Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 HAZİRAN 2006 PERŞEMBE 6 HABERLER ‘Sarıkaya’nın rövanşı alınıyor’ Genelkurmay Adli Müşavirliği, Şemdinli kararının aceleyle alındığını, hukuka uymayan bir çok yönü olduğunu ve Yüksek Askeri Şura öncesi askeri yıpratmayı amaçladığını vurguladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şemdinli’de meydana gelen olaylardan sorumlu tutulan astsubaylar Ali Kaya ile Özcan İldeniz’in 39 yıl 5’er ay hapis cezasına çarptırıldığı dava, Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği’nde de mercek altına alındı. Edinilen bilgiye göre, Genelkurmay Adli Müşavirliği’ndeki değerlendirmede 3 sonuca varıldı. Değerlendirme sonucunda şu görüşlerin öne çıktığı öğrenildi: 1 Aceleyle verilmiş bir karar. Hukuka uymayan yönleri çok. 2 Yüksek Askeri Şura (YAŞ) öncesi askeri yıpratmaya yönelik. 3 Hazırlık soruşturmasını yürüten ve davanın iddianamesini hazırlayan, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından meslekten ihraç edilen Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın rövanşını almayı hedeflemişler. 9 Kasım’da Şemdinli’de meydana gelen olaylarla ilgili yargılanan sanık astsubaylar Kaya ve İldeniz’e, 19 Haziran’daki duruşmada, ‘‘Adam öldürmek, çete kurmak ve adam öldürmeye teşebbüs etmek’’ suçlarından 39 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası verilmişti. Astsubaylarla birlikte yargılanan PKK itirafçısı Veysel Ateş’in dosyası avukatı Yurdakan Yıldız’ın olmaması gerekçesiyle ayrılarak duruşma 3 Ağustos’a ertelenmişti. Umut Kitabevi’nin sahibi Seferi Yılmaz da ‘‘örgüt üyeliği’’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Yaklaşık 1.5 ayda tamamlanan yargı süreci ‘‘usul eksiklikleri ve eksik soruşturma savları’’ başta olmak üzere birçok tartışmayı beraberinde getirmişti. Davanın eksiklikler nedeniyle Yargıtay’dan dönebileceğine işaret edilmişti. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Başbakanlık’taki ‘Büro’ Sıradan bir haber gibi geldi geçti, oysa hükümetin ve Erdoğan’ın ülkeyi nasıl yönetmeye yöneldiği konusunda çok önemli, tipik bir örnekti... Erdoğan, geçen hafta yabancı heyetlerle görüşmesi sırasında, iki noktaya değindi. Birincisi, yine bürokrasiydi! Bu yeni bir şey değil. Daha önce de bürokrasiyi hükümete ayak uydurması konusunda uyarmıştı. Bu konuda yeniden ısrarı hem dikkat çekici hem de bir konuda kararlılığını gösteriyor.. Hangi konuda? Kendisi açıkladı: Bürokrasinin işleri Başbakanlık’ta kurduğu bir bürodan bizzat merkezi olarak izlenecek ve halledilecek.. İşte yeni olan ikinci nokta da bu! Yani, bürokrasiyi saf dışı bırakıyorlar, yatırımla ilgili akçeli işleri, Başbakan bizzat izleyecek! Şimdi biraz bunların üzerinde duracağız! ??? Bir Başbakan, 3 yıldır bürokrasiden neden yakınır? Sıradan bakıldığında, hükümetin beceriksizliği der geçersin, ama hayır öyle değil.. Şimdi Erdoğan’ın son açıklamalarını yeniden irdeleyelim: 1) Bürokrasi tamamen emri altında.. Bakanlıklar aracılığıyla ve 4 yıla yakın bir süredir yönetim kademelerine AKP’li atamalarıyla, bürokrasi zatı âlilerinin yönetimine amade duruyor! 2) O halde neden yakınıyor? İsterse, bürokrasi yasal davranmıyorsa hemen idari işlemleri başlatabilir. Demek ki bu durum söz konusu değil. 3) Bürokrasinin bağlı olduğu yasalar var. Bürokrasinin yasallığı boşverip hükümetin istediği her şeyi yapmasını mı istiyor? ‘‘Kılıfına uydur, emrimi yerine getir!’’ Ama bu öyle kolay değil.. Bunun sonrası var, AKP gidici ama bürokrasi kalıcı! Hesabını ağır öder! 4) Şunun üzerinde duralım: Bazı akçeli işlere bürokrasiyi karıştırmak istemiyorlar!.. İstanbul Belediyesi’nden deneyimi büyük! 5) Erdoğan şimdi yatırım işlerini kendi makamında izleyeceğini açıklayarak bu durumu çözüyor! ??? Ama bunu nasıl yapacak, nasıl ve hangi bir yasal kurumlaşmayla.. bunu yakından izlemek gerekir... Belki de uzun zamandır çalışan bu (gizli gibi duran) büroda kimler var, kararlar nasıl alınıyor, bugüne kadar hangi kararlar alındı ve uygulandı, yoksa büronun faaliyeti tamamen illegal, kılıfına uydurulmuş bir vaziyette mi sürüyor.. Bütün bunları ortaya koymak gerekir.. Başbakanlık’taki bu büro, belki de, aşırmacılıktan ve 1995 şeriat yönetimi bildirisinden sabıkalı Ömer Dinçer’e bağlı. Bu (gizli) büronun faaliyetlerinden birinin, İstanbul’da birkaç milyar dolarlık büyük rant bölgeleri olduğu açık.. Bu bölgelerden birisi de Haydarpaşa ve çevresi! 5 No’lu Anıtlar Kurulu’nun sit alanı ilan ettiği Haydarpaşa’yı Manhattan’a dönüştürme projesinin, Başbakanlık’tan yönetildiği belli.. Devlet Demiryolları’nı yöneten kişi de, bu projenin yasal zemininin hazırlanmasında baş görevli.. Ömer Dinçer ve ekibi arasındaki telefonlu telefonsuz görüşmeleri, emirleri, talimatları gelin de merak etmeyin! Ama çok da gerek yok, yaptıklarından neler döndürdüklerini hemen anlıyorsunuz. Başbakan’a bağlı bu ‘‘Yatırımları izlemekararlaştırma bürosu’’nun portföyünde kim bilir neler var? AKP’nin acelesi var.. Şunun şurasında iktidarda 1 yıllık ömrü kaldı!.. Bugünkü oy oranını koruyamayacağı ve tek başına iktidar olamayacığı da ortaya çıkıyor gibi. O halde, bürokrasiyi saf dışı bırakarak partiye büyük maddi kazançlar sağlayacak yatırım projelerinin bir an önce gerçekleştirilmesi ve şu laik devletin rantının mümkün olduğunca yenmesi için işleri hızlandırmak gerekir.. Hükümeti ve icraatlarını izleyin! Tartışma sürüyor Şemdinli’de karşılıklı temyiz dilekçeleri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şemdinli davasında sanık astsubaylara 39 yıl 5’er aylık hapis cezası verilmesinin ardından hem sanık avukatları hem de müdahil avukatlar, mahkemeye başvurarak ‘‘kısa temyiz dilekçesini’’ verdiler. Temyiz başvurusunu Yargıtay inceleyerek karara bağlayacak. Sanıkların avukatı Vedat Gülşen, kararda, iddianameyi hazırlayan ve ihraç edilen savcı Ferhat Sarıkaya’nın ‘‘Van Adliyesi’nin namusudur anlayışına’’ gidildiğini savundu. Müdahil avukatlardan Sezgin Tanrıkulu ise çetenin ‘‘basit’’ olmadığını, ‘‘ülke birliğini tehdit eden suç örgütü’’ kapsamında değerlendirilerek cezalandırılması gerektiğini öne sürdü. PKK itirafçısı Veysel Ateş hakkındaki kararın 3 Ağustos’ta verilecek olmasını hukukçular, ‘‘ilk kez tutuklu olan sanığın dosyası ayrıldı’’ diye değerlendirdiler. 9 Kasım’da Şemdinli’de meydana gelen patlamanın ardından açılan davada astsubaylar Ali Kaya ile Özcan İldeniz’in 39 yıl 5’er aylık hapis cezasına çarptırılmasının ardından taraflar, mahkemeye başvurarak kısa temyiz dilekçelerini sundular. Sanık avukatlarından Gülşen, davada ‘‘ilklerin’’ yaşandığını belirterek ‘‘Bunlar yasaya aykırı uygulamaları gündeme getirdi. Son söz hakkı bile kullandırılmadı’’ dedi. Gülşen, GATA’da bulunan Kaya’nın ‘‘üşütmeye bağlı akciğerinde enfeksiyon’’ belirlendiğini söyleyerek ‘‘İki ay kadar tedavi süreci yaşaması gerekiyor. Mahkeme bunu bile bekleyemedi’’ dedi. Kuzey Irak’a sıfır noktasında bulunan Kayatepe’de askerler, sınırları gece gündüz kontrol ediyor (solda). Habur Sınır Kapısı yakınlarında Akrep Özel Görev Kuvveti modern tanklarla gösteri yaptı (üstte). (Fotoğraflar: AA) Özel kuvvetler, Gabar Dağı’na uzanan vadide sızmalara karşı önlemler aldı TSK’den gece harekâtı SERTAÇ EŞ ‘Basit çete değiller’ Müdahil avukatlardan Tanrıkulu ise sanıklara ‘‘basit çete’’ olarak tanımlanan TCY’nin 220. maddesinden ceza verilmesine itiraz ettiklerini belirterek ‘‘Sanıkların 302. maddeden cezalandırılmasını isteyeceğiz. Çünkü bu kişilerin bir araya gelmesiyle çete oluşmuş değil, organize bir örgüt oldukları inancındayız. Bunlar dışında da örgüt üyeleri vardır. Danıştay saldırısı, Atabeyler, bunları harekete geçiren refleksin aynı olduğu kanısındayız’’ diye konuştu. ŞIRNAK/SİLOPİ Genelkurmay Başkanlığı’nca Van, Hakkâri, Şırnak bölgesine düzenlenen basın turu kapsamında özel kuvvetler gece harekâtı gerçekleştirdi. Şırnak’ın Bestler Dereler bölgesinden başlayarak Gabar Dağı’na uzanan vadide alınan önlemler sonucunda bölgedeki terörist sızmalarının tamamen engellendiği bildirildi. Bölgedeki tatbikata katılarak atış yapması planlanan Süper Cobra helikopterleri Cudi Dağı’nda sıcak temas sağlanınca tatbikat yerine çatışma bölgesine sevk edildi. TSK’nin bölgedeki faaliyetleri nin tanıtımına basın turunun ikinci gününde de devam edildi. Şırnak’ın kuzeyinde bulunan Namazdağı’na konuşlanan Bolu Komando Tugayı ve özel kuvvetler personeli, önceki gece Bestler Dereler bölgesinde tatbikat gerçekleştirdi. Tatbikata katılması beklenen Süper Cobra helikopterleri ise Cudi Dağı’nda teröristlerle sıcak temas sağlanınca, buraya yönlendirildi. Gece ve gündüz harekât yapabilme kabiliyetindeki birlikler temsili olarak terörist grubu etkisiz hale getirdi. Tatbikat sırasında 203 mm’lik top atışı, 120 mm’lik havan atışı ve 105 mm’lik tank atışı gerçekleştirildi. Tatbikat sırasında Best ler Dereler vadisi aydınlatma fişekleriyle aydınlatıldı. Gezinin ikinci gününde TürkiyeIrak sınırının sıfır noktasında, Kuzey Irak’ta bölücü örgütün yoğun olarak üstlendiği Sinat ve Haftanin bölgesinin tam karşısında bulunan Kayatepe’deki birlikler ziyaret edildi. Teröristlere geçit yok Yetkililer, Nisan 2004 ve Aralık 2005 tarihlerinde termal kamera görüntüsüyle tespit edilen teröristlere sınır geçerken müdahale edildiğini, toplam 9 militanın etkisiz hale getirildiğini, kalanların da Türk sınırını geçemeden geriye döndüklerini dile getirdiler. Daha sonra Silopi Hac Konaklama Tesisleri’ne konuşlanan, bünyesinde ağır zırhlı ve topçu birlikleri bulunan Akrep Özel Kuvveti basına tanıtıldı. Birlikteki tank ve top personeli harekâta hazırlık seviyelerini içeren bir gösteri yaptılar. Bünyesinde panter ve fırtına toplarının da bulunduğu Akrep Özel Kuvveti, Kuzey Irak’ta yer alan Hayırsız Dağları’nın tam karşısında konuşlanmış durumda. Basın turu kapsamında son olarak Kuzey Irak’taki SinatHaftanin, Türkiye’deki Bestler Dereler ve Gürderen vadisinin doğal uzantısı olan Gabar (Küpeli) Dağı’nda konuşlanan askeri birlikler tanıtıldı. Diyarbakır, Tunceli, Gümüşhane ve İstanbul’da terör örgütüne yönelik operasyon yapıldı obursali?cumhuriyet.com.tr Yarbayı şehit eden PKK’li öldürüldü Yurt Haberleri Servisi Elazığ’da Yarbay Alim Yılmaz ve 1 erin şehit olmasına neden olan mayını döşeyen PKK’li, Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde öldürüldü.Tunceli’nin Ovacık ilçesinde öldürülen 3 teröristten birinin, ‘‘Yıldız Hemşire’’nin eşi Bando Astsubay Üst Çavuş Murat Namdar’ı şehit eden Turabi Erdoğan olduğu belirlendi. Gümüşhane’de bir asker yaralandı. İstanbul’da da eyleme hazırlanan 3 PKK’li yakalandı. Diyarbakır’ın Dicle ilçesine bağlı Kurşunlu köyü yakınlarında önceki gece güvenlik güçleriyle PKK’liler arasında çatışma çıktı. Çatışmada ‘‘Şahin’’ kod adlı bir PKK’li öldürüldü. Öldürülen PKK’linin 8 Nisan’da Elazığ’ın Arıcak ilçesine bağlı Erimli Köyü Güleç Mahallesi bölgesinde Jandarma Yarbay Yılmaz ile jandarma er Sinan Gümüştaş’ın şehit edilmesi ve Elazığ İl Jandarma Komutanlığı Jandarma Kıdemli Albay Ali Ergülmez’in yaralanmasına neden olan uzaktan kumandalı mayını yerleştiren kişi olduğu bildirildi. SABİH KANADOĞLU: AB’den Şemdinli tepkisi ‘Yüksek rütbeliler de incelensin’ ELÇİN POYRAZLAR ‘Yıldız Hemşire’ Tunceli Valiliği’nden yapılan açıklamada, 18 Haziran’daki operasyonda öldürülen 3 PKK üyesinden 2’sinin Turabi Erdoğan ile Erdal Kardağ olduğu belirtildi. Açıklamada, Erdoğan’ın 23 Elazığ’da şehit edilen Yarbay Alim Yılmaz. Eylül 1995’te ‘‘Yıldız Hemşire’’ olarak bilinen Yıldız Namdar’ın eşi Murat Namdar’ı şehit eden ve 4 kişiyi de öldüren terörist olduğu kaydedildi. Turabi’nin, ayrıca er Taner Yılmaz, polis memurları İlyas Paksoy ve Cumhur Çelebi’nin şehit edildiği saldırıyı düzenleyen kişi olduğu ifade edildi. İstanbul’da Emniyet Müdürlüğü ve MİT Bölge Başkanlığı’nın 17 Haziran’da düzenlediği operasyonda, sansasyonel eylem hazırlığında oldukları anlaşılan 2 kişi ile bunlara yardım ve yataklık eden 1 kişi yakalandı. Operasyonda 5 kilo 770 gram plastik patlayıcı da ele geçirildi. ‘Acil karar için gayret sarf edildi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Şemdinli davasında astsubaylar Özcan İldeniz ve Ali Kaya’nın 39 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmasını ‘‘Bir an önce karara bağlanması için bir gayret sarf edildiği açık’’ diye değerlendirdi. Kanadoğlu, savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığının tartışmasının Yargıtay’da yapılacağını söyledi. Şemdinli davasına ilişkin olarak dava sonucunun birtakım tartışmalara neden olacağının belli olduğunu söyleyen Kanadoğlu, astsubaylarla birlikte yargılanan Veysel Ateş’in durumuna dikkat çekerek ‘‘O sanığın savunmasını yapması için davası 3 Ağustos’a ertelendi. Yani bunun anlamı yok, nihayet üçünü beraber verirsiniz. 3 Ağustos’ta verseniz ne lazım gelir, yani spekülasyon yapılabilir’’ dedi. Böyle bir davanın 4. duruşmada karara bağlanmasının birçok kimseye tuhaf gelebileceğini kaydeden Kanadoğlu, şunları kaydetti: ‘‘Soruşturmanın genişletilmesi için birçok talepler yapıldı ve bunlar reddedildi. Reddedilmesi yerinde midir, değil midir? Savunma hakkı kısıtlandı mı, kısıtlanmadı mı? Bunun tartışması Yargıtay’da yapılacak. Yanlız, şu rahatlıkla söylenebilir, yani bir an önce karara bağlanması için bir gayret sarf edildiği açık.’’ BRÜKSEL AB Komisyonu, Şemdinli olaylarında yüksek rütbeli komutanların rol ve sorumluluklarının da araştırılması gerektiği yönünde mesaj verdi. Şemdinli olaylarına yönelik davanın sonuçlanması konusunda resmi açıklama yapan AB Genişleme Komiseri Olli Rehn’in sözcüsü Krisztina Nagy, ‘‘Şemdinli’de işlenen büyük suçlara yönelik yargının hızla hareket etmiş olmasını cesaret verici bulduklarını’’ dile getirdi. Nagy, ‘‘Jandarma kuvvetlerine bağlı astsubayların suçlu bulunmasının yanı sıra askeri hiyerarşide olaylara yönelik rolü ve sorumlulukları olanların da dikkate alınması önemli bir nokta’’ şeklinde konuştu. Nagy, yargı ve devlet yetkililerinin bu yönde gerekli adımları atacağına inandıklarını da sözlerine ekledi. Şemdinli olaylarına yönelik davada düşük rütbeli subayların ceza aldığını ifade eden AB kaynakları, yüksek rütbeli komutanların da olaylara yönelik sorumluluğunun araştırılması gerektiği yönünde görüş bildirdi. YUNAN F16’SININ TÜRK UÇAĞINA ÇARPMASI PRİM ÖDEMEDEN EMEKLİ OLABİLECEKLER Cömert: Delilimiz var KONYA (Cumhuriyet) Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert, ‘‘Yunan F16’sının bizim uçağımıza çarpması, uluslararası hava sahasındaki hakkımıza tecavüzdür’’ açıklamasında bulundu. Cömert, Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda gerçekleştirilen Anadolu Kartalı2006/2 Eğitimi kapsamında, simülasyon ortamında yapılan eğitim çalışmasını izledikten sonra, değerlendirmelerde bulundu. Türk Hava Kuvvetleri’nin Avrupa’nın en güçlü ve en eğitimli hava kuvvetlerinden biri olduğunu ifade eden Cömert, bu gücün müttefikler açısından da çok önemli olduğunu söyledi. Bir gazetecinin uluslararası hava sahasında bir Türk uçağının çarpışma sonucu düşmesiyle ilgili olarak yönelttiği soruya ise Cömert, şu yanıtı verdi: ‘‘Yunan Hava Komutanlığı’nın iki F16’sından biri geldi, bizim uçağımıza alttan çarptı. Nasıl çarptığı inceleniyor. Elimizde kesin deliller var.’’ Koruculara yeni hak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet koruculuk sisteminin daha çekici hale getirilmesi ve aksayan yönlerinin giderilmesi amacıyla koruculara ‘‘prim ödemesiz emeklilik hakkı’’ getirmeye hazırlanıyor. Doğu ve Güneydoğu’da terörle mücadelede etkin olarak kullanılan koruculuk sisteminin baştan aşağı yenilenmesi ve koruculara birtakım yeni haklar sağlanması için bir süredir devam eden çalışmalarda sona yaklaşıldı. Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri ve Maliye bakanlıkları arasında yapılan görüşmeler sonucunda özellikle korucuların maaş ve emeklilik konusundaki sıkıntılarının giderilmesi amacıyla yeni kararlar alındı. Maliye Bakanlığı’nın da görüşü alınarak hazırlanan taslakla korucuların ortalama 400 YTL olan maaşlarında hükümetin belirleyeceği oranda artış yapılacak. Ayrıca sistemde belli bir yılı dolduran koruculara prim ödemeden emekli olma hakkı getirilecek. Böylece ilk kez bir meslek grubuna primsiz emeklilik hakkı tanınmış olacak. Söz konusu düzenleme yaklaşık 60 bin korucuyu ilgilendiriyor. Kiralık Kat Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Merkez Binası’nın 205 metrekare kapalı alanlı 4’üncü katı, basınyayın yönetim yeri ya da hukuk bürosu olarak kullanılmak koşuluyla, işhanı konumunda kiraya verilecektir. Ayrıntılı Bilgi: 212 513 83 00 Adresi: Türkocağı Caddesi No: 1 Cağaloğluİstanbul Orgeneral Cömert. CUMHURİYET 06 K