18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 2007 PERŞEMBE 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Kitap, ‘emeğin başkenti’ Zonguldak’ın madenlerini ve maden işçilerini konu alıyor Erol Çatma havza tarihini yazdı Memet Fuat Ödülleri’ne başvurular başladı Kültür Servisi Yaşamı boyunca denemeleri, eleştirileri, inceleme ve araştırmalarının yanı sıra yayımladığı dergiler ve yönettiği yayınevlerinde uyguladığı özenli, titiz, seçici yayıncılık ilkeleriyle örnek bir edebiyat adamı olan Memet Fuat’ın anısını yaşatmak için düzenlenen Memet Fuat Ödülleri’ne başvurular başladı. Ödüller, “Eleştiri/İnceleme”, “Deneme” ve “Yayıncılık” alanlarındaki çalışmaları destekleme, yüreklendirme ve başarıları ödüllendirme amacını taşıyor. ON BAŞVURU 10 OCAK’TA İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin desteklediği “Eleştiri/İnceleme” ve Adam Yayınları’nın desteklediği “Deneme” ödüllerine başvurmak için (bandrolü alınmış) kitap olarak basılmış yapıtın 8 nüshasının ‘Aydın Sokak No: 3 Altunizade 34662 İstanbul’ adresine en geç 10 Ocak’a dek gönderilmesi gerekiyor. Basılı yapıtların yanı sıra lisans, lisansüstü ve doktora tezleri de kabul edilmiş olma koşuluyla ödüle katılabiliyor. 2006 yılı için sadece 2006 yılında yayımlanan yapıtlar ve yayıncılık çalışmaları aday olabiliyor. “Yayıncılık Ödülü”ne ise 2006 yılı içerisinde gerçekleştirilmiş örnek bir yayıncılık verimiyle aday olunuyor. Kusursuz bir düzeltmeyle yayımlanmış bir yapıt, örnek bir editörlük çalışması, özgün bir kitap ya da kitap dizisi, bütün çalışmalarıyla örnek gösterilebilecek bir yayınevi etkinliği, yepyeni bir tasarım, örnek bir yararlılık, Türk edebiyatına katkı sayılabilecek bir çeviri, vb. ile aday olunabilir ya da aday gösterilebilir. “Eleştiri/İnceleme” ve “Deneme” ödüllerini alanlar 5 bin YTL’lik para ödülünün sahibi olurken “Yayıncılık Ödülü”nü kazanan çalışma ise bir heykelcikle ödüllendirilecek. Seçiciler Kurulu Cevat Çapan, Eray Canberk, Konur Ertop, Nurdan Gürbilek, Uğur Kökden, Hasan Kuruyazıcı ve Yurdanur Salman’dan oluşan Memet Fuat Ödülleri’nin ödül töreni Fuat’ın 81. doğum günü olan 16 Şubat 2007 tarihinde gerçekleştirilecek. (www.memetfuat.com/ 0 212 288 62 63 / 0216 325 18 85) ALİ AYAROĞLU S onguldak maden havzası yoğun emek bakımından “emeğin başkenti” olarak algılanır. Her nedense, kültürsanat ve edebiyatta bir Çukurova olamadı. Son dönemlerde, Hamit Kalyoncu, Kadir Tuncer ve Erol Çatma önemli yapıtlarıyla bu boşluğu doldurmaya çalışıyorlar. Erol Çatma, Türkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK) maden ocaklarında uzun süre ajastör (makine tamir bakımcısı) olarak çalıştı. Çatma, 1995 yılında emekli olduktan sonra, tüm birikimlerini toplumla paylaşmayı hedefledi. Maden havzası tarihini yazmak için, Osmanlıcayı öğrenmesi gerekiyordu ve öyle yaptı. “Zonguldak Madenlerinde Hükümlü İşçiler”, “Kömür Tutuşunca” ve “Asker İşçiler” isimli yapıtları onu belli sürelerle okurlarıyla buluşturdu. Maden işçiliğinden emekli oldunuz, yazmak ve araştırmak fikri nasıl doğdu? EROL ÇATMA Ben ders kitaplarının dışındaki kitapları okumaya 1960’lı yılların başında başladım. Şimdi yaşamayan ağabeyim Basri Çatma çok iyi bir kitap okuruydu. O zaman gayet popüler olan Türkiye İşçi Partisi ile ilişkileri vardı. Kendisi de maden mühendisiydi, aydın bir kişiliği vardı. O eve roman, şiir, felsefe ve tarih kitapları getiriyordu. Çoğunu da o okumadan ben okuyup bitiriyordum. Ortaokul, lise derken, bir yaz tatilinde elime bir sefertası tutuşturdular, Dilaver İşletmesi atölyesine tesviyeci çırağı olarak işe başladım. Yıllar sonra tekrar maden işçiliği Z tür Müdürlüğü’nde kütüphane sorumlusu olan Erhan Yılmaz’la tanıştım. O da Osmanlıca eğitim görmüş. 1998’e kadar da onun yardımlarını gördüm. Birkaç kişinin niçin benim Osmanlıcayı öğrenmediğimi sormasına ve teşvik etmesine rağmen o zamanlar cesaret edememiştim. Bu konuda beni esas ikna eden Necmi Rıza Ayça oldu. O zamandan bu zamana kendi belgelerimi kendim Türkçeleştirmekteyim. Bunun hikâyesi de kısaca bu. Bu nedenle de Necmi Rıza Ayça’ya da şükran borçluyum. Osmanlıca okumayı öğrenmem bana güç ve nitelik kazandırdı. ne başlayıp 1995 yılı başında emekli oldum. Önce siyasi açıdan nerede hata yaptığımızla başladı araştırma merakı. Çünkü daha evvel havzayla ilgili yazılan kitaplar o zaman ki koşullarda yeterli yazılmamış veya şartlar öyle gerektirmiş. Yaptığınız çalışmalarda bildiğim kadarıyla havza tarihi ile ilgili belgelerin birçoğu Osmanlıca, belgeleri Türkçeleştirme işini nasıl yaptınız? ÇATMA Gerçektende bendeki belgelerin tamamına yakını eski yazı fotokopilerden ve kitaplardan oluşuyor. Belgeleri önce başkasına çevirttiriyordum. Bu tarih 1992 başlarıydı. Zaten ilk Osmanlıca belgeleri o zamanlar elde etmiştim. O arkadaşım imam hatip lisesi mezunuydu sonra da edebiyat fakültesinde okumuş, çok iyi şekilde “Arapça” ve “Osmanlıca” okuruydu. Üniversite mezunu olmasına rağmen patates, soğan satıyordu. O benim için çeviri yaparken bende onun için patateslerin ve soğanların çürüklerini ayıklıyordum. Sonraları şimdi Zonguldak İl KülÇalışmalarınızda vermek istediğiz mesaj nedir? ÇATMA Bütün amacım öncelikle Taşkömürü Havzası Tarihi’ni yazarken “emeğin işlevini” iyice belirtmektir. Daha önce yazılan kitaplarda maalesef bunu çok iyi şekilde göremiyoruz. Bu nedenle önceki yazılanlar eksik ve yanlış oluyor. Emek kimilerinde yok sayılmış. Bu konuda da görebildiğim kadar sansür uygulanmış. Azıcık gerçekleri yazmaya çalışanlar susturulmuş. Bunlardan en iyilerini söylemek gerekirse 1940’lı yıllarda Hulusi ve Sabire Dosdoğru ile Ahmet Naim’dir. Dosdoğrular’ın o dönemle ilgili makaleleri çok önemlidir. Ahmet Naim ise başlı başına ele alınması gereken bir olaydır. Bu konuda diğer bir husus da, ülke dışından yapılan birtakım uzun erimli planlar gereği Zonguldak madenleri ve Zonguldak maden işçileri yok edilmek istenmektedir. Özellikle de “Zonguldak maden işçileri ekonominin üzerinde kamburdur, asalaktır” gibi sözler üzerinde olağanüstü şekilde durduğum konulardır. Onun için en ince ayrıntıya kadar inip kimlerin asalak olup olmadığını açığa çıkartmak gibi bir amaç taşımaktayım. Bu benim kendimi meşru müdafaamdır. Emi’den ‘KarajanToplaması’ ? Kültür Servisi Emi özel bir albümü, ‘The Karajan Collection’ı müzikseverlerin beğenisine sundu. Son yüzyılın en başarılı orkestra şeflerinden biri olarak tanınan Karajan’ın, kariyeri boyunca yaptığı, günümüzde bile en iyi kayıtlar arasında sayılan çalışmalarından özel bir seçki bu albümde yer aldı.Toplam 25 albümden oluşan seri, Karajan’ın Viyana, Berlin ve Londra Filarmoni orkestraları ile yaptığı çalışmalara odaklanıyor. 1908’de doğan ve 1989’da ölen Avusturyalı sanatçı, savaş sonrası dönemin en gözde şeflerinden olup tam 35 yıl Berlin Filarmoni Orkestrası’nı yönetti. EMEĞİN İŞLEVİ Oyun Atölyesi’nden ‘Hırçın Kız’ ARAPÇA VE OSMANLICA ? Kültür Servisi Shakespeare’in ünlü komedilerinden ‘Hırçın Kız’ bu akşam saat 20.30’da Oyun Atölyesi’nde izleyiciyle buluşacak. Kadınerkek ilişkisinde kadının erkek tarafından baskılanmasını, evcilleştirilip boyun eğdirilmesini anlatan oyun, yarın, 6 Ocak günü saat 20.30’da ve 7 Ocak günü saat 16.00’da da sahnelenecek. Kemal Aydoğan’ın sahneye koyduğu oyunda Aybanu Aykut, Fırat Tanış, Timur Acar, Osman Akça, Gözde Başaran, Pınar Bekaroğlu, Uğur Bilgin, Evren Erler, Mert Fırat, Gözde Kırgız, Neslihan Kolaylı, Aylin Kontente, Muharrem Özcan, Selen Öztürk, İnan Ulaş Torun, İpek Türktan, Onur Ünsal rol alıyor. (0 216 345 39 39) Indiana Jones’la yeniden ? LOS ANGELES (AFP) Harrison Ford, 19 yıl aradan sonra yeni bir Indiana Jones filmi çekmeye karar verdi. Ford, bu yeni tasarısı için Steven Spielberg ve George Lucas’la anlaştığını duyurdu. Filmde, Ford, macerasever, afili bir arkeoloğu canlandıracak. Filmin çekimlerine haziran ayında başlanacağı duyurulurken, Spielberg, “George, ben ve Ford da çok heyecanlıyız. Senaryoyu, beklentilerimizi karşılayacak kadar güzel bulduk. Umarız, sonuçta İndiana Jones’un tarihine haksızlık etmeyecek bir yapım ortaya çıkar’’ dedi. Şehir Notları Ajandası 2007 Kültür Servisi Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi “Şehir Notları Ajandası 2007” ile iletişim fakülteleri arasında bir ilke imza attı. Şehir Notları Ajandası dünyanın en önemli yarışmalarından sayılan SAPPI’ya yarışmacı olarak katıldı. Ajandada, fakültede kurulu Marmara İletişim Haber Ajansı (MİHA) muhabirlerinin çektiği ve şehir hayatını yansıtan elli iki fotoğraf yer alıyor. Ajandanın hazırlanması için öneri, yine fakültede reklam ve tasarım çalışmaları yapan Marmara İletişim Reklam Ajansı tarafından yapıldı. Fakültedeki çalışmalar, Prof. Dr. Funda S. Gün ve MİHA Genel Yayın Yönetmeni Kayıhan Güven tarafından yürütüldü. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melda Cinman Şimşek, fakültede öğretilen kurumsal bilgilerin böylesine üst düzey bir çalışmayla pratiğe döküldüğünü vurgulayarak “Çalışmada katkısı olan hocalarımızı ve öğrencilerimizi kutluyorum” dedi. Akbank ‘Dijital Çağın Sanatı’nı okura sundu Kültür Servisi Akbank Kültür Sanat Yayınları, yeni bir sanat kitabını, ‘Dijital Çağın Sanatı’nı okura sundu. Bruce Wands’ın ‘Art Of Dijital Age’ adlı, İngiltere’de yayımlanan bu kitabını, Hasan Bülent Kahraman’ın yayın danışmanlığında Osman Akınhay Türkçeye çevirdi. Kitap, sanatsever için önemli gelişmeleri özetlerken, yazar başlangıçtan sona çeşitli başlıklarında konuyu ele alıyor. ‘Dijital Sanat Genel Bir Bakış’, ‘Dijital Görüntü Oluşturma’, ‘Dijital Heykel’, ‘Dijital Enstalasyon ve Sanal Gerçeklik’, ‘Performans, Müzik ve Ses Sanatı’, ‘Dijital Animasyon ve Video’, ‘Yazılım, Veritabanı ve Oyun Sanatı’, ‘Net Sanatı’, ‘Djital Sanatın Geleceği’, ‘Dijital Sanat ve Teknolojinin Zaman Çizelgesi’, kitapta yer alan başlıca bölümler. Kitapta, konulara ilişkin başlıca örnekler görsel olarak da yer alıyor. Wands, kitabın önsözünde okura şunu anlatıyor: “...Son otuz yılı aşkın sürede dijital sanatta inanılmaz gelişmeler yaşandığını gördüm; son yıllarda da bu sanat formuna beslenen ilgi uluslararası düzeyde büyük artış sergiledi. Dijital aletler günlük kullanıma girerken, onlardan yararlanan sanatçıların sayısı giderek çoğaldı. (...) Benim umudum odur ki, Dijital Çağın Sanatı başlıklı bu kitap da dijital sanatın tarihine, son dönemdeki gelişmelerine ve önde gelen uygulayıcılarının bazılarının eserlerine genel bir bakışla, henüz dijital âlemde yaratıcı çalışmalar yapmaya koyulmamış olan sanatçılara esin kaynağı olsun...’’ Jackie Chan şirket kuruyor ? LONDRA (BBC) Macera filmlerinin ünlü oyuncusu Jackie Chan, Çin’de bir film yapım şirketi kurdu. Chan, şimdilik bu yapım şirketi bünyesinde 10 film yapmayı tasarladığını söyledi. Bugünlerde ‘Rush Hour 3’ün çekimlerini sürdüren 52 yaşındaki sanatçı, yeni amaçlarını gerçekleştirmek istediğini belirtti. Yönetmenlerle, oyuncularla bir ara gelmeyi, onlarla yeni senaryolar üzerine çalışma düşüncesinin kendisini heyecanlandırdığını söyledi. Hong Kong’lu oyuncu ve film yapımcısı Chan, sanat yaşamı süresince Hollywood filmlerinin yanında, Çince filmler de çekmeyi sürdürdü. Beş yıl boyunca gelişerek sürmesi planlanan sergi, üç bölümden oluşacak İstanbul’un tarihi yeniden canlanıyor Kültür Servisi 1700 yıllık geçmişi olan, İstanbul’un gözde kültür ve eğlence mekânı 1001 Direk Sarnıcı, benzersiz bir sergi düzenliyor. Beş yıl boyunca gelişerek sürmesi planlanan ve üç bölümden oluşacak “İstanbul Hazineleri” sergisinin MS 330 MS 1453 tarihlerini kapsayan birinci bölümü ziyaretçilerini bekliyor. Serginin birinci kısmı beş özel maket ile on dokuz ana bilgilendirici panodan oluşuyor. Serginin birinci etabı kaybolmuş ya da kaybolmaya yüz tutmuş Roma ve Bizans eserlerini içeriyor. İkinci etabında ise Osmanlı döneminden günümüze gelen eserler meraklılarının dikkatine sunulacak. “İstanbul Hazineleri” projesi Fotoğraf: Kayıhan Güven Tayfun Öner’in 1994 yılında Bizans dönemindeki harap veya yok olmuş önemli yapıların tekrar ortaya çıkarılması adına yaptığı çalışmalar ile başlıyor. Bu projenin en önemli özelliği ise akademik olması ve başta Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Albrecht Berger olmak üzere birçok önemli akademisyenin katılıması. Daha sonra 1997 yılında bu çalışmalar internet üzerinden paylaşılmaya başlanıyor ve 1999 yılında da ekibe Jan Kostenec dahil oluyor. Son aşamada da bu değerli çalışma beş yıl sürecek, İstanbul’un her dönemini tüm görkemi ile yaşatacak “İstanbul Hazineleri” sergisinin çalışmalarının internet ortamından çıkarak canlanmasını sağlıyor. “İstanbul Hazineleri”, Osmanlı ve Bizans arşivlerinde bulunan plan, proje ve rölevelere sadık olarak hazırlanan 3 boyutlu devasa ölçülerdeki görselleri ve döneminin en önemli mimari yapılarını 1/100 ölçekli maketleri ile ziyaretçilere sunuyor. CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle