19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 EKİM 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Kongreye tepkiler sürüyor dishab?cumhuriyet.com.tr 11 ABD Kongresi’ndeki 3’ü Demokrat 4 milletvekili daha Ermeni tasarısından imzasını çekti Washington’da operasyon alarmı Dış Haberler Servisi “Ermeni soykırımı” iddialarına ilişkin tasarının ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde kabul edilmesinin yankıları dış basında sürüyor. İngiltere’de yayımlanan Times gazetesi, tasarı konusunda, “geçmişi karıştırmak geleceği tehlikeye atıyor” yorumunu yaptı. Tasarının kabulü “geçen haftanın en olağandışı gelişmelerinden biri”denen makalede “Bu, Türkleri daha fazla provoke edecek başka bir şey bulunmadığı ve bunu yapmak için daha kötü bir zamanlamanın olamayacağı gerçeğine rağmen yapıldı” ifadesi kullanıldı. ABD dış politikasının zaten yıpranmış olan Türkiye ile ilişkilerine büyük ölçüde bağımlı olduğunu kaydedilen yazıda “Tasarının kabulünün, Ermeni lobisinin gücünü ortaya koyduğunu” belirtildi. ABD Temsilciler Meclisi’nin Demokrat üyelerinin, “Amerikan değerlerine sahip çıkmak ve soykırımı engellemek için dış politikayı kullanmak amacıyla hareket ettiklerine dair” açıklamalarına değinen yazar, “Peki bu amaçlarına hizmet için neden Guantanamo ya da Darfur’daki soykırımı değil de bir asır öncesine dayanan bir tartışmayı seçtiler?” sorusunu yöneltti. Financial Times’a konuşan eski ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi Peter Rodman, “ABD yönetiminin, Türkiye’nin Ermeni tasarısı nedeniyle hayati önem taşıyan ikmal yollarını kesmesi yerine, sınır ötesi operasyon yapmasını tercih edebileceğini” belirtti. Gazetede yer alan başka bir haberde ise “Türkiye’nin Irak’a girme planı ABD’de alarm yarattı” denildi. Bush yönetiminin, “Irak’ta büyük çapta bir operasyonun tırmanarak kontrol dışına çıkmasından ve Türk ile Kürt yönetimi askerleri arasında olası bir çatışmaya yol açmasından kaygı duyduğu” belirtildi. Pelosi’nin süngüsü düştü ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’ye Ermeni soykırımı savlarına yönelik tasarıyı genel kurul gündemine getirmemesi için siyasi baskılar artarken 4 milletvekili daha tasarıdan desteğini çekti. Pelosi Ermeni soykırımı savlarına yönelik tasarının genel kurula getirilmesi konusunda kesin ifadelerden kaçınarak “bunu göreceğiz” şeklinde açıklamada bulundu. ABD Yönetimi’nin yanı sıra Demokrat Parti içinden de yoğun tepkiler alan Pelosi dün basına yaptığı açıklamada “Bundan sonra ne yapılacağı konusunu tasarıya destek veren üyelerle görüşeceğini” belirterek, “tasarının genel kurula gelip gelmeyeceği belli değil, karar her ihtimale açık’’ dedi. ABD Başkanı George Bush ta ? Önceki gün 7, dün 4 milletvekilinin desteğini çekmesiyle, imzasını çeken üye sayısı 21’e çıktı. Demokrat Parti’nin önde gelen üyeleri bir basın toplantısında, Bush da telefonla Pelosi’yi arayarak tasarıyı genel kurula taşımamasını istediler. sarıyı genel kurul gündemine almaması amacıyla Pelosi’yi önceki gün telefonla aramıştı. Bush ayrıca dün düzenlediği basın toplantısında Ermeni tasarısına yönelik “Kongre’nin Müslüman dünyada özellikle ordumuza yaşamsal destek sağlayan demokratik bir müttefiki kızdırmaktan daha önemli işleri” olduğunu söyledi. Bush Kongre’nin 1915 olaylarına yönelik tasarının yarardan çok zarar getireceğini de sözlerine ekledi. si’den, Ermeni tasarısını Genel Kurul gündemine getirmemesini istedi. Aralarında Florida Milletvekili Alcee Hastings, Pensilvanya Milletvekili John Murtha, Tennessee Milletvekili John Tanner ve Florida Milletvekili ve kongredeki “Türk dostluk grubunun’’ kurucusu Robert Wexler ile Tennessee Milletvekili Stephen Cohen’in, bulunduğu üyeler tasarının zamanlamasına dikkat çekerek ABD’nin ulusal stratejik çıkarlarının tehlikeye girebileceği uyarısında bulundular. Pensilvanya milletvekili John Murtha iki savaş yürüten ABD’nin Türkiye’ye büyük ihtiyacı olduğunu söyleyerek “Bize yardım edebilecek her müttefike ihtiyacımız var. Bu ABD için çok önemli. Bugüne bakmalıyız” dedi. Murtha demokrat partiden 5560 kadar üyenin tasarıya karşı çıktığını belirterek “Bugün oylamaya konsa bu tasarı kabul edilmez” şeklinde görüş bildirdi. Demokrat üye Hastings ise Türkiye’nin, doğu ile batı arasında bir köprü işlevi gören, laik, demokratik, çoğunluğu Müslüman bir ülke olduğu ifade ederek Irak ve Afganistan’a kargonun yarısından fazlasının İncirlik üssünden geçtiği ve gelecekte ABD’nin askerlerini konuşlandırma planlarında kilit bir rol oynamasının söz konusu olduğunu söyledi. Hastings toplantıda ayrıca “Bunun Türkiye ile ilgisi yok bu Afganistan ve Irak’taki Amerikan askerleriyle ilgili” dedi. “Türk dostluk grubu” üyesi demokrat üye Wexler ise “Bu demokratlara ait bir parti görüşü değil. Önceliğimiz ulusal güvenlik olmalı” dedi. 4 milletvekili daha Öte yandan Ermeni tasarısından 4 milletvekilinin daha desteğini çektiği öğrenildi. Pensilvanya milletvekili Demokrat üye Tim Holden, Arizona milletvekili Demokrat üye Harry E. Mitchell, Georgia milletvekili demokrat üye Henry C. Johnson ve Cumhuriyetçi üye Colorado milletvekili Doug Lamborn’un tasarıdan imzasını çekmesiyle imzasını çeken üyelerin sayısı 21’e ulaştı. Tasarıdan bu hafta başında 7 milletvekili de topluca desteğini çekmişti. ABD Kongre kayıtlarına göre tasarıda imzası bulunan milletvekili sayısı 214. Demokratlar bölündü Temsilciler Meclisi’nin Demokrat Partili önde gelen üyeleri, bir basın toplantısı düzenleyerek Pelo Ermeni çılgınlığı Washington Times’ta, düşünce kuruluşu Heritage Foundation’dan Hele Dale’in kaleme aldığı makalede, tasarının geçmesi “Ermeni çılgınlığı” olarak değerlendirildi. Komite kararıyla, özel çıkarların “büyük ulusal çıkarların önüne geçeceği” belirtilen yazıda, Ermeniler için, “bu durum gerçekten onların etnik olarak güçlü bir lobi olmalarını sağlayan, şu anki evleri olan ülkeye zarar verecek” ifadesi kullanıldı. Sarkozy’nin ‘kara perşembe’si Türkiye’nin Hükümetin sosyal kazanımları tırpanlamasına tepki gösteren kamu çalışanları genel greve gidiyor... Bugün Fransa’da hayat felç olacak UĞUR HÜKÜM Ş İRKETLER PASİF KALDI lobi skandalı MAHMUT GÜRER KKTC Cumhurbaşkanı Talat, BM’de Genel Sekreter Ban Kimun’la bir araya geldi. (Fotoğraf: AA) BM: Kıbrıs’ta şu an girişimde bulunmak zor NEW YORK (AA) BM Genel Sekreteri Ban Kimun, Kıbrıs’ta müzakerelere başlanması konusunda “şu anda belli bir girişimde bulunmasının çok zor olduğunu’’ söyledi. Ban, BM’de KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile ilk kez görüşmesiyle ilgili bir soru üzerine, hem Talat hem de Güney Kıbrıs lideri Tassos Papadopulos ile görüşmelerinin BM’nin konuya bakışını taraflara anlatmaları açısından yararlı geçtiğini söyledi. Ban, Kıbrıslı Türklere uygulanan kısıtlamaların kaldırılması yönünde bir çağrı yapıp yapmayacağı ve görüşmelerin yeniden başlaması için bir girişimde bulunup bulunmayacağına yönelik bir soruya, “Öğrendiğim bir şey var, o da iki taraftan da kesin taahhüt gelmediği sürece şu anda belli bir girişimde bulunmam çok zor. Ancak bu konunun üzerinde durmaya devam edeceğim’’ yanıtını verdi. PARİS Fransa bugün 1995’ten beri ilk kez tam bir “Kara Perşembe” yaşamaya hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Başbakan François Fillon hükümeti özellikle çalışma ve emeklilik koşullarındaki reform tasarılarıyla kısa sürede ücretliler ve sendikaların şimşeklerini üzerlerine çekmeyi başardılar. Sarkozy dün “Pazarlığa açık olduğunu, ancak hedeflediği reformlardan taviz vermeyeceğini” söyleyerek sendikalara meydan okudu. Bütçe açıklarını kapatmaya kamu sektörü harcamalarından başlayan Sarkozy mevcut sosyal kazanımları tehlikeye sokan radikal önlemleri gündeme getirdi. Yasa projelerinin birbiri ardına meclise sevk edilmesi kamu çalışanları ve sendikalarını küçük birkaç uyarı grevinden sonra büyük eylemler düzenlemeye itti. Bazı okullan kapandı Başta ulaştırma olmak üzere enerji, eğitim, iletişim ve her türlü memur sendikaları oybirliğiyle 18 Ekim’i Fransa genelinde “Kamu Sektöründe Genel Grev” günü ilan ettiler. Bazı Paris metro hatları ve taşra tren seferlerinin tümüyle duracağı sendikalardan basına sızan haberler arasında. Artık İngiltere, Belçika, Almanya gibi Fransa dışı sefer yapan “Çok Hızlı Tren TGV”nin bugün uluslararası programının yaklaşık yarısını gerçekleştireceği garantisi verilirken yalnızca Paris’ten hareket etmesi beklenen 700 seferden 46’sının yapılması öngörülüyor. Birçok okulda dersler iptal edilir ve bazı okullar tümüyle kapanırken, elektrik şebekesinde yer yer kesintiler bekleniyor. Talabani operasyona ihtimal vermiyor Fransa’da resmi temaslarda bulunan Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Türkiye’nin Irak’ın kuzeyine olası bir sınır ötesi operasyon düzenleyeceğine ihtimal vermediğini söyledi. Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy ve Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ile görüşen Talabani gazetecilere yaptığı açıklamada, PKK’den eylemlerine son vermesini, aksi halde kuzey Irak’ı terk etmesini istediklerini savundu. Irak anayasasına göre yabancı askeri güçlerin Irak topraklarında bulunmasının yasadışı olduğunu belirten Talabani, PKK’nin eylemlerinin “Kürt halkının davasına ve Türkiye’deki demokratikleşme çabalarına zarar verdiğini” söyledi. Talabani soru üzerine, bölgedeki yerel Kürt güçlerinin PKK ile mücadelede Türk güçlerine yardımcı olduklarını öne sürdü. “Gerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gerekse Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile iyi ilişkiler içindeyim” diyen Talabani, davet geldiği taktirde Türkiye’yi ziyaretten memnuniyet duyacağını kaydetti. (Fotoğraf: AFP) ANKARA ABD Ulusal Ermeni Komitesi’nin (ANCA), sözde soykırıma ilişkin tasarı Temsilciler Meclisi’ne gelmeden hemen önce, Türkiye’nin, lobi faaliyetlerine ilişkin bilgileri içeren dosyasını ABD Adalet Bakanlığı’ndan aldığı öğrenildi. Olayın ardından seçimlerle meşgul olan AKP hükümeti, yeni strateji geliştirmekte gecikince, yılda 1.2 milyon dolar ödediği DLA Piper ile 750 bin dolar ödediği Livingston şirketi de sözde soykırımla ilgili yasa tasarısından önce gerekli faaliyetleri yapamadı. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre, skandal niteliğindeki olay geçen temmuz ayında gerçekleşti. ANCA, Türkiye’nin lobi faaliyetlerini yürüttüğü DLA Piper ve Livingston şirketleriyle imzalanan ve ABD Adalet Bakanlığı’nda bir kopyasının saklanması zorunlu olan strateji belgelerini bir şekilde elde etti. Temsilciler Meclisi’ndeki milletvekillerine de strateji belgesinin özet kopyası ve yorumların yer aldığı birer dosya dağıtıldı. Ancak belgede bazı çarpıtmalar da yapıldı. Demokratların desteğini alan Ermeni grubu böylece “evet” oylarını büyük oranda artırabildi. Bu olayın gerçekleştiği dönemde Türkiye’nin genel seçimlerle meşgul olması hemen harekete geçilmesini engelledi. Yeni strateji oluşturulamadı ve belgeler de iki lobi şirketine gönderilemedi. Böylece lobi şirketleri DLA Piper ile Livingston pasif duruma düştü ve seçimlerin ardından, Türkiye tek çareyi ABD’ye milletvekillerini göndermekte buldu. Strateji belgesi Öte yandan ANCA’nın eline geçen strateji belgesinde, soykırıma uğradığı iddia edilen Ermeniler, yargılanan Türk komutanlarına yönelik suçlama belgeleriyle Türkiye’nin önümüzdeki süreçte soykırım savlarını engellemek üzere Washington nezdinde yapacağı girişimler yer alıyordu. Ankara yeni dönemde ise yıllık 2 milyon dolar verdiği lobi şirketleriyle ilişiğini koparmayı hedefliyor. Film Yasağı... ilmi birkaç ay önce gördüm. Günümüz Rusyası’nda zenci bir Rus çocuğun dostluk denemelerini anlatıyor. Bir akrabası tarafından yetimler yurdundan alınan Gena adındaki çocuk, kendini, ünlü Rus kozmonotu Yuriy Gagarin’in torunu olduğuna inandırmış. Zeki ve hazırcevap çocuk, “hem zenci hem de Rus olmak” nasıl bir şey, bunu yaşıyor ve bunu gösteriyor. (Filmin bir yerinde Rus milliyetçilere, “Rus olmak, poponuzun rengiyle açıklanmaz; özel bir ruh haliyle açıklanır” diyor.) Bu yıl 12 Nisan’da (Rusya Kozmonot Günü’nde) gösterime giren filmin adı “Gagarin’in Torunu”. Rejisörü Andrey Panin. Gagarin’in kızları Galina ve Yelena filmde babalarının adının kullanılmasına ve ahlaki olarak kuşku yaratacak ima ve şakaların geçmesine kızarak dava açtılar. Dava geçenlerde sonuçlandı ve her iki davacıya da 5’er bin ruble (yaklaşık 200’er dolar) tazminat verilmesinin yanı sıra, filmin şimdilik gösterimden kaldırılmasına, ancak adındaki ve içeriğindeki Gagarin ile ilgili unsurların PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY atırlıyor musunuz “YaH lan Rüzgârı”nı? Hani şu dünya televizyonlarının en uzun pembe dizisi olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na giren diziyi? (Rivayete göre, ilk bölümü 1973’te Amerikan CBS kanalında gösterilen dizinin çekimleri hâlâ sürüyormuş.) Türkiye’de gösterimde olduğu yıllarda hemen herkes onu konuşurdu. Bazı bölümlerini kaçırsanız bile, izlediğiniz her bölüm, apayrı yalanlarla sizi esir eder, ekranlara bağlardı… Bazı yalanlar böyledir. Sürükleyicidir. Girdabına kapıldın mı yıllarca peşinden gidersin. Oyuncular değişse de dizi sürükler. Bir Clinton’dır başrolde, bir Bush… Bir dizide konu “ABD’nin PKK yalanları”dır, bir başkasında “Ermeni tasarısı”… Hepsinde yalanlar çekici hale sokulur, tıpkı Yalan Rüzgârı’ndaki gibi. “Kimin eli kimin cebinde”, bilemezsin… Öyle melodram sahneleri vardır ki, yalan söylediğini [email protected] F kaldırılmasından sonra gösterime girebileceğine karar verildi... Hep düşünürüm, ünlü insanların eşleri ve yakın akrabaları bu yükün altında nasıl yaşarlar diye... Bu hem bir onur, hem bir sorumluluk hem de ağır bir yük olabilir... Davayı açan ve 200’er dolar kazanan Galina ve Yelena... Kimdirler, neler yapar, nasıl yaşarlar?.. Babaları o kadar ünlü bir adamdı. Kısa ve başarılı bir yaşamı oldu. Ölümü bazılarına göre oldukça kuşkuluydu. Onlar neden enerjilerini babalarını dünyaya tanıtmaya, hayatını ve ölümünü araştırmaya, örneğin, babalarıyla ilgili film yaptırmaya harcamazlar da, sosyal içerikli bir filmi yasaklatmakla uğraşırlar? Gagarin’in ülke ülke gezerken kadınlarla ilişki kurması ve Kamerun’da da Gena’nın ninesiyle yatması iddiasına bozulmaları belki anlaşılabilir. Ama bu kadar kızarak savaş açmaları neden? Zaten Gagarin ve başka eski tarihi şahsiyetlerin ismi zamanla külleniyor, belirsizleşiyor ve giderek unutuluyor. Böyle insanların anısını yaşatmanın yolu bu mu? Yalan Rüzgârı ve Rusya Alternatifi (1) nmek Hâlâ her günü, tüm düşü diğim iste k ma istediğim düşünceler, yap im kitaplar ve diğ iste yürüyüşler, okumak r için fazlasıyla görmek istediğim dostla m. ayı kısa bulmakt John Burroughs Bizimkiler... alum, Putin’den söz etmeden Rusya anlaM tılmıyor artık. Bir de “yan ürünleri” var Putin’in. Bunlardan biri de “Bizimkiler”. Yani Putin’in fanatikleri. Yani Kremlin’in gençlik örgütü. Geçmişin komünist gençlik organizasyonu Komsomol’dan sonra nihayet iktidara bağlı bir gençlik kuruluşu yaratıldı. Üzerlerinde “Putin’i istiyorum”, “N’olur üçüncü dönem de aday ol!” gibi gençlere yönelik olduğu söylenen garip yazılar olan tişörtlar giyiyorlar. Televizyonlara çıkıp Putin’e ne kadar bağlı olduklarını anlatıyorlar. Genç kızlar Putin’in “ideal erkek” olduğunu söylüyor. Güzel iş! Gençsin. Enerjiksin. Enerjini vereceğin yerler yetersiz. Al sana bir örgüt ve siyaset yapma fırsatı! Üstelik hiçbir riski yok! Ne polis sorgusu, ne okuldan atılma korkusu! Hatta tam tersine! Bazen muhalefete saldırırlar, yanlarına kalır. Miting diye okulu kırarlar, okul müdürleri anlayış gösterir. Mutlaka bu tür gençlerin iş bulması ve mesleklerinde yükselmesi de daha kolay olur. Biraz büyüdüklerinde Birleşik Rusya Partisi’nde de yerleri hazırdır zaten... Harika bir olay! Eylem yap, Putin’e sevgi gösterileri düzenle! TV’lere çıkıp meşhur ol! Ve okulda, işte özel anlayış görerek “hayatın dikenli yolları” yerine, “gül bahçeleri”nden geçerek yüksel... Biz gençliğimizde ne kadar aptalmışız. Tuttuk sosyal adalet, insan hakları falan diyerek iktidara karşı çıktık. Saldırılara uğradık. Polisten kaçtık... Oysa bizim de bir Putin’imiz olsaydı... Ve risksiz siyaset yaparak okul ve meslek hayatımızı kolaylaştırsaydık... Vallahi, kıskanıyorum “Sizinkiler”i... Pardon, “Bizimkiler”i... “Yalan Rüzgârı” dizisinde başrolde bir Clinton vardır, bir Bush; oyuncular değişse de yalanlar izleyicileri ekrana bağlar. ğin adamın haklı olabileceğine bile inanırsın. Ve ertesi gün, yeni yalanlara aç, ekran karşısına kurulursun… ABD, Türkiye’ye PKK ve soykırım dizisinden bölümler gösterirken, Avrupa’da yeni silahlanma adımı hazırlıklarına bağlı olarak, dünyaya diziden başka bölümler gösteriyor. Amerikan Dışişleri Bakanı Rice, “Rusya eğer çatışma değil işbirliği istiyorsa, ABD’nin füze kalkanı projesi hakkındaki işbirliği teklifini kabul eder” diyor. ABD Savunma Bakanı Gates ise Rusya’yı AKKA’dan çıkmaması konusunda sert biçimde uyarıyor... Rice’ın sözüm ona önerisi nedir? “Gelin bizim Doğu Avrupa’ya yerleştireceğimiz füze sistemleri konusunda bize yardımcı olun, onlarla İran’a karşı işbirliği yapalım!” “Yalan Rüzgârı dizisinin kötü adamı” Putin ne yapıyor? Tutuyor, Tahran’a gidiyor ve “İran’ı vuramazsın” açıklaması yapıyor... Kader ağlarını örüyor... (Devam edecek.) Kim Çağırdı? Sovyet birlikleri neden o kadar uzun süre Afganistan’da kaldı? Kendilerini kimin çağırdığını bulmak için. CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle