17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 2006 CUMARTESİ HABERLER 6 Başkentte çete soruşturmaları sürerken ‘iç hesaplaşma senaryoları’ gündeme geliyor Ankara’ da gerginlik A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Eryaman’da gerçekleştirilen operasyonlar kapsamında gözaltına alınanların sorgusu sürerken, askeri kurumlar ile emniyet arasında yeni gerginlik senaryoları gündeme geliyor. Polisin yaptığı operasyonlarda askeri personeli gözaltına alması, merkez komutanlığına haber vermeden sorgulaması, iki kurum arasında sıkıntıya neden oldu. Ankara’da ortaya çıkarılan ‘‘Sauna Çetesi’’nde, daha sonra Danıştay baskını sırasında gözaltına alınan zanlıların hep ‘‘asker kimliğine’’ atıfta bulunulması, son olarak Eryaman’da yapılan operasyonlarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) görevli subay ve astsubayların da gözaltına alınarak emniyetçe sorgulanması ortamı gerginleştirdi. Eryaman’da gözaltına alınan askeri personel hakkında yasalar gereği Merkez Komutanlığı’nın anında bilgilendirilmesi gerekiyordu. Söz konusu subay ve astsubayla ilgili sorgulama ve gerektiği durumda dava açılması konusu, askeri savcılıkların görev alanında bulunuyor. Askeri personelin sorgulanmasına Emniyet’te başlanması, yaşanan gerginliğin kaynağını oluşturuyor. ASIN KULLANILIYOR CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU CHP’nin Sağa Açılımı CHP lideri Baykal’ın, son bir iki hafta içinde, CHP’nin sağ seçmene çağrısı diye özetlenebilecek açıklamaları, tartışmalara, karşıt görüşlere yol açtı. Bu açıklamaların ilk kez kendisine yapıldığı ‘‘Radikal’’ gazetesi yazarı Murat Yetkin, 31 Mayıs tarihli ‘‘Baykal’a Haksızlık mı, Yanlış mı Yapılıyor?’’ başlıklı yazısında, CHP liderinin bu açıklamalarıyla ‘‘Tayyip Erdoğan’ın gündemi belirlediği siyasete yeni bir soluk...’’ getirdiğini ileri sürüyor... Yine Murat Yetkin’e göre Baykal’ın açıklamaları ‘‘bir cephe politikası arayışıdır...’’ Bu yazının hemen altında, Baykal’ın TBMM’de türbanlı iki bayanla bir hatıra fotoğrafı ve ‘‘Baykal’dan Mevlana Açılımı’’ başlıklı bir haber: ‘‘Sağa açılma politikasını parti grubunda dile getirerek sistemleştiren CHP lideri, halka Mevlana ile seslendi: Gel, kim olursan ol, gel... ister sağcı, ister muhafazakâr, ister liberal olsun, herkesi çağırıyorum.’’ Kendi payıma, Deniz Baykal’ın kimi, nereye, neden çağırdığını tam olarak anlayabilmiş değilim. Bu nedenle, söz konusu açıklamaları (25 Mayıs tarihli Hürriyet gazetesinde yer aldığı biçimiyle), bende uyandırdığı soruları ekleyerek, gözden geçirmek istiyorum ??? ‘‘Merkez sağda görev yapmış, muhafazakâr isimlere CHP’nin kapıları açılacak. Demokratik Cumhuriyeti, laikliği benimseyen herkesin partimize gelmesi için çaba göstereceğiz. Merkez sağda siyaset yapmış, hatta muhafazakâr kimliği olan, ancak Türkiye’nin temel değerlerinin korunması ve kökleşmesinde tereddüdü olmayan isimlere CHP’nin kapıları açılacak.’’ Baykal kimleri, nereye çağırıyor? Merkez sağda görev yapmış kişiler, DYP, ANAVATAN, MHP gibi kendi partileri varken, neden CHP’ye gelsinler? CHP’den milletvekili seçilip, sonra kendi partilerine geçmek için mi? ‘‘İtalya’daki partiler arası işbirliğinden daha farklı, daha kapsamlı bir toplumsal mutabakat peşindeyiz. CHP siyasi yelpazesini daha da genişletti, genişletecek. Demokratik Cumhuriyeti, laikliği benimseyen, özümseyen toplumun bütün kesimlerine çağrı yapıyoruz. Adresin CHP olduğunu düşünüyoruz... Türkiye’nin bunca bunalımı, kuşatılmışlığı karşısında ortaya çıkacak alternatif, siyasi parti kimliğini aşan, ulusal ve toplumsal niteliği olan bir alternatif olacaktır... Gün dar siyaset günü değildir, gün Türkiye’nin kader günüdür.’’ Bu karmakarışık sözlerden ben hiçbir sonuca varamadım. ‘‘İtalya’daki partiler arası işbirliğinden daha farklı, daha kapsamlı bir toplumsal mutabakat’’ ne demek? Hem ‘‘siyasi parti kimliğini aşan’’ bir ‘‘alternatif’’ten söz ediliyor, hem ‘‘adresin CHP olduğu’’ düşünülüyor... Bu nasıl bir çelişki? Nasıl bir zihin ve mantık karışıklığı? ??? Açıklamalarını her nedense önce medyaya, sonra parti grubunda başkanı olduğu partinin milletvekillerine yapan CHP Genel Başkanı burada da Mevlana’nın çağrısını yineleyerek ‘‘Laik demokratik Cumhuriyete sahip çıkan sağcısolcu bütün kesimleri partisi içinde vatanı kurtarma mücadelesine’’ çağırıyor... (‘‘Cumhuriyet’’, 31 Mayıs 2006). Yani, eninde sonunda, ‘‘sol’’u da partisine çağırma lütfunda bulunuyor. Ben, tüm iyi niyetime ve anlama çabama karşın, bu ‘‘parti kimliğini aşan’’, ‘‘CHP’ye çağırma’’, ‘‘cephe politikası arayışı’’ndan, bu çelişkiler yumağından hiçbir şey anlamadım... Bu kavram ve söz karışıklığının, sol seçmendeki zihin karışıklığını büsbütün arttırmış olduğundan kuşkum yok... Sağa bu karmakarışık sözlerle seslenen CHP başkanının, solda, CHP dışındaki arayışlara şimdiye kadar olduğundan çok daha büyük bir haklılık kazandırdığından da... Konu, belli ki, çok tartışılacak... EMNİYET ‘Suikast haberleri doğru değil’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, polisin aralarında askeri personelin de bulunduğu gruba yönelik gerçekleştirdiği operasyon nedeniyle Genelkurmay Başkanlığı ile Emniyet arasında herhangi bir sıkıntı olmadığını belirterek ‘‘Uyumlu bir şekilde çalışıyoruz’’ dedi. Çalışkan, haftalık bilgilendirme toplantısında Eryaman’da gerçekleştirilen operasyonla ilgili bir soruyu yanıtlarken Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gelen bir ihbar çerçevesinde savcı talimatı ve mahkeme kararı ile çalışma başlatıldığını söyledi. Olayla ilgili 9 kişinin gözaltına alındığını, bu kişilerin ikisinin askeri personel olduğunu ifade eden Çalışkan, gözaltına alınan askeri personelin İnzibat Komutanlığı’na teslim edildiğini bildirdi. Bir başka soru üzerine, ‘‘gözaltına alınan zanlıların henüz ifadelerine başvurulmadığını’’ anlatan Çalışkan, ‘‘suikast haberlerinin doğru olmadığını’’ belirtti. Bir gazetecinin ‘‘Gazeteciler telefonla aranarak operasyon ile ilgili krokilerin yer aldığı zarflar dağıtıldı. Bu zarfları kim dağıttı?’’ şeklindeki sorusu üzerine ise Çalışkan, bu olayla ilgili inceleme başlattıklarını söyledi. Çalışkan, operasyonla ilgili Genelkurmay Başkanlığı’na bilgi verilip verilmediğinin sorulması üzerine de operasyonun başlamasının ardından askeri personelin de yer aldığının belirlenmesi üzerine kurumlarına bilgi verildiğini kaydetti. Çalışkan, ‘‘Operasyonla ilgili Genelkurmay Başkanlığımız ile herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Konu koordineli bir şekilde soruşturuluyor’’ dedi. Çalışkan, ‘‘Başbakan’ın evinin krokilerinin de bulunduğu’’ savlarıyla ilgili bir soru üzerine ise soruşturmanın gizliliği nedeniyle bu tür konularda bilgi vermesinin söz konusu olmadığını belirtti. TÜRKMENLER TEDİRGİN Ajanda sıkıntısı BAHADIR SELİM DİLEK B Danıştay’a yapılan baskının ön soruşturması sırasında uzaktan da olsa TSK ile ilişkilendirilecek insanların ismi ön plana çıkarıldı. Bu yönteme daha çok askeri kimliği olan kişilerin soruşturmaya dahil edilmesi neden oldu. Yaşamında bir şekilde askeri kimliği olan kişilerin daha önceki ilişkileri basına servis edildi. Fotoğrafların ve bilgilerin basında yer almasına karşın, haklarında ileri düzeyde iddialar gündeme getirilenler soruşturma kapsamında sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı. Son olarak Eryaman’daki gözaltıların yaşandığı gün, aynı yöntemler yeniden kullanılmaya başlandı. Gözaltılardan kısa bir süre sonra elde edilen dokümanlar basına isim ve yayın organı seçilerek servis edildi. Genelkurmay Başkanlığı önünde verilen randevularla bilgilerin dağıtılması dikkat çekti. Gözaltına alınanların polis sorgusunun hemen başında belgelerin dağıtılması, ‘‘olayı başından bir tarafa yıkma’’ telaşı olarak değerlendiriliyor. SENARYOLARI HESAPLAŞMA Şemdinli’de eski PKK hükümlüsü Seferi Yılmaz’ın kitabevinin bombalanması ile başlayan süreçte askeri görevliler ile diğer kamu görevlileri arasında yaşanmaya başlanan tartışma, Ankara kulislerine ‘‘hesaplaşma senaryoları’’ olarak yansıyor. Şemdinli’deki bombalama olayı hakkında savcı Ferhat Sarıkaya’nın askeri kurumlarla yaşadığı gerginlik, Danıştay baskını sonrası da sürdü. Baskına gösterilen halk tepkisi üzerine askeri yetkililerin yorumları sivil yöneticilerin tepkisine neden oldu. Ölen işçilerden 15’i için Dursunbey’de düzenlenen törene 2 bini aşkın yurttaş katıldı. (Fotoğraflar: AA) Grizu patlaması sonucu ölen 17 kişinin cenazeleri toprağa verildi Göçük faciasında büyük acı COŞKUN YAMAN BALIKESİR Balıkesir’in Dursunbey ilçesine bağlı Odaköy’de Şentaş Madencilik’e ait kömür ocağında meydana gelen grizu patlamasının ardından oluşan göçük nedeniyle toprak altında kalarak yaşamını yitirenlerin sayısı dün sabaha karşı 17’ye ulaştı. Ölen işçilerden 15’i için Dursunbey’de ‘‘toplu cenaze töreni’’ düzenlendi. Çarşı Camisi’nin önündeki yolda düzenlenen, madencilerin yakınlarının gözyaşı ve hüznünün hâkim olduğu törene cenazeler, Türk bayrağına sarılı tabutlarla, törenin düzenleneceği Türk bayrağına sarılı taLK İŞ GÜNÜNDE ÖLDÜLER alana ayrı ayrı ambulanslarla getiril butlar iki sıra halinde 15 di. Cenazeleri, cami önündeki yola masanın üzerine konuldu. İsmail Arslantaş ve Salih Evcimen iki sıra halinde dizilen 15 masanın adlı işçilerin ilk iş gününde yaşamüzerine konulan madenciler için cuma namazının larını yitirdiği ortaya çıktı. İsmail Arslantaş’ın asardından düzenlenen törene, Bakan Hilmi Güler’in kerliğini kısa önce bitirdiği, eşinin de 6 aylık hayanı sıra 2 bini aşkın yurttaş katıldı. Madencilerin mile olduğu öğrenildi. Salih Evcimen’in de Durcenazeleri, cenaze namazının ardından toprağa vesunbey İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra rilmek üzere köylerine götürüldü. KPSS’ye hazırlandığı bu sürede ailesine katkıda buDursunbey Başsavcılığı olayla ilgili adli soruşturlunmak amacıyla maden ocağına girdiği bildirildi. ma başlatırken göçüğün meydana geldiği ocağın 14 Kasım 2005’te denetlendiği ve eksiklikler için cezai işlem uygulandığı ortaya çıktı.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ‘‘Bakanlığımız iş müfettişleri heyetinin yapacağı inceleme sonrasında, kazanın oluş sebebiyle ilgili hazırlanacak rapor paralelinde gerekli tüm yasal işlemler yapılacaktır’’ denildi. İşletmede 205 kişinin çalıştığı ve asgari ücretin biraz üstünde para aldığı belirtildi. Madende 15 gün önce de bir kişinin iş kazası sonucu yaşamını yitirdiği öğrenildi. İ ANKARA Ankara Eryaman’da ‘‘Atabey’’ oluşumuna yönelik operasyon sonrası ortaya çıkan Irak Türkmen Cephesi ajandası, Türkmenleri tedirgin etti. Ajandanın 2003 yılında Irak’ta savaşın devam ettiği dönemde Erbil’de 1015 bin adet basıldığı ve dağıtıldığı ortaya çıktı. Cumhuriyet’in Erbil’den telefonla ulaştığı eski bir cephe yetkilisi, ajandaların hem Irak’ta hem de Türkiye’de dağıtımının yapıldığını belirtirken son operasyonda böyle bir ajandanın ortaya çıkmasını ‘‘çok yönlü bir operasyon’’ şeklinde değerlendirdi. Bu tür yaklaşımlarla cephenin yıpratılmak istendiğini, cephenin yıpratılması durumunda ise bundan Irak’ın kuzeyindeki Kürtlerin ve Şiilerin çıkarı olacağını belirten eski cephe yetkilisi, ‘‘Türkmen Cephesi bu tür yaklaşımlarla yıpratılırsa, Kürtler çok daha rahat hareket edebilirler. Bu da Türkiye’nin Irak’taki politikalarına zarar verir’’ değerlendirmesini yaptı. Bu durumun ITC’ye karşı duran oluşumların elini güçlendireceğini dile getiren aynı kaynak, bu işe ITC’nin neden karıştırılmak istendiğini anlayamadıklarını dile getirdi. Basına yansıyan ve üzerinde çeşitli krokilerin bulunduğu ajandanın, Türkiye’de de dağıtımının yapıldığı ve dağıtımı yapılan yerler arasında, Emniyet Müdürlüğü, Dışişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve çeşitli üniversitelerin de bulunduğu belirtildi. ataol b?cumhuriyet.com.tr. Faks: (0212) 513 85 95 ‘Atabeyler’ hâkim karşısına çıkıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’a suikast hazırlığı yaptıkları ileri sürülen ve ‘‘Atabeyler’’ grubu olarak adlandırılan oluşuma yönelik operasyonda gözaltına alınan 11 kişinin, sorgularının ardından bugün Adliye’ye çıkarılması bekleniyor. Gözaltındaki sivillerin sorguları Ankara Emniyeti’nde, askerlerinki ise Genelkurmay Askeri Savcılığı’nda yapılıyor. Operasyon kapsamında gözaltına alınan Kara Pilot Yüzbaşı Murat Eren, Özel Kuvvetler’de görevli astsubaylar Erkut Taş ve Yasin Yaman, dün Adli Tıp Kurumu’nda sağlık kontrolünden geçirildiler. Yüzbaşı Eren ile astsubaylar Taş ve Yaman, sağlık kontrolünün ardından getirildikleri askeri minibüsle Adalet Sarayı’ndan götürüldüler. Gözaltında bulunan 11 kişinin, sorgularının ardından bugün Ankara Adliyesi’nde hâkim karşısına çıkarılması bekleniyor. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle