11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2006 SALI 14 ESERLERDE YIKILMA TEHLİKESİ KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr ‘KARAYİP KORSANLARI’ BİRİNCİ YAZI ODASI SELİM İLERİ Kıbrıs’ta tarihe duyarsızlık ANKARA (ANKA) Kıbrıs’ın simgelerinden Lala Mustafa Paşa Camisi’nin (St. Nicolas Katedrali), erozyon sonucu taşların erimesi, duvarlarındaki çatlaklar, rutubet ve bakımsızlık nedeniyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtildi. Gazimagosa’da kale içinde yer alan, Akdeniz’in en ünlü gotik yapılarından, 700 yıllık Lala Mustafa Paşa Camisi’nin acilen restore edilmesi gerektiği ifade edildi. Kıbrıs Gazetesi’ne konuya ilişkin bilgi veren KKTC Vakıflar İdaresi İnşaat Şube Müdürü Mehmet Kanan, caminin bakımsızlığına işaret etti. Kanan, caminin duvarlarında oluşan çatlakları dikenli otların sardığını, her an yıkılma tehlikesi bulunduğunu, pencere vitraylarının döküldüğünü ve bahçe duvarlarını oluşturan taşların eridiğini söyledi.Caminin bakıma alınması gerektiğini belirten Kanan, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’ne proje sunduklarını ancak Daire’nin, yeni tuvalet yapılmasına itirazı nedeniyle restorasyona başlayamadıklarını söyledi. Kanan, KKTC Vakıflar İdaresi Genel Müdürlüğü ile Türkiye Vakıflar İdaresi Müdürlüğü arasında, abide nitelikli eserlerin gelecek nesillere aktarılması amacıyla protokol imzalandığını ve protokol gereği 14 yıl önce Lala Mustafa Paşa Camisi’nin minare ve pencere vitraylarını restore ettiklerini anımsattı. Hollywood serileri zengin ediyor ANKARA (AA) Hollywood yapımcılarının uğruna milyonlarca dolar döktüğü film serileri, elde ettikleri dev hasılatlarla onları zengin ediyor. Filmlerin yapımcı ve dağıtımcı şirketlerinden yapılan derlemeye göre büyük ilgiyle izlenen gişe rekortmeni, uğruna dökülen milyonları yapımcılarına geri döndüren rekortmen filmler arasında birincilik tahtında, toplam 590 milyon dolarlık bütçesiyle ‘‘Karayip Korsanları’’ oturuyor. 363 milyon dolar harcanan ‘‘Matrix’’ serisi de dev bütçeli seri yapımlar arasında ikinci sırada. Üçüncü sırada ise uzun süre birinciliğini koruyan, J.R.R Tolkien’in çok satan kitaplarından sinemaya Klasikler... Mustafa Nihat Özön’ün emek ürünü çalışması Edebiyat ve Tenkid Sözlüğü’nü çok severim. Bu sözlüğü 1954 yılında İnkılap ve Aka Kitabevi yayımlamış. Bir daha yayımlandı mı, bilmiyorum. Sözlüklerin, ansiklopedilerin sayfaları arasında kaybolup gitmek hoşuma gider. İşte bu yüzden, ikide birde, Edebiyat ve Tenkid Sözlüğü’nün sayfalarını karıştırırım... Mustafa Nihat Özön ‘klasik’ sözcüğünü şöyle tanımlamış: ‘‘Bu söz geniş anlamıyla 1. moda ile değişmeyen, en az üzerinden iki nesil geçtikten sonra sağlam kalabilen, değerini koruyan; 2. önemini kaybetmeyen bir konusu olan; 3. geniş bir topluluğa yayılan; 4. dili, anlatımı, üslubu okuryazarlarca yadırganmayacak sadelikte olan eserlerin niteliğini anlatır.’’ Bizi daha çok birinci tanım ilgilendiriyor. Çünkü bugün, İş Bankası Kültür Yayınları’nın hayat verdiği ‘‘Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’’nden söz açmak istiyorum. Hasan Âli Yücel’in 1940’larda Milli Eğitim Bakanlığı’nın olanaklarıyla Türkçeye kazandırdığı klasiklere, o eşsiz gayrete değişik açılardan yaklaşılmıştır. Bir öbek aydın bu yapıtların ekinsel ufkumuzu genişleteceğine inanmıştır, Bir öbek aydın da, klasikler arasında Doğu kökenli eserlerin yok denecek kadar az olduğuna değinmiş; girişimi, Batıcı politikanın çıkarına bir girişim olarak değerlendirmiştir. Attilâ İlhan’ın böylesi bir savı ileri süren pek çok yazısı var. ??? Tarık Buğra ise Dönemeçte adlı romanında hayli trajik bir saptamayı gündeme getirmiş: Romanın kahramanı bir taşra kentinde doktordur. Milli Eğitim Bakanlığı klasikleriyle o kente gelmiş, geçen onca uzun zamanda, bu kitapların hiçbirini açıp okumamıştır. Tekil bir örnek değil Buğra’nın roman kişisi. Evlerde, okullarda, halk kütüphanelerinde sayfaları açılmamış böylesi kitaplara ben de tanık oldum. Galatasaray Lisesi’nin, Atatürk Erkek Lisesi’nin kitaplıklarında ölü toprağı serpilmişçesine bekleyen nice kitabın ilk okuruydum. Sonra, okul kitaplıklarının görevlileri ne kadar da koruyucudurlar: Öğrencinin kitap talebi bir suç başlangıcı gibi alımlanır... Hasan Âli Yücel’in özlemiyle gerçekleşmiş bu yayınların, başkalarını bilmem ama, benim yaşamımda derin izi var. Bu yapıtları okumasaydım, yazarlığa belki soyunmazdım. İş Bankası Yayınları, klasikleri şimdi diriltiyor. Dilerim bu kez, Tarık Buğra’nın trajik saptaması hüküm süremez ve yapıtlar okura, gerçek okura kavuşur. ??? İş Bankası Yayınları’nda yer alan klasikler, bakanlığın yayını kitapların bir tekrarı değil. Eskiden yayımlananlarla birlikte yepyeni kitaplar da sunuluyor. Yepyeni dediğim, dilimize çevriliş açısından. Aslında gecikerek kavuştuğumuz yapıtlar. Örnekse, Ahmet Cemal’in dilimize kazandırdığı, Novalis imzalı Geceye Övgüler. Çeviri edebiyatımızın Ahmet Cemal’e borcu ödenecek gibi değildir. Bir yaşam boyu Türk okuruna birbirinden güzel yapıtlar armağan etti. Çevirinin boğunçlarına adeta omuz silkti... Geceye Övgüler’e gerçekten de ‘‘derinlikli bir önsöz’’ yazan Ahmet Cemal, Novalis’i ve eserini tanıtmakla kalmamış, şimdinin bazı yazınsal sorunlarına da açıklık getirmiş. Geceye Övgüler’e gelince... Ama hiçbir şey söylemek istemiyorum. Bazı yapıtların tadına ancak okunarak varılabilir. Yayın dünyasının kaç adet sattım zihniyeti öteden beri midemi bulandırır. Kaç adet sattım, son dönemlerde, kaç adet satarım’a evrildi ve bayağılık diz boyu. Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi yaygın yayıncılık zihniyetine çok şükür ki gönül indirmiyor. Daha da sevindiricisi, okurla en azından satış açısından bağ kurabilmiş olması. Gizli bir zafer... Öneriler: Kitap / Yürek Burgusu, Henry James, Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi, 2006. (Necla Aytür’ün özenli çevirisinden görkemli bir roman...) Ayşen Tekin uğurlandı Troid bezi ameliyatı sonrası yaşamını yitiren tiyatro sanatçısı Ayşen Tekin, Üsküdar Selimiye Camii’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenaze törenine Tekin’in kızı Gökçe Yiğitel, aralarında Tamer Karadağlı, Pınar Altuğ, Furkan Kızılay, Aliye Uzunatağan, Zeyno Gönenç ve Birol Güven’in de bulunduğu çok sayıda tiyatro sanatçısı dostları ve sevenleri katıldı. Tekin’in ‘‘Çocuklar Duymasın’’ adlı dizideki eşi rolündeki Ferdi Akarnur, geçen hafta salı günü Tekin’i hastanede ziyaret ettiğini, kendisine takılıp güldürdüğünü dile getirerek ‘‘Benden sonra manikür ve pedikür yaptırmış. Böyle bir hasta perşembe günü vefat etti. Ölümcül bir hasta manikür ve pedikür yaptırabilir mi? Eğer doktor hatası varsa cezasını görsün’’ diye konuştu. (Fotoğraf: AA) uyarlanan, toplam 281 milyon dolar bütçeli ‘‘Yüzüklerin Efendisi’’ bulunuyor. Diğer filmler ise sırasıyla şöyle: ‘‘Jurassic Park’’ (229 milyon dolar), ‘‘Rambo’’ (122 milyon dolar), ‘‘Indiana Jones’’ (94 milyon dolar), ‘‘Baba’’ (73 milyon dolar)... Ünlü Alman fotoğrafçı Julius Shulman’ın sergisi Garanti Sanat Galerisi’nde açılıyor Mimarlığa adanmış ömür Kültür Servisi Garanti Sanat Galerisi 1 Ağustos 16 Eylül tarihleri arasında ‘Mimarlığa Adanmış Bir Ömür: Fotoğrafçı Julius Shulman’ başlıklı sergiye ev sahipliği yapacak. Frankfurt’taki Alman Mimarlık Müzesi (Deutsches Architektur Museum, Frankfurt am Main) tarafından düzenlenen sergi, Shulman’ın 1930’lardan günümüze kadar çektiği fotoğraflardan geniş bir seçki sunuyor. Sergide ayrıca 96 yaşındaki Shulman’ın yaşamını anlatan bir film de yer alıyor. Serginin küratörü Christina Grewe ise Osmanlı Bankası Müzesi’nde, 1 Ağustos Salı günü saat 19.00’da Shulman hakkında bir konferans verecek. Los Angeles’ta bulunan Getty Araştırma Enstitüsü, Aralık 2004’te, Shulman’ın arşivinde bulunan yaklaşık 100.000 negatifi devraldı. Negatifler, 20. yüzyıl mimarlığının ABD ve dışındaki gelişimiyle ilgili olağanüstü bir kayıt oluşturuyor. Arşivin Getty Araştırma Enstitüsü’ne devredilmesinden yalnızca birkaç hafta önce, Alman Mimarlık Müzesi’ne, istediği fotoğrafları seçmesi ve bunları ABD dışında bir Shulman sergisinde göstermesi için izin verildi. Geçen yıl Alman Mimarlık Müzesi’nde gerçekleştirilen ve Shulman’ın 95. yaşını onurlandıran bu sergi, şimdi de İstanbul’da izleyiciyle buluşuyor. Julius Shulman’ın fotoğrafa ilgisi 1930’ların başında kendisine hediye edilen ‘vest pocke’ fotoğraf makinesiyle başladı. 1936’da tanıştığı mimar Richard Neutra sayesinde mimarlık fotoğrafçılığıyla uğraşmaya başladı. Frank Lloyd Wright, Pierre Koenig, Richard Neutra ve Charles Eames gibi mimarlarla yaptığı çalışmalar, iki tarafın birbirini desteklemesine neden oldu. Bir süre sonra da mimarlıkla ilgili mesleki dergilerin okuyucularından çok daha geniş kitlelere ulaştılar. Julius Shulman 1950’den beri, Raphael S. Soriano’nun Hollywood Hills’de yaptığı ve fotoğraflarında sıklıkla boy gösteren modern Kaliforniya mimarlığının ikonlarından biri olan evde yaşıyor. Seyahat etmeyi tutkulu bir biçimde sevdiği için, ABD’nin yanı sıra başka ülkelerdeki mimari gelişmeleri de kaydediyor. UCLA’da ve Berkeley’deki University of California’da ders veren Shulman, 1999’dan bu yana fotoğrafçı Jürgen Nogai’yle birlikte çalışıyor. Shulman, kazandığı pek çok ödülün yanı sıra Amerikan Mimarlık Enstitüsü’nün ömür boyu onursal üyeliğine sahip tek fotoğrafçı üyesi. HATTUŞA’NIN SURLARI YENİDEN YAPILDI Dünyadaki ilk örnek... yalnızca temelleri kalmış bir anıtı yeniden oluşturduk. BuTarihi Milli Park olan ve nun için de Hititler’den kalma UNESCO Dünya Listesi’nde sur modellerinden yararlanbulunan Hititler’in başkenti dık’’ dedi. Yenidenyapım (reHattuşa’yı çevreleyen surların konstrüksiyon) tasarılarının, 65 metrelik bölümü Hititler’in ziyaretçilerin kentin o dönemkullandığı yöntemlerle yeni deki görünümünü gözlerinde den yapıldı. Alman Arkeoloji daha iyi canlandırabilmeleri Enstitüsü’nce yürütülen ve açısından çok önemli olduğu2002 yılından beri JTI Türki nu dile getiren Seeher, bunun ye’nin destek verdiği kazının da zaman içinde bölge turizmibaşkanlığını, çalışmanın ba ne katkı sağlayacağını vurguşından beri Prof. Dr. Jürgen ladı. Bu yenidenyapımın deSeeher yapıyordu. Fakat bu yıl neysel arkeoloji için de eşi olonun rahatsızlığı nedeniyle ka mayan bir örnek olduğuna dezı başkanlığını vekaleten Doç. ğinen Seeher, ‘‘O zamanların Andreas Schachner üstlendi, inşaat ustalarının malzeme taönümüzdeki yıldan başlaya şıma, yapım sorunları gibi korak da kazı başkanlığını asalenulara nasıl çözümler ten yürütecek. ürettiklerini anlamaya yönelik bilgi toplamak tasarının temelini oluşturdu. Bu konulara ışık tutabilmek için gerçekleştirdiğimiz çalışma sırasında kullandığımız malzeme miktarlar. r u s n ları, gerekli olan zaa ıl yap yeniden a man gibi bütün ayrıntıla’d a ş u tt Ha rın belgelenmesine özellikle Tarihi Hitit surları önem verdik’’ diyor. nın görkemini günümüze ta6.6 km. uzunluğundaki surşıyan bu tasarının açılış töre ların iki kule ve üç duvar gövnine Kültür ve Turizm Bakanı desinden oluşan 65 metrelik Atilla Koç, Alman ve Japon bölümünün yeniden yapıldığı büyükelçiliklerinden temsilci tasarıda kullanılan 64 bin fıler, JTI Türkiye Genel Müdü rınlanmamış kerpiç tuğla, karü ve JTI Başkan Yardımcısı zılardan elde edilen Hitit kerBilgehan Anlaş, Alman Arke piçlerinin boyutları esas alınaoloji Enstitüsü yetkilileri ile rak ve yalnızca kerpiç toprağı, kazı ekibi katıldı. saman ve su kullanılarak, geleneksel yöntemlerle üretilmiş. 65 metre sur Sağlamlaştırılmış taş temeller üzerine, Hitit modelleri örnek Böylesi anıtsal bir kerpiç ya alınarak örülen duvarlar yine aypının dünyada ilk kez yerinde, nı malzemeyle sıvanmış, üstleyeniden yapıldığını belirten ri mazgal dişleriyle donatılmış. Prof. Dr. Seeher’in eşi Ayşe Tuğla, harç ve sıva için yaklaSeeher, ‘‘Antik kentlerde yıkıl şık 2400 ton kerpiç toprağı ile mış yapılar, var olan malzeme 100 ton saman ve ortalama si yeniden bir araya getirilerek 1500 ton su, ayrıca dolgular ve ayağa kaldırılır. Kerpiç eriyip rampalar için yaklaşık 1750 yok olduğundan biz burada ton dolgu toprağı kullanılmış. AYÇA TEZER Fotoğraf yarışması ‘Farklı bakan’ kazandı Kültür Servisi HSBC’nin İFSAK (İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği) danışmanlığında düzenlediği ‘Farklı Bakış Açıları Dünyamızı Zenginleştirir’ başlıklı fotoğraf yarışması sonuçlandı. Ceren Karaçayır’ın, bir adamın gece karanlığını ardında bırakarak yürüyüşünü farklı bir teknik ve farklı bir bakış açısıyla fotoğraf karesine yansıttığı ‘Dinginlik’ adlı yapıtı birinci oldu. Yarışmaya ‘Şilli’ adlı yapıtıyla katılan Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencisi Serhat Karasungur ikinci olurken, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisi Çetin Ergand ‘Teyze’ adlı yapıtı ile üçüncülüğe değer görüldü. Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi SinemaTV Bölümü öğrencisi Onur Yıldırım’ın ‘Mavi Tavan’ adlı yapıtı ise Seçici Kurul Özel Ödülü’nü kazandı. Sinopale Sanat Uygulama Projesi 15 Ağustos’ta başlıyor ? SİNOP (AA) Türkiye ile Avrupa arasındaki kültürel iletişimi artıracak ve yerel halkın da sanat üretimine katılabilmesini sağlayacak ‘‘Sinopale Uluslararası Sanat Uygulama Projesi’’, 15 Ağustos 3 Eylül tarihlerinde Sinop’ta gerçekleştirilecek. Türkiye’nin yanı sıra Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Fransa, Gürcistan, Hollanda, Belçika, İtalya, İzlanda, Japonya ve Macaristan’dan sanatçı ve felsefeciler tasarıya katılacak. Etkinlik süresince Sinop’un tarihi ve kültürel dokusundaki tüm gizli kalmış yönleri araştırılıp ortaya çıkarılacak, çeşitli ortak oturumlar ve panellerle bunlar anlatılacak. Katılımcılar, bu kapsamda sergiler ve sinevizyon gösterileriyle de örnek çalışmalarını sunacaklar. Yarışmada birinciliği Ceren Karaçayır aldı. Eserler sergilenecek Fotoğraf alanında önde gelen akademisyen ve sanatçılar; Fotoğraf Sanatçısı ve İFSAK Onursal Üyesi İzzet Keribar, Marmara Üniversitesi Fotoğraf Bölümü, İFSAK Onursal Üyesi Prof. Dr. Sabit Kalfagil, Fotoğraf Sanatçısı Merih Akoğul, İFSAK Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Dirican, Radikal Gazetesi Kültür Sanat Editörü Cem Erciyes ve Fotoğraf Sanatçısı Nadir Ede’nin yanı sıra HSBC Bank AŞ İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Öktem Kalaycıoğlu’nun da hazır bulunduğu seçici kurulun değerlendirmeleri sonucunda dereceye giren yapıtlar belirlendi. HSBC Fotoğraf Yarışması’na katılan tüm eserler arasından seçilenler, seçici kurul ve HSBC Bank AŞ yetkililerinin de katılımıyla önümüzdeki aylarda gerçekleştirilecek özel bir düzenlemeyle sergilenecek. 18. Kültür ve Sanat Yaz Etkinlikleri Hitler’in 21 suluboya tablo ve taslağı açık arttırmada ? Kültür Servisi Alman diktatörü Adolf Hitler’e ait 21 suluboya tablo ve taslak, 26 Eylül’de açık artırmayla satışa sunuluyor. Tablo ve taslakların İngiltere’nin güneybatısındaki Lostwithiel’da bulunan Jefferys Müzayede Evi’nde 5.600 dolardan satışa sunulması planlanıyor. Hitler’in Birinci Dünya Savaşı sırasında onbaşı olarak görev yaptığı döneme ait olduğu sanılan yapıtların satışa sunulması ilk kez ocak ayında, Sunday Telegraph gazetesinin haberinde gündeme gelmişti. Jefferys yetkilileri, gazetenin duyurduğu dönemde bu yapıtların gerçek olup olmadığını anlamak üzere yapılan incelemelerin henüz sonuçlanmamış olduğunu, bu nedenle satışın geciktiğini belirttiler. ENKA’ da sinema keyfi Kültür Servisi 18. ENKA Kültür ve Sanat Yaz Etkinlikleri çerçevesinde ağustos ayı boyunca sinemaseverler birbirinden güzel filmleri izleme olanağı bulacak. 4 Ağustos Cuma günü D.J. Caruso’nun yönettiği ‘Kirli Para’ (Two For The Money) izlenebilecek. 9 Ağustos Çarşamba günü izleyici ile buluşacak olan film ise Woody Allen’ın yönettiği ‘Maç Sayısı’ (Match Point). Fernando Meirelles’ın yönettiği ‘Arka Bahçe’ (The Constant Gardener) 11 Ağustos’ta, 16 Ağustos’ta ise Michael Radford’un yönettiği ‘Venedik Taciri’ (Merchant Of Venice) gösterilecek. Etkinlik, 18 Ağustos’ta Spike Lee’nin yönettiği ‘İçerideki Adam’ (The Inside Man) ile soygun filmlerinden keyif alanlara türünün en iyi örneklerinden birini sunuyor. 23 Ağustos’un filmi ‘Aşk Ve Gurur’ (Pride and Prejudice). Joe Wright’in yönettiği film, 18. yüzyılın sonlarında geçmekte. Son film ise 25 Ağustos’ta izleyici ile buluşacak olan, Shawn Levy’nin yönettiği ‘Pembe Panter’ (Pink Panther). CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle