11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2006 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB Y PB PB A A A A PB 34 35 39 34 34 38 37 40 29 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB A A A A A 29 32 30 29 38 37 37 35 37 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A A A A A A A B 35 33 42 44 40 41 35 30 30 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı bulutlu, Edirne ve Kırklareli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yurt genelinde mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye devam edecek. Rüzgâr kuzey ve kuzeydoğu, Ege, Akdeniz ve yurdun güneydoğu kesimlerinde ara sıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo B 26 Helsinki B 23 Stockholm B 27 Londra Y 27 Amsterdam PB 23 Brüksel Y 23 Paris Y 26 Bonn PB 25 Münih Y 17 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y PB Y Y B Y 24 25 26 25 26 27 28 33 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y A Y A A A A A 21 36 21 42 33 35 38 35 39 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada si; hükümetin yüz binlerce ailenin geçim kaynağı olan fındığı olabildiğince ucuza kapatıp Avrupa’daki alıcılara satan Cüneyd Zapsu’yu üreticiye yeğlemesi. İkinci sav; Ocak 2006’da Fiskobirlik Yönetim Kurulu seçimlerinde AKP Düzce Milletvekili (eski Dışişleri Bakanı) Yaşar Yakış’ı Giresun’a göndermesi. Bu milletvekilinin ‘‘hükümetin istediklerinin yönetime seçilmemesi’’ durumunda TBMM’de bütün olanakları kullanarak, hatta gerekirse bir araştırma komisyonu kurarak ‘‘bu işin’’ yani Fiskobirlik’in ‘‘peşinde’’ olacaklarını söylemesi. Fındık ihracatın birinci maddesi. Avrupa’nın çikolata, pasta üreticileri baş müşteri. On yıldır her yıl ortalama 220 bin ton iç fındık ihraç ediyoruz. Yurtiçinde de yaklaşık 30 bin ton dolayında iç fındık tüketiyoruz. Fiskobirlik üzerinde ve fakat sonuçta üreticinin üzerinde patlayan sorunun kökeninde Prof. Güngör Uras’ın yazdığına göre şu öğeler yatıyor: ‘‘Eskiden satılamayan fındıkları Fiskobirlik satın alır, her yıl 100 milyon dolar dolayında zarar eder, zararı da devlet karşılardı. 2003 yılından bu yana Fiskobirlik ‘özerk’ hale geldi. Artık devlet Fiskobirlik’e ne para veriyor ne zararını karşılıyor... ... Fındık üreticisi (1) Fiskobirlik’in 2005 ürününden borcu olan 100 milyon doları ödemesini, (2) 2006 yılı ürününü de 7.45 YTL’den satın almasını, bunun için hükümetin Fiskobirlik’e desteğini bekliyor.’’ Hükümet, özerk olduğu sırada gereken yardımları yaptığını söyleyerek Fiskobirlik’e elini uzatmamakta direniyor. Bankalardan kredi alarak üreticinin derdine çare bulmasına yardımcı olmaya da yanaşmıyor. ??? Fındık sorununun dallanıp budaklanmasında RTE’nin hiç mi sorumluluğu yok? Olmaz mı? Üretici geçen yıl eylül ayında Fiskobirlik’e fındığı ‘‘asgari’’ en az 6.90 YTL, ‘‘azami’’ 7.45 YTL’den sattı. Ama bu yıl? RTE, 18 Haziran 2006’da Giresun’da her zamanki saldırgan üslubuyla ‘‘Fındıkla ilgilenmiyoruz, Fiskobirlik’in borcu da bizi ilgilendirmiyor’’ diye nutuk atınca... Üretici fındığını 2.50 YTL’den de satamadı. ??? Kafayı Fiskobirlik’e takmış; yönetimi ele geçiremeyince özerk bir kuruma doğrudan yardım olanaksız da olsa, hükümetin başka yollardan gereken yardımı yapıp üreticiyi rahatlatması gerekmez mi? Gerekir ama o hükümetin gözü partizanlıkla kararmamışsa... Başka işler yapar: ...Ne yapar? Giresun’dan Ordu’ya geçer, fındığın üretim merkezinde de yine Fiskobirlik’e çatmayı sürdürür. Fiskobirlik’e stokçu, der. Yanında olmayacaklarını söyler ve... Fındıkta fiyat daha aşağılara düşer. Adam adeta tartışma yaratma makinesi. Malezya’ya giderken bu kez fındık üreticisinin sayısı üzerinde tartışma başlattı. Doğruları yalanlayacak ya; ona göre savlandığı gibi 78 milyon fındık üreticisi yok. Toplam sayı 264 bin. Ama Ordu Ziraat Odası Başkanı RTE’yi yalanladı. İnsanlık üzerine ders vererek; ‘‘Biz’’ dedi, ‘‘78 milyon insan fındık üretiyor demiyoruz, geçiniyor diyoruz. Bu rakam 8 milyon değil de 1 milyon olsa ne fark eder? Bahsedilen milyon YTL değil ki, milyon kişi’’. RTE’nin hükümetinin derdi başka. Fiskobirlik’e müfettişler... Usulsüz harcamalar nedeniyle birlik yöneticileri hakkında suç duyurusu hazırlığı.. ve eylülde olağanüstü kongre! Üreticinin mağduriyeti falan filan umurunda değil. Son hamle: Üretici ıstırabını kullanarak Fiskobirlik yönetimini ele geçirmek! Hamle başarıya ulaştığı zaman, tebaasına sanki ulufe dağıtıyormuş gibi, üreticinin derdine çare de bulur!.. Amerikan Los Angeles Times, Türkiye’nin Ortadoğu’daki rolüne dikkat çekti GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Türkiye denge unsuru Dış Haberler Servisi Türkiye’nin son birkaç yılda liberal Batı’ya önerilerini arttırırken içeride de dar görüşlü milliyetçilere aksi yönde mesajlar vererek ‘‘diplomatik bir denge oluşturduğu’’ öne sürüldü. Türkiye ile ilgili bir değerlendirmeye yer veren Amerikan Los Angeles Times gazetesi, yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın sınır ötesi operasyonlara sıcak baktığını da yazdı. Türkiye’nin Ortadoğu bölgesinde tarihinden gelen dengeleyici bir rolü olduğunu belirten köşe yazısında, İkinci Dünya Savaşı ile Soğuk Savaş’ın başlangıcı arasındaki dönemde ABD Başkanı Harry Truman’ın, Türkiye’ye yardımın başarısız olması halinde bunun Doğu ve Batı’nın birbirine ulaşması konusunda etkilerinin çok kötü olacağı uyarısında bulunduğu hatırlatıldı. Truman’ın o dönem söylediklerinin bugün gerçek olduğunun ortaya çıktığı kaydedilen yazıda, Türkiye’nin Doğu ile Batı arasında hâlâ ‘‘fiziksel, kültürel ve stratejik bir köprü’’ olduğu belirtildi.Yazıda, ‘‘ABD ve Avrupa, bir taraftan Lübnan ile başlayan sorunlu Ortadoğu’daki kaçınılmaz anlaşmazlıklara hazırlanmalı ve bunlarla başa çıkabilmeli diğer taraftan da Türkiye’den Ortadoğu’daki rolünü arttırmasını istemeli’’ ifadeleri yer aldı. Yazıda, geride kalan son birkaç yılda Türkiye’nin liberal Batı’ya yaptığı önerileri arttırırken diğer taraftan da içeride dar görüşlü milliyetçilere aksi yönde mesajlar vererek diplomatik bir denge oluşturduğu değerlendirmesinde bulunuldu. du. Son 3 haftada 15 Türk askerin şehit olduğu ifade edilen yazıda Büyükanıt’ın sınır ötesi operasyona sıcak bakan bir isim olduğu belirtildi. Yazıda, Türk halkının Kuzey Irak’a yönelik bir askeri operasyonu, İsrail’in Hizbullah nedeniyle Lübnan’a yaptığı müdahaleye paralel gördüğü anlatıldı. Bu ortamda dengeleme görevinin daha da önemli olduğu belirtilen yazıda, gelecek sene yapılacak seçimler öncesinde Türk politikacıların ‘‘milliyetçilik davulları çaldığı’’ öne sürüldü. Yazıda Lübnan’da ateşkesin sağlanmasının ardından Türkiye’nin içinde bulunacağı uluslararası bir gücün bölgeye yerleşmesi ile ümit verici bir fırsatın yakalanabileceği değerlendirmesi yapıldı. Türkiye’nin bu güç için ideal bir aday olduğu belirtilen yazıda, bunun gerekçesi olarak da Türkiye’nin Avrupa ve Ortadoğu arasında arabulucu, ‘‘zaman zaman da bir savunma duvarı’’ olarak tarihi rolü gösterildi. ‘Büyükanıt operasyona sıcak bakıyor’ Gazete, Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a atıfta bulunarak, bu gelişmelerden birkaç gün sonra da Türkiye’nin sert bir Genelkurmay Başkanı atadığı değerlendirmesinde bulun ÇEVİKÖZ, TALABANİ İLE GÖRÜŞTÜ Ankara’dan yakın takip ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye, PKK’nin tasfiye edilmesi için Bağdat yönetimine baskısını arttırıyor. Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Ünal Çeviköz, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile görüşerek ‘‘Gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve somut adımlar atılmasını bekliyoruz’’ dedi. Talabani ise ‘‘Bu konuyla kişisel olarak ilgileniyorum’’ güvencesini verdi. Talabani, Çeviköz’den Türkiye’nin sınır ötesi operasyon yapmamasını da istedi. Cumhuriyet’in diplomatik kaynaklardan edindiği bilgilere göre, Çeviköz önceki gün Talabani ile bir araya geldi. ‘‘Onlar birtakım adımlar atıyorlar, daha fazlasını da atacaklarını söylüyorlar. Türkiye, bu konunun takipçisi’’ değerlendirmesi yapan diplomatik kaynaklar, Türkiye, Irak ve ABD arasındaki üçlü toplantıya ilişkin olarak da, ‘‘Üçlü toplantı her zaman gündemde. Somut altyapısı çıktığı zaman yapılacaktır’’ dediler. Kaynaklar, Talabani’nin Çeviköz’e terör örgütü PKK’nin Irak topraklarından Türkiye’ye terörist saldırılar düzenlemesini engellemek için ellerinden geleni yapacaklarını taahhüt ettiğini belirtti. Talabani ayrıca Çeviköz’e PKK’nin bürolarının kapatılması talimatı verdiği bilgisini de aktardı. Talabani’nin partisinden yapılan açıklamada ise görüşmede tarafların, her iki ülkenin de birbirinin toprak bütünlüğü ile siyasi birliğine saygı göstermesi konusunda görüş birliğine vardığı duyuruldu. Özkök tarihi binayı açtı Kastamonu İnebolu’da bulunan,Atatürk’ün 27 Ağustos 1925’te Şapka ve Kıyafet Devrimi’ni gerçekleştirdiği tarihi Türk Ocağı binası, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök tarafından hizmete açıldı. Özkök’ün açılışını yaptığı bina, TSK tarafından 270 bin YTL’ye restore ettirildi. Orgeneral, açılış için beraberinde Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu ve Donanma Komutanı Oramiral Muzaffer Metin Ataç’la birlikte İnebolu’ya firkateyn ile geldi. Binanın bahçesinde yaptırılan Atatürk Anıtı’nın açılışını da yapan Özkök, binanın bahçesine çam ağacı dikerek ilçede görevli askeri personele, ağacın devamlı sulanarak bakımının yapılması yönünde talimat verdi. (AA) noktaladı, ikinci yarısındaki soğuk savaşın buzlandırıcısı oldu! Yara izleri hâlâ kanamakta olan pek çok savaş yeri gördüm. Polonya’daki Auschwitz kampları kahrediciydi... Saraybosna’daki çocuk mezarları insanın yüzüne tükürüyordu... Tayland’daki Kwai Köprüsü soğuk bir gecede insanın vücuduna değen buzlaşmış bir demir gibiydi... Hiroşima’da atom bombasının düştüğü yerde kurulu Barış Parkı, bütün bunların dışında başka şeyler de söylüyordu. 6 Ağustos 1945 sabahı saat 08.15’de Hiroşima semalarına gelen B29 tipi Amerikan savaş uçağı, 12.5 tonluk atom bombasını kentin 580 metre üzerinde patlattı. Bombanın düştüğü yerde ilk 500 metrekarelik daire içindekilerin yüzde 98’i, ikinci 500’dekilerin yüzde 90’ı, üçüncüdekilerin yüzde 45’i, saat 08.16’da ölmüştü. 290 bin nüfuslu Hiroşima kentinde 7 Ağustos günü hayatta olanların sayısı 130 bindi. 160 bin kişi 6 Ağustos’ta yaşamını yitirdi. İzleyen günlerde 40 bin kişi daha atom bombasının kurbanı oldu. ??? İnsanoğlu, atom bombasının korkunç sonuçlarından ders aldı mı? Almadı! Amerika’nın Japonya’ya attığı atom bombası, yeryüzünde bir ilkti. ABD, 20. yüzyılın ikinci yarısına damgasını vuracak olmanın verdiği güçle, 1945 sonbaharında dünyaya şunu duyurdu: ‘‘Attığımız atom bombasını geliştirme çalışmalarımız sürüyor. 6 nükleer başlığımız daha var...’’ Dönemin öteki süper gücü Sovyetler Birliği 4 yıl sonra ilan etti: ‘‘Ben de atom bombası yaptım!’’ O gün ABD’nin elindeki nükleer başlık sayısı 200’ü geçmişti. 1954’te sahneye 19. yüzyılın dünya imparatoru çıktı: ‘‘Ben de atom bombasına ulaştım. Çalışmalarım sürüyor!’’ 10 yıl sonra 1964’te Fransa ve Çin atom bombasının yeni sahipleriydi. 1968’de nükleer güç sahibi 5 ülke bir araya geldi; Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nı hazırlayıp imzaladı ve öteki ülkelere imzalattı. 21. yüzyılda da güncelliğini koruyan bu antlaşma, özünde tam bir ikiyüzlülüğü içeriyor. Hedef, nükleer silahların yeryüzünden silinmesi değil; ilk 5 ülke dışında başkasının bundan edinmemesi! Zira antlaşmanın adı, nükleer silahların sona erdirilmesi değil, sınırlandırılması! ??? 20. yüzyılda alınmayan ders, 21. yüzyılda alınır mı? Zor görünüyor! 15. yüzyıldaki savaşlar başlangıç verisi kabul edildiğinde, 20. yüzyıldaki savaşlardan doğan ölüm ve maddi zarar 30 kat arttı. Yoksa 21. yüzyıl daha mı korkunç olacak? Ne demişti Einstein: ‘‘3. dünya savaşında hangi silahların kullanılacağını bilemem ama 4. dünya savaşı mızrak ve sopa ile yapılacak!’’ Bugünkü savaş teknolojilerine baktığımızda Einstein’ın öngördüğü gibi insanın bütün kazanımlarını yok edecek korkunçlukta silahlar üretiliyor. Teknolojik ilerleme insanın yaşamını geliştiriyor, değiştiriyor. Peki insanlığı geliştiriyor mu? Bunun için de mücadele etmek gerekiyor... ‘‘İnsanlık’’ tanımını şöyle de yapabiliriz: Savaşa karşı barışın ilerlemesini sağlamak! Belki insanla insanlığın binlerce yıllık mücadelesinin özeti bu! ankcum?cumhuriyet.com.tr / IŞIL ÖZGENTÜRK PKK KONUSUNDAKİ GELİŞMELERİ TAKİP EDECEK Ve hayat devam ediyor Temmuz da bitti. Zamanın akış hızı mı değişti, yoksa biz yolun sonuna hızla yaklaştığımızdan mı bilmem, yeni bir ay başlıyor, bir de bakıyorsun bitmiş. Bu yaz benim için işler güçler nedeniyle ufukta ne tatil ne de şöyle uzunca bir seyahat var. Şu sıcak günlerde bu duruma dayanmak için en iyisi gezi kitabı okumak, diye düşünüyorum, yani resmen Polyannacılık oynuyorum. Elimde Özcan Yurdalan’ın, kendisi iyi bir gezgindir, Suriye yolculuğunu anlatan ‘‘Naure Çarkı’’ adlı kitabı var. Özcan durum uygunsa her yere karayoluyla gider, çok şey görüp duymaya meraklıdır, beş yıldızlı otellerde kalmayı da sevmez. Onun için kitabı beni heyecanlandırıyor. Özcan kitabın başında benim de katıldığım bir gözlemini aktarıyor. ‘‘Başka ortamları bilmem ama, bence bu seyyahlık âleminde yaşanarak edinilmiş bilginin üstüne yoktur. Seyahatname kalemşörlerinin pirleri şahlarıyla kıtır atmaktan, kulaktan dolma aktarmalardan, önce yazılmışlardan, başkalarından dinlediklerinden bolca istifade ederler: Bu âlemin tabiatı budur, huyunda vardır, hoş görülebilir. Ancak bu alana heves eden öyle şahsiyetler mevcuttur ki, yaptıkları genellemelerle pot üstüne pot kırarlar. Üç kuruşluk görgüyle, beş kuruşa satın alınmış yaşanmışlıkla ulu birer antropolog, sosyolog, siyaset kurdu, ekonomi tilkisi, etnolog, tarih kumkuması, gök bilgini, yer âlimi... velhasıl bir toplum hakkında hüküm verebilmek için zaruri sayılan ne varsa hepsinin kralı olup topyekun değerlendirmeler yaparlar.Yıpratıcı olan budur. Marifetlerine maruz kalmaktır. Uzak yakın halklar hakkında kalem oynatmaya heveslenenler, ayaklarını denk almazlarsa mazallah oryantalistlerin, ırkçıların topuna rahmet okuturlar. Yaldızlı otellerde konaklarken ülke ekonomisini, taksiyle gezerken sosyal Fransız... aklınıza ne gelirse öyle. Ve her şeyin büyük bir titizlikle sıralandığı tatlıcı dükkânları birer mücevherci dükkânı gibi pırıl pırıl, rengârenk. Kendi kendimize pek bir mahcup olmuştuk. Cahilliğe bakın. Sadece yemek değil, Suriye’de başka şeyler de bizi şaşırtmıştı. Örneğin koloniyel tarzıyla geçmişin tüm görkemini yansıtan Baron Otel’de Atatürk’ün de kaldığı öğrenmiş, kaldığı odanın anahtarını ele geçirmek için aramızda sıkı bir mücadele vermiştik. Öte yandan özellikle Halep, dünyanın en güzel kahvehanelerine sahipti. Her kahvehanenin ayrı bir tarzı vardı. Kimi eski bir Fransız kahvehanesine, kimi görmüş geçirmiş bir Osmanlı kıraahathanesine benziyordu. Ve tabii kıyıdaki Lazki’ye kenti var, yaseminlerin koktuğu değil, tüttüğü Lazki’ye. Görülen o ki, Özcan’ın kitabı iyi bir seçim olmuş, birdenbire Suriye’yi özlediğimi fark ettim. Canım ansızın görkemli Halep Kalesi’nin hemen karşısındaki açık hava kahvesinde nargile içmek istedi. Başdöndürücü Halep çarsısında parıltılı ipeklere dokunmak istedi. Ama içim acıyarak durdum, o güzel ülke de, o güzel insanların yurdu da savaş tehdidi altında. Son Roma İmparatorluğu Amerika, Suriye’yi de istiyor, nereyi istemiyor ki? Özcan’a teşekkürler, yakın komşumuzu çok güzel anlatmış, bundan böyle oralara gitmek isteyenler onun kitabına başvurup bizim gibi konservelerle yola çıkmayacaklar. [email protected] ABD’nin özel temsilci planı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin ‘‘PKK Özel Temsilcisi’’ atamayı planladığı ortaya çıktı. ABD’nin bu planına Ankara olumlu yaklaşırken, diplomatik kaynaklar, ‘‘Sadece PKK konusundaki gelişmeleri takip edecek, kararların uygulanmasını kontrol edecek bir temsilci öngörülüyor. Özel olarak bu konuyla ilgilenecek ve muhatabımız olacak’’ değerlendirmesini yaptılar. Kuzey Irak’taki PKK varlığına son verilmesi konusunda ABD yönetiminden bir adımın gelmek üzere olduğu belirtildi. Diplomatik kaynaklar, ABD’nin PKK tehlikesini ortadan kaldırmaya yönelik olarak daha etkili bir koordinasyon sağlanmasını istediği ve özel temsilcinin de bu işlevi göreceğini dile getirdi. PKK konusunda özel bir temsilci atanması planının Ankara’da olumlu karşılandığı ve bu temsilcinin ‘‘emekli bir askeri yetkili ya da askerisiyasi konularda oldukça uzman bir diplomat’’ olmasını beklediği belirtildi. Diplomatik kaynaklar, ‘‘Bu kişi üst düzey bir isim olacak’’ dediler. ABD’li yetkililerin de sorunun PKK’ye yönelik güçlü bir eylemin olup olmağı değil, ne zaman yapılacağı sorunu olduğunu kaydettiği dile getirildi. ABD’li yetkililerin bu konuda planların ve zamanlamanın üzerinde çalışmalarını sürdürdüğü de kaydedildi. Askeri araç devrildi: Astsubay şehit Yurt Haberler Servisi VanBaşkale karayolunda bir askeri aracın devrilmesi sonucu, astsubay Halil Çelikel şehit oldu. Kazada, Kerim Seven, Soner Kaplan, İbrahim Efe, Harun Köse ve Mehmet Karabıyık adlı erler de yaralandı.Erzurum’un Tekman ilçesinde kırsal alanda yapılan aramada PKK’ye ait 1 roketatar ile bu silaha ait 2 Rus yapımı ‘‘zırh delici’’ roketatar mermisi ele geçirildi. Erzurum’un Hınıs ilçesine bağlı Altunpınar köyü kırsalında ise PKK’ye ait sığınakta Kanas suikast silahı ile 2 Rus yapımı el bombası bulundu. Öte yandan Diyarbakır CHP il başkanlığı binasının kapısına bırakılan bomba, büyük bir gürültü ile patladı. Patlamada ölen ya da yaralanan olmadı. Bakan Çelik’e yargı dersi ? Baştarafı 1. Sayfada hayatı, iki turistlik numara görünce de binlerce yıllık kültürleri çözüverirler.’’ Gerçekten var böyleleri, benim de başıma gelmişti, halklar hakkında hemen karar vermek, önyargılı olmak çoğumuzda var olan olan bir durum. Benimki şöyleydi: Dokuz yıl önce, aynen Özcan’ın gittiği gibi karayoluyla Suriye ve Ürdün’e geçip Kızıldeniz’e girmek için yola çıktık. Yola çıkmadan önce, Halep’in, Şam’ın bir büyük yemek kültüründen geldiğini hiç düşünmeden, düşünmeyi bırakın, aç kalacağız korkusuyla yanımıza bir yığın konserve almıştık. Halep’e geldiğimizde gördük ki, burası bir yemek cenneti. Hele Şam, dünyanın bütün tatlıları orada sanki. Ermeni, Arap, Türk, duyurulması, basının anayasa ile düzenlenmiş haber verme hakkı kapsamındadır.Aksinin kabulü, liderin sözlerinin sansür edilmesi sonucunu doğurur’’ denildi. Çelik, Baykal’ın bakanlıkça hazırlanan yasa tasarısıyla ilgili eleştirilerini içeren konuşmasını yayımlayan Hürriyet gazetesi aleyhine, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıldığı gerekçesiyle manevi tazminat davası açtı. Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi, 15 milyar lira istemli açılan manevi tazminat davasının, 10 milyar lira üzerinden kısmen kabulüne karar verdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ne geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını bozdu. Dairenin kararında, basın özgürlüğünün sınırsız olmadığı, yayınlarda ki şilik haklarına saldırıda bulunulmamasının da yasal ve hukuki bir zorunluluk olduğu vurgulandı. Kararda, gerek yazılı gerekse görsel basının, bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmesi ve haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de koruması gerektiğine işaret edildi. Basının, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapması gerektiği vurgulanan kararda, o anda ve görünürde var olup da gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından basının sorumlu tutulmaması gerektiği ifade edildi. Kararda dava konusu yazının, ana muhalefet partisi CHP’nin genel başkanının parti grup toplantısında söylediği sözlerin ‘‘yorum katılmaksızın aynen verilmesi’’nden ibaret olduğu belirtildi. Çocukları kullandılar ÖzgürDer, yaşları üç ile on arasında değişen çocuklarla Filistin ve Lübnan’a saldırıları protesto yürüyüşü düzenledi.Yürüyüşte erkek çocukların başlarına takke takılırken, kız çocuklara türban bağlandı. Çocuklar, arkalarından yürüyen karaçarşaflı, sakallı ebeveynleri ile sık sık tekbir getirdiler. Öte yandan İstanbul’da Topkapı’da kurulu işyerinde çalışan işçiler İsrail’in saldırılarını protesto etti. (Fotoğraf:VEDAT ARIK) CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle