Katalog

27 OCAK 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul 19 Stockholm Y Y Y Y Y Y B Y Y 12 10 14 13 19 17 18 17 12 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y PB PB PB Y Y PB PB Y 15 21 17 18 15 12 12 7 19 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB S PB PB S B B S 19 19 4 15 14 12 3 3 5 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Batı Karadeniz ve Kuzey Ege ile akşam saatlerinden sonra Güney Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun kuzeybatısı ile Orta Karadeniz yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yurdun kuzeybatı kesimlerinde azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB Y K PB K K 3 4 6 7 8 4 4 4 1 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K K PB K K Y B B K 2 3 10 2 2 10 12 18 3 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB PB B B B B B Y B 5 21 3 16 14 16 12 20 20 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL ? Baştarafı 1. Sayfada “tamamen kaldırılmasını” dayatmaya başladılar. Oysa Başbakanlık Konutu’nda AB Büyükelçilerine verilen yemekte dönem başkanı Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Kuntz, Dink cinayeti ile Ermenistan ve 301. madde ile ilgili ivme yaratılmasından söz ediyor. Batı cephesi elmalarla armutları birbirine karıştırmakta fevkalade usta. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Dink ve 301 bağlantısına verdiği yanıtta “Bu cinayetle bu maddenin ilgisi yok. Olay genç bir çocuk tarafından canice işlenmiş bir cinayet” diyor. Cinayet, AB ve yerli işbirlikçileri tarafından sömürüye ve maddenin kaldırılmasına dönüşen dayatmaya gerekçe olarak kullanılacak, kuşku yok! Sadece 301 değil, Dink cinayetinden yararlanmak isteyen Batı’ya göre “Bu cinayet Türkiye’nin Ermenistan’a sınır kapılarını açması, koşulsuz müzakereye razı olması için tarihsel bir fırsat olarak değerlendirilmelidir”. ??? Tarihi bu fırsatı kullanmak Türkiye’nin görevi olacak, ama dünya Ermenistan Anayasası’ndaki toprak taleplerine göz yumacak.. ama Türkiye, Ermenistan’ın işgal ettiği Yukarı Karabağ’dan çekilmesi koşulundan vazgeçecek… Diplomatik görüşmelere başlamak için tek bir koşul öne süremeyeceğini vaat ederek Türk halkı dışında her ulusu, her devleti.. başta AB’yi ve tabii, azınlıkların sultasında olan ABD Kongresi’ni memnun edecek! Kendini inkâr anlamına gelecek bu adımları neye karşılık atacak? Arşivleri açamayan, soykırımın bir komisyonda incelenmesini kabul edemeyen Ermenistan’a baskı yapan, öncelikle Türkiye’nin bu koşullarını kabul etmesini dayatan da yok! ??? ABD de aynı yüzsüzlüğü sahneliyor. “Sınırlarımızın güvenliğini sağlamak için” ne yapmamız gerekiyormuş, Ankara Büyükelçisi Ross Wilson açıklıyor: CÜNEYT ARCAYÜREK PKK terörüne önlemler alınması… Avrupa’dan PKK’ye aktarılan maddi desteklerin durdurulması ve sınır güvenliğimizin sağlanması için: “Kuzey Irak’taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile işbirliği içinde hareket etmeliymişiz!” Bugüne kadar ABDTürk müttefikliği, TürkIrak dostluğu ve ortaklığıyla PKK sorununu çözmekten söz eden ABD, bu işbirliği çemberine Barzani’nin Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ni de katıyor. Sözü döndürüp dolaştırıp PKK ile dolaylı yoldan görüşmelere, müzakerelere bağlıyor. Kısa süre önce Amerikalı koordinatör general Ankara’da kısa bir süre duraklayıp, daha sonra soluğu Kuzey Irak’ta Barzani’nin yanında almamış mıydı? Bu görüşmeden sonra Barzani, istenilirse Türkiye ile PKK arasında arabuluculuk yapabileceğini söylememiş miydi? Barzani ile diğer Kürt gruplarının PKK ile doğrudan temas içinde olduklarını bilmeyen kalmadı. ABD, soruna yeni bir öğeyi dahil etmeye çalışıyor. Barzani’nin “bölgesel yönetimine” PKK sorununun çözümünde önemli bir rol vermek istiyor. Nedir amacı? Barzani aracılığıyla önce doğrudan olmayan yollardan Türkiye ile terör örgütü arasında köprü kurmak, daha sonra PKK ile Türkiye’yi doğrudan olmayan görüşmelere zorlamak ve sonunda Türkiye’yi PKK ile müzakere masasına oturtmak! ??? Türkiye, dört bir yandan kuşatıldı. Sürekli dayatmalarla karşılaşıyor. Sürekli bir şeyler istiyorlar; ama bir şeyler vermeye niyetli görünmüyorlar. Bir cinayetin faturası 301’i tamamen kaldırmak… Uygun üslupla bizim içişlerimize, dış politikamıza karışmak hakkı onların; fakat tarihsel gerçeklerden doğan yararlarımızı anımsattığımızda Batı’dan AB yönetiminde koro halinde yanıt; yooo bak, Irak’ın içişlerine karışmak olmaz! Onlar dışarıdan, biz içeriden… Hadi hayırlısı! Samsun’da patlama Çok sayıda demokratik kitle örgütünün bulunduğu binaya bombalı saldırı düzenlendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Samsun’da, Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), 78’liler Vakfı ve Tüketici Hakları Derneği (THD) şubelerinin yer aldığı bir pasaja bombalı saldırı düzenlendi. Alınan bilgiye göre, Samsun merkezde yer alan Şengün Pasajı’na önceki gün bomba atıldı. CKD, ÇYDD, 78’liler Vakfı ve THD gibi demokratik kitle örgütlerinin Samsun şubelerinin yer aldığı pasaja düzenlenen saldırı sonucu, camlarda, merdivenlerde ve park halindeki 2 araçta maddi hasar meydana geldi. CKD Samsun Şube Başkanı Tülay Çalıkoğlu, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Sabaha karşı (dün) 04.15’te emniyet yetkililerinden telefon aldım. Pasaja 02.10 sularında bomba atıldığını bildirdiler. Hasar tespiti yapıldı, ifadelerimiz alındı. Pasajımız 2 katlı. Hem arkadan hem de önden olmak üzere 2 ayrı girişi var. Şubemiz arka tarafa bakıyor ve bomba da bu yönden atılmış. Rasgele mi orayı seçtiler, yoksa direkt olarak şubeyi mi hedef aldılar bilemiyoruz.” dedi. Çalıkoğlu, daha önce herhangi bir tehdit almadıklarını ya da faaliyetlerinden ötürü rahatsız edilmediklerini söyledi. Çalıkoğlu, şubenin son etkinliğinin ise 23 Ocak’ta düzenlendiğini ve bombalı bir suikast sonucu yitirdiğimiz gazetemiz yazarı Uğur Mumcu için basın açıklaması yapıldığını kaydetti. Çalıkoğlu, açıklamada Hrant Dink cinayetini de kınadıklarını söyledi. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Ankara Belediyesi’nin Atatürk Bulvarı’ndaki altgeçit çalışması kriz yarattı. Rusya’ya ‘Mahkemeye gitmeden çözün’ ricası BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Atatürk Bulvarı’ndaki altgeçit çalışmaları nedeniyle Ankara Anakent Belediyesi ile Rusya Federasyonu arasında ortaya çıkan anlaşmazlığın giderilmesi için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın devreye girdiği ortaya çıktı. Erdoğan’ın, bir süre önce Ankara’dan ayrılan Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Petr Stegniy’e, “Bu sorunu mahkemeye gitmeden çözün” diye ricada bulunduğu öğrenildi. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre, başkentin ana ulaşım güzergâhı olan Atatürk Bulvarı’ndaki altgeçit çalışmaları, inşaat başlamadan önce yapılan hesap hatası nedeniyle Rusya Federasyonu Büyükelçiliği’nin ticaret ataşeliği binasının arazisine takıldı. İnşaatın, elçilik arazisine taşmasının ardından Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek ve Gökçek’in yardımcıları, Rusya Federasyonu Büyükelçisi ile temas kurup arazinin bir bölümünün kendilerine satılmasını veya bu arazi karşılığında belediyenin kendilerine arazi tahsis etmesi önerisini getirdi. Büyükelçilik yetkilileri de “Viyana Konvansiyonu uyarınca biz Türk yerel makamları ile Türk Dışişleri Bakanlığı üzerinden temas kuruyoruz. O nedenle önerilerinizi, Dışişleri Bakanlığınız aracılığı ile getirin” mesajını iletti. Bu mesajın ardından Başbakan Erdoğan’ın talimatı üzerine Dışişleri Bakanlığı, Rusya Federasyonu Büyükelçiliği’ne, Gökçek’in önerilerini iletti. Getirilen öneriler içinde, elçilik arazisinin yaklaşık 300 metrekarelik bölümüne karşılık, Ruslara Dikmen Vadisi’ndeki teras evlerden verilmesi de yer aldı. Bu gelişmenin yanı sıra Erdoğan, Büyükelçi Stegniy’i arayıp bu konuya ilişkin mahkemeye gitmemelerini ve sorunun her iki tarafın da sıkıntıya girmeyeceği bir şekilde çözülmesine yardımcı olmaları ricasında bulundu. Ruslar da Gökçek’in getirdiği önerileri Moskova’ya iletti. Nihai karar için Moskova’dan gelecek yanıt beklenirken büyükelçiliğin bu yanıt doğrultusunda Gökçek’in getirdiği öneriye olumlu ya da olumsuz karşılık vereceği belirtildi. tipik bir örneği. Başbakan Erdoğan ne diyordu? “Ben Yasin El Kadı’ya kefilim. Kendisi hayırsever bir işadamıdır. Bu kişiyle uğraşmayı bırakın.” Ancak açığa çıkarılan kimi ilişkiler gösteriyor ki, Kadı hayırseverlikte hayli ileri gitmiş, kimi terör örgütlerine de hayır olsun diye, maddimanevi yardımlarda bulunmuş. Kadı üstelik Türkiye’deki işlerinin bir bölümünü de yasaların dışına çıkarak yürütmüş. Bütün bunların ortaya çıkarılmasında önemli payı olan Başmüfettiş Hamza Kaçar’ın ne yapıp edip ‘bitirilmesi’ gerekiyordu. Bunun için şöyle bir komplo kuruldu: Aralarında kamuoyunda tanınmış isimlerin de bulunduğu yüzlerce kişinin varlıklarına ilişkin özel bilgilere girilmiş. Eeee? Buradan elde edilen bilgiler aracılığıyla söz konusu kişilerin mal varlığıyla ilgili çıkarımlar yapılmış! Kim girmiş? Hamza Kaçar... Nereden anladınız? Onun şifresi kullanılmış... Bu durumda ne yapmak gerekir? Hemen Hamza Kaçar’ı görevden alıp, meslekten uzaklaştırılması için işlem başlatmak gerekir... Öyle yapılıyor! ??? Kaçar’ın şifresini elbette Maliye Bakanlığı içindeki üstleri de biliyor. O üstlerden bazıları Kaçar’a ‘dostça’ öğütlerde bulunuyorlar: “El Kadı gibi işlere girme, soruşturma, senin için iyi olmaz...” Üst katlar yeterli olmayınca en üst kat, yani Maliye Bakanı Unakıtan, Kaçar’ı odasına çağırıyor ve şunu söylüyor: “Dindar insanlarla uğraşmaktan vazgeç!” Ne demek bu? Kimin dindar kimin dinsiz olduğu vergi karnesinde mi yazıyor! Unakıtan ve ekibi Kaçar’ı bu tür uyarılarla susturamayacaklarını anlayınca görev yerini değiştiriyorlar. Bu karar da yargıdan dönünce, bir günde 7 ceza birden verecek kadar ileri gidiyorlar. Bu da kesmeyince, yukarıda aktardığımız komplo kuruluyor. Kaçar, arkadaşımız İlhan Taşcı’ya yaptığı açıklamada şunları söylüyor: “Ben sözü edilen kişilerin hesaplarına girmedim. Kendi yaptıkları daha önceki tespit ve sorgulamaları bana yüklemek için fırsat yaratmaya çalışıyorlar.” Korkunç bir tablo! Kaçar, ancak Cumhurbaşkanı’nın onayıyla görevden alınabilecek statüde olduğu için bu tür yöntemlerle susturulmaya çalışılıyor. Konumu böyle olmayan öteki devlet memurlarının nasıl bir baskı altında olduğunu siz düşünün! Kaçar, 23 Ocak’ta açığa alınıyor, ertesi gün durum hemen devletin ajansı kullanılarak kamuoyuna aktarılıyor. Açığa alındıktan sonra da soruşturma komisyonu kuruluyor. Savunmasını almadan, görevden alıyorlar! ??? Maliye Bakanlığı’ndaki bu skandal, akla ister istemez Van ve Şemdinli olaylarını getiriyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Yücel Aşkın da benzer bir komplo ile karşı karşıya kalmıştı. Komplonun tam anlamıyla açığa çıkartılması aylar almıştı. Van komplosu geri tepti... Şemdinli olaylarını da dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın önünü kesmek için kullanmaya girişmişlerdi. Şemdinli komplosu da geri tepti... Eğer Türkiye’de ‘hukuk devletinin’ ‘h’si kalmışsa, bu komplonun da geri tepmesi gerekir. Maliye Bakanlığı’nda neler olup bittiğini önümüzdeki günlerde ayrıntılarıyla işleyeceğiz. Kaçar olayı gösteriyor ki, Türkiye’nin ayakta kalmış ender kurumlarından olan Maliye’de çok ciddi bir yıpranma var. Org. Büyükanıt ve Prof. Aşkın’a yönelik komplonun boşa çıkmasını sağlayan bir unsur da kamuoyunun onlara sahip çıkmasıydı... Hamza Kaçar’a da sahip çıkmalı! ankcum?cumhuriyet.com.tr Dolandırıcılık iddiası ? İstanbul Haber Servisi Özel bir bankanın Akatlar Şubesi’nde şef olarak çalışırken, sahte dekontlar düzenleyerek müşterilerin hesabından 2 milyon YTL’yi zimmetine geçirdiği iddia edilen H.G, Bahçelievler’de gözaltına alındı. 5 aydır aranan zanlının dolandırıcılık yaptıktan sonra bankadaki görevinden ayrıldığı, turizm şirketleri kurduğu ileri sürüldü. Ralston Ankara’ya geliyor BUSH’A SUİKAST DAVASI 7 sanığa hapis İstanbul Haber Servisi İstanbul’da gerçekleştirilen NATO zirvesinde ABD Başkanı George Bush’a canlı bomba kullanarak suikast planladıkları ve EnsarEl İslam Örgütü üyesi oldukları iddia edilen 7 sanık, 6 yıl 3 ay ile 12 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. Bursa Emniyet Müdürlüğü, MİT ve Jandarma’nın 2005 yılında gerçekleştirdiği operasyonla gözaltına alınan, El Kaide bağlantılı, Ensar El İslam Örgütü’nün Bursa sorumlusu olduğu öne sürülen Alpaslan Toprak’ın da arasında bulunduğu 19 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Toprak 12 yıl 6 ay, 6 sanık 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldi. Mahkeme heyeti 12 sanığın da beraatına karar verdi. ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin Terörle Mücadele Özel Temsilcisi Emekli Orgeneral Joseph Ralston, temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya geliyor. Ankara’yı 3031 Ocak günlerinde ziyaret etmesi planlanan Ralston, Türkiye’nin Terörle Mücadele Özel Temsilcisi Emekli Orgeneral Edip Başer ile bir araya gelecek. Askerlerden MHP’li başkana dava ? SAMSUN (Cumhuriyet) Samsun Garnizon Komutanı Tümgeneral Naci Beştepe ile 14 subay, Cumhuriyet Resepsiyonu’nu terk ettikleri için kendilerini, “Bugün resepsiyonu terk eden yarın cepheyi de terk eder’’ şeklinde eleştiren MHP’li eski Atakum Belediye Meclis Üyesi Mimar İsmail Sevindik hakkında toplam 1O5 bin YTL manevi tazminat davası açtı. Askerler, Samsun Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun verdiği resepsiyonda türbanlıların da bulunması üzerine resepsiyonun verildiği salona girmeyerek oteli terk etmişti. 2 yeni yangın kulesi ? İstanbul Haber Servisi İstanbul İl Özel İdaresi, İstanbul’da, orman alanlarının zarar görmemesi ve olası yangınlardan korunması amacıyla biri Beykoz Poyrazköy’de, diğeri ise Gaziosmanpaşa Karagöltepe’de olmak üzere iki yeni yangın kulesi yaptırıyor. Kulelerde sürekli müdahale timi hazır bulunacak. Seri katillere dava için fezleke ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çeşitli illerde 7 kişinin öldürülmesi, 2 kişinin yaralanması olaylarına karıştıkları iddiasıyla tutuklanan Yiğit Bekçe ve Mehmet Karahasan’ın, Gölbaşı’nda iki kişinin öldürülmesi olayına ilişkin yargılanması için hazırlanan fezleke, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Fezlekede, zanlıların “kasten adam öldürme”, “nitelikli yağma”, “uyuşturucu bulundurmak” suçlarından cezalandırılmaları istemiyle dava açılması talep edildi. Metro inşaatında göçük ? İstanbul Haber Servisi KadıköyKartal metro inşaatında meydana gelen göçükte, Cahit Kanbay, Kerim Bayram ve Celal Yıldız isimli işçiler, toprak altında kaldı. İşçiler, olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yaralı olarak kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. CUMHURİYET 19 CMYK