27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET ? 28 EYLÜL 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 25 23 27 24 25 25 26 25 25 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y PB PB Y Y Y PB Y 26 26 26 25 24 24 25 23 29 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B B 29 29 30 32 30 29 24 21 21 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun batısı, Batı Karadeniz ile Samsun ve Çorum çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Yağışlar Marmara ve Ege bölgeleri ile Eskişehir çevrelerinde etkili olacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B Y B Y B Y Y B B 14 16 17 20 21 19 21 24 25 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B B B Y Y B Y B 22 24 17 21 17 19 26 26 21 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B Y B B B Y Y B B 19 31 18 34 25 30 24 37 35 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Ciddi sorunlardan söz etmek istediği zaman dilekçe yazmaktan öteye gitmeyen yeteneğini başka ellere havale etmemiş, çevresindeki birkaç kişinin yazdıklarını kürsülerin iki yanına yerleştirilen parlak camlardan okumuyormuş gibi; ‘‘Kalemi olan yazıyor’’ diyor. İmamlıktan belediye başkanlığına terfi ettikten sonra, din dürtüsüyle Başbakanlık koltuğuna kapağı attığını unutmuş, hayatında bir daktilonun veya bilgisayarın tuşlarına parmaklarını değdirmemiş olmasına karşın, ‘‘Bilgisayarı olan tuşlarına basıyor’’ diyor. Övünmenin doruğunda yaşayan kişiliğe sahip olan RTE, köşeye sıkıştı mı ya muhalefete ya medyaya çatıyor ve bu yolda hayli becerili olduğunu örneklerle sergiliyor. TCY’nin 301. maddesi üzerinde son günlerde içimizde dışımızda yoğunlaşan tartışmalar buna örnek. Meclis’te temsil edilen CHP dışındaki partiler; örneğin devşirme bir grupla Meclis’te temsil edilen ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, milliyetçilik denildiği zaman mangalda kül bırakmayan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar susarken RTE, Deniz Baykal’ı tava getirmenin yollarını aradı, bulamayınca CHP’ye ve liderine ‘‘bulaştı’’. ??? Oysa CHP lideri, 301’in değiştirilmesi sahneye girdiğinde bu maddenin yeniden düzenlenmesi için gereken öğeleri (koşulları) bir bir sıralayan bir konuşma yapmış, ancak 301’i yaratan nedenler doğru dürüst masaya yatırılıp saptanmadan değişiklik girişiminin yararları olamayacağını anlatmıştı. Tabii Genişlemeden Sorumlu üye Olli Rehn’in peşine takılıp Türklüğe hakaretin hoşgörüyle karşılanmasını, bu nedenle 301’in bu biçimde değiştirilmesini, hatta kaldırılmasını isteyen içimizdeki AB demokratları, Baykal’ın bu önerilerini şimdi anımsamıyorlar bile. Tıpkı RTE’nin yaptığı, kurguladığı oyun gibi, mademki AB istiyor, demek ki demokratik gelişmemizde büyük engellerden biri 301’dir diyerek, hükümeti korkulu rüyası milliyetçiliğin karşısında olduğu söyleminden kurtarmak için, araştırmadan sormadan ana muhalefeti RTE’nin peşine takmaya çabaladılar, çabalıyorlar. 301 ele alınırken Türk parlamentosunun kara deliği dokunulmazlık konusunu da birlikte çözmeyi öneren CHP’yi; RTE, 301’i pazarlık konusu yaptı diye suçladı ve tabii yanıtını da aldı: ‘‘Pazarlık senin işin, senin kültüründür.’’ ??? Bizde medyanın düşünür yazarları, fazla bilmiş kimi genel yayın müdürleri 301’in Batı ülkelerinde yasalarda olup olmadığını, varsa içeriklerini araştırma inceleme zahmetine katlanmadan, adı olan bir iki yazarın 301’den mahkemeye gitmesini bahane ederek büyük kampanya başlattılar. Sürdürüyorlar. Baykal ilk konuşmasını tamamlayan açıklamalar yaptı önceki gün CHP grubunda. İtalyan, Fransız, Alman ceza hukukunda uluslarını aşağılamanın suç sayıldığını maddeleriyle sıraladı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni kabul eden ülkelerde kendi ulusunu aşağılayıcı hareketlerin suç sayıldığını belirtti. ‘‘İtalyan vatandaşı, aydını, entelektüeli, kendi ulusuna sahip çıkıyor.’’ Ama bizde Elif Şafak’ın Türklüğe hakaret savıyla yargıya düşen kitabı, örneğin bir bilirkişi heyetine inceletmeden bir celsede beraat ettirilebiliyor. RTE ise aynı gün 301’in içeriğini tartışıp salim bir çıkış yolu arayacağı yerde yargının medyaya açtığı davalarda hakaret yok diye geri püskürmesine karşı ateşli bir konuşma yaptı. Hâlâ ‘‘somut önerileri, iktidarı muhalefeti ile beraber değerlendirip gereken adımları atmaya hazır olduğu’’ gibi bir yaklaşımla diyaloğa sevdalı bir başbakan edası takındı. Özrü kabahatinden büyük. Pek çok konuda olduğu gibi, örneğin yasa ile Meclis’teki çoğunluğuna dayanarak 301’i de değiştirebilecekken memurların dokunulmazlığını kaldırmıyor. Bunu parlamenterlerin dokunulmazlığına siper yaptığı gibi... 301 sorununun çözümünde de muhalefetten işbirliği bekliyor. Neden? ‘‘Türk kimliğine hakaret etmeyi suç olmaktan çıkarma ayıbını paylaşacak ortak arıyor’’ ve Baykal’dan alıyor yanıtı: ‘‘Başka kapıya, başka kapıya!..’’ Türkiye, ABD ve Irak’ın PKK ile mücadele yaklaşımları örtüşmüyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Diplomatik sıkıntı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) PKK ile mücadele konusunda Irak’ın da bir koordinatör atamasının ardından, Türkiye, ABD ve Irak arasında ‘‘sonuç vermediği için askıya alınan’’ üçlü toplantı mekanizması yeniden gündeme geldi. Ancak, bu toplantıların ne zaman ve nerede yapılacağı kesinleşmedi. Cumhuriyet’in ulaştığı değerlendirmelere göre gerek Türkiye’nin, gerek ABD’nin gerekse Irak’ın terör örgütü PKK ile mücadelede yaklaşımlarının birbiriyle tam örtüşmemesi, bu mekanizmanın işlerliği konusunda soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin ABD’de PKK’nin yakında ateşkes yapacağını açıklaması, üçlü mekanizmanın çalışmaya başlamadan etkisiz kalacağı sinyalini verdi. Bu durum, Talabani’nin PKK ile temas içinde bulunduğunu da göstermiş oldu. Talabani’nin bu açıklamasından önce ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson geçen ağustos ayında, üçlü toplantı için gün saydıklarını, bu süre içinde yoğun ikili görüşmeler yapıldığını ve görüşmelerden çıkacak sonuçların üçlü toplantıda olgunlaştırılacağını dile getirmişti. Bu süre içinde Türkiye’nin beklentisi olmamasına karşın Irak da bir koordinatör atadı. Böylece, Irak seçimlerinden önce oluşturulan üçlü görüşme mekanizmasının koordinatör düzeyinde sürdürülmesi için zemin hazırlandı. Ancak, Irak’ta Nuri el Maliki başkanlığındaki hükümetin PKK’yi terörist ilan etmesine, bunun yanı sıra bir koordinatör de atamasına karşın, terör örgütüne yönelik hiçbir somut adım atılamadı. Tersi yönde yapılan açıklamalara karşın, PKK’yi siyasi zemine çekme çabaları ortaya çıktı. Türkiye, PKK’ye yönelik askeri bir operasyonu gündeminde tutarken, Iraklı Kürt liderler Türkiye ile PKK arasında arabulucuk yapma çabası içine girdi. Kürt bölgesel yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, PKK ile Türkiye arasında arabuluculuk önerisi getirdi. Bu öneri Ankara’da tepkiyle karşılandı. Bu tablo, PKK ile mücadelede, her üç tarafın da farklı yaklaşımlarını açıkça gösterdi. ‘Tüm seçenekler masada’ Güç kullanımının son çare olduğunu söyleyen ABD’li temsilci Ralston, bunun ‘askeri operasyon olmayacak’ anlamına gelmediğini vurguladı WASHINGTON (AA) ABD’nin terör örgütü PKK ile mücadelede özel temsilci olarak atadığı emekli Orgeneral Joseph Ralston, kendisinin koordinatör değil özel temsilci olduğunu söyleyerek PKK ile görüşmeyeceğini açıkladı. Ralston, ‘‘Biz teröristlerle görüşmeyiz’’ dedi. Washington’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ralston, kendisinden ‘‘PKK koordinatörü’’ olarak bahsedilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi ve sıfatının ‘‘özel temsilci’’ olduğunu aktardı. Ralston, dün ABD Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) üyeleriyle bir toplantı düzenlediğini ve atılması öngörülen adımlar üzerine bilgi verdiğini, ayrıca bu konuda bir rapor hazırlayacağını söyledi. ‘‘ABD Başkanı George W. Bush, PKK ile mücadele konusuna o kadar önem veriyor ki özel bir temsilci atanmasında karar kıldı’’ diyen Ralston, ‘‘Türkiye, ABD ve Irak hükümetlerinin bu konuda üçlü işbirliği gerek.Aksi takdirde hiçbirimiz tek başımıza PKK’ye karşı bu mücadeleyi kazanamayız’’ dedi. Terör örgütü PKK’nin ‘‘ateşkes’’ çağrısında bulunduğu yönündeki haberlerin anımsatılması üzerine Ralston, ‘‘Ateşkes iki devlet arasında, iki aktör arasında olur. Ben Çadırda görüşme AKP Milletvekili Turhan Çömez ve CHP Milletvekili Orhan Ziya Diren, Kerkük’teki ABD ve İngiltere başkonsoloslarının şehir dışında olması nedeniyle ABD’nin Başkonsolos Yardımcısı Thomas Wise ve İngiltere’nin Başkonsolos Yardımcısı David Gale ile çadırda görüştü. Çömez, görüşmede 2007’de Kerkük’te yapılacak referandumu gündeme getirdi. Wise, ‘‘Bu konu Iraklılara mahsus bir konu’’ dedi. böyle bir şeyi ima bile etmek istemem. Belki bir çeviri hatasıdır. Eğer PKK silah bırakırsa ve şiddeti reddederse bu olumlu bir adım olur. Ayrıca PKK’nin silah bırakacağı yönünde şu anda elimde hiçbir bilgi yok’’ dedi. Irak’taki PKK kamplarının ve bürolarının kapatılması gerektiğini söyleyen Ralston, ‘‘bir ekip kurularak bunun yapılabileceğini’’ anlattı. PKK’nin ortadan kalkmasının Irak hükümetinin de çıkarına olduğunu belirten Ralston, ‘‘Güç kullanımı son çare, ama bu, askeri operasyon olmayacak anlamına gelmez. Bütün seçenekler masada’’ dedi. Ralston, PKK için afla ilgili bir soruya, ‘‘PKK sivil halka karşı vahşi saldırılar düzenlerken, af teklifine Türk halkının tepkisini düşünebiliyor musunuz?’’ diye sordu. sel olarak tepki, terör örgütüne yönelirdi. Teröre lanet yağar, Türkiye’nin bütünlüğüne vurgu yapılırdı. Son şehit Teğmen Cengiz Evranos’un töreninde bir kez daha ortaya çıkan tablo şuydu: Hem terör örgütüne hem siyasi iradesizliğe lanet! Ayrıntılarına girmek tatsız ama, AKP’nin ulusal konulardaki duyarsızlığı artık Ankara’nın dışında da hissediliyor! Salt Başkan Bush’tan randevu koparmak uğruna, Lübnan’a asker göndermekten PKK için özel temsilci üretmeye kadar her türlü adımı atan Erdoğan’ın bu ve benzeri konularda artık inandırıcı olması çok zor. Devlet kurumlarıyla koordine etmeden ABD ile koordinatörlük mekanizması oluşturan AKP’nin içinden bu yolla terörün altedileceğine kaç kişi inanıyor, merak ediyoruz. ??? Irak boyutunun ne halde olduğunu Talabani’nin açıklamalarından anlıyoruz. Görünen o ki Barzani ile Talabani PKK konusunda koordinasyon kurmuşlar ve şu görüşte birleşmişler: Ne olursa olsun, ABD’nin devrede olması bizim lehimizedir. Son mekanizma ile Türkiye’yi WashingtonBağdat hattında tutmuş oluyoruz. İleride terör azar da Türkiye daha ileri önlemler almaya girişirse, hemen baş koordinatör olarak ABD’ye gider, bunun olamayacağını söyleriz! Bize göre gidiş aynen böyle... Talabani’nin birkaç gündür aralıksız sürdürmekte olduğu demeç atışlarının da özeti bu. ABD askerinin Irak’tan hiç gitmemesini isteyen Talabani, Kuzey Irak’ta üsler kurulması, en az 10 bin Amerikan askerinin sürekli burada olması gerektiğini ilan ediyor. Mandacılığın bundan güzel tarifi olmaz. Bunları söyledikten sonra da Türkiye, Suriye ve İran’a verip veriştiriyor. Peşmergeler, Talabani’ye bakıp şöyle bir deyiş üretseler yeridir: ‘‘Oturduğun kucak sağlamsa, ağzına fermuar çekme!’’ Talabani bu açıklamaları nerede yapıyor? Washington’da... Başka yorum yok! ??? ABD’nin terörle mücadele koordinatörü Ralston son anda bir değişiklik olmazsa ekim ayı ortasında yeniden Ankara’ya gelecek. Son 15 gün içindeki gelişmeler PKK terörünü özel koordinatörle sindirmenin olanaksızlığını ortaya koydu. Bu öneri daha başından çürüktü, birinci ayında koktu. ABD, Irak’ı işgal ettiği ilk günlerde taraflara şu mesajı vermişti: PKK eritilecek! Zamanla PKK eriye eriye yeniden Türkiye’ye doğru akmaya başladı! Belli bir düzeyde sindirilmiş, dondurulmuş olan terör eridi, yeniden yükselişe geçti. Ralston’un Ankara’ya gelişinin yaklaştığı günlerde terör örgütüne dayalı siyaset yapan çevreler, ‘‘PKK silah bırakıyor’’ propagandası yapıp, Türkiye’nin buna olumlu karşılık vermesini isteyecek. Ralston da bize dönüp şunu söyleyecek: ‘‘Affedersiniz, yanlış anlamayın ama, sizin içinizden bazı sesler yükseliyor. Onlara kulak verseniz diyorum...’’ Bu yol PKK sorununu koordineli biçimde yükseltecek... Bereket, AKP’ye karşın Ankara’da bunu sezenlerin sayısı az değil! ankcum?cumhuriyet.com.tr Eleştiri sınırlar içinde ? Baştarafı 1. Sayfada Hükümet Talabani’ye sert çıktı ? Baştarafı 1. Sayfada OTURMA İZNİ UZATILMADI Dickinson’a izin verilmedi HİLAL KÖSE ni’nin açıklamalarına ilişkin soruları yanıtladı. Irak yönetimine, terör örgütüne karşı yapılması gerekenleri 4 madde halinde sunduklarını ifade eden Erdoğan, ‘‘Biz yaptırım bekliyoruz. ‘meli, malı’ ifadelere şık bakmıyoruz’’ diye konuştu. Talabani’nin açıklamasını, ‘‘önü arkası düşünülmeden yapılmış bir açıklama olarak gördüğünü’’ söyleyen Erdoğan, ‘‘Talabani’nin açıklaması çirkindir. Herhalde bunu bir sürçülisan olarak etmiştir’’ dedi. NTV’de katıldığı programda Talabani’nin açıklamalarını değerlendiren Çiçek, ‘‘Zaman zaman gelin Irak’ın içişlerine karışın diyenler kendileridir. O günlerde Ankara’da nasıl dolaştıklarını çok iyi biliriz’’ dedi. Açıklamayı ‘‘Rahatsız edici, ama sürpriz değil’’ sözleriyle değerlendiren Çiçek, Talabani’nin PKK ile ateşkes pazarlığı yapmasını eleştirerek ‘‘Terörle ilgili şu ülkenin yöneticisi, filanca aşiret şey hi, dünün ‘postal öpücüleri’ şöyle demiş, böyle demiş...Terör algılamamızda değişiklik olmaz. Biz inanıyoruz ki hâlâ terörün destekçileri dışardadır’’ dedi. Çiçek, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un irtica ile ilgili açıklamalarını ise ‘‘Yasalarımızda irtica suçu diye bir tanım yok. İrtica kapsamında suç teşkil edebilecek unsurlar varsa hiç kimseden onay almadan, zaten cumhuriyet savcıları gereğini yapar’’ şeklinde değerlendirdi. risinde’’ olduğuna hükmetti. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk’un 31 Aralık 2003 tarihli ‘‘Bir İki Numara’’ başlıklı yazısı nedeniyle Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, Selçuk aleyhine tazminat davası açtı. Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, mahkeme Selçuk’u 5 bin YTL tazminat ödemeye mahkum etti. Kararın temyiz istemini Yargıtay 4. Hukuk Dairesi görüştü. Daire, Selçuk’un yazısının ‘‘eleştiri sınırları içerisinde’’ olduğuna işaret ederek yerel mahkeme kararını bozdu. 13. Asliye Hukuk Mahkemesi ise tazminat kararında direndi. Bunun üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na geldi. Hukuk Genel Kurulu, yerel mahkemenin direnme kararını bozdu. Böylece İlhan Selçuk’un Dinçer’e tazminat ödemesine yer olmadığı kararı kesinleşmiş oldu. İngiliz tiyatro ve kolaj sanatçısı, eski Yeditepe Üniversitesi öğretim görevlisi Michael Dickinson, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘‘Bush’un köpeği’’ olarak tasvir etmesinin karşılığı olarak yaklaşık yirmi yıldır yaşadığı İstanbul’dan kovuluyor. Dickinson, oturma izni uzatılmayarak 30 Eylül’de sınır dışı edilecek. Erdoğan’ı eleştiren kolajı nedeniyle 12 Eylül’de gözaltına alınan ve hakkında hiçbir soruşturma açılmayarak yasal savunma hakkı elinden alınan Dickinson, 15 Eylül’de ‘‘Yabancılar Koğuşu’’na götürüldü. İdari inceleme gerekçesiyle 8 gün burada tutulan Dickinson, geçen cuma günü serbest bırakıldı. Dickinson’a oturma izninin uzatılmama gerekçesi ise açıklanmadı. Resimlerinin politik dünyanın bir yansıması olduğunu ifade eden Dickinson, ‘‘İlham geldi ve çizdim. Hakaret düşüncesi yanlış’’ dedi. Dickinson, birçok işgalci lideri konu ettiğini, İngiltere’den böyle bir çizim için kimsenin kovulmayacağını, suç iddiasında da mahkemeye gidileceğini ifade etti. ‘‘Yabancılar Koğuşu’’nda, tek suçları kendilerine daha güzel bir hayat aramak olan insanların şiddete maruz kaldıklarını da anlatan Dickinson, Erdoğan’a ise ‘‘Sakin ol ve bu kuralını değiştir. Sen ünlü bir politikacıysan tabii ki karikatürün yapılacak’’ dedi. AVRUPA SOSYAL ŞARTI’NA ONAY BAŞVURUSU DEĞERLENDİRİLECEK Adil ücrete AKP ‘çekincesi’ tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Sosyal Şartı’na Değişiklik Getiren Protokol’ün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu’na Dair Kanun Tasarısı dün genel kurulda kabul edildi. Görüşmeler sırasında fındık atışmaları yaşandı. DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan, ‘‘Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Ordu’ya gizlice gittiğini’’ söyleyince bazı AKP milletvekilleri Kandoğan’ın üzerine yürüdü. Tartışmanın ardından tasarı görüşülürken ‘‘çalışanların kendilerine ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlayacak ücret hakkına sahip olduklarını tanıma’’ya ilişkin maddeye çekince konması tartışma yarattı. AKP’liler çekince konmazsa asgari ücretin 1500 YTL’ye çıkarılması gerekeceğini vurgularken muhalefet sözcüleri çekinceyi eleştirdi. CHP’li İzzet Çetin, ‘‘Ali Dibo’lar için paramız var, yandaş zengin etmek için paramız var, iş memura, dar gelirliye gelince onlara copumuz, biber gazımız var’’ dedi. Adalet Divanı’ndan PKK’ye olumlu yanıt Dış Haberler Servisi Terör örgütü PKK’nin, ‘‘adının AB’nin terör listesinden çıkarılması’’ için yaptığı başvuru, Avrupa Adalet Divanı tarafından ‘‘değerlendirilmek üzere’’ kabul edildi. Avrupa Adalet Divanı, terör örgütünün daha önce yaptığı başvuruyu reddetmişti. Terör örgütü PKK, Avrupa Adalet Divanı’na başvurarak ‘‘AB terör listesinden çıkarılmasını’’ istedi. Adalet Divanı Başsavcısı Julianne Kokott, PKK’nin ‘‘KADEK’’ adı altında faaliyetlerini sürdürdüğünü söyleyerek başvurunun kabul edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi. Adalet Divanı, dosyayı ele alarak PKK’nin başvurusunun kabul edilebilirliğini tekrar değerlendirmeyi kabul etti. Adalet Divanı, örgütün başvurusunu kabul edip etmemeyi bu değerlendirmenin ardından açıklayacak. Terör örgütü PKK, AB tarafından 2002 yılında terör listesine alınmıştı. Üye ülkeler, listeye dahil edilen örgütlerin tüm malvarlıklarına ve hesaplarına el koymakla yükümlü kılınıyor. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle