelerine destek kampanyasının futbolcular üzerinde baskı yaratmadığını da vurgulayan Terim gazetecilere, “Uzman mısınız bilmiyorum ama her maç sonrası gerilimden besleniyorsunuz. Hayır olayıyla maçın ne ilişkisi var? Neden moralimiz bozulsun? Biliyorsunuz dedikodu söyleyeni, dinleyeni ve hakkında konuşulan kişiyi yakar” ifadesini kullandı. Fatih Terim ayrıca Yunan gazetecilerin maçın skoruyla ilgili bir sorusunu da, “41’e karşı burada 10 bitti” diye yanıtladı. Gökdeniz’in yerine 64. dakikada oyuna giren Hakan Şükür, Yunanistan yenilgisiyle Avrupa Şampiyonası finalleri şansını zora soktuklarını söyledi. Hakan Şükür, “Yunanistan birçok gol pozisyonu buldu. Biz üstün görünmemize karşın pozisyona girmekte zorlandık. Şimdi Norveç maçını kazanmak zorundayız. Deplasmanda oynamamız avantaj ve daha az baskı hissedeceğiz” açıklamasını yaptı. Komşu Çalışmış “Kazım Aksoy: Burada... Mehmet Yıldırım: Burada... Emrah Eryılmaz: Burada... Bayram Güzel: Burada...” Seyirci: Şapkasıyla, bayrağıyla burada... Peki, ulusal takım nerede? İşte o, bir tek onlar yoktu dün ortalarda... Meydanı boş bulan Yunanistan da “liderlik” koltuğunda geldiği İstanbul’dan 2008 biletiyle döndü evine... Evet, maça kafaca hazırlanamamayı kabul edebiliriz, pasların yerini bulmaması, taktiğin çöküşüne de “tamam” deriz.. Ne var ki rakip Yunanistan’sa ve resmi maçlarda komşunuz karşısında yenilginiz yoksa en azından koşar, mücadele eder, yüreğinizi sahaya bırakırsınız. Ama nerede? Koşamadık, direnemedik bile. Volkan’la “ithal” yurttaş Mehmet Aurelio olmasa, tarihi fark da yerdik Ali Sami Yen’de. Anlaşılan “dersimizi” hiç çalışmamış, geleceği görememiştik. Savunmanın göbeğinde bu işin ServetGökhan Zan’la olmayacağı, İbrahim Üzülmez’in bırakın ulusal ekibi, kendi takımında bile oynayamayacağı gün gibi açıkken, İngiltere’de özgüvenini yitiren Tuncay’ın kurtarıcılığa soyunamayacağı ortaya çıkmışken ısrarcılık, sonunu hazırladı ulusalların... Hadi diyelim ki maç öncesi ders almadık yanlışlarımızdan. Peki, şansımızla 00 bitirdiğimiz ilk 45 dakikaya ne demeli? Ulusalların, Gökhan’la bulduğu şut dışında kaleye doğru dürüst akını yok. Buna karşılık Yunanistan kaçırmış da kaçırmış. Seitaridis’inden Gekas’ına Karagounis’inden Torosidis’ine hepsi golle burun buruna gelmiş. Bunu teknik kadro görüp önlem alamıyor mu? Keşke... Ama nerede? Aynı tas aynı hamam. Sadece Hakan Şükür’ün girdiği dakikada hareketlenir gibi oluyor ulusallar ama biriki dakika... Saman alevi sönünce sazla söz yine Komşu’nun elinde. Karagounis çalıyor, Samaras oynuyor. Ardından da Amanatidis golü atıyor. Ofsayt mı acaba? Olsa ne yazar? Adamlar 78 kez kalemize gelmiş, net fırsatlar harcamış, sonra tartışmalı bir gol... 80’lerde İbrahim’e yapılan bir hareket. istemdışı ama penaltı olabilir, sonrasında Arda’nın direkte patlayan şutu... Ama inanın bu golleri de atsak yine kazanırdı Yunanistan. Çünkü, duygularıyla değil, akıllarıyla oynamaya gelmişlerdi İstanbul’a. Çünkü 6 ay önce Atina’daki 41’le süslü zeybek havası onlara iyi bir ders olmuştu. Çalışıp geldikleri İstanbul’da “sirtaki” yaptılar. Atina İstanbul karmaları arasındaki galibiyetleri (1953) düşünülmezse aldıkları “ilk” Türkiye zaferinin keyfini sürdüler... Bize ise sıkıntılı bir akşam kaldı son düdük çaldığında... Elbet, melankoliüzüntü havasında “Bana yine hüsran, bana yine hasret var... Eyvah...” şarkısını mırıldanmak çözüm değil. Realist olarak yaklaşırsak artık tek bir çare var 2008 için; o da Norveç’i hem de kasım ayının ortasında Oslo’da yenmek... U TRİBÜN İKİYE BÖLÜNDÜ 008 Avrupa Şampiyonası yolunda hayati öneme sahip mücadeleyi yitirmemiz gruptan çıkma şansımızı da mucizelere bıraktı. Ulusal takımımız Yunanistan’a tarihinde ilk kez yenilirken, maçın ardından tribünler Ulusal Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’i istifaya çağırdı. Taraftarların bir bölümü ‘Terim istifa’ diye tepki gösterirken kapalı tribün ‘İmparator Fatih Terim’ şeklinde bağırdı. Karşılaşmanın son anlarında ise numaralı tribünden Terim’e pet şişe atıldı. Sami Yen’deki onbinler maçın son dakikalarından Mehmet Aurelio dışındaki tüm oyuncularımızı ıslıkladı. Yandaşlar “Tuncay dışarı” diye tezahürat yaptı. Bu arada maç öncesi Yunanistan’ın marşı ıslıklandı. Ayrıca Ümit Karan 6 yıl aradan sonra ilk kez 11’de sahaya çıktı. Zorlu maçta Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, TBMM Başkanı Köksal Toptan, UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, GSGM Müdürü Mehmet Atalay, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, Galatasaray İkinci Başkanı Adnan Polat, Galatasaray Sportif A.Ş. Müdürü Adnan Sezgin, Protokol Tribünü’ndeki yerlerini aldı. 2 Çöküş MAHMUT SERT Ulusal takımımız maçın gerginliğini taşıyamadı. Anlaşılan zihinsel ve ruhsal çöküş teknik becerileri de çöpe atmış. Yunanistan çok etkili bir savunma yapmamasına karşın ilk yarıda kendi alanımızdan çıkmaktan zorlandık. İkinci yarıda ise bilinçsiz saldırganlığımız sonuç getirmedi. Oyun olarak tıkanmamızın temel nedeni Gökhan Zan ve Servet gibi top kullanma özürlü iki oyuncuyla atak girişimlerini başlatmak zorunda kalmamızdı. Bunun yanında orta alanda Emre, Aurelio ve Hamit gibi oyuncuların sorumluluk almaktan kaçınması bu bölgedeki edilgenliğimizin nedeniydi. Yunanistan’ın ağır, kalabalık savunmasını çabuk ve hzlı adamlarla dağıtmayı düşünen Terim’i bu özelliklere sahip Tuncay, Gökdeniz, Ümit ve Gökhan Ünal yanılttı. Ulusal takım maçın büyük bölümünde basit paslaşmaları bile yanlış yapınca Yunanistan’ın ekmeğine yağ sürdü. Artık lafla peynir gemisinin yürümediğini anlamamız gerekir. Alana çıkıncaya kadar kendimizi yere göğe koyamıyoruz. Kaf Dağı’ndan aşağıya inmiyoruz. Bu büyüklenmeyi “özgüven” olarak okumak kendimizi kandırmaktan başka bir şey değil. Ulusal takım uzun zamandan beri çok kötü. Hiç bahane arayıp suçu havaya, suya, kadere yıkıp rahatlamaya çalışmayalım. Hani bizim futbolcularımız çok iyiydi; hani bizim ligimiz Avrupa’nın en iyileri arasındaydı, ne oldu? Taktik tahtası soyunma odasında kalır. Gerçek olan alandadır. Orada da biz yokuz. ‘TARİHİ GALİBİYET’ ürkiye Yunanistan maçını anlatan Yunan spiker atmosferi överken, karşılaşmada hiçbir kötü olayın yaşanmadığını söyledi. Amanatidis’in 79. dakikadaki golü sonrası Ulusal Takım Teknik Direktörü Fatih Terim’in maç bitene dek yerinde oturmadığını belirten Yunan spiker 10’lık skor içinse, “Tarihi galibiyet” yorumunda bulundu. Bu arada TSYD’nin iki ülke gazetecilerine verdiği yemeğe sadece 2 Yunan basın mensubu katıldı. Federasyondan destek. Maçın ardından federasyon yöneticileri Fatih Terim’i aralarına alarak stattan ayrıldı. Bu hareket “Terim’e destek” olarak yorumlandı.Yunanistan Teknik Direktörü Otto Rehhagel ise, “Bugün(dün) bizim için önemli olan Türklerden rövanşı almak ve 2008 Avrupa Şampiyonası’na gitmeyi garantilemekti” dedi. T Fatih Terim. CUMHURİYET 18 CMYK