27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 EYLÜL 2006 PAZAR 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Bursa Büyükşehir Belediyesi dozerleri, orkestranın prova salonunu yıktı SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK Bursa Senfoni için sağduyu ERSİN ANTEP Erdek Şenliği Nerede? Bir ülkenin dünyada tanınması, sevilmesi, rağbet görmesi sadece başkentlerinin durumuna bağlı değildir. Tam tersine, özellikle yaz mevsimi ve tatil olanağı yaşama biçimini az çok kolaylaştırınca, doğa açısından yörelerin çoğunluğu güzelliklerini ve kendi ürünlerini göstermek ve sadece maddi kazanç değil, hatta bulundukları yöreyi yerli tüketiciden çok yabancı turiste tanıtmak amacını ön plana alırlar... İşte, bu açıdan başta bu durumu gerçekleştirebilmek için eldeki etkinliklerin en önemlisi şenlikler, festivaller, yarışmalar ve diğer olaylardır... Bu noktada çok önemli bir sayfa da sadece turisti veya en anlayışlı insanları eğlendirmek ve hoş vakit geçirtmekten ziyade tarihsel bir değer taşıyan arkeolojik yöreleri tanıtmak ve yararlı bilgileri ulaştırabilmektir... Bu konuda Türkiye’nin elinde büyük bir koz bulunmaktadır: Bu ender yörenin adı Erdek’tir. Erdek yöresinin doğa güzelliğini tanımayanlara ve tarihsel değerini bilmeyenlere, bu köşemin başlığında şenliklerin ve festivallerin ne büyük ve etkileyici yararı olduğu konusuna dokunmuştum. Şimdi bu konuyu uyandıran temel olaylara az çok değinelim ve anımsayalım: 1950 yıllarının sonunda ve 1960’lı yılların başındayız. Erdek, adını ilk kez bir Sanat Şenliği etkinliğiyle tüm Türkiye’ye duyurmuş oldu. O zamana kadar ülkemizde düzenlenen ve duyurulan şu olaylar var: ‘‘Genç Oyuncular’’ adı altında Genco Erkal’ın başını çektiği ve yönettiği Tiyatro oyunu.. Ve bu tiyatro gösterisinin yanı sıra Müzik alanına geçiyoruz. Ülkemizde ender yetişen usta müzisyenlerimizden, orkestra şefi olarak yaşamını yitirmiş bulunan dostum Hikmet Şimşek’in büyük emeğiyle Ankara Devlet Konservatuvarı gençlerinin yaşattığı Orkestra Konserleri. Bu konserlerin geniş ilgiyle karşılanmasının yanı sıra, ayrıca Bale ve Şan sunumları. Birçok tanınmış ozan (şair) ve ressamın gösterileri... Bütün bu etkinlikler önemli olarak bir şenlik havasının adeta habercisi sinyalini veriyor! Ne var ki, şenlik havasını veriyor, veriyor amma, zorluklar ta o zamandan uğraşanların yakasını bırakmıyor... Sponsor adı daha o zamanda ortaklıkta yok! Ta ki, 26 Ağustos2 Eylül 1990 tarihleri arasında ‘‘1. Erdek Şenliği’’ geniş bir Sanat Programı niteliğinde ve Erdek Belediyesi’nin içtenlikli emeği ile gerçekleşiyor... Ve sanatsever halkının alkışlarıyla yaşam kazanıyor: Tiyatro, sinema, halk dansları, halk müziği, Türk klasik müziği, pop müziği, bale, şiir, resim, karikatür, fotoğraf, çocuklara yönelik etkinlikler... Erdek tarihsel yönüyle Kyzikos, Argonautlar ve Kharitler konularında yapıtlar... (Reşit Mazhar Ertüzün’ün kitabı ve çalışmaları)... Şimdi, neredesin Erdek?!.. Geçen günlerde Büyükşehir Belediyesi dozerlerinin Bursa Senfoni Orkestrası Prova Salonu’nu yıktığı haberi şok etkisi