23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 EYLÜL 2006 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB B A A A A PB 26 28 31 28 30 32 33 33 25 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB Y PB PB PB B PB A 24 24 24 24 25 29 25 23 33 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B A A A A A A PB 36 32 30 33 29 31 25 21 19 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı bulutlu Trabzon, Rize ve Hopa çevreleri kısa süreli sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo A 19 Helsinki A 16 Stockholm A 20 Londra Y 23 Amsterdam PB 23 Brüksel Y 23 Paris Y 22 Bonn Y 23 Münih Y 23 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y B Y Y Y Y Y Y 26 26 28 23 27 27 27 27 17 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB Y Y Y B Y B B A 15 23 18 34 17 30 26 34 35 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada RTE’nin başarılı dediği bu politikalar teslimiyeti simgeliyor. Rejim kaygıları dorukta. Tek başarılı olduğu alan din tacirliği. RTE, rahat uyuyor. Bugüne değin RTE’nin partisine yaptığı saldırılara sessiz kalan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Söğüt olaylarının sorumluluğunu AKP’nin üzerinden atarak MHP’ye yüklemesi karşısında suskun kalamadı. Yer yer belki ağır, ama hakaret ağzıyla konuşmaya alışkın RTE’ye anlayacağı üslupla yanıt verdi. Biriki teşhisi var ki, yanlış demek olanaksız; örneğin RTE’ye ‘‘inanç hortumcusu, (başımızdakinin beğeneceği bir saptamayla) Ortadoğu sultanı’’ diyor. ‘‘Çankaya’ya çıkarsan indirip Yüce Divan’a yollamak milli görevimiz’’ diye sesleniyor. Bir süre önce CHP lideri Deniz Baykal’ın da RTE’yi Çankaya’ya çıksa da Yüce Divan’a göndermek olanağı olduğunu söylediğine, Bahçeli de aynı anlayışı sergilediğine göre anketlerin açıkladığı, AKP oylarının yüzde 25’e düşmesini beklemek gerekiyor. Bu sert çıkıştan sonra görüşü sorulan RTE’nin, ‘‘Bahçeli ile bu tür çekişmelerin içerisine girmek istemediğini’’ söylemesi yok mu, dünyada örnekleri var mı bilemeyiz ama, bizim tarihimizde muhalefetin bu tür açıklamalarına şapka çıkarıp soldan çark eden siyaset adamına pek rastlanmadığını biliyoruz. Fazla şikâyetçi olmamalı: Efendinin hakaret sözcükleri kitap olacak çoklukta. Diğerlerine partisinin il başkanları toplantısında bir yenisini ekledi. Söğüt olaylarını ve MHP’yi değerlendirirken ‘‘seçim sürecinde her türlü ‘çirkefliğe’ hazır olmalarını’’ istiyor. Bu türden hakaretlere karşı Bahçeli’nin sözcükleri zehre karşı panzehir gibi bir şey! ??? Kıbrıs’ta MA Talat’ın buyruğunda Başbakanlığa getirdiği Ferdi Sabit Soyer’in ortağı Serdar Denktaş’ı hükümetten dışlaması olayında çeşitli nedenler aranıyor, yazılıyor ve söyleniyor ama; KKTC’deki bunalımın kaynağında RTE ile Dışişleri Bakanı Gül’ün yattığı üzerinde durulmuyor. Bilen biliyor. KKTC’de hükümetin bozulmasına Serdar Denktaş’ın, yılın ilk aylarında Ankara’ya yaptığı ziyarette bu Başbakan’a, ‘‘Annan Planı’na sadık kaldık, vaatler yerine getirilmedi. Bu zemin üzerinde KKTC’yi yaşatmamız olanaksız. Artık ‘yeni bir politika’ izlememiz gerekli’’ demesi geliyor. Bu değerlendirme elbette çok doğru. Üstelik yapılması gereken de bu: Yeni bir politika inşa etmek! Ama gel gör ki, RTE gibi siyaset bencilliği yüksek bir adam sürdürmeye kararlı olduğu politikanın eleştirilmesine asla tahammül edemezdi. Serdar’ı bir engel gördüğü de kuşkusuz. Arkadan Ankara’ya başbakan sıfatıyla Ferdi Sabit geldi. Ne derse bu hükümet ve RTE; önüne konulan ama önceleri kabul etmeyeceğini söylediği parasal yardıma bile emredersiniz dedi, kaptı. Anlaşılan bu arada Serdar Denktaş’tan rahatsız olan bu hükümeti, bu Başbakan’ı rahatlatmak ve talimatını yerine getirmek için Adaya gider gitmez Ankara’da kurgulanan senaryoya düğmeyi bastı. Ankara’nın emriyle adada din adamları devreye girdi. Diğer partilerden tabii siyasal, parasal menfaatlar karşılığı milletvekili ayartmaya girişildi. Ulusal Birlik’ten 3, Denktaş’ın Demokrat Partisi’nden 1 milletvekili koparıldı ve bunlara bir yeni parti kurdurularak 25 üyeli Cumhuriyet Türk Partisi’ne çoğunluk sağlandı, yeni bir hükümet kurmak için kapı aralandı. Ülkede her açmazın başmimarı nasıl ki bu hükümet ve başıdır. Kıbrıs sorununu satışa getiren de bu hükümet ve başı olduğu gibi KKTC’deki hükümet bunalımının mimarları RTE+GülMA Talatbirlikte oyun kurdukları gölge Başbakan Ferdi Sabit’tir. ‘Dinçer harekâtı’ ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY El Kadı’ya olan güvenini daha önce belirttiğini anımsatarak, ‘‘Bu güvenin sonucu olarak yargılama sürecinin kesilmesine ortam hazırlamıştır. Kadı’yı yargı aklamadan Sayın Başbakan aklamıştır. Oysa hukuk devletinde olması gereken, yargı sürecinin bitmesini beklemesidir. Başbakan bu tutumuyla açıkça daha önceki hükümetler döneminde alınan ve bu hükümet döneminde de sürdürülen Bakanlar Kurulu kararlarının hukuka aykırı olduğunu kabul etmiştir’’ diye konuştu. Kılıçdaroğlu, bu noktadan sonra Usame bin Ladin’in, Başbakanlık’a başvurduğunda Türkiye’de her türlü ticari faaliyette bulunabileceğine işaret ederek, ‘‘Tüccar siyaset anlayı şından gelenlerin ülkeyi bu noktaya taşımaları gerçekten hazindir. Yasin el Kadı gerçekten Başbakan’ın kefaleti altında korumaya alındı’’ dedi. Kılıçdaroğlu, temyizden vazgeçme işlemini, Başbakan destekli Ömer Dinçer operasyonu olarak nitelendirirken, ‘‘Hukuk müşavirliğinin yaptığı temyiz başvurusu büyük olasılıkla Yasin el Kadı’nın avukatları aracılığıyla öğreniliyor. Bunun üzerine devreye Başbakan aracılığıyla Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer giriyor. 1. hukuk müşaviri çağrılıyor ve neden böyle bir itirazda bulunduğu soruluyor. Daha sonra da bu istemden vazgeçilmesi isteniyor’’ diye konuştu. Kılıçdaroğlu, konuyu Meclis’e taşıyarak Başbakan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın şu soruları yanıtlamasını istedi: ? Başbakanlık Birinci Hukuk Müşavirliği’nce yapılan temyiz talebinden kim ya da kimlerin talimatıyla vazgeçildi? Bu konuda onay hangi makamdan alındı, temyizden vazgeçme yazısı Danıştay’a ne zaman gönderildi? ? Başbakanlık’ın temyiz talebinden vazgeçmesinde, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak sizin, Yasin el Kadı’ya olan güveniniz etkili oldu mu? ? El Kaide terör örgütü lideri Usame bin Ladin, avukatı aracılığı ile Başbakanlığa başvurduğunda, Yasin Kadı’ya sağlanan olanak Usame bin Ladin’e de sağlanacak mıdır? Asker gönderme gecikebilir BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Türk askerinin BM Barış Gücü UNIFIL ’e katılması için geri sayım sürerken, Lübnan’da, ‘‘konuşlanacak arazi ve kışla’’ sıkıntısı baş gösterdi. Sıkıntının aşılmasına bağlı olarak Türk askerinin Lübnan’a gidişinin de bir süre gecikme olasılığının bulunduğu öğrenildi. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre AKP’nin ısrarları sonucu hükümet tezkeresinin TBMM’den onay almasından sonra Türk askerinin Lübnan’a gidişi beklenirken, bölgede beklenmedik bir kriz ortaya çıktı. Güney Lübnan’da BM Barış Gücü birliklerinin konuşlanması öngörülen arazilerin sahipleri, UNIFIL’in daha önce konuşlandığı arazilerin kiralarının ödenme mesi nedeniyle tepkili. Toprak sahipleri BM’ye, ‘‘Önce birikmiş kira borçlarınızı kapatın’’ deyince, BM Barış Gücü askerleri için ‘‘konuşlanacak kışla’’ sıkıntısı baş gösterdi. Konuyla ilgili bilgi veren BM kaynakları, ‘‘BM burada bazı idari sıkıntılar çekiyor. Türk askerinin gidişi biraz gecikebilir. Bu kez Türkiye’den değil de BM’den kaynaklanan bir sorun var. Şehitler için hazin tören VAN (Cumhuriyet) Van’ın Erciş ilçesinde şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Mustafa Yıldız ile köy korucusu Abdüsselam Yar’ın cenaze törenine katılan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, operasyonun iç güvenlik tarihine geçecek bir örnek olduğunu söyledi. Şehit Yıldız ile Yar için Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı’nda düzenlenen törende bir konuşma yapan Başbuğ, ‘‘Kanlı terör örgütü yok edilinceye, etkisiz hale getirilinceye kadar, kırsalda ve şehirlerde terörist kalmayıncaya kadar mücadelemiz bu şekilde devam edecektir. Bu konuda kesin kararlıyız’’ diye konuştu. Başbuğ, iç güvenlik konusunda iki temel noktaya dikkat ettiklerini vurgulaya IŞIL ÖZGENTÜRK Ve dağılmış pazar yerlerine memleket (*) ? Baştarafı Arka Sayfada Ve birden aklım başıma geliyor, okullarda okurken şunları öğrenmiştim; bir ülkede bütün kurumlar can çekişirken, ayrıcalıklı bir grup olamaz. Bunu sık sık hatırlamakta fayda var. Bu arada bir aydır şehit analarını babalarını, nişanlılarını konu alan medyanın, bundan böyle bu sinsi plan nedeniyle yeniden susup oturacağını düşünüyorum. Ne de olsa askerlik yan gelip yatma yeri değildir. Amerika babamız öyle istiyor. (*) Mendilimde Kan Sesleri (Edip Cansever). isilozgenturk?hotmail.com Çünkü adamlar konuşlanabilecek arazi bulamıyorlar. Kimse arazi vermiyor, bina vermiyor. Bir sıkıntı doğmaya başladı’’ görüşünü dile getirdiler. Bu nedenle de eylül ayı sonunda veya ekim ayı başında bölgeye gitmesi öngörülen Türk askerinin, söz konusu sorunun çözümüne bağlı olarak gidişinin gecikebileceği belirtildi. Lübnan’da UNIFIL ’in ana karargâhı, Güney Lübnan’daki Nakura’da bulunuyor. UNIFIL askerlerinin sayısının artması ile birlikte, Nakura’daki ana karargâhın ikiye bölünmesi söz konusu olacak. UNIFIL çerçevesinde Burj El Alawey’e giden İtalyan birlikleri, daha önce bölgeye konuşlanmış olan Hindistan Van Jandarma ve Ganalı askerlerin yanına Asayiş Koloryerleştiği için, karargâh ve du Komutanlıkışla sıkıntısı çekmedi. Geğı’nda düzençen hafta içinde Beyrut Lilenen törene manı’na gelen Fransız askerkatılan Kara leri de Nakura’daki ana kaKuvvetleri Korargâh çevresine konuşlandı. mutanı OrgeTürk askerinin ise konuşlaneral İlker nacağı bölgeye ilişkin çalışBaşbuğ, şehit malar devam ediyor. ailelerine başGeçen hafta içinde 28. Mesağlığı diledi. kanize Piyade Tugay Komu(Fotoğraf: AA) tanı Tuğgeneral Tahir Bekiroğlu’nun kalabalık bir askeri heyetle Lübnan’da yaptığı incelemenin ardından hazırlanacak rapor çerçevesinde Türk askerinin konuşlanacağı bölge netlik kazanacak. rak şunları söyledi: ‘‘Bu hususTürk askerinin konuşlanlar, terörle yapılan mücadeleması beklenen olası yerler de masum halk ile teröristin arasında, Kıyam, Kana, Henayırt edilmesi ve bölge halkının niye, Kaffar Dumin, Tibbütününe terörist gözüyle banin’deki UNIFIL karargâhlakılmamasıdır. Bölge halkının rı bulunuyor. Buraların dışında devletin ve güvenlik güçlerida bir noktanın kararlaştırılnin yanında ve desteğinde olması durumunda, yeni bir kaması, bu mücadelenin daha kolay ve başarılı bir şekilde yürürargâhın ve kışlanın yapılmatülmesi için zorunludur.’’ sı da gündeme gelebilecek. ken; sanki ailenin en küçükleri en büyüklere liderlik taslar hale geliyor! Üstelik büyüklerin bu tahtı çok da gönülsüz devrettikleri söylenemez. Artık aileler planlarını, hedeflerini en küçüklere göre çiziyorlar. Günlük yaşam da buna göre biçimleniyor. Bebeye bir şey mi oldu, ata ‘‘Aman’’ diyor, ‘‘önce onunla ilgilenin’’... Belki de ataerkil aile yapısının yanına şöyle bir tanım da olabilir: Bebeerkil aile! Bunun nedenlerinden üçü şu olsa gerek: Ortalama ömür uzuyor. Büyükanne torununun çocuğunu görünce, yaşamının merkezi o oluyor. Üzerine titriyor, aslında ellerinin titremesi ondan! Aileler giderek daha küçük parçalara bölünüyor. Özlem, en küçükte büyüyor. Aileler, yapabilecekleri kadar değil, bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olmaya yöneliyor. ??? Ataerkili, bebeerkili bir yana keşke bebelere, çocuklara, onlardan öğreneceğimiz çok şey var, diye yaklaşabilsek. Onlar sonsuzluğu öğretirler insana... Güneş tepeden ok gibi ışıklarını mı gönderiyor. ‘‘Baba’’ der, ‘‘şu güneşi indirsene...’’ Deniz keyfine taş atan dalgalar bacaklarını zorlamaya mı başladı. ‘‘Baba’’ der, ‘‘şu dalgaları başka yere götüremez misin?’’ Deniz güzelse çıkmak bilmez. ‘‘Çıkalım’’ dersin, ‘‘olur’’ der, eliyle kıyıyı değil deniz tarafını gösterir: ‘‘Şu tarafa doğru çıkalım...’’ O da çıkmak değil mi ya! Öğrenmenin sınırlarını öğretirler insana... Yaşamakla sevmeyi nasıl da birleştirirler: ‘‘Anne seni süt kadar seviyorum...’’ Usul usul rakamları öğrenmeye başlayınca bu kez öğrenmekle sevmeyi birleştirirler: ‘‘Baba seni 10’a kadar seviyorum...’’ Öğrendiği rakamlar arttıkça sevginin miktarı da artar: ‘‘Anneciğim seni 100’e kadar seviyorum...’’ Daha ötesini öğrenmek ister, iş biraz karışır: ‘‘Baba seni on yüz milyon taneye kadar seviyorum...’’ Her şeyi sevgiyle ölçmek ne güzel. Keşke biz de onlar kadar küçülebilsek. İşin içine bencillik de girer elbet. Ama tatlı tatlı... İstediği 20 şeyi yerine getirirsin, 21.’si olmayacak bir şeydir. ‘‘Hayır’’ deyince, çıkışır: ‘‘Bir dediğimi de yapın yaa...’’ ??? Süreyya Berfe ne güzel söylemiş: Çocuklar, insanoğlunun ölüme başkaldırısıdır! Her şeye ama her şeye karşın, yeryüzü biraz yaşanılır kalıyorsa, çocukları düşündüğümüz için değil mi? Çevreyi, geleceği onlarla anlatabildiğimiz an insanlaşıyoruz. Bir çocuk kucağınıza atlayıp kendisini size bırakınca sizi teslim almıştır aslında. O an... O sıcaklık... Bir öpüş, koklayış... Yeniden sarılırsınız, içiniz dolar gözlerinizden taşar, verebileceğiniz en değerli şeyi kulağına fısıldayıverirsiniz: ‘‘Tanrım... Ömrümden alsın, sana versin!’’ ankcum?cumhuriyet.com.tr CHP’Lİ MUSTAFA ÖZYÜREK ‘Türkiye kendini koruyamıyor’ MERSİN (Cumhuriyet) Gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek Mersin Festivali kapsamında düzenlenen ‘‘Konuşacaklarımız Var’’ başlıklı söyleşiye konuk oldu. Söyleşide Balbay ve Özyürek, Türkiye, terör ve Büyük Ortadoğu Projesi hakkındaki görüşlerini dile getirdiler. ABD’nin PKK koordinatörü ataması konusuna değinen Balbay, ‘‘Eğer bir kurtarıcı sizi kurtaracağım diyorsa o kurtarıcıdan bir daha kurtulamazsınız’’ dedi. Balbay, AKP’nin TSK’ye ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet ezer’e karşın PKK koordinatörü atayarak ‘‘PKK ile mücadele sürecini PKK ile mukavele sürecine dönüştürdüğünü’’ söyledi. AKP’nin Türkiye ile paylaşmadığı bir gündemi olduğuna işaret eden Balbay, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili bir soruya ‘‘Sezer, Türkiye için büyük şans. Kamuoyu, Çankaya’da Atatürk’ü temsil edebilecek birini istediğini dile getirmelidir’’ diye yanıtladı. Özyürek de konuşmasında 1 Mart tezkeresini değerlendirdi. Önceliğin Misakı Milli sınırlarını korumak olduğunu ifade eden Özyürek, ‘‘Başbakan diyor ki, ‘Tezkere geçseydi K. Irak’ta Kürt devleti kurulamazdı, terör beslenemezdi’. Tezkerede, Türk askerinin Kuzey Irak’a gitmesine izin verilmediğini kendisi de biliyor. Tezkerenin görüşüldüğü kapalı oturumda bulunan bir milletvekili olarak anlatıyorum. O gün Abdullah Gül bize ‘K. Irak’a asker çıkarmamıza izin verilmiyor. Eğer buna izin verilseydi biz tezkereyi daha iyi savunurduk’ diye söyledi. Bugün hükümet Irak’a girme yetkisi aldığı halde asker gönderemiyor. ABD’nin Irak’a yerleşmesi ile kötü bir komşumuz oldu. Kandil’de 5 bine yakın terörist var ama Türkiye ABD izin vermediği için kendini koruyamıyor’’ dedi. Söyleşinin sonunda Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, festivale katkılarından dolayı Özyürek ve Balbay’a plaket sundu. Söyleşi öncesinde gazetemiz Ankara Temsilcisi Balbay, büyükşehir belediyesi önünde kurulan stantta kitaplarını imzaladı. ‘BARZANİ ARABULUCU OLMAK İSTEDİ’ Haber Merkezi Ankara’daki görüşmelerinin ardından Kuzey Irak’a geçen ABD’nin PKK ile mücadele için atadığı özel koordinatörü Joseph Ralston, Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) lideri Mesud Barzani ile görüştü. Bölgedeki Kürt kaynaklar, Raltson’un Ankara’nın terör örgütü PKK’nin Kuzey Irak’taki faaliyetlerinden duyduğu kaygıyı ilettiği, bölgenin terörist üssü olmaması için neler yapılması gerektiğinin ele alındığını bildirdi. Barzani’nin ise Kürt sorununun barışçı yollarla çözümü için çaba harcanmasını istediği, bu konuda daha önce yaptığı açıklamalar doğrultusunda arabuluculuk yapabileceğini söylediği öne sürüldü. ‘PKK ORTADOĞU’DA TEHDİT UNSURU’ Dış Haberler Servisi ABD’de yayımlanan Washington Post gazetesi, PKK’nin, Ortadoğu’da istikrarı tehdit eden unsurlardan biri olduğunu yazdı. Lenore G. Martin imzalı yazıda, dünyanın, Hizbullah ile Irak’a odaklandığı, ancak PKK’nin Ortadoğu’daki istikrarı tehdit eden unsurlar arasında yer aldığı yorumu yapıldı. Türkiye’nin, K. Irak’a girmesinin gündemde olduğu ifade edilen yazıda, Türk askerinin bölgeye girmesinin, Irak’ta kaos yaratacağı ve bölgede istikrarın bozulmasına yol açabileceği öne sürüldü. Yazıda ABD’nin Ortadoğu politikasının zarar görmemesi için örgüte yönelik daha sert adımlar atması gerektiği vurgulandı. Diyarbakır’da sessiz yürüyüş SALDIRI PROTESTO EDİLDİ Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), 8’i çocuk 10 kişinin ölümüne neden olan Diyarbakır Bağlar semtindeki bombalama olayının, Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele (JİTEM) tarafından yapıldığını iddia ederek saldırıyı protesto etti. Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen ESP üyeleri, ‘‘Diyarbakır katliamının sorumlusu kontgerilla devleti’’ yazılı pankart açtı. Yapılan açıklamada ‘‘Patlamanın failleri üzerinde yine bildiğimiz kanlı imza var; Türk İntikam Tugayı (TİT), yani kontrgerilla.’’ denildi. Yurt Haberleri Servisi Diyarbakır’daki patlamanın ardından dün birçok kentte sessiz protesto yürüyüşü yapıldı. Van’daki yürüyüş polis engeline takıldı. Diyarbakır’da 10 kişinin yaşamını yitirdiği patlamanın ardından Demokrasi Platformu’nun ilan ettiği 3 günlük yas dün gerçekleştirilen sessiz eylemle son buldu. Patlamanın olduğu Koşuyolu Parkı’ndan başlayan yürüyüşe aralarında DTP EşBaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un da bulunduğu yaklaşık 4 bin kişi katıldı. Eylemde bazı göstericilerin Öcalan lehine attığı sloganlar uyarılar üzerine kesildi. Bir açıklama yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, saldırının faillerinin bulunmasını istedi. Sessiz eylemin aynı zamanda şiddete karşı olmanın ve barış talebinin haykırışı olduğunu ifade eden Tanrıkulu, esnafa kepenk açma çağrısında bulundu. Açıklamanın ardından uyarılara karşın sloganlar atan grup dağıldı. Bazı küçük gruplar, değişik sokaklarda gösteriler yapmak istese de polisin müdahalesi sonucu olaylar büyümeden önlendi. Öğleden sonra birçok esnafın işyerini açtığı görüldü. Van’da İtfaiye Meydanı’nda toplanan DTP il yöneticileri ile partililerden oluşan ve aralarında bazı dernek yöneticilerinin de bulunduğu grup sessiz yürüyüş yapmak istedi. Ancak emniyet ekipleri yürüyüşün yasaya aykırı olduğunu belirterek göstericileri engelledi. Bunun üzerine DTP İl Başkanı İbrahim Sunkur, bariyerlerin bulunduğu yolda açıklama yaptı. Sunkur, saldırının planlı olduğunu ve karanlık çevreler tarafından yapıldığını ifade etti. Adana’da başta DTP olmak üzere İHD, ESP, SDP, EMEP, ÖDP ve Çukurova Halk Kültür Merkezi yöneticileri ve üyelerinin katıldığı sessiz yürüyüş geçen günlerde iki ayrı bombalama olayının yaşandığı kent merkezindeki Küçüksaat önünden başladı. Grup adına açıklama yapan DTP İl Başkanı Kerem Uğur, ‘‘Diyarbakır’da, tabii ki 12 Eylül günü olması biraz daha düşündücü patlamanın failleri bizce malumdur. Kimse hedef saptırmasın’’ dedi. Mersin’de, DTP il binası önünden yoğun güvenlik önlemleri altında ellerinde siyah bezlerle büyükşehir belediye binası önüne kadar yürüyen grup adına DTP İl Başkanı Ali Bozan açıklama yaptı. Bozan, ‘‘Bu saldırı bir arada yaşamayı savunan bütün kesimlere yapıldı’’ diye konuştu. Şanlıurfa Atatürk Bulvarı’ndaki DTP İl binasında toplanan partililer, ellerindeki dövizlerle Kara Meydanı’na doğru yürüdü. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle