13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 AĞUSTOS 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 KKTC’nin eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın müsteşarı Ergün Olgun: Çözümsüzlüğün adı Papadopulos LEYLA TAVŞANOĞLU Ev ve işyerlerini su bastı ? İstanbul Haber Servisi İstanbul’da geçen haftadan beri yaşanan aşırı sıcağın ardından dün sabah ve öğlen saatlerinde sağanak yağış etkili oldu. Özellikle Anadolu yakasında etkili olan yağış nedeniyle cadde ve sokaklarda su birikintileri oluştu. 4. Levent, Maslak ve İstinye’de etkili olan yağış nedeniyle bazı işyeri ve evleri su bastı. 4. İsrail Başkonsolosluğu önünde protesto gösterisi yapmak isteyen bir grup, aşırı yağış nedeniyle eylemlerini yarıda kesmek zorunda kaldı. ‘Düğünde ateş’ yine yaraladı ? Yurt Haberler Servisi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde düğünde av tüfeğiyle ateş eden bir kişi, 2’si çocuk 3 kişinin yaralanmasına neden oldu. İlçeye bağlı Eşen köyünde Fatih ve Nimet Türkmen çiftinin düğününe katılan Ahmet Eski (50), av tüfeğiyle ateş açtığı sırada, seken saçmalar düğün alanında oynayan 11 ve 12 yaşındaki iki çocuk ile çocukları alandan uzaklaştırmaya çalışan Ramazan Sargın’a (45) isabet etti. Hastaneye kaldırılan çocukların sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Gözaltına alınan Ahmet Eski tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ergün Olgun, KKTC’nin eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın müsteşarı. Şimdi Lefkoşa’da özel işleriyle uğraşıyor. Bir de Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı olduğu dönemde yakından ilgilendiği Kıbrıs’ta mal mülk değişimi konusuyla. Kıbrıslı Türklerin her alanda ve mal mülk değişimi konusunda haklarının savunulması ve bütün dünyaya duyurulması için kurulan Uluslararası Kıbrıs Konseyi adlı sivil toplum kuruluşunun başkanı. Kuzey Kıbrıs’ta mal mülk yasası konusunda Olgun’un uzman olduğu biliniyor. Olgun’un Lefkoşa’daki bürosuna gidiyorum. Rum tarafından yapılan uygulamaları ve Annan Planı’nın mal mülk değişimi bölümü üzerine bina edilmiş Tazmin Yasası’nın ayrıntılarını anlatıyor. Rum lider Papadopulos’un KKTC’de mülk piyasasının gelişmesini, mülklerin yabancılara satılmasını engelleyerek KKTC ekonomisini iyice sıkıştırmayı planladığını, böylece Kıbrıslı Türkleri teslim olma aşamasına getirmeyi amaçladığını söylüyor. Siz Uluslararası Kuzey Kıbrıs Konseyi (ICNC) adlı bir sivil toplum kuruluşu kurdunuz ve bunun başkanısınız. Anladığım kadarıyla bu konsey Kıbrıs’taki mal mülk anlaşmazlığına çözüm arayışları için oluşturuldu. Bu ko nuda bize bilgi verebilir misiniz? OLGUN Uluslararası Kuzey Kıbrıs Konseyi (ICNC) Kıbrıs Türk’ünün gerek siyasi gerekse de ekonomik açıdan sürdürülebilir çıkarlarını korumak için çaba gösterilmesi amacıyla oluşturulan bir sivil toplum hareketi. Yani daha açmam gerekirse Kıbrıs Türk’ünün kendi geleceğini tayin etmesi, siyasi eşitliğini, hakkını, kurucu ortaklık pozisyonunu koruması ve KKTC’nin ekonomik olarak rantabl bir yapıya kavuşması gerektiğini düşünen birtakım insanların oluşturduğu bir kuruluş bu. Genel kurulumuza da 300’ün üzerinde kişi katıldı. ‘Üç toprak üzerinde yaşamaya mahkum ettiler’ siniz. Bu çok hassas bir konu. 1963’ten sonra Kıbrıslı Türkler belli kantonlara sıkıştırıldılar. Daha önce ise adanın neredeyse üçte birine yakın toprağa sahip olan Kıbrıslı Türkler, 1974’e kadar sadece yüzde üç toprak üzerinde yaşamaya mahkum edildiler. O arada Rumlar, Türklerin arazilerini kullandılar. Üstelik bu arazilerin satışlarına neredeyse zemin hazırlayan bir politika izlediler. Adamı mahrum bırakırsanız, hasta olduğunda ya da çocuğunu evlendireceği zaman ilk yapacağı şey malını satmaktır. 1974’te BM gözetiminde bir değiş tokuş anlaşması yapıldı. O dönemde Kıbrıs Rum tarafının kendi organize ettiği otobüsler Türkleri Kuzey’e, Kuzey’in organize ettiği otobüsler de Rumları güneye götürdü. Böyle bir takas oldu. Rum safsata yapıyor Üyeler sadece Kuzey Kıbrıs Türk’ü mü, yoksa başka ülkelerden üyeler de var mı? OLGUN ICNC içinde yabancılar da var. Örneğin kurucu üyelerimiz arasında Amerikalılar, İngilizler bulunuyor. Burada size şunu anlatmak istiyorum. Mal mülk konusunda bir süre önce Güney Kıbrıs’ta İngilizce yayımlanan Cyprus Mail gazetesinde Lukas Haralambus imzalı ilginç bir yazı çıktı. Malmülk konusunda sorulan soruların cevaplarının büyük kısmını bu yazıda bulabilir Şu anda Kıbrıslı Türklerin güneyde, Rumların da kuzeyde ne kadar genişlikte toprağı var? OLGUN Haralambus’un yazısından size aktarıyorum: ‘‘Kıbrıslı Türklerin güneyde 550 bin dönüm, Kıbrıslı Rumların ise kuzeyde 1.5 milyon dönüm arazileri var. Kıbrıslı Türklerin kuzeydeki arazi genişliği ise 400 bin dönüm. Aradan epey Batı Trakya’da Türkçe seçmeli ? GÜMÜLCİNE (AA) Batı Trakya’da, Türk azınlık üyesi öğrencilerin de eğitim gördüğü bazı devlet okullarında ‘Türk dili’ dersinin seçmeli olarak okutulması kararlaştırıldı. Yunanistan Eğitim Bakanlığı’nın temmuz ayında aldığı, resmi gazetede de yayımlanan 61539/G2 sayılı kararında, ‘‘20062007 eğitim yılından itibaren İskeçe ve Gümülcine’deki bazı devlet ortaeğitim kurumlarında Türk dilinin tercihli yabancı dil olarak öğretilmesinin kararlaştırıldığı’’ belirtildi. ‘Barış, Kültürümüz Olsun’ ? ÇANAKKALE (Cumhuriyet) Ana teması ‘Barış, Kültürümüz Olsun’ olarak belirlenen Çanakkale Uluslararası 43. Troia Festivali, bugün başlıyor. Festivalde, Anatole Sokak Oyuncuları’nın ‘Curcunabazlar’ adlı oyunu sahnelenecek. Yarın da Troia Antik Kenti’nde resmi açılış yapılacak. Çok sayıda ülkeden halkoyunları ekiplerinin gösterilerinin yer alacağı festivalde, Zuhal OlcayBülent Ortaçgil ve Sertab Erener de konser verecek. Festival, 16 Ağustos’ta sona erecek. A “ Müze bekçisine soruşturma ? DENİZLİ (AA) Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Kızılcabölük beldesi yakınlarındaki Herakleia Hieronu Anıt Mezarı’ndaki bir kabartmada bulunan Artemis başının çalınmasıyla ilgili bekçi hakkında soruşturma açıldı. Herakleia Hieronu Anıt Mezarı’nda yapılan incelemede, dev bir mermer blok üzerinde yer alan Artemis kabartmasının baş kısmının kesilerek alındığı belirlendi. Olayla ilgili olarak Denizli İl Özel İdaresi’nce geçici işçi statüsüyle görevlendirilen bekçi D.K’nin ifadesinin alındığı öğrenildi. Festivallerle tanıtım atağı ? Ekonomi Servisi Son yıllarda illerin festival ve kültürel etkinliklerle adlarını duyurma çabası yoğunlaştı. Yeşili, panoramik dağları, ovaları ve kültürel zenginlikleriyle Türkiye’nin gizli cennetleri arasında yer aldığı iddiasını taşıyan Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesi, 2125 Temmuz tarihleri arasında 30. Çatalzeytin Ginolu Gümüş Balık Festivali’ni düzenledi. Yabancıların da ilgi gösterdiği festivalin ilçeyi tanıtım hedefine ulaştığını belirten Çatalzeytin Güzelleştirme Derneği Başkanı Mustafa Akçay, yerli ve yabancı turistler tarafından tercih edilen önemli beldelerden biri olmayı planladıklarını söyledi. ‘Amaçları Kıbrıslı Türk’ü çaresizlik içinde bırakmak’ Basında çok geniş olarak yer aldı. Bu haberlerde KKTC’deki Kıbrıslı Türklerin, günün birinde Annan Planı’nın hayata geçmesi olasılığına karşı kullandıkları arazilerin üzerine, arazinin değerinin çok üzerinde villalar yaptırdıkları belirtiliyor. Zaten buraya gelince de yapılan çok sayıda lüks inşaattan bunu görmek mümkün. Sizce bundan amaç ne? OLGUN Plan ortaya çıkınca Türkiye’nin işareti üzerine KKTC hükümeti bir güvence verdi. Bu da şöyle: Tazminatlar devlet tarafından ödenecektir. Mülkün kullanıcısı tazminat ödemeyecektir. Son çıkan Tazmin Komisyonu Yasası var. Bu yasa Annan Planı ilkelerine göre hazırlanmıştır. Yani güneyde mal bırakanların kuzeydeki mallarına, ayrıca da geliştirilen mallara dokunulamaz. Tazminat durumunda da bu şahıs tarafından değil, devlet tarafından ödenecek. Çünkü devlet zamanında şahıslara koçan (tapu) verdi. Koçan verdiği andan itibaren de taahhüt altına girdi. Malını geliştiren bir şahsın eski mal sahibine kendisinin tazminat ödemesi bu yasaya göre söz konusu değil. Bir de bu mal mülk piyasası inanılmaz bir biçimde gelişti. OLGUN Evet. Mülklerin değerlerini yaptıkları inşaatlarda arttıran inşaatçılar var. Bu inşaatları yaptıktan sonra üçüncü şahıslara satıyorlar. Bu çok doğal. Her ülkede oluyor. Bu Güney Kıbrıs’ta da var. Örneğin Ruslar, İngilizler gelip Güney Kıbrıs’tan çok sayıda mülk alıyor. Eğer kuzeyde mülk fiyatları daha cazipse buradaki piyasa yükselir. Bu durum fiyatlar dengeleninceye kadar da sürecek. Yaşam devam ettiği sürece KKTC’deki insanlar kendi yaratıcılıklarını kullanarak, kendi ekonomik ihtiyaçlarını karşılayacaklardır. Nerede bir boşluk varsa o doldurulur. Doğaldır. ‘Ekonomik canlılık olmasını istemiyorlar’ Gökyüzü Okulu açıldı ? İstanbul Haber Servisi Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, çocukların güneş sistemini daha yakından tanıyabilmeleri amacıyla ‘‘Gökyüzü Okulu’’ açtıklarını bildirdi. Aydın, Zeytinburnu Belediye binasının terasında oluşturulan okulda her türlü teknik donanımın bulunduğunu belirterek derslerin 20.3022.30 saatleri arasında, Viyana’da astronomi uzmanı olarak görev yapan iki eğitimci tarafından verildiğini kaydetti. Aydın, çocukların tatillerini daha faydalı ve farklı geçirmeleri, güneş sistemini daha yakından inceleyebilmeleri amacıyla açılan okulun, Türkiye’nin ilk gökyüzü okulu olma özelliği taşıdığına işaret etti. İstanbul’da elektrik kesintisi ? İstanbul Haber Servisi Sarıyer, Beşiktaş ve Gaziosmanpaşa’da bazı yerlere, bakımonarım ve enerji nakil hatları çalışmaları nedeniyle 1012 Ağustos tarihleri arasında bir süre elektrik verilemeyecek. Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ’den (BEDAŞ) yapılan açıklamaya göre, 10 Ağustos Perşembe günü 09.0016.00 ve 9.0018.00 saatleri arasında, Sarıyer ve civarında, yarın 05.0014.00 saatlerinde ve 11 Ağustos Cuma günü Beşiktaş ve civarında 12 Ağustos Cumartesi günü 08.0015.00 saatleri arasında da Gaziosmanpaşa’da elektrik kesintisi yaşanacak. Bir de Girne’de Rumlardan kalma bir mülkün bir kısmının üzerine bir ev yaptıran İngiliz Orams çifti davası var. Mülkün eski sahibi Rum, Orams çiftine dava açtı. Davalı tarafı da İngiltere Başbakanı Blair’in eşi Cherie Blair temsil ediyor. OLGUN Rum tarafı Kuzey Kıbrıs’ta özellikle yabancıların mülk almalarını caydırmak için harekete geçti. Orams davası bunun bir parçası olan stratejik bir harekettir. Orams çifti güneyden göç etmiş bir Kıbrıslı Türk’ün kullanıcısı olduğu, eski sahibi bir Rum olan bir arazinin bir bölümünü satın aldı. Oraya bir ev yaptı. Rumlar hem KKTC’yi ekonomik ambargo altında tutuyor hem de burada bir ekonomik canlılık olmasını istemiyorlar. Amaçları Kıbrıslı Türkleri iyice sıkıştırıp kendisine teslim olmalarını sağlamak. Papadopulos’un şu anda yaptığı, Kıbrıslı Türk’ü çaresizlik içinde kendisine teslim olmaya zorlamak. Rum, KKTC’de yabancıların mülk almalarını engelleme yollarını araştırırken bir noktayı yakaladı. O da şu: AB üyesi olunca AB tüzüğünde bir madde buldu. O da AB üyesi bir ülkede mahkeme tarafından alınan bir kararın başka bir AB ülkesinde de geçerli olabileceğiydi. Dolayısıyla Orams çiftini Güney Kıbrıs’ta mahkemeye verip İngiliz’in mülküne el konulması kararı çıkarttırdıktan sonra, İngiliz mahkemesinden de kararı uygulamaya koymasını isteme gibi bir yol buldu. Böylece bütün İngilizleri KKTC’de mülk almaktan caydırmış olacaktı. Rum mahkemesinden Oramslar’ın mülküne el konulması için karar çıktı. Dava şimdi İngiliz mahkemesinde. Ne olacak? OLGUN Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı iken bu konuyu takip eden bendim. O dönemde İngiltere’ye gittim ve Kıbrıslı Türk bir avukat olan Ramiz Gürsoy’la konuştum. Onun vasıtasıyla Cherie Blair’in de çalıştığı hukuk bürosunun bu davayı en iyi şekilde savunabileceği konusunda mutabakat sağlandı. Özellikle insan hakları hukuku ve AB hukuku konularında uzman olması nedeniyle bu savunmanın Cherie Blair’in başkanlığında yapılması kararı alındı. Dava görüşüldü. Karar daha sonraki bir aşamada verilecek. CUMHURİYET 09 K “ nnan Planı mal mülk konusunun çözümüne olanak tanıyordu. Ama Rum tarafı planı reddetti. Kıbrıslı Türkler ne yapacaktı? Güneyde bıraktıkları malları da garanti olarak görerek kuzeydeki Rum mallarıyla ilgili kullanım modelleri geliştirdiler. Mal mülk sorununa çözüm olmadığı sürece kaçınılmaz olarak Rum mallarını kullanacaklardır. ce zaman geçti. Bir çözüm olmadı. Bu arada kuzeyde de, güneyde de hayat devam ediyor. Kuzeydeki Türklerin hepsinin 400 bin dönüm üzerinde yaşamlarını sürdürmeleri olanaksız. Annan Planı mal mülk konusunun çözümüne olanak tanıyordu. Ama Rum tarafı planı reddetti. Kıbrıslı Türkler ne yapacaktı? Güneyde bıraktıkları malları da garanti olarak görerek kuzeydeki Rum mallarıyla ilgili kullanım modelleri geliştirdiler. Mal mülk sorununa çözüm olmadığı sürece kaçınılmaz olarak Rum mallarını kullanacaklardır. Yeni binaları nereye yapacaklardı, denize mi?’’ Çözümsüzlük dolayısıyla Kuzey Kıbrıs’ta mal mülk savaşında meydana gelen gelişmeler zaruret haline dayanıyor. Bu da Kıbrıs Türk’üne meselenin hukuki zeminini oluşturuyor. Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’ne sahip çıkmaları da zaruret haline (doctrine of necessity) dayanıyor. Rumların savı şu: Bir devlet vardı. Onu birisinin yürütmesi lazımdı. Biz yürüttük. O zaman Kıbrıslı Türkler için oluşan zaruret halini neden kabul etmiyorlar? OLGUN Rum için zaruret hali var idiyse daha sonra Türk için de oluşmuştur. Haralambus yazısında şu ifadeleri de kullanıyor: ‘‘Bu soru bizim taraftan, özellikle de Cumhurbaşkanı Papadopulos tarafından cevaplandırılmalıdır. Bugün Kıbrıslı Türkler orada bulunuyorlarsa onları mallarından mülklerinden 1963’te biz kovaladık. Özellikle Papadopulos’un bunda büyük sorumluluk payı vardır. Son iki yıldır sürmekte olan bu durumun suçlusunun Papadopulos olduğunu göz önüne alırsak bu sorumluluğun daha da ağırlaştığını görürüz. AKP’nin davranışı Bizim hükümetin davranışlarında gerçeküstü bir unsur var. Kuzeyde bir kişi mimar olarak çalışmaya başlayınca kaçınılmaz olarak Rum arazileri üzerine yapılan konutların tasarımlarını üstlenecektir. Çünkü bu araziler orada yaşayan insanların konut ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Sonuç olarak da bütün Kıbrıslı Türk mimarlar bu tarafa geçerken kapıda tutuklanmalıdır. Aynı mantığa göre her gün buraya çalışmaya gelen 8 bin Kıbrıslı Türk inşaat işçisini de tutuklamalıyız. Çünkü onlar mutlaka bir dönem kuzeydeki Rum arazileri üzerine yapılan inşaatlarda çalışmışlardır. Bu mantık kuzeyde inşaat işlerinde çalışmış olan boyacılar, badanacılar, kaynakçılar, tesisatçılar, marangozlar için de geçerlidir.’’ Bu, olaya biraz daha gerçekçi bakan bir Rum’un görüşü. Bir diğer açıdan da bakabilirsiniz. Nedir bu? OLGUN Özellikle BM’nin ortaya koyduğu plan açısından şunu görüyoruz: Bu plan, uluslararası tecrübe ve özellikle Balkanlar’da, Sırbistan’da, Bosna’da mal mülk konusunda yaşanan gelişmeler ışığında hazırlandı. Plan iki temele dayanıyor. Birincisi mevcut kullanıcıların hakları, ikincisi de eski sahiplerin hakları. Bu hem uluslararası hukuku hem de yaşanan durum dolayısıyla ortaya çıkan gerçekler ışığında mevcut kullanıcıların haklarını koruyor. Burada şöyle bir ifade kullanılıyor: Bir malda mevcut kullanıcı varsa ve bu mal kuzeyde kurulacak olan devletin sınırları içinde kalıyorsa alternatif iş olanakları ve ikamet olanakları yaratılır. Ama iade edilmeyecek topraktaysa o kişinin orada yaşamını sürdürebilmesi için de düzenlemeler yapılır. Birincisi şöyle: O kişi güneyde toprağını bırakıp kuzeye göç etmiş ve bir malı kullanıyorsa ve bu malı iyi niyetle birisine satmışsa onun güneyde toprağı vardır. O kişiye dokunulamaz. Yani eski mal sahibinin hakkı ortadan böylece kalkıyor. İkincisi de şu: Bir kişi kuzeye göç etmiş ve kullandığı arazinin üzerine onun değerinin üzerinde değerde bir inşaat yapmışsa o kişi de eski mal sahibi de mahrum bırakılamaz. Eski sahibine tazminat ödenmesi suretiyle o mal şimdiki kullanıcısında kalabilir. Annan Planı’nı öngördükleri Bir de planda kuzeyde mal sahibi olan Rumların mallarını geri almalarına getirilen bir sınırlama var. OLGUN Evet. Üst düzey anlaşmalarla tescil edilmiş olan iki bölgelilik ilkesi ve Kıbrıslı Türklerin kuzeyde çoğunlukta olacakları anlayışı var. Yani Türkler kendi devletlerinde azınlıkta olamazlar. Dolayısıyla çoğunlukta olmalarını koruyabilmek için mal iadesine sınır getirilmiştir. O da üçte birdir. Yani Rumlar bütün bu sınırlamalardan sonra bile sahip oldukları malların ancak üçte birini geri alabilirler. Annan Planı bütün bunları öngörüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle