Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Yükselen faizler ekonomik büyümeyi yavaşlatırken sektörü de zor günler bekliyor 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Bankaların kârları düşecek Ekonomi Servisi Yapı Kredi Genel Müdürü ve Koç Finansal Hizmetler Üst Yöneticisi (CEO) Kemal Kaya, son dönemde piyasalarda yaşanan dalgalanmanın ardından banka kârlarında nispi bir daralma beklediklerini söyledi. Bir grup gazeteciyle düzenlenen basınla sohbet toplantısında, ekonomi ve bankacılıktaki son gelişmeleri değerlendiren Kaya, faizlerin yükseldiği bir ortamda bankaların bono portföylerini arttırma yoluna gittiğine dikkat çekerek ‘‘Son iki ayda bankaların bono portföyü yaklaşık yüzde 8 arttı. Ekono Perde Arkası İletişim organları, medya gücünün etkisi arttıkça olayların gerçek yüzü ile görünen yüzü arasındaki uçurumun büyümesi kaçınılmaz. Dünya ölçeğinde, hele de iç kamuoylarına yönelik olarak yaratılması yararlı görülen görüntüler ile gerçeklerin saklanması için yapılacaklarda, insani, ahlaki kaygılarla sınır tanınmıyor... Kimi yaşamsal gerçeklerde perde arkası göreceli aralanabiliyor, kimilerinde kapalı kalıyor.. Siyasi vitrine, resmi söylem, kararlara bakılırsa AB ülkelerinin çoğu İsrail’in son yaptıklarına, Filistin ile Lübnan toprakları üzerindeki saldırılara, insan hakları ihlallerine onay vermiyor. ABD işlenen son insanlık suçlarının, üstün askeri güçle sivil insanları vuran, Lübnan’ı harabeye döndürmeyi hedef alan askeri saldırıların tarafı bile değil. Oysa kendi medya yorumlarında bile ABD’nin Ortadoğu hesaplarında, Irak çıkmazında İsrail’i tetikçi olarak kullandığı, Hamas, Hizbullah örgütlerinin bu yolla zayıflatılmasının amaçlandığı genel kabul görüyor. Sonrası üzerinde görüş ayrılığı tartışmalar çıkıyor.. Kimilerine göre kısa süreçli bu örgütler hırpalansa bile uzun süreçli beslenmelerine kaynaklık yapılıyor. Irak bataklığında İran destekli büyük bir Şii örgütlü gücünün yaratılması, ABD karşıtı terör örgütlerinin giderek güçlenmeleri gibi... Şahinlerin hesap hataları ortaya çıkıyor. Yine de ABD ve İsrail şahinlerinin, Ortadoğu politikalarında, çıkarlarında engel oluşturduğunu düşündükleri İslami terör örgütlerini vurmak adına, insan hakları kaygıları olmadan gerçekleştirdikleri saldırıları durdurabilecek bir güç ortalıkta gözükmüyor. AB’de ABD’nin mutlak müttefiki İngiltere’nin Irak işgalinde olduğu üzere İsrail saldırılarında da yandaş olmasına dünkü İngiliz medyasında sert yorumlarla karşı çıkılması durumu değiştirmiyor. AB ülkelerinin tümü bir biçimde son İsrail operasyonlarına, ABD’nin Ortadoğu politikalarına destek verme, suç ortaklığında yarışır konumdalar. BM’de, iç kamuoylarına dönük siyasi karar ve belgelerinde aksi görüntüyü verseler bile.. ??? Kendi sıcak gündemimize, yaşamsal sorunlarımıza yönelik olarak Erdoğan Hükümeti’nin son icraatlarına baktığımızda, iç kamuoyuna dönük görüntüler ile gerçek roller arasında çok daha karmaşık çelişkiler gündemde. Doğrusu Başbakan Erdoğan’ın artan PKK terör eylemleri, şehit cenazelerinde hükümete yönelen tepkiler, öfke, kamuoyunda hükümetin seyirci kaldığına ilişkin yargıların pekişmesi karşısında, önemli politika değişikliği yaptığı izlenimini veren çıkışları var.. Hükümet adına PKK operasyonu için Kuzey Irak’a giriş kararlılığını yansıtan sert çıkışları yapmakla yetinmedi. Kıbrıs’ta bugüne kadar yürüttükleri politikalarından (U) dönüşü ile daha fazla ödün vermeme anlamına gelen bir şov gündemde. Kıbrıs harekâtının yıldönümü etkinliklerinde Başbakan Erdoğan’ın üç günlük ziyareti ve tümü imaj yaratmaya yönelik çıkışları ‘‘Yetti gayrı daha fazla ödün yok’’ içeriğinde. Dün haberleri duymaya çalıştığım bir takside, sesi açmasını istediğim taksiciye, ‘‘İşler büyüyor, bu sefer sert çıktı’’ demeye kalkışmıştım ki... Şoförün kızgın, ‘‘Onun Kasımpaşa raconu bize işliyor. Palavra, bir şey yapacağı yok..’’ çıkışı ile karşılaştım. Kendi adıma Kuzey Irak operasyonunun işe yarayacağı tezine inanmış, ya da savunanlardan değilim. Ancak Erdoğan Hükümeti’nin dış politikaya ilişkin niyet ve söylemleri arasındaki çelişkilerin kamuoyunda bu kadar da yer edinmiş olabileceğine, Cumhuriyet okurlarında, bizlerde var olan güven bunalımının kitlelere de ulaştığına inanamıyorum. Gerçi giderek artan ölçülerde çok ikiyüzlü, amatörce sahneler ortaya koymaktalar... Bu saatten sonra ne Kıbrıs’ta ülke ve KKTC çıkarlarını savunmada kararlı bir iktidar imajı yaratmaları kolay. Ne de ABD’den izinsiz PKK’ye yönelik ciddi bir şeyler yapmaya kalkışabileceklerine.. Hiç değilse Başbakan Erdoğan ABD’den gelen çıkışlara karşı estirip gürlerken, Dışişleri devre dışı gölge bakan Zapsu kilit ülkelerin elçileri ile görüşmede yakalanmasa... Benzetmek gibi olmasın, sendikal yaşamımızdan bir örnek vermek istiyorum. Dönemin Türkİş Başkanı esip gürlemiş, hükümetin işçi haklarını gasp eden kararına karşı Kızılay Meydanı’nda büyük direniş, sürekli eylem kararını ilan etmişti. Eylem için Ankara’ya geldiğimizde, kendi sendikasına yönelik birkaç küçük ödün karşılığında karardan dönmek üzere hükümete söz verildiği gerçeği ile karşılaştık. Başkanlar Kurulu’nda işçiye anlatılamayacağı yolunda sert tartışmalar çıktı. Ayıp olmasın türünden o gece büyük(!) direniş eylemimizi yapıp, Kızılay Meydanı’nda kaldık. Sonra da bir gerekçe bulundu, direniş eylemi kaldırıldı. İşçiler, gerçekten direndiğimizi ve hak kopardığımızı sandılar.. soner?cumhuriyet.com.tr ? Faizlerin çok sert bir şekilde artmasıyla bankaların devlet kâğıtlarına yöneldiğini belirten Yapı Kredi Genel Müdürü ve Koç Finansal Hizmetler Üst Yöneticisi Kemal Kaya, ‘‘Kârlılıkta bir daralma bekliyoruz. Konut ve tüketici kredilerinde daralma oldukça önemli miktarlarda. Bono portföylerine kayış göreceğiz’’ dedi. mik büyümenin yavaşlamasıyla birlikte sektörün kredi hacminin de yavaşlayacağını tahmin ediyoruz. Takipteki kredilerde de artış olasılığı var’’ diye konuştu. Konut kredilerindeki artışın 12 Mayıs’tan itibaren sadece yüzde 11 olduğunu belirten Kaya, ‘‘Konut kredilerinde ilk 6 ay sonunda yüzde 233 oranında artış olmuştu’’ dedi. Türkiye’nin temel sorunu olan enflasyonda bir sapmanın artık ‘‘kesin’’ olduğunu dile getiren Kaya, belirlenen üst sınırın da aşılmasının söz konusu olduğunu ifade ederek ‘‘Yüksek faiz ortamı yıl sonuna kadar devam ederse, ekonomideki daralmanın da devam edeceğini öngörüyoruz’’ diye konuştu. 2006 yıl sonu tahminlerini revize ettiklerini de belirten Kaya, büyüme tahminlerini yüz de 5.5’ten yüzde 4.3’e çektiklerini, enflasyon tahminini de yüzde 9.1 olarak revize ettiklerini açıkladı. 40 yeni şube açılacak Koçbank’ın YKB’deki sahiplik oranını yüzde 67.3’e çıkardığını belirten Kaya, mart sonu itibarıyla YKB ve Koçbank’ın toplam 579 adet şubesi olduğunu ve 30’u bu yıl içinde olmak üzere üç yıl içinde 100 yeni şube daha açacaklarını, 40 şubenin ise yerini değiştireceklerini ve 500 yeni ATM alacaklarını söyledi. Kaya, YKB ve Koçbank birleşmesini ekim ayında tamamlamak istediklerini belirtti. ‘HALKBANK’TA PLANLAR NETLEŞMEDİ’ ‘‘Halkbank’ın özelleştirilmesiyle ilgili planların henüz netleşmediğine inanıyorum. Biz şu anda tamamen birleşmeye odaklandık. Sektörde ne olup bittiğini de yakından izliyoruz. Olasılıkları değerlendirme becerisine de sahibiz... Bizim açımızdan değer yaratma önemli. Değer yaratmayacak hiçbir işe girmeyiz. O tür riskleri de almayı sevmeyiz.’’ Kemal Kaya ‘FAİZLER ÇOK SERT ARTTIRILDI’ ‘‘Faizdeki son artışın enflasyon konusundaki endişelerin giderilmesi için yapıldığını düşünüyorum. Merkez Bankası’nın da benzer bir öngörü ile hareket ettiğine ve bir miktar daha faiz arttırım kararı aldığına inanıyoruz. Çok sert faiz artışları yapıldı. Kurdaki dalgalanmayı önlemek açısından yapıldığını düşünüyoruz.’’ ‘UNICREDIT TÜRKİYE’DEN VAZGEÇEMEZ’ Toplantıya katılan Koç Finansal Hizmetler Yönetim Kurulu Üyesi Federico Ghizzoni de şöyle konuştu: ‘‘Unicredit kesinlikle Türkiye’yi terk etmeyi düşünmüyor. Avrupa’da Rusya ve Türkiye’yi en ilginç ve çekici pazarlar olarak görüyoruz. Yapı Kredi Bankası çok iyi bir yatırım oldu. ’’ 42 bin metrekarelik fabrika Sanko, makine üretiminde de iddialı Ekonomi Servisi Sanko Holding yeni Doosan/Daewoo DX ve DL serisi makinelerini tanıttı. Adana’da düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Sanko Makine Genel Müdürü Serhan Işıldar, Sanko Holding’in tekstildeki başarısını makine alanında da kanıtlamak istediğini söyledi. Işıldar, 7 yıllık geçmişi olan Sanko Makine’nin sektördeki en genç şirket olmasına rağmen alanında en fazla yatırım yaptığını belirtti. Sanko Holding’in Gaziantep’te 42 bin metrekare kapalı alana sahip iş makinesi üretim fabrikası kurduklarını kaydeden Işıldar, ‘‘Gaziantep’te kurduğumuz fabrika, dünyanın sayılı makine fabrikaları arasına girmeye aday konuma geldi. Bu fabrikada üretilecek makineler Türkiye’den dünyaya sevk edilecek’’ diye konuştu. Motta’nın ismi, İtalya’da Milano yakınlarındaki bir köyden geliyor. Ancak Kadıköy’deki Moda’nın eski ismi de ‘‘surlarla çevrili kara parçası’’ anlamını taşıyan Motta imiş. Motta, ürünlerini tek merkezde imal etmenin de avantajlarını yaşıyor. 175 noktalı pastane zinciri Pastanecilik ve ekmekçilik sektörüne ‘franchising’ sistemini getiren ve son bir yılda yüzde 50 büyüme gerçekleştiren Motta, çalışanlarının sayısını 3 kat arttırdı Ekonomi Servisi Türkiye genelinde 175 satış noktasıyla dev bir zincir haline gelen Motta, büyümesini ‘‘Sıcak Nokta Motta’’, ‘‘The Bakery Line’’ ve ‘‘Cakes&Bakes’’ yan markaları ile sürdürüyor. Son bir yıl içinde yüzde 50 büyüyen Motta, şu anda McDonald’s ve benzerleri dahil, Türkiye’deki en geniş gıda markası zincirini oluşturuyor ve daha da büyümek için şirket evliliği yapmaya hazırlanıyor. Şirket, hisselerin en fazla yüzde 3540’ını tercihan Avrupalı bir firmaya devretmek ve bu evlilikten teknik kazançlar sağlamak için bir firmaya yetki vermiş durumda. Motta 1986’da Kızıltoprak’ta kuruldu ve önce bölgede isim yaptı. Ancak Motta’nın bugünkü haline gelişi, çocukluk arkadaşı iki ortağın, bugünkü yönetim kurulu eşbaşkanları Gürkan Donat ve Haldun Aksekili’nin 1992’de ilk sahibine yüzde 67’lik payla büyük ortak olarak katılmasıyla başladı. Kurucu ortak 1999’da ayrıldı. 40 metrekarelik dükkânda işe başlayan yeni ortaklar, sistemi büyütmenin anahtarını, ‘‘franchise sistemi’’nde buldular. 90’lı yılların başında franchise veren ilk 5 Türk şirketinden biri oldular. Şu anda Motta, Doğu Anadolu dışında bütün bölgelerde bulunan tek ulusal pastane markası niteliğini koruyor. Motta’nın Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Gürkan Donat, sistemin hızla büyümesindeki temel nedenleri şöyle sıralıyor: ‘‘Pastanecilik genellikle babadan oğula geçen bir meslek. Çoğu sır vermiyor, bildiğini aktarmıyor. Bu durumda genişleme aile çevresiyle sınırlı kalıyor. Genellikle Rizelilerin ağırlıkta olduğu geleneksel düzen, bu yüzden en fazla 35 mağaza ile sınırlı kalıyor. Biz iki ortak, bu sisteme dışarıdan geldik, farklı bir yol izledik, paylaşmayı seçtik. Ev kadınından büyük işletmeciye uzanan geniş bir yelpazede bayilikler vermeye başladık. Franchise sistemi ilk planda paylaşma nosyonunu içerir, bu yolla büyür. Bir başka önemli nokta, artık alışverişteki ağırlığın semtlerden çok alışveriş merkezlerine kayması. Bu zincirler, yeniliklere açık, paylaşımcı olduğumuzu görüp bizi seçtiler, önümüzü açtılar. İlk olarak Migros’lara girdik. Pasta satışlarına başladık, ekmek fırınları kurduk. Sonra CarrefourSa’da, ChampionSa’da olduk. Sadece Tansaş’la anlaşmamız, bize 40 nokta birden kazandırdı. Bir başka neden de düşük maliyetli merkezi üretim. Büyük alıcı haline gelince malzemeyi daha iyi seçip daha düşük fiyatla alabiliyorsunuz. Tek kanaldan reklam daha etkili oluyor. Eğitim ve diğer avantajlar da öyle.’’ Donat’ın verdiği bilgilere göre, bir franchise noktası 20 bin dolardan başlıyor, 100150 bin dolara kadar gidiyor. Ev kadınlarından yeni bir iş kurmak isteyen eğitimli insanlara kadar herkes bayilikle ilgileniyor. Motta bayilerini belli bir ölçüye göre seçiyor. Şimdi bir ilin ya da bölgenin toptan bayilik sistemini de vermeye başladı. Antalya, Eskişehir, Trabzon gibi yerlerde tek kişiyle anlaşan Motta, bölgedeki bayilikleri onun kanalıyla veriyor. Financial Times gazetesi: MB’nin kararı sürpriz oldu Ekonomi Servisi Merkez Bankası’nın kısa vadeli faiz oranlarını arttırması yurtdışında da ‘‘sürpriz’’ olarak değerlendirildi. Financial Times gazetesi, ‘‘Türkiye’deki faiz oranlarındaki artış pazarlar için sürpriz oldu’’ diye yazdı. Financial Times, şöyle devam etti: ‘‘Türkiye’deki finansal piyasalar, ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke’nin ABD’deki enflasyonun kontrol altında olduğu ve daha çok faiz artışlarına ihtiyaç olmayabileceği yolundaki değerlendirmelerinin ardından dün bir faiz artışını beklemiyorlardı.’’ ‘Yeni artışlar yaşanabilir’ Hazirandaki artışlarının liranın istikrarlaştırılmasına katkıda bulunduğunu kaydeden gazete, bu artışlardan sonra yeni artışların olabileceğini ancak bunların yakın bir tarihte gerçekleşmeyebileceğinin düşünüldüğünü belirterek, ‘‘Ancak banka , 2006 yılında yıllık enflasyonu yüzde 10’un altında tutmak için hâlâ mücadele veriyor. Bu, geçen gece yapılan artışın nedenlerinden biri olmuş olabilir’’ diye yazdı. YTL ’deki yüzde 20’lik düşüş, borç, talep, enflasyon ve büyümeyi rayından çıkardı Yükselen faiz etki yaratmadı Dolar ateşlendi, dengeler bozuldu Ekonomi Servisi Dolar kurunun son iki ayda 1.30 YTL ’den 1.60 YTL ’ye dayanması, Türkiye ekonomisinin temel dengelerini de altüst etti. Merkez Bankası’nın ‘‘enflasyondaki artış eğiliminin temmuzda da sürdüğü’’ öngörüsüyle, 25 Haziran’ın ardından önceki gün kısa vadeli faizleri tekrar arttırması da makro hedefleri rayına oturtmaya yetmedi. 2004 sonunda yüzde 18 olan faizler Durmuş Yılmaz’ın başkanlığa gelmesinin ardından ‘‘alelacele’’ 0.25 puan indirilerek yüzde 13.25’e çekildi. Mayıs ayı ile birlikte YTL’den kaçışın hızlanmasıyla Merkez Bankası faizleri haziranda yaptığı iki ‘‘şok’’ arttırımla yüzde 17.25’e kadar çıkardı. Son olarak da 20 Temmuz’da bu oran enflasyon konusundaki endişelerin sürdüğü gerekçesiyle 17.50’ye yükseltildi. ? Mayıs ayı başında 1.30 YTL seviyesinde olan dolar kuru haziranda 1.70’e kadar dayanırken, Merkez’in radikal kararlarına karşın ancak 1.55 YTL’ye kadar gerileyebildi. ? Artan faiz oranlarıyla birlikte bankalar da kredi musluklarını kısarak, daha kârlı olmaya başlayan devlet kâğıtlarına yöneldi. Özellikle konut kredilerinde maliyetler aylık faiz oranının yüzde 1.06’dan, yüzde 2’nin de üzerine çıkmasıyla iki ayda ikiye katlandı. ? Yıl sonu için yüzde 5 olarak açıklanan enflasyon hedefi, yılın henüz 5 ayı geri bırakılmışken aşıldı. Mayısta yüzde 9.9’a çıkan TÜFE, haziranda ise yüzde 10.1 ile tekrar çift haneye ulaştı. mayısta yüzde 7.7 olan yıllık ÜFE’de haziranda yüzde 12.5 oldu. ? Söz konusu süreçte en kârlı çıkan kesimlerden biri ihracatçılar oldu. YTL’nin değerindeki hızlı değer kaybıyla birlikte haziran ayında 7.6 milyar dolarlık ihracatla, dışsatımda tüm zamanların rekoru kırıldı. Yıllık ihracat da geçen ay ilk kez 78 milyar doları geçti. ? Özellikle yabancıların YTL yatırım araçlarından kaçması ve dolara yönelmesiyle döviz piyasasında günlük ortalama 34 milyar dolar arası olan işlem hacmi mayısla birlikte 5 milyar doları aştı. ? Yabancıların YTL’den kaçıp dövize yönelmesi borsayı da olumsuz etkiledi. Dalgalanma öncesi 40 binli puanlara alışan endeks, haziranda 32 bin puanın bile altına düştü. Temmuzda kısmen toparlanan borsa ancak 35 binli puanlara tutunabildi. ? Dalgalanmanın en büyük faturası ise Türkiye’nin dış borcunda görüldü. YTL’nin yüzde 20 erimesi, Türkiye’nin dövize endeksli dış borcunu yaklaşık 34 milyar dolar arttırdı. ? Son iki aylık süreçte dünya petrol fiyatları 7075 dolar arasında seyretmesine karşın, Türkiye’de akaryakıta yapılan art arda zamlarla, benzinin litre fiyatı 3 YTL’yi de geçti. Kâr satışları borsayı düşürdü Ekonomi Servisi Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun (PPK), önceki akşam yapılan toplantısında piyasalardaki beklentinin aksine, gecelik faizleri çeyrek puan yükseltmesi, piyasalarda önemli bir etki yaratmazken; önceki gün yüzde 5 yükselen İMKB, dün gelen kâr satışlarıyla geriledi. İMKB Ulusal 100 Endeksi 322 puan kayıpla 34 bin 989 puana gerilerken, hisse senetleri ortalama binde 9 değer yitirdi. Serbest piyasada dolar 1.5610 YTL ’den 1.5580 YTL ’ye gerilerken, Avro 1.9700 YTL ’den 1.9730 YTL ’ye yükseldi. Bono piyasasında işlem gören 16 Temmuz 2008 vadeli tahvilin bileşik faizi yüzde 20.17’den yüzde 20.41’e çıktı. CUMHURİYET 13 K