25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 TEMMUZ 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 Neil Armstrong’un aya ilk adımını atmasının üzerinden 37 yıl geçti ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Bir 20 Temmuz yazısı... Okuduğunuz yazı 20 Temmuz günü kaleme alınmıştır. (İşin doğrusu bilgisayarda yazılmıştır!..) Bu günün apayrı bir önemi vardır. Bu yüzden, elimde uzaktan kumanda aleti, televizyon ekranı karşısında haberden habere koştum. (Pöh! Kanal değiştirme tuşuna bastım yalnızca!..) Hiçbir haber bülteninde rastlamadım, 20 Temmuz ile ilgili bir sunuma... Kıbrıs ‘Barış’ harekâtıyla ilgili haberler vardı ama, 20 Temmuz’u önemli kılan, elbette bu savaş gününün yıldönümü olması değildi... 19 Temmuz, saat 07!.. İnsanlık müthiş bir yaratıcılık örneğiyle karşı karşıya!.. Öyleyse ben de sizleri 37 yıl öncesinin 21 Temmuz gününe götüreyim: Efendim, günümüzdeki gibi kıvırcıklaşmayan (arapsaçı!) İstanbul trafiğinde birer toka olma derdine düşmemiş insanlar, sabah, saat 07’de bayiden aldıkları ‘Tercüman’ gazetesinin arka sayfasında şu başlığı okurlar: ‘‘Kartal Şampiyonluk İçin Sahaya İndi...’’ Haber bu!.. Beşiktaş takımı yeni sezonu Şeref Stadı’nda açmış bulunuyor... ‘İnsanoğlu Ay’da’ Kimi gazetelerde ‘arka sayfa’ güzelleri vardır. Genellikle çıplak fotoğraflarıyla gündeme gelen bu tür bayanları haber bültenlerinde çokça görür olduk. Tıpkı benim sizlere 21 Temmuz 1969 tarihli gazetenin arka sayfasındaki haberi sunmam gibi, günümüz televizyon haberleri de ‘arka sayfa’ güzellerinin işgali altında... Bu arada, söz konusu gazeteyi bir sahaftan satın almıştım. Yalnızca 21 Temmuz tesinde, insanın Ay’a ulaşma haberleri arasında şu ilginç yorum da yer alıyor: ‘‘Uzmanlar, Kristof Kolomb’un Amerika’nın keşfi ile sonuçlanan seferinin, Apollo 11’in Ay seferinden daha zor olduğu görüşündedirler.’’ Bu yoruma katılıyorum... Çünkü Ay’da hayat yok!.. Eğer Ay’da da yerliler olsaydı, beyaz adam onların da canına okumak için ordular kuracak, daha çok para harcayacak, haliyle de daha çok zorlanacaktı!.. 21 Temmuz 1969 tarihli Tercüman gazetesinin tamamı Ay’ın ‘fethi’ne ayrılan ön sayfasında, büyük usta Semih Balcıoğlu’nun da bir karikatürüne yer ayrılmış. Söz konusu karikatürde, sırtlarında apartman boyunda sandıklar, çuvallar taşıyan iki hamal konuşuyor: ‘‘Yazık yahu, astronotlar yirmi beş kilo yük taşıyorlarmış!..” Sarı bir kutu içerisinde yer alan ‘Gong’ köşesinde de şu espriye yer verilmiş: ‘‘Burası Ay!.. Rakım: 380.000 kilometre... Yüzölçümü: 36 milyon km2... Nüfus: 2...’’ Ben, 62 tavşanı Sunay Akın, yedi yaşındaydım Neil Armstrong ve Edwin Aldrin Ay’da yürürlerken... Kulağımız radyoda, Ay yolcularının haberlerini takip ediyorduk günlerdir... Odamın penceresinden Ay’ı arıyordum her gece, ama göremiyordum doğru dürüst... Uzay aracı Ay’a doğru yaklaşırken, tarihi adıma dakikalar kalmışken, Houston’dan şöyle seslenilir astronotlara: ‘‘Eski bir Çin masalında Ay’da yaşayan bir tavşandan söz edilir...’’ Armstrong karşılık verir: ‘‘Tamam Houston, o tavşanı yakalar size getiririz!..’’ Ne gariptir ki, astronotlar Ay’da birer tavşan gibi zıplayarak yürüyorlardı... Beyaz, iki büyük tavşan!.. 37 yıl önceki gazetenin arka sayfasında ‘Kartal Şampiyonluk İçin İndi’ haberinin okunduğunu yazmıştım... Ay’a inen uzay aracının adı da ‘Kartal’ idi!.. Bir ‘Ay’ haberi daha unutuldu, atlandı... Bayrağında Ay’ın olduğu bir ülkede!.. Müzikle Yaşamak, Müzikle Ölmek... İstanbul muhteşem. İstanbul müthiş, İstanbul olağanüstü. İstanbul gibisi yok. Bu temmuz ayında İstanbul tepeden tırnağa müzik kesilmiş, kentin neresine dokunsanız ses veriyor! Aynı hafta içinde hem sıra dışı Cecilia Bartoli’yi, hem caz tarihinde efsaneleşmiş Nat King Cole’un kardeşi Freddy Cole’u; hem de Arild AndersenNana VasconcelosKudsi Erguner üçlüsünü dinlemek, kime, dünyadaki hangi kente nasip olur ki!!! Ama burası İstanbul! Burada olur! Büyülü kent İstanbul, insanı müzikle şaşkına çevirir, müzikle uçurur! Teşekkürler bizleri müzikle yücelten İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı ve tüm sponsorları... Teşekkürler ‘İstanbul Jazz Center’... (Şehirler içinde bir şehir Beyrut... Nice acılar, nice ölümler, nice savaşlardan sonra küllerinden yeniden doğan Beyrut... Ora insanlarının aşkla, tutkuyla, amansız bir çabayla, azimle, tırnaklarıyla, etleriyle, canlarıyla, rüyalarıyla umutlarıyla, geçmişin yaralarını sarıp yeniden inşa ettikleri şehir... İstanbul’umla kanatlanırken yüreğim, Beyrut için paramparçayım. Aczimin önünde her bir parçam ayrı acı çekiyor... Ne korkunç bir dünyada yaşıyoruz!) Aya İrini’nin sahnesinde Cecilia Bartoli sadece soprano ve mezzosoprano, çok renkli, çok geniş spektrumlu sesiyle değil, tepeden tırnağa tüm bedeniyle, saçının her teliyle, gözleriyle, bakışlarıyla, teniyle, teninin her zerresiyle, tüm kişiliğiyle ve en çok da kalp atışlarıyla söylüyor. Yaşamı söylüyor. Acılarıyla, sevinçleriyle, gözyaşları ve kahkahalarıyla hayatı söylüyor... O söylerken, sesi, yüreğinin pırpırlarına dönüşüyor; sesi, soluk olup hepimizi sarmalıyor. O solukla kanatlanıyoruz... Sesi, ‘enstrüman’ (çalgı) olup yeryüzünün en ince, en hassas ‘ayarıyla’, ruhlarımızı yüceltiyor... İç organlarıyla söylüyor, nabzıyla söylüyor... Bedenindeki ve sesindeki titreşimler, bizleri bir kez daha yeryüzünün harikuladeliğine, insanoğlunun olağanüstülüğüne inandırıyor. Onunki artık yorumculuk değil, yaratıcılık! İnsanın yaratıcı gücüyle coşuyoruz... Freiburg Barok Orkestrası’nın tüm elemanlarına gösterdiği sevgi ve saygı, onlarla kurduğu muhteşem ilişki, orkestranın her elemanını kucaklayışı, onları yüceltişi, alçakgönüllülüğü, kişiliğini ortaya koyuyor. Zaten konser boyunca tüm izleyicileri de kucaklıyor... İyi ki yaşıyorum, iyi ki yaşıyorum... (Lübnan’da insanlar ölüyor. Parçalanmış çocuk bedenleri, anaların gözyaşları, dünya büyüklerine hiçbir şey ifade etmiyor. Her ülke kendi vatandaşlarını, cehenneme dönüşmüş Lübnan’dan bir an önce çıkarmaya, kaçırmaya uğraşırken, geride kalanları, kendi seçmedikleri, kendi istemedikleri, neden olmadıkları ölüm çemberine mahkum ediyor. Ya İsrail vahşetine, saldırganlığına ve bombalarına, ya da Hizbullah terörüne...) Ortaköy’de, Freddy Cole piyanonun başında şarkılarıyla en çok aşkı söylüyor. Dinleyicileri ‘eski’lere götürüyor, unutulmaz bir gece yaşatıyor. Siyah ses geleneğinin, ağabeyinin dillerden düşmeyen şarkılarının ve farklı bestelerin izini sürüyor. Fizik olarak da Nat King Cole’e benziyor. Sanki onun yaşlısı. 70’inin üzerinde olmalı. ‘King’ yaşlanmaya fırsat bulamamıştı. Freddy Cole’un ses rengi farklı, kendine özgü. Billie Holiday’i düşünmeden edemedim... Zaten, söylediği şarkılar içinde en çok alkış alanı, ‘‘Ben kardeşim değilim, ben, benim..’’ (Yapmayın, etmeyin! Türkiye, İsrail değildir. Türkiye, İsrail olamaz, olmamalı! Milleti kışkırtmaktan vazgeçin! Şu sıralar başbakanından köşe yazarına, kim daha yüksekten atıp, oraya da gireriz buraya da diye Kurtlar Vadisi kahramanlarına özeniyor ve milleti galeyana getirip kışkırtıyorsa, daha çok alkış aldığının, daha ‘popüler’ olduğunun farkında! Ama bu tutum, ne yitirdiğimiz gencecik çocukları geri getirir ne de terörü sonlandırır!) Yine Aya İrini’deyim. Sahnede üç insan. Anadolu kültürünü, evrensel boyutlara taşıyan Kudsi Erguner, Norveçli ünlü caz basçısı Arild Andersen ve Brezilyalı vurmalı sazlar ‘büyücüsü’ Nana Vasconcelos... Yeryüzünün üç ayrı köşesinden gelip, ah nelerden, nerelerden geçerek; birikimlerini damıta damıta bu sahnede buluşmuşlardı... Yeryüzünün, insanoğlunun ve yaşamın muhteşemliğini, sonsuzluğunu, o ortak duyguyu, yaratıcılığın gücünü, bizlerle paylaştırdıklarında, kimilerinin dilinde hiç anlam taşımayan ‘‘medeniyetler buluşması’’ işte bu olsa gerek diyordum. Her birinin kendi bestesine, öteki ikisinin uyumu; kendilerinden kattıklarıyla, yetenekleriyle, ustalıklarıyla, yaratıcılıklarıyla tarihi ve coğrafyayı, zamanı ve mekânı yeniden yaratmaları keşke, ah keşke dünyaya örnek olabilse... Biz ölümlü dinleyicileri, sonsuz sevgi, barış, dayanışma, uyum, saygı, adil bir yaşam üzerine düşünmeye yönelttiler... Yaşamla ölüm iç içe... Geçen hafta boyunca müzikle yaşama sarıldım. Öldürenleri, müzikle lanetledim. www.zeyneporal.com faks: 0 212 257 16 50 değil, 1969 yılının 18, 19, 20, 22, 23, 24 Temmuz tarihli Tercüman gazeteleri de elimde. Bunun nedeni, 20 Temmuz 1969 günü insanlık tarihinin en önemli olayının yaşanmış olmasıdır. Bu olayın ne olduğunu okumak için itildiğimiz ‘arka’ plandan kurtulup hayatın, pardon, gazetenin ön sayfasını okuyalım: ‘‘İnsanoğlu Ay’da’’... 20 Temmuz insanlığın Ay’a adım attığı gündür... Ve, bu büyük, hem de çok büyük olayın yıldönümü olan günün akşam haberlerinde 19 Temmuz, saat 07’nin önemi vurgulanıyor!.. Bilim, ülkemizin gazetelerinde, televizyon haberlerinde kendine yer bulamıyor!.. (Eğer atladığım bir haber varsa kut larım kendilerini, yürekten!)... Neil Armstrong Ay’a adım attığında şunları söylemişti: ‘‘Benim için küçük ama insanlık için büyük bir adım.’’ Televizyon ekranlarını işgal eden haberlere bakıyorum: Onları hazırlayanlar için büyük, ama insanlık için küçük, hem de çok küçük haberler bunlar!.. 37 yıl öncesinin gaze Dosya No : 2006/626 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve satılmasına karar verilen aşağıda tapu kaydı, kıymeti, satış gün ve saati önemli özellikleri ile satış şartlan belirtilen taşınmazlar Bakırköy 5.İcra Müdürlüğünde açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır. TAPU KAYDİ : Güngören Tapu Sicil Müdürlüğünün 03.01.2006 tarih ve 43 yevmiye sayılı tapu kayıt örneğine göre; Güngören ilçesi, Nişantarla mevkiinde kain, 6 pafta, 10122 parsel sayılı taşınmazın 17/216 arsa paylı taşınmazlar borçlu adına kayıtlıdır. İMAR DURUMU: Güngören Belediye Başkanlığı İmar ve Planlama Müdürlüğü tarafından tanzim ve tasdik edilmiş olan 07.04.2006 tarih ve 2006/866 sayılı imar durum belgesine göre; Güngören, Sanayi mahallesi, 6 pafta, 10122 parsel sayılı yer; 18.02.2005 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli Güngören Revizyon İmar planında ticaret hizmet sahasında kalmaktadır. HUDUDU VE SAHASI : Söz konusu taşınmazların dosyası içerisinde mübrez tapu kaydı ve 1/500 ölçekli çapı arazide belirgin sabit noktalardan istifade ile arz üzerine aplike edildiğinde anılan taşınmazın alanı, boyutları, bulunduğu semt ve mevkii itibariyle yerine aynen uygun olduğu tespit edilmiştir. TAŞINMAZIN HALİ HAZIR DURUMU : Satışa konu taşınmazlar : İstanbul İli, Güngören İlçesi, Sanayi Mahallesi, Söğüt Sokak ve Kavak Sokakta, tapunun 6 pafta, 10122 parsel numarasını teşkil eden ve Söğüt Sokaktan 15, Kavak Sokaktan 16 kapı numarası alan 192 m2 miktarlı kat irtifaklı taşınmazda; 8/216 arsa paylı zemin kat (1), Zemin kat (2), Zemin Kat (3) ve Zemin kat 10/216 hisseli (4) nolu dükkanların 1/2 hissesi satılmakta olup kat irtifakı mevcuttur. Bodrum kat+Zemin kat+4 normal kattan müteşekkil, B.A.K. tarzda ve bitişik nizamda inşa edilmiş olan, zemin katında dükkan, normal katlarında mesken olan ana binanın zemin katında yer alan mezkur taşınmazların projesi üzerinden alman iç ölçüleri itibariyle net alanları; (1) Nolu dükkan; Söğüt Sokak cephesinde yer almakta olup yola cephesi 6.775 mt, yola dik derinliği 3.35 mt. olmak üzere net alanı 22.696 m2.dir. (2) Nolu dükkan; Söğüt Sokak cephesinde yer almakta olup yola cephesi 6.775 mt, yola dik derinliği 3.35 mt olmak üzere net alanı 22.696 m2.dir. (3) Nolu dükkan; Ana binanın Kavak sokak cephesinde yer almakta olup yola cephesi 6.775 mt, yola dik derinliği 3.60 mt olmak üzere net alanı 24.39 m2.dir. (4) Nolu dükkan; Kavak Sokak cephesinde yer alan 4 nolu dükkanın önde 4.95 mt. cephe, arka cephe genişliği 6.775 mt, yola dik derinliği 6.20 mt. olup iç ölçüleri itibariyle net alam 37.26 m2.dir. Taşınmazların mahallinde yapılan tetkikatta ise zemin katta bulunan dört dükkanın ara bölme duvarlarının kaldırılması sureti ile tek bir dükkan olarak ve kahvehane olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.Dükkan zemini halı kaplı, duvarları boyalı ve sıvalı. asma tavan ve gömme armatürlü, her iki yol cephesinde doğrama aksamı alüminyum doğrama şeklinde, dükkan dahilinde elektrik, sıhhi tesisat, doğalgaz tesisatı ile WClavabo mahalleri mevcut durumdadır. Satışa konu taşınmazlar bulunduğu semt ve mevkii itibariyle alt ve üst yapısı tamamlanmış, her türlü belediye ve sosyal imkanlardan istifade edecek konumda, ana arter üzerinde, iskana elverişli konut sahasında yer almakta olup ulaşım imkanları elverişlidir. TAŞINMAZIN KİYMETİ : Zemin kat (1) nolu dükkanın tamamına 40.000,00 YTL, Zemin kat (2) nolu dükkanın tamamına 40.000,00 YTL Zemin kat (3) nolu dükkanın tamamına 45.000,00 YTL, Zemin kat (4) nolu dükkanın tamamına 65.000,00 YTL Kıymet takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARİ VE ZAMANİ: 1.AÇİK ARTTIRMA: a) Zemin kat (1) nolu dükkanının 1/2 hissesinin satışı 12/09/2006 SALI günü , Saat 10:00 ile 10:15 Saatleri arasında b) Zemin kat (2) nolu dükkanın 1/2 hissesinin satışı 12/09/2006 SALI günü , Saat 10:20 ile 10:35 Saatleri arasında c) Zemin kat (3)nolu dükkanın 1/2 hissesinin satışı 12/09/2006 SALI günü, Saat 10:40 ile 10:55 Saatleri arasında d) Zemin kat (4) nolu dükkanın l/2 hissesinin satışı 12/09/2006 SALI günü , Saat 11:00 ile 11:15 Saatleri arasında Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ mı ve rüçhanlı alacaklılar var ise alacaklıları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, 2.AÇIK ARTTIRMALAR: 22 / 09 / 2006 CUMA günü aynı yer ve aynı saatlerde, ikinci arttırmaya çıkılacaktır.Bu arttırmada dahi tahmin edilen kıymetin %40 ve rüçhanlı alacaklar varsa alacakları toplamı ile satış masraflarını geçmesi şarttır. Satış peşin para iledir.lstek halinde 10 günü geçmemek koşulu ile süre verilir.Satış bedeli hemen veya verilen süre içerisinde ödenmez ise İİK’nun 133.Maddesi gereğince ihale feshedilir ve iki ihale arasındaki farktan ve temerrüt faizden alıcılar mesuldürler.Bu miktar hiçbir hükme hacet kalmaksızın kendilerinden tahsil edilir. Satışa iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetlerin %20 ‘sini nispetinde nakit veya bu miktar kadar Milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. İhale damga resmi.Katma Değer Vergisi alıcıya ait olup,satım harcı ile varsa vergi borçları ve tellaliye satış bedelinden ödenecektir. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz. ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır.Aksi taktirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmada hariç bırakılacaktır. Şartname,ilan tarihinden itibaren dairede açık olup,masrafı verildiği taktirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. Satışa iştirak edecekler.şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklar.başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/626 Tal. sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 18.07.2006 (İc.İf.K.126) (*)ilgi\üer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 36329) BAKIRKÖY 5.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ BAKIRKÖY 5.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN SATİŞ İLANI T.C. ANTALYA 5.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYI 2006/304 İLAN ANTALYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Davacı Antalya Muratpaşa Belediye Başkanlığı vekili tarafından davalı Gülsevim Kabacalı aleyhine açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasında verilen ara kararı uyarınca kamulaştırma kararının ilanının yapılmasına karar verilmiş olmakla: Davacı idarenin aşağıda özellikleri belirtilen taşınmazın ve üzerindeki muhtesatım kamulaştırılması uygun görülerek kamulaştırma Kanununun 8. maddesi gereğince malikler uzlaşmaya çağrılmış ve takdir edilen bedeli kabul etmeyerek uzlaşma sağlamamış ve taşınmazın ve üzerindeki muhtesatm kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin peşin ödenmesi karşılığında Antalya Muratpaşa Belediye Başkanlığı adına tesciline karar verilmesini talep etmesi üzerine Antalya ili, Merkez, Kışla 288 ada 32 parselin Antalya Belediyesi Encümeninin 30.07.1981 gün ve 3359 sayılı kararı ile parselasyon neticesiyle 2849 ada 7 parsele 80/229 m2 hisselendirildiği ve 3 katlı binanın imar yolunda kalması nedeniyle Antalya Muratpaşa Belediye Başkanlığı lehine 13.12.2005 gün ve 1221 sayılı Encümen kararı ile kamulaştırılmasının uygun görüldüğünü, kamulaştırma kararına karşı hak sahiplerinin 2942 S.K.nun 14. maddesi hükmü gereğince işbu ilan tarihinden itibaren 30 günlük süre içersinde idare yargıda iptal, adli yargıda maddi hataların düzeltimi için dava açabilecekleri, bu davalarda husumeti Antalya Muratpaşa Belediye Başkanlığına yöneltmeleri gerektiği, 2942 S.K.nun 14. md.de öngörülen süre içersinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açılması halinde,dava açıldığına ve yürütmenin durdurulmasına dair kararın mahkememize belgelendirilmemesi halinde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkememizce saptanan değer üzerinden taşınmazın Antalya Muratpaşa Belediye Başkanlığı adına tescil edileceği mahkememizce tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına yatırılacağı konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde yazılı olarak mahkememize bildirilmesi gerektiği, 2942 S.K.nun 4650 S.K.nun 10.maddesi hükmü ve Tebligat Kanunun 28.Maddesi hükmü gereğince ilanen tebliğ olunur. (Basın: 36276) CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle