25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 AĞUSTOS 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DİZİ Hükümetlerin izlediği ‘tarımı gözden çıkarma’ politikalarının en çarpıcı ve ‘‘tahripkâr’’ sonuçları 9 TZD DERNEĞİ BAŞKANI İBRAHİM YETKİN Tarımda imar darbeleri OKTAY EKİNCİ Hükümetlerin izlediği ‘‘tarımı gözden çıkarma’’ politikalarının en çarpıcı ve ‘‘tahripkâr’’ sonuçları imar alanında yaşanıyor. Çünkü, her bir santimi bile yüzlerce, binlerce yılda oluşabilmiş tarımsal toprağın, üzerindeki yapılar tümüyle yıkılsalar bile, ‘‘inşaat darbeleri’’nden sonra bir daha geri kazanılması neredeyse olanaksız... Sadece Büyükşehirlerin çevrelerindeki tarım alanları değil, kıyılardan yaylalara kadar tarımsal potansiyeli yüksek olan ve hatta birçoğu vasıflı tarım arazileri olarak belirlenmiş ve planlanmış yerler; değişik yasal ve yönetsel yollarla; dahası ‘‘yasadışı ama göz yumulan yöntemler’’le imara açılıyor. Tarıma karşı bu ‘‘dışlama ve terk etme niyetleri’’nin, son yıllardaki en vahim örneğini ise ‘‘tarımda imar affı’’ girişimi oluşturuyor. Hangi bürokratlar ya da ‘‘uzmanlar’’ (!) tarafından hazırlandığı belli olmayan yeni düzenlemenin amacı, tarım arazilerindeki yasadışı ve açıkça işgalci konumunda faaliyet gösteren kaçak sanayi tesislerinin, üzerinde yer aldıkları tarlaları da ‘‘tarım dışı alan’’a dönüştüren kurallarla ve ‘‘para karşılığı’’nda ruhsata bağlamak. Böylece, her türlü ‘‘tarım dışı yatırım’’ın, hem ucuz arazi, hem de ‘‘formalite azlığı’’ nedeniyle tarım alanlarında gerçekleşmesini yeğleyen yağmacı imar politikalarını ve sonuçlarını ‘‘ak’’lamak; ödüllendirmek; hatta daha da yaygınlaşmalarına önayak olmak; teşvik etmek... İşte bu sürecin son 25 yıllık acımasız serüveninden bazı başlıklar: ‘Muz yerine motel’ meyle birlikte inşaat izinleri de mahkemece iptal edildi. Ne var ki yargı kararına rağmen ‘‘kaçak tamamlanan’’ fabrikanın açılışında, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in şu sözü, tarımı dışlayan tarım politikasının da en ‘‘anlaşılır’’ özeti gibiydi... ‘‘Şimdiye kadar patates yetişen bu tarlada artık otomobil yetişecek...’’ ‘Bostan yerine villalar’ ‘Türkiye’deki hububat üretimi çiftçiyi zora sokuyor’ ESRA YAZDIÇ Üst düzey politikalarda işte bu gelişmeler olurken, özellikle İstanbul başta olmak üzere, kentlerin çeperlerindeki tarım alanları da hızla imara açılarak, kaçak ya da izinli yapılaşmayla ‘‘tarlalarda yerleşme bölgeleri’’ne dönüştüler. Kentlerin ‘‘bostanları’’ denebilecek bu alanlarda, yine denetimsiz imar yetkileri ile başta ‘‘villa siteleri’’ olmak üzere lüks konut projeleri yaygınlaşırken, Ege’de ve Güney Marmara’da aynı süreç zeytinliklerin tatil konutu arazileri şekline getirilmesiyle yaşandı... O kadar ki örneğin Mudanya’daki arsa komisyoncularının camekânlarına asılan ilanlardaki şu ‘‘bilgi’’ler bile hâlâ soruşturma konusu yapılmıyor; ‘‘Satılık, deniz manzaralı zeytinlikler...’’ Tarım yerine imar ülkesi ANKARA Türkiye’deki hububat üretiminin son yıllardaki düşüşü çiftçiyi zora sokuyor. Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, çiftçinin çok zor durumda olduğuna vurgu yaparak, ‘‘Türk tarımında olumlu bir gelişme görmenin mümkün olmadığını’’ söyledi. ‘Çiftçi ciddi bir gelir kaybına uğradı’ Türkiye’nin farklı bölgelerinde ziraat odalarının yapmış olduğu maliyet hesapları göz önüne alındığında, bu yıl Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) ilan ettiği alım fiyatı, çiftçinin ancak maliyetini karşılıyor. Geçen yıllarda maliyetin altında verilen fiyatlar çiftçiyi ciddi bir gelir kaybının içine iterken, bu yıl en azından kaybının giderilmesini bekleyen çiftçi yine isteğine ulaşamadı. TZD Genel Başkanı Yetkin, ‘‘Türk tarımında olumlu bir gelişme görmenin mümkün olmadığını’’ belirterek, ‘‘Buğday üreticisi ne yapsın? Yıllardır üretim 18 ton ile 21 ton arasında sıkıştı kaldı’’ dedi. Türkiye’deki buğday üretiminin temel sıkıntılarından birinin sertifikalı ve kaliteli buğday üretememek olduğuna işaret eden Yetkin, Türkiye’nin buğday sorununu şöyle değerlendirdi: ? 20022006 yılları arasındaki en büyük fiyat artışı mazot ve sulama ücretlerinde oldu. Bu süre zarfında mazot yüzde 114.2 artarken, Bakanlar Kurulu tarafından her yıl belirlenen ve Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından uygulanan sulama ücreti ise yüzde 131.9 oranında arttı. Buna karşılık buğday fiyatı aynı dönemde yüzde 63 oranında bir artış gösterdi. ? 2002 yılında 4.78 kg buğday ile 1 litre mazot alınırken, 2006 yılında 6.27 kg buğday ile 1 litre mazot alınabilir duruma gelindi. ? 2002 yılında 51.52 kg buğday ile 1 dekar buğday alanı sulanabilirken, aynı alan 2006 yılında ancak 73.28 kg buğday ile sulanabiliyor. ? 2002 yılında yaklaşık 1 kg buğday ile 1 kg üre gübresi alınabilirken 2006 yılında aynı gübre 1.36 kg buğday ile alınabilir ha Tarım arazilerinin ‘‘daha kazançlı’’ (!) yatırımlara açılmasının 1980 sonrasındaki ilk büyük hamleleri, Akdeniz bölgesi kıyılarımızdaki ‘‘muz ve narenciye bahçeleri’’nde gerçekleşti. Gerek imar planlama yetkilerinin denetimsiz olarak yerelleşmesi, gerekse doğrudan merkezi hükümet planlarıyla, ‘‘turizmi teşvik’’ adına başlanan imar uygulamaları sürecinde, öncelikle ‘‘yerli muz’’un üretim alanları parsellenerek yapılaşma arsalarına dönüştürüldü. Buna, yine 80’lerin Turgut Özal önderliğindeki ‘‘dünya pazarına açılma’’ politikasıyla iç piyasaya egemen olan ucuz ‘‘çikita muz’’ rekabetinin dayanılmazlığı da eklenince, kıyı yağması tarımsal tahribatla bütünleşerek bugünkü sonuçları yarattı... Bugün Ege’de ve Akdeniz’de, narenciye ve muz bahçelerini turizm ve tatil siteleri için satmış, ancak parasını kısa sürede tüketerek şimdi o tesislerde işçi olarak çalışan ya da buna razı sayısız insanımız var. Aynı tesisler ise ‘‘doğa katliamı’’na katkılarıyla yarattıkları betonlaşmanın turizmi bile öldürmesinden ötürü ‘‘bunalım’’ içindeler... Tüketim ekonomisinin ‘‘montaj sanayi’’si ile ‘‘tarıma duyarsızlığın’’ politi kada ‘‘bütünleşmesi’’ sonucundaki en ünlü örneklerden biri ise Adapazarı’nda yaşandı. TOYOTASA fabrikasının hem ‘‘temel’’ atılmasında; hem de ‘‘açılış’’ törenlerinde her şey vardı; ama ‘‘hukuk’’ yoktu... İnşaatına izinsiz başlanan fabrikanın vasıflı tarım arazisi üzerinde kurulmasını engelleyen Cumhuriyet yasaları hükümetçe ‘‘değiştirilerek’’ ruhsat olanağı sağlanınca, Ziraat Mühendisleri Odası’nın açılan dava ile bu yeni düzenle Tarım alanlarının böylesi bir aymazlık ve keyfilik içinde hemen her türden yapılaşmaya açılması, siyasi çevrelerin yanı sıra, ne yazık ki kimi ekonomi kurmaylarınca (!) da ‘‘kalkınma’’nın gereği sayılıyor... Ulusal kalkınmanın, her şey den önce kuşaktan kuşağa geleceğin güvenceye alınacağı ekonomipolitikalarla gerçekleşmesi; bunun için de ülkenin eşsiz zenginliğini oluşturan tarımsal potansiyelinin ‘‘korunarak güçlendirilmesi’’ gerektiği; aynı kesimlerce ‘‘modası geçmiş düşünceler’’ olarak eleştiriliyor. Bu anlayışın elinde sürdürülen uygulamaların sonucunda da Türkiye’nin hemen tüm bölgelerindeki tarım alanları, bugün kaçak ya da yasal ‘‘imar arazileri’’ olarak görülmekteler. Yani Türkiye’yi, ‘‘tarımsal bereket’’ yerine ‘‘imar talanı ülkesi’’ yaptılar... Toprağa ve toprağına karşı bu denli yabancılaşan, hatta ‘‘vefasız’’laşan bir toplumun, sadece kalkınma politikalarında değil, demokrasiden insan haklarına, bağımsızlıktan ulusal çıkarlara kadar, özünde ‘‘erdem’’ ve ‘‘yurtseverlik’’ gereken tüm alanlarda ne denli ‘‘zafiyet’’ler içine düşeceğini, bugünden ve yaşayarak görmüyor muyuz?.. B İ T T İ le geldi. ? 2006 yılında 2002 yılına göre buğday fiyatı sadece yüzde 63 artarken; buğdayın temel girdilerini teşkil eden mazot yüzde 114.2, DAP gübresi yüzde 58.6, A. Nitrat yüzde 84.4, A. Sülfat yüzde 121, üre yüzde 116 oranında artmıştır. Bu durumda hububat üreticisi 20022006 yılları arasında eskiye oranla daha da yoksullaşmıştır. Yetkin, TMO’nun uygulayacağı alım fiyatını 3.5 YKr’lik primle birlikte 41 YKr olarak bilirlemesini de eleştirdi. Yetkin, ‘‘2005 yılı başlangıcında, ekmeklik buğdaylardan Anadolu Kırmızı Sert Buğday 350 bin liradan satılıyordu. 2005 Haziran ayında TMO’nun buğday alım fiyatı da 350 bin lira olarak açıklanmıştı. Üreticilere ayrıca 30 bin lira destek primi verilmişti. Bu durumda, 2006 Mayıs ayı itibarıyla TÜFE enflasyon oranı yüzde 9.8 iken buğday fiyatlarında geçen seneye göre artış yüzde 7.8 düzeyinde oldu ve fiyatlar çiftçi aleyhine bir seyir izledi’’ dedi. Yetkin, şöyle konuştu: ‘‘Buğday fiyatları geçen yılki seviyeye göre genel enflasyon düzeyinden bile düşük bir artış göstermiştir. Ancak, çiftçinin kullandığı mazot, gübre, ilaç gibi girdiler çiftçiye verilen destek, başta mazot olmak üzere girdi fiyatlarındaki aşırı artışı karşılayamamış ve hububat üreticisi gelir kaybına uğramıştır.’’ ‘Türkiye’de piyasayı TMO değil, tüccar belirliyor’ Yetkin, tüccarın ‘‘Buğday elinizde kalır’’ söylemlerinin etkisinde kalan çiftçinin ürününü bir an önce elinden çıkarmaya çalışmasını örnek göstererek, ‘‘Türkiye’de piyasayı TMO değil tüccar belirliyor’’ dedi. Çiftçinin sanal bir ortamda yaşadığını, çünkü ne kâr ne zarar ettiğini söyleyen Yetkin, ‘‘Çiftçi üretimden vazgeçiyor, tarımda tehlike sinyalleri çoktan çalmaya başladı’’ açıklamasını yaptı. Yetkin, hükümetin ‘‘Çiftçinin eli mahkum, tarlasını ekmek zorunda, başka seçeneği yok’’ düşüncesine dikkat çekerek, ‘‘Dünyada bir yıl içerisinde kırsal alanı en hızlı terk ederek kentlere göçen ve bu alanlardaki nüfusun artışına sebep olan ülke, Türkiye’’ dedi. BODRUM ÖREN’DE UNUTULMAZ BİR TATİL KEYFİ... BODRUM’UN BİTEZ KOYU’NDA MAVİ BAYRAKLI, DENİZE SIFIR MANUELA HOTEL sizi bekliyor. Özel plaj keyfi, konforlu odalarda TV klima rahatlığı, 20 yılı aşkın, kaliteli ve güleryüzlü hizmetiyle siz Cumhuriyet okurları için 60 YTL. Tam pansiyon, gazeteniz kahvaltı masanızda... Tel: 0 252 363 79 04, Cep: 0 533 722 81 81, Faks: 0 252 363 77 88 www.manuelahotel.com ? Bodrum Ören’de denize 50 m, ? Klimalı, ? Odalarda TV, ? Sabah kahvaltısı, ? Akşam yemeği, ? Açık büfe (25 çeşit) Sıradışı tatilinizde, kent yorgunluğunuzu atmak için öncelikle tercih edebileceğiniz. Tarih, Dağ, Deniz ve Oksijeni ile Kazdağı eteklerinde sizi karşıladığı otantik mekan. Sevgili Cumhuriyet okurlarına özel indirim. Adatepe Köyü Küçükkuyu Çanakkale Türkiye Rez Tel : +90 286 752 65 81 Faks : +90 286 752 20 66 Çanakkale İrtibat TelFaks : +90 286 217 47 07 1 Oda 2 Kişi Y.P. 150 YTL. Haziran Eylül Temmuz Ağustos 30 YTL 35 YTL YAŞAM EĞER BİLİNMEYENE AÇILAN BİR YELKENLİYSE, SEYİR DEFTERİNİZE YAZACAKLARINIZIN BARIŞTAN, İYİDEN, GÜZELDEN, MUTLULUKTAN YANA OLMASI DİLEĞİYLE... YOLCULUKLARINIZDA BİR LİMAN, SEYİR DEFTERİNİZDE KÜÇÜK BİR ANI OLMAK UMUDUYLA MERHABA... 06 yaş ücretsiz, 612 yaş %50 indirimli, klimalı odalar, denize 50 metre Kişi Başı: Oda+Kahvaltı: 25,00 / Yarım Pansiyon: 30,00 / Tam Pansiyon: 40,00 (06 yaş ücretsiz, 712 yaş % 50 indirim) Tel: (0 252) 532 28 44 43 (0 505) 489 11 29 (0 532) 650 68 68 www.oteldenizyildizi.com HALUK OTEL ÖREN/MİLAS Tel: 0 252 532 33 57 0 536 959 75 48 email: aliatila.seyirdefteri?amail.com www.hunnaphan.com email: Info?hunnaphan.com 2005/4229 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci artırma 06.09.2006 günü saat: 12.3012.55 arasında Ziya Gökalp Mah. Altınşehir yan yolu üzeri Man Kamyon ve Otobüs Tic. AŞ İKİTELLİ/K.ÇEKMECE adresinde yapılacak ve o günü kıymetlerin % 60’ına istekli bulunmadığı ve teklif edilen bedelin satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmadığı ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırma masraflarını geçmediği takdirde 11.09.2006 günü aynı yer ve saatte 2.artırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanlı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden % 18 oranında K.D.V’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinirı isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Dairemize başvurmaları ilan olunur. 17.07.2006 NOT: Satış saatleri ayrıntılı olarak aşağıda belirtilmiştir. Muhammen Kıymeti YTL Adedi Cinsi Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri 85.000,00 1 Otobüs 34 AS 3176 Plaka Sayılı 2004 Model R07 Fortuna Tipi Metalik Gri. Man marka Seyahat Otobüsü Satış Saati: 12.3012.40 85.000,00 1 Otobüs 34 AS 3260 Plaka Sayılı 2004 Model R07 Fortuna Tipi Metalik Gri. Man marka Seyahat Otobüsü Satış Saati: 12.4512.55 Basın: 38882 KÜÇÜKÇEKMECE 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI İZMİR SEKİZİNCİ AİLE MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NDEN Dosya Esas No: 2005/833 Dosya Karar No: 2006/463 Davacı Sermin Emreöz vekili vekili Av. Niyazi Emli tarafından davalı Necdet Emreöz aleyhine açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; Balıkesir ili Balıkesir merkez Aziziye mahallesi 2 cilt, 64 hane 33 Bsn.de 29320190512 TC kimlik nolu Sadi ve Sayinur oğlu Balıkesir 01/01/1957 doğumlu NECDET EMREÖZ ile evlenerek Sivas ili Sivas merkez ilçesi Alibaba mahallesi 2 cilt 54 hane 43 BSN.den Balıkesir ili Balıkesir merkez ilçesi Aziziye mahallesi 2 cilt, 64 hane 53 BSN.ye gelen 63904026910 TC kimlik nolu Hüseyin Nevzat ile Refika kızı Sivas 07/07/1965 doğumlu Dağkurs kızlık soyadlı SERMİN EMREÖZ’ün boşanmalarına karar verilmiş, davalı NECDET EMREÖZ yapılan tüm araştırma ve soruşturma neticesinde bulunmaması sebebiyle işbu ilanın gazetede ilan tarihinden itibaren (15) gün içerisinde kararın kendisine tebliğ edilmiş sayılacağı hususu İLAN OLUNUR. 28/7/2006 Basın: 38782 ESKİŞEHİR 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2005/128 Davacı Sedef Gezgin tarafından açılan mevcut gaiplik davasında; anneleri olan ve Kütahya Merkez İstiklal Mah. Cilt 14, Hane 416’da kayıtlı Rifat ve Cemile kızı 1953 doğumlu GÜLTEN GEZGİN’in evi terk ederek ayrıldığı ve 24 yıldır kendisinden haber alınamadığı gerekçesiyle gaiplik kararı verilmesi talep edilmiş olmakla, GÜLTEN GEZGİN’in yaşayıp yaşamadığı veya nerede olduğunu bilen şahısların veya bu konuda bilgi verebilecek kişilerin duruşma gününün bırakıldığı 03.10.2006 gününe kadar mahkememize bilgi vermeleri İLAN OLUNUR. Basın: 38728 ESAS NO: 2005/437 / KARAR NO: 2005/559 Mütecaviz sarhoşluk suçundan sanık Sezai Doğan ve Mustafa Ali BAYAM aleyhine mahkememizde açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda; Sanıkların sübuta eren eylemlerine uyan ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5326 sayılı Kabahatler Yasası’nın 35. maddesi gereğince 50,00 YTL İdari Para Cezası ile AYRI AYRI CEZALANDIRILMALARINA, Kabahatler Yasası’na göre idari para cezasının kanun yoluna başvurulmadan ödenmesi halinde para cezasının 3/4’ünün tahsil edilmesi ile tamamının tahsil edilmiş sayılacağına, Karara karşı 7 gün içerisinde Söke Ağır Ceza Mahkemesi nezrinde itiraz edilebileceğine, Karar verilmiş olup , karar normal yollardan sanıklara a tebliğ edilemediğinden 7201 sayılı kanunun 28 ve devamı maddeleri gereğince ilan tarihinden 15 gün sonra adı geçene tebliğ edilmiş sayılacağı ve tebliğ edilmiş sayılacağı süreden itibaren 7 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde kesinleşeceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 38590 DİDİM SULH CEZA MAHKEMESİ’NDEN CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle