11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2006 SALI 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Kana saldırısına tepki gösteren dünya basını, ABD ve BM’ye de tepki gösterdi ‘Türk Televizyonuna Düşesice!’ İstanbul’un işgal güçlerinden geri alındığı günlerde azınlıklardan bazı zenginler denizyoluyla Bulgaristan ve Romanya’ya kaçmaya çalışırlar. Yanlarına yükte hafif, pahada ağır varlıklarını alırlar. Taka sahibi Karadeniz’e açıldıktan sonra yolcuları güvertede toplar, varlıklarını boşaltmalarını ister. Yaşam kavgasındaki insancıklar çaresizdir. Kaptan varlıklara el koymakla kalmaz, zavallıları da denize atar. Bu varlıklar, kaptanı İstanbul’un ünlü bir armatör ailesi yapacaktır. Gemileri arttıkça, Türkiye’nin döviz sıkıntısının yaşandığı, dışalımın kotalara bağlandığı günlerde yapılan kaçakçılıkla da mafya türü yapılanma başlar. 1984’te eyleme geçen PKK’nin silah gereksinimini ‘‘Laz mafya’’ grupları karşılar. PKK’nin silah alımı için paraya gereksinimi vardır. İran’daki Kürt gruplarının devreye girmesiyle PKK gözetimindeki ‘‘Kürt mafyası’’ Türkiye içinde gelişmekle kalmaz, ‘‘Laz’’ ve ‘‘İtalya’’ mafyalarını da Avrupa’da siler süpürür. Van’ın Yüksekova ilçesi, terörden arındırılır, afyonun giriş kapısı olur. Bu doğu Anadolu’da eroin parasıyla satın alınan silahlarla PKK, 3 günde 15 askeri şehit etmedi mi? Yurtdışına giden eroin, PKK’ye silah olarak dönüyor. Yurtiçinde tüketilen eroin ise ‘‘kara parayı’’ besliyor. Kara para da, devlet dairelerinde ‘‘mafyanın’’ çarkını döndüren rüşveti yaratmıyor mu? Ekonomi sayfalarında borsadaki ‘‘sıcak paradan’’ söz edilir. Türk ekonomisini altüst eden sıcak paranın çoğunun ardında kimler var? PKK’lisiyle, Karadenizlisiyle, Laleli tüccarıyla yeraltı dünyası değil de kim? 27 Temmuz’da Ukraynalı pilot 360 bin doları kime getiriyordu, neden gasp edilmek istendi? Bir genç uyuşturucuya bağımlı olmayagörsün. Her geçen gün artan eroin faturasını karşılayacak maddi gücü olmadığı için baştan çıkar. Kız ise Burcin Bircan gibi ‘‘hırsızlık’’ ya da ‘‘porno’’ filmleriyle fuhuş dünyasına girer ya da Irmak Kahya gibi ‘‘torbacı’’ olmakla kalmaz, babasının gözü önünde erkeklerle yatmak zorunda kalır, ta ki ‘‘altın vuruşa’’ değin. Bağımlı erkekse ‘‘kapkaça’’ yönelir. Kapkaçın artış nedeni, yalnızca işsizlik değildir. ‘‘Toz’’ almak için paraya gereksinimi olan eroinmanlardır. TV haberlerinde ‘‘güvenlik kameralarına’’ yakalanan soyguncuların çoğu eroinmandır. Hırsızlık yapamayanlarsa ‘‘torbacılığa’’ başlayıp tüketim ağını da genişletirler. Amerika’da eroinmanların ilk soydukları yer eczanelerdir. Toz almadığı için ağrıdan kıvranan eroinmanın hedefi kıyıda köşede kalmış eczanelerin ‘‘kırmızı reçeteli’’ ilaçlarının bulunduğu dolaplardaki ağrı kesicilerdir. 27 Temmuz tarihli Hürriyet’ten taze bir haber: Bir genç Küçükçekmece’de eczaneden önce aspirin alıyor. Aspirinin ağrısını kesmeyeceğini anlayınca, dönüp aspirini geri vererek şiddetli ağrı kesici istiyor. Bununla da yetinmiyor, tabancasını çekip kasanın boşaltılmasını istiyor. Kalfa, saldırıyı gözyaşartıcı gazla püskürtüyor. Televizyonlarımızın başköşesine oturan ‘‘televole’’ kültürü dal budak saldı. Kimin kılıcı, kimin kınında belli olmayan, bikinileriyle frikiklenen ünlülerin öyküleri, ‘‘show’’ denilen TV programlarında şarkı söylenen sahnenin dibinde göbek atan kızların yıldızlaşma sevdalarının uzandığı yatak odaları düşleri, dansözlük yarışmaları, gençleri maçoluğa ve mafyaya özendiren‘‘Kurtlar Vadisi’’ gibi dizilerin yarattığı sahte ışıklar dünyasının altın vuruşlara katkıları ise dikkatten kaçıyor. Türk kanallarının izlendiği komşu ülkelerde, bir genç kıza edilen bedduayı yeni öğrendim: ‘‘Türk televizyonlarına düşesice!’’ ‘Savaş suçu işleniyor’ ? İngiliz gazetelerinde, katliamın savaş suçu olduğu yorumları yer alırken füzelerin ABD’den geldiğine de dikkat çekildi. Avrupa basınında BM’nin saldırıyı kınayamadığı vurgulandı. yurdu. Gazete, taş kesmiş çocuk cesetlerine eşlik eden haberinde bombanın Amerikan yapımı olduğu ayrıntısına yer verdi. Gazete başyazısında Kana’nın Nisan 1996’da da benzer bir saldırıya hedef olduğunu, BM’ye ait bir binaya saklanan 102 Lübnanlı sivilin İsrail bombardımanında öldüğü hatırlatıldı. Başyazıda ‘‘O zaman bu saldırının niçin bir savaş suçu olarak görülmediğini sormuştuk. Aynı soru bugünkü saldırı için de geçerli’’ denildi. Arap dünyasında ABD’ye öfkenin Dış Haberler Servisi İsrail’in çoiyice arttığını vurgulayan Financial ğu çocuk 60 sivili öldürdüğü Kana katTimes gazetesi, ‘‘Rice’ın geçen hafta liamına dünya basınından tepki yağLübnan’da yaşananları ‘yeni bir Ordı. Saldırının savaş suçu olarak değertadoğu’nun doğum sancıları’ olarak lendirildiği yorumlarda, Birleşmiş nitelemesinin ardından Araplar, AmeMilletler’in bu katliamı kınayamadırika’nın, İsrail’le birlikte Lübnan ve ğına ve füzelerin ABD’den geldiğine Filistin’deki direniş hareketlerini saf de dikkat çekildi. Saldırıyı manşetdışı bırakarak bölgede hegemonyaten duyuran İngiliz gazetelerinin nelarını kurmaya çalıştığını düşünüyor’’ redeyse tamamı baş sayfasında, yı Lübnan gazeteleri İsrail’in saldırılarını “kasaplık” olarak değerlendirdi. (Fotoğraf: AFP) görüşü dile getirildi. kıntılar arasında, kucağında bir kız Fransız Le Figaro gazetesi, ‘‘BM, çocuğunun cesedini taşıyan Lübnanlı çeli kalemle, ‘‘Mehdi Haşim, Yaş: 7, karşı bir Yahudi olarak tanımlayan bir Kana’ya öldürücü saldırıdan duyduğu Kana’’, ‘‘Hüseyin el Muhammed, Yaş: hahamın fotoğrafı yer aldı. nın fotoğarafını kullandı. üzüntüyü ifade ediyor, ancak kınamı12, Kana’’, ‘‘Abbas el Şalhub, Yaş: 1, Fotoğrafa ilk sayfasında yer veren İsrail’in stratejisi geri tepti yor’’ başlığını kullanırken öldürülenleIndependent gazetesi, ‘‘Nasıl buna des Kana’’ yazıldığı kaydedildi. İsrail’in Kana saldırısının bir savaş Gazetenin başyazısında Lübnan kri rin hemen hemen tümünün çocuk ve katek olabilir ve buna daha ne kadar izin suçu olduğu değerlendirmesi yapılan hazinde Amerikan Başkanı George Bush’la dın olduğuna işaret eden Liberation, verebiliriz’’ manşetini kullandı. Gazeberde, füzelerin ABD’den geldiği kobirlikte aynı safta yer alan Tony Blair saldırının İsrail’i daha da izole ettiği yote, iç sayfasında da Kana halkı adına, ‘‘Allah aşkına, biz bunu hak edecek ne nusunda hiçbir şüphenin bulunmadığı de eleştirildi. ‘‘İsrail’in stratejisi geri rumunu yaptı. İspanyol La Vanguardia gazetesi de ve üzerinde ‘‘MK84 güdümlü füze ile tepti’’ başlıklı yazıda; ‘‘Bu saldırganyaptık’’ sorusunu yöneltti. Kana’ya yönelik saldırının, derhal ateşkullanılmak için BSU37B’’ yazdığı lık, en fazla Hizbullah’a hizmet ediyor. Füzeler ABD’den Saldırılar, İsrail’in eski Hıristiyan müt kes ilan edilmesi için uluslararası basifade edildi. Gazeteci Robert Fisk imzasıyla manGazete bombardımandan sonra öfke tefikleri dahil tüm Lübnanlıları Hiz kıları arttırmasına karşın BM’nin buşette yer alan haberin iç sayfalardaki ay li kalabalığın Beyrut’taki BM binası bullah’ın kucağına itiyor. Arap dünya nu yapmadığına dikkat çekti. İran’da yayımlanan Tehran Times, salrıntılarında, ‘‘Dün yaşananları gördük na saldırdığını, dünyanın birçok yerin sında Hizbullah karşıtı sesler artık duten sonra tepki göstermemek için taştan de İsrail’i kınama gösterileri yapıldığı yulmuyor. BM’den acil ateşkes çağrısı dırıyı ‘‘İnsanlığa karşı vahşet’’ başlığıybir kalbinizin olması gerekir’’ ifadeleri nı kaydetti. Londra’da yapılan gösteriy içeren bir kararın çıkması için baskı ar la duyurdu. Haberde, ‘‘Soykırıma varan eylemler Tel Aviv ve Washington tarafınkullanıldı. Fisk’in haberinde, ölen ço le ilgili haberde, ‘‘Hepimiz Hizbullahız... tıyor’’ görüşü dile getirildi. Guardian gazetesi saldırıyı, ‘‘Onları bir dan Tony Blair’in suç ortaklığı ile koorcukların plastik ceset torbalarına ko İsrail’i boykot edin’’ yazılı dövizin yanulduğu ve her bir torbanın üzerinde ke nında duran ve kendisini Siyonizme araya toplanmış buldular’’ başlığıyla du dine ediliyor’’ ifadeleri kullanıldı. savımızı geçmişte konuştuğumuz ABD ve İngiliz ‘‘narkotikle mücadele’’ yetkilileri ciddiye almamışlardı. Bugün onlar da gerçeği algıladılar. Ancak, hükümetleri hâlâ uyanamadı. Gerilere gitmeyelim! 27 Temmuz Cumhuriyet’ten bir haber: Polisin ‘‘Pençe’’ operasyonunda sabıkalı, kaçak bir Kürt örgüt yöneticisi R.P. ve arkadaşları Van’dan gelen 210 kilo eroinle yakalandı. Biri PKK/KONGRAGEL kapsamında patlayıcı madde suçundan sabıkalı. 28 Temmuz Hürriyet’ten bir haber: Diyarbakır polisi Van’dan gelen 11 kilo eroini hamile rolü oynayan üç kadının üzerinde ele geçirdi. Eroinin tümü Avrupa’ya, ABD’ye gitmiyor. Önemli bölümü, çoğunluğu İstanbul olmak üzere, Türkiye’de satılıyor. 30 Temmuz tarihli Cumhuriyet’ten taze haber: İstanbul polisi kentin çeşitli yerlerinde yaptığı 17 ayrı uyuşturucu operasyonunda 32 kilo 418 gram eroin ele geçirdi, 39 kişi gözaltına alındı. Polis, 2005 yılında 55 kişinin ‘‘altın vuruş’’ kurbanı olduğunu açıkladı. Demek ki yalnızca İstanbul’da her ay ortalama 4.5 kişi eroine kurban gidiyor... Sorun bununla kalsa yine iyi. Güney L ATİN AMERİKA DA TEPKİLİ Arap rejimleri huzursuz Dış Haberler Servisi İsrail’in Kana kasabasında gerçekleştirdiği katliamın ardından saldırılarının durdurulamaması ABD dostu Arap ülkelerindeki yönetimler açısından sorun oluşturmaya başladı. Irak’ta ABD’nin onayı ve desteğiyle oluşturulan yönetimin Devlet Başkanı Yardımcısı Adil Abdülmehdi, İsrail’i, Lübnan’da ‘‘katliam’’ yapmakla suçladı. Abdülmehdi, bu ‘‘korkunç katliamların’’ kardeşlik ve dayanışma duygularını harekete geçirdiğini söyledi. Iraklı Şii lider Mukteda el Sadr ise Arap ülkelerini, Lübnan’ın yanında yer almamakla suçladı ve bu ülkelerin ihtiyaç duyduğu dönemde aynı şeyi Irak’a da yaptıklarını söyledi. El Sadr, BM’yi de ABD’nin kölesi olmakla suçladı. Kuveytli milletvekilleri de ABD’yi Lübnan’daki savaşın arkasında olmakla suçladılar. Sünni milletvekili Halit el Adva, ABD’nin terorizmi kınarken aynı zamanda onu uyguladığını belirterek Amerikalı siyasetçiler için ‘‘köpekler’’ ifadesini kullandı. Reform yanlısı milletvekili Ahmet al Sadun da ‘‘Lübnan’ı hedef alan bombalar, Condoleezza Rice’ınkiler’’ dedi. Suriye ise ABD’nin, İsrail’in saldırılarına desteğini daha uzun süre savunamayacağını belirtti. Dün hem Şam’da hem de Bağdat’ta, İsrail’in Kana katliamını protesto gösterileri düzenlendi. Şam’daki gösterilerde Condoleezza Rice’ın geçen haftaki açıklamasına gönderme yapılan ‘‘İşte sizin yeni Ortadoğunuz’’ yazılı dövizler taşınırken Bağdat’taki gösterilerde ‘‘Yanındayız Hizbullah’’ sloganları atıldı. Yakılan Türk Diplomat Arabası mı Yoksa... TürkiyeYunanistan arasındaki anlayış ve güvenliğin pekişmesi Ankara’yı sevindiriyor. Son yılların önemli adımı komşu Genelkurmay Başkanı Oramiral Panayiotis Hinofotis’in Ankara’ya yaptığı ziyaretle atıldı. Ziyaret, iki komşu arasındaki ‘‘bakanlar arası siyasal diyaloğa’’ da ‘‘askeri diyalog’’la katkı yaptı. Her iki komutanın 90’lı yıllarında Brüksel’de NATO karargâhında ülkelerinin ‘‘askeri heyet başkanlıkları’’ döneminden beri tanışıyor olmaları, Türk Genelkurmay’ı önünde Yunan ulusal marşı eşliğinde Yunan bayrağının törenle direğe çekilmesi, iki askere duygusal anlar yaşatmış olmalı. Eylülde iki ülkenin Ege’de ‘‘doğal afetlere karşı’’ bir ortak tatbikat düzenlemesine karar verilmesi, karşılıklı anlayış ve güvenliğin gelişmesi için basit, fakat önemli adımdır. 1 Temmuz’da yürürlüğe giren EskişehirLarissa hava üsleri arasındaki ‘‘kırmızı hat’’ olgusu ise daha da önemlidir. Mayısta iki ülkenin genç pilotlarının it dalaşı, acı bir olaydır. Yunan basınında böyle bir olayın ardından komutanın Ankara’ya gitmemesi önerilerine karşın Hinofotis’in Ankara’ya gelişi olumlu bir yaklaşımdır. Yunan basını, şimdi ‘‘konukseverliği’’ ve olumlu görüşmeleri övüyor. Yalnız iki nokta dikkatimizi çekiyor. Ne zaman Yunan yöneticiler adım atsalar, Atina’daki değişik eylemler, bu ziyaretlere gölge düşürüyor. Eski Yunan Dışişleri Bakanı Petros Molivyates Ankara’dayken Ege’de sorun yaratılmış, bakanın gezisini yarıda kesmesi istenmişti. Yunan Harp Okulu’ndaki konuk Türk öğrencilerinin odalarına yazılar yazılmış, Türk bayrağı parçalanmıştı. Şimdi de Oramiral Hinofotis’in ziyareti arifesinde Atina’daki Türk Büyükelçiliği Başkatibi Ergin Soner’in arabasının yakılmasına basit bir rastlantı denilebilir mi? Bu olay Atina’daki Türk diplomatlarına yönelik, bazıları ölümle biten, yedinci üzücü olaydır. Olayı, ‘‘ivedi eylem’’ adlı bir örgüt üstlenmiş. Her nedense bu olay, iki ülke basınına yansımadı! İkinci nokta ise ülkesindeki bu tür olaylardan çekinen Başbakan Konstantin A. Karamanlis’in Ankara ziyareti için cesareti hâlâ kendisinde bulamayışıdır. Karamanlis için geçen yıl 2223 Ağustos tarihi saptanmış, sonra 2426 Kasım’a ertelenmişti. Şimdi bir tarih yok! Liderler azimli ve kararlı olamazlarsa iki ülke arasında anlayış ve güven de gerçekleşmez, Karamanlis’in korktuğu olaylar daha sık başına gelebilir. İsrail’in Kana katliamı dünyanın birçok başkentinde düzenlenen gösterilerle kınandı. Suriye’nin başkenti Şam’da dün 2 binden fazla kadının katıldığı eylemde de İsrail karşıtı sloganlar atıldı. (Fotoğraf: AP) Operasyon komutanlığı ‘koalisyondan’ ISAF’a geçti Afganistan’ın güneyi NATO’da Dış Haberler Servisi Şiddet olaylarının son dönemde tırmanışa geçtiği Afganistan’da, ABD önderliğindeki koalisyon güçleri, ülkenin güneyindeki operasyonların komutanlığını NATO’ya devretti. ABD’nin Afganistan Müşterek Kuvvetler Komutanı Korgeneral Karl Eikenberry, ülkenin güneyindeki 6 bölgenin güvenliğinin sağlanması görevini dün NATO’nun Uluslararası Güvenlik ve Destek Gücü (ISAF) Komutanı İngiliz Korgeneral David Richards’a devretti. Korgeneral Richards yaptığı yazılı açıklamada, ‘‘Afganistan hükümeti ve halkı yardım istediği sürece, NATO bu ülkede uzun vadeli olarak kalacaktır’’ dedi. Görev devrinin dün yapılmasına karşın İngiltere, Kanada ve Hollanda ağırlıklı NATO güçleri birkaç aydır ülkenin güneyine yerleşerek düzenlenen askeri operasyonlara katılmaya başlamışlardı. NATO komutasındaki ISAF’ın görev alanı daha önce başkent Kâbil ve ülkenin nispeten istikrarlı bölgeleri olan kuzey ve batıdan ibaretti. NATO’nun yeni görev alanı olan ülkenin güney kesimleri ise Taliban’ın kalesi konumunda. Güvenlik kontrolünün devri üzerine bir açıklama yapan Taliban, ISAF’ın askerlerinin ‘‘yeni ve kolay hedefler olacağı’’ tehdidinde bulundu. Yapılan açıklamada, ‘‘Yüzlerce intihar eylemcimiz yeni NATO güçlerini bekliyor. Yabancı güçler ülkemizi terk edinceye kadar saldırılarımız sürecek’’ sözleri yer aldı. Suskunluk eleştirisi Katliama Latin Amerika’dan da tepki yağdı. Venezüella Devlet Başkan Yardımcısı Jose Vicente Rangel BM’nin suskunluğunun, Yahudi halkına karşı soykırım işleyen Nazizmin akıl dışılığına karşı hükümetlerin sessizliğine eşdeğer olacağını söyledi. Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora’ya bir mektup gönderdi. Kana, Kana Bulandı! kes önce iyi, sonra köİnternette bir arama tü şarabı dağıtır. Oysa, motorunun ‘‘Lübnan’’ sen iyisini sona saklave ‘‘Kana’’ sözcüklerimışsın’’ diye takılır. ‘‘Kanin ne gibi veriler verena şarabı’’ olayı İsa’nın ceğini merak ettim. Gerilk mucizelerindendir. çekte yazmak istediğim ‘‘Lübnan’’ ve ‘‘Kana’’ ilginç bir öykü! Önce öysözcükleri arama moküyü yazıp verilere sontorlarında tek ortak cümra geçelim.. le olarak ‘‘İsrail, Lübİsa, annesi Meryem nan’ı kana buladı’’ olile birlikte, bugünkü Lübdu. Aralarında emzikli nan’ın güneyinde bulubebelerin de bulundunan Kana kasabasına bir ğu 37 çocuk olmak üzedüğüne gider. Merre Kana’da 60 kişinin kayem’in, şarabın tükennı aktı. Kana, kana budiğine dikkatini çektiği Kariye Müzesi. landı. Bu vahşet karşıİsa, ‘‘Senin kaygın benim sında Drakula bile; İsa’nın Kana şade kaygımdır!’’ der. Yahudilerin ‘‘arınrabını, kana dönüştürme mucizesini ma’’ töreninde kullandıkları altı su kügerçekleştiren Bush ve Olmert’in pünün suyla doldurulmasını önerir. yanında Yahudilerin arınma küplerinKüpten suyu içen düğün sahibi gibi, de arınmış kalıyor. Ya da bu günahhizmetçiler dışında, şarabın nasıl geltan arınmak için Yahudilere kim bilir diğini bilmeyen konuklar da şaşırırkaç küp gerekecek? lar. İsa, damada ‘‘Düğünlerde her ACI KAYBIMIZ Cemiyetimiz üyesi, Sürekli Basın Kartı sahibi, değerli arkadaşımız BAŞSAĞLIĞI MEDYADA KADIN HAKLARININ ÖNCÜLERİNDEN, “KADININ ADI YOK” ADLI ESERİYLE DE KADININ KİMLİĞİNE DİKKATİ ÇEKEN, KADIN HAKLARININ GELİŞMESİNDE İZ BIRAKAN SEVGİLİ Onursal Başkanımız ve Kurucu Üyemiz 30 Temmuz 2006 Pazar günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Tezerdi’nin cenazesi 1 Ağustos 2006 Salı günü (bugün) öğle namazının ardından Teşvikiye Camii’nden alınarak Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Arkadaşımızı saygı ve sevgiyle anarken, yakınlarına, basın topluluğuna başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ ERGİL TEZERDİ İSMET KEMAL KARADAYI’yı kaybetmenin üzüntüsüyle doluyuz. Kederli ailesinin, tüm yakınlarının, edebiyat dünyamızın başı sağ olsun. Cemal Süreya Kültür ve Sanat Derneği Yönetim Kurulu DUYGU ASENA’yı KAYBETTİK. AİLESİNE, BASIN CAMİASINA VE TÜM KADIN HAKLARI SAVUNUCULARINA BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUZ. Elmek: oacar?superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 İSTANBUL KADIN KURULUŞLARI BİRLİĞİ CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle