20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 TEMMUZ 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr İstanbul Limanı’ndan dolayı 72 milletin ayak izini taşıyan Galata’nın kitap tarihindeki yeri apayrıdır 15 ESİNTİLER ZEYNEP ORAL ‘Galagenova’ adlı gen!.. Galata’nın surları dibinde doğduğunu anlatan Andrea Chanier’e sepet uzatmalıyız!.. 20 Ekim 1762’de Sen Piyer Kilisesi’ne bağlı bir apartmanda gözlerini dünyaya açan Fransız asıllı şair, Fransa İhtilali’nde başını giyotinden kurtaramaz. Çocukluğunun ilk yılları Galata sokaklarında geçen Andrea Chanier, idamdan önce, kopacak olan başını iki avucu arasına alarak şunu söylemiştir: ‘‘Bunun içinde daha çok şey vardı!..’’ Galata’nın adı nereden geliyor? Kabul gören iki görüşten biri İstanbul’un bu güzide semtinin adını ‘galaktos’tan aldığı yönündedir. Galaktos kelimesinin anlamı da ‘süt’tür. Galata, ahırları ve inekleriyle ünlüydü bir zamanlar. III. Ahmet bunu bilseydi eminim ki, Kız Kulesi yerine Galata Kulesi’ni beyaza boyatırdı. Böylelikle Galata Kulesi de ‘‘sütten çıkmış ak kaşık’’ gibi İstanbul siluetindeki yerini alırdı! İskeleye inen merdivenli yola İtalyancada ‘calata’ denilir. Galata’daki bu tür yollardan en ünlüsü elbette Yüksek Kaldırım’dır. Kuleye doğru tırmanan geniş basamaklar günümüzde yok edilmiş olsa da, bu yoldan yukarıya çıkan insanların iki büklüm halleri eski kartpostallarda görülebilir. Bölgenin adını sütten aldığı yönündeki görüşe göre bu ikincisi akla daha yatkındır. Uçan insan gölgesinin düştüğü semt İstanbul Limanı’ndan dolayı 72 milletin ayak izini taşıyan Galata’nın kitap tarihindeki yeri apayrıdır. Ülkemizde, sokakta ilk kitap satışı, şair Halim Şefik Güzelson tarafından bu semtteki Şarap İskelesi Sokağı’nda başlatılmıştır. Sokaktaki bir hanın giriş kapısının yanına, Orhan Veli’nin Beykoz’dan çocukluk arkadaşı olan Halim Şefik’in serdiği kitaplardan hiçbiri korsan değildi, o yıllarda!.. Zürafa Sokağı da Galata’dadır. Cinsel açlığın en korkunç bakışlarıyla bu sokakta gezinen erkekler, genelevlerdeki kadınları paralarının gücüne göre avlamaktadırlar. Ne gariptir ki, Zürafa Sokağı ‘Alageyik Sokağı’ ile kesişmektedir. İstanbul’a gelen Avrupalı yazarlar, kitaplarında Galata Kulesi’nden Uludağ’ı gördüklerini iddia ederler. Saray sofrasına buzların taşındığı Uludağ’ın Galata’dan görülmesi olası değildir. Kule bekçilerinin uydurduğu bir kent efsanesidir, sözü edilen. Ama, Galata’yı farklı kılan da Ceneviz kostümlü kulesidir. Bu kuleden IV. Murat Galataport... Galata’nın tarihinde de daha çok şey var. Bu kültür mirasımız ne yazık ki son dönemde ‘Galataport’ ile anılır oldu. Kusura bakmayın ama, Galata’nın yanına insanın yellenirken çıkardığı sesi koyarak oluşturulmaya çalışan kent projeleri ortalığı kokutmaktan öteye gidemez, gitmemiştir!.. İstanbul’un iki yakası arasında mekik dokuyan vapurların mimarisi konusunda yapılan ankette, günümüzdeki vapur görünümü birinci çıkmıştır. Yani insanlar, gördükleri, bindikleri vapurları seçmişlerdir. Yandan çarklı ve balta burunlu vapurları seçerek, tarihe, kültüre sahip çıkmak çoğunluğun aklına gelmemiştir!.. Galata üzerine oluşturulacak görüşler bu sığ sularda ele alınmamalıdır. Bu konuda atılması gereken doğru adımlardan biri sanatçı Nuri Kaya tarafından atıldı. Sanatçı ‘Galagenova’ adlı projesinde, 2004 yılında Avrupa’nın kültür başkenti olan Cenova’yla, 2010’da bu unvanın çatısı altına kıyısından da olsa girecek olan İstanbul arasında ilişkilerin sorgulandığı kültür ve sanat etkinlikleri öneriyor. ‘Galagenova’, çok sayıda Türk ve İtalyan sanatçı ve de bilim insanını Galata’da bir araya getirmeyi amaçlıyor. Galata’nın belleğine yapılacak bu yolculuğun toplumlararası barışa büyük katkı sağlayacağı aşikârdır. Bilim ve sanatın kanatlarını Galata’ya geren bu proje en kısa zamanda hayata geçirilmelidir. Çünkü, son günlerde kültürler büyük bir çatışmaya itilmekte, televizyon kanallarında bu türden gerginliği ateşleyecek tartışma programları fazlasıyla körük görevi üstlenmektedir. İstanbul trafiği için ‘kavşak’ açmaya gösterilen özen, tıkanmakta olan kültürlerarası diyalog arayışlarına da gösterilmelidir. Nuri Kaya’nın İstanbul ve Cenova arsında kurmaya çalıştığı köprüden korkmamalı, tam aksi korkuluk olunmalıdır. Galagenova, İstanbul’un kültür ‘gen’lerine yapılacak en önemli hizmettir. Ayırımcılığı, Sözlükten Değil, Kafalardan silebilmek... ‘Eksik etek’ diye başlıyordu karar... Türk Dil Kurumu’nun kadını aşağılayan kimi deyim ve atasözlerini sözlüklerden çıkarma kararı, geçen hafta boyunca bol bol tartışıldı. TDK Başkanı Prof. Akalın’ın açıklamalarını okuyunca, benim ilk aklıma gelen ‘‘Eyvah’’ demek oldu. Eyvah, sözlükler yarı yarıya incelecek! Atasözleri ve deyimlerin yarısı (yoksa dörtte üçü mü demeliyim?) silinecek demektir! Kadını küçülten, aşağılayan; kadının aptallığını, budalalığını, beceriksizliğini, işe yaramazlığını, vefasızlığını, güvenilmezliğini iddia eden ve ortaya koymaya çalışan... Kadını sömüren... Kadına yönelik şiddeti onaylayan, haklı kılan... Kadının ‘şeytan’, ‘iblis’, başlı başına bir ‘dert’, bunlar değilse bile bir ‘hiç’ olduğunu savunan öyle çok deyiş var ki dilimizde... Yıllar önce bir yargıç sayesinde hepimizin öğrendiği ‘‘Kadının karnından sıpa, sırtından sopa eksik olmamalı’’dan tutun, ‘‘Kızını dövmeyen, dizini döver’’e, ‘‘Kızın mı var, derdin var’’a, ‘‘Er kocarsa koç olur, karı kocarsa hiç olur’’a, örnekleri sıralamayı düşündüm, sonra bu köşe yetmez ki deyip vazgeçtim... Ancak bu yalnız bizim dilimizde, ya da Doğu toplumlarında, İslam ülkelerinde böyle sanmayın. Hayır, tüm dillerde, her dinde (hele hele örgütlü tek Tanrılı dinlerde) her toplumda benzer yaygınlıkta, benzer deyişler var. Yüzyıllardır süregelen, üretim ilişkilerine dayanan, ekonomik, ideolojik, politik, toplumsal, kültürel iç içe geçmiş etkenler, koşullar ve dayatmalarla sürdürülen bu karmaşık, çok yönlü ve evrensel sorunu, sözlüklerden kimi maddeleri çıkararak, silerek çözmek, çözmeye çalışmak, kimse kusura bakmasın ama, bana çok gülünç geliyor! Bildiğim kadarıyla da hiçbir dilde, ‘uygar’ diye bilinen hiçbir toplumda da bu yola baş vurulmamış. ‘Uygar’çağdaş olanla, ‘Uygarlık dışı’, çağdışı olanı birbirinden ayıran, bu deyişlerin sözlüklerde olması ya da olmaması değil. Bu ikisini birbirinden ayıran şu: Kimi toplumlar, yüz yıl öncesinin bu özdeyişlerine gülüp geçiyor; ayırımcılığı eleştirmek, rezil etmek, cezalandırmak ya da uyarmak için kullanıyor... Kimi toplumlar ise yüzyıllar öncesinin bu deyişlerini harfi harfine benimseyip içselleştiriyor, yaşamlarının ayrılmaz parçası kılıyor, ayırımcılığın, şiddetin, sömürünün gerekçesi kılıyor... Altyapı, eğitim ve yasalar... Elbet bu üçü de çok önemli... Ancak siz altyapınızı geliştirseniz de, eğitim düzeyini yükseltseniz de, ayırımcılığı önleyen tüm yasaları çıkarsanız da, örnek oluşturacak olan, uygulamalardır. Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında ne altyapı, ne eğitim ne de yasalar bugünkü durumdaydı. Ama Atatürk ilkeleri, kadın hareketine en büyük ivmeyi kazandırdı. Bugünkü iktidar, Türkiye Cumhuriyeti’ni hızla ‘Arabistan’laştırırken... Kadınları kızları örterek, İslami tesettüre özendirirken, teşvik ederken, bu dogmayı yaygınlaştırmaya çalışırken... Hem yurtiçinde, hem yurtdışında dünyanın her yerinde Araplaşmış bir Türkİslam devleti imajını sunarken... Büyük medya bu gidişatı onaylarken, yüceltirken... Siz dilediğiniz kadar sözlükleri elden geçirin... Ayırımcılığı, sözlükten değil, kafalardan silebilmek önemli olan. Bunun için de önce ‘baş’tan başlamak gerek... Yoksa bir gün bir de bakarsınız, ‘‘Balık baştan kokar’’ özdeyişini de sözlüklerden silmemiz gerekir... [email protected] faks: 0212 257 16 50 zamanında kendi yaptığı kanatlarıyla uçan Hezarfen Ahmet Çelebi, Galata’yı değil İstanbul, tüm dünya semtleri arasında öne çıkarır!.. Galata, çatılarına, sokaklarına uçan bir insan gölgesinin ilk kez düştüğü semttir! Hezarfen Ahmet Çelebi padişah tarafından Cezayir’e sürgüne gönderilir. Peki, sonra ne olur? Ne yapar Hezarfen Efendi?.. Bu soruların yanıtları verilemese de, Kule Canbazı’nın hazırladığı yeni şiir kitabında şu dizeler yer almaktadır: (Gala ta Kulesi’nden Uludağ görülmez ama, Galata’nın anlatıldığı bu yazıda Sunay Akın’ın çıkacak olan şiir kitabından birkaç dize görülebilir!) Sürgüne gönderildiği Cezayir’de konuverdi Hezarfen’in masasına üst üste iki kelebek Yeni bir düşü vardı, uçarken sevişmek! O ki, sözü Galata ve şiire getirdik, bir şiirinde Akıllı soytarı çıktı! Kültür Servisi Çocuk tiyatrosunun yetkin isimlerinden Fikret Terzi’nin ‘Akıllı Soytarı’ adlı oyunu Mitos Boyut Yayınları’ndan çıktı. ‘Akıllı Soytarı’, insanın ancak eşit, özgür ve demokratik bir ortamda mutlu olabileceğini evrensel bir tema ve masalsı bir kurguyla anlatan çağdaş fantastik bir oyun. Akıllı Soytarı ve çocuklar; savaş başta olmak üzere kötülük kavramlarının bilinmediği uzayın mutluluk gezegenini yalandolançıkar adlı üç dünyalı düzenbazın kirletmesine izin vermiyor. Çocuk tiyatrosu ustası Fikret Terzi’nin çocuklar için kaleme aldığı 23 oyundan biri olan ‘Akıllı Soytarı’, birçok kez Devlet ve Şehir Tiyatrola Fotoğraf Bienali afişi belli oldu Kültür Servisi 15 Eylül 31 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan İFSAK 1. Uluslararası İstanbul Fotoğraf Bienali’nin tanıtımında kullanılacak afişi belirlemek üzere düzenlenen yarışma sonuçlandı. 3 Temmuz’da toplanan ve Prof. Dr. Zafer Doğan, Cemalettin Mutver, Savaş Çekiç, Emrah Günay ve Osman Ürper’den oluşan seçici kurul, Ardan Ergüven’in çalışmasının bienal afişi olarak kullanılmasına karar verdi. İFSAK Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Dirican, afiş yarışmasıyla bienalin görsel yüzünü belirlemenin yanı sıra tasarım alanında eğitim alan ve çalışan kişileri desteklemek suretiyle grafik sanatına katkıda bulunmayı amaçladıklarını da söyledi. Bienal kapsamında, Rus fotoğraf sanatçısı Rodchenko’nun yapıtları ve Çek sanatçı Gueorgui Pinkhassov’un Sightwalk sergisi gibi, fotoğraf sanatına damgasını vurmuş sergiler takip edilebilecek. 58 Ekim tarihlerinde düzenlenecek Uluslararası Fotoğraf Forumu ise yurtdışından ve yurtiçinden, fotoğraf sanatı ve çağdaş sanat üzerine çalışmalar yapan katılımcıların katkılarına sahne olacak. (0 212 292 42 01 ) rı’nda küçük tiyatroseverlerin alkışlarını aldı. Çocuğu tiyatro seyircisi olmaya özendirecek kadar çarpıcı olan yapıt, iyi bir okuyucu olmasında da etkili bir dramatik kurgu içeriyor. ELMALI / ANTALYA İCRA DAİRESİ’NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI 2005/379 TLMT. Daha önce dosyamızdan satışına karar verilen ve 05.05.2006 tarihinde ihalesi yapılan, aşağıda cinsi, kıymeti, adedi ve evsafı yazılı taşınmazla ilgili olarak alıcıya ihale bedeli için verilen süre içerisinde ihale bedeli yatırılmadığından ve ondan sonra en yüksek pey sürene yapılan teklifte cevapsız bırakıldığından, g.menkulün İİK. nun 133. maddesi gereğince yeniden (acele) satışa çıkarılmasına karar verilmiş olmakla, Satılmasına karar verilen gayrimenkullerin cinsi, kıymeti, adedi,evsafı: Elmalı İlçesi, Karyağdı Mah. 271 ada 9 parselde tapuya kayıtlı 262,70 m2 miktarındaki 1 bod.ze.nor.çat.k.kar.bina ar.cinsindeki taşınmazın üzerinde bulunan 12/44 arsa paylı 1 .kat 1 nolu bağımsız bölüm mesken cinsindeki kat mülkiyeti bulunan taşınmazın tam hissesi. Taşınmazın genişliği 114,81 m2 olup, betonarme bir binadır. 3 oda, koridor, mutfak. Banyo, wc ve balkon bulunmaktadır. Islak zeminleri seramik ve fayans kaplamadır. Oda tabanları rabıtalı ahşap taban olarak yapılmıştır. Kapı ve pencereler masif çam ağacından imal edilmiştir. Tüm ağaç aksamı verniklidir. Taşınmazın tam hissesine 45.190,00 YTL. kıymet takdir edilmiştir. İmar Durumu : Elmalı Belediye Başkanlığının 19.12.2005 tarih ve 473 sayılı yazısına göre, konut alanıdır. Taşınmaz 02.08.2006 Çarşamba günü saat: 10.0010.10 arasında Elmalı İcra Müdürlüğünde açık artırma suretiyle satılacaktır. Bu artırmada gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedellerinin malların tahmin edilen kıymetlerinin %40 ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetlerin % 20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale pulu,tapu harç ve masrafları ile KDV ve teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye ve birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin bu gayri menkuller üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır .ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak,bu fark,varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/379 Tal. sayılı dosya numarasıyla Memurluğumuza başvurmaları ilan olunur. 05.07.2006 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.) Basın: 34721 ANTALYA 3.SULH HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2005/2235 KARAR NO: 2006/1067 Davacı Neriman Bileydi vekili Av. Orhan EvrenAv. Semra Hoyrazlı tarafından davalılar Fatma Mediha Ertek, Mehmet Adil Ertek, Mustafa Nuri Ertek vs. aleyhine açılan iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi davasının yapılıp bitirilen duruşması sonunda, Adresi tespit edilemeyen ve dava dilekçesi ile duruşma günü tebliği ilanen tebliğ edilen davalılar Fatma Mediha Ertek, Mehmet Adil Ertek, Mustafa Nuri Ertek’e karar tebliğ edilemediğinden kararın ilanen tebliğine karar verilmiş olup karar gereğince mahkememizin 09.06.2006 tarih ve 2005/2235 E. 2006/1067 K. sayılı kararı ile Antalya Yukarı Karaman Nebiler Köyü, 267 parsel sayılı taşınmazdaki muris Hüseyin oğlu Mehmet Şükrü Aksoy’un 1/2 oranındaki hissesindeki İştirak halindeki mülkiyetin karara ekli 01.06.2006 tarihli bilirkişi Süleyman Doğan tarafından düzenlenen rapora göre müşterek mülkiyete çevrilmesine ve belirtilen paylar oranında; Recep Recai kızı Neriman AKMAN’A 18869760/212336640 hisse, Recep Recai oğlu Ali Firuzan AKMAN’A 18869760/212336640 hisse, İbrahim kızı Fatma Mediha Ertek’e 2089152/212336640 hisse, İbrahim oğlu Mehmet Adil Ertek’e 2089152/212336640 hisse, İbrahim oğlu Mehmet Muzaffer Ertek’e 2089152/212336640 hisse, İbrahim oğlu Mustafa Nuri Ertek’e 921024/212336640 hisse, İsmail Sahabettin kızı Zeliha Aşye Kervancıoğlu’na 6888960/212336640 hisse, İsmail Sahabettin kızı Zehra Kervancıoğlu’na 6888960/212336640 hisse, İsmail Sahabettin kızı Makbule Semin Kervancıoğlu’na 6888960/212336640 hisse, İsmail Sahabettin oğlu Mehmet Şükrü Kervancıoğlu’na 6888960/212336640 hisse, İsmail Sahabettin kızı Zeliha Zeynep Kervancıoğlu’na 5091840/212336640 hisse, İsmail Sahabettin oğlu Şükrü Kervancıoğlu’na 5091840/212336640 hisse, Mehmet Avni oğlu Eflatun Adam’a 1468800/212336640 hisse, Eflatun oğlu Muzaffer Sırrı Adam’a 2203200/212336640 hisse, Mehmet Muzaffer kızı Lütfiye Yaşar Aksoy’a 19828800/212336640 hisse oranında tapuya tesciline, adresi tespit edilemeyen davalılar tarafından kanuni süresi içinde temyiz edilmediği takdirde kararın kesinleşeceği, davalıya ilanen tebliğ yerine geçmek üzere üzere ilan olunur. 06.07.2006 Basın: 34575 İLANEN TEBLİGAT Esas No Karar No Hakim Katip Davacı 2005/155 2006/272 Muammer AKÇAY Sultan BABAOĞLU 24408 78511 : İsmail Gök Okkeş oğlu 1975 Dğ.lu Mareşal Fevzi Çakmak Mh.5 Sok. No:12Osmaniye Vekili : Av. Ali KaypakyıoğluÖzel İdare İş hanı Osmaniye Davalı : Natalia Gök Petru ile Ala kızı Durlesti 29.01.1982 Dğ.lu (Gazete İlanı) Dava : Şiddetli Geçimsizlik Nedeni ile Boşanma Dava Tarihi : 02.03.2005 Karar Tarihi : 01.06.2006 Davacı İsmail Gök vekili Av. Ali Kaypaklıoğlu tarafından davalı Natalia Gök aleyhine açılan “Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma “ davasının yapılan yargılaması sonunda davalı NATİLA GÖK’ün açık adresi tespit edilmediği gibi tebligatta yapılamadığından 7201 sayılı Tebligat yasasının 29/2 maddesi uyarınca; Yukarıda davalı hanesinde yazılı bulunan davalı NATALİA GÖK’E kararın ilanen tebliğine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere, Davanın kabulü ile; Osmaniye ili Bahçe ilçesi Savranlı köyü cilt no: 15 Hane no:32 BSNo: 15 de nüfusa kayıtlı Ökkeş ile Hatice’den olma Osmaniye01.04.1975 Dğ.lu İSMAİL GÖK ile aynı yer SN da kayıtlı eşi davalı Petru ve Ala’dan olma Durlesti 29.01.1982 Dğ.lu Natalia GÖK (kızlık soyadı Ceban) aralarında evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle MK.166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA. Alınması gereken 12,20 YTL karar ve ilam harcından peşin alınan 11,20 YTL nin mahsubuyla bakiye 1,00 YTL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına. Davacı vekili talep etmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına, şeklindeki kararın tebligat yapılamayan davalı NATALİA GÖK’e GAZETE İLE İLANINA, İlanın yapıldığı tarihten 15 gün sonra hükmün ilgililere tebliğ edilmiş sayılacağı hususu zikredilen davalılara İLANEN tebliğ olunur.27.06.2006 (Basın: 34694) OSMANİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (AİLE MAHKEMESİ SIFATI İLE) İstanbul Ticaret Sicil memurluğunun 183778 131292 sicil sayısında kayıth ve istanbul ili Büyükçekmece İlçesi Beylikdüzü S^tf Sitea B 2 Blok K:2 No:6 RTTYÜKCEKMECE İSTANBUL adresinde mukim CEMRE DENİZCİLİK VE l^AKJil Si istanbul Asliye 12 Ticaret Mahkemesince 10/07/2006 gün ve 2005/810 esas sayıle saat 16:00 ‘den itibaren açılmasına karar verilmiş ve iflas açılmış bulunduğundan, İİK.nun 166.maddesi gereğince ilan ve tebliğ olunur. 10/07/2006 (Basın: 34597) TC İSTANBUL İKİNCİ İFLAS MÜDÜRLÜĞÜNDEN İFLASIN AÇILDIĞINA DAİR İLAN DOSYA NO: 2006/13 SAYI ESAS NO .2005/305 Davalı Şeref EFE Kütükçü köyü 2474 Sokak No:21 Antalya adresine çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği ve yaptırılan zabıta araştırılmasında ise yeni adresinin tespit edilemediği anlaşılmakla adı geçen davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Adı geçen davalı Kemal BİRCAN’ın mahkememiz duruşma günü olan 21.11.2006 günü saat 9.40’da hazır bulunması ve kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi halde davanın yokluğunda devam olunacağı, karar verileceği İLANEN dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. 06.07.2006 (Basın: 34577) T.C. ANTALYA ASLİYE 3.HUKUK MAHKEMESİ DOSYA NO: 19935 İFLAS Masa mal varlığına dahil bulunan İR 540 ruhsat, 1134 nolu kömür Maden Sahası iflas idaresince kiraya verilecektir.28.07.2006 Cuma Günü saat 11.00 den 11.15’e kadar verilecek teklifler Maden sahası, İİK, Borçlar Yasası ve ilgili mevzuat hükümlerine göre, aylık 2.500,00.YTL.ile % 15 rödovans bedelinden aşağı olmamak üzere İİK.226 maddesi uyarınca masa lehine en iyi koşulları taşıyan teklif sahibine kiraya verilecektir.Bu ilan taahhüt olmayıp iflas idaresi kiralayıp kiralamamada serbesttir. İlan olunur. 13.07.2006 Basın: 34906 KADIKÖY İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN KİRALAMA İLANI CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle