19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 EYLÜL 2006 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B PB PB 18 27 26 26 30 31 32 32 23 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB Y Y Y PB PB B PB B 23 24 23 20 24 27 24 20 33 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B PB PB PB Y 34 31 30 32 29 30 25 23 17 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı çokbulutlu, Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu’nun doğusu sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 19 Helsinki PB 14 Stockholm PB 18 Londra Y 22 Amsterdam Y 24 Brüksel Y 21 Paris Y 16 Bonn PB 22 Münih Y 26 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB Y Y Y Y Y Y PB Y 27 26 23 23 25 27 30 28 27 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y Y B PB Y Y Y B PB 11 30 19 31 22 22 22 32 33 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada de bir şu veya bu ifadesine dayanarak cumhurbaşkanı adayı olacağını ifade eden yorumlara fena halde bozuk çaldığını bilmezden geliyorlar. RTE süreç müreç söylemez artık. O, Çankaya Köşkü amacını çevresindekilerin, milletvekillerinin çoktaaan anlayıp sindirdiğini biliyor. Durumunu bu denli açık saptadıktan sonra imalı yollardan Çankaya yolcusu olduğunu yinelemesine gerek var mı? ??? Bu mantığın gerekçesi yok mu? Var elbet. RTE, çağdaşlığa, Atatürk devrimlerine ters düşen değişik bir tip. Aksini söylemek ve savunmak durumunda olan dinci bir başka başbakan gördüyseniz parmağınızı kaldırın. Üstelik bir başka özelliği daha var: Vaatler açısından ‘‘müflis’’. Örneğin türban RTE’ye göre Kuran buyruğu. Eşi Emine Hanım da Kuran’ın buyruğunu yerine getireyim diye tanesi bir milyar dolayında olan ipek eşarplar bağlıyor. Ama efendim diyeceksiniz ki; her gün Emine Hanım bir yenisini taktığı ipek eşarba verdiği bir milyar (ayda 30 milyar dolayında) parayı eşinin dilinden düşürmediği fakir fukara ve gurebaya verse, en azından bir iki aileyi sevindirmiş olmaz mı? Neden olsun? Ailenin kesesi ayrı, dünyalığa ayırdığı paralar ayrı, fakir fukaranın gurebanın yaşamını düzenleyecek düzeltecek yasalar ayrı. RTE ve ailesinin yaşamıyla garibanın yaşamını birbirine karıştırmayalım. Başbakan da eşi de davranış ve konuşmalarıyla fakir fukara ile gurebanın sözle yanındadır. Fiiliyata geldi mi, pas! ??? Ali Bardakoğlu’nu Diyanet İşleri Başkanlığı’na getirdiğine kimbilir ne kadar pişmandır RTE. Zira Bardakoğlu iktidarın dinci emellerine hizmet yerine, İslam’ın gereklerine hizmet ederek oturduğu koltuğun hakkını veren bir tutum izliyor. Diyanet İşleri Başkanı kuşku yok bir din bilimcisi. Bugüne kadar bu kimliğinden şaşmadığı gibi laik Cumhuriyetin temel felsefesine aykırı hareket etmekten kaçındı. Hareket edenlere veya bu yoldaki girişimlere karşı çıktı. Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi türbanı yasaklayan karar, kararlar aldılar. Fakat bu iktidarı yöneten bir avuç politikacı ile parti ve grup içinde onlar gibi düşünenler en az beş yıldır örtülü kafalar bari bir işe yarasa neyse türban da türban diye tepiniyor, yasaları delmenin çarelerini arıyorlar. Bardakoğlu ise dinin sadece türbanı değil, cüppe ve takkeyi de emretmediğini, ‘‘örtünün hiçbir zaman Müslümanlığın önkoşulu olmadığını’’ söylüyor. Bu Başbakan durup durup 15 bin caminin imamı olmadığından yakınır. Diyanet İşleri Başkanı ne diyor, daha doğrusu neyi açıklıyor? Diyor ki; evet 15 bin camide imam yok, ama sorumlusu Diyanet değil, bu hükümet. Partizanlara kadro yarattığı gibi boş camilere imam sağlayacak yasal, yönetsel kararlar almıyor. Fakat Bardakoğlu, bu saptamasından bir sonuç çıkarıyor. Çok ciddi bir sonuç. Camilere imam atanamayınca ‘‘cemaat kendi görevlisini kendi seçiyor’’. Bir başka sonuç daha çıkıyor. Bu türden camilerde Diyanet’in denetimi dışında kalanlar görev alınca artık o camii veya cemaatin hangi tarikatın etkisi veya buyruğu altında kalacağını (İsmailağa Camii’nde olduğu gibi) saptamak olanaksız duruma geliyor. Bu Başbakan ise basın özgürlüğünü kullanarak cami cinayetini araştıran, yazan, haber yapan medyaya çullanırken bir demagoji örneği daha veriyor: Yazılanları halkı tahrik diye nitelediği gibi tarikatları savunan bir üslubu yeğliyor. Ya Diyanet İşleri Başkanı’nın açıkladığı gerçekler? Bu Başbakan’ın aklından geçenlerin dışına çıkarak gerçekleri dile getirdiğine tanık oldunuz mu? Bardakoğlu, Benediktus’un sözlerinin barış adına kaygı verici olduğunu söyledi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Papa’ya büyük tepki Dış Haberler Servisi Almanya ziyaretinde yaptığı konuşmasında İslam dininin şiddeti içerdiği imasında bulunan Papa 16. Benediktus’a tepki yağdı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Papa’nın söz konusu açıklamalarını ‘‘hem Hıristiyanlık dünyası adına hem de insanlığın ortak barışı adına fevkalade kaygı ve üzüntü verici, talihsiz bir açıklama’’ olarak niteledi. Bardakoğlu, haberi dehşet ve hayretle okuduğunu belirterek ‘‘bu sözler Papa’nın kendi iç dünyasındaki kini, düşmanlığı, nefreti yansıtıyorsa’’ çok daha vahim bir durumla karşı karşıya olunduğunu söyledi. Bardakoğlu, Papa’dan sözlerini acilen geri almasını ve özür dilemesini beklediklerini bildirdi. Almanya Müslümanlar Konseyi Başkanı Eyman Mazyek, 16. Benediktus’un Güney Amerika’da yüzyıllarca süren kanlı Hıristiyanlaştırma sürecini, Haçlı seferlerini ve Hitler rejimine arka çıkan kilisenin ‘‘kanlı geçmişini’’ unuttuğunu söyledi. Papa, Almanya’nın Bavyera eyaletinde yaptığı bir konuşmada, Bizans İmparatoru II. Manuel’in Hz. Muhammed ile ilgili eleştirel şu sözlerinden alıntı yapmıştı: ‘‘Muhammed, vazettiği inancı kılıçla yayma emrinden başka hangi yeniliği getirmiştir, gösterin bana.’’ Papa, imparatorun bu sözleriyle ‘‘inancı şiddet yoluyla yaymanın aykırılığını dile getirmeye çalıştığını’’ savunmuştu. Ortamı yumuşatma çabası Vatikan Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamada ise Papa 16. Benediktus’un diğer dinler ve kültürlere saygı duyulmasından yana olduğu belirtilerek “Ancak şiddeti dinsel gerekçelere dayandırmaya açık ve köklü biçimde karşı çıkmak da Papa’nın son derece önem verdiği bir konudur. Papa’nın Müslüman inananların duygularını incitme gibi bir niyeti yoktu’’ denildi. Diyarbakır’daki saldırıyla ilgili soruşturmada bütün olasılıklar değerlendiriliyor Bombada ‘nifak’ izi! MEHMET FARAÇ Edip Başer’in sıfatı netleşti ? Baştarafı 1. Sayfada Başer’in kullanacağı sıfatlar da netleşti. Başer, Terörle Mücadele Yüksek Kurulu üyesi ve Türkiye’nin Terörle Mücadele Koordinatörü unvanlarına sahip oldu. Ankara’da önceki gün temaslarda bulunan ABD’nin PKK Koordinatörü Joseph Ralston arkasında soru işaretleri bıraktı. Temaslarının ardından PKK ile mücadelede ‘‘tüm seçeneklerin masada’’ olduğunu söyleyen Ralston, askeri mücadelenin ‘‘son seçenek’’ olduğunu söyledi. Ralston’un, temasları sırasında, ABD’nin olası sınır ötesi operasyona sıcak bakmadığını Ankara’ya bir kez daha ilettiği öğrenildi. Güvenlik yetkilileri, Diyarbakır’da 10 kişinin ölümüne yol açan eylemin faillerine yönelik operasyonu değerlendirirken ‘‘Emniyetin tüm masaları bu olaya bakıyor’’ diye konuşuyor. Bu şu anlama geliyor, polis PKK’den Hizbullah’a kadar her kesimden kuşkulanıyor! Diyarbakır’daki karanlık katliamın üzerindeki sis perdesinin aralanması için emniyet ve istihbarat birimleri koordineli çalışıyor. Kentte nokta operasyonları yapılıyor, geçmişte bombalı eylemlere karışanlarla ilgili arşiv çalışması yürütülüyor. Gözaltındaki şüphelilerde ipucu arayan ekipler, bölgede gerçekleşen faili meçhul bombalı saldırıları da mercek altında tutuyor. Diyarbakır’daki bir güvenlik müdürünün kısa açıklamaları, olayın arkasındaki karmaşık yapıyı deşifre ediyor: ‘‘Şu an için olayı PKK yaptı diyemeyiz. İlgili birimlerdeki tüm masalar bu olaya odaklanarak titiz bir çalışma yürütüyor.’’ ‘‘Tüm masalar’’ deyimi ise şöyle açılıyor: ‘‘Bu tür eylemler içinde olabilecek her kesim soruşturmanın hedefinde. Yani Hizbullah şu ana kadar hiç eylem yapmadı diye onu soruşturma dışında tutmuyoruz. PKK, Hizbullah, itirafçılar, suç örgütleri konusundaki uzman birimler, her kesim üzerinde yoğunlaşıyor.’’ Yetkili, Türk İntikam Tugayı’nın (TİT) eylemi üstlenmesini değerlendirmekten kaçınıyor. Tipik provokatif bir eylem olan Diyarbakır’daki saldırının, toplumun uç noktaları arasında huzursuzluk yaratmaya yönelik olduğu açıkça görülüyor. Birileri turizm bölgeleri ya da büyük kentlerde patlayan bombaların sesini PKK’nin taban bulduğu kentlere yayarak ülkede çatışma ortamı yaratmaya çalışıyor. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun dün Diyarbakır’da, ‘‘Vatandaşların arasına nifak sokmak isteyenler’’den söz etmesi de, eylemin mantığı, faillerin kimliği ve ama Diyarbakır’da zaman zaman gerginlikler yaşandı. (Fotoğraflar: AA) Kanlı saldırı kınandı ? Baştarafı 1. Sayfada Nazar Çetinkaya (2), Nazlı Çetinkaya (4), Abdullah Çetinkaya (9 aylık) ve Rojhilat Aslan (28) için önceki gün cenaze töreni düzenlendi. Patlamada başının kopması nedeniyle kimliği güçlükle tespit edilen çocuğun 14 yaşındaki Hasan Marangoz olduğu belirlendi. Marangoz’un bomba yüklü termosun kapağını açmasıyla patlamanın meydana geldiği açıklandı. Yerel basın saldırıda yaşamını yitirenler anısına siyah kurdele ile barışı temsilen de beyaz kurdele kampanyası başlattı. Büyükşehir, Bağlar, Kayapınar, Sur ve Yenişehir belediyeleri binalarına siyah ve beyaz bezler astı. Esnaf ise kepenk kapatarak olaya tepkisini gösterdi. Yüzlerce kişi, dün öğle saatlerinde patlamanın olduğu yerden Ofis’e doğru yürümek istedi. Polis engeliyle karşılaşan grup, bir süre Koşuyolu Caddesi’ni trafiğe kapattı, ardından olay yerine dönerek karanfil bıraktı. Birçok demokratik kitle örgütü de patlamanın olduğu yerde basın açıklaması yaparken Dağkapı, Mardinkapı ve Ofis semtlerinde küçük gruplar ile polis arasında kısa süreli çatışmalar yaşandı. duğu binalarda patlıyor. Van’ın Çatak ilçesinde, 3 Eylül’de bir polis ile belediye yazıişleri müdürünün ölümüne, 9 kişinin de yaralanmasına yol açan bombanın failleri de bilinmiyor? PKK bu eylemi de üstlenmiyor! Türkiye’de 22 yıldır kan kusturan terörün aktörlerinin, zaman zaman sivillerin yanlış da olsa hedef alındığı eylemleri üstlenmediği biliniyor. Üstelik bu tür eylemlerin sahiplerinin hedef şa Polislere taş atan göstericilere güvenlik güçleri gaz bombasıyla karşılık verdi. BM’nin çocuklara yardım kuruluşu UNICEF Türkiye Temsilciliği de, ‘‘Yaşamak Her Çocuğun Hakkıdır’’ başlıklı bir açıklama yaparak saldırıyı kınadı. Kentte incelemelerde bulunan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, ‘‘Demokrasiyi yıkma hevesi içinde olanlar, hangi gerekçeyle yaparlarsa yapsınlar, bunun adı insanlık düşmanlığı ve vatan hainliğidir. Bu tür terör eylemleri, toplumsal huzura ve barışa katkı sağlamaz’’ dedi. şırtmadaki ustalıkları da anımsanıyor. Örgütler içinde egemenlik kavgası verenlerin bu tür saldırılara yönelebileceğini de vurgulamak gerekiyor. Aslında bombanın PKK ve DTP’nin taban bulduğu bir kentte patlaması, eylemde masum yurttaşların ölmesi, olaya örgütün legal ve illegal kanatlarının ilk kez bu kadar hızlı tepki göstermesi hem doğrudan hem de tersten okunduğunda çok şey anlaşılıyor! züldü. Önce gelinen noktanın kısa bir özetini yapalım: Başbakan Erdoğan kendisinin ABD’ye, Türk askerinin de Lübnan’a gidişi öncesi ABD’nin terörle mücadele konusunda kamuoyunu tatmin edecek bir adım atmasını istedi. ABD bugüne kadar verdiği sözleri tutmadığı için yeni bir sözün kıymetinin olmadığını iki taraf da biliyordu. Bunun üzerine bir koordinatörlük makamı icat edilmesi fikri ortaya çıktı. Başbakan hemen olur dedi. Durum askerlere iletildi, onlar olmaz dedi. 4 temel gerekçe gösterdiler: 1 Bugüne kadar verilen sözler tutulmadı, PKK ile mücadele için bir koordinatöre değil samimiyete gereksinim var. 2 Koordinatörlük makamı ileride PKK ile muhatap olmaya kadar gidebilir. 3 Bu sürecin sonunda PKK önce yasallaşır sonra siyasallaşır. 4 Her şeye rağmen bu makam oluşturulacaksa, görev tanımı çok iyi yapılmalı. Bu tanım yapılmadan somut görevlendirme olmamalı. Erdoğan, Cumhurbaşkanı’nın da benzer düşüncede olduğunu görünce, koordinatör atamasının Köşk’ten geçmeyecek biçimde yapılması için formül aradı. Çare müşavirlikte bulundu. Oysa bu düzeyde bir koordinatörün büyükelçilik unvanına sahip olması daha uygun düşerdi. Büyükelçilik için de Köşk’ün onayı gerekiyor. ??? Bütün bu gerilimlerin sonunda Ralston geldi, görüşmeler yapıldı. Arkadaş daha ilk gün kafasındakini ortaya koydu: Terörü yenmekte silahlı mücadele son seçenektir! Peki, öyle olsun. Kabul edelim ve soralım: İlk seçenek nedir? Yanıt yok! AKP hükümetini üzmemek için olağanüstü çaba harcayan haber kanalları, Erdoğan’ın Ralston’la görüşme sırasında şunu söylediğini aktardılar: ‘‘Sakın bu süreç PKK ile temas olasılığı gibi bir görünüm içinde olmasın!’’ Haberi ters çevirdiğimizde Başbakan şunu söylüyor: ‘‘Aman görüntüyü kurtaralım. İşin dışa yansıma biçimi önemli. Bu biçime özen gösterip, PKK ile hiç muhatap olmayacakmış gibi bir hava verin!’’ ABD, terörle mücadele koordinatörlüğüne bir askeri atıyor ve mücadelede askeri seçeneğin en son düşünülmesi gerektiğini söylüyor. O zaman bir diplomat atasıydı! Salt bu durum bile ABDAKP ittifakının kamuoyuyla paylaşmak istemediği şeylerin olduğunu ortaya koymaya yetiyor! ??? Gelinen noktada PKK terörü ile mücadele ederken ABD ile koordinasyon yapacağız ama, devre dışı bırakılmak istendiğine göre Cumhurbaşkanı ile yapmayacağız... Son seçenek olarak düşünüldüğüne göre askerlerle yapmayacağız... Adı bile geçmediğine göre Meclis’le yapmayacağız... Yeterince bilgi verilmediğine göre Türkiye kamuoyuyla yapmayacağız... Başbakan seçim bölgesi Siirt’te 15 göstermelik açılış programı yapıp terör kıskacındaki Diyarbakır’a gitmediğine göre bölge halkıyla yapmayacağız... Bunda bir çarpıklık yok mu? Dileriz yanılırız ama, iki ay sonra koordinatörlükten de bir şeyin çıkmayacağı anlaşılacak. O gün yeni bir oyalama taktiği aranacak... AKP devletle mücadeleyi başarıyor... Darısı PKK ile mücadeleye! ankcum?cumhuriyet.com.tr Mizgin raporu tamamlandı cı konusunda ipucu veriyor. Bakanın ‘‘nifak’’ deyimine vurgu yapan başka eylemler de gözden kaçıyor. Örneğin Adana’da 4 Ağustos’ta, 5 Ocak Meydanı’nda 15 dakika arayla meydana gelen ve 11’i polis 17 kişinin yaralanması eylemini Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) üstleniyor. Ancak bu olayın ardından 25 Ağustos’ta benzer bombalar Adana’da CHP, İHD, ÖDP ve BTP örgütlerinin bulun ‘Ölenler sağ yakalanabilirdi’ ARİF ARSLAN Ekip aracına bomba: 1 yaralı İZMİR/VAN/ŞIRNAK(Cumhuriyet) MuğlaMarmaris yolu üzerinde PKK üyesi olduğu sanılan 3 kişi, ekip otosuna el bombası attı, olayda bir er yaralandı. Ula İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı ekip, şüphe üzerine bir aracı durdurmak istedi. Kaçan aracı takibe alan jandarma ekibi, otomobili Akçapınar köyü yakınlarında sıkıştırdı. Otomobilden inen 3 şahısla jandarma arasında çatışma çıktı. Çatışma sırasında şahısların attığı el bombası ile bir er yaralanırken saldırganlar kaçtı. Yaralı er Alaatin Sakla tedavi altına alındı. Jandarma, PKK üyesi oldukları öne sürülen şahısları yakalamak için operasyon başlattı. Van’ın Başkale ve Şırnak’ın Görmeç ilçelerinde dün gece iki ayrı patlama meydana geldi. Olaylarda ölen ya da yaralanan olmadı. AKP’Lİ BAŞKAN RÜŞVETTEN TUTUKLANDI İstanbul Haber Bu gelişmelerin arServisi AKP’li Tedından akrabası pecik Belediye Saadet Partisi GeBaşkanı Rafet Yılnel Başkan Yardız, bir işadamındımcı Mukadder dan imar izni için Başeğmez’den yar100 bin YTL rüşvet dım isteyen işadaistediği gerekçesiymı Hasan Bayrakle tutuklandı. tar, jandarmaya da İddiaya göre Bü Rafet Yıldız. şikâyette bulundu. yükçekmece’ye İhbar üzerine habağlı Tepecik beldesinin rekete geçen jandarma AKP’li Belediye Başkanı ekipleri, Rafet Yıldız’a suRafet Yıldız, işadamı Ha çüstü yaparak gözaltına alsan Bayraktar’ın yaptırdı dı. Savcılığa sevk edilen ğı inşaatın temelini, imar Rafet Yıldız, rüşvet suçunizni olmadığı gerekçesi ile dan tutuklandı. Operasyon ekiplere mühürletti. Yıldız, kapsımında gözaltına alıbunun üzerine kendisine nan belediye meclis üyesi başvuran Bayraktar’a 100 Halil İbrahim Okutan ise bin YTL karşılığında imar tutuksuz yargılanmak üzeizni verebileceğini söyledi. re serbest bırakıldı. ABD’lilere K.Irak çağrısı Dış Haberler Servisi ABD’nin Irak Büyükelçisi Zalmay Halilzad, Amerikan şirketlerine Kuzey Irak’a yatırım yapmaları çağrısında bulundu. Erbil kentindeki bir ticaret fuarında konuşan Halilzad, Irak’ın kuzeyindeki Kürt bölgesinin iş yapmak açısından ülkenin savaştan etkilenmiş diğer yerlerine göre daha güvenli olduğunu savundu. ‘‘Bu bölgede turizm sektörüne yatırım yaparsanız büyük kâr sağlayacağınızı düşünüyorum’’ diyen Halilzad, Amerikan şirketlerinin enerji sektörlerine olduğu gibi tarımla ilgili yatırımlara da yönelmelerini istedi. Halilzad, ‘‘Buraya gelip bir sözleşme yapmadan gitmenizi istemiyorum. Sizi Kürdistan’ın olanaklarından yararlanmaya ve buraya yatırım yapmaya çağırıyorum’’ diye konuştu. Mehmet Ağar’dan tepki DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, AKP iktidarının, ne tür sakıncalar doğuracağı bugünden öngörülemeyecek koordinatörlük mekanizmasını uygulayarak hata yaptığını söyledi. Ağar, ‘‘Türkiye, kendi meselesini kendi çözecek inisiyatife sahiptir’’ dedi. Ralston’un temaslarını değerlendiren DYP Genel Başkan Yardımcısı ve emekli Büyükelçi Nüzhet Kandemir de PKK’ye yönelik operasyonun son seçenek olduğu yönündeki sözlerine değinerek ‘‘Bu söylemden de anlaşılacağı gibi beklentilerimizi akılcı düzeyde tutmamızın, zaten zor bir dönemden geçen TürkAmerikan ilişkilerine ilave olumsuzluklar getirmeyi önleyici etkisi olacaktır’’ dedi. Kandemir, ‘‘AB’nin içinde bulunduğu zorluklar dikkate alındığında, özel temsilcilerin mevcut tabloya büyük katkılarının olmayacağını değerlendiriyorum’’ diye konuştu. BATMAN Batman’ın Kozluk ilçesinde çıkan çatışmada öldürülen 10 yaşındaki Mizgin Özbek’le ilgili insan hakları heyeti raporunu tamamladı. Raporda, Mizgin’in içinde bulunduğu araca ‘‘dur ihtarı’’ yapılmadığı belirtilerek ‘‘Ölenler sağ yakalanabilirdi’’ denildi. İHD, MazlumDer ve Batman Barosu tarafından oluşturulan heyet, 10 yaşındaki Mizgin Özbek’in öldürülmesiyle ilgili incelemelerini tamamladı. İHD Batman Şube Başkanı Saadet Becerikli, hazırladıkları raporu açıkladı. Olay yerinin çok dar olması nedeniyle araç içindekilerin kaçma olasılığı bulunmadığını belirten Becerikli, ‘‘Bu durum, öldürülenlerin sağ yakalanabilme ihtimalini güçlendirmektedir. Ayrıca yapılan incelemede uzun namlulu silahlara ait çok sayıda yabancı menşeli boş kovanlara rastlanılmıştır. Basına yansıyan resmi açıklamalarda ‘militanların bomba attığına’ ilişkin iddiaları doğrulayacak bir bulguya rastlanmamıştır’’ dedi. ‘Ayrı bir soruşturma açılmadı’ Becerikli, ‘‘Özbek’in beyanatlarına göre, öldürülen silahlı örgüt mensubu iki şahsın cesetleri sürüklendikten sonra otomatik silahlarla taranmıştır. Batman Valisi Haluk İmga ise böyle bir olayın olmadığını, yetkililerin kendisine aktardığını ifade etmiştir’’ dedi. Becerikli, basına yansıyan haberlerin aksine Kozluk Savcılığı’nın Mizgin’in ölümüyle ilgili ayrı bir soruşturma dosyası açmadığını ileri sürerek şöyle devam etti: ‘‘Mevcut soruşturma dosyasında Mizgin Özbek’in öldürülmesi olayının da sadece soruşturulacağı ifade edilmiştir. Çıkan Terörle Mücadele Yasası’nda yer alan ‘güvenlik güçlerine dur ihtarına uymayan herkese ateş etme yetkisi’nin, orantısız güç kullanımına ve beraberinde suiistimallere neden olacağı kanaatindeyiz.’’ CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle