Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 TEMMUZ 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Çıkarım Süleyman Ekim: ‘‘Türk Dil Kurumu’nun sözlükten çıkaracağı kadını aşağılayan söz ve deyimleri yaşamdan kim çıkaracak!’’ Ya ğ m u r E k i m Hollywood’dan, Ağça’ya film teklifi gelmiş... ‘‘Senaryoyu bu kez kim yazmış!’’ BATI’NIN siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel baskısı ile ‘‘Tanzimat’’ı yeniden yaşadığımızı söylüyor Bülent Esinoğlu ve yurtsever aydınların Batı’nın gizli emellerini anlatmaya çalışırken hep tarihten örnekler vermeye çalıştığını, işbirlikçilerin ise tarihin yerine ‘‘psikoloji’’yi koyduğunu anlatıyor: ‘‘Batı taklitçileri başlangıçta gizli emellerini saklayacak verimlilik, kalite, sözde özgürlük, bireyin devlet karşısında sahip olması gereken kurumlar gibi argümanlara sahipti. Ama gerçekler ortaya çıkmaya başlayınca bu kez ‘psikolojik kavramları’ olur olmaz kullanmaya başladılar. Tarihsel belleğin yeniden canlanışına karşı çıkarak, ‘seçilmiş travma’, ‘paranoya’ gibi konuşanı çok bilgiliymiş gibi gösteren yollara saptılar. Tarihin ve gerçeklerin karşısına psikolojiyi koydular. Tabii emperyalizmin BAKIŞ AÇISI GÜRBÜZ ÇAPAN AKP şehitlere ilgisizmiş. Onlar başkalarına kefil olmakla meşgul! Karınca İlker Çamkır: ‘‘Melih Gökçek, Atatürk Orman Çiftliği’nde safari park açıp, içine on binden fazla hayvan koyacakmış. Acaba bu sayıya karıncalar dahil mi?’’ işbirlikçileri psikolojik savaşı yaparken psikolojiden olabildiğince yararlanıyorlar. Yalnız şu bir gerçek ki, incelediği konuların çoğu laboratuvarlarda denenmiş ve kesinleşmiş değil. Geleceğe yönelik öngörüler yapmakta ama geçmişi içinde taşımamaktadır. Fakat tarih elimizde var olan demektir. İnsanoğlu bütün bildiği geçmiştir ve elindeki bilgi ile geleceği öngörebilir. Onun için bu çıkarcı ve işbirlikçi kesim, tarih ile savaşıyor. Bunu yaparken psikolojinin muğlaklığını kullanıyor. Tarihle yüzleşelim derken, tarihi çarpıtmaya ve Batı’nın çıkarları için yorumlamaya çalışıyor. Tarihten mi güç alacağız, psikolojiden mi güç alacağız dediğimizde, acaba hangisinin içinde Psikoloji güvende oluruz. Ben bir mühendis olarak diyorum ki tarihe güvenmek daha matematikseldir. Tarihin karşısına psikolojiyi koyarken yaptıkları temel hainlikten biri de bireysel psikolojiye uygulanan gerçekleri toplumsal psikolojide de geçerliymiş gibi anlatmaya çalışmalarıdır. Ne var ki ABD’nin ve AB’nin uzantısı köşe yazarları psikolojinin ‘hasta insan’ yorumuna da girdikleri için, işleri artık çok zor. Buradan bir yere varamazlar. Şimdi dersimiz mecburen tarihtir. Tarihten aldıklarımız ile kendi dinamiklerimizi harekete geçirmeliyiz. Psikolojiden ‘gelecek’ için bir dinamik çıkmaz. Kimse psikolojiyi kullanarak düşmanı muğlaklaştırmaya çalışmasın. Tarihi de psikolojiyi de millet yararına kullananlar kazanacaktır.’’ Kars’ta İki Festival Birincisi geçen hafta Çıldır’da, Göl ve Âşık Şenlik Sempozyumu olarak yapıldı. İkincisi Akyaka ilçemizde Tarım Festivali ve Modern Tarım Üretimi Sempozyumu adı altında yapılacak. Halk ozanları Çıldır Gölü kenarında müthiş bir buluşma yaşadılar. Yaklaşık on bin insan, onlarca halk ozanını ağırladı. Halk ozanı geleneğinin en iyi örneği Âşık Şenlik anıldı. Onun türküleri torunlarıyla buluştu. Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi sancılardan doğduğu kısmen de olsa açığa çıkarılmaya çalışıldı. Kars, Ardahan, Iğdır, Ağrı, Muş yöresinden binlerce insan hem eğlendi hem bilgilendi. Âşık Şenlik Sempozyumu’nda Prof. Ali Berat Alptekin başkanlığında, Prof. İbrahim Şahin, Doç. Ali Yakıcı, Yrd. Doç. Bilgehan Atsız Gökdağ, Yrd. Doç. Cengiz Gökşen’den oluşan akademik heyet, Âşık Şenlik’in bütün yönleriyle anlatılıp gün ışığına çıkarılmasını sağladılar. Ayrıca Âşık Şeref Taşlıova, yaşayan tanık ve sürdürücü olarak sempozyuma renk kattı. Ben de, Âşık Şenlik’in yaşadığı şartları, ‘‘halkının dili’’ olduğunu anlatmaya çalıştım. 1876’da Elviyei Selase ile Ruslara bırakılan Kars, Ardahan, Acara vilayetleriyle birlikte vekilen Çıldır sancağındaki halkımızın Rus işgaline karşı başlatılan bağımsızlık savaşında Âşık Şenlik’in rolünü, türkülerini ve Çıldır’da Ruslara karşı kurulan sivil süvari alaylarının oluşmasını, 40 yıl süren esareti ve bağımsızlıkçı hareketleri anlatmaya çalıştım. 1912’de bağımsızlığı görmeden ölen (1850 doğumlu) Âşık Şenlik’e ve bu kavganın önderlerinden olan Dr. Esat Oktay ve silah arkadaşlarına torunları olarak bağlılık ve şükran duygularımızı sunduk. ‘‘Ozan, dünü bugüne bağlayan, halkının dertlerini dile getiren, onun sıkıntı ve kavgalarının dili olan kimsedir’’ tanımı tam da Âşık Şenlik’e uygunmuş. ??? Yoksul ama onurlu Kafkas halkları en uzun ve en zor yüzyılını yaşamış. 1820’de başlayan Kafkas direnişi tam yüzyıl sürmüş. 1860’ta yenilgiye uğrayan Şeyh Şamil’in torunları, bir kısmı Mustafa Kemal’e katılarak 1920’lerde hürriyetle buluşurken, bir kısmı hâlâ zulüm altında bağımsızlık kavgasını sürdürmektedirler. Kafkasya da son yiğidinin ölümüne kadar hürriyet bayraktarlığını ve savaşçılığını bırakmayacak. Güney Kafkasya (Azerbaycan) özgürlüğüne kavuştu şükür. Kuzeyde Dağıstan ve Çeçenistan ölerek hürriyet meşalesini yakmaya devam ediyorlar. Onların da hürriyet günleri gelecek. Bu inançla bütün Kafkas halklarını selamlıyorum. Bu sempozyuma katılan akademik çevreye, bunu düzenleyen yoksul Çıldır’ın değerli Belediye Başkanı Nizamettin Coşkun’a binlerce teşekkürler. ??? Akyaka Tarım Festivali yapılıyor. Modern Tarım ve Hayvancılık Sempozyumu yapılacak. Beş akademisyen halkıyla buluşacak. Kars’ta ilk defa akademisyenler ve Kafkas Üniversitesi halkıyla buluşturuluyor. Keşke tüm Anadolu’daki festivallerde, akademisyenler üretici köylüyle buluşsa. Bilgiyle üretici aklın birliği yapılabilse. Az emekle en fazla verim nasıl alınır? Sanayi tarımına nasıl geçilir? Tarım sanayileşip katma değer nasıl elde edilir? Çağın başındaki hürriyet kavgası, ekonomik özgürlük kavgasıyla nasıl taçlanır? Üniversitelerde biriktirdiğimiz akıl tarlaya nasıl sürülür? Bütün bunlara cevap arayacak Akyaka Festivali’ne başarı dilerken bu festivali düzenleyen sevgili başkanım Bulut Öztürk’e ve katılımcı akademisyenlere teşekkürlerimi sunuyorum... gurbuzcapan@eksev.org.tr/Faks: 0212 672 71 71 SESSİZ SEDASIZ (!) Üniversitenin 11 yıldır uçan parası BİR zamanlar olağanüstü hal varken, bölge valisinin resim bölümünü bitiren kızı üniversitede araştırma görevlisi oluyor. Dönemin koşulları itibarıyla yani güvenlik gerekçesiyle tek kişilik odasının kapısında polis bekliyor. Kendisi de odasından dışarı pek çıkmıyor. Çıktığında da aynı üniversitede hukuktan bir asistanla evleniyor. Kocası doktora yapması için üniversite tarafından İngiltere’ye gönderilirken o da yüksek lisans için üniversitenin ödediği sterlinlerle Londra’nın yolunu tutuyor. Aradan tam 11 yıl geçiyor. Yüksek Yerilim Hattı erdincutku?yahoo.com Gasp Akif Kökçe: ‘‘IMF asgari ücretin düşürülmesini, işten çıkartmaların kolaylaştırılmasını, kıdem tazminatının kaldırılmasını, sağlık yardımlarının azaltılmasını istiyor... Özetlersek yeni dönemin sloganı: Emekçinin hakkı alnının teri kurumadan gasp edilmelidir!’’ Üniversite, Londra’ya gönderdiği doktora ve yüksek lisans öğrencilerinin parasını düzenli olarak ödüyor. Sonra bir de bakıyorlar ki, ortada ne doktora var ne de yüksek lisans. Damat Londra’da ticarete atılmış; hanım kızımız İngilizcesini epey ilerletmiş! Devletin ödediği sterlinler ve devlete zorunlu hizmet koşulu uçup gitmiş. Köprünün altından sular akıp giderken bölgenin eski valisi de iktidar partisinden milletvekili olmuş. Uçan paraları kim sora, kim bula! Ruh çağırsak, solu geri getirebilir miyiz abiler? Peşini Bırakmıyorlar MERİÇ VELİDEDEOĞLU Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı devleti ile imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’nda, ‘‘Altı Ermeni Vilayeti’’nden söz edilerek bunların (Erzurum, Van, Elazığ, Sıvas, Bitlis, Diyarbakır) gerekirse işgal edileceği bildirilir. (Madde: 24) Bu bir bakıma Ermeni düşünün uluslararası bir belgede ortaya konuşudur. Mondros’un ardından Sevr Antlaşması imzalanır; gerek Sevr’in gerekse yenilen öteki ülkelerle yapılan barış antlaşmalarının başında 26 maddelik Birleşmiş Milletler ilkeleri yer alır. Bu ilkeler içinde ilgi çekici bir belirleme, Amerika’nın yalnız Amerikalılara ait olduğunu saptayan ve ABD çıkarlarını öne çıkaran ‘‘Monroe Doktrini’’ne karışılmayacağı, doktrinin tüm hükümlerinin Birleşmiş Milletler ilkelerine uyduğunun tartışmasız kabulüdür. (Madde: 21) Bu ilkelerde bizim yönümüzden ilginç bir nokta da, maddelerde hiçbir devletin adı geçmemesine karşın, Osmanlı Devleti’nden söz edilip, nasıl parçalanacağının ortaya konulmasıdır. Osmanlı Devleti böylece savaşa katılmış, katılmamış tüm Birleşmiş Milletler’e üye ülkelerle karşı karşıya getirilip, hepsinin ilgi alanına sokuluyordu. Mondros’ta ‘‘Altı Ermeni Vilayeti’’ ile başlayan ilişkilendirme Sevr’de iyice biçimlenmiş olarak yer alır. Anadolu topraklarında kurulacak Ermenistan’ın, Erzurum, Trabzon, Van ve Bitlis illerini kapsayan sınırının tam çizilmesi, ABD Başkanı T. W. Wilson’a bırakılır; Wilson’un iki dudağı arasından çıkacak bir kararla, Anadolu’nun bir bölümünden Türkiye vazgeçecektir. Sevr’de Ermenistan sınırının kesin saptanması ABD’ye bırakılmıştı ama Kürdistan sınırını belirlemeyi yengin (galip) devletler kendileri üstlenmişti. Oluşturulan Ermenistan sınırının güneyinde, saptanan Suriye ve Irak sınırının kuzeyinde kalan Anadolu topraklarında yaşayan Kürtlere yerel özerklik verilecek, bu statü bir yıl sonra yapılacak halk oylaması ile bağımsız devlete dönüştürülecekti. Böylece öz Anadolu topraklarında, sınırlarını ABD ve Batı’nın çizdiği iki devlet kuruluyordu. Bütün bu oluşumlar ayrıca Yunanistan’ın Ege bölgesi düşü, öteki yenginlerin keyifli işgal maceraları Atatürk’ün Anadolu hareketiyle kararıp çökecek, Anadolu için çizilen haritalar değersiz kâğıt parçalarına dönüşecekti. Ne var ki bu durumu kabullenip içlerine sindirmeleri o kadar kolay değildi. Nitekim ‘‘Su uyur emperyalizm uyumaz’’ saptamasını kanıtlarcasına 86 yıl sonra Anadolu ile Ortadoğu’yu yeniden düzenleyen haritalar bu kez Amerikan kaynaklı olarak açıkça dünya kamuoyuna sunuldu. Batı’nın yıllar öncesi gerçekleştirdiği Ortadoğu paylaşımını ve çizdiği Kürdistan sınırını Amerika kendi çıkarlarına uygun bulmadığı için beğenmiyor ve onları bu işi becerememekle suçluyordu. Kendi tasarısıyla oluşacak Kürdistan için Anadolu’dan gazetelere göre yaklaşık iki yüz bin kilometrekarelik bir toprak parçasını koparıyor ve ayrıca Karadeniz’e açılmayı sağlıyordu. Bu topraklarda yaşayan üstün çoğunluğu oluşturan Türk halkını yok sayan Amerikan versiyonu Kürdistan böyle oluşturulmuş. ??? Emperyalizmin kökü kazınamayacağına göre bu tür yaklaşımlar hep olacak, oluşturulacak, temel sorun bu oyuna gelmemek için hep hazırlıklı olmak, dahası bu düşlerin ‘‘Batı’’ya da sarkarak başka yeni haritaların ortaya çıkabileceğini hiç unutmamak. Dolayısıyla bu harita ile ilgili olarak Türkiye için asıl üzücü olan şu an ülkemizin, ABD’nin, AB’nin dümen suyunda körü körüne giden AKP iktidarının elinde olması; baksanıza konu hakkında Ankara’dan ‘‘çıt’’ çıkmadı. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak?yahoo.com.tr HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hayatepik?mynet.com BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 21 Temmuz www.mumtazarikan.com TC TURGUTLU SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN (2. İLAN) Dosya No: 2005729 Turgutlu ilçesi Acarlar Mah. 1809 ada 1 parselin 22/2400 hissesinin maliki Derviş ve Raşide kızı 1898 d.lu Turgutlu Menteşbaba Mahallesi nüfusuna kayıtlı Ümmü Selvilitepe’nin (Çömlekçiler) celp edilen nüfus kayıtlarına göre eşinin kendisinden önce vefat ettiği, çocuklarının bulunmadığı tespit edilmiştir. Adı geçenin mirasçılarının tespit edilememesi durumunda Hazine’nin mirasçılık sıfatı kazanacağı nazara alınarak, TMK. 594. maddesine göre yukarıda nüfus bilgileri yazılı Ümmü Selvilitepe’nin (Çömlekçiler) mirasçısı olabilecek durumundaki kişilerin işbu 2. ilan tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde mahkememizin yukarıda yazılı dosyasına mirasçılık belgesi ile birlikte müracaat etmeleri aksi takdirde Hazine’nin mirasçılık sıfatını kazanacağı hususu Ümmü Selvilitepe’nin (Çömlekçiler) tüm mirasçılarına ilanen tebliğ olunur. 06.03.2006 Basın: 28665 KAMAN İCRA MÜDÜRLÜĞÜ GAYRI MENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI SAYI: 2005/321 Satılmasına karar verilen Gayrimenkulun Cinsi Kıymeti Adedi Evsafı 1 Bir borçtan dolayı Kaydın hacizli olup satılmasına karar verilen Kaman ilçesi Yeniköy Kamışlı mevkiinde bulunan 44 parsel sayılı taşınmaz 17140 m2 olup bu taşınmaz Etibank Genel Müdürlüğü’nün lehine 135 m2 sahasında daimi irtifa hakkı bulunduğu TEK Genel Müdürlüğü’nün 04.06.1992 tarih ve 722 sayılı yazısı ile daimi irtifa hakkı olduğu bu taşınmaza bilirkişice dönümü 300,00 YTL’den toplam 5.142.00 YTL. kıymet takdir edildiği, 2 Aynı Köy Tomasgölü mevkiinde bulunan 432 parsel sayılı taşınmaz 30.000 m2 olup bu taşınmaza da dönümü 300,00 YTL’den toplam 9.000,00 YTL. 3 Aynı köy Devederesi mevkiinde bulunan 478 parsel sayılı taşınmazda 30.000 m2 olup dönümü 300,000 YTL. den 9.000,00 YTL. olmak üzere ceman her üç parsele 23.142 ,00 YTL. kıymet takdir edilerek bu taşınmazlar muammen bedel ile satılarak paraya çevrilecektir. SATIŞ ŞARTLARI 1 Birinci satış 25.08.2006 tarihinde saat 10.00 10.30 arasında Kaman İcra İflas Müdürlüğü’nde açık artırma sureti ile yapılacaktır. Birinci açık artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklıları var ise alacaklılar mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur, böyle bir bedel ile alıcı çıkmaz ise en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile ikinci açık artırma 04.09.2006 günü aynı yer ve ayrı saatte ikindi açık artırmaya çıkartılacaktır. Bu artırmada bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevrilme ve paylaştırma masraflarını gleçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir 2 Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, tellaliye ile damga resmi ve KDV , tapu harç ve masrafları alıcıya aittir, birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir 3 İpotek sahibi alacaklılar diğer ilgililerin ( * ) bu gayrimenkuller üzerindeki haklarını hususi ile faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içerisinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamaksuretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan diğer zararlardan ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme haciz kalmaksızın dairemizce tahsil olunacaktır, bu fark var ise öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masraf verildiği takdirde liste alıcıya bir örneği gönderilecektir 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını aynın kabul etmiş sayılacakları, başka bilgi almak isteyenlerin Kaman İcra Müdürlüğü’nün 2005/321 esas sayısı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ve işbu ilan tapu kaydında adresi bulunmayan ilgililer ile adresine tebligat yapılmayan borçluya tebliğ yerine geçmek üzere ilan olunur. 10.07.2006 İc.İf..K. 126 İlgililer tabirine irtifa hakkı sahipleri dahildir. Basın: 35832 1/ Lüfer balığı 1 nın küçüğü. 2/ 2 Mevki, ma3 kam... Bezik, tavla gibi oyun 4 larda ortaya ko 5 nan parayı iki 6 katına çıkarma. 3/ Bir çeşit ha 7 mur yemeği... 8 Yabancı. 4/ 9 Akıl... Orkest1 2 3 4 5 6 7 8 9 rada vurmalı çalgılar takımı. 5/ Yaşlı, koca, ih 1 P A S K A L Y A tiyar... Eksiği olmayan. 2 E S T E T U L A 6/ Bir adın ya da sözcü 3 D A R T A L A F ğün baş harfi. 7/ Kesin 4 İ L E A R A B A tilerden sonra kalan 5 G S EMA F O R miktar... Genelge. 8/ Ge 6 R E T İ K R A mide hareket halindeki 7 İ T A L A L A halatın ya da zincirin bir 8 İ S P A R İ U an durdurulması için 9 İ K İ Z İ F O S verilen komut... İstenilen nitelikleri taşıyan. 9/ Küçük erkek kardeş... Mehil. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İzmarite benzer bir balık. 2/ ‘‘Süsen’’ de denilen kokulu bir süs bitkisi... Kitap getirmemiş peygamber. 3/ Kutsal ışık... Büyük ve zehirsiz bir yılan. 4/ Eski Mısır inanışında ölüler tanrısı... Bir nota. 5/ Yeryüzünün küçültülerek düzlem üzerine çizilen taslağı. 6/ RizeErzurum karayolunda bir dağ ve geçit... Şaşma belirten bir ünlem. 7/ Çemberin çevresinin çapına oranını gösteren sayı... Seyrek dokunmuş bir tür kumaş. 8/ İstanbul’un eski adlarından biri. 9/ ‘‘Yalan söz’’ anlamında argo sözcük... İnce ve uzun metal çubuk. SAYI: 2006/343 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar vs. kıymetleri yazılı Mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci artırma 2/8/2006 günü saat 14.20 14.30’da K.Paşa, Şoförler ve Oto. Oda Otopark adresinde yapılacak ve o günü kıymetlerinin; % 60’ına istekli bulunmadığı taktirde 07/08/2006 tarihinde aynı yer ve saatte 2. artırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulunmasına ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasından başka paraya çevirme ve payların paylaştırma masrafını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebilece masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 14.07.2006 MUHAMMEN KİYMETİ YTL.: 25.000,00 YTL., / Adedi: 1. CİNSİ VE ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ: 45 DL 801 Plaka sayılı 2004 Model, Volt camlı, VAN IWB Volkswagen marka kirli beyaz renkli W VIZZZ2DZ4H018010 şase numaralı, ANJ091914 Motor No’lu kamyonet 25.000,00 YTL. YEKÛN Basın: 35881 KEMALPAŞA 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI CUMHURİYET 17 K