Katalog

10 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TUNCELİ’DE BÜYÜK TEPKİ 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN AYDINLANMA EMRE KONGAR ‘Türbanlı folklor kabul edilemez’ TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli’de TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın katıldığı törende folklor gösterisi yapan ‘‘Gençlik Merkezi Folklor Ekibi’’ne türban taktırılmasına tepkiler çığ gibi büyüyor.Tunceli Belediye Başkanı Songül Erol Abdil, öğrencilerin başına türban takanların ortaya çıkarılmasını isteyerek ‘‘Bizim folklorumuzda, halkoyunlarımızda bu şekilde türban gibi başörtüsü asla bağlanmaz. Alevi kültürüne inanan ve bu kültürle büyüyen hiçbir insan, bu durumu kabul etmez’’ dedi. CHP Tunceli Milletvekili Sinan Yerlikaya da düzenlediği basın toplantısında olayın kabul edilemez olduğunu söyledi: ‘‘Bizim inançta türban söz konusu değil. Atatürkçü Tunceli halkı, bu durumu kabul edemez. Yüzlerce vatandaşımız bizi arayarak bu durumun ortaya çıkarılmasını istedi’’ diye konuştu. SHP Genel Saymanı Memet Yula da yaptığı yazılı açıklamada, ‘‘Arınç ve AKP zihniyeti, Alevilere türban giydireceklerinin mesajını vermektedirler. Bu durum, kabul edilemez açık bir provokasyondur’’ dedi. TBMM Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada ise Tunceli’de gösteri yapan folklor ekibinin giyiminin, ekip yöneticilerinin tercihi olduğu bildirildi.Tunceli Valisi Mustafa Erkal da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, medyada yer alan haberlere tepki göstererek aynı ekibin daha önceki gösterilerde de aynı kıyafetle gösteri sunduklarını belirtti. Tekelci Din Tacirleri Bunlar hem tüccar hem tekelci. Yani hem din ticareti yapıyorlar hem de tekelcilik. Böylece topluma iki yanlışı birden empoze ediyorlar. Bir yandan din ticareti. Öte yandan bu ticarette tekelcilik. ??? Yaptıkları din ticareti İslam üzerine kurulu: Bütün Müslümanları kendi arkalarında siyasal saf tutmaya, kendi partilerine oy vermeye çağıran bir ticaret bu. Siz oyları onlara verin, onlar size para, pul, mal, mülk, makam, mansıp, bu dünyada dirlik düzenlik, öbür dünyada cennet versinler. ??? Tekelcilikleri ise hem tek satıcı olmak istemelerinden, hem de dini sadece kendi anladıkları biçimde, yani baskıcı, hoşgörüsüz ve tek boyutlu, tek yorumla, totaliter bir anlayışla satışa sunduklarından. ??? Alışverişi sadece onlarla yapmak zorundasın. Başka kapıya gidersen, ne denli Müslüman olursan ol, ne denli dindar olursan ol, karşılık alamazsın. Sadece onların dükkânından alışveriş yapacaksın. Yoksa bedelini ödersin ama karşılığını alamazsın. ??? Onların dükkânına geldiğin zaman da sadece satış açısından değil, aynı zamanda inanç açısından da bir tekelcilikle karşılaşıyorsun: Sadece onların istediği biçimde giyineceksin. Sadece onların istediği biçimde oturup kalkacaksın. Dinini, inancını sadece onların istediği, sınırladığı, kısıtladığı ve izin verdiği ölçüde yaşayacaksın. Önemli olan senin inancın değil, onların kuralları. Kuralları onlar koyar. Evrensel ve ilahi kuralları istedikleri gibi eğip bükerler. İstediklerini empoze eder, istemediklerini görmezden gelirler. İstediklerine Müslüman, istemediklerine dinsiz derler. Sen onlara uymak zorundasın. ??? Son zamanlarda işi iyice azıttılar: ‘‘Benim kurallarıma uymuyorsan, dilekçe verip Müslüman olmadığını belirtmek zorundasın’’ diyorlar. Bunu özgürlük adına, anayasa adına istiyorlar. Özgürlük adına, anayasa adına, özgürlükleri ve anayasayı ayaklar altına alıyorlar. ??? Bu anlayış, bu ticaret, bu siyaset, bu tekelcilik, ne İslam dinine ve Müslümanlara ne de Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarına layık. Ama onların gözü kara. Ya onların dediklerini yapacaksın ya da dilekçe verip dinini, imanını, inancını inkâr edeceksin. Bir adım sonra sıra nereye gelecek? Vatandaşlığa mı? ‘‘Ya benim gibi, benim istediğim gibi yaşa veya bu ülkeyi terk et’’ mi diyecekler? ekongar?cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org BANA BAK!. BENLE “ALT KİMLİK ÜST KİMLİK” OYUNU OYNAMA.. ‘Kendilerine bonkör, halka cimri’ Milletvekili ve asker çocuklarının 25 yaşına kadar devlet güvencesine alınmasını öngören yasaya sendikalar, meslek odaları ve birlikler tepki göstererek ‘Meclis adeta Lale Devri’ni yaşıyor’ dediler ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) Milletvekili ve asker çocuklarının 25 yaşına kadar devlet güvencesine alınmasını, vekillerin tanesi 1500 dolar olan 2 diş yaptırma hakkının da 6’ya yükseltilmesini öngören yasa, tepkiyle karşılandı. Sendika temsilcileri, meslek odaları ve birlikleri, vekillerin ‘‘kendilerine bonkör, yurttaşa cimri’’ davrandıklarını vurguladı. KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul, Meclis’in, toplumun tüm kesimlerini olumsuz etkileyen yasaları ‘‘fütursuzca’’ çıkardığını belirtirken ‘‘Ancak, kendilerine ya da çekindikleri kesimlerin lehine düzenleme yapmaktan kaçınmıyorlar. Meclis adeta Lale Devri’ni yaşıyor’’ dedi. Vekillerin kendilerinden başka kimseyi düşünmediklerine işaret eden Tombul, ‘‘Sorun yaşamamak için de çekindikleri kurumlara da ayrıcalık tanıyorlar. Bunu bütün halkın görmesi ve herkesin karşı çıkması gerekiyor. Başta kamu emekçileri olmak üzere halkın aleyhine gelişecek her düzenlemeye karşı muhalefetimizin haklılığı bir kez daha ortaya çıktı. Hükümet bindiği dalı kesiyor’’ diye konuştu. İYASETTEKİ KİRLİLİĞİN YANSIMASI’ ‘S Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Başkanı Köksal Aydın, AKP’nin sağlık alanında toplumsal uçurumu derinleştirdiğini vurgulayarak ‘‘Hükümet kendini koruyacak tedbirler alıyor. Bu durum, Sosyal Sigortalar Tasarısı’nda kıyak emekliliğe yönelik çalışma yapılması gibi siyasetteki kirliliğin bir yansımasıdır’’ dedi. Aydın, en temel toplumsal hakların bile yok edildiğini belirterek özetle şunları söyledi: ‘‘SES olarak herkese eşit, ücretsiz sağlık hizmetini savunuyoruz. AKP hükümeti, insanların yaşam süresinin 65 olduğu bir ülkede, emeklilik yaşını 65’e çıkardı. Bu şartlarda sosyal devletten söz etmek mümkün olmayacaktır. SES, gereken tavrı gösterecek, bu çelişkileri deşifre edeceğiz.’’ TANÇ VERİCİ UYGULAMA’ ‘U Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Gençay Gürsoy da alınan kararı skandal olarak nitelendirdi. Gürsoy, ‘‘Bir taraftan hükümet hastalarını, geleceklerini risk altına alarak tassarruf yapıyor, kendi çocukları içinse bu tasarıyı hazırlıyor. Kendileriyse, yurttaşın verdiği vergilerle dişlerini yaptıracaklar. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir uygulama yoktur. Yapılan uygulama utanç vericidir’’ diye konuştu. İstanbul Tabip Odası Başkanı Özdemir Aktan da Meclis’in aldığı tasarruf tedbirleriyle yapılan uygulamanın çeliştiğini dile getirerek CHP’nin muhalefet partisi olarak tepki göstermesi gerektiğini vurguladı. ALKIMI YURTTAŞA’ ‘S EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, milletvekillerinin hemen her dönem, kendilerine yönelik yasa ya da yasalar çıkardıklarını söyledi. ‘‘Kendileri üzümü yiyor, salkımı da yurttaşa veriyor’’ diyen Dinçer şöyle konuştu: ‘‘Milletvekillerimiz maalesef Türkiye’de hemen her dönem bu tür konularda ya da toplumun geniş kesimini ilgilendiren konularda hep kendilerini ön planda tutarlar. Parlamenterler, kendileriyle ilgili bir konu sözkonusu olduğunda bunu kıyak bir biçimde tartışmaya bile açmaksızın yasalaştırabiliyorlar. Ama geniş toplum kesimlerini ilgilendiren yasalar söz konusu olduğunda yeni haklar verilmesi bağlamında, bu konuda bonkör olduklarını söylemek mümkün değil. Aynı şekilde yurttaşların ellerindeki hakları alma konusunda da gayet rahat davranabiliyorlar.’’ ÖLÜMÜNÜN 11. YILDÖNÜMÜ Mehmet Ali Aybar anılıyor İstanbul Haber Servisi Türkiye sosyalist hareketinin önderi, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Sosyalist Devrim Partisi (SDP) Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar, ölümünün 11. yılında bugün 10.30’da Aşiyan’daki mezarı başında anılacak. 5 Ekim 1908 yılında İstanbul’da doğan Aybar, Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra yükseköğrenimi İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamladı. Hukuk doktoru ve devletler hukuku doçentliği yapan Aybar, 1946’da yazdığı yazılar nedeniyle görevinden alındı. 1962’de TİP Genel Başkanlığı’na getirilen Aybar, 19651969 genel seçimlerinde İstanbul milletvekili seçildi. 12 Eylül 1980’de SDP’yi kurdu. Türk sosyalist hareketinin önde gelen isimlerinden Aybar 10 Temmuz 1995’te kalp yetmezliği sonucu İstanbul’da yaşamını yitirdi. TÜMÖD’DEN YÖK’E ELEŞTİRİ ‘Rektörlerin haberi yoktu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, YÖK’ün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e sunduğu ‘‘Yüksek Öğrenim Stratejisi’’ raporunu eleştirdi. Işıklı, çalışmadan rektörlerin ve temsil ettikleri üniversitelerin haberdar olmadığını belirtti. Sezer’e sunulan raporun, birkaç kişinin hazırladığı bir taslaktan ibaret olduğunu kaydeden Işıklı, bugün Türkiye üniversitelerinin temel sorunlarından birinin vakıf üniversiteleri adı altında başlatılmış özelleştirme faaliyetleri olduğunu söyledi. Işıklı, YÖK raporunun, üniversitelerin özelleştirilmesini kaçınılmazmış gibi gösteren açıklamalar içerdiğini kaydetti. CUMHURİYET 03 CMYK