23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Uygulanmayan karar ‘‘Kamu ihale yasası nedeni ile üretim yapamıyor, işçilere ücret ödeyemiyoruz’’ imzasının altında Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun imzası bulunuyordu. Türk Tarih Kurumu Basımevi bu gerekçeyle kapatılmıştı. 101 işçinin işine bu gerekçeyle son verilmişti. Basınİş Sendikası, hem iki yıldır işçilerin işe iadesi hem de basımevinin kapatılmasının iptali için mahkemelerde uğraş veriyor. Ankara 6. İdare Mahkemesi, geçen yıl kapatma işleminin yürütmesini durdurdu, bölge idare mahkemesi de kararı onadı. Basımevi yine açılmadı. Savcılığa gidildi, Halaçoğlu’nun soruşturulması için suç duyurusunda bulunuldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başbakan olumsuz kararına da dayanarak soruşturma izni vermedi. Basınİş, bu kez Danıştay’a itiraz etti. Danıştay; Başbakanlığın, Halaçoğlu hakkında verdiği soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararı ortadan kaldırdı. Dosya, yine dönüp dolaşıp Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın önüne geldi. Bundan sonraki süreç, mahkeme kararlarının uygulanmamasının alışkanlık haline gelip gelmediğini gösterecek... Bilkent’ten haberler SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Ortak vizyon haritası O, bizim stratejik ortağımız, en büyük müttefikimiz, hem de ortak vizyon belgesinden can ciğer kuzu sarmamız... Arkadaşımız Ergin Yıldızoğlu, biricik ortağımız ve müttefikimizin silahlı kuvvetler dergisinde Türkiye’yi parçalayan haritasını buldu çıkardı. Çok da iyi etti. Şimdi haritayı alıp ‘‘Sevr paranoyasından sıyrılalım artık’’çıların, en ortakçı ve müttefikçilerin gözüne gözüne sokmalıyız. Onunla da yetinmemeli, kulaklarına mandal takıp Emekli Amiral Tanju Erdem’in dediklerini avazımız çıktığı kadar bağırmalıyız ta beyinciklerinin içine: ‘‘AB’nin Rum’la el ele Kıbrıs’ta Türklüğü tasfiye, vakıf arazileri kazandırılarak İstanbul’da geleceğin Ortodoks Vatikanı’nı oluşturma, Ermeni soykırım suçlamaları, Güneydoğu’ya ilişkin dahili yönetimimize, hatta yargı erkine karışma somut çabaları yanında ABD imparatorluğunun, Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya’yı yeniden düzenleyerek kontrol altına alma politika, strateji ve planları artık aşikârdır. ABD, gerektiğinde bu düzenlemeleri askeri harekâtla sağlamayı da öngörüyor. Bu hedeflerine ulaşmaYoksulluğun tartışıldığı ortamlara ilişkin kimi ‘‘sivil toplum kuruluşu’’ çağrılarında dikkati çeken unsur, hemen hemen bütün toplantıların lüks bir otelde yapılması ve fonlanmış olması... Dört aylık dilimlerle yayımlanacak siyaset ve yönetim alanında kuramsal dergi ‘‘Memleket’’in ilk sayısında ortak vizyon belgesinde de yer aldığı gibi barış ve istikrarın demokrasi yoluyla yaygınlaştırılması esas alınmış! Hedef ülkelerden biri olan Türkiye ise Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’nde ABD’nin ortağı. Yani ülkemizin Güneydoğu ve Doğu’sunu Kürt ve Ermeni genişlemesine bölüp ayırmayı öngören bir stratejinin ortaklığını yapıyor.’’ Tanju Erdem’in tam yerinde sorduğu kimi soruları da ülke pazarlamayı özel iş edinmişlere yöneltmek gerekiyor: ‘‘Bölgesel dayanışma ile bölgede ulusların iç işlerine, yönetimlerine karışan, gereğinde bu yönetimleri deviren bir güce karşı direnmek gerekmiyor mu? Irak’ta, Afganistan’da demokrasi nerede? Demokrasi bir kültürel birikimin eseri değil mi? Yoksa demokrasi ABD yanlısı, ABD’ye müzahir dirençsiz yönetimler mi demek?’’ Türkiye’nin Lozan’da çizilmiş sınırlarından, üniter, ulus devletinden; demokratik, laik, sosyal hukuk devletinden asla ödün vermeyeceğini dünyaya haykırması gerektiğine vurgu yapan Tanju Erdem’in, Türkiye’yi bölen haritalar çizme ye kalkanlara da bir çift sözü var: ‘‘Önce Teksas’ı Meksika’ya, Alaska’yı Rusya’ya teslim ederek yapsınlar düzenlemelerini. Bilkent Üniversitesi ve bu üniversitenin kuracağı okulların personelinden 25 yıl boyunca gelir vergisi kesilmemesi ayrıcalığı karşılığında Doğu ve Güneydoğu’da özel ortaöğretim kurumları kurulmasına ilişkin yasa önerisi TBMM’den geçti biliyorsunuz. Okurlarımıza Bilkent’ten bir haber daha: İhsan Doğramacı Vakfı, Ankara’nın gözde semtlerinden biri olan Bilkent’te cami yaptırıyor. Sera Yapı Endüstrisi tarafından yapımına başlanan cami, Bilkent’in dört yol olarak adlandırılan merkezinde yükseliyor. Camiye, Vakıf Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı’nın babasının isminin verilmesi bekleniyormuş... Çizme’de ‘CIA Dizisi’(2) ROMA ‘‘Dolçe Vita’’ ‘‘tatlı hayat’’ CIA’nın casus şebekesini de baştan çıkarmış. Milano’nun ‘‘köktenci imamını’’ Mısır’a kaçırmak için Çizme’nin altını üstüne getiren 25 CIA ajanı, kendilerini İtalyan ‘‘dolçe vita’’sına öyle kaptırmışlar ki, arkalarında akılalmaz ipuçları ve izler bırakmışlar. İslamcı terör zanlısı Mısırlı imamı, sığınmacı olarak ikamet ettiği Milano’dan, gerisin geriye ülkesine postalamak üzere ‘‘CIA’nın sorgu uçaklarına’’ yükleyen Amerikalı casuslar; ‘‘görev üstünde’’ vur patlasın, çal oynasın günlerini gün etmişler. Ajanlar eğleniyor! ‘‘İmam operasyonu’’ için Washington’dan İtalya’ya özel olarak gönderilen ‘‘casus takımı’’, olayı bir ‘‘Roma tatili’’ gibi yaşamış. Sheraton, Hilton, Principe di Savoia.. gibi beş yıldızlı otellerde ‘‘kendi adlarıyla’’ kalmışlar; 120 bin dolarlık ‘‘otel faturası’’na ilaveten, odalara ‘‘içki servisi’’ için ‘‘60 bin dolarlık ekstra’’ harcama yapmışlar. ‘‘İmam’’ kovalarken, ‘‘kiralık arabalarla’’ Venedik, Cortina, Floransa, güzelliği ile dillere destan Liguria sahillerini gezmişler ve kırmızı ışıkta geçtikleri için 500 Avro ceza bile yemişler. Bunlar yetmezmiş gibi gittikleri her yerde ABD büyükelçiliği ve Milano konsolosluğundan temin ettikleri ‘‘resmi cep telefonlarını’’ kullanmışlar... ‘‘Terör ve köktendinci bağlantılar’’ nedeniyle bir süredir ‘‘imamı’’ takibe alan ‘‘İtalyan yargıçlar’’, bu izler sayesinde elleriyle koymuş gibi ‘‘CIA şebekesini’’ çözmüşler. Washington’daki CIA karargâhını çileden çıkaran olay; ‘‘adam kaçırma skandalını’’ bizathi kendisi değil, İtalya’ya gönderilen ekibin yaşadığı ‘‘tatlı hayat’’ ve yaptıkları ‘‘aşırı harcamalar’’ olmuş! CIA’nın üst kademelerini düşündüren sorun şimdi, ‘‘bu harcamaları, Amerikan vergi mükelleflerine nasıl anlatacakları’’ konusuymuş. Akıllara durgunluk veren bu öyküde ortaya çıkan tipik bir İtalya ve Amerika profili var. CIA’nın tek çekincesi ‘‘Amerikan vergi mükellefleri’’! ‘‘İnsan hakları, demokratik, anayasal güvencelerin ihlali’’, ‘‘uluslararası hukuk kurallarının hiçe sayılması’’, ‘‘müttefik bir ülkeyle çıkan kriz’’ falan umurlarında değil. Operasyona katılan CIA ajanları şimdi kendilerini; ‘‘Dönemin (Berlusconi) hükümeti, ABD ile işbirliği yaptığından; kimliklerimizi gizlemeye, tedbir almaya gerek duymadık!’’ sözleriyle savunuyor. da Dr. Faruk Ataay’ın ‘‘sivil toplum’’ üzerine yazdığı makalesinde bir bölümün altını çizdik: ‘‘...yoksulluk projeleri, neoliberalizmin yoksulluğu sürekli arttırırken, çözümü mikroteşebbüslerde ve bireysel inisiyatifin (teşebbüs ruhu Yoksulluk bahane nun) geliştirilmesinde göstermektedir. Sivil toplum kuruluşu destekli yoksulluk projelerinin teşebbüs ruhunun geliştirilmesine yönelik oluşu, yoksulluk, işsizlik, gelir dağılımı bozukluğu gibi toplumsal sorunların artışı ile neoliberalizm arasında ki bağları gizlerken, sorunu bütünüyle teşebbüs ruhunun eksikliğine bağlamaktadır. Bu durum, yönetişim çerçevesinde gündeme gelen sosyal programların da neoliberal bir öze sahip olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.’’ Yoksulluk bahane, serbest piyasa şahane... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Aysbergin ucu behicak?yahoo.com.tr Berlusconi hükümeti bu operasyona ne kadar arka çıktı? İtalya da bu sorunun yanıtını arıyor. La Carre romanlarına taş çıkartan öyküyü deşifre eden İtalyan yargıçların tespit ettiği sorumluluk zinciri şimdilik Çizme’nin askeri istihbarat örgütü SİSMİ’nin iki numaralı şefi Marco Mancini ile bir generale dek ulaşıyor. ‘‘CIA’nın illegal operasyonuna verdiği destek’’ nedeniyle Mancini hapiste. General ev hapsinde. Herkesin gözü bundan böyle, bir numaralı şef Nicolo Pollari’de. ‘‘İtalyan askeri istihbarat örgütünün iki numaralı ismiyle CIA arasındaki işbirliği; Polari’nin bilgisi dışında gerçekleşmiş olamaz!’’ diyor özetle dün ‘‘La Stampa’’da çıkan bir başmakale ve saadede geliyor: ‘‘Askeri istihbaratın tepesi operasyona destek çıktıysa, siyasi iktidar da haberdar edilmiştir...’’ Ricardo Berenghi imzasıyla çıkan yazı şöyle bitiyor: ‘‘Berlusconi (imam kaçırma operasyonundan) hatta doğrudan doğruya Washington tarafından haberdar edilmiş ve bizzat kendisi (yardımcıları aracılığıyla SİSMİ şefi) Pollari’ye gereken direktifleri ulaştırmış dahi olabilir!’’ Gözlemciler her halükarda, su yüzüne çıkan bağlantıların yalnızca ‘‘aysbergin ucu’’ olduğu noktasında birleşiyor. Skandalın kuyruğuna takılan bir de basın skandalı var. O da şöyle: Çizmedeki yargıçlar, imam kaçırma operasyonunu birlikte düzenleyen Amerikalı ve İtalyan ajanların peşine düşünce; SİSMİ soruşturmayı ‘‘dezenformasyon yoluyla’’ engellemek istiyor. Ve bu amaçla bir gizli merkez kuruyor. Gizli merkez ‘‘vatan haini gazetecilerle’’, ‘‘yargıçlara’’hadlerini bildirmek amacıyla; örtülü ödenekten para alan ‘‘dost gazetecilerle’’ temasa geçiyor. Satılık kalemleri SİSMİ; soruşturmayı yürüten ‘‘yargıçlarla’’, bulguları kamuoyuna yansıtan yani gazetecilik yapan ‘‘küs gazetecileri’’ karalamak için kullanıyor. İtalyanların kucağına böyle nur topu gibi bir de ‘‘basın etiği’’ ve ‘‘basın özgürlükleri’’ skandalı düşüyor. Enteresan olan şu: İtalya ‘‘CIA’’, ‘‘casus skandalı’’ ve bu skandalların sayasi bağlantılarından çok bu sonuncusuna, yani basın skandalına şaşıyor. Çünkü Çizme’de şimdiye dek böylesi görülmemiş! Anlat anlat bitmez bir öykü bu. Roman gibi. Devamı haftaya... Emekli Aylığı ve İkramiye: En Yüksek Devlet Memuru 1 Ocak 2006’dan önce, TC Emekli Sandığı emekli aylıkları 8 ödeme biriminin toplamından oluşmaktaydı. 15 Şubat 2006 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 5454 sayılı Yasa ile, TC Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve BağKur’dan aylık veya gelir alanlara ödenen ‘‘vergi iadesi’’, 1 Ocak 2006’dan geçerli olmak üzere kaldırıldı ve onun yerine, aylığın % 4’ ü oranında ‘‘Ek Ödeme’’ yapılmasına başlandı. Böylece 1 Ocak 2006’dan sonra, TC Emekli Sandığı emekli aylıklarına ‘‘Ek Ödeme’’ de eklenerek, aylık ödeme birimleri 8’den 9’a yükseldi. Bu ödeme birimleri, 1) Genel Gösterge Aylığı, 2) Ek Gösterge Aylığı, 3) Kıdem Aylığı, 4) Özel Tazminat, 5) Taban Aylık 6) Makam Tazminatı, 7) Temsil Tazminatı, 8) Temsil Ödeneği ve 9) Ek Ödemedir. Makam Tazminatı, Temsil Tazminatı, Temsil Ödeneği ile Ek Ödeme ‘‘emekli ikramiyesi’’ hesaplanırken göz önüne alınmaz. TC Emekli Sandığı emekli aylıkları 9, ancak emekli ikramiyesi 5 ödeme toplamı üzerinden hesaplanır. 657 sayılı Devlet Memurları Yasası kapsamına giren ‘‘kurumlarda yönetim, icra, büro ve benzeri hizmetleri gören’’ ve bu yasada saptanan diğer sınıflara girmeyen memurlar Genel İdare Hizmetleri sınıfını oluştururlar .Başbakanlık Müsteşarı da Genel Hizmetler Sınıfı’nda yer almaktadır. Başbakanlık Müsteşarı, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’na ekli “I Sayılı Ek Gösterge Cetvelinde” birinci sırada yer alır ve ek göstergesi de 8.000 (sekiz bin) sayısıdır. 657 sayılı yasa kapsamına giren devlet memurları arasında en yüksek (1.500 Genel Gösterge + 8.000 Ek Gösterge = 9.500 Toplam Gösterge) aylığı alması nedeniyle yasalarda “en yüksek devlet memuru” olarak tanımlanmıştır. 657 sayılı Devlet Memurları Yasası kapsamında görev yapanlara ödenen tazminatlar (657 sayılı Yasa Madde 152) : A) Özel Hizmet Tazminatı B) Eğitim, Öğretim Tazminatı C) Din Hizmetleri Tazminatı D) Emniyet Hizmetleri Tazminatı E) Mülki İdare Amirliği Özel Hizmet Tazminatı F) Denetim Tazminatı G) Adalet Hizmetleri Tazminatı Başbakanlık Müsteşarı’nın aylık (1.500) ve ek göstergesi (8.000) toplamının (9.500) göstergenin aylık katsayısı çarpımı sonucu bulunan tutara göre hesaplanmaktadır. 2) 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası’nın “uygulamasında en yüksek Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı iştirakçisi olarak en yüksek devlet memuru esas alınır.” TC Emekli Sandığı Yasası Ek Madde 70’e göre, ‘‘Zam, tazminat ve ödenekler ile benzeri ödemeler toplamına karşılık gelmek üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’na bağlı” en yüksek devlet memuru aylığı (ek gösterge dahil), brüt tutarına göre ‘‘Özel Tazminat’’ ödemesi yapılmaktadır. Bu özel tazminat iştirakçinin ek göstergesine göre en çok yüzde 240 (iki yüz kırk) en az yüzde 40 (kırk) oranında hesaplanır. 1 Temmuz 2006 ile 31 Aralık 2006 döneminde Başbakanlık Müsteşarı’nın alacağı, 30 hizmet yılı karşılığı yüzde 80 oranındaki emekli aylığı ile 30 hizmet yılı karşılığı alacağı emekli ikramiyesi. HARBİ SEMİH POROY BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hayatepik?mynet.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kurgenc?yahoo.com 1 Temmuz 31 Aralık 2006 Dönemi En Yüksek Devlet Memuru 30 Hizmet Yılı Karşılığı Emekli Aylığı ve Emekli İkramiyesi Ödeme Brimleri Gösterge Katsayı 1) Genel Aylık (% 80) 1.500 0,043730 2) Ek Gösterge (% 80) 8.000 0,043730 3) Kıdem Aylık (% 80) 500 0,043730 4) Taban Aylık ( % 80) 1.000 0,54711 5) % 200 Öz. Tazminat (% 80) 9.500 0,043730 6) Makam Tazminatı (%100) 15.000 0,043730 7) Temsil Tazminatı (% 100) 20.000 0,043730 8) Temsil Ödeneği (%100) 0,00 0,043730 Toplam Aylık ve İkramiye 9) % 4 Ek Ödeme (*) 0,00 0,00 Aylık ve İkramiye Genel Toplamı ( 30 Yıl Karşılığı ) (*) 5454 sayılı yasa gereği Vergi İadesi yerine % 4 zam Aylık 52,48 279,87 17,49 437,69 664,70 655,95 874,60 0,00 2982,77 119,31 3.102,08 İkramiye 1.967,85 10.495,20 655,95 16.413,30 24.926,10 0,00 0,00 0,00 54.458,40 0,00 54.458,40 TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 10 Temmuz www.mumtazarikan.com 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Ortaçağın skolastik dü 1 şünüşüne kar 2 şı XIV . yüzyıl 3 da doğan felsefe, bilim ve 4 sanat akımı. 2/ 5 Bir anlatımda 6 verilmek iste7 nen öz... Akıl. 3/ Tütün yap 8 raklarından 9 çıkarılan çok 1 2 3 4 5 6 7 8 9 zehirli alkaloit. 4/ 1 S E Y F E GÖ L Ü Lezzet... İnleme, inil2 A L A İ M R A Y ti. 5/ Halka biçiminA K N E de mercan adacığı... 3 R İ N T O D Bir renk. 6/ Toprak 4 A Z I ve kireçle karışık taş 5 Y A K A L A M A K S E U L A kırıntıları... Şenlik 6 A K A K lerde caddelere ku 7 M A Y A rulan süslü kemer. 7/ 8 E M U A R İ Z A Küçük mağara... 9 Ç A Ğ I R T M A Ç Elektrik ampulünün takıldığı yivli yer... Romanya’nın plaka imi. 8/ 4 Nisan 1953’te Çanakkale Boğazı’nda Dumlupınar denizaltısına çarparak batmasına neden olan İsveç yük gemisi. 9/ ‘‘Bu bir ı hafidir ki ruha dolmakta / Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta’’ (Ahmet Haşim)... İskambilde bir kâğıt. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Vücutta stres, iltihap ve alerji gibi durumlarda açığa çıkan organik madde. 2/ “ derdim var birbirinden seçilmez / Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm’’ (Karacaoğlan)... Ton ve makam temeline bağlı kalmadan oluşturulan beste. 3/ Nane kokusu... Bizmut elementinin simgesi. 4/ Nazilerin politikasında Germen ırkından kimselere yakıştırılan ad... Güneyden esen yel. 5/ Yunan mitolojisinde zaferi simgeleyen tanrıça... Argoda gizli yer. 6/ Ortodokslarda tahta pano üzerine yapılmış her türlü dinsel resme verilen ad... Taraf. 7/ Çelik bilyelerin savrulması ilkesine dayalı bir oyun makinesi. 8/ Yardım eden, yardımcı... İşaret olarak yere dikilen çubuk. 9/ Kalay elementinin simgesi. Yankı. CUMHURİYET 17 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle