12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 AĞUSTOS 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr İstanbul Sanayi Odası’nın Ekonomik Durum Anketi’ne göre durum geçen yılın son döneminden kötü 13 EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Yazarımız yıllık iznini kullandığından yazılarına bir süre ara vermiştir. Yılın ilk yarısı ‘kayıp’ ? İSO anketine göre sanayiciler açısından bu yılın ilk yarısı tam bir ‘‘kayıp dönem’’ oldu. Bu dönemde anketin ana unsurlarını oluşturan 5 temel noktada gerileme kaydedildi. Üretim, iç ve dış satışlar, yeni siparişler ve istihdamda gerileme oldu. Finansman zorlukları yeniden başladı. Ekonomi Servisi İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, ‘‘Ekonomi hâlâ kaygan zeminde. Orta ve uzun vadeli plan yapabilmemiz için GÜLER, ‘SINIRA GELDİK’ DEDİ SANAYİDE TEK OLUMLULUK ‘İŞGÜCÜ MALİYETİ’ İstanbul Sanayi Odası’nın üyeleri arasında yaptığı Ekonomik Durum Anketi’ne katılan işletmelerin önemli bir bölümü 2006 yılının ilk yarısında başta ürün kalitesi, maliyetler ve işgücü verimliliği olmak üzere birçok alanda iyileşme önümüzü görmemiz lazım’’ dedi. Küçük, İSO’nun bu yılın ilk yarısına ilişkin Ekonomik Durum Tespit Anketi’nin sonuçlarını açıkladığı basın toplantısında, ‘‘Orta ve uzun vadeli planları yapabilmek önümüzü görmek demektir. Ekonomi hâlâ kaygan zeminde, daha yapmamız gereken çok şey var. Türk sanayisi 2010 planlarını yapabilmeli. Bu yüzden zemin daha da güçlendirilmeli. Bu noktada yapısal reformlar önem taşıyor. Bunda zaman kaybedilmiştir’’ dedi. İSO anketine göre sanayiciler açısından bu yılın ilk yarısı tam bir ‘‘kayıp dönem’’ oldu. Bu dönemde anketin ana unsurlarını oluşturan 5 temel noktada gesağlandığını açıkladı. İşletmelerin yüzde 44 gibi önemli bir bölümü ürün kalitesini yükselttiğini, yüzde 42.4’ü işgücü maliyetlerinin düşürüldüğünü, yüzde 38.5’i ise işgücü verimliliklerini arttırdıklarını belirtti. rileme kaydedildi. Üretim, iç ve dış satışlar, yeni siparişler ve istihdamda gerileme oldu. Finansman zorlukları yeniden başladı. Buna karşılık ‘‘ücret maliyetlerinin gerilemesi ve işçilik verimliliğinin artması’’ dönemin ender ‘‘olumlu’’ sonuçları arasında sıralandı. Ayrıca sanayiciler, gelecek dönemin daha olumlu geçeceği konusunda ‘‘iyimserlik’’ belirttiler. Anket sonuçlarına göre büyükküçük tüm sanayiciler, geçen yılın ikinci yarısına kıyasla 2006’nın ilk yarısında özetle şu değişiklikler olduğunu belirttiler: ? Yılın ilk yarısı üretim açısından sorunlu geçti. Üretimde artış belirtenlerin oranı yüzde 52.6’dan 43.8’e geriledi. ? İç satışları artan işletmelerin oranı yüzde 51’den 42.4’e geriledi. Dış satışlarda artış bildirenlerin oranı da yüzde 46.4’ten 39.2’ye indi. ? Yeni siparişlerde de azalma oldu. Bu alanda artış bildirenlerin oranı yüzde 48.4’ten 40.8’e geriledi. ? Buna karşılık şirket kârlılıklarında bir sorun gözükmüyor. Kârlılığının daha iyi olduğunu bildirenlerin oranı yüzde 25.3’ten yüzde 28.2’ye yükseldi. Kârlılığı aynı kalanların oranı yüzde 17.6’dan 19.1’e çıkarken kârlılığı düşenlerin oranı yüzde 40.5’ten 37’ye, zarar edenlerin oranı yüzde 16.7’den 15.7’ye geriledi. ? Karşılıksız çek olayında da bir azalma kaydedildi. Karşılıksız çek ve protestolu senetle karşılaşan işletmelerin oranı yüzde 68.6’dan yüzde 54.8’e geriledi. ? Finansman sıkıntısı ise artıyor. Finansman darboğazında olduğunu belirten işletmelerin oranı 2001 krizinde yüzde 73’e kadar çıkmış, sonra gerilemişti. Bu oran geçen yıla göre yüzde 57.7’den yüzde 59.5’e tırmandı. Küçük ölçeklilerin yüzde 71.4’ü finansman darboğazında gözüküyor. ‘Elektriğe zam da yaparız, ayıp değil’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, doğalgaza yapılan zam sonrasında gündeme gelen elektrik zammı konusunda, ‘‘Sınıra geliyoruz. ‘Geldik’ değil. Ben tek başıma olsam bir süre daha yapmam. Barajlar dolu. Kömüre de ağırlık verdik. Ama doğalgaz fiyatları artıyor. Petrol fiyatlarını kontrol edemiyoruz... Artış da yapabiliriz. Ekonominin gereği neyse yaparız, nasıl indirim yaptıysak zam da yapabiliriz. Bu ayıp bir şey de değil’’ dedi. Güler, enerji sektöründe yaşanan tartışmaları NTV/ CNBCe ortak yayınında değerlendirdi. ‘‘Kendi ürettiğimiz elektrikte zam ihtiyacı yok’’ diyen Güler, Cumhuriyet tarihinde böyle zamsız bir dönem olmadığını kaydetti. Güler, otoprodüktör şirketlere, önceleri çok iyi kâr ettiklerini belirterek eleştirisini sürdürdü. Patronların dahi otoprodüktörlere yüzde 20 daha ucuz doğalgaz verildiğinin farkında olmadığını dile getiren Güler, ‘‘Doğalgazda indirim yaptığımız dönemler de oldu. O dönemde elektrik fiyatını düşürdüler mi? Düşürmediler. Biz onlardan da bir şeyler bekliyoruz. Onlar bir hidroelektrik santralı çalıştırmakta zorluk çekiyor, biz 109’unu birden çalıştırıyoruz’’ diye konuştu. Otoprodüktörlerin üretimi durdurma kararlarını da değerlendiren Güler, ‘‘Onların göz göre göre zarar etmesini istemeyiz. Eğer kapatması gerekiyorsa kapatsın tabii’’ dedi. Güler, otoprodüktörlerin gazı 284 dolara aldıkları açıklamasına ilişkin olaraksa ‘‘Eğer benden 284 dolar alıyorsa bu, yüzde 50 ucuz fiyattır. Koruma mı istiyorlar? Liberal piyasada koruma mı olur’’ diye konuştu. ARTIŞ YÜZDE 11.4 Bakan Başesgioğlu yine itiraf etti; yıl sonu tahminleri endişelendirdi Sanayi üretimi son iki yılın zirvesinde Ekonomi Servisi Türkiye’nin sanayi üretimi, bu yılın haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11.4 oranında arttı. Bu oranla sanayi üretimi, beklentileri aşarak 2004 yılından beri en yüksek seviyesine ulaştı. Piyasada sanayi üretiminin haziran ayında yüzde 8.1 artacağı beklentisi olmasına rağmen üretim, beklentilerin yüzde 40.7 üzerinde olarak yüzde 11.4 düzeyinde gerçekleşti. 2005 Haziran ayında sanayi üretimi yüzde 1.8 artmıştı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2006 Haziran ayı Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarını açıkladı. Buna göre haziranda madencilik sektöründe yüzde 10.9, imalat sanayii sektöründe yüzde 11.3, elektrik, gaz ve su sektöründe de yüzde 12.7 oranında artış yaşandı. Geçen yıl haziran ayında üretim artışları, madencilik sektöründe yüzde 8.5, imalat sanayii sektöründe yüzde 1.2, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 6 olmuştu. Bu yıl haziranda, imalat sanayi alt sektörleri itibarıyla üretimi en fazla artan sektör, yüzde 216.2 artış ile büro, muhasebe ve bilgi işlem makineleri imalatında oldu. Söz konusu ay, mobilya imalatı yüzde 51.4, diğer ulaşım araçlarının imalatı yüzde 31.2 arttı. Sosyal güvenlikte yine delik ? Yıllık 41.4 milyar YTL olarak hedeflenen gelir ilk altı ayda 19.7 milyar YTL ’de kaldı. Yıllık açık ise 21.2 milyar YTL olarak öngörülüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, SSK hastaneleri ve eczanelerinin devrinin ekonomiye getirdiği maliyeti bir kez daha kabul ederek ‘‘Dünyanın hiçbir yerinde sosyal güvenlik kurumlarının gelirleriyle giderleri birbirini karşılamaz’’ savunmasını yaptı. Başesgioğlu, dün sosyal güvenlik kurumlarına ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Başesgioğlu, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devri ve kurum eczanelerinin kapatılmasıyla maliyet artışını beraberinde getirdiğini yineledi. Başesgioğlu, ‘‘Bir artış söz konusu olacağını hep söylemiştik’’ derken, hiçbir ülkede sosyal güvenlik kurumlarının gelirgider dengesinin eşit olmadığını savundu. Başesgioğlu, sosyal güvenlik kurumlarının içinde bulunduğu durumu, geçen yıl ve bu yılın ilk altı aylık verilerine göre şöyle anlattı: ? Kurum çatısı altında 68 milyon 704 bin 931 kişi bulu ZONGULDAK’A RAFİNERİ PROJESİ Lukoil eylülde Türkiye’de ANKARA (AA) Rus petrol devi Lukoil’in Başkanı Vagit Alekperov, hükümetle uzlaşabilirlerse, Zonguldak’a rafineri kurma projesini gerçekleştireceklerini söyledi. Alekperov ve beraberindeki heyet Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Yusuf Günay’ı ziyaret ederek Zonguldak’a kurulması ve 5 yılda bitmesi planlanan rafineri konusunda bilgi verdi. Alekperov, ilk proje olan dağıtım piyasasındaki hazırlıkların tüm hızıyla sürdüğünü belirterek ‘‘Eylül ayından itibaren Türkiye yollarında Lukoil logolu petrol istasyonları açılmış olacak’’ dedi. Zonguldak’ta kurulması planlanan rafinerinin bedelinin 3 milyar dolar olduğunu kaydeden Alekperov, ‘‘Bir sürü konu var; arazi tahsisi, vergi mevzuatı, zaman... Bu kadar büyük bir projenin belli bir vergi muafiyetlerinden veya indiriminden yararlanacağını mutlaka düşünüyoruz’’ dedi. Başesgioğlu, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesinin ve kurum eczanelerinin kapatılmasıyla avantajlı ilaç alım modelinden vazgeçilmesinin maliyet artışını beraberinde getirdiğini yineledi. ABD’DEN UYARI Türkiye’nin ihracatı incelemede WASHINGTON (AA) ABD, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 13 gelişmekte olan ülkeden gümrüksüz ithalatın yeniden gözden geçirileceğini ve yapılacak değerlendirme sonucunda söz konusu ülkeler için bu uygulamaya son verebileceğini açıkladı. ABD Ticaret Temsilcisi Susan Schwab, açıklamasında, ‘‘Genel Tercihler Sistemi’’nden (GSP) sadece bir grup devletin yararlandığı ve en geri ülkelerin bu statüden gerektiği kadar faydalanamadığı yönünde Kongre’den eleştiriler geldiğini söyledi. ABD’nin 32 yıldır sürdürdüğü GSP programından 133 ülke yararlanıyor. ABD, geçen yıl bu ülkelerden toplam 26.7 milyar dolarlık gümrüksüz ithalat yaptı. Karar uyarınca durumları incelenecek ülkeler arasında Türkiye’nin yanı sıra Arjantin, Brezilya, Endonezya, Filipinler, Güney Afrika, Hırvatistan, Hindistan, Kazakistan, Romanya, Rusya, Tayland ve Venezüella yer alıyor. Ticaret temsilciliğinin verdiği bilgiye göre, durumları yeniden belirlenecek söz konusu 13 ülke, gelişmişlik açısından şu üç kriteri karşıladı: Ülkelerin her birinin geçen yıl ABD’ye GSP çerçevesinde yaptığı gümrüksüz ihracat, 100 milyon doları geçti. Söz konusu devletler, Dünya Bankası’nın geçen yılki değerlendirmesinde üstorta grup gelir grubu ülkeler arasında yer aldı. Bu ülkelerin her birinin yıllık ihracatı, küresel toplam ihracatın yüzde 0.25’ini aşıyor. nuyor. Aktifpasif oranı 1.80. ? Aktif sigortalı sayısı geçen yıla göre yüzde 3.25, emekli sayısı yüzde 2.32 oranında artış gösterdi. ? Geçen yıl 35.3 milyar YTL gelir ve 58.7 milyar YTL giderle, 23.4 milyar YTL açık veren kuruluşlarının bu kaybı, Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 4.8’ine denk geldi. Bu yıl 47 milyar YTL gelir, 68.2 milyar YTL gider ve 21.2 milyar YTL açık öngörüldü. ? Prim gelirleri 19.7 milyar YTL ’ye ulaşırken yıl sonunda bu rakamın 41.4 milyar YTL’yi bulması bekleniyor. Sağlık giderleri ise 8.9 milyar YTL olurken, 2006’yı 17.7 milyar YTL ile kapatması tahmin ediliyor. ? Sosyal güvenlik kurumlarının yanı sıra diğer sağlık harcamaları da bütün olarak ele alındığında, 2006 sonunda kamu sağlık harcamalarının 22.6 milyar YTL’ye ulaşması bekleniyor. ? Geçen yıl toplam sağlık harcaması içindeki ilaç harcamalarının payı yüzde 50.7 ol du. Dünyada bu ortalama, yüzde 2530 civarında. ? Serbest eczanelerden ilaç alınmaya başlanmasıyla 6 milyondan fazla reçete karşılandı, eczanelere 3.5 milyar YTL ödendi. Bakan Başesgioğlu ayrıca, IMF’ye sunulan son niyet mektubunda kendilerinin de onaylamadığı kısımlar olduğunun altını çizerek, ekonomik göstergelerdeki sapmaların faturasının, sosyal güvenlik kuruluşlarına çıkarılmaması gerektiğini söyledi. FED 5.25’TE TUTTU Faiz arttırılmadı Ekonomi Servisi Amerikan Merkez Bankası (FED), dünya piyasalarının merakla beklediği faiz kararını açıkladı. FED, 2004 yılı ortalarından bu yana arttırdığı faiz oranlarını yüzde 5.25 seviyesinde tutma kararı aldı. FED’in, Merkezi Serbest Pazar Komitesi’nin dün yapılan toplantısında, faiz oranlarının sabit tutulmasına karar verildi. FED’in kararıyla iki yıldan uzun bir sürede 17 kez arttırılan oranların yükselişine son verildi. ABD Merkez Bankası, geçen yıl haziran ayında yüzde 1 olan temel faiz oranını en son yüzde 5.25’e yükseltmişti. B İ L G İ T O P L U M U N A D O Ğ RU / ÖZLEM YÜZAK [email protected] Tüzmen: Girişimlere başladık Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkiye’nin ABD’nin ‘‘Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS) Programı’’ndan çıkarılmasının ihracat açısından önemli sıkıntılar yaratacağını belirterek ‘‘Türkiye’nin GTS’den çıkarılmaması için girişimlere başladık’’ dedi. Tüzmen, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bu program çerçevesinde ABD’ye sıfır gümrükle yaklaşık 1 milyar dolar ihracat yapıldığını hatırlatarak program dışında kalınması halinde ortalama yüzde 5 civarında gümrük vergisi ödemek gerekeceğini söyledi. Türkiye 2010 yılına kadar bilgi toplumu haline dönüşebilir mi? İşte, 2 hafta önce Yüksek Planlama Kurulu tarafından onaylanarak Resmi Gazete’de yayımlanan Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı bu dönüşümün basamaklarını oluşturmak için hazırlandı. Strateji 49 sayfa, Eylem Planı ise 34 sayfa. Hazırlayan yabancı bir kuruluş: Peppers and Rogers. 1.2 milyon dolar karşılığı bu iki belge hazırlandı: Bir anlamda ‘ulusal’ strateji. Tabii ihale yapıldı bunlar için. 2005 yılında. Ama özellikle yabancı firmalar tarafından hazırlanması uygun görüldü. Gerekçe ‘‘uluslararası kredibilite ve saygınlık’’ diye açıklandı. İhaleye Peppers and Rogers’ın yanı sıra Mc Kinsey ve Booz Allen Hamilton da katıldı. Oysa 1999 yılında TÜBİTAK Bülten’in öncülüğünde sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla, çok geniş ve zengin bir kadro ile hazırlanmıştı Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Anaplanı (TUENA). Üzerinde tartışılabilir, geliştirilebilir ve BT Stratejisi Hazır, Ya Uygulama? yeniden düzenlenebilirdi. Bu yapılmadı. AKP iktidara gelince bu ulusal planı bir kenara itti ve yeni bir planı yabancı bir firmaya hazırlatmayı daha uygun gördü. Neyse bu kısa hatırlatmayı yaptıktan sonra bundan sonrasına bakalım. Yani hazırlanan bu stratejinin uygulanabilir olup olmadığına... Başka bir deyişle, Türkiye’yi 2010 yılında bilgi toplumu haline dönüştürüp dönüştüremeyeceğine.... İşin belki de en önemli tarafı, belgenin ve eylem planının içeriğinden çok, ne denli uygulanabilir olup olmadığında. CHP Uşak Milletvekili Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu, konuyu yakından takip eden bir kişi. Muhalefet partisinde olmasına karşın işin karar verici mercisi olan edönüşüm icra kurulu toplantılarına Bakan Abdüllatif Şener’in davetiyle sık sık katılan Coşkunoğlu’na göre hükümetin bu zihniyetle bu süreci yönetebilmesi mümkün değil. Neden mümkün değil? Bilgi toplumu konusunu yönetmek konusunda hükümet peşpeşe ciddi hatalar yaptı. Hatalardan birincisi 2003’te DPT’de bu konuyla ilgili bir daire başkanlığı kurması. Ancak bu iş daire başkanlığıyla yürütelebilecek bir iş değil. Zaten AKP de hatasını anladı ve yeni bir yasa hazırladı. Daire başkanlığını genel müdürlüğüne çevirmek üzere... Bana göre ise bu genel müdürlükle bile altından kalkılabilecek bir iş değil, müsteşarlık düzeyinde yönetilmesi gerek. Peki çevrildi mi? Ne gezer? Bundan 1 yıl kadar önce hazırlanan yasa tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonu’nda onaylandı. Zaten topu topu 9 maddelik küçük bir tasarı. 12 saatte geçebilirdi. Üstelik bizden, yani CHP’den de muhalefet yok. İş Meclis’te onaylanmasında. Ne var ki bir türlü öncelikleri olarak görüp bunu Meclis’e taşımadılar. Ama strateji belgesi resmi gazetede yayımlanıp yürürlüğe bile girdi? Zaten uygulanamayacak olması da bu yüzden. Çünkü hükümet bilgi toplumu olma sürecini yönetemiyor. Daha strateji belgesi hazırlanmadan iki önemli kararı uygulamaya geçirdi. Biri Türk Telekom’un özelleştirilmesi, diğeri edevlet projesi ihalesi. Oysa özelleştirme yerine süratli bir serbestleşme dönemi çok daha önceden başlatılıp tamamlanabilirdi. Edevlet projesinde ise şimdiden güçlükler başladı. Çünkü daire başkanlığı ile bu işi yönetebilmek kamu kurumları arasında koordinasyonu sağlamak mümkün değil. Üstüne üstlük hatasını anlamasına karşın hazırladığı yeni tasarıyı yasalaştırmak için çabuk davranmadı. Bilgi toplumu konusu AKP’nin öncelikleri arasında değil ve her şey göstermelik. Peppers and Rogers iyi niyetli ve büyük ölçüde yetkin bir çaba gösterdi. Yine de belgenin üzerinde tartışmak gerekiyor. Ama her şeyden önce hükümet öncelikleri arasına alabilecek mi, buna bakmak gerekiyor.... Doğuş, Bentley satacak ? Ekonomi Servisi Doğuş Otomotiv ile Bentley Motors Limitet arasında, Bentley markalı ürünlerin satışı konusunda mutabakat metni imzalandı. Doğuş Otomotiv’den borsaya yapılan açıklamaya göre, Bentley markalı ürünlerin pazarlanması, satışı ve satış sonrası hizmetlerin Türkiye’de Doğuş Otomotiv tarafından sağlanması için Doğuş ve Bentley arasında bir iyi niyet protokolü ve sonrasında distribütörlük sözleşmesi imzalanması konusunda mutabakat metni imzalanmasına karar verildi. Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, anlaşmayı, ‘‘Bu gelişme, Doğuş Otomotiv’in Türkiye’deki başarılı çalışmalarının bir sonucu’’ olarak yorumladı. Honda, pazar payını Civic’le arttırdı ? Ekonomi Servisi Honda Türkiye, haziran ortasında satışa başladığı yeni Civic’le pazar payını yüzde 2 arttırdı. Haziranda 48 bin 521 adet olarak gerçekleşen otomobil sektöründeki toplam satış, temmuzda 22 bin 653 adet araçta kaldı. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle