23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EYLÜL 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr TEDAŞ’taki toplam 9 bin 540 personelin nakil formlarını şimdiden doldurmaları istendi 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Özelleştirmeden önce nakil baskısı ? Mevzuata göre, özelleştirmelerde, devlette kalmak isteyen personelden, satıştan sonra başka kurumlara nakil formlarını doldurmaları istendi. MURAT KIŞLALI Neresi Doğru? Ali Sirmen’in söylemi ile ‘‘Hollanda Hödüklüğü’’nü sergileyen, Ermeni soykırım iddialarını kabul etmeyen Türk kökenli milletvekili adaylarının veto edilmesi haberleri öfke yaratsa da, Sirmen’in dediği gibi bir yanı ile sevindirici. İnsanlığın geldiği bugünkü noktada, insan hakları, uygarlığın patentinin kimselerde olmadığını çok çıplak ortaya koyuyor. Aklıma hep uzun yıllar bu ülkelerde yaşayan bizden önceki kuşağın emekçi gazetecisi Sabahat Toktamış’ın her gelişinde söylene söylene anlattıkları geliyor. Gazeteci gözlüğüyle, uygarlık, demokrasi gerçeğinde üstünlük kimliği patentinin kendilerine ait olduğu yargısını, kendi kamuoylarında pekiştirmek üzere, dünya olaylarının, haberlerin taraflı değerlendirmesinden örnekler verir dururdu.. Dünya nimetlerini kendilerinde toplamış olmanın vicdan rahatsızlığını yok etmek üzere, yoksul güney ülkelerinin olumsuzluklarını yansıtan haber ve görsel malzemeye seçmeli geniş yer verildiğini söyler, ‘‘Seçilmiş bütün haberlerin ortak mantığı, ‘Ey uygar, zengin, demokratik ülkenin vatandaşı! Sahip olduklarının değerini bil. Bak ilkel dünyada neler neler oluyor..’ şablonuna giriyor’’ der, demekle kalmayıp somut örnekleriyle kanıtlardı. Benzer yorumlamaları, izlenim ve tepkileri, uzun yıllar başka ülkelerde yaşayan tüm gazeteci arkadaşlarımdan bol bol dinlediğimden olacak, biraz ülke özleminden beslenmiş, abartılmış olabileceğini de düşünmüyor değildim. Son yılların hızlı gelişmeleri, ABD’nin emperyal jandarmalığında, gelişen kuralsız düzenin kuralsız savaşlarında üstlenilen roller, en azından insan hakları, demokrasi, uygarlık standartları duyarlılıklarına güvendiğimiz AB’lilerin öteki yüzünü çıplak olarak gösterdi. İşler tıkırında gitmeyince, ötekilerbiz ayrımcılığında yaşananların boyutları, ‘‘Yok birbirimizden farkımız. Ama biz..’’ söyleminin ne kadar doğru olduğunu ortaya koyuyor. Sosyal devlet, insan hakları, demokrasi standartlarında en gelişmiş bilinen ülke ve toplumlarda en umulmadık tepkiler, ayrımcılıklar yaşanıyor. Günümüzde, onların dillerini onlardan daha iyi bilen, mesleklerinde üst düzeyde eğitim görmüş, Müslüman kökenli kadınlar sadece giyimleri, hatta aynı giyiniyorlarsa renkleri ve adları nedeniyle işe alınmıyor, ya da işten atılıyorlar. Kaç kuşaktır aralarında yaşayan milyonlarca Müslümanın camilerinin minaresine katlanamayanlar, izin vermeyenler, anadil öğrenimini engellemek üzere, Almanya, Hollanda, Belçika’da bir dizi karar alıyorlar. Camilerde Almanca, Hollandaca vaaz, okullarda anadil öğrenimi yasağı noktalarına gelmiş bulunuyorlar... Gazeteci arkadaşım Zeynep Atikkan’ın, 11 Eylül sonrası, ABD toplumunun içine düşürüldüğü paranoyanın boyutlarını, öyküsünü anlatan yeni çıkan kitabını henüz okuyamadım. Şöyle bir göz attığınızda bile, çılgınlık boyutuna getirilmiş ego ve korkunun insan hallerini görüyorsunuz. Sandıktan, demokrasi adına savaş suçlularının çıkabilmesini, aklanmalarını açıklıyor. ??? Sorun galiba işte tam da bu noktada, kendimizi, çıkarlarımızı nasıl koruyabileceğimiz sorusuna yanıt bulabilmede. Bu tabloda Türkiye aleyhine, AB değerleri adına alınan, insan hakları, demokrasi, Kopenhag kriterleri ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan kararların çifte standardına, art niyetliliğine karşı çıkmak çok kolay. Ancak çıkarlarımızın korunmasına yetmiyor. Türkiye galiba onların kasıtlı, art niyetli kararlarından, dayatmalarından çok, kendi içinde yolunu çizememekten zarar görüyor. AB üyeliğini, AB’nin gelişmişlik, uygarlık, insan hakları, demokrasi değerleri için değil, siyasal İslami çizgide yol almak, iktidarını pekiştirmek için isteyen iktidar icraatları ile karşı karşıyayız.. AB üyelik ödevlerinin hızlandırılması adına erken toplanmış Meclis’ten söz ediyoruz. Değişiklik yapılan yasalar alelacele, maddeleri tartışılmadan, bölümler halinde, çalakalem görüşülüp geçiriliyor. Dün birileri alay için Meclis’in gündemindeki yasa değişikliklerini sıralamıştı; iskân, özel okullar, mesleki yeterlilik, tohumculuk.. yasa değişiklikleri sahi Kopenhag kriterleri ile nasıl ilişkilendirilebilir ki... Talabani, sırtını ABD, Bush yönetimine dayamış, Türkiye’yi istediğinde Kürtleri kışkırtarak zor durumda bırakmakla tehdit edebiliyor. PKK’nin devletin karşısında, savaşta taraf güçmüş gibi, yine kendi görüşmelerinin sonucunda ateşkes kararı alacağını önceden dünyaya ilan ediyor. Bizimkilerin haklı olarak bu çıkışları densizlik olarak tanımlamaları, ABD eksenli oynanan senaryoyu değiştirmiyor. Başbakan Erdoğan, aylardır beklediği, iktidarı için güvence gördüğü randevusuna gitmek üzere ABD yolculuğuna çıkıyor. Ülke çıkarları ile iktidar çıkarları arasındaki büyük uçurum giderek sırıtıyor... Ülke çıkarları adına kaygı duyanların caydırıcı güç birliği oluşturmaları giderek daha yaşamsal anlam kazanıyor... soner@cumhuriyet.com.tr E L E K T R İ Ğ E Y Ü Z D E 1 2 Z A M G E L İ YO R Kurdaki artışı gerekçe gösteren Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt AŞ (TETAŞ), Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ’ye (TEDAŞ) verdiği elektriğe Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) da onayıyla yüzde 23.9 zam yaptı. Böylece TETAŞ’ın, TEDAŞ’a sattığı bir kilovatsaat elektrik 8.63 YKr’den 10.69 YKr’ye yükseldi. Enerji Bakanlığı yönetiminin, bu konuda yapılacak toplantının ardından zammın tüketiciye yansıtılmaması kararı alabileceği, ancak yüzde 23.9 oranında olmasa bile elektriğe zammın artık kaçınılmaz hale geldiği belirtiliyor. Enerji Bakanı Hilmi Güler de, geçen ay yaptığı açıklamada, elektrikte zam ihtiyacının bulunmadığını belirterek ‘‘Ancak sınıra geliyoruz. İndirim yaptığımız gibi zam da yapabiliriz. Bu ayıp bir şey de değil’’ şeklinde konuşmuştu. Reuters’e açıklama yapan bir yetkili “Eğer TETAŞ’ın borçalacak sorunları çözülürse tüketiciye daha düşük oranlı yansıtma söz konusu olabilir. Normal koşullarda yüzde 23.9’luk artış tüketiciye yansır” dedi. ANKARA Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), henüz başlamayan elektrik dağıtımı özelleştirmesini gerekçe göstererek tüm TEDAŞ memur ve sözleşmeli personelinden ‘‘nakil formları’’nın doldurulup imzalanmasını istedi. Mevzuata göre, bu formların, sadece devlette kalmak için başka kamu kurumlarına nakillerini isteyen personelden, üstelik özelleştirmeden sonraki 45 gün içinde toplanması ge rekiyor. Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Merkezi (KİGEM) Vakfı Genel Sekreteri Ayla Yılmaz, ‘‘Herhalde yönetim satıştan sonra gitmesini istediği personeli belirledi. Ama sonradan itiraz olmasın diye, herkesten peşin olarak istifa mektubu gibi form topluyor’’ dedi. TEDAŞ Personel Dairesi Başkanı Mehmet Öztürk tarafından tüm merkez teşkilatına dağıtılan 20 Eylül 2006 tarihli yazıda, ‘‘Başbakanlık ÖİB’den alınan 15 Eylül 2006 tarihli yazıda, şirketimiz emrinde çalışan bütün nakle tabi personelin il tercihlerinin toplanması gerektiği belirtilmektedir. Ekte yer alan formun memur ve sözleşmeli personele doldurtulup imzalattırılarak 22 Eylül 2006 tarihine ka dar Başkanlığımıza gönderilmesi hususunda gereğini arz ederim’’ denildi. Ekte yer alan ‘‘İstihdam Fazlası Personel Formu’’nda da, memur ve sözleşmeli TEDAŞ personelinin kimlik bilgilerinin gireceği bölüm ile personelin tercih edeceği üç il için sıralama yer aldı. TEDAŞ personelinin çoğunluğunun formları şerhli imzaladığı, yönetimin de bu formları almakta çekinceli davrandığı öğrenildi. Aynı yazının taşra teşkilatına da dağıtıldığı ifade edildi. 20 dağıtım bölgesi özelleştirilecek olan TEDAŞ’ta toplam 9 bin 540 memur ve sözleşmeli personel çalışıyor. 4046 sayılı Özelleştirme Yasası’nın ‘‘Kuruluşlardaki Personelin Nakli’’ başlıklı 22/b maddesinde ‘‘istihdam yapısının değişmesi halinde bunlarla ilgili işlemlerin sonuçlanmasından itibaren 15 gün içerisinde işlem sonuçları İdare (ÖİB) tarafından ilgili kuruluşa (TEDAŞ) bildirilir. İlgili kuruluş bildirim tarihinden otuz gün içerisinde memur ve sözleşmeli personelle ilgili bilgileri Devlet Personel Başkanlığı’na bildirir’’ hükmü yer alıyor. İlgili tebliğde de benzer ifadeler yer alıyor. Memurun enflasyon farkı uygulamada ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Memur maaşlarına, ilk altı aydaki ‘‘enflasyon farkı’’ nedeniyle uygulanacak yüzde 2.32’lik zamma ilişkin katsayılar, dün Resmi Gazete’de yayımlandı. En yüksek devlet memurluğu kademesi olan Başbakanlık Müsteşarı’nın aylık sözleşme ücret tutarı 2 bin 402 YTL’ye çıkarıldı. En düşük memur maaşı ise 681 YTL oldu. Karara göre, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası uyarınca, aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesine esas aylık katsayısı, memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanan taban aylık katsayısı, iş güçlüğü, iş riski, temininde güçlük ve mali sorumluluk zamlarının aylık tutarlara çevrilmesine esas yan ödeme katsayısı yeniden belirlendi. Türkiye’de halen Ritz Carlton ve Renaissance markalarıyla faaliyet gösteriyor Marriott, 2007’de Türkiye’de ? Marriott International, Kozyatağı’nda inşaatı devam eden ve Büyükhanlı tarafından işletilecek Marriott’ın dışında yeni oteller için görüşmelerde bulunuyor. OLCAY BÜYÜKTAŞ Marriott International Global Satış Organizasyonu Başkan Yardımcısı Samir Dakkak. Dış ticaret açığı büyüyor Ekonomi Servisi Dış ticaret açığı, ağustosta beklentilerin üstünde yüzde 11 oranında artarak 5 milyar 240 milyon dolara yükseldi. Beklenti ise 4.4 milyar dolardı. Ağustosta ihracat yüzde 19.4 artarak 6 milyar 631 milyon dolar, ithalat yüzde 15.6 oranında artarak 11 milyar 870 milyon dolar oldu. OcakAğustos döneminde 14.1 artan ihracat 543 milyar 276 milyon dolara çıktı. İthalat ise yüzde 18.5 büyüyerek 88 milyar 862 milyon dolar oldu. Türkiye yılın ilk sekiz aylık dönemini ise 35 milyar 586 milyon dolarlık dış ticaret açığıyla kapattı. Dış ticaret açığının yüzde 25.9 arttığı bu dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 60’a indi. Bünyesinde Ritz Carlton, Marriott, Renaissance, Bulgari, Courtyard gibi markaları bulunduran, 68 ülkedeki 2 bin 800’ü aşkın oteliyle dünyanın sayılı turizm devlerinden biri olarak gösterilen Marriott International, Marriott markasıyla Türkiye’de hizmet vermeye hazırlanıyor. Marriott International Global Satış Organizasyonu Başkan Yardımcısı Samir Dakkak, kısa İstanbul ziyareti sırasında Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunarak, yeni oteller için görüşmelerin devam ettiğini söyledi. Marriott’un Türkiye’deki ilk tesisinin İstanbul Kozyatağı’nda açılacağını belirten Dakkak, ‘‘Büyükhanlı Ailesi ile yaptığımız franchising anlaşması çerçevesinde işletilecek otel, 2007 sonu devreye girecek’’ dedi. ‘‘Türkiye’de olmayan markalarımızı getirerek büyümek istiyoruz. Marriott ya da üst düzey gelir grubuna hitap eden JW Marriott olabilir. Ama özellikle Courtyard’ın gelmesini çok istiyoruz, çünkü fiyat olarak da makul olan lüks altı bir Talepkâr X kuşağı otel yeniletti Marritott’un hizmetleri ve yeniden yapılanma sürecine ilişkin bilgi de veren Samir Dakkak, yaklaşık beş yıl süren bir araştırma yaptırdıklarını ve araştırma sonuçlarına göre tüm otel zincirini yeniden döşediklerini anlattı. Özellikle 3540 yaşlarını süren ve x kuşağı olarak adlandırılan, uzun süreli iş seyahatleri yaptıkları için Marriott’u tercih eden işadamlarının talepleri doğrultusunda hareket ettiklerini anlatan Dakkak, daha çok aktivite, daha çok teknoloji, daha çok lüks isteyen bu kuşağın, görünüm olarak da daha ferah ve canlı oda istediklerini dile getirdi. Otelde değişik atmosfer isteyen, organik besinlerle beslenen ve çoğunlukla antialerjik ürünler kullanan bu kuşak için Marriott zinciri, yatağından perdesine yenilendi. ‘‘Lüksü daha yaşlı insanların talep etmesine alışmıştık oysa, çok daha genç insanlar çok daha büyük bir lüks istiyor’’ diyen Dakkak, geliştirilen özel yatak ve çarşafların, gelen talepler doğrultusunda ayrıca satılmaya başlandığını da söyledi. otel konseptine Türkiye’de gereksinim olduğunu düşünüyoruz. Aynı zamanda uzun kalışlara yönelik hizmet veren Executive Apartments’ler için de Türkiye’de arayışlarımız var’’ diyen Dakkak, hem işletme hem de franchise seçeneklerini düşündüklerini dile getirdi. Henüz yeni bir anlaşma olmadığı için kimlerle görüştüğünü açıklayamayacağını belirten Dakkak, belli standartları korumak istedikleri için işletme biçimini tercih ettiklerini, ama güven duyacakları isimlerle de franchisinge sıcak bakacaklarını ifade etti. Dakkak, Marriott International’ın şu anda 2 bin 800 olan otel sayısını 2010 yılında 3 binin üzerine çıkarmayı hedeflediğini sözlerine ekledi. 11.6 milyar dolar cirosu olan Marriott’un 143 bin çalışanı bulunan ABD kökenli Marriott International, 68 ülkede 2 bin 800’ü aşkın oteli, 500 binden fazla odası ile konaklama sektöründe lider kuruluşlardan biri konumunda. Marriott International’ın satış ve pazarlaması Türkiye’de 12 yıldır Atlantis ve Revel Danışmanlık tarafından yapılıyor. Zeytin rekoltesinde beklenti büyük Türkiye genelinde yaklaşık 100 milyon zeytin ağacından 1 milyon 223 bin ton zeytin, 166 bin 324 bin ton da zeytinyağı üretileceği tahmin edildi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Ticaret Borsası (İTB) Başkanı Tuğrul Yemişçi, 20062007 sezonu Ege ve Marmara Bölgesi, zeytinyağı rekolte tahmininin 166 bin 323 ton olduğunu açıkladı. Yemişçi, rekolte tahminlerinin serbest piyasa açısından çok önemli olduğunu belirterek ‘‘İlan edilen tahminler, serbest piyasada fiyat dalgalanmalarına yol açarken hükümetlerin sektöre bakış açısını ve uygulayacağı politikaları etkiliyor’’ dedi. İTB Meclis Başkanı Ayhan Baran da, Ege ve Marmara Bölgesi’nde 1 milyon 2 bin 853 ton zeytin üretimi olacağını tahmin ettiklerini belirterek ‘‘Bunlardan yemekliğe 336 bin 531 ton ayrılacak, kalan 665 bin 877 tonu ise yağ için kullanılacak. Bu yıl, 8 milyon 687 bin 261 ekilen yeni ağaçtan 1 milyonunda üretime geçildi. Güneydoğu’da ise 34 bin 323 ton zeytinyağı üretimi tahmin ediyoruz’’ dedi. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birlikleri Başkanı Cahit Çetin de, Ege İhracatçılar Birliği (EİB), İTB, Tariş ve Marmara Birlik temsilcilerinden oluşan heyetin tahminlerinin çok isabetli olduğunu vurgulayarak ‘‘Ancak bu rakamlar Türkiye’de 2001 krizinden etkilenmeyen tek sektör zeytincilik için çok az. Hedefimiz 600 bin ton. Bunun için üreticinin heyecanını yüksek tutmalıyız. Ulusal çıkarlar doğrultusunda ülke bazında ilerlemeliyiz. Zeytindeki gelişmemiz, tarımdaki gelişmemizin göstergesidir’’ diye konuştu. Türkçe kılavuzu olmayana ceza Ekonomi Servisi Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, ürünlerinde Türkçe tanıtım kılavuzu bulunmayan 452 firmaya 58 bin YTL idari para cezası verildiğini açıkladı. Coşkun, ürünlerin Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzuyla satılmasına ilişkin zorunluluğa yeterince uyulmadığına ilişkin tüketici şikâyetlerinin arttığını belirterek, bu nedenle Türkiye genelindeki denetimleri arttıracaklarını bildirdi. Coşkun yaptığı açıklamada, OcakTemmuz 2006 döneminde Bakanlık görevlilerince 3 bin 245 firmada, 9 bin 804 üründe Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzu denetimi yapıldığını ve 452 firmaya 58 bin 260.23 YTL idari para cezası uygulandığını kaydetti. İhtisas OSB’si kuruluyor Manisa’nın Akhisar ilçesinde, bin dönümlük araziye Zeytin İhtisas Organize Sanayi bölgesi kurulacak. Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, ‘‘Yer konusunda önümüze üç alternatif çıktı. En avantajlısı Süleymanlı beldesinde bin dönümlük mera arazisi. İhtisas OSB’si ile ilgili Akhisar Sanayi ve Ticaret Odası Meclisi’nde karar aldık. Ardından sözlü olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na başvurduk. Bakanlık olumlu baktı’’ dedi. TGRT’de hisse devri gerçekleşti ? Ekonomi Servisi İhlas Holding, Huzur Radyo TV’de (TGRT) sahip olduğu hisselerin tamamını News Netherlands B.V. ve Ahmet Ertegün’e devretti. Hisselerin tamamının önceki gün devredildiği belirtilen İhlas Holding’den İMKB’ye gönderilen açıklamada, alıcılarla varılan mutabakat gereği RTÜK’ten uygun görüş alındığı takdirde satış işleminin tamamlanmış olacağı kaydedildi. News Corporation ile Ertegün, 24 Temmuz 2006’da TGRT’yi 151 milyon YTL’ye satın almak üzere anlaşma imzalamıştı. Tekstil sanayicisi Altınbaşak vefat etti Ekonomi Servisi Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’nda (TÜTSİS) 19762004 yıllarında ikinci başkanlık görevini üstlenen Talha Altınbaşak vefat etti. TÜTSİS’in açıklamasında, tekstil sanayiinin oluşumu ve çalışma hayatının gelişiminde önemli rol üstlenen Talha Altınbaşak’ın önceki gün İstanbul’da vefat ettiği belirtildi. Altınbaşak’ın cenazesi, bugün, Fenerbahçe Camii’nden öğle namazını takiben alınarak Sahrayıcedit’teki aile mezarlığına defnedilecek. Embrio’ya iş fikirleri yağıyor Teknoloji Holding bünyesinde, sanal iş fikirlerini hayata geçirmek için kurulan Embrio, kamuoyu ile buluşmasını takip eden 15 gün içinde, 5’i yurtdışından olmak üzere toplam 163 proje başvurusu aldı. Embrio’yu ‘‘büyümek için uygun ortam arayan sanal fikirleri veya tasarıları hayata geçiren bir teknoloji üssü’’ olarak tanımlayan Embrio Genel Müdürü Hamit Kekeç; ‘‘Embrio, girişimciler için yeni bir sayfa açıyor. 15 gün gibi kısa bir sürede aldığımız proje sayısı da bunu doğruluyor’’ dedi. Kekeç, Türkiye’nin önemli gündem konularından biri olan ‘‘tersine beyin göçünün’’ gerçekleşmesinde, Embrio’nun önemli bir model olduğunu söyledi. Girişimcilerden gelen yaratıcı ve doğru fikirlere yatırım yapmak üzere yola çıkan Embrio’ya, www.embrio.com.tr internet adresinden başvuru yapılabiliyor. Güllüoğlu Yunanistan yolcusu Baklavacı Güllüoğlu, Yunanistan’da şubeler açacak. Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Güllü, Yunanistan başta olmak üzere birçok ülkeye franchising vermek üzere gazetelere ilan vereceğini söyledi. Güllü ‘‘Yunanlılar Türkiye’ye yatırım yaparken biz de bir Türk şirketi olarak Yunanistan’da şubeler açıyoruz’’ dedi. Yurtiçi ve yurtdışında 15 şubelerinin bulunduğunu, yılda 1 milyon doların üzerinde ihracat yaptıklarını anlatan Güllü, Güllüoğlu markasını ve ürünlerin ‘Baklava & Cafe’ şeklinde mağazalarda dünyaya sunmak için birçok ülkede franchising vermek için hazırlıklarının tamam olduğunu söyledi. Güllü, ‘‘Sıra dünya markası olmak için dünyaya açılmaya geldi. Dünyaya Türk baklavasını tattırmak ve sevdirmek için yola çıktık’’ dedi. Türkiye’ye doğalgaz akışı kesildi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiyeİran doğalgaz boru hattının İran’da kalan kısmında önceki gün meydana gelen patlama sonucu Türkiye’ye gaz akışı kesildi. BOTAŞ yetkilileri, gerekli onarımlar yapılarak sorunun 34 gün içinde giderilebileceğini söyledi. Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinin Gürbulak sınır kapısına bir kilometre uzaklıkta bulunan Bazargan kentinde meydana gelen patlama nedeniyle Türkiye’ye gaz akışı kesildi. Kesinti dolayısıyla enerji açısından herhangi bir sıkıntı olmadığını belirten yetkililer, İran’dan günlük 2022 milyon metreküp gaz alındığını, gaz arzında bu süre zarfında meydana gelecek eksikliğin ise Mavi Akım’dan karşılanacağını kaydetti. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle