Katalog

21 TEMMUZ 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Üreticiler fındık fiyatının düşmesinden Zapsu’nun kârlı çıktığını söylediler 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Başbakan’ın çıkarı var’ MURAT KIŞLALI Schröder Türkiye’ye Neden Geldi?.. Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in danışmanlığını yaptığı yatırım bankasının adını biliyor musunuz? Hemen yanıt vereyim: ‘‘Rothschild...’’ Rothschild, Türkiye’de bugüne kadar 9 milyar dolara yakın özelleştirme ve satış işleminde danışmanlık yaptı. Rio Tinto 1978 yılında Jardine Matheson firması tarafından kurulmuştur. Şirket payının en büyük dilimi Rothschild ailesinindir. Ayrıca İngiltere Kraliyet Ailesi’nin de payları bulunmaktadır. Rothschild’in Başkanı Eric de Rothschild, bakın ne diyor: ‘‘Türkiye, Ortadoğu ve Asya’da ofisimiz olan tek ülke. Uluslararası bir yatırım bankasıyız. Türkiye’de işler çok hızlı büyüyor. Şu andaki enerji, telekomünikasyon ve bankacılıktaki bütün büyük işlemlerle ilgileniyoruz.’’ Şirket 1800’lü yılların başından itibaren Türkiye’den Çin’e ‘‘afyon satımı’’ yapmıştır... 1839’da Çin ile ingiltere arasındaki ‘‘afyon savaşı’’, Hong Kong’un İngilizlere verilmesi... Öykü uzun... Jardine Matheson firmasının ‘‘afyon ticareti’’nden kazanılan parayla kurulan Rio Tinto, tek başına dünya maden üretiminde yüzde 12 payla birinci sırada... Kanada’dan Avustralya’ya dek dünyanın her yerinde eli var... Bugün İngiltere, dünya madenlerinin yüzde 50’sini kontrol ediyor... Rio Tinto’nun sahipleri ayrıca İsrail’i de kuranlardır. Rio Tinto ayrıca Nabibya’daki dünyanın en büyük uranyum tesisine İran devletiyle ortaktır. Rio Tinto, İran’ın Dhakhasan bölgesinde altın bulmuş ve yatırım aşamasına gelmiştir... ??? Rio Tinto, bugünlerde Türkiye’de Anatolia Mineral Devolopment şirketiyle bakır, altın, gümüş ve çinko araması yapıyor... Rio Tinto Alman şirketleriyle de işbirliği içinde. Bu nedenle eski Almanya Başbakanı Schröder’i danışman olarak bankaya almıştır. İngiltere ve Almanya bir güç birliği oluşturmuşlardır... Bankanın Türkiye temsilciliğinin açılışında Schröder’in Türkiye’ye övgüler düzmesi, ‘‘Türkiye Avrupa için ekonomik zenginliktir’’ demesi boşuna değildir... İngiliz, ABD ve Alman ‘‘altın avcıları’’ Munzur Vadisi’nden Kazdağları’na; Bergama Ovacık’tan Kaçkarlar’a dek her bölgede ‘‘altın, gümüş, bakır, çinko’’ aramak için kolları sıvamışlardır... Eşme Kışladağ’ında işler tıkır tıkır yürümekte; Bergama Ovacık’ta Fethullahçı sermaye hukuku çiğnemekte... Herhalde haberiniz oldu... Eşme’de ‘‘kanalizasyonun içme suyuna karıştığı, bu yüzden insanların zehirlendiği’’ haberleri ‘‘fos’’ çıktı. Zehirlenmenin siyanürden kaynaklandığı Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Karabatak tarafından açıklandı... Olup bitenleri AKP hükümeti seyretmekle kalmıyor, alkış tutuyor, eylem yapanları da ‘‘Alman vakıflarının ajanı’’ olmakla suçluyor... Almanya eski başbakanı Schröder Türkiye’ye boşuna gelmedi, Başbakan Erdoğan’la kara gözü kara kaşı için sarmaş dolaş olmadı... Fethullahçı Bugün gazetesinin sahibi Akın İpek aynı zamanda Bergama Altın Madeni’ni işleten ‘‘Koza’’ şirketinin başında değil mi? Bugün gazetesi Bergama eylemcilerine saldırıyor sürekli... Diyor ki: ‘‘Alman vakıfları Türkiye’nin altın üretmesini istemiyor... Çünkü Almanya’nın altın stoku yüksek. Fiyatların düşmesini engellemek için Türkiye’de altın üretimini istemiyor...’’ Bir de bakıyorum Türkiye’de altın arayan şirketin banka danışmanı eski Alman Başbakanı... Konrad Adenauer Vakfı ise Ankara’da ‘‘Muhafazakâr Düşünce ve Siyasi Partiler’’ paneli düzenliyor... Kimler yok panelde, bir görseniz... Korkut Özal, Ursula Mannle, Nazlı Ilıcak, AKP Milletvekili Nevzat Yalçıntaş, AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, Frank Spengler... ??? Bergama Ovacık’ta eylem yapan Sefa Taşkın, Birsel Lemke, Senih Özay, Oktay Konyar, Özcan Durmaz, kapatılan Ankara DGM’de ‘‘Alman casusluğu’’ndan yargılanıp aklandılar yıllar önce... Oysa Alman vakıfları benim bildiğim, Türkiye’deki ‘‘altın avcısı’’ şirketlerine destek veriyorlardı... Şimdi ise belgesi: ‘‘Almanya’nın eski Sosyal Demokrat Başbakanı en büyük maden şirketinin bankasının danışmanı. O şirket Türkiye’de altın, gümüş çıkarmaya hazırlanıyor...’’ Bergama Ovacık’ı şimdi Fethullahçı Koza şirketi işletiyor, hukuku çiğneyerek. Senih Özay’ı, Birsel Lemke’yi, Sefa Taşkın’ı hâlâ ‘‘Alman ajanı, Alman vakıflarının sözcüsü’’ ilan ediyor... Ne diyorsunuz?.. Allianoi Su Perisi’ne destek için; Banka Hesap No: ‘‘Akbank Bergama Şubesi DHV: 33453012’’ ‘Hükümet haramzade’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAVATAN Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş, Emekliler Birliği Sendikası Genel Başkanı İsrafil Odabaş ve beraberindeki heyeti, Meclis’te kabul etti. Sarıbaş, hükümete ‘‘TBMM’yi toplayın’’ çağrısında bulunarak ‘‘Bir haftada 15 vatan evladının öldüğü bir ülkede, kimsenin tatil yapma lüksü yoktur. Meclis, o cephede kanını vatan için dökenlerin yanında olduğunu göstermeli’’ dedi. Ekonomi politikalarını da eleştiren Sarıbaş, hükümetin haram sofrasına oturduğunu, ‘‘haramzade’’ olduğunu söyledi. ANKARA Destek alamayan, üstüne bir de polisten dayak yiyen fındık üreticileri perişan. Sezona 7.5 YTL ’den başlayan fındığın fiyatının 2.3 YTL ’ye düşmesinden 500 bin üretici zarar görürken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Cüneyd Zapsu’nun da aralarında bulunduğu az sayıda ihracatçının bu durumdan kârlı çıktığı belirtiliyor. Fiyatın düşmesinden ise Erdoğan sorumlu tutuluyor. Ordu Ziraat Odası Başkanı Onur Şahin, fındığın fiyatını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 18 Haziran’daki Ordu ve Giresun kongrelerindeki sözlerinin düşürdüğünü belirterek ‘‘Başbakan ya Kara ? Ordu Ziraat Odası Başkanı Şahin, fındığın fiyatını Başbakan Erdoğan’ın sözlerinin düşürdüğünü belirterek ‘‘Başbakan ya Karadeniz’e hiç gelmemeyi planlıyor ya da bir dahaki seçimlerde buranın oyunu istemiyor” derken Giresun Ziraat Odası Başkanı Akkabaşlı, hükümetin üreticiye sahip çıkmadığını söyledi. deniz’e hiç gelmemeyi planlıyor ya da bir dahaki seçimlerde buranın oyunu istemiyor. Zararımız 1.2 milyar YTL. Bu noktada, her şey Başbakan’ın iki dudağı arasındaysa, kişisel çıkar mutlaka olacaktır’’ dedi. Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı, hükümetin Başbakan’ın başdanışmanı Cüneyd Zapsu nedeniyle üreticiye sahip çıkmadığını söylerken, Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı İbrahim Yetkin ise ‘‘Başbakan bağımsız bir siyasi yaklaşım yapamıyor’’ diye konuştu. Çiftçi Sendikaları Konfederasyonlaşma Platform Sözcüsü Abdullah Aysu da, Türkiye’nin dünya fındık üretim ve ihracatında yüzde 75’lik payıyla belirleyici konumda olduğunu ifade ederek, fındık fiyatının Başbakan’ın tavrı nedeniyle indirilebildiğini vurguladı. Akbaşlı: Tüccardan ve hükümetten. Tüccar ocak ayında Avrupa’ya açığa fındık satıyor. Malın sahibi üreticiye sormuyor. Avrupalıya ‘Ben size eylülde mal satarım’ diyor, eylül gelince de o fiyattan satmak için yırtınıyor. Özel sektör kârını maksimize eder. Ya hükümet? Akbaşlı: Hükümetin sorumluluğu Fiskobirlik’e sahip çıkmaması. Hükümet Fiskobirlik’e sahip çıktığı anda tüccar at oynatamaz. Fındıkta 500 bin üretici ve ailesi var. Bu oy potansiyeline karşın hükümet niçin fındığı Tüccar at oynatamaz Ziraatçıların fındıktaki gelişmelere ilişkin değerlendirmeleri şöyle: Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı: Fındıktaki problem kimden kaynaklanıyor? BAKAN EKER: ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Hükümete sormadılar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümeti, üreticinin ‘‘eylem’’ yapmasına neden olan fındık fiyat politikasında en ufak bir iyileştirmeye gitmezken, hedef aldığı FİSKOBİRLİK yönetimine yüklenmeye devam ediyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ardından, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker de, üreticinin alacakları konusunda FİSKOBİRLİK’i suçlayarak ‘‘Fiyat açıklarken hükümete sormadılar’’ dedi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mehdi Eker, ‘‘Tarım Bakanlığı olarak 2006 ürünü fındık ile ilgili herhangi bir çalışmamız yok. Üretim boyutu ile ilgileniyoruz’’ dedi. Fındık fiyatı ve rekolte meselesinin FİSKOBİRLİK’i ilgilendiren bir konu olduğunu belirten Mehdi Eker, şu görüşleri savundu: ‘‘Fiyatını tespit ederken hükümete herhangi bir bilgi sormuş değildir. Dolayısıyla o fiyatı kendi açıkladı. Hükümete sormadı. Başka işler yapıyor. Malvarlığı var. Onlarla karşılasın. Başbakan’ın söylediği onunla ilgili.’’ Org. Doğan’ın yeni görevi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası TürkKazak Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı’na emekli Orgeneral Çetin Doğan’ı atadığı bildirildi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Sezer, Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası TürkKazak Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı’na, 24.09.1993 günlü 93/4848 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile onaylanan Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası TürkKazak Üniversitesi Tüzüğü’nün 4. maddesi uyarınca emekli Orgeneral Çetin Doğan’ı atadı. Sendikacılara tahliye ? İSTANBUL (AA) Desan Tersanesi’nde çalışan işçilerin alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle yapılan eylemde gözaltına alınarak tutuklanan Limterİş Genel Başkanı Cem Dinç ile sendikanın eğitim uzmanı Kamber Saygılı’nın yargılanmasına Tuzla Sulh Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Sorguları yapılan Dinç ve Saygılı’nın tahliyesine karar veren hâkim, eksikliklerin tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Genelİş Sendikası’nın temsilcileri, Tuzla Deriİş Sendikası yöneticileri ile Limterİş Sendikası üyesi tersane işçileri, Dinç ve Saygılı’ya destek vermek amacıyla adliyeye geldi. musakart@yahoo.com desteklemiyor? Akbaşlı: Başbakan, başdanışmanı nedeniyle böyle davranıyor. Başdanışman Türkiye’nin en büyük fındık ithalat ve ihracatçısı. Daha başka ne sebep arayabilirsiniz ki? Ordu Ziraat Odası Başkanı Onur Şahin: Fındık fiyatları neden düştü? Şahin: Başbakan 18 Haziran’da Giresun ile Ordu kongrelerinde buraya geldiğinde fındık fiyatı 4.3 YTL idi. O da 6 YTL ’den, hükümetin politikası sonucu düşmüştü. Giresun ile Ordu kongrelerinde resmen Karadeniz’in kendi böğrüne gelip, üstüne basa basa, bağıra bağıra ‘Bu ürüne sahip çıkmıyorum, ne hali varsa görsün’ deyip gitti ve üreticiyi, Karadeniz’i kalbinden vurdu. O günkü 4.3 YTL ’den bugünkü 2.3 YTL ’ye, 2 YTL ’lik sert düşüş ondandır. Peki Başbakan niye böyle davrandı? Şahin: Çünkü bugün fındıkla ilgili yönlendiren insanlar kendi çıkarına göre hareket ediyor. Burada (Başbakan’ın başdanışmanı) Cüneyd Zapsu ismini söylememenin anlamı yok. ‘Şu anda fındıkla alakam yok’ dese de, o zaman sert kabuklu meyve konsey başkanlığında ne işi var? Fındıkta işin yok da ceviz ya da bademle mi işin var? Eğer bu vatandaş çıkıp da TV’de, ‘Tabii ki fındıkta Başbakan bana soracaktır’ diyebiliyorsa, başka bir söze gerek yok. Başbakan büyük bir oy potansiyelini niye göz ardı ediyor? Şahin: Şahsi olarak ben artık şuna inanıyorum. Ya Karadeniz’e hiç gelmemeyi planlıyor. Ya da bir dahaki seçimlerde buranın oyunu istemiyor. Bir kere bu bölgeyi ve bu ülkeyi düşündüğüne artık inanmıyorum. Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı İbrahim Yetkin: Fındık fiyatının bu kadar düşmesinin sorumlusu kim? Yetkin: İhracatçı. Fındık ürünü ortaya çıkmadan ihracatçı Avrupa’da ‘Sana fındığı şu kadardan satacağım’ diye anlaşma yapıyor. Sonra dönüyorlar, fındık fiyatı ne kadar düşük olursa bunların kâr marjları da artıyor. ‘Üreticinin felaketi oldu’ CHP’nin Fındık Komisyonu Başkanı Bihlun Tamaylıgil, Başbakan Erdoğan’ın tavrının üreticiyle polisi karşı karşıya getirdiğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Sekreter Yardımcısı Bihlun Tamaylıgil, hükümetin tutumunu eylem yaparak protesto eden fındık üreticilerine polis tarafından biber gazıyla müdahale edilmesini eleştirerek, ‘‘Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çözüm yerine sorun üreten tavrı, fındık üreticisiyle polisi karşı karşıya getirmiştir’’ dedi. Erdoğan’ın Karadeniz’e yaptığı her ziyaret ve açıklamanın fındık üreticisinin felaketine neden olduğunu belirten Tamaylıgil, CHP’nin bu konuyla ilgili uyarı ve önerilerinin dikkate alınmamasının sorunları ağırlaştırdığını söyledi. CHP’nin 26 Şubat2 Mart 2006 ve 1115 Temmuz 2006 tarihleri arasında Karadeniz Bölgesi’ne gönderdiği iki heyete başkanlık eden Genel Sekreter Yardımcısı Tamaylıgil, fındık üreticisinin 2004 yılından kalan 252 trilyon liralık alacağının hâlâ ödenmediğini anımsatarak bu ödemenin acilen yapılmasını istedi. Trabzon Milletvekili Şevket Arz, Ordu milletvekilleri Sami Tandoğan, Kazım Türkmen, Samsun Milletvekili İlyas Sezai Önder, Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi, Giresun Milletvekili Mehmet Işık, Muğla Milletvekili Gürol Ergin ve Hatay Milletvekili Gökhan Durgun ile birlikte fındık bölgesinin sorunlarını inceleyen ve değerlendiren Bihlun Tamaylıgil bölgede ‘‘Tayyip Erdoğan felaketi’’ yaşandığını söyledi. Tamaylıgil, ‘‘Sel felaketinden sonra Karadeniz Bölgemiz hükümetin fındık fiyatı felaketiyle karşılaşmıştır. Artık net olarak ortaya çıkmıştır ki, Karadeniz Bölgesi insanı üzerindeki asıl felaket, AKP Hükümeti ve onun Başbakanı’dır. Başbakan Erdoğan’ın Karadeniz’e yaptığı her ziyaret ve açıklama fındık üreticisinin felaketine neden olmaktadır’’ dedi. Tamaylıgil, son olarak Başbakan’ın çözüm yerine sorun üreten tavrının polis ile üreticiyi karşı karşıya getirdiğine dikkat çekti. Diğer yandan AKP yönetimi ve Başbakan’ın, yönetimini ele geçiremediği için FİSKOBİRLİK’i ‘‘hedef tahtası’’ haline getirdiğini kaydeden Tamaylıgil, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Fındık üreticisini stokçu olarak gören Erdoğan, Avrupalı çikolatacılarla, birkaç fındık tüccarının Başbakan’ı gibi davranmaktadır. 8 Milyon fındık üreticisiyle Karadenizli’nin yaşamını doğrudan etkileyen, geçim kaynağı olan fındık hem hak ettiği değerden alınmamakta, hem de hak edilmiş fındık parası ödenmemektedir. Örneğin fındık üreticisinin 2004 yılından kalan 252 trilyon liralık alacağı hâlâ ödenmemiştir. Bu ödeme acilen yapılmalıdır. Öte yandan 650 bin tonu aşacağı tahmin edilen 2006 üretimi nedeniyle oluşacak arz fazlasının da piyasadan çekilebilmesi için de hükümet doğrudan görev üstlenmelidir. Hükümet mağdur yaratmak yerine mağdurun derdine çare olacak önlemleri almakla sorumludur, görevlidir.’’ Sadece üreticinin değil, esnafın da son derece mağdur olduğunu ve siftahsız kepenk kapatanlar bulunduğunu belirten CHP Genel Sekreter Yardımcısı Bihlun Tamaylıgil, bölge halkında, 2006 rekoltesi fındığın akıbetinin ne olacağı konusunda endişeler bulunduğunu ifade etti. Anadolu liselerine öğretmen alınıyor ? ANKARA (AA) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Anadolu liselerine öğretmen almak için 21 Ağustos’ta sınav düzenleyecek. Öğretmenler, sınav için 24 Temmuz4 Ağustos günleri arasında başvurabilecek. Başvuracak öğretmenlerin, halen MEB’in eğitim ve öğretim hizmeti sınıfı kadrolarında görev yapıyor olması gerekiyor. MEB yetkilileri, sınav sonucunda Anadolu liselerine kaç öğretmenin alınacağının, Anadolu liselerinden emekli olacak öğretmenler belirlendikten sonra netleşeceğini, şu anda 5 bin kişinin emekli olacağının tahmin edildiğini belirttiler. A K P İ L Ç E B A Ş K A N I G Ö Z A LT I N A A L I N D I Ali Dibo bu kez Diyarbakır’da DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Hatay’da ortaya çıkan Ali Dibo olayı sonrasında AKP’lilerin bulaştığı yolsuzluklar artıyor. Diyarbakır’ın Çüngüş ilçesinde AKP İlçe Başkanı, İlçe Özel İdare Müdürü ve 2 mühendis, yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla gözaltına alındı. AKP’de rahatsızlığını dile getiren milletvekillerinin partiden ihraç edilmesine neden olan yolsuzluk olayları, her gün bir başka ilde ortaya çıkıyor. Bu kez Ali Dibo olayı Diyarbakır’a sıçradı. AKP’li Çüngüş İlçe Başkanı Seçim Akmeşe, İlçe Özel İdare Müdürü ile 2 de mühendis, yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet ve mazot kaçakçılığı iddialarında önceki gece gözaltına alındı. Konuyla ilgili açıklama yapan CHP Diyarbakır İl Başkanı Medeni Öz, Ali Dibo vakalarının Çorum, Hatay, Samsun ve Ankara’dan sonra Diyarbakır’a da sıçradığını söyledi. Diyarbakır’da AKP kadrolaşması sonucu tüm kamu kurum ve kuruluşlarında büyük yolsuzluklar yaşandığını dile getiren Öz, bunların araştırılmasını istedi. Devlet hastanesinde de son 1 yıldır ihalelerde yolsuzluk yapıldığını vurgulayan Öz, müfettiş taleplerine yanıt verilmediğini söyledi. Öz, tüm yolsuzlukların arkasında AKP’li siyasetçilerin olduğunu da savundu. CHP İl Sekreteri Süleyman Berberoğlu ise yolsuzlukları ortaya çıkarmak için Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde yaptıkları başvurulara yanıt verilmediğini, AKP kadrolarının bilgi vermediğini öne sürdü. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Güler tanık olarak dinlenecek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Enerji Bakanları Cumhur Ersümer ile Zeki Çakan’ın ‘‘enerji ihalelerinde usulsüzlük yaptıkları’’ iddiasıyla Yüce Divan’da yargılandıkları davanın bugünkü oturumunda, Enerji Bakanı Hilmi Güler ile Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen tanık olarak dinlenilecek. TBMM’nin Cumhur Ersümer’i Yüce Divan’a sevk kararında, bakanlığı döneminde uyguladığı yanlış ve usulsüz enerji politikaları nedeniyle kamuyu zarara uğrattığı, görevini suiistimal ettiği ve yetkilerini aşıp amaç dışı kullanarak kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı davrandığı ileri sürülüyor. CUMHURİYET 05 K