21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Baykal, Giresun’da fındık üreticisine seslendi, hükümetin çıkar çevrelerini kolladığını söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Zapsu’yu kullanan Erdoğan’ ? CHP lideri Baykal, bölge halkının 252 trilyon alacağı olduğunu vurgularken ‘‘Biz Başbakan’dan lütuf, kayırma istemiyoruz. Bölge halkının alacağı var. Başbakan’ın bölge halkına afra tafra yapmasına gerek yok. Önce borcunu öde, sonra konuş’’ dedi. TÜREY KÖSE ERDOĞAN ERİŞEN Louise ve Arif... Aşk ve şiir bir arada mıdır? Bu soru neden geldi aklıma önce onu anlatayım... Güray Öz, o yıllar Almanya’da yaşıyordu, şimdi tarihini anımsayamıyorum, ‘‘Benim İsyancı Şairim, Sevgilim’’ başlıklı yazısında Louise Labé’yi anlatıyordu... Elimde Cumhuriyet’in yazıişleri sekreterlerinden Yıldırım Boran’ın ‘‘Bombacı’’ adlı (Çengelliiğne Yayınları) romanı vardı... Roman kahramanı Arif’in kişiliği ilgimi çekmişti. Kentte doğmuş, orada okumuş ve büyümüş olan Arif çelişkiler içindeydi. Arif, bir kez toplumun vurdumduymazlığına, aymazlığına inanmıştır... İşte bu nedenle çaresizdir!.. Yozlaşmaya, bozuk düzene karşı toplumun duyarsızlığı Arif’i çılgına çevirmiştir... Ne yapmalıdır Arif? Topluma öyle bir ceza vermeli ki aklı başına gelsin, emekçiler, aydınlar ‘‘erken yatıp, geç uyanmaktan’’ vazgeçsin!.. Arif, önce ‘‘hacker’’ olup bilgisayarlarda eylem yapmak ister... Sonra uzun uzun düşünür... Bu eylemden bir şey olmayacağını anlar... Aklına pek çok eylem türü gelir... Artık kararını vermiştir: ‘‘Bomba atacağım, patlayacak ama insanlara zarar gelmeyecek...’’ Romanın elbet tümünü anlatmayacağım... Alıp okumanız gerek!.. ??? Yıldırım Boran’ın romanını okurken birden aklıma geldi, Güray Öz’ün Louise Labé’yi anlatan yazısı... Louise Labé’nin şiirleri 1955 yılında ‘‘Debat de Folie et d’Amour’’ yani ‘‘Aşkın ve Deliliğin Tartışması’’ adıyla yayımlanmıştı... Louise özgür bir kadındı. İngilizce, Fransızca, Almanca ve İspanyolca biliyordu.. Kilise zorbalığının kol gezdiği yıllarda ata biniyor, şarkılar söylüyor, aşklar yaşıyordu... Kilisenin zorbalarının yanı sıra veba ve engizisyon mahkemeleri can alıyordu. Halk yoksuldu, halk ölüyordu.. Güray Öz’ün yazısının bir bölümünü anımsamıştım, Yıldırım Boran’ın bombacısı Arif’in öyküsünü okuduktan sonra... ‘‘... Çılgın bir çağdı ve zalim hayata, doğaya direnmek; coşkuyla güzelliğini, iyiliğini bir ışık gibi yayarak... Ama mutlaka direnerek... Ama hiç de kolay değildir...’’ İnsan yaşamı, özgürlüğü sever... Aşk ve şiir... Bir insan, ikisini birlikte yaşayamaz mı? Elbet yaşar!.. Aşksız ve şiirsiz bir yaşam düşünmüyorum ben!.. İnsanoğlu yaşamı kucaklamak için doğaya, kuşlara, çiçeklere, göllere, denizlere de âşık olur, coşkusunu yansıtabilir.. Güray Öz gibi Louise Labé’yi anlatmak istiyorum ben de... Çünkü ben bu kadına âşığım ve şiirlerini çok seviyorum.. Güray’ın deyişiyle, sahte sırlarla gerçek sırlar arasında fark vardır ve saklanmaması gerekir. ??? 1525 yılında doğan 41 yaşında ölen bir kadına âşığım ben... O gerçek sırlarını açıklayan bir kadın.. Sırlarınızı dökün siz de!.. Louise, yürekli bir kadının çığlığı oluyor 1550 yılında.. Zorbalığa ödün vermiyor!.. Başı dik!.. Korkmuyor!.. Yıldırım’ın bombacı Arif’i de değil o. Yılgınlıktan sinenleri bombayla uyarmıyor. 1500’lü yıllarda kiliseye kafa tutan bir özgürlük simgesidir Louise Labé... İsyancıl bir haykırışla kadınlara şöyle sesleniyor: ‘‘Ah, dostlarım, kınamayın beni/ beni bin ateşte yakmak isteyen/ bin acıyla kendileri olan kadınlar/ ben ağlayarak zamanımı yitirirken.’’ Ne diyorsunuz aşkla alev alev yanan, gölgelerinden bile korkan kadınlar? Sizler de bombacı Arif gibi mi düşünüyorsunuz?. Allianoi Su Perisi’ne destek için; Banka Hesap No: ‘‘Akbank Bergama Şubesi DHV: 33453012’’ GİRESUN CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, fındık üreticilerine seslenirken, ‘‘Sakın ha, hata yapmayın, yanlış kişiyi suçlamayın. Cüneyd Zapsu kullanılıyor. Kullanan Başbakan. Bunları Başbakan yaptırıyor’’ dedi. İktidara geldiklerinde Zapsu’yu hemen görevden alacaklarını bildiren Baykal, ‘‘Fındıkçı, sizin adamınız, fiyata karışacak. Olur mu öyle hiç. Bacağını ayırırız onun. Bu iş artık çığırından çıktı’’ diye konuştu. CHP lideri Baykal, dün Giresun’da fındık üreticilerine seslendi ve daha sonra Tirebolu festivaline katıldı. Giresun’da Osmanağa Meydanı’nda Baykal’ı karşılayan kalabalık ve coşkulu yurttaşlar, fındık fiyatıyla ilgili şikâyetlerini pankartlara yansıttılar. Meydanda ‘‘Halkın oyuyla iktidar ol Giresun Osmanağa Meydanı’nda Baykal’ı karşılayan yurttaşlar, ‘‘Sayın Erdoğan El Kadı’ya kefil olacağına üreticiye kefil ol’’, ‘‘Tek emeğimiz fındık, alın terimizi çaldı zındık’’ pankartlarıyla Erdoğan’a tepkilerini dile getirdiler. (Fotoğraf: ERDOĞAN ERİŞEN) dun, Zapsu’ya değil halka hizmet et’’, ‘‘Sayın Erdoğan El Kadı’ya kefil olacağına üreticiye kefil ol’’, ‘‘Tek emeğimiz fındık, alın terimizi çaldı zındık’’ pankartları dikkat çekti. CHP lideri Baykal, bölge halkının 252 trilyon alacağı olduğunu vurgularken ‘‘Biz Başbakan’dan lütuf, kayırma istemiyoruz. Bölge halkının alacağı var. Başbakan’ın bölge halkına afra tafra yapmasına gerek yok. Önce borcunu öde, sonra konuş’’ dedi. Türkiye’nin dünya fındık üretiminin yüzde 70’ini gerçekleştirdiğini, devletin gereken desteği vermesi durumunda fındığın hakkı olan fiyata ulaşacağını vurgulayan CHP lideri, araya çıkar çevreleri girdiği için fiyatın korunamadığını söyledi. Baykal, yurttaşlara ‘‘Fındığı korumada devletin sorumluluğu yok mu? Vazgeçtik destekten, gölge etmesinler, ellerini çeksinler, başka ihsan istemez’’ diye seslendi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Giresun ve Ordu’ya yaptığı ziyaretlerin ardından fındık fiyatının 2.5 liraya düştüğünü aktaran Baykal, ‘‘Bir Başbakan’ın görevi fındığı değerlendirmek midir, batırmak mıdır? Başbakan, fındık beni ilgilendirmez, stok çunun arkasında değiliz, diyor. Stokçu kim?’’ deyince alandan ‘‘Zapsu’’ bağırışları yükseldi. ‘‘Hükümet fındığa destek mi veriyor, köstek mi’’ diye soran Baykal, Cüneyd Zapsu’yu hedef alan sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Uluslararası Kabuklu Meyveler Birliği Başkanı var, sen gel de fındık birliklerine destek ver, uluslararası alanda ne işin var? Bu arkadaş Başbakan’ın Başdanışmanı. Amerika’ya gitti, ‘Başbakan’ı kullanın’, dedi. Amerika’ya Başbakan’ın bilgisi olmadan mı gitti konuştu? Olay, falan kişi olayı değil, AKP, Erdoğan olayıdır. Da nışmanına bak, sana kim olduğunu söyleyeyim. Anasına bak kızını al, danışmanına bak başbakanını söyle. Bu danışman büyükelçilerle konuşuyor. Dört büyükelçiyle konuşacak, Başbakan’ın haberi olmayacak... Başbakan o danışmanın ağzıyla özel kulaklara başka şeyler fısıldıyor, Bakanlar Kurulu’nda başka konuşuyor. Bakanlar Kurulu’nda etkin önlemler alınacak, diyor. Sonra biri gidip ‘Siz bunlara kulak asmayın, halk ayakta, bunları söylemek mecburiyetindeyiz, ciddiye almayın’ diyor.’’ Baykal, yurttaşlara ‘‘Sakın ha yanlış yapmayın, yanlış kişiyi suçlamayın. O kullanılıyor. Kullanan Başbakan. Bunları Başbakan yaptırıyor’’ diye seslendi. Baykal, sözlerini, ‘‘Sen gelince ne yapacaksın, diyeceksiniz. Önce Zapsu’yu oradan alacağım. Yabancıların piyasa üzerinde oyun oynamalarına izin vermeyeceğim. Fındıkçı, sizin adamınız işe karışacak, olur mu öyle iş? Bacağını ayırırız onun’’ diye sürdürdü. CHP lideri Baykal, konuşmasının sonunda işin artık fındık sorunu olmaktan çıktığını vurguladı ve ‘‘Artık sorun, fındık üreticisinin varlığını ve onurunu Zapsu ve arkadaşları karşısında Türkiye’ye gösterme meselesine dönüşmüştür. O küçümsedikleri Karadeniz halkı onlara ilk seçimde sandıkta unutamayacakları bir ders verecektir’’ diye noktaladı. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 61 YAŞINDA YAŞAMA VEDA ETTİ Önal, seğmenlerle uğurlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Valisi Kemal Önal’ın bir süreden beri tedavi gördüğü hastanede vefat eden eşi Emel Önal (61) için Kocatepe Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Devlet Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ile çok sayıda milletvekili, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok ile çok sayıda yurttaş katıldı. Vali Kemal Önal, kızı Nazlı ve oğlu Cem Önal ile cami avlusunda taziyeleri kabul etti. Cenaze namazında Vali Önal ile Başbakan Erdoğan, DYP Genel Başkanı Ağar, İçişleri Bakanı Aksu, 9. Cumhurbaşkanı Demirel yan yana saf tuttu. Başbakan Erdoğan, namazın ardından Vali Önal ile bir süre Emel Önal’ın tabutunu taşıdı. Tabutu taşıyanlar arasında yerel giysileriyle Ankaralı seğmenler de bulundu. CUMHURİYET 05 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle