22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 HAZİRAN 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Bu yıl sonuna kadar 39 şube açacak olan Fortis, pazar payını ikiye katlamayı hedefliyor NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL 13 ‘Türkiye istikrarını koruyabilir’ Jean Paul Votron. Erken Seçim Kapıda Muhalefet partilerinin asla vazgeçemeyecekleri bir söylemleri vardır: ‘‘Mevcut iktidar tarafından iyi yönetilemeyen ülke derin bir kaosa sürüklenmekte.. toplumun bu iktidardan kurtarılması gerekmektedir.’’ İktidar partilerinin özü değişmeyen ancak cümlelerinin sırası değişen söylemleri ise; ‘‘Geçmişin ne kadar kötü olduğu, kendilerinin ülkeye çok şey verdikleri, daha verecek çok şeylerinin olduğu, aldıkları yetkiyi sonuna kadar kullanmak istedikleridir.’’ Bu nedenle muhalefet partileri sürekli seçim ister, iktidar partisi ise seçimden kaçar. Ancak sonuçta erken seçim kararını iktidar partisi alır. Kuşkusuz iktidar partileri seçim kararı alırken ‘‘Ben ülkeyi yönetemiyorum, halk ülkeyi daha iyi yönetecek bir meclis oluştursun’’ diye, erken seçime gitmez. Ülke için alınacak çok önemli kararların olduğu, bu sürecin kesintiye uğramadan sürdürülmesinin gerektiği, yapılan reformların halktan alınacak destekle daha da hızlandırılacağı, muhalefetin yaratmaya çalıştığı belirsizlik ortamına son vererek güven ortamının yeniden tesis edileceği gibi şeyler söylenir. Yani iktidar partisi ekonomik ve sosyal göstergeler daha fazla bozulmadan, yapılan hataların sonuçları görülmeden, zamanında yapılacak seçimden daha avantajlı olduğu için erken seçime gider. İktidar partisi bazı durumlarda geçirilen zamanın aleyhe çalıştığının farkındadır. ??? Peki şu andaki koşullar neyi göstermektedir? Hükümetin kendi ekonomik başarısı olarak gösterdiği, gerçekte ise küresel finansal akımların yarattığı çok olumlu koşulların sağladığı geçici iyileşmenin, finansal çözülme ile yıldızı dökülmeye başlamıştır. Düşük kuryüksek faizle ülkeye akan kısa vadeli yabancı sermaye, gelişmiş ülkelerdeki faiz artışları üzerine, güvenli olan bu piyasalara yönelmiş, sermaye çıkışları kurların yükselmesine neden olmuştur. Düşük kur yüzünden artmayan enflasyon, kurların yükselmesiyle başını yeniden kaldırmıştır. Yerli paranın yapay değerlenmesi nedeniyle artmış gibi görünen kişi başına ulusal gelir, 5000 dolar düzeyinden yeniden 4200 dolarlara gerilemiştir. Enflasyonla mücadeleyi öncelikli hedef olarak belirleyen Merkez Bankası’nın, çektiği faiz silahı ile faizler yükselmiş, iki yıl önceki düzeye dönülmüştür. Faizlerin yükselmesiyle, faiz ödemelerinin bütçe giderleri içerisindeki payı, Türkiye’nin en ağır kriz dönemlerinde ödediği faiz toplamına yaklaşmıştır. Kısaca hükümetin başarı olarak gösterdiği tüm göstergeler tersine dönmüştür. ??? Böyle bir durumda hükümetin önünde iki seçenek bulunmaktadır. Birinci seçenek ekonomik programın her şeye karşın sürdürülmesidir. Ancak finansal çözülmenin yarattığı ekonomik sorunlar sadece Merkez Bankası’nın parafaiz politikaları ile durdurulacak ve olumluya çevrilecek olaylar değildir. Borçlanarak büyüyen ekonomide iç talebin düşürülmesi, ekonominin mali politikalarla daraltılması, büyümenin finansmanının kısa vadeli yabancı sermaye yerine sağlıklı kaynaklara dayandırılması gerekmektedir. Bu kararları uygulamak, bir buçuk yıl içerisinde seçime gitmek zorunda olan bir hükümet için çok risklidir. Çünkü ekonomik daralma ve büyüme hızının düşürülmesi, yüzde 12’lere dayanmış bulunan işsizliğin daha da artması demektir. Ekonomik ve sosyal desteklerden vazgeçilmesi, bu desteklerden yararlanan seçmenlerin kaybedilmesi, çöken tarımla yoksullaşan köylünün bitirilmesi demektir. Yüksek faizle yapılan borçlanmaların faturasının seçimden önce halkın önüne konulmasıdır. Faiz gelirlerinden alınamayan vergiyi çalışanlardan almaya kalkmaktır. Hükümetler büyümeyi yavaşlatarak, işsizliği arttırarak, ulusal parasının değerini düşürerek ve fiyatları arttırarak seçime gitmenin sonuçlarını bilir. İkinci seçenekte ise hükümet faizleri yükselterek, döviz rezervlerini kullanıp kurları baskı altında tutarak, kendisine mal ederek övündüğü ekonomik göstergelerin bir süre daha sürdürülmesini sağlayabilir. Bu süre içerisinde de erken seçime giderek, bu dalganın üzerinde seçimlerden çıkabilir. Yöneticiler böyle durumlarda; ‘‘biz devlet adamıyız, sonucu ne olursa olsun ülke için gerekeni yaparız’’ derler, ancak yeniden iktidar olabilmek için gerekeni yaparak erken seçime giderler. Göreceksiniz, gelenek bu kez de değişmeyecek. Uluslararası konjonktürün yarattığı dalgayı yapay olarak sürdürerek bu dalganın üstünde erken seçime gidilecek. Kıbrıs’ı veren ya da AB’den dışlanan hükümet olma riski de cabası. Ekonomi Servisi Fortis Bank CEO’su Jean Paul Votron, bankalarının 2009 yılına kadar pazar payını ikiye katlama hedefi olduğunu açıkladı. Hedeflerinin 25 Avrupa ülkesinde bankayı yaygınlaştırmak ve 130 iş merkezi açmak olduğunu belirten Votron, Almanya, Türkiye ve Polonya’da pazar paylarını arttırmak istediklerini vurguladı. Votron, Türkiye’deki dalgalanmanın, orta vadede planlarını de ? Fortis Bank Üst Yöneticisi Votron, çalışan sayısını 2009’a kadar 4600’den 6 bin 300’e çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Fortis Yönetim Kurulu Başkanı Bayazıt da kırılganlığın Türk piyasası için yeni bir şey olmadığını belirterek Türkiye’nin istikrarını korumayı bildiğini kaydetti. ğiştirmeyeceğini söyledi. Fortis’in düzenlediği basın toplantısında konuşan Votron, Türkiye’de temel göstergelerin sağlam olduğunu kaydederek ‘‘Ekonomi büyümeye devam ediyor. Türkiye’ye güveniyoruz. Yatırımlarımıza devam edeceğiz. Türkiye’de zorlu hedefler koyduk, ancak başarılı olacağız’’ dedi. Küresel büyümelerinde Fortis Türkiye’nin önemli bir rol oynayacağını dile getiren Votron, Türkiye’nin Fortis’in kârına katkısının 2005’te 40 milyon Avro, 2006 ilk çeyreğinde ise 10 milyon Avro olduğunu açıkladı. Yeni ürünler geliştirdiklerini, 1000 tane KOBİ müşterisine sahip olduklarını açıklayan Votron, 2009 senesine kadar 4 bin 600 olan çalışan sayısını da 6 bin 300’e yükselteceklerini bildirdi. Fortis Vakfı’nı kuracaklarını açıklayan Votron, bu yıl sonuna kadar 39 şubeye ulaşmayı hedeflediklerini, 2009’da ise 300 şubeye ulaşabileceklerini kaydetti. Fortis Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt, kırılganlığın Türkiye için yeni bir şey olmadığını vurgulayarak Türkiye ekonomisinin son derece sağlam dinamikleri bulunduğunu açıkladı. Fortis Türkiye CEO’su Yvan De Cock, 2006 sonuna kadar şube sayılarını 225’e çıkaracaklarını kaydederek KOBİ’lerin dışa açılmalarına destek vereceklerini dile getirdi. M A S A K ’ I N K A R A PA R A R A P O RU ÖN ANLAŞMA ZapsuEl Kadı ilişkisi savcılıkta ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Cüneyd Zapsu ile El Kaide finansörü Yasin El Kadı hakkında hazırlanan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporunun cumhuriyet savcılığına gönderildiğini açıkladı. Unakıtan, Zapsu ve Yasin El Kadı hakkında MASAK’ın yürüttüğü kara para soruşturması sonrasında hazırlanan raporun ‘‘sumen altı edildiğine’’ ilişkin iddialara ‘‘MASAK tarafından inceleme yapılmıştır. Gelsinler sumenimin altını göstereyim. Çok çirkin şeyler bunlar’’ diye yanıtladı. Maliye Bakanlığı’nın fevkalade geleneği olan bir bakanlık olduğunu belirten Unakıtan, sumen altı olaylarının bundan önce olmadığını, bundan sonra da olmayacağını ileri sürdü. Başbakan Danışmanı Cüneyd Zapsu ise İstanbul’da Exponut 2006 Fuarı’nın açılışında soruları yanıtlarken iddialarla ilgili ‘‘Yasin Elkadı’yı tabii ki tanıyorum. Olayın gizli saklı tarafı yok’’ dedi. Dokunulmazlığı olmadığını anımsatan Zapsu, ‘‘Maliye Bakanımız ne diyeceğini gayet iyi bilir, benden de iyi bilir. Demiştir zaten. Ayrıca, şimdi duyuyorum ki, PKK, CIA, MOSSAD vesaire idim, şimdi El Kaide oldum. İyidir’’ diye konuştu. Scaroni Çalık Şekerbank’ın 3’te 1’i Kazakların Ekonomi Servisi Şekerbank’ın yüzde 33.98 hissesi, Kazak Bank Turan Alem Group’a satıldı. Bank Turan Alem Group, Şekerbank TAŞ’nin sermayesinin yüzde 33.9787 oranındaki payına, toplam 424 milyon 733 bin 850 YTL bedel ödeyecek. Şekerbank TAŞ’den İMKB’ye gönderilen yazıda, hisse devri anlaşmasının diğer şartların yanında gerekli yasal izinlerin alınmasıyla 31 Ekim 2006 tarihine kadar tamamlanmasının planlandığı belirtildi. SamsunCeyhan’a 1.5 milyar dolar Ekonomi Servisi SamsunCeyhan Petrol Boru Hattı projesini Çalık Grubu ile birlikte gerçekleştirecek İtalyan Eni firmasının üst yöneticisi (CEO) Paolo Scaroni, projenin kesin bütçesinin önümüzdeki 6 ay içinde belirleneceğini, ancak şu an için yaklaşık rakamın 1.5 milyar dolar olduğunu açıkladı. Proje ile ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Scaroni, ‘‘Projeye ilgi duyan Rus şirketi varsa, tabii ki memnuniyetle aramızda görmek isteriz’’ dedi. Çalık Grubu Başkanı Ahmet Çalık da, projede nihai fizibilite çalışmalarını takiben 2007 yılında başlaması öngörülen inşaat faaliyetlerinin 2 yıl içinde tamamlanmasının planlandığını, nihai petrolün Ceyhan’a akışının 3 yıl alacağını bildirdi. MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU Orta Vadeli Ekonomik Program Geçen hafta ilk bölümünü yayımladığımız ekonomik programın ikinci bölümünü aşağıda sunuyoruz. Ödemeler dengesi: İhracatta devlet yardımları etkinleştirilerek devam edecektir. Katma değeri yüksek üretimler desteklenecektir. Dahilde işleme rejimi yeniden düzenlenecektir. Gümrük Birliği gereği mevzuat uyumu süreci hızlandırılacak. İthalatta gözetim ve denetim etkinleştirilecektir. İhracatın artması için mekanizmalar geliştirilecektir. Ticaretimizin sınırlı olduğu komşu ülkelerdeki pazar payımızın arttırılması için gerekli tedbirler alınacaktır. İthal edilen ithal ara ürünlerinin ülke içinde üretilmesi ve bu yolla dışa bağımlılığın azaltılması için gerekli çalışmalar yapılacaktır. Ülkemizin rekabet gücünün arttırılması amacıyla üçüncü grup ülkelerle serbest ve tercihli ticaret anlaşmaları yapılacaktır. Doğrudan uluslararası yatırımlar desteklenecektir. Finansal sistem: Sermayenin tabana yayılmasını sağlamak için şirketlerde azınlık hisse sahiplerinin hakları geliştirilecektir. Altın bankacılığının gelişimi desteklenecektir. Konut finansmanı konusunda yasal ve kurumsal düzenlemeler yapılacaktır. Sigortacılık, faktöring ve finansal kiralama sektörlerinin hukuki altyapıları geliştirilecektir. Finansal piyasalarda ve reel sektörde kurumsal yönetişim ilkelerinin uygulanması sağlanacaktır. Kredi ve kurumsal yönetişim derecelendirme ilkelerinin uygulanması sağlanacaktır. Türev ürünlerinin risk yönetiminde kullanımı teşvik edilecektir. Risk ölçümüne yönelik veri tabanı geliştirilecektir. Sigorta sektörü ile özel emeklilik hizmetlerine ilişkin düzenleme ve denetleme işlevleri tek çatı altında toplanacaktır. Sigorta sistemi tüm afet türlerini ve fiziksel yapıları kapsayacak şekilde geliştirilecektir. Büyüme ve istihdam göstergeleri: Büyüme hedefi yıllık ortalama yüzde 7 olacaktır. Harcamalarda artış, özel tüketim harcamalarında yüzde 8.2, özel sabit yatırım harcamalarında yüzde 8.4, kamu tüketim harcamalarında yüzde 2.1, kamu sabit yatırım harcamalarında yüzde 6.2 oranında olacaktır. Program döneminde 1.6 milyon yeni istihdam yaratılacaktır. Kamu maliyesi göstergeleri: Kamu kesimi fazlası/GSYİH (gayri safi yurtiçi hasıla) Genel devlet fazlası/GSYİH Genel devlet harcamaları/GSYİH Genel devlet faiz dışı harcamaları/GSYİH Genel devlet faiz harcamaları/GSYİH Genel devlet gelirleri/GSYİH Vergi yükü (red ve iadeler hariç)/GSYİH Kamu net borç stoku/GSYİH düşüş oranı %2006 0.9 0.3 45.1 36.9 8.2 45.5 31.6 %2009 0.9 0.3 41.5 57 4.5 42.2 31.6 (2007) 14.9 temizel?cumhuriyet.com.tr Kamu, hava, deniz ulaşımı ile lokomotif ve vagon üretimi; tütün ürünlerinin işlenmesi; petrokimya sanayi; elektrik dağıtımı faaliyet alanlarından tamamen çekilecek; elektrik, şeker üretimi, doğalgaz piyasası, kömür ve diğer madencilik işletmeciliğinde payı azaltılacaktır. Ödemeler dengesi rakamları: İhracatın yıllık yüzde 13 oranında artarak 2009 yılı sonunda 120 milyar dolara, ithalatın ise yıllık yüzde 11 artarak aynı dönemde 182 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir. 2007 yılında turizm gelirleri 21.5 milyar dolar olarak öngörülmüş olup, 2009 yılında 25 milyar dolara çıkacağı tahmin edilmektedir. Bu tahminler doğrultusunda cari işlemler açığının GSYİH’ye oranı mevcut seviyesini koruyacaktır. Cari işlemler açığının finansmanında doğrudan sermaye yatırımlarına ağırlık verilecektir Enflasyon oranları: TÜFE yılllık değişimi 2006, 2007 ve 2008 için sırasıyla yüzde 5.0, yüzde 4.0 ve yüzde 4.0 olarak belirlenmiştir. 2009 yılı Merkez Bankası tarafından tespit edilecektir. pamukm?superonline.com CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle