23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Alarko ve Ak Enerji’nin santrallarındaki elektrik üretimlerini durdurma kararı enerji sektöründeki krizi derinleştirecek 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Enerjide 40 katır mı 40 satır mı? ? Gaz fiyatlarının artmasına rağmen elektrik fiyatlarının sabit kalmasını gerekçe gösteren şirketler artık üretmiyor. TEİAŞ’ın Bursa Santralı’nın da bakıma alınmasıyla karanlık günler endişesi ortaya çıktı. Ekonomi Servisi Gaz fiyatları arttığı halde elektrik fiyatlarının sabit tutulması gerekçesi ile fabrikaların elektrik üretimlerini durdurması Türkiye’yi yeni bir enerji krizinin eşiğine getirecek. Toplam 13 ilde elektriğin kesildiği 1 Temmuz’dan bu yana Türkiye’nin gündemine oturan enerjide kriz derinleşerek büyüyor. Akenerji’nin 132 MW’lık Bozüyük, Alarko’nun 756 MW’lık Kırklareli santrallarında üretimi durdurma kararının ardından, TEİAŞ’ın Bursa Santralı’nda bakım yapıldığı için, ikinci elektrik krizinin eşiğine Boş Tehdit Aradan kaç gün geçtiğini saymadım. Hani şu EgeAkdeniz sahil şeridinin tümünü kapsayan, Marmara Bölgesi’ni de içine alan, birkaç saat süren büyük elektrik kesintisinin arkasındandı. Büyük teknik arızanın perde arkasında özel santralların üretim yapmamalarının olduğu ortaya çıkmıştı. Başbakan Erdoğan her konuda olduğu üzere esip gürlemiş, özel santral üreticilerini tehdit etmişti. Doğrusu söylem olarak eleştirisinde haklı da sayılırdı. Ortada kamu hizmeti, sorumluluğu varken kârlılığın gerekçe yapılarak elektrik üretiminden vazgeçilmesi, ülkenin önemli bir parçasının uzun süreli elektriksiz, karanlıkta, üretimsiz bırakılması lüksü olmamalıydı. Elektrik fiyatlarında zammı alamayan özel üreticilerin Başbakan Erdoğan’ın tehdit kokan sert eleştirisi karşısında, bir süre olsun üretime ara vermemeleri beklenir değil mi? Oysa tam tersi bir eğilim gündemde. Gaz fiyatları arttığı halde elektrik fiyatlarının sabit tutulmasını gerekçe gösteren Alarko ve Ak Enerji, elektrik üretimini durduracaklarını resmen açıkladılar. Her iki firmadan yapılan kamuoyuna yönelik, Enerji Bakanlığı’na da duyurulan açıklamalarda, 31 Temmuz’a kadar üretimin tamamen durdurulacağı bildirildi. Bakan Güler üretim payları yüzde 0.54’le sınırlı iki santralın üretimlerini durdurmalarının sıkıntı yaratmayacağını açıkladıysa da, özel santralların fiyat tarifelerinin zaten görüşülmekte olduğunu da ekledi. ÖTV’nin kaldırılmasının gündemde olduğunu bildirdi. Sizi bilmem ama kendi adıma bütün bu haberleri yan yana getirdiğimde, ülkeyi karanlığa boğan eylem, pasif direnişin sonuç verdiğini görüyorum. Başbakan Erdoğan’ın özel santralları suçlayan, tehdit eden çıkışının kamuoyuna dönük siyasi şov niteliğinde kaldığını düşünüyorum. Eninde sonunda kârsız üretim yapmayacaklarını söyleyen özel santralların dediği oluyor. Kısa süreliğine bile, kendileri için uygun görmedikleri koşullarda (açıklamalarına bakılırsa kârsız, zararına) kamu hizmeti adına üretime devam etmeleri söz konusu edilemiyor. ??? Başbakan Erdoğan, bu ara iyi yürümeyen işlerin kamuoyuna yansımasının önlenmemesine en çok sinirlenmiş olarak, durmadan medyayı tehdit ediyor. Olumsuz haberlerin, iktidara yönelik kötü tabloların, kimi medya gruplarının haksız taleplerine yanıt vermemelerinden kaynaklandığını söylüyor. Medyayı gerçekleri açıklamakla tehdit ediyor. Başbakan’ın tehditleri karşısında büyük medyanın kimi kilit noktalarındaki yazarları, ister istemez ‘‘Tehdit etme, varsa gerçekleri açıkla’’ anlamına gelen çıkışlar yapıyorlar. Başbakanbüyük medya arasında bu türden ‘‘restleşme, şantajlaşma’’ giderek daha sıkça, tabii ki hiçbir gerçek ortaya çıkmadan yaşandığından son çıkışların arkasından farklı bir noktaya varılacağını pek sanmıyoruz. Besbelli birçok kez yaşanan örneklerde olduğu üzere sadece dedikodular ölçeğinde kimi bilgilenmeler olacak, hangi konularda, hangi çıkarlar adına, hangi uzlaşmaların yaşandığı sağlıklı bilgisine ulaşılamayacak. Büyük medyada çalışan arkadaşlarımızın yalancısıyız. Başbakan Erdoğan’ın son çıkışı, şantajının da blöf olduğunu, hiçbir şeyi açıklayamayacağını söylüyorlar. Daha doğrusu bağlı olukları medya grubuna göre, kendi patronları açısından ortada zora düşülecek bir durumun olmadığını, Erdoğan’ın ortaya çıkan iktidar zaafları, zora düşme noktasında, her zamanki saldırgan karşı tarafı suçlayan çıkışları ile politika yaptığını savlıyorlar. İşin doğrusu ortada gazetecilik yapmaya, gerçeklerin üzerine gitmeye karar vermiş medya, ya da siyasi iktidara karşı durmaya niyetli sermaye grupları falan da yok. Serbest piyasanın, paranın kuralları da belli... Kamu hizmeti, elekrtik üretimi özel sektör eliyle yapıldığında elbette kârın yeterli görülmediği noktada, kamu yararı kaygısı olmadan üretimin durdurulması gerçeği ile karşı karşıya kalırsınız. Kamu hizmeti olması gereken sağlık, sigortalar sistemindeki hizmeti özel kurumlara devrettiğinizde, sınırsız kâr kuralı işletilecektir. Başbakan Erdoğan’ın sigortaların kaynaklarını altın tepsi ile önlerine sunduğu özel sağlık kurumları, hastaneleri tehdit etmesi bir işe yaramaz. Paranın akmadığı gün sağlık hizmeti kesilir, hastalar yaşanan acı örneklerle görüldüğü üzere ortada kalır, sürünürler. Büyük medya, AKP iktidarı, Erdoğan hükümeti ile mücadeleye karar vermiş falan da değil.. El Kadı potlarını medya nasıl daha fazla görmezlikten gelebilir ki? Ortadoğu yangınında yüze göze bulaşan dış siyaset çelişkilerinin açıklamaları Başbakan’ın, bakanların ağzından çıkıyor. Her hükümet icraatı, siyasi çıkışında, siyasal İslamcı hesaplar, oyunlarla kendi kendilerini açık ediyorlar.. soner?cumhuriyet.com.tr ÖNLEM ALINMAZSA KAPANMALAR SÜRECEK İSTANBUL (AA) Türkiye Kojenerasyon Derneği Başkanı Özkan Ağış, önlem alınamazsa, otoprodüktörler başta olmak üzere özel sektöre ait enerji üretim santrallarının kapanmaya devam edeceğini açıkladı. Ağış, doğalgazın Mart 2004’te metreküp başına 16 cent olan fiyatının şu anda 26.5 cente yükseldiğini, bu artışın otoprodüktörler başta olmak üzere tüm özel elektrik üreticilerini güç durumda bıraktığını söyledi. gelindiği ortaya çıktı. BOTAŞ’ın, Alarko’daki ‘‘al ya da öde’’ hakkından vazgeçtiği belirtilirken, bu sorun nedeniyle üretimini bırakamayan 10’dan fazla üreticinin, üretimi durdurmak için ilgili kuruluşlarla temasa geçtiği öğrenildi. Ay sonunda bölgenin iki önemli elektrik kaynağı üretimi bırakacağı için Bursa Santralı’nda üretimin aksaması durumunda, yine büyük kesintiler olacak. Enerji sektörünün önde gelen şirketlerinden ve Türkiye’nin ilk otoprodüktörü AkenerAğış, ‘‘Tesisler kurulurken aşağı yukarı doğalgaz fiyatları 16 cent civarındaydı. Bugüne kadarki yüzde 54’lük maliyet artışı, elektrik üretiminde de yüzde 43’lük maliyet artışı yarattı. Otoprodüktörler ve elektrik üreticilerinin tesisi kurmadan önce hazırlattığı raporlara göre yüzde 20 kârlılık hedefleniyordu. Şimdi bu, yüzde 43 zarara dönüşünce yüzde 23 kadar zarar etmeye başladılar. Bu zarara devam etmemek için kapatıyorlar” dedi. Düzenleme Kurumu’na (EPDK) bildirimde bulunması gerektiği belirtildi. Bildirimler bu sürede yapılmadığı için, elektrik arzında sorun yaşayacak olan Enerji Bakanlığı’nın, EPDK’den şirketler hakkında işlem yapmasını istemesi bekleniyor. Bu durumda şirketlere; uyarı, para cezası veya lisans iptali cezaları verilebilecek. Ayrıca, santral durdurma kararı veren Alarko’nun, işi bırakmak isteyen üreticilerin caydırıcısı olan, BOTAŞ’ın doğalgaz parası almaktan ji’nin, 17 yıllık geçmişinde kurduğu en büyük santralı olan 132 MW’lık Bozüyük’te üretimi durdurma kararı, enerji sektöründe de büyük yankı uyandırdı. 12 santralı bulunan Akenerji, bu kararıyla, 541 MW’lık toplam kurulu gücü içinde, 8 santralının kurulu gücüne karşılık gelen en büyük yatırımından vazgeçmiş oldu. Öte yandan, Akenerji ve Alarko’nun kararı, Enerji Bakanlığı ile üreticiler arasında yeni bir kriz daha yaratacak. Şirketlerin, üretimi bırakmadan dört ay önce, Enerji Piyasası vazgeçmemesi sorununu aştığı öğrenildi. Bu arada Enerji Bakanlığı’nın elektrik krizi nedeniyle hedef aldığı Elektrik Üreticileri Derneği’ne Rekabet Kurumu tarafından baskın yapıldı. Elektrik üretiminin yüzde 17’sini gerçekleştiren ve maliyetler nedeniyle üretimlerini durdurmak isteyen üreticilerin belgelerine, rekabete engel oldukları yönünde ihbar alındığı gerekçesiyle el konuldu. Ayrıca Akenerji’den İMKB’ye yapılan açıklamada, şirketin işlettiği Bozüyük Kombine Çevrim Doğalgaz Santralı’nın enerji üretim faaliyetinin, üretim maliyetlerinin artan doğalgaz fiyatı ve sabit elektrik tarifesine bağlı olarak, serbest piyasada geçerli elektrik satış fiyatı ile rekabet edemez duruma gelmesi üzerine, 31 Temmuz 2006 tarihinde geçici olarak durdurulacağı belirtildi. Altek Alarko Elektrik’in Kırklareli Santralı’nda ise üretim 31 Temmuz’da duracak. MB’DEN IMF’YE MEKTUP Boğazlardaki yük azalacak, Türkiye yıllık 250 milyon dolar gelir elde edecek Enflasyon yüzde 9.110.5 olacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Merkez Bankası (MB), hükümet ve IMF’ye, enflasyon hedefindeki sapma nedenlerini anlatan 9 sayfadan oluşan bir mektup gönderdi. Mektupta, Haziran 2006 itibarıyla enflasyonda belirsizlik aralığı üst sınırının aşılmasının temel nedeninin, aynı anda farklı arz şoklarının ortaya çıkması olarak özetlenebileceği ifade edildi. MB Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca hükümete yazılan ve bir örneği ‘‘program şartlılığı’’ çerçevesinde IMF’ye gönderilen açık mektup, 9 sayfadan oluşuyor. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve Başkan Yardımcısı Erdem Başçı’nın imzalarını taşıyan ve Türkiye’de Devlet Bakanı Ali Babacan’a hitaben gönderilen mektuba göre, yükselen ham petrol fiyatları, tütün ürünlerindeki fiyat artışları, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artışlar ve altın fiyatlarındaki hızlı yükselişler, ilk dört aydaki enflasyon gelişmeleri üzerinde belirleyici oldu. Enflasyonun yükselmesinde, talep baskısından ziyade işlenmemiş gıda, petrol ve diğer emtia fiyatları gibi unsurlar daha önemli bir rol oynadı. Mektupta, ‘‘2007 ve 2008 yıl sonu enflasyon hedefleri yüzde 4 olarak korunmaktadır. Politika hedeflerine ulasılmasını tehdit eden her tür gelişmeye yakın geçmişte olduğu gibi, kararlılıkla ve gecikmeksizin tepki verilecektir. Son iki ayda döviz kurunda yaşanan hareketlilik söz konusu olmasaydı haziran ayı yıllık enflasyon rakamı yüzde 10,12 yerine yüzde 8.6 civarında olacaktı’’ denildi. Mektuba göre, yıllık enflasyon 2007 yılının ilk çeyreğinde düşmeye başlayacak ve enflasyondaki düşüş, yılın ikinci yarısında daha da belirgin hale gelecek. Enflasyonun yeniden hedefe yakınlaşması ise 1.5 ile 2 yıllık bir zaman zarfına yayılacak. 2007 yıl sonu için yüzde 70 olasılıkla öngörülen enflasyon rakamı yüzde 3.5 ile yüzde 7 arasında olacak. MB, mevcut politika duruşunun korunacağı varsayımı temel alınarak yapılan tahminlere göre, 2006 yıl sonu enflasyonunun yüzde 70 olasılıkla yüzde 9.1 ile yüzde 10.5 arasında olmasının beklendiğini bildirdi. BTC Türkiye’nin stratejik önemini arttıracak ? Uluslararası Enerji Uzmanı Pamir, BTC Petrol Boru Hattı’nın Türkiye’ye stratejik anlamda çok büyük değer kazandırmasına karşın ilk 16 yıl ekonomik katkısının çok büyük olmayacağını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uluslararası Enerji Uzmanı Necdet Pamir, Türkiye’nin ilk 16 yıl boyunca projeden büyük kâr elde edemeyeceğini belirtirken, önümüzdeki dönemde ABD’nin Akdeniz’de daha aktif olmak isteyeceği konusunda uyarıda bulundu. Yaklaşık 12 yıllık bir süreçte tamamlanan BTC Projesi’nin yaşama geçmesiyle birlikte Türkiye’nin petrol piyasasındaki önemi artarken, özellikle, boğazların üzerindeki yük kalkacak. Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Pamir, ömrü yaklaşık 40 yıl olarak öngörülen projenin ilk 16 yılında, Türkiye’ye staratejik katkısının olacağını açıkladı. Pamir, ‘‘Türkiye için kârlı olacak dönem 2. devre olan son 24 yıllık süre. Bu 2. devrede, varil başına Türkiye’nin kârı artacak. Yakın dönemde Kazak petrollerinin bir bölümü de, bu hattan taşınmaya başladığında, Türkiye’nin kârı yükselecek’’ diye konuştu. Pamir, BTC’ye katılan Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan gibi ülkelerin petrol gelirlerinin bu projeyle birlikte katlanacağına da dik Önceki gün açılışı yapılan BakuTiflisCeyhan petrol boru hattı Türkiye’ye siyasi kazanımlar da sağlıyor. kat çekti. Pamir, ‘‘Petrol üreten ve taşıyan Kafkas ülkeleri projeyle birlikte, daha fazla petrol pazarlama imkânına sahip olacak ve böylece, refah ve istikrar oranları artacak. Bu da Türkiye ile olan ekonomik ilişkilerinin daha da artması ve pekişmesini sağlayacak’’ dedi. petrol tankerlerinin yüzde 25 oranında düşmesinin beklendiğini söyledi. Bunun da İstanbul üzerinden yılda 50 milyon daha az ham petrol geçecek olması anlamına geldiğini dile getiren Pamir, Türk sularındaki kirlilik tehditinin de azalacağını kaydetti. ‘Boğazlar rahatlayacak’ Pamir, BTC’nin yaşama geçmesiyle birlikte boğazlardan geçen Riskler Pamir, BTC’nin avantajlarının yanı sıra Türkiye için bazı riskler taşıdığına da dikkat çekti. Özellikle, projenin aktif hale gelmesinden sonra ABD’nin bölgede daha etkin olmak isteyeceğine dikkat çeken Pamir, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Her şeyden önce küresel güçlerin dikkati buraya yoğunlaşacak. ABD bu bölgede daha fazla müdahaleci olmak isteyecektir. Öte yandan, bu boru hattından çıkarları zedelenecek ülkeler de Türkiye’yi rahat bırakmayacaklardır.’’ TMSF iki ayda, Maliye, Hazine, SSK ve belediyelere 4 milyar dolar ödedi Fon, banknot matbaası gibi... İSTANBUL (AA) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), son 2 ayda kamu kurum ve kuruluşlarına yaklaşık 4 milyar dolarlık ödeme yaptı. Yıldız Taşdelen’in haberine göre, Fon tarafından başta Telsim olmak üzere ihalesi gerçekleştirilen ticari ve iktisadi bütünlük satışlarının ardından, satılan şirketlerden alacakları olan kuruluşlara ödemeler yapılmaya başlandı. TMSF’nin 11 Mayıs12 Temmuz ? TMSF, bazı kurumlara YTL olarak ödeme yapılması zorunluluğu nedeniyle, bu dönemde 2.4 milyar dolar döviz bozdurdu. 2006 tarihleri arasında alacakları olan kamu kurum ve kuruluşlarına yaptığı ödemelerin tutarı 3 milyar 928 milyon 157 bin dolar oldu. Bu dönemde Maliye Bakanlığı’na 2 milyar 828 milyon 517 bin dolar, Hazine Müsteşarlığı’na 1 milyar 95 milyon 634 bin dolar, SSK’ye 3 milyon 972 bin dolar ve çeşitli belediyelere 34 bin dolar ödeme yapıldı. İmar Bankası hariç Uzan Grubu şirketlerinin söz konusu kamu kurum ve kuruluşlarına olan borcundan kaynaklanan alacakların büyük bölümünün ödendiği bildirildi. TMSF yönetimindeki Uzan Grubu şirketlerinden alacağı olan kamu kurum ve kuruluşlarına da, 2 yıllık süreçte 1 milyar 750 milyon dolarlık ödeme yapıldı. TMSF, Telsim, çi mento fabrikaları, Star TV ve radyoların da içinde bulunduğu şirketlerin satış tarihine kadar tahakkuk eden vergi alacaklarından dolayı Maliye Bakanlığı’na, GSM sözleşmelerinden doğan alacaklarına karşılık Hazine Müsteşarlığı’na, SSK ve geçmiş dönem vergi alacaklarına karşılık belediyelere ödemeler yaptı. Bu ödemelerin gerçekleştirilmesi için dolar cinsinden yapılan tahsilatlardan 2.4 milyar dolar YTL’ye çevrildi. G E N Ç L E Ş M E Y E 2 0 . 3 M İ LYA R D O L A R Dünyada gençleşmek ve güzel kalmak için 20.3 milyar dolar harcanıyor. Avrupalı araştırma şirketlerinden Euromonitor’un yaptığı çalışmaya göre dünyadaki Anti Ageing (kırışıklık giderici) ürün pazarının büyüklüğü yaklaşık 20.3 milyar dolar civarında bulunuyor. Pazarın 2009 yılına kadar 30.7 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Avrupa’daki Anti Ageing pazarının sadece cilt bakım segmentinin büyüklüğü ise yaklaşık 3.2 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Türkiye kozmetik sektörü ise 20032004 yıllarında yüzde 9’luk bir artış göstererek 1.06 milyar dolarlık bir ciroya ulaştı. Sektörün 2009 yılına kadar 1.42 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması öngörülüyor. İTO GİYİMKENT’TE OFİS AÇTI İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) Giyimkent Bölge Temsilciliği’nin yeni hizmet binası açıldı. İTO, Giyimkent ve civarındaki işyerlerine daha iyi hizmet verebilmek için temsilciliği faaliyete geçirirken, bu sayede Giyimkent’e olan ilginin artması bekleniyor. Törende konuşan İTO Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, odanın üyelerin ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde yerine getirebilmek için İstanbul’un çeşitli bölgelerinde temsilcilikleri bulunduğunu anlattı. İSTOÇ bölge temsilciliğinin ihtiyaçlara cevap veremez hale gelmesi üzerine Giyimkent’i açtıklarını ifade eden Yalçıntaş, ‘‘Giyimkent’te her gün 900, yılda yaklaşık 90 bin üyemizin talepleri yerine getirilecek. 350 bin üyemizin yaklaşık yüzde 25’i işlemlerini bu temsilciliğimizde yürütecek’’ dedi. M A R T I M A R İ N A’ YA M AV İ B AY R A K Martı Marina ‘Mavi Bayrak’ taşımaya hak kazandı. Uluslararası normlara göre uyguladığı çevre temizliğiyle Mavi Bayrak ödülünün sahibi olan Martı Marina, aynı zamanda Marmaris’in önde gelen temiz plajı ve denizi arasında yer alıyor. Martı Turizm Grubu bünyesinde 1996 yılında hizmet vermeye başlayan Martı Marina, 340 denizde bağlama ve 150 çekek sahası kapasitesine sahip. Hem karadan hem de denizden kolay ulaşımı ve orman içindeki doğasıyla, denizcilerin uğrak yeri olan Martı Marina, Marmaris’e 25 km, uluslararası Dalaman Havalimanı’na 115 km. mesafede bulunuyor. Marina, Ege ve Akdeniz sahillerindeki mavi turlar için ise merkezi hareket noktası olma özelliğini taşıyor. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle