17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 HAZİRAN 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bebeğin ölümü araştırılıyor ? İstanbul Haber Servisi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakımı’nda tedavi gördüğü sırada önceki gün yaşamını yitiren bebeğin, hastane enfeksiyonu salgını nedeniyle ölüp ölmediği, Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak otopsinin ardından ortaya çıkacak. Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Rafet Yiğitbaşı, ölen bebek Çil’in ölüm nedeninin saptanması için 5 günlük bir süreye ihtiyaç olduğunu söyledi. 3 16 YAŞINDAKİ K.Y. YURDA TESLİM EDİLDİ Denize doğru kaymaya başladığı 3.5 yıl önce fark edilen anıt için çalışmalar yeni başlıyor Şehitler Anıtı tehlikede DURSUN ÖZDEN Sokakta oynayan çocuk vuruldu ? ESKİŞEHİR (AA) Eskişehir’de havaya tabancayla ateş eden bir kişi, sokakta oynayan çocuğun yaralanmasına neden oldu. Merkeze bağlı Sevinç köyünde yaşayan İbrahim Taş (7), sokakta arkadaşlarıyla oynadığı sırada, havaya ateş eden ve kimliği henüz belirlenemeyen kişilerden birinin tabancasından çıkan merminin ayağına isabet etmesi sonucu yaralandı. Yakınlarının yardımıyla Eskişehir Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Taş’ın hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. ÇANAKKALE Ege Denizi’nden Çanakkale Boğazı’na girerken, düşman donanması tarafından ilk çıkarmanın yapıldığı, Gelibolu Yarımadası’nın girişindeki Seddülbahir Burnu’nda yer alan Çanakkale Şehitleri Anıtı denize doğru kaymaya başladı. Geçen hafta Çanakkale’yi ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç da Şehitler Anıtı’nın bir depremde denize kayma olasılığının yüksek olduğuna dikkat çekti. Çanakkale Şehitleri Anıtı’nın yaklaşık 3.5 yıl önce kaymaya başladığının fark edilmesine karşın önlem almak için çalışmalara yeni başlandı. Anıtın iç tavanına dekore edilen Türk Bayrağı’nın üzerindeki mozaiklerin tek tek düşmeye başlaması ve duvarların arasındaki betonların çatlayıp, ayakları tutan kolon demirlerindeki erimenin gözle görünür hale gelmesi üzerine yetkililer hareket geçti. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Müdürü Ali Osman Kaymakçı, son yapılan deprem testinde ortaya çıkan bu gerçeğin ardından önlem alındığını belirterek anıtı ziyarete gelenleri büyük bir tehlikenin beklediğini söyledi. Kaymakçı, ‘‘Buraya girmek tehlikeli diyo ruz, ancak anlamıyorlar. ‘Ben şehit olmaya geldim, yıkılırsa yıkılsın...’ diyorlar’’ dedi. Şehitler Anıtı’nın bitişiğinde bulunan ve 258 bin Türk Şehidi için yapılan gömütlük üzerindeki şehit adları, memleketleri, yaşları ve ölüm tarihleri bulunan mermer mezar taşları sökülerek, bu alan ziyaretçiler için otopark olarak tanzim edildi. Bu çirkin ve keyfi uygulamaya şehit yakınları ve ziyarete gelen duyarlı yurttaşların sert tepkisi sürüyor. Çanakkale Va Ş EHİTLER GÖMÜTLÜĞÜ OTOPARK OLDU lisi Orhan Kırlı, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Veysel Kösele, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı M. Zafer Doğan ve çok sayıdaki sivil toplum kuruluşları açıklamalarında uygulamayı sert bir dille kınadılar. Bunun üzerine otoparkın bulunduğu alana ‘‘Bu otopark halkımızın yoğun talebi üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 18 Mart 2007 tarihine kadar şehitlik olarak düzenlenecektir’’ yazılı bir tabela asıldı. Şehitlik Tanıtım Merkezi’ndeki kütüphanenin önce cami, ardından da mescit haline dönüştürülmesi, kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve bunun üzerine Milli Parklar Müdürlüğü olayı yalanlamıştı. Ancak Anafartalar Koyu’nda bulunan Karatepe Müzesi önündeki mescit çalışır durumda olup, içeride kütüphane ya da kitap yerine, yere serili halılar ve duvarda ‘‘kıble’’ yazılı kâğıt bulunmakta. Ayrıca, orman işletme alanındaki sahilde bulunan mescidin yerini gösteren ok işaretli iki adet yön tabelası da var. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Çanakkale İl Müftüsü Kamil Baran, ‘‘Bilgi olmadan din olmaz. Bu bakımdan kütüphane en hayırlı iştir. Gelibolu’nun cami ya da mescitten çok tuