18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 2007 PERŞEMBE 12 EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr ‘YNesli’ olarak tanımlanan yeni kuşağın hayalini daha az iş yaparak, daha çok para kazanmak süslüyor ŞİRKETLER İnternet kuşağı para peşinde ? “Medyayı tek rehber, aksesuvarı her şey’’ olarak kabul etmekle suçlanan ‘YNesli’, artık şirketlerde yönetici konumuna gelmeye hazırlanıyor. Yenilikçi, teknolojiye çok çabuk adapte olan ‘YNesli’, daha uzun süre öğrenim görüyor, daha geç evleniyor. Değişime önayak olması beklenen ‘YNesli’yle ilgili yapılan sınırlı araştırmalar ve değerlendirmeler, bu kuşağın parayı prestijin önünde tuttuğunu gösteriyor. FATMA KOŞAR ? Eski nesil için kariyer gelişimi, daha fazla güç ve prestij kazandıracak unvanlar elde etmekti. Yeni nesil için ise gelişim kavramı, portföylerine yeni projeler almalarını sağlayacak yeni beceriler eklemek anlamına geliyor. Kişisel becerilerine yatırım yapıldığı sürece de iş değiştirme olasılıkları düşüyor. Aksi takdirde, işe bağlılıkları düşük. Para önemli bir motivasyon faktörü. 19761994 arasında doğan ve bilgisayarla büyüyen, değişime hızla ayak uydurabilen “YNesli”, artık şirketlerde yönetici konumuna gelmeye hazırlanıyor. Önceki kuşaklardan farklı olarak parayı prestijin önünde tutan bu yeni nesille ilgili sınırlı araştırmalar ve değerlendirmeler, önümüzdeki 1520 yıl için de iş dünyasında kilit noktalara gelecek yöneticilerin yapısına ilişkin ipuçları veriyor. Ernst&Young İnsan Kaynakları’nın Avrupa ve Asya Pasifik Bölgeleri Eğitim Müdürü Ahu Akar’ın saptamaları bu değişimin ipuçları konusunda fikir verecek nitelikte. Yurtiçi ve yurtdışında katıldığı eğitimlerle “Eleman Seçme İşe Alma Yöntemleri’’, “Değerlendirici Eğitimi’’, ``Güvenli Davranış Modeli’’, “Yaşayarak Öğrenme Outdoor Training’’ konularında uzmanlaşmış, ayrıca, “ psikodrama’’ programlarında referans isim olan Akar’ın saptamalarından özetle birkaç başlık: ‘Duygusal açlık çekiyorlar’ sikolog Emre Konuk tarafından 1985’te kurulan Davranış Bilimleri Enstitüsü’nde, yaklaşık 18 yıldır gençlerle çalışan klinik psikoloğu Olcay Güner, internetle büyüyen bugünün gençlerinin özelliklerini şöyle sıralıyor: Yeni nesil teknolojiyle çok erken tanışıyor. Birçoğu çok erken yaşta usta bilgisayar kullanıcısı oluyor. Hız, hızlı düşünme, çabuk ulaşma teknolojide çok doğal olan kavramlar. Tek P DEĞİŞİME ÇABUK ALIŞIYORLAR ? Eski nesle kıyasla çok farklı olan özellik ve beklentilerini analiz edip yönetim stratejileri ile insan kaynağındaki bu büyük değişime ayak uyduran şirketlerin, ‘en iyi’ insan kaynağını elde tutarak geleceğin ‘en iyi’ firmaları olacağını söylemek, pek de yanlış olmayacaktır. ‘YNesli’nin farklılığının temeli teknoloji. Yetiştikleri ortamı incelemek onları anlamanın en kolay yolu... ? İkinci Dünya Savaşı sonrası doğan ve kaynaklarda “baby boom’’ (bebek patlaması) olarak tanımlanan nesille, 19651975 yılları arasında doğmuş olan kişilerden oluşan ve “Xnesli’’ olarak tanımlanan nesil, günümüzün yönetim stratejilerini şekillendiren özellikleriyle çalışma hayatında bulunan elemanların çoğunluğunu oluşturuyor. Ancak 19761994 yılları arasında doğan ve “YNesli’’ olarak tanımlanan yeni nesil, iş dünyasına girmeye başladı bile. Bu yeni genç nesil 5 yıl içerisinde şirketlerin yönetim kademelerine girecek. “YNesli”, ödev yapmak için kütüphaneye gitmeye neredeyse hiç gerek duymamış bir nesil. Nasıl olsa gereken her türlü bilgiye internetten ulaşabiliyorlar. Buna bağlı olarak da yalnız başlarına geçirdikleri zaman oranı her zamankinden fazla. ? Bilgisayarla büyüyen ilk nesil olarak teknolojiyle araları çok iyi; değişim/adaptasyon becerileri de çok yüksek. Çünkü hayatlarındaki her şeyin çok çabuk değişmesine alışıklar. nolojiyle tanışan çocuklar çok da keyif aldıkları bu tempo ve hıza alışmışken, okul çağında tahtada ağır ağır bir şeyler anlatan bir öğretmenle tanışıyorlar. Öğretmenin yazdıklarını deftere geçirmek, okumak, kompozisyon yazmak için gözlerini ve parmaklarını koordineli ve sakin bir biçimde harfler, satırlar, sayfalar üzerinde dolaştırmak durumunda kalıyorlar. Bu düşük tempo birçoğuna sıkıcı geldiği için ders esnasında dikkatleri dağılıyor. Dikkat sorunları, dürtüsellik, doyumsuzluk giderek artıyor. Yeni durumlara, yeni bireylere, değişikliklere daha hızlı adapte oluyorlar. Farklı olasılıkları görebilme ve kabullenme becerileri genişliyor. Kısa sürede “zevk’’ veren şeylere düşkünler. Kolay para kazanma tüm gençlerin rüyası. Hedef az çalışmak, çok kazanmak. Karşı cinsle ilişkilerde kızların aktifliği büyük bir oranda. Artık erkekler kız tavlamıyorlar. Kızlar erkek tavlıyor. Erkekler ise yanlarına yaklaşan kızların içinden seçim yapıyor. Seçilen kızların genellikle düzgün fizikli olması ve çok akıllı olmaması tercih sebebi oluyor. Erkeklerse karizmatik, akıllı ve girişkense tercih ediliyor. Geçmiş deneyim ve gelecekle ilgili hedeflere odaklanıp değerlendirme yapmak yerine, anın tadına varmayı tercih edebiliyorlar. Mobil teknolojilerinde 5 milyon kişiye hizmet veren Derinkök ve Ergünt: ‘Fikri olan gençler gelsin’ Ç ok değil, 13 yıl önce hayatımıza giren internet ve ona paralel gelişen mobil iletişim teknolojileri, pek çok insana da geçim kaynağı oldu. “Sanal dünyanın zenginleri” ya da “yeni ekonominin yeni patronları”; tanım ne olursa olsun, bugün onlarca kişi “ekmeğini internetten çıkarıyor”. Kimi cep telefonuna resim, logo, melodi yükleyerek ‘zengin oldu’, kimi de internette reklam okunmasını sağlayarak... Mobil telefonlarından bugün alınan servisler azımsanacak gibi değil, milyon dolarlarla ifade edilen bir sektör yarattı. Sektörün öncüleri olan, 2000 yılında bu alandaki ilk şirketi kuran Alptekin Derinkök ve Burçin Ergünt, gençleri, fikirlerini kendileriyle paylaşmaya çağırıyor. Derinkök, Logizmo’yu kurduklarından bugüne internet ve mobil haberleşme teknolojilerini temel alan hizmet ve ürün geliştirme sektörünün çok geliştiğini belirtiyor. Derinkök, “Hem üretim verimliliğini arttırabilecek hem de herkesin hayatını kolaylaştırmak adına bu alanlarda daha ülkemizde yapılabilecek pek çok şey var. Yani yolun sonuna gelmiş değiliz. Bu yüzden gençlerin hem kendilerini geliştirmeye devam etmeleri hem de birikimlerini ve fikirlerini değerlendirmek için bizim gibi sektörde kendi çapında başarılara imza atmış şirketlerle ilişkiye geçmelerini öneriyoruz. Türkiye’de belki Batı ülkeleri ve Hindistan’daki gibi bir girişimcilik kültürü ve teşvik sistemi ne yazık ki yok. Ancak daha atak ve yeni bir fikri geliştirmeye çok istekli bir girişimci kitlesi var”. Derinkök, herkesin müzik dinlediği, film seyrettiği gerçeğinden hareketle yeni nesil cep telefonlarının fonksiyonlarına paralel servisler geliştirenlerden. Tarkan’ın ‘Dudusu’ ile başlayan Derinkök, daha önceki yıllarda Turkcell’de yöneticilik yapmış. 2000’de şirketini kurmuş ve bugün hizmet verdiği kişi sayısı 5 milyon. Alptekin Derinkök ve ortağı Burçin Ergünt eski Turkcell çalışanları. EĞLENCE ÖNEMLİ ? “YNesli”, esnek çalışma saatleri, kıyafet esnekliği gibi popüler konularla aslında iş hayatında varlığını belli etmeye başladı bile. Bu neslin üyeleri, işe rahat kıyafetler giyerek, istedikleri saatte gelmek, istedikleri saatte çıkmak; hatta mümkünse işe hiç gelmeyip saate bağlı olmadan evden çalışmak istiyor. ? İş hayatlarının aynı zamanda eğlenceli de olmasını bekliyorlar; zevk almadıkları ortamlardan uzak durmayı tercih ediyorlar. “YNesli” daha çok okuyor, daha geç evleniyor, özel hayatına ve ailesine daha fazla önem veriyor. Hayatlarının daha küçük bir bölümünü işyerinde geçirmek istiyorlar; işözel hayat dengesi onlar için çok önemli; işleri birinci öncelikli değil. Açık ve net hedeflerinin ve beklentilerinin olması onlar için önemli. Bu nedenle yazılı sözleşmelere ve iş tanımlarına sahip olmayı tercih ediyorlar. Burçin Ergünt Alptekin Derinkök İş değiştirme oranları yüksek ski nesil için kariyer gelişimi, daha fazla güç ve prestij kazandıracak unvanlar elde etmekti. Yeni nesil için ise gelişim kavramı, portföylerine yeni projeler almalarını sağlayacak yeni beceriler eklemek anlamına geliyor. Kişisel becerilerine yatırım yapıldığı sürece de, iş değiştirme olasılıkları düşüyor. Aksi takdirde, işe bağlılıkları görece düşük oldu ‘Y NESLİ’ NE DEMEK? “YNesli” nitelemesi, İngilizce ``Generation Youth’’, yani ``genç nesil’’den geliyor. Türkçe’ye çevirilirken ``Generation’’ kelimesi ``nesil, kuşak’’ olarak çevrildi. ``Youth’’ kelimesinin ise ilk harfi alındı. Tüketime düşkün bilinen bu kuşak, sözkonusu özelliğinden dolayı kendini “Yes Nesli” olarak da tanımlayabiliyor. E ğundan, iş değiştirme oranları daha yüksek oluyor. Eski nesil için bir kurumda 2 ila 5 yıldan daha az bir süreyle çalışmak, özgeçmişlerinde kötü görüneceği için pek de kabul edilebilir değilken “YNesli” tarafından bu süre, kendilerini geliştiremedikleri bir dönem olarak yorumlanabiliyor. Onları motive etmenin anahtarı, yaşamlarındaki stres seviyesini düşürüp morallerini yükseltmekten geçiyor. Para da onlar için önemli bir motivasyon unsuru. Zaman, “YNesli” için çok değerli; çünkü çok yoğun bir yaşamları var. Yarım saatlerini yöneticilerinin hazırladığı bir PowerPoint sunumu izlerken geçirmek yerine, birkaç dakika içinde yazılı veya sözlü olarak iletilmek istenilen anafikri dinleyip işlerinin başına dönmeyi yeğliyorlar. Zaten elektronik postayla yazılı iletişim kurmayı, telefonla veya yüz yüze iletişim kurmaya tercih ediyorlar. HYUNDAI, Amerika’da ASQ’nun (American Society For QualityAmerika Kalite Kurumu) 2006 yılının ilk yarısı itibarıyla yaptığı kalite değerlendirmesinde “üstün kaliteli” üretim yapan markalar arasında yer aldı. HP, özellikle KOBİ’lerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik iki yeni LaserJet yazıcıyı piyasaya sundu. HP Color LaserJet 3000 ve Color LaserJet 3800, yüksek performanslı siyahbeyaz baskı özelliklerinin yanı sıra renkli baskı olanağı da sunuyor. ERICSSON, merkezi San Jose Kaliforniya’da bulunan Redback Networks ile satınalma anlaşması imzaladı. Anlaşma çerçevesinde Ericsson, Redback Networks hisselerine, hisse başına 25 dolar, toplamda 1.9 milyar dolar ödeyerek sahip olacak. ARIKANLI HOLDİNG taşıma grubuna Yurtiçi Kurye katıldı. ‘Hız Kazandırır’ sloganıyla sektörde yerini alan Yurtiçi Kurye; standart kurye, express kurye ve araç kurye hizmetleri veriyor. Bosna Hersek, Azerbaycan, İsviçre, Japonya ve Makedonya’yı ihracat portföyüne ekledi. XEROX, renkli lazer tabanlı masaüstü çok fonksiyonlu ofis ürünü Phaser 6110 MFP’yi piyasaya sunuyor. Yeni Xerox ürünü, ev ve küçük ofislerde hem çok fonksiyonlu bir ürün kullanma hem de renkli lazer baskı alma imkânı sağlayacak. EUROSOFT, çocuklar için BigSoft markasıyla Maksimedya Yazılım tarafından “El YazısıKonuşan Harfler” eğitim programını 20 YTL ’ den satışa sundu. JABRA’nın mobil müzik alanındaki yeni ürünü Jabra C820s, çok gürültülü ortamlarda bile dış gürültüyü keserek kullanıcının sadece kulaklıktan gelen sese odaklanmasını sağlıyor. www.tatilsepeti.com, kuruluşunun 4’üncü yılına girerken ziyaretçisine sunduğu ürün yelpazesini genişletti ve çalıştığı tur operatörlerinin arasına İrem Tur’u da kattı. VAILLANT, Almanya’da DIN EN 442 standartlarına uygun olarak üretilen ve DIN ISO 9001 kalite sistemine göre kontrol edilen Kermi radyatörleri ürün gamına ekledi. KOÇ Finansal Hizmetler Grubu, bünyesinde yer alan Faktoring, Leasing ve Portföy Yönetimi şirketlerini birleştirdi. İştirakler birleşme ile Yapı Kredi Faktoring, Yapı Kredi Leasing ve Yapı Kredi Portföy adlarını aldı. Üretim bakımından dünyanın 17 büyük ekonomisini zorlayan ülkemiz, sıralamada çok gerilerde kalıyor Türkiye patentte ilk 20’ de bile yok İSTANBUL (AA) Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) tarafından hazırlanan 2006 yılı patent raporuna göre, Güney Kore’de her 1 milyon dolarlık ArGe harcamasından 4.60 adet patent elde edilirken bu rakam Türkiye’de 0.14 adet olarak gerçekleşiyor. WIPO’nun yayımladığı “Patent Raporu 2006’’da elde edilen bilgilerin, özellikle teknolojik yenilik yapıp rekabet etmekten başka çaresi kalmamış olan Türk sanayicisi için büyük önem taşıdığını belirten Uluslararası Patent Birliği (UPB) Konsey Başkanı Kemal Yamankaradeniz, WIPO’nun raporunu AA DHL Global Forwarding Türkiye, taşıdığı yüklemelerde hızı ve kaliteyi artırmak amacıyla taşınan malları sigortalıyor. İTO 125 yaşında İstanbul Ticaret Odası (İTO), gerçekleştireceği bir dizi etkinlikle 125. yılını kutlamaya hazırlanıyor. 14 Ocak Pazar günü Taksim Metrosu’nda, Mustafa Kemal Atatürk’ün bugüne kadar yayımlanmamış 200 fotoğrafının bulunduğu bir sergiyle başlayacak olan etkinlikler, aynı günün akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı tören ve sonrasında gerçekleştirilecek konserle son bulacak. ? Dünya Patent Raporu’na göre 2004’te en çok başvuruyu Japonya, ABD, Güney Kore, Çin ve Almanya yaptı. İstatistiklere göre her 1 milyon insanın yılda 2 bin 884 patent üretme yeteneği bulunuyor. Bu rakam Güney Kore’de 2 bin 189, ABD’de 587, Türkiye’de ise sadece 7. muhabiri Hülya Çorakçı’ya özetle şöyle değerlendirdi. Dünyada 1985’te toplam 884 bin 400 patent başvurusu yapılmıştı. Bu rakam 2004’te 1 milyon 599 bine ulaştı. 1985 ile 1995 arasında dünyada en çok patent başvurusu yapılan ülkeler; Japonya, ABD, Avrupa Birliği, Güney Kore ve Çin oldu. Güney Kore ve Çin’in elde ettiği başarılar raporun en dikkat çekici yanı. 2004’te en çok başvuruyu Japonya, ABD, Güney Kore, Çin, ve Almanya yaptı. İlk beş patent ofisinin (Japonya, ABD, Güney Kore, Çin Avrupa Patent ve Almanya) başvuru sayısı dünyada yapılan toplam patent başvurusunun yüzde 75’ini oluşturuyor. Türkiye’nin durumu “maalesef içler acısı”. Türkiye dünyada üretim bakımından 17. sıraya girerken patent sıralamasında ilk 20’ye bile giremiyor. Dünyadaki 15 patent ofisinin 19952004 arasında yerli patent üretiminde Çin yüzde 557 oranında artış ile ilk sırada. Çin’i yüzde 365 ile Hindistan ve yüzde 76 ile Güney Kore izliyor. Bu dönemde Türkiye’nin patent başvuruları giderek artıyor ama toplam başvuru adedi 5 binlerin altında. Bir ülkeye yapılan yabancı patent baş vuruları genel anlamda küresel sermaye açısından o ülkenin tercih edilebilirliğini gösteriyor. Bu açıdan da ilk sırayı Çin alıyor. Çin’i, Singapur, Brezilya ve Meksika izliyor. İstatistiklere göre her 1 milyon insanın yılda 2 bin 884 patent üretme yeteneği bulunuyor. Bu rakam Güney Kore’de 2 bin 189, ABD’de 587, Türkiye’de ise sadece 7. Her 1 milyon dolarlık ArGe harcamasından ise Kore 4.60, Türkiye 0.14 patent üretebiliyor. Bu durumda Türkiye’de bir patent seferberliği başlatmaktan başka yol gözükmüyor. CUMHURİYET 12 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle