19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 EYLÜL 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Faizin yüzde 17.5’e yükselmesinin de etkisiyle, Türkiye’nin toplam borcu 346.6 milyar YTL ’ye yükseldi 13 EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Büyümenin bedeli borçlanma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yılın ilk altı ayında ekonomi yüzde 8.5 büyürken borçlar da yüzde 4.5 arttı. Büyümenin baş nedenlerinden birisi olan ithalattaki artış nedeniyle, ilk 7 aydaki dış ticaret açığı bir önceki yıla göre yüzde 33.3 artarak yine rekor kırdı. Mayıshaziran aylarındaki mali dalgalanma gerekçesiyle yüzde 13.5’ten yüzde 17. 5’e çıkartılan faizlerin de katkısıyla, Türkiye’nin toplam borcu 331.5 milyar YTL ’den 346.6 milyar YTL ’ye yükseldi. Önceki gün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan rakamlara göre Gayri Safi Milli Hasıla, 2006 yılının ilk 6 ayında yüzde 8.5 büyüyerek 240.2 milyar YTL ? Ekonominin yüzde 8.5 büyüdüğü ilk altı ayda borçlar da yüzde 4.5 arttı. İç borç 4 milyar 956 milyon YTL artarken, dış borç 10 milyar 108 milyon YTL yükseldi. Böylece iç borç 249. 7 milyar YTL ’ye, dış borç da 96.8 milyar YTL ’ye fırladı. oldu. Bu büyümede ithalatın önemli bir payı vardı. Mayıshaziran dönemindeki dalgalanmaya ve kurların yukarı hareketine karşın ithalattaki büyüme temmuz ayında da devam etti. Temmuz ayında artan ithalatın etkisiyle cari açık bir önceki yıla oranla yüzde 23.3 artarak 3.77 milyar dolara ulaştı. Yılın ilk 7 ayında da geçen yılın aynı dönemine göre dış ticaret açığı yüzde 33.3’lük artışla 23.76 milyar dolara çıktı. Temmuzdan geriye 12 ayda da bu açık 38.8 milyar dolar oldu. Dış ticaret açığının etkisiyle de cari açık son 12 ayda 29.6 milyar dolara çıktı. Bu büyüme, IMF güdümündeki hükümetin mali çalkantı sonrası faizleri arttırmasının da katkısıyla, kısmen borçlanılarak finanse edildi. 2005 yılının sonunda 331.5 milyar YTL olan kamunun toplam borcu, yüzde 4.5 artışla 346.6 milyar YTL’ye yükseldi. Toplam borç altı ayda 15.1 milyar YTL arttı. Aynı dönemde iç borç 244.8 milyar YTL’den yüzde 2’lik bir artışla 249.7 milyar YTL’ye çıkarken, dış borçlar ise 86.7 milyar liradan yüzde 11.65’lik artışla 96.8 milyar YTL’ye fırladı. 6 ayda iç borç 4 milyar 956 milyon YTL artarken, dış borç 10 milyar 108 milyon YTL yükseldi. ‘Tarımda çözülüş devam ediyor’ Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ise, yaptığı yazılı açıklamada, büyüme rakamlarının kalıcı olabilmesi için hükümetin özellikle enerji ve işgücü maliyetlerini aşağıya çekmesi gerektiğini bildirdi. İthalat vergilerinin geçen yıl yüz de 8.8, bu yıl yüzde 13.3 artmasının büyümenin cari açık ile birlikte yürüdüğünün açık bir kanıtı olduğu belirtilen açıklamada, büyümenin yurtiçi özel tüketim harcamalarından geldiğini, bu gelişimin de cari açığın artmasında temel etken olduğunu belirtti. TİSK, açıklamasında, tarım sektörünün yılın ikinci çeyreğinde yüzde 1.1 küçüldüğüne de dikkati çekerek ‘‘Tarım sektöründeki çözülüş devam etmektedir. Güçlü ekonomiye geçiş programı ile tarım sektörünün GSMH içindeki payını düşürmeye yönelik uygulamalar mevcut haliyle işgücü piyasasında işsizliğin ve kayıt dışı sektörün artmasına neden olmaktadır’’ saptamasında bulundu. Amerika’da ‘Emeğin Günü’ Değerli okurlarım, uzun bir aradan sonra Ekonomi Politik yazılarına önümüzdeki akademik yıl boyunca Amerika’nın Massachusetts Üniversitesi Amherst kampusundan devam ediyor olacağım. Amerika geçen hafta başında ‘‘Emeğin Günü’’nü kutladı. Emeğin Günü her yıl eylül ayının ilk pazartesi günü kutlanmakta. Ancak tahmin edilebileceği gibi, bugün emeği ile çalışanlara yönelik bir kutlamadan ziyade, Amerikalılara tatil dönüşü yeni eğitim yılının ve sonbaharkış alışverişlerinin tamamlanması için verilmiş bir arayı andırıyor. Bu uzun hafta sonu boyunca Amerikan aileleri sabahın erken saatlerinden başlayarak süper marketlerde çocuklarının okul alışverişlerini tamamlıyor ve kış günlerine hazırlanıyor. Bu alışveriş çılgınlığı içerisinde marketlerde yaz sonu malların stoklarını eritmek için indirimli kampanyalar hızlanıyor. Denilebilir ki Emeğin Günü tatilinde, emekçiler ‘‘üretici’’ olarak değil de, daha ziyade bir alışveriş çılgınlığının öznesi olarak hatırlanıyor. Oysa, bir ‘‘tüketici’’ olarak baş tacı edilmesine karşın, ‘‘üretici’’ olarak Amerikan emekçisinin küresel kapitalizmin acımasız rekabeti ve çelik kuralları altında yoğun bir sömürüye uğradığı görülüyor. Örneğin son yirmi senedir Amerikan ekonomisi reel olarak yılda neredeyse yüzde 2 oranında büyümesine karşın, asgari ücretler neredeyse sabit kalmış durumda. On iki yıldan daha az eğitim görmüş vasıfsız işçilerin reel ücretleri 1979’dan bu yana yüzde yirmi düzeyinde gerileme göstermiş. Dolayısıyla, kapitalizmin küreselleşmesinin hızlanmasıyla birlikte Kuzey metropol ülkelerinde ‘‘sanayisizleştirme’’, Çin, Hindistan gibi ülkelerde de taşeronlaştırma ve marjinalleştirme yaşanırken emekçiler işsizlik ve reel ücret kayıpları arasında eziliyor. Bu olguyu Eesha Williams, Amherst’in yerel gazetesinde şu sözlerle ifade ediyor: ‘‘Bundan 30 sene önce Amerika’da orta sınıflar büyük bir kitleydi. Oysa şimdi Amerika sanki 1600’lı yılların Avrupası’nı andırıyor: Bir kralın hükümranlığı yanında bir avuç zengin ve yoksulluktan kırılan halk kitleleri.’’ Gerçekten de 2000’li yılların Amerika’sını anlatacak en güzel tanımlama, orta sınıfın çöktüğü ve yerini artan yoksullukla birlikte gelir dağılımında muazzam bir uçurumun oluşturduğu bir topluma bıraktığı şeklinde olabilir. İstatistiklere göre, günümüzde Amerikan toplumunun en zengin yüzde 1’inin geliri, aşağısındaki yüzde 95’lik kesimin toplam gelirinin tümünden daha zengin durumda olduğu hesaplanıyor. Gene istatistiklere göre 1980’de Amerika’da özel sektörde çalışan işçilerin yüzde 20’si sendikalıydı ve o dönemde ortalama büyüklükteki bir şirketin üst düzey yöneticileri ve yönetim kurulu başkanlarının (piyasa ekonomistlerinin tasviriyle ‘‘CEO’’larının) yıllık gelirleri ile ortalama işçi ücretleri arasındaki oran 42’ye 1 düzeyinde idi. Oysa 2000’de özel sektörde çalışan işçilerin sendikalılaşma oranı sadece yüzde 8 ve şirket ‘‘CEO’’larının ortalama yıllık kazancı ile işçi ücretleri arasındaki fark 525’e 1 düzeyine yükselmiş durumda. Geçen sene Amerika’nın büyük şirketlerindeki yönetim kurulu başkanlarının yıllık geliri 12 milyon dolara ulaşırken işçi ücretlerinin ortalaması sadece 27.400 dolarda kalıyordu. Amerika’da Emeğin Günü bir ‘‘tüketici’’ bayramı olarak kutlanıyor. BAKAN’DAN İTİRAF ‘Büyüme istihdama yansımıyor’ İSTANBUL (AA) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, ekonomik büyümenin istihdama yeterince yansımadığını belirterek ‘‘Büyüme kompozisyonumuzu yeniden sorgulamak ve büyüme performansımızın daha efektif bir şekilde istihdama nasıl yansıyabileceğini yeniden gözden geçirmek gerekiyor’’ dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından düzenlenen ‘‘Küreselleşme Karşısında İstihdam Stratejileri’’ konulu ILO Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Altbölge Konferansı sona erdi. Konferansın ardından yayımlanan ‘‘İstanbul Bildirgesi’’, Başesgioğlu ve ILO Avrupa Bölge Direktörü Friedrich Buttler tarafından açıklandı. Bildirgeyi okuyan Başesgioğlu, konferansta, bölge ülkelerinin 1998 tarihli ILO Bildirgesi’nde yer alan temel sözleşmelerin tam olarak uygulanmasında ilerleme sağlamayı taahhüt ettiklerini vurguladı. Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başesgioğlu, dünyada ‘‘istihdamsız büyüme’’ kavramının geliştiğine işaret ederek Türkiye’de de büyümenin yeterince istihdama yansımadığını söyledi. Başesgioğlu, ‘‘Büyümenin, beraberinde istenilen ölçüde bir istihdam yaratmadığı da artık bir gerçek. Bu global ekonomide de, Türkiye ekonomisinde de böyle. Bu vesileyle büyüme kompozisyonumuzu yeniden sorgulamak ve daha efektif bir şekilde istihdama nasıl yansıyabileceğini yeniden gözden geçirmek gerekiyor’’ dedi. Vehbi Koç’un stratejisini izleyecek Finansbank’taki hisselerini 2.8 milyar dolara satan Hüsnü Özyeğin, emekli olmayı düşünmediğini ve bundan sonra da yatırımlara devam ederek ‘‘Vehbi Koç’un stratejisini’’ izleyeceğini söyledi. Özyeğin, ‘‘Rahmetli Vehbi Bey, vefat ettiği gün bile Antalya Migros’u denetlemişti. Ben de emekli olmayacağım ve onun yolunu izleyeceğim’’ dedi. Finansbank’taki yüzde 46 hissesini 2.8 milyar dolara satan Hüsnü Özyeğin’de proje çok İki ayda bir şirket kuruyor Ekonomi Servisi Finansbank hisselerinin yüzde 46’sının 2.8 milyar dolara Yunanistan’dan National Bank of Greece’e (NBG) satan Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, düzenlediği basınla sohbet toplantısında ‘‘emekli olmayacağım’’ diyerek şu anda iki ayda bir şirket kurduğunu açıkladı. dolar daha ödeyecek. Bu, 5 milyar dolarlık bir taahhüttür. Cumhuriyet tarihinde Türkiye’ye gelen en büyük yatırım oluyor. Girişimciye sermaye verecek Özyeğin, satıştan sonra aldığı 2.8 milyar doları nasıl kullanacağını da şu sözlerle açıkladı: Yeni alanlarda değer yaratmayı stratejik hedef olarak belirledik. Romanya ve Rusya gibi ülkelerdeki Finansbank’ları NBG’den 30 milyon dolara aldık. Öncelikle oralara sermaye enjekte edeceğiz. Başka bir isimle devam edeceğiz. Rusya’da da iki yerde Marks and Spencer’ımız var. Sayısını 10’a çıkaracağız. 2008 sonunda Türkiye’deki 120 milyon dolarlık ciroyu yakalayacağız. Romanya’da alışveriş merkezleri işinin yanı sıra bir işhanı inşasını da tamamladık. Yenisine geçeceğiz. Ayrıca ekimde 501 konutluk bir projeye başlıyoruz. Türkiye’de aldığımız Tepe Grubu’nun 4 alışveriş merkezini geliştireceğiz. İnşaat ve turizme de devam edeceğiz. Yurtdışında ‘‘private equity’’ denilen ve özel sermaye olarak tercüme edilen faaliyet alanına gireceğiz. Kendisini ispat etmiş, sektöründe yer edinmiş, sermaye ve kurumsallaşma ihtiyacı olan kuruluşlara sermayedar olacağız. Girişimi destekleyeceğiz. Ben de 1987’de 2 evimi satıp kiraya çıkmış, bu işlere atılmıştım. ‘Finansbank’ı neden sattım?’ Devrin ardından Fiba Holding’in Finansbank’ta kalan yüzde 9.68 hissesi ile bankanın yönetim kurulu başkanlığını da sürdüren Özyeğin, satış gerekçelerini şöyle açıkladı: Benim matematiksel olarak Finansbank’ın yüzde 56 sahibi olarak devam etmem, bankanın gelişmesine engel olacaktı. Bankanın geçen sene 1 milyar 200 milyon dolar olan ödenmiş sermayesinin, 2010’da 4.55 milyar dolara çıkması söz konusuydu. Devam edersem bu potansiyele erişemeyecekti veya ben hisse oranımı düşürecektim. NBG, Finansbank’ın yüzde 46’sına 2.8 milyar dolar ödedi. Küçük yatırımcıya da çağrı yapacak. Herkes hissesini satarsa 2.2 milyar Sosyal sorumluluk projeleri Bundan sonra mesaimin ve maddi imkânlarımın önemli bölümünü sosyal sorumluluk projelerine harcamayı düşünüyorum. 1989’da kurduğum Hüsnü Özyeğin Vakfı ile 1993’ten beri eşimin başkanlığını yaptığı Anne ve Çocuk Eğitim Vakfı’nın faaliyetlerini geliştireceğiz. ‘‘Özyeğin Üniversitesi’’ kuracağım. Rusça ve Çince gibi dillere önem veren, Avrupa Birliği’nde göç alacak ülkelerin de ihtiyaç duyacağı eleman yetiştiren bir üniversite olacak. Bunun için yönetebileceğimiz kadar büyük bir kaynak ayıracağız. Türkiye’deki kültürel zenginlikleri ortaya çıkarmak için ayrı bir vakıf kurmak istiyorum. 8 AYDA 155 OTOMOBİL Buttler: Kayıt dışı yüzde 50 ILO Avrupa Bölge Direktörü Friedrich Buttler, Türkiye’de çalışma hayatı bakımından en önemli sorunun ‘‘kayıt dışı istihdam’’ olduğunu bildirdi. Buttler, Türkiye’de çalışma yaşamında yüzde 50 oranında kayıt dışı istihdam bulunduğunu ileri sürdü. Porsche’den satış rekoru Ekonomi Servisi Doğuş OtomotivPorsche, yılın 8 aylık döneminde 155 adet otomobil satarak 2005 yılı satışlarını geride bıraktı. 2006 yılında Türkiye’de kuruluşunun 10. yılını kutlayan Doğuş OtomotivPorsche, ağustos ayında gerçekleştirdiği satış başarısıyla rekor kırdı. Porsche, 2005 yılı toplam satış başarısını, 2006 yılının 8. ayı sonunda geride bırakmayı başardı. Geçen yıl 153 adet spor otomobil ve arazi aracı satan Doğuş OtomotivPorsche, ocakağustos döneminde 155 adetlik satış rakamına ulaştı. Yılın 8 ayında 71 adet lüks spor otomobil satışı gerçekleştiren Doğuş OtomotivPorsche, geçen yıl aynı dönemde 21 adet spor otomobil satmıştı. 2006 yılı başında 200 adetlik araç satışı hedeflediklerini belirten Doğuş OtomotivPorsche Genel Müdürü Ali Bilaloğlu, piyasadaki mevcut dalgalanmalara rağmen hedefledikleri bu rakamı revize etmeye ihtiyaç duymadıklarını kaydetti. 6 AYLIK DÖNEM Sabancı’nın kârı 319 milyon YTL Ekonomi Servisi Sabancı Holding’in toplam satışları 2005 yılının ilk altı ayına göre yüzde 28 artarken net kârı 319 milyon YTL olarak gerçekleşti. Sabancı Holding’den yapılan yazılı açıklamaya göre, 30 Haziran 2006 tarihi itibarıyla sona eren altı aylık dönem konsolide mali tablolarında; satışları 8 milyar 125 milyon YTL, faaliyet kârı 1 milyar 204 milyon YTL, vergi öncesi kârı ise 666 milyon YTL oldu. Sabancı Holding’in varlıkları 30 Haziran 2006 tarihi itibarıyla toplam 66 milyar 93 milyon YTL, özkaynakları ise 6 milyar 634 milyon YTL oldu. Köprü ve otoyolda iş yavaşlatma eylemi Ekonomi Servisi KESK’e bağlı YapıYol Sen üyeleri, insanca yaşanacak ücret ve toplusözleşme talebiyle yarın iş yavaşlatma eylemi yapacak. Eylem, Fatih Köprüsü’nde saat 15.00’te başlayacak, Boğaziçi Köprüsü ve otoyollarda ise trafiğin yoğun olduğu saatler tercih edilecek. Sürücülere bildiriler dağıtılacak. İstanbul halkına yönelik hazırlanan bildiride, sürücülerden, birkaç dakikalığına gişe memurlarının çalışma koşullarını düşünmeleri ve gişe memurlarının eylemini anlayışla karşılamaları istendi. Bildiride ayrıca, İstanbul’da yaşayanlara, ‘‘Otoyol ve köprü zamlarına karşı çıkan, otoyol ve köprülerin ücretsiz olmasını isteyen İstanbulluların, 14 Eylül’de özellikle saat 15.30 sıralarında Fatih Köprüsü’nden geçmelerini ve mümkün olduğunca yavaş seyrederek eylemimize destek vermelerini bekliyoruz’’ çağrısı yapıldı. REKABETE DAYANAMADI Fly Havayolları iç hatlardan çekiliyor ÖZCAN YAŞAR Babacan’a göre Türkiye finansal istikrarın önemini en iyi kavrayan ülkelerden biri. Babacan: Kamu kesimi fazla verecek Ekonomi Servisi Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye’nin etkin borç yönetimini kavradığını belirtti. Mali disiplinde çok önemli bir noktaya gelindiğini bildiren Babacan, bu yılın sonunda kamunun ilk kez fazla vereceğini, ekonomide kamunun ağırlığı artarken kaynakların özel sektörün kullanımına sunulduğunu vurguladı. Babacan, Türkiye Ekonomi Kurumu tarafından Sheraton Oteli’nde düzenlenen ‘‘Uluslararası Ekonomi Konferansı’’nın açılışında yaptığı ‘‘Finansal İstikrar ve Borç Yönetimi’’ konulu sunumda, borç stoku ve finansal istikrarsızlık ile ekonomilerin şoklara duyarlılığı arasındaki ilişkinin giderek güçlenen bir sarmala dönüştüğünü, Türkiye’nin de benzer bir süreçten geçtiğini vurguladı. Hazine Müsteşarlığı’nın 2003 yılından itibaren Kamu Borç Yönetimi Raporu yayımlamaya başladığını hatırlatan Babacan, Kamu Borç Yönetimi’nden sorumlu organizasyonların temel ve en önemli birimlerinden birisi olan ‘‘Orta Ofis’’in oluşturulduğunu kaydetti. Gişe memurları, yarınki eyleme destek çağrısı yaptı. Yaşadığı ekonomik sıkıntı nedeniyle iç hat uçuşlarından çekilme kararı alan Fly Havayolları, çalışanlarının büyük bölümünü ücretsiz izne ayırdı. Daha önce işten çıkardığı çalışanlarının tazminatlarını da ödemeyen şirket, filosundaki biri motorsuz 4 uçağı da Hac operasyonları için Suudi Arabistan (Saudia) Havayolları’na kiraladı. Son dönemde özel havayolu şirketlerinin uyguladığı düşük fiyatlı iç hat uçuşlarının maliyetlerini karşılayamadığını belirten Fly Havayolları yetkilileri, arkasında devlet desteği bulunan ve sürekli kollanan THY başta olmak üzere, tarifeli iç hat uçuşu düzenleyen özel havayollarının 3 yıldır kıyasıya rekabet yaşadıklarını kaydettiler. Bugüne kadar kısıtlı imkânlara rağmen büyük mücadele vererek uçuşları sürdürdüklerini anlatan şirket yetkilileri, maliyetlerin artması sonucu dayanacak güçlerinin kalmadığını ve iç hat uçuşlarını askıya almayı kararlaştırdıklarını vurguladılar. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle