23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 OCAK 2007 CUMA 26 OCAK 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA 10 DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER Koşulsuz diplomasi bilmecesi dishab?cumhuriyet.com.tr 11 ABD’nin Ankara Büyükelçisi, Irak Anayasası’na saygı gösterilmesini istedi Irak’ın Şii Devlet Başkan Yardımcısı Davos’ta konuştu: Karar aptalcaydı BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Wilson’dan Kerkük mesajı Bakan helikopter kazasında öldü ? QUITO (AA) Orta Amerika ülkelerinden Ekvador’un Savunma Bakanı Guadalupe Larriva, bulunduğu helikopterin bir başka helikopterle çarpışması sonucu öldü. Hükümet Sözcüsü Monica Chuji’nin verdiği bilgiye göre, liman kentlerinden Manta’da dün meydana gelen kazada ayrıca, bakanın bir kızı ve iki pilot da yaşamını yitirdi. Henüz 10 gün önce bu göreve başlayan 50 yaşındaki Larriva, ülkenin aynı zamanda ilk kadın savunma bakanıydı. Larriva bu göreve atanmasıyla birlikte, daha önce silahlı kuvvetlerde hiç görev almamış ilk ordu komutanı da olmuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Kerkük konusunda, “Türkiye Irak Anayasası’na saygı göstermeli” mesajı verdi. Wilson, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde yaptığı konuşmada, “Pek çok Türk Kerkük’ün küçük bir Irak olduğunu ve 2007 yılında yapılacak bir referandumun orada yeni bir mezhep çatışmasına yol açacağını öne sürmektedir. Kerkük’ün hassas olduğunu kabul ediyoruz” dedi. Sözlerini, “Aynı zamanda ABD dahil hiçbir dış gücün, Irak halkına kendi iç meselelerini nasıl çözümleyeceklerini dikte etmemeleri gerektiğine de inanı ? Ankara’ya “PKK konusunda hem Irak’la hem Kürt yönetimi ile birlikte hareket edin” mesajı veren Büyükelçi, Bush’un Ermeni tasarısının geçmemesi için çalışacağını vurguladı. yoruz... Irak Anayasası’nı destekliyoruz” diye sürdüren Wilson, “Ülkeler buna saygı göstererek Iraklı liderlere endişelerini ifade edebilirler ve eminim Türkiye de böyle yapmayı sürdürecektir” dedi. Başer, “PKK’yi koruma kollama tavrı içinde olan Kürtler ile PKK konusunda muhatap olmamız çok zor. Bize yardımı olmaz diye düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı. İran konusuna da değinen Wilson, bu konuda Türkiye’nin ABD, AB ve BM’nin çabalarını desteklemekte olduğunu dile getirdi. Konuşmasının ardından Wilson soruları da yanıtladı. Bir soru üzerine Wilson, Türkiye’nin müttefiklik açısından Türkler ile Kürtler arasında bir tercih yapma duru ‘Iraklı Kürtler PKK’yi koruyor’ Wilson, PKK konusunda topu yine Bağdat yönetimi ile Iraklı Kürt gruplara attı. Wilson’un bu sözlerini değerlendiren Türkiye’nin PKK ile Mücadele Özel Temsilcisi Edip munda olmadığını belirtti. Sözde Ermeni soykırımının ABD Kongresi’nde ele alınmasına ilişkin bir soru üzerine de Wilson, George Bush yönetiminin böyle bir tasarının yasalaşmasına karşı olduğunu dile getirdi. Wilson, “Bu trajedinin terminolojisi üzerinden siyasi karar verme yönündeki girişimlere karşı çıkıyoruz. Bush yönetimi bu konuda Kongre’deki bir tasarıya kuvvetle muhalefet etmeyi sürdürecektir” değerlendirmesini yaptı. Wilson, “Buradaki ve dışarıdaki Türkler ve Ermeniler arasında Dink’in öldürülmesinin yol açtığı üzüntü bu konunun üzerine gidilmesi imkânı veriyor” dedi. Ermenistan önerisinde soru işaretleri BAHADIR SELİM DİLEK İşgal yönetimi işgale karşı Chavez: Castro yürüyor ? CARACAS (AA) Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, ağır hasta olduğu ileri sürülen Küba Devlet Başkanı Fidel Castro’dan bir mektup aldığını ve Castro’nun yürüdüğünü açıkladı. Mektup, Caracas’a beklenmedik bir ziyarette bulunan Küba Devlet Başkanı Yardımcısı Carlos Lage tarafından Chavez’e iletildi. Mektuptan bazı alıntıları televizyonda okuyan Chavez, Castro’nun imzasını kameralara göstererek “Bu, ölmekte olduğunu söyleyenler için” dedi. Lage’nin Castro’nun önceki gün yürüdüğünü söylediğini belirten Chavez, Küba’da Castro’ya takılan ad olan “caballo” (at) kelimesini de kullanarak “Devam caballo, sana ihtiyacımız var, seni işte böyle seviyoruz” dedi. Dış Haberler Servisi Irak’ın Şii Devlet Başkan Yardımcısı Adil Abdülmehdi, Irak’ın 2003’te, Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra, İngilizAmerikan koalisyon birliklerince işgal edilmiş olmasının “aptalca bir karar” olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Abdülmehdi, Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu toplantılarındaki bir oturumda, “Iraklılar ve Irak işgalle karşı karşıya bırakıldı, bu aptalca bir karardı” ifadesini kullandı. Mart 2003’teki müdahaleden sonraki dönem hakkında konuşan Abdülmehdi, “Biz büyük hatalar yaptık. ABD de ülkedeki şiddeti körükleyen birçok hata yaptı. Bu hatalardan birçoğu ve şiddet olaylarının bir kısmı önlenebilirdi” dedi. Iraklıların yaptığı hatalar arasında, bakanlıkların farklı mezheplere göre dağılımını gösteren Abdülmehdi, bunun ülkedeki Kürtler, Şiiler ve Sünniler arasında bölünmeyi hızlandırdığını söyledi. Milislerin silahtan arındırılması için çalışacağına söz veren Abdülmehdi, “Başka türAbdülmehdi açık konuştu. lü başaramayız” dedi. Cinayet, Oligarşi ve Siyasal İslam Marlene Dietrich ile Charles Laughton’un o unutulmaz klasik filmleri “Beklenmeyen Şahit”te avukat rolündeki Laughton davayı kazanmıştır ama içinde bir kuşku vardır; “Fazla kolay oldu, her şey yerli yerine oturtulmuş sanki...” der ve haklı da çıkar. Sosyal devleti ortadan kaldırıyorsunuz... Sosyal sınıflara dayalı gerçek demokrasinin önünü kesmek için, “ABD’nin ve oligarşinin dayatmalarıyla” yasaklar getiriyorsunuz... “İslamcı işbirlikçiler yaratıp” sosyal devlet ve demokrasinin yerine onları yerleştiriyorsunuz... Serbest piyasa diye insanların varoşlara savrulduğu; iş, aş, eğitim, sağlık güvencesi olmayan yığınlar ve tüketiciler yaratıyorsunuz. Bu insanları “inanç ve din istismarına açık savunmasız yaratıklar, nesneler haline” dönüştürüyorsunuz. İslamcı ve işbirlikçi siyasiler bunları bir oy deposu gibi kullanmaya başlıyor. Umutsuz ve idealsiz; sosyal güvenliği olmayan gençlere şu seçenekleri bırakıyorsunuz; “hırsızlık, uyuşturucu, internet, bir dans yarışmasında para ödülü, bir inanç grubu veya tarikat üyeliği ya da tetikçilik.” Bu seçeneklerin toplumda “şöhret kimliği” ile algılandığı bir ortam... Varoşların ezilmiş ve dışlanmış gencinin birdenbire dünya medyasına sunulması. Ağca’nın, Abdi İpekçi cinayetinden sonra ilk halini hatırlayın; ve sonrasında dünyaca ünlü “bir insan”! Sonuçta ülkede siyasal, sosyal, iktisadi ve ruhsal olarak ezilmiş ve sömürgeleştirilmiş bir “topluluk” yaratıyorsunuz önce. Serbest piyasa en güzel araç. Tarımınızı, sanayinizi, limanlarınızı, bankalarınızı, medyanızı, kültürünüzü emperyalizmin emrine sunuyorsunuz. Mustafa Kemal’in “Tersanelere kadar...”, M. Akif’in “Tek dişi kalmış...” dediği canavara yönetimleriniz altın bir tepsi içinde sunuyorlar. ABD ve İngiltere Irak’ı işgal edince “Batı bize komşu oldu” diyenler... AB ile sömürge anlaşmaları imzalanırken ülkenin sömürgeleşmesine göz yumanlar; hatta destek verenler... Lozan kazanımları yavaş yavaş eritilirken... Güneydoğu koparılmaya çalışılırken... Fener Patrik’i AP’de Türkiye Cumhuriyeti’ne meydan okurken sessiz kalanlar... Emperyalizmin işbirlikçileri... Kimi sarığı ve takkesiyle; kimi purosu ve viskisi ile emperyalizmin yanında saf tutanlar... Sosyal devlet, demokrasi ve Atatürk Türkiyesi yerine “Siyasal İslam ve Siyasal Sermayeyi” egemen kılanlar; suçlu sizlersiniz... Aksoy’un, İpekçi’nin, Uğur’un, Kışlalı’nın Dink’in katilleri sizlersiniz. Emperyalizme boyun eğdiğiniz için 42 diplomatımızın da suçu sizin üzerinizde. Ne garip! Emperyalizm ve oligarşi kafa kafaya vermiş suçlu arıyorlar. Kendilerini gizlemek için ışıkları karşı yöne doğrultmuşlar. Suçlu mu arıyorsunuz? Aynaya bakın, karşınızda, göreceksiniz. İzleri sürün bakalım... Kurbanla birlikte kurban edilen kişi, en öndeki tetikçi... Arkadaki bir inanç topluluğu, bir tarikat ya da benzeri... 17 yaşındaki çocuğun sistem tarafından savrulup atıldığı yer. Bir adım daha gidin; “kimler savuruyor” diye sorgulayın bakalım, sorgulayabilirseniz. Oligarşinin ve emperyalizmin kalın duvarları ile yüz yüze gelirsiniz. Uğur Mumcu ve diğerlerinde olduğu gibi içeri giremezsiniz. Yasak bölgedir; oligarşinin ve emperyalizmin kapıları suratınıza kapanır. Duvarların arkasında gerçek suçlular vardır. Onların “dokunulmazlıkları” söz konusudur. Dokunulmazlıklarını hiçbir zaman kaldırmazlar. Oligarşi ve emperyalizmin temel kuralıdır bu. Örtülü faşizm ya da “sıradan faşizm” böyle işler. Gerçek suçluları saklayıp sizi sahnenin önündeki oyuncaklarla oynatırlar. Charles Laughton’un dediği gibi, her şey yerli yerine oturtulmuştur. Sistem suçluları yaratır, kullanır ve mahkum eder. Ama insanlar yine de anlarlar gerçeği; hissederler, ufak aralıklardan görürler ışığı. Irak’ın işgalinde olduğu gibi üretilen medyatik yalanları yırtıp bir kenara atarlar... Boşuna uğraşmayın halk yine de anlayacak her şeyi, bütün karartmalara rağmen görecek gerçeği... En basit bir soru soracak kendine: “Bu iş kime yaradı? Kim kârlı, kim zararlı çıktı?” Y ANMA HİSSİ YARATIYOR ABD’nin yeni ışın silahı: Sessiz Muhafız Dış Haberler Servisi ABD ordusunun geliştirdiği yeni bir ışın silahı, isabet alan kişide yanma hissi uyandırıyor ve hedef alınan şahıs böylece “zarar görmeden” etkisiz hale geliyor. Bu silahın kitle gösterilerini dağıtmak ya da düşmanı etkisiz hale getirmek için kullanılması planlanıyor. Aniden yanma duygusu yaratan ancak görünmeyen bir ışın yayan yeni silah, Sessiz Muhafız olarak adlandırılıyor. Çeşitli tatbikatlarla medya tanıtımı yapılan silahın kullanılmaya başlanmasıyla birlikte “düşmanın yara almadan silah bırakmaya zorlanabileceği, ayrıca Irak, Afganistan gibi savaş bölgelerinde masum sivillerin kaybının önüne geçilebileceği” öne sürüldü. Askeri yetkililerin verdiği bilgiye göre, silahın 2010 yılından önce üretimine başlanması beklenmiyor. Buna karşın şimdiden ordunun tüm bölümlerinin silaha ilgi gösterdikleri ve edinmek istedikleri kaydedildi. Silahın tanıtımı sırasında 455 metre mesafeden ateş edilerek etkili olduğu gözlendi. Silah, hedef alınan kişinin aniden 55 derece sıcaklık hissetmesine ve elbiselerinin tutuştuğunu zannetmesine yol açıyor. “Milimetre dalgalarının” kullanıldığı silahın ışını, cam veya duvardan geçemiyor ancak elbiseyi geçip deriye zararsız etkide bulunuyor. Ordu yetkilileri bu silahın, geleceğin kilit önemdeki teknolojilerinden biri olduğunu belirttiler. Nikaragua’da halk konseyleri ? MANAGUA (AA) Nikaragua’da meclis, Devlet Başkanı Daniel Ortega’nın sunduğu “halk konseyleri” kurulmasıyla ilgili yasa tasarısını onayladı. Mecliste oybirliğiyle onaylanmasından önce “reform yasa tasarısının” bazı maddelerinde değişiklikler yapıldı. Onaylanan tasarıya göre, halk konseyinin daha çok danışmanlık rolü olacak, hükümetin faaliyetlerine ilişkin öneri ve tavsiyelerde bulunabilecek. Lübnan’a 4.6 milyar dolar Paris’te düzenlenen Lübnan’a yardım konferansında, bağışların miktarı 4.6 milyar doları buldu. 40 ülkenin katıldığı konferansta, 1.1 milyar dolar bağışla Suudi Arabistan, “en cömert ülke” oldu. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye’nin bu ülkeye son yıllarda yapacağı yardım miktarının 50 milyon dolara çıktığını açıkladı. (Fotoğraf: AFP) ANKARA Suikast sonucu yaşamını yitiren gazeteci Hrant Dink’in cenaze töreni için geldiği İstanbul’da, “Türkiye ile koşulsuz, şartsız diplomatik ilişkiye hazırız” diyen Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Arman Kirakosyan’ın bu açıklamasını mercek altına alan Dışişleri Bakanlığı “son beyanatın yeni bir açılıma delalet etmediği” değerlendirmesini yaptı. Dışişleri Bakanlığı “ortak tarih komisyonu” önerisini yineledi. Cumhuriyet’in ulaştığı değerlendirmelere göre, daha önce de Ermenistan’ın bu yönde yapmış olduğu girişimler göz önüne alındığında, Kirakosyan’ın “koşulsuz” ifadesini hangi anlamda kullandığı, önemli bir soru işareti olarak ortaya çıktı. Türkiye, Ermenistan’la olan sınır kapısını açması, diplomatik ilişki kurması bağlamında, ilişkilerin normalleştirilmesi için, bir dizi koşul öne sürüyor. Kirakosyan’ın açılımı, “Türkiye’nin, Ermenistan ile koşulsuz diplomatik ilişki kurması, bu koşullardan vazgeçmesi anlamına gelir” yorumlarını da öne çıkardı. Türkiye’nin gündeminde olan koşullarının ayrıntılarında ise, “Karabağ’daki Ermeni işgalinin sona ermesi, BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarının uygulanması, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün tanınması, Erivan yönetiminin Sevr Antlaşması’nı geçersiz kılan 1921 tarihli Kars Antlaşması’nı tanıdığını resmi yollardan Türkiye’ye bildirmesi ve açıklaması, Ermenistan Anayasası’nda olan ve Doğu Anadolu Bölgesi’ni, Batı Ermenistan olarak nitelendiren maddesinin değiştirilmesi de” bulunuyor. İki ülke yetkilileri Viyana’da bir dizi gizli görüşme yapmış, ancak Ermenistan’ın olumsuz tutumunun öne çıkması nedeniyle bu görüşmelerden hiçbir sonuç alınamamamıştı. Türkiye resmi olarak da sözde soykırım iddialarının araştırılması için iki ülke tarihçilerinden oluşan bir komisyon kurulması önerisi getirmiş, ancak bu öneri yine Ermenistan tarafından sulandırılmaya çalışılmış, sonrasında da gündemden düşürülmüştü. Öte yandan, Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Kirakosyan’ın sözlerinin açılımının değerlendirildiği belirtildi. Ermenistan’ın daha önce benzer açıklamalar yaptığının altını çizen Dışişleri Bakanlığı, Kirakosyan’ın sözlerinin “yeni bir açılıma delalet etmediği, ikili ve bölgesel çerçevede ilişkilerin ve işbirliğinin tesisinin, geliştirilmesinin ve güçlendirilmesinin sadece Türkiye’nin atacağı adımlara bağlı olmayacağı” vurgulandı. ÖĞRENCİLERİN ANMA TÖRENİ Iraklı öğrenciler, başkent Bağdat’taki El Mustansiriye Üniversitesi’nde yaşanan bombalı saldırının kurbanları için düzenlenen anma töreninde Irak bayrağını taşıyarak İsrail ve ABD bayrakları üzerinde yürüdü. 16 Ocak günü El Mustansiriye Üniversitesi’ne düzenlenen bombalı saldırıda çoğu öğrenci 60 kişi ölmüş, 110’dan fazla kişi yaralanmıştı. (Fotoğraf: REUTERS) Senato’dan Bush’a darbe Abdülmehdi’nin bu konuşmaları, ABD Başkanı George Bush’un Irak’a 20 bini aşkın sayıda takviye asker göndermesine karşı çıkan, ancak bağlayıcı özelliği bulunmayan bir tasarının, Demokrat Parti’nin çoğunlukta bulunduğu Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde kabul edildiği bir dönemde yapıldı. Kürt Parlamentosu işgalcilerden yardım istedi ‘İranla ilgili kanıt var’ ? Dış Haberler Servisi ABD ellerinde İran’ın Irak’a müdahalesini gösteren kanıtlar bulunduğunu öne sürdü. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack, “İranlı ajanların Irak’taki şebekelerle bağlantısı olduğunu gösteren somut kanıtlar var. Bu ajanlar, hem bireyler hem de gruplarla çalışıyor ve Irak’a İran hükümeti tarafından gönderildiler” dedi. ‘Türkiye’ye baskı yapın’ ERBİL (ANKA) Kuzey Irak’taki Kürt Parlamentosu, Türkiye ile ilgili olağanüstü oturumunun ardından yayınladığı 6 maddelik bildiride Türkiye’nin müdahalesinin ve Kerkük referandumunun ertelenmesinin kabul edilmeyeceği vurgulanarak “ABD, Türkiye’ye baskı yapsın” da denildi. Bildirideki maddeler şöyle: 1 FKB (Kürt bölgesi) ve Irak’ın içişlerine müdahale edici nitelikteki hiçbir Türk müdahalesi kabul edilemez. 2 Kerkük’ün geleceğiyle ilgili referandum ve bu maddenin ertelenmesi kabul edilemez. Türkiye ile Irak arasındaki güvenliğin sağlanması uluslararası kanunlar, siyasi diyalog yoluyla çözüme kavuşturulmalı. 3 Parlamentodaki hiçbir parti ve grup, üyelerinin (Irak ile ilgili olarak düzenlenen) konferanslara katılmasına izin vermemeli çünkü bu siyasi süreç, ilişkiler üzerinde ve oluşumlar üzerinde kötü bir etki yaratıyor. 4 ABD, İngiltere, AB’den Irak’ın içişlerine karışmaması için Türkiye’ye baskı yapmaları çağrısında bulunuyoruz. Irak milletine yardım yapması çağrısında bulunuyoruz. (Tükiye’nin) Bu tür konferanslarla “Irak halklarının iradesine müdahale” etmesini istemiyoruz. 5 Devamlı olarak Türkiye, FKB ve Federal Irak arasında dostluk ilişkilerinin ve ortak çıkarların korunmasına vurguda bulunuyoruz. 6 Çarpıtılarak Türk yetkililere ulaşan doğruları anlamak için Türk temsilcilerini, hükümetini ve bu meseleyle ilgili diğer tarafları Kürdistan’a gelmeye davet ediyoruz. Güvenlik planına Sadr desteği Şii lider Mukteda el Sadr’a bağlı milisler, Başbakan Nuri el Maliki’nin yeni Bağdat güvenlik planına destek verdi. Meclis oturumunda Sadr hareketine bağlı vekillerden Baha el Araci, Maliki’nin ilan ettiği plana destek verdiklerini belirtti. Bağdat’ın Sadr semti Belediye Başkanı Rahim el Darraci de, sokakları silahlardan arındırmak için siyasi ve dini gruplarla anlaşmaya vardıklarını ve anlaşmayı ABD ve Irak hükümetine sunduklarını söyledi. Aynaya bakın göreceksiniz... Siz oligarşi, bütün bunlar yapılırken seyrediyorsunuz; hatta omuz veriyorsunuz, işbirliği yapıyorsunuz... Siyasi, iktisadi, dini ve ruhsal olarak sömürgeleştirilmiş bireylerin ve toplulukların her türlü çılgınlığa hazır hale getirildiğini göremiyor musunuz? Suçlu sensin, bütün bunlar oligarşinin ve emperyalizmin eseri; yani senin eserin. Örtülü faşizmi el altından destekleyen; www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali CUMHURİYET 1011 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle