18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 TEMMUZ 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 BM, İsrail’in köprü ve yolları bombalaması nedeniyle yardım çalışmalarının aksadığını bildirdi BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Ölenlerin üçte biri çocuk Dış Haberler Servisi İsrail’in 12 Temmuz’da başlayan Lübnan saldırılarında ölen 325’ten fazla kişiden 100’ü aşkınının çocuk olduğu belirtildi. İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları 9. gününü geride bırakırken, dün Lübnan sınırında Hizbullah militanlarıyla İsrail askerleri arasında çatışmalar yaşandı. İki ayrı noktada çıkan çatışmalarda 2 İsrail askeri ve 2 Hizbullah militanı öldü, 4 İsrail askeri yaralandı. İsrail Savunma Bakanı Amir Peretz, gerekirse Lübnan’a yönelik kapsamlı bir kara operasyonu düzenleyebileceklerini söyledi. İsrail Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Halutz da ordu mensuplarına gönderdiği yazılı mesajda, Lübnan ve Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonların uzun sürebileceğini bildirdi. Önceki geceden itibaren Lübnan’a 80’e yakın hava bombardımanı düzenleyen İsrail ordusu, dün sabaha karşı üst düzey Hizbullah yetkililerinin sak 20 Temmuz ve Denktaş’ın Bildirgesindeki Eksikler Dün 20 Temmuz 2006’da Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 32. yıldönümünü içimiz buruk ve hatta acılarla dolu olarak andık. KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş bu yıldönümü dolayısıyla bir bildirge hazırlamış ve imzaya açmış. Bildirgede özetle şunları vurgulamış: 1 Türkiye Kıbrıs konusunda AB tarafından aldatılmaktadır. Uyanık davranılmazsa stratejik olarak büyük kayıplarla karşılaşacağız. 2 Türklerin Annan Planı’na evet demesi karşılığında AB ve ABD’nin verdikleri sözler yerine getirilmedi. ABD ve AB, ‘‘KKTC diye bir devlet yoktur; bizim için sadece Rumların egemen olduğu ve adanın bütününü temsil eden Kıbrıs Cumhuriyeti vardır’’ diyorlar. 3 Türk tarafına, Annan Planı’na evet dedirtenler, ‘‘yanlış yorumlarla’’, Kıbrıs Türkleri egemenlik haklarından vazgeçtiler diyorlar. Ankara bunları reddetmeli. Bu nedenle şimdiye kadar izlenen politika terk edilmelidir diyor Sayın Denktaş. Denktaş’ın imzaya açtığı bildirgesinde yaptığı bu tespitler kesinlikle doğrudur. Ancak bu doğrular, diğer yanlışları ve eksikleri ortadan kaldırmıyor. Şimdi bu doğru tespitlerin içindeki yanlışlara bakalım: ‘‘Türkiye, Kıbrıs konusunda aldatılmaktadır’’ ifadesinin altını biraz açalım: AB (ve ABD) soğuk savaş sonrasında Ortadoğu ve Türkiye politikalarında radikal değişiklikler yaptılar. Büyük Ortadoğu Projesi daha birinci Körfez krizinde planlandı. Bu bağlamda, 1992’den itibaren AB, ‘‘Türkiye’yi Kıbrıs’tan tasfiye politikasını’’ yürürlüğe koydu. 1992’de Rumlara ‘‘Gelin, başvurun’’ dedi. 6 Mart 1995’te Tansu Çiller Murat Karayalçın ikilisine imzalatacağı gümrük birliği belgesinden 10 gün önce 24 Şubat 1995’te Kıbrıs’ı, KKTC’yi yok varsayarak AB’ye alacağını ilan etti. Ayrıntılarını Cumhuriyet’te defalarca yazdım. Aralık 1999’da Ecevit koalisyonuna ‘‘içerdeki adamları kanalı ile’’, Kıbrıs koşulunu kabul ettirdi. AKP hükümeti 3 Kasım 2002 seçimleri sonrasında, daha iktidara gelmeden, ‘‘AB ve ABD taleplerinin yerine getirileceği yönünde açıklamalara başladı’’. Ve 1 Mayıs 2004’te Rumlar, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak AB’ye alınırken AKP hükümeti, ‘‘Bunun uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu’’ nedense unuttu. Abdullah Gül, Annan Planı’nın Meclis’ten geçmesi gerektiğini önce söylemesine rağmen, sonra çark etti. 17 Aralık 2005 belgesi ile AKP hükümeti, 25 AB ülkesi (ve Rumlarla) kuzu kuzu görüşme masasına oturmayı kabul ederek onları tanıdı. Zaten 29 Temmuz 2005’te imzaladığı ek protokol ile Rumları çoktan tanımıştı bile. ? Lübnan’da insani felaket yaşanırken Hizbullah militanlarıyla İsrail askerlerinin Lübnan topraklarında çatıştığı haberi geldi. Çatışmalarda 2 militanla 2 İsrail askeri öldü. İsrail kapsamlı bir kara harekâtını göz ardı etmediğini açıkladı. landığı düşünülen sığınakların hedef alındını açıkladı. Saldırılardan birinde içinde Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah’ın olduğu düşünülen bir binaya da yaklaşık 23 ton patlayıcı atıldı. Ancak Hizbullah bu binanın sığınak değil, bölgede inşaatı süren bir cami olduğunu ve saldırıda liderlerinin ölmediğini açıkladı. İsrail’in önceki geceki saldırılarında 6 Lübnanlı sivil öldü, 12’si yaralandı. raynalı’nın eşi ve kızını bir sığınağa yerleştirdikten sonra battaniye almak için evine giderken öldüğü bildirildi. Hizbullah’ın başka bir füze saldırısında ise 2 İsrail askeri yaralandı. İsrail uçakları önceki akşam Lübnan’ın Suriye ile sınır bölgesinde bulunan 4 köprüyü vurdu. Lübnan’da İsrail saldırıları sonucu ölenlerin sayısı 325’i geçti. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinatörü Jan Egeland, bombardıman altındaki Lübnan’da insani durumun her geçen saat daha da kötüye gittiğini söyledi. İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye konuşan Egeland, Lübnan’da ölenlerin üçte birini çocukların oluşturduğuna dikkat çekti. Egeland, İsrail’in köprü ve yolları bombalaması nedeniyle yaralılara yardım edilemediğini belirtti. ABD’ye sert mesaj Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora yarım milyondan fazla Lübnanlı’nın yerlerinden olduğunu, hastanelerin felce uğradığını, gıda ve ilaç sıkıntısı yaşandığını ifade ederek acilen ‘‘insani koridor oluşturulmasını’’ istedi. Sinyora, ABD’nin, İsrail’in meşru müdafaa yaptığı yönündeki açıklamalarını da sert bir dille eleştirdi. Uluslararası toplumu bir an önce İsrail saldırılarını durdurma yönünde harekete geçmeye çağıran Sinyora, ‘‘Umarım bizi yüzüstü bırakmazsınız’’ dedi. Sinyora, İtalyan gazetelerinden Corriere della Sera’ya verdi Ailesini kurtardı, kendisi öldü Hizbullah’ın Nasıra kentine yönelik füze saldırısında 2 çocuk öldü, 30’a yakın kişi yaralandı. Bir Ukrayna vatandaşı da Hizbullah’ın İsrail’deki Nahariye kentine yönelik füze saldırısında öldü. 37 yaşındaki Uk ği demeçte, ‘‘Hizbullah’ı silahsızlandırmamız için tüm dünya bize yardımcı olsun’’ diye konuştu. Sinyora şöyle konuştu: ‘‘İsrail, askeri ve ekonomik değer taşımayan Şeba bölgesinden çıksın, tutukluları da bıraksın. O zaman hükümetimiz de Hizbullah’a, halen silahlı milis bulundurmasını meşru gösterebilecek bir gerekçesi kalmadığını anlatabilir. Bu olursa, Hizbullah da bizim demokratik sistemimizde sadece bir siyasi güce dönüşür.’’ ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack ülkesinin ateşkese karşı olduğunu belirtti. Beyaz Saray Sözcüsü Tony Snow da, İsrail saldırısının ABD önderliğindeki ‘‘teröre karşı savaşa’’ paralel olduğunu kaydetti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, krizin çözümü için önce İsrail ile Hizbullah gerillaları arasında ateşkese varılması gerektiğini söyledi. Dışişleri feribot kiraladı Türk vatandaşları 450 kişilik feribot ile pazartesi günü Lübnan’ın başkenti Beyrut’tan topluca tahliye edilecek ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) İsrail saldırılarının sürdüğü Lübnan’dan 14 Temmuz’dan bu yana 104’ü Türk ve 22’si yabancı ülke vatandaşı olmak üzere toplam 126 kişinin Yayladağı Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yaptığı bildirildi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, şöyle denildi: ‘‘14 Temmuz’dan itibaren Beyrut Büyükelçiliğimiz tarafından düzenlenen 4 otobüs seferi ile 104’ü Türk ve 22’si muhtelif ülke yurttaşı (büyük bir bölümü bu yurttaşlarımızla evli) toplam 126 kişi Yayladağı Sınır Kapımızdan ülkemize giriş yapmışlardır. Beyrut Büyükelçiliğimiz, kendi imkânları ile ülkemize dönmek isteyen 50 vatandaşımıza da araç temini konusunda yardımcı olmuştur.’’ Lübnan’da yaşayan İsveç, Brezilya, Arjantin, Meksika, Moldova, Almanya, Kanada, ABD ve Avustralya yurttaşlarının bir bölümünün Türkiye üzerinden tahliye edildiği de belirtildi. Beyrut’taki Türkiye Büyükelçiliği yetkililerinden alınan bilgiye göre de, Dışişleri Bakanlığı’nın kiraladığı 450 kişilik feribotla pazartesi günü Türk vatandaşlarını Beyrut’tan topluca tahliye edilecek. Büyükelçilik yetkilileri, tahliye işlemine katılmak isteyen Türk vatandaşlarının karışıklığa neden olmamak için isimlerini elçiliğe yazdırmaları gerektiğini söylediler. Lübnan’dan Batılı ve diğer ülkelerin vatandaşlarının kaçışı da sürüyor. İngiltere dün sabah Beyrut’tan en büyük tahliye işlemini başlatırken, Londra’nın gönderdiği 5 binden fazla kişiyi taşıyabilecek kapasitedeki Bulwark savaş gemisi Beyrut Limanı’na vardı. 23 YIL SONRA Aralarında çocukların da bulunduğu 280 İsveç vatandaşı, İsrail saldırısından kaçarak Mersin’e geldi. (Fotoğraf: AA) ABD askeri Beyrut’ta Dış Haberler Servisi İsrail’in bombardımanı sürdürdüğü Lübnan’da bulunan Amerikan yurttaşlarını tahliye etmek üzere, yaklaşık 40 Amerikan deniz piyadesi dün Beyrut sahiline çıktı. Lübnan açıklarına demir atan Amerikan USS Nashville gemisinin piyadeleri, şafakta karaya çıktı. Böylece, 1983 yılında Hizbullah gerillalarının 241 deniz piyadesinin ölümüne neden olan kışla saldırısından 23 yıl sonra, Amerikan deniz piyadeleri Beyrut’a dönmüş oldu. USS Nashville’in, yaklaşık 1200 Amerikalıyı Kıbrıs Rum kesimine götürmesi bekleniyor. Kıbrıs’a önceki gün de 900 kadar Amerikan yurttaşı ulaşmıştı. Lübnan’da bulunan 25 bin Amerikan vatandaşından 8 bini tahliye olmak istiyor. Hepsi önceden biliniyordu Sayın Denktaş... Sayın Denktaş, siz bu sıraladıklarımın perde arkasını herkesten iyi biliyorsunuz. Kıbrıs meselesi bugün artık, ‘‘Kıbrıs Meselesi’’ değildir, ‘‘Türkiye Meselesi’’dir. Kıbrıs’ı vermekte olanlar, sadece adayı vermiyorlar; soğuk savaş sonrası ABD ve AB’nin diktiği deli gömleğini Türkiye’ye giydirmek için Washington ve Brüksel’le işbirliği yapıyorlar. Kıbrıs bu plan içinde ilk dilimdir. Kürdistan, Ermenistan ve Patrikhane sorunları Kıbrıs’ın devamı olarak gündemdedir. Kıbrıs’ta Annan Planı ile ilk ‘‘sivil ve turuncu darbe’’ ABD ve AB tarafından yapıldı ve başarıldı. Türkiye’de malum çevreler buna yardım ettiler. Sayın Denktaş, sizin bildirgenize şöyle bir cümle eklemek gerekir: ‘‘Kıbrıs (ve Türkiye) meselesinin aleyhimize gelişmemesi için ülkede ABD ve AB’nin biçtiği elbiseyi reddeden bir yönetimin işbaşına gelmesi gerekir.’’ Yani, AB ve ABD’nin Türkiye’de (ve Kıbrıs’ta) yürütmekte olduğu sivil darbenin önünün kesilmesi zorunludur. 2 Haziran 2005’te Kanal Türk’te 2 saat süren sohbetimizde Annan’ın Şubat 2004’te New York’ta size söylediği şok cümleyi tekrar ettiniz; ‘‘Sayın Denktaş, sizinle planı tartışmamıza gerek yok, Annan Planı Ankara tarafından çoktan kabul edildi’’ dediğini, canlı yayında söylediniz. Yani bildirgenizde haklı olarak yakındığınız sonuçlar, ‘‘bizimkiler ve onlar tarafından’’ ta baştan beri birlikte yürütülmekteydi. Bir şeyde çok haklısınız, ‘‘bildirgenizin adresi Türk halkıdır’’, sorunu ancak onlar çözebilir. Diğerlerinin zaten, çözmeye niyetleri yok ki... Onlar sorunlara Washington ve Brüksel gözlüğü ile bakıyorlar... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali DOSYA: 2005/2477 Tal. Bir borçtan dolayı satışına karar verilen gayrimenkulun : TAPU KAYDI : İstanbul Fatih İlçesi 3.Bölge tapu sicil ve Fatih Haraççı Karamehmet Mah.Yazar Orhan Kemal sok. No: 11 ve 239 pafta, 1021 ada 20 parsel sayılı arsa üzerinde bulunan 90.00 m2 kargir ev. İMAR DURUMU: Fatih Belediyesi İmar ve Planlama Müdürlüğünün 27.09.2004 günlü yazısında satılacak gayrimenkulun İstanbul 1 nolu Kültür ve Tabiat varlıklarını koruma kurulunun 04.09.1996 gün ve 7981 sayılı kararına göre başvuru belgesi olarak kabul edilen 1/1000 ölçekli ve 07.02.1994 tasdik tarihli imar planında onama dışı kalmaktadır. Yeni inşaat yapılması halinde koruma kurulu kararı alınması gerekmektedir. HALİ HAZIR DURUMU: Satışa konu gayrimenkul 90 m2 arsa üzerine kağgir tarzda yapılmış bodrum, zemin, 2 normal kattan oluşan binadır. Dış duvarları tuğla ve sıvasız, binanın iç bölüm duvarları örülmemiştir. Binanın zemin katına sokaktan yapılmış portatif demir merdivenle çıkılmaktadır. Binanın sokağa cephesi 8.70 m dir. KIYMETİ: Bulunduğu mevki,imar durumu,yüz ölçümü, getirebileceği kira geliri, civardaki emsal binaların alım satım bedeli ve diğer faktörler de dikkate alınarak BİNANIN DEĞERİ : 30.000,00 YTL ARSANIN DEĞERİ : 54.000,00 YTL TOPLAM : 84.000,00 YTL SATIŞ ŞARTLARI: I.satış 28.08.2006 pazartesi günü saat 11.00 ile 11.20 arasında fatih 2.İcra Müdürlüğünde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60 ını rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile 07.09.2006 Perşembe günü aynı yer ve aynı saatte ikinci artırmaya çıkarılacaktır. İkinci artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale olunur. Şu kadarki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40 ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır.Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20 nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın kesin teminat mektubunu vermeleri lazımdır.Satış peşin para ile yapılacaktır.Alıcı istediğinde satış bedelinin ödenmesi için 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi , ihale damga pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin(*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair ola iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır.Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaklardır. İhaleye katılıp da daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden meteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacaktır. Bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. Şartname ilan tarihinden itibaren her kesin görebilmesi için dairede açık olup masraf verildiğinde isteyene bir sureti gönderilecektir. Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/2477 Tal.sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları gerekmektedir. Tapudan gelen son durumunda belirtilen ilişikler dışında başka ilişikler varsa bu ilişiklere de satış ilanının tebliğ edilmiş sayılması yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 11.07.2006 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri dahildir. (Basın: 35355) FATİH 2.İCRA MÜDÜRLÜĞÜNDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI SİGORTA ŞİRKETLERİNE DUYURU TEKİRDAĞ SULH HUKUK MAHKEMESİ İZALEİ ŞÜYUU SATIŞ MEMURLUĞU SAYI : 2006/11 GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI TEKİRDAĞ SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞUNDAN Tekirdağ Sulh Hukuk Mahkemesinin 15/02/2006 tarih ve2005/580 esas ve 2006/126 karar sayılı ilamı ile; Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, adedi, evsafı : Tekirdağ İli Merkez Ertuğrul Ertuğrul mahallesi peştemalcı caddesinde 305 ada 57 parselde kayıtlı 79.15 m2 çaplı 2 katlı gayrimenkul tapuda 79 m2 kargir dükkan vasfında kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde ,ikisi zemin katta, biri üstkatta olmak üzere 3 adet işyeri mevcuttur. Şehir merkezinde bulunan gayrimenkul I zemin, 1 normal kat olarak sobalı işyeri olarak tanzim edilmiş , yığma 50 yıllık binadır. Zemin kattaki 1 dükkan 28m2 olup , halihazırda helvacı dükkanı olarak faaliyet göstermektedir. Zemin kattaki 2 dükkan 47 m2 olup, lokanta olarak faaliyet göstermektedir. Üstkattaki işyeri ise; 84 m2 olup; şu anda internetkafe olarak çalıştırılmaktadır. Üst kattaki kafeye, lokantanın sol tarafından ayrı, bağımsız çıkış vardır. Tekirdağ Belediyesinin 04/07/2005 tarih ve 1699 sayılı yazısında satışa konu taşınmazın kentsel sit etkileme geçiş alanında . imar planında ticarete tahsisli, bitişik nizam, yeni yapılaşma için Edirne Anıtlar Kurulu’nda proje onayı alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu şart taşınmazın değerini menfi yönde etkilese de şehrin en merkezi caddelerinin birinin başlangıç köşesinde ve alışverişin en yoğun olduğu diğer caddelerle kesişme noktasında bulunması, bankalara, resmi ve idari kurumlara, okullara, tüm sosyal faaliyet alanlarına yakın olması değerini olumlu etkileyen faktörlerdir. Zemin kat 28 m2 dükkan 98.000.00YTL. Zemin kat 47 m2 dükkan 167.000.00 YTL. Üst kat 84 m2 işyeri 260.000.00 YTL. Olmak üzere toplam 525.000.00 YTL. Değer üzerinden üzerindeki hak ve mükellefiyetler baki kalmak kaydıyla açık arttırma suretiyle satılacaktır. İMAR DURUMU : Tekirdağ Belediyesinin 08/05/20006 tarih ve 1272 sayılı cevabi yazıları ile; sit bölgesi dışında, Özel proje alanında (Projeler kurul onayından geçer) kalmaktadır. İmar planında (Ada basında tercihlidir) ticarete tahsisli bitişik nizam 6 katlı alanda kalmaktadır.. değer üzerinden üzerindeki hak ve mükellefiyetler baki kalmak kaydıyla açık arttırma suretiyle satılacaktır. SATIŞ ŞARTLARI : 1SATIŞ: 29/08/2006 Salı günü saat 10.0010.05’e kadar Tekirdağ Adliyesi Sulh Hukuk Mahkemesi koridorunda açık arttırma suretiyle satılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 60 ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmunu ve satış masraflarını geçmek şartışla ihale olunur.Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttırana taahhüdü baki kalmak şartıyla 08/09/2006 Cuma günü saat 10.0010.05’e kadar ‘ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranının taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteğinin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye ihale damga resmi pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. Ayrıca % 18 KDV ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususu ile faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/11 sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 05/07/2006 .(*)İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Yönetmelik Örnek No: 27 (Basın: 35985) Türkiye Futbol Federasyonu’nca; futbolcu ve teknik kadrolar dahil yaklaşık 6000 kişinin ferdi kaza grup sigortalarını yapmak üzere Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği üyesi olan sigorta şirketlerinden teklif alınacaktır. İsteklilerin 21 Temmuz 2006 28 Temmuz 2006 tarihleri arasında mesai saatleri içerisinde Konaklar Mahallesi Ihlamurlu Sokak No: 9 Levent İstanbul adresinde mukim, TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU Mali İşler Koordinatörlüğü’nden Türkiye İş Bankası 1299 Merkez Şube 17259 no’lu hesaba beşyüz YTL’yi yatırdıklarına dair makbuz karşılığı ihale şartnamesi almalarını ve teklifleri ile şartnamede istenilen belgeleri 3 Ağustos 2006 günü saat 13.0015.00 saatleri arasında aynı adreste bulunan komisyona NOTER huzurunda açılmak üzere teslim etmeleri duyurulur. Türkiye Futbol Federasyonu Kamu İhale Yasası’na tabi değildir. İhale yapıp yapmamaya, dilediği firmayla sonuçlandırmaya muhtardır. G ENELKURMAY KARARI Afganistan’a ek asker sevkiyatı ANKARA (Cumhuriyet) Genelkurmay Başkanlığı, Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti harekâtı kapsamında Türkiye, Fransa ve İtalya’nın müşterek liderliğinde 6 Ağustos 2006 tarihinde Kâbil Bölge Komutanlığı’nın oluşturulmasının ve göreve başlamasının planlandığını açıkladı. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan açıklamada, Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti harekâtı kapsamında Türkiye, Fransa ve İtalya’nın müşterek liderliğinde 6 Ağustos 2006 tarihinde Kâbil Bölge Komutanlığı’nın oluşturulmasının ve göreve başlamasının planlandığı belirtildi. Kâbil Bölge Komutanlığına, Türkiye, Fransa ve İtalya’nın birer piyade taburu tahsisi öngörüldüğünden, halen Afganistan’da görev yapmakta olan Afganistan Türk Görev Kuvveti Komutanlığı’nın tabur seviyesine çıkarılacağı bildirilen açıklamada, Kabil Bölge Komutanlığına sekizer aylık dönemler halinde sırasıyla Fransa, Türkiye ve İtalya’nın tuğgeneral rütbesinde komutan görevlendirmesi, bu kapsamda, Kâbil Bölge Komutanı’nın NisanAralık 2007 döneminde bir Türk tuğgeneral olmasının planlandığı kaydedildi. TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle