Katalog

26 OCAK 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP’li Kılıçdaroğlu ve Kart: Maliye Bakanı tehdit ediyor, bilgi kirliliği yaratıyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Önce kendi elini temizle’ ‘İkiyüzlü politika bırakılmalı’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Sekreteri Ahmet Güryüz Ketenci, 301. maddenin, Hrant Dink’in öldürülmesiyle yeniden gündeme getirildiğini belirterek “Adalet Bakanı ‘Cenaze toprağa verilsin bakalım’, Dışişleri Bakanı, ‘Değiştirebiliriz’ gibi sözlerle konuyu geçiştirme peşindeler. Türkiye’de siyaset alanını iki cepheye ayıran AKP ile CHP, düşünce dünyasını da tıkamaya çalışıyor’’ diye konuştu. Ketenci, “AKP ve CHP ikiyüzlü politikayı bırakıp 301. maddenin değiştirilmesi için girişimde bulunmalı’’ dedi. Acılı, Hüzünlü Yıllar... Türkiye’nin son on beşyirmi yılı acılarla hüzünlerle geçti... Sekiz gün önceki Hrant Dink cinayeti yüreğimizi yaktı... Türkiye’deki dincifaşist örgütlenmeyi, yazılarıyla kitaplarıyla anlatan Sevgili Uğur Mumcu’yu yitireli tam 14 yıl oldu... Dün, “Trabzon Nerede?” diye sormuştum... Peki Ankara nerede? İstanbul nerede? Diyarbakır, Batman, Mardin, Kahramanmaraş, Çorum nerede? Sıvas nerede? Uğur, Ahmet Taner, Onat Kutlar, Turan Dursun, Musa Anter, Metin Göktepe, Gaffar Okkan, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Metin Altıok, Nesimi Çimen, Behçet Aysan, Hasret Gültekin, Asım Bezirci; onlarca, yüzlerce insanımız nerede? McDonald’s bombacısı Yasin Hayal cezaevinden çıktıktan sonra izlenmemiş... Neden izlensin ki? O namazında niyazında olan bir milliyetçimuhafazakâr!.. O bir vatansever(!) O bir Müslüman(!) Televizyon ekranlarında dincilerle ikinci cumhuriyetçiler Hrant Dink’e ağıt yakıyorlar... Bu devlet, Yasin Hayal’i cezaevinden çıktıktan sonra izlemedi, Trabzon’daki “hücre”yi belirleyemedi; rahip Andrea Santoro cinayetinden sonra Trabzon’da olup bitenleri görmezden geldi... Dinci basın rahip Andrea’nın öldürülmesine neden pek sessiz kaldı? Yine 1996’ya döneceğim... Avrasya Feribotu’nun eli silahlı dincifaşist Mehmet Emin Tokcan ve arkadaşlarınca kaçırılıp günlerce Karadeniz’de dolaştırılmasına... Silahlı teröristler, yolcular ve mürettebat... ??? Üçbeş arkadaşımız olayın bir terörist eylem olduğunu yüreklice yazdılar: Güngör Mengi: “Avrasya Feribotu’nun Trabzon’dan kaçırılıp içindeki yolcularla birlikte İstanbul’a getirilmesi olayını medya halkın duygularına saygının gereği olarak bir terör olayı saymamaya özen gösterdi. Ama iki yüze yakın insanın günlerce silah tehdidi ve ölüm korkusu altında tutulması, Türkiye ile Rusya’nın gerginliğe sürüklenmesi ne anlama geliyor? Herhalde buna bir tanım bulmak gerekir. Kimse buna terörden başka ad bulamaz.” Emin Çölaşan: “Teröre kim arka çıkarsa yanılır. Yanılmaması mümkün değil. Benim teröristim iyidir mantığı ile davranıp teröristle, masum insanları rehin alana ödün vermek, bırakın ülkemizin çıkarlarına ihaneti bir yana, insanlığa karşı en büyük ayıptır.” Melih Aşık: “Bu eylem yalnız Çeçen davasına değil TürkRus ilişkilerine de büyük zarar veriyor. Ona rağmen başta dinci çevreler olmak üzere Türk kamuoyundan destek buluyor. Garip değil mi?” Terörist Muhammet Emin Tokcan 1996 yılında “ailemizin biricik evladı” olmuştu... ATV’den Kanal D’ye, Show TV’den Star’a, Samanyolu’ndan Kanal 7’ye dek tüm televizyonlar terörist Tokcan’a övgüler düzüyor, eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş Paşa da tarihi bir konuşma yapıyordu: “Feribotu kaçıran gençler milliyetçi, vatanperver, mert ve sağlam insanlar olup kesinlikle terörist değillerdir...” Üç gazeteye ise tehdit telefonları geliyordu: “Cumhuriyet, Hürriyet ve Ateş gazeteleri...” ??? Anımsıyorum, Hrant Dink cinayetinden sonra ahkâm kesen, “derin devlet”ten söz eden bir başka yazar, Avrasya Feribotu’nun Trabzon’dan kaçırılmasında da tarihe not düşmüştü(!) ATV’nin canlı yayınında: “Her terör eylemi yapan terörist değildir...” Zaman, Akit, Yeni Şafak, Milli Gazete, dinci faşist Muhammet Emin Tokcan’a sahip çıkarken, Cumhuriyet’e “Pravda” diye saldırıyor, Hürriyet’i ise “Rus yanlısı” olmakla suçluyordu... İki gündür neden anlatıyorum ben on yıl önceki olayları? Nedeni açık! Dincifaşist örgütlenme devletin himayesinde ivme kazandı benim yurdumda!.. Onları sivilasker bürokratlar koruyup kullandı; bazı karanlık eylemlerde tetikçilik yaptırıldı zamanında... Trabzon’dan, Güneydoğu’da 70 Mehmetçik hain PKK kurşunlarıyla şehit düştü! Trabzon’da bazı “derin” kişiler, tarikat şeyhleri, emekli askerler “PKK terörü”nü araç olarak kullanıp, acaba istihbarat örgütlerinin çözemediği ya da çözmek istemediği adı bilinmeyen bir örgütlenme içine mi girdiler? Bir soru daha: Katil zanlısı Ogün Samast, izlendiği halde niçin Samsun’da yakalandı? Trabzon’a gelinceye dek izlenip cinayetten sonra kimlerle ilişki kurduğu saptanamaz mıydı? Niye bu denli acele edildi? Dink ailesine taziyeler sürüyor ? İstanbul Haber Servisi Uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren gazeteci Hrant Dink’in evine ziyaretler devam ediyor. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ve eski ÖDP Başkanı Ufuk Uras ile yeni başkan Hayri Kozanoğlu, Dink’in ailesine dün taziye ziyaretinde bulundular. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı istifaya çağırdı. Kart, Unakıtan’ın “ellerinin temiz olmadığına dair ciddi bilgi, bulgu ve olaylar sürecinin söz konusu olduğunu” vurgularken Kılıçdaroğlu da “Yasin el Kadı’nın intikamı alınıyor” görüşünü dile getirdi. CHP’li Kılıçdaroğlu ile Kart, parlamentoda düzenledikleri basın toplantısında, devlet büyüklerinin malvarlıklarının yasadışı sorgulaması haberlerini değerlendirdi. Kart, BEM Dış Ticaret AŞ ile ilgili kendilerinin gündeme getirdiği konunun geçiştirilmeye çalışıldığını vurgularken Unakıtan’ın “Temiz Eller” operasyonu ile hedef saptırma, bilgi kirliliği yaratma çabası içine girdiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı’nın hesaplarıyla ilgili olarak 50 kez sis ? CHP’li Kılıçdaroğlu ile Kart, parlamentoda düzenledikleri basın toplantısında, Maliye’deki yasadışı sorgulamanın sorumlusunun Bakan Unakıtan olduğunu belirterek istifasını istediler. Kart, Unakıtan’ın “Temiz Eller” operasyonu ile hedef saptırma, bilgi kirliliği yaratma çabası içine girdiğini söylerken Kılıçdaroğlu da Kaçar’ın görevden alınmasının “Yasin el Kadı’nın intikamı” olduğunu kaydetti. teme girildiğine dikkat çeken Kart, “Bu sistemlere girmek bu kadar kolay mıdır? Böylesine kolay girilen bir sistemle vergi mahremiyetinin korunması mümkün müdür? Sayın Cumhurbaşkanı’nın hesaplarına girildiğinin iddia edildiği illerde görevden alma işlemi neden uygulanmamıştır” sorularını yöneltti. Kart, Yasin el Kadı ile ilgili soruşturma ve incelemenin neden engellendiğini de sordu. Banka hesaplarının VEDOP sisteminde yer almadığının altını çizen Kart, sözlerini şöyle sürdürdü: “Banka hesaplarının öğrenilebilmesi için ilgili bankalardan yetkili kişilerin yazılı olarak talepte bulunması gerekir. Anılan kişilerin banka hesapları kimlerin yazılı istemiyle bankalardan istenmiştir? Görevden aldığı kişiler, bankalardan belli kişilerin hesaplarını yazılı olarak istemişler midir? Teftiş Kurulu Başkanlığı’na vekâleten getirilen Cemal Boyalı, Ankara Defterdarlığı’nı vekâleten sürdürürken kararnamesi Sayın Cumhurbaşkanı’ndan geri dönmüştür. Bu kişi hangi takdir ve yasal gerekçeyle daha da önemli bir göreve vekâleten getirilmiştir? Sayın Bakan, ‘Temiz Eller’ operasyonunda samimi ve tutarlı ise işe önce Cemal Boyalı’dan başlamalıydı.” Emin Çölaşan’ın Hürriyet gazetesinde banka hesaplarına yasadışı yollarla ulaşıldığını 1 Haziran 2006 tarihinde yazdığını anımsatan Kart, bugüne kadar neden beklendiğini sordu. “Uganda dahil dünyanın hangi ülkesinde hakkında vergi kaçakçılığı, hayali ihracat, sahte belge düzenleme iddiaları içeren raporlar bulunan bir kişi Maliye Bakanı yapılmıştır” diye soran Kart, sözlerini “Oyun ortadadır. Şemdinli benzeri, hükümetten kaynaklanan bir müdahale ve Rektör Aşkın benzeri bir senaryo söz konusudur” diye sürdürdü. Kart, Devlet Denetleme Kurulu’nun harekete geçmesi gerektiğini, kendilerinin de TBMM’de denetim yollarını zorlayacaklarını sözlerine ekledi. Kılıçdaroğlu da BEM Dış Ticaret AŞ ile ilgili olayda incelemenin Maliye Teftiş Kurulu tarafından değil, İstanbul’da vergi denetçileri tarafından yapıldığı ve vergi borcu olmadığı sonucuna varıldığına dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, “Kaç lira vergi ödendiğini soruyoruz. Biliyoruz ki bir kuruş ödenmedi” dedi. Unakıtan’ın bakanlığı döneminde VEDOP sisteminin “Google gibi bir arama motoruna” dönüştürüldüğünü vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Sayın Bakan’ın elleri temizse ellerini öperiz, ama değilse o koltuğu bırakmalı” dedi. ‘Usulsüz sorgulama’ operasyonu ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Baykal: Mali Şemdinli dosyası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Deniz Baykal, Maliye Bakanlığı’ndaki “usulsüz sorgulama” operasyonunu “Bu bir mali Şemdinli dosyasıdır” diye değerlendirdi. Baykal, “Şimdi birilerini görevden almak istiyorlar. Görevden alırken ‘Başbakan’ın, Genelkurmay Başkanı’nın bilgilerine girildi’ diye bir sürü şey ortaya atıyorlar. Bu işten anlayan bir ekibin incelemesi halinde çok ciddi bir tertip niteliğinde olduğu, bu tertibin de bir paniği yansıttığı açıkça görülür” dedi. Konuya ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, olayın başlangıçta, Maliye bürokrasisi içinde birtakım kişilerin özel hayatın, mali hesapların, vergilerin gizliliği ilkesini ihlal ederek bir çalışma yaptıklarının tespiti ve onlarla ilgili idari işlem yapıldığı izlenimini verdiğini, ancak gerçeğin bu olmadığının ortaya çıkmaya başladığını belirtti. OECD’ye göre Türkiye’de 1519 yaş arası işsiz ve okumayan nüfusun toplama oranı erkeklerde yüzde 25, kızlarda yüzde 47.5 ile rekor seviyede bulunuyor. Mesrob II: Aileden özür dilenmeli ? İstanbul Haber Servisi Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol’ün gazeteci Hrant Dink’in Protestan olduğu için Ortodoks mezarlığına gömülmesinin Dink’in inancına aykırı olduğunu öne sürmesi ve cinayetin ardında da Ermeni diyasporasının bulunduğunu ima etmesi tartışmalara neden oldu. Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, Erenerol’ün Dink’in ailesine saygısızlık ettiğini belirterek özür dilemesini istedi. YAŞANAN PANİĞİN GÖSTERGESİ Baloğlu’ndan TRT yayınları sorusu ? ANKARA (AA) CHP’li Feridun Baloğlu, TRT’nin, AKP’nin Kızılcahamam’da yaptığı istişare toplantısını canlı yayımlamasını, Meclis gündemine getirdi. Baloğlu, Başbakan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Açılışta yaptığınız konuşmanın 8 dakikalık bölümünün yayımlanmasına tepki gösterdiğiniz doğru mu’’ diye sordu. Toplantının kapanışının tamamının canlı yayımlanması yönünde bir istemde bulunup bulunmadığı sorusunu da yönelten Baloğlu, bu yayınların siyasi eşitlik kuralına uygun olup olmadığının açıklanmasını istedi. Bir süre önce kendisinin mali durumuyla ilgili olarak Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a atfen yapılan açıklamaya ilişkin bir gazete haberi yayımlandığını, ancak Unakıtan’ın haberi yalanladığını anımsatan Baykal, “Bu olay ile yine o sırada Başbakan’ın da bazı gazetecilerin ayaklarını denk alması gerektiğine yönelik söylemlerinin arkasında da bu çalışmanın yattığı düşünülebilir” dedi. Baykal, iki CHP’linin Unakıtan’a yönelik “vergi kaçırma” iddiasıyla bakanlık Teftiş Kurulu’na başvurmasının ardından, Maliye içinde “panik yaşandığını” ve telaşla olayı genişletme ihtiyacı içine girildiğini dile getirdi. Maliye Müfettişi Hamza Kaçar’ın bu soruşturma nedeniyle görevden el çektirildiğinin ifade edildiğini belirten Baykal, “Arkadaşlarımız el çektirme yazısını gördüler. Hiç böyle şey yok. O, daha önceki El Kaide soruşturmasıyla ilgili. Kaçar, El Kaide konusunu ciddiyetle takip eden, bürokrasinin dürüst, namuslu insanlarından birisi’’ dedi. [email protected] Maliye’deki köstebek iddialarının arkasında Kaçar’ı tasfiye amaçlı bir organizasyon var ‘Büyükşehirlerin sayısı üçe indirilsin’ ? İstanbul Haber Servisi Türkiye Belediyeler Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Türkiye genelindeki 16 büyükşehir belediye sayısının üçe indirilmesi gerektiğini savundu. Akgün, Türkiye’de borçsuz belediye sayısının 10’un altında olduğunu vurguladı. Meslekten ihraç komplosu İLHAN TAŞCI Kaçak gebelik ilacı operasyonu ? İstanbul Haber Servisi Yurda kaçak sokulan 199 bin 596 tüp içinde, gebeliğin başlama ve sürmesini sağlayan yapay progesteron hormonu ele geçirildi. Bakırköy’de yapılan operasyonda Sertaç D, Barış D. ile kamyonet sürücüsü M.Y. ve yanındaki Ş.K. gözaltına alındı. Haklarında Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu çerçevesinde işlem yapılan 4 kişi, serbest bırakıldı. ANKARA Maliye Başmüfettişi Hamza Kaçar’ın “Maliye’de köstebek” savıyla görevden alınmasının perde arkasında başmüfettişin tasfiyesine dönük bir komplo hazırlığı olduğu kuşkusu doğdu. Devlet arşivlerine de giren bilgilere göre, Yasin El Kadı soruşturmasını yapan Kaçar’ı tasfiye edebilmek için planlı bir kurgulamaya gidildiği ve bu doğrultuda adımlar atıldığı yönünde bilgiler var. Yasin El Kadı soruşturması nedeniyle baskı gördüğünü raporlarına da yazan Hamza Kaçar’a meslekten çıkarılması için planlı bir girişim başlatıldığı ve bu doğrultuda atılan adımların resmi kayıtlara geçtiği öğrenildi. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre, Maliye Teftiş Kurulu içerisinde Kaçar’ın görevden atılmasına dönük “komplo” hazırlığı yapıldığı görüşü hâkim. Kaçar ve beraberinde El Kadı soruşturmasını yapan ekibin siyasi zeminde, devlet bürokrasisinde, basında yer almasından rahatsızlık duyuldu. Teftiş Kurulu’ndan yaklaşık 10 kişinin tasfiyesiyle “rahatlamanın” sağlanacağı ve bu yönde adımlar atılmasının kaçınılmaz olduğu irdelemeleri ya Soru işaretleri Savunma istenmeden görevden alındılar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın talimatıyla oluşturulan “Usulsüz Sorgulama Komisyonu”nun çalışmaları soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Komisyonun, Vergi Daireleri Otomasyon Projesi (VEDOP) aracılığıyla çok sayıda politikacı, gazeteci ve işadamının 70 ilde bilgilerine girildiğini tespit etmesine karşın ilk etapta sadece, aralarında El Kadı’yı da soruşturan Maliye Müfettişi Hamza Kaçar’ın bulunduğu Ankara bölgesinden 5 kişinin görevden alınması dikkat çekti. Bakanlık diğer illerdeki görevden almaların, kullanıcıların sorgulanmasından sonra yapılacağını belirtirken Ankara’dakilerin savunmaları alınmadan görevden alınmış olması, soruşturmanın bu kişilerin görevlerinden alınmasına yönelik başlatıldığı olasılığını gündeme getirdi. Görevden almaların komisyonun çalışmalara başlamasının ardından 12 gün içinde, üstelik çalışmalar sonuçlandırılmadan yapılması da dikkati çekti. Soruşturmayla ilgili çok ayrıntılı, sadece komisyon tarafından bilinebilecek bilgilerin yine basın aracılığıyla sızdırılması ise komplo olasılığını güçlendirdi. şarısızlığı durumunda sıkıntı yaşanacağı dikkate alınırken “Ya bu pislik temizlenecektir (Hamza Kaçar) ya da bu pislik bizi temizleyecektir” kaygısı bazı kesimlerde öne çıktı. Hamza Kaçar’ın Yasin el Kadı soruşturması nedeniyle terör gruplarınca öldürülebileceği de değerlendirme konusu edildi. Hamza Kaçar’ın “5 canı olduğu” ancak canlarının tükeneceği de düşünülürken bu planlamada bir hataya düşüldüğü de kayıtlara geçti. Kaçar hakkında, planın gereği olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na imzasız gönderilen bir ihbar mektubu, resmi yazışmaya konu edildi. Bunun fark edilmesi üzerine yapılan değerlendirmede, resmi yazının “ilgi” bölümüne imzasız ihbar mektubunun yazılması “hata” olarak nitelendirildi. Resmi yazışmada yalnızca “soru önergesinden” bahsedilmesi yeterli olacakken ihbar mektubundan söz edilmesinin kaygı verici olduğu düşünüldü. Sözü edilen imzasız ihbar mektubunda, Kaçar’ın basına bilgi verdiği ve bilgisayarına el konursa olayın çözüleceği iddiası yer aldı. İhbar dilekçesinin göndericisine ise “teftiş kurulunda görevli müfettiş süsü” verilmesi dikkat çekti. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 pılırken “Hamza Kaçar gittiği anda gerisi iplik yumağı gibi dağılacak. Sayıları çok az aslında” yorumları da kayıtlara geçti. Kaçar ve “diğerlerinin” hızlı biçimde tasfiyesine dönük adımların atılmasının kaçınılmaz olduğu değerlendirmeleri uyarınca, imzasız ihbar mektupları devreye sokuldu. Kaçar’ın tasfiyesinin ardından “birkaç başarıya imza atılması” ve “Kaçar’ın bir daha göreve dönmemek üzere bitirilmesiyle” kurgunun sonlanacağı değerlendirildi. Planlamanın ba ‘KAÇAR’IN BİTİRİLMESİ’ CUMHURİYET 05 K