yarattı. Akla hayale gelmeyecek bir şeydi. Mülk elbette Belediye’nindi, ancak bir Devlet kurumu kullanıyordu. Aynı şey Defterdarlık, Emniyet gibi bir devlet kurumuna yapılsaydı yer yerinden oynardı. ‘Kendi aranızda çözün’ Bugün durum şöyle: Belediye, olayın basına yansımasından rahatsız ve Bursa’nın birçok kalburüstü insanının yürüyüş yolu üzerindeki bu olayı ihbar etmeye gerek olmadığını unutarak suçlamalarda bulunuyor. Oysa, kulaktan kulağa bile daha hızlı yayılır. İlgili bakanlık ve makamlar; ‘‘Kendi aranızda çözün’’ ya da ‘‘Mülki erkândan yardım isteyin’’ diyerek kenara çekiliyor. Orkestra; Uludağ Üniversitesi’nin sahip çıkmasıyla ortada kalmaktan kurtulduğuna seviniyor. Ancak geçici çözümlerin asıl çözümlerin yerine geçemeyeceğine ve kalıcı bir yerin gerekliliğine inanılıyor. (Sanayi devlerinin bulunduğu Bursa’da kentin tek senfoni orkestrasına salon yapacak bir ‘sponsor’ çıkmaması da şaşırtıcı.) ? Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası üyelerinin birbirlerinden başka kimsesi yok. Her şeyi kendileri çözmeye çalışıyor. Daha önce şöyle yazmıştım: ‘‘Sabah ağır malzemeleri taşıyan eller, akşam hızlı notaları yetiştirmeye gayret ediyor.’’ İşin tehlikesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 12 Eylül tarihli basın bülteninde ortaya çıkıyor. ‘‘Müdür Filiz Özsoy ve diğer sanatçıların tek taraflı açıklamaları ile Belediye’nin orkestraya sahip çıkmadığı ve darbe vurulmak istendiği izlenimi oluşturmaya çalışıldığı’’ söyleniyor burada. Belli ki fısıltı gazetesi sayesinde silahlar çekilmiş: Tebligatları tek başına yanıtlama yetkisi olmayan orkestra yönetimi neredeyse şımarıklıkla suçlanıyor. Oysa; gelen tebligatlar ilgili makamlara bildirilerek, müdahaleleri ve yönlendirmeleri beklenmişti. Gelgelelim; yukarıdan ‘‘İdare edin, yüksek ses çıkarmayın’’ biçimli yaklaşımlarla ufukta görünen tehlike görmezden gelinmiş. Yalnızlık, orkestraya yazgı olarak görülmüş. Orkestra yine de kendilerine sezon başlamadan yer bulunmasını istemişti. (Eminim, yönetim o yazıları saklıyordur.) Belediye’nin 10 yer gösterdiği söyleniyor. Ekleyelim: Orkestranın kendisi toplam 22 yere baktı, ancak uygun salon bulamadı. (Özel yapılmayan salonların uygun nitelikte olması çok zordur.) Bir kaynakta Belediye’nin orkestraya Fethiye Kültür Merkezi’ni önerdiği bildiriliyor. Dikkat buyurun! Belediye, Üniversite’nin bir salonunu gösteriyor. Basın ne anlar ve yazarsa onun üzerinden gitmek doğru değildir. Belediye; orkestra ile yüz yüze gelip, sakince durumu tartışmalıydı. Bir de diğer sanat kurumlarının karara uyduğu söylenirken orkest ra çıbanbaşı gibi gösteriliyor. ‘Mehter’ bir dernek, ‘koro’ da Bakanlığa bağlı. Diğerlerinin hepsi zaten Belediye’ye bağlı. Toplantıda orkestra yönetimi yalnızca ‘‘Bakanlıkla görüşmek gerekiyor’’ demiş. Yani; memuriyet açısından doğrusunu ve görevini yapmış. Orkestra yalnız ve sahipsiz Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası üyelerinin birbirlerinden başka kimsesi yok. Her şeyi kendileri çözmeye çalışıyor. Daha önce şöyle yazmıştım: ‘‘Sabah ağır malzemeleri taşıyan eller, akşam hızlı notaları yetiştirmeye gayret ediyor.’’ Aslında o günden görünenle bugün görünen aynı: Orkestra yalnız ve sahipsiz! Sorun yine de sağduyuyla çözümlenebilir. Ortaya çıkan durum Bakanlık ve ilgili makamların belirgin adım atmamasından da kaynaklanıyor. Valilik, Belediye, Bakanlık yetkilileri, Oda Başkanları, Orkestra Yönetimi ve ilgilileriyle birlikte, sözü dinlenir müzik adamlarının da katıldığı bir toplantı düzenlenerek sorun tartışılır ve bundan sonra neyin en doğru çözüm olacağına karar verilir! Böylesi bir birliktelik tüm tarafların baş ağrısını alıp yüzüne gülümseme verir, herkes kazançlı çıkar. Sanatçıların geçişi sırasında Lara Kent Park’ın özelleştirilmesi protesto edildi Angel Boligan’ın sergisi ? Kültür Servisi Angel Boligan’ın karikatürlerinden oluşan sergi, Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampusu’nda 20 Eylül Çarşamba gününe kadar sanatseverlerle buluşacak. Plastik sanatlar eğitimi alan Boligan, bugüne kadar siyasi karikatür alanında sayısız ödül kazandı. 2006 yılı içinde aldığı Dünya Basın Karikatürü ödülü (Portekiz), Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması Özel Ödülü (Türkiye) ve Dünya Karikatür Festivali Birincilik Ödülü (Kosova) bunlardan birkaç tanesi. 1965 Havana doğumlu Angel Boligan’ın Meksika’nın en büyük gazetelerinden El Universal’da günlük karikatürleri yayımlanıyor. Sergide, Boligan’ın bugüne kadar çizdiği Türk işadamlarına ait portreler ile karikatür ve illüstrasyonların yanı sıra uluslararası yarışmalarda ödül kazanmış eserleri de yer alıyor. Festival, protestoların gölgesinde başladı GÜRSU KUNT MHP’li grup ‘‘Antalya yan gelip satma yeri değildir’’, ‘‘Lara satılamaz’’ pankartları açtı. (Fotoğraf: AA) ANTALYA 43. Antalya Altın Portakal Film Festivali, dün akşam Lara Kent Park’ın özelleştirilmesi karşıtı protestoların gölgesinde başladı. Festivalin açılışı dolayısıyla Antalya Sanayi ve Ticaret Odası Günübirlik Tesisleri’nde bir kokteyl düzenlendi. Sanatçı ve yurttaşların ilgi göstermediği kokteylde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel bir açılış konuşması yaptı. Kokteylin ardından sanatçıların katıldığı kortej geçişi gerçekleştirildi. Günübirlik Tesisleri önünde başlayan ve tramvay yolu üzerinde ilerleyerek devam eden kortej, Kale Kapısı’na geldiğinde protestolarla karşılaştı. Kale Ka pısı’nda toplanan bir grup MHP’li, Lara Kent Park’ın özelleştirilmesini protesto etti. ‘‘Antalya yan gelip satma yeri değildir’’, ‘‘Lara satılamaz’’ yazılı pankartlar açan MHP’liler, ‘‘tepkilerinin sanatçılara değil, Lara Kent Park’ı yandaşlarına peşkeş çeken AKP hükümetine olduğunu’’ söyledi. Protestocular daha sonra güvenlik güçlerinin uyarı sıyla dağıldı.Festivalde Biray Dalkıran’ın ‘Araf’, Orhan Oğuz’un ‘Aura’, Derviş Zaim’in ‘Cenneti Beklerken’, Ömer Uğur’un ‘Eve Dönüş’, Murat Şeker’in ‘İki Süper Film Birden’, Nuri Bilgi Ceylan’ın ‘İklimler’, Zeki Demirkubuz’un ‘Kader’, Aytan Gönülşen’in ‘Kardan Adamlar’, Özer Kızıltan’ın ‘Takva’ adlı filmleri yarışacak. CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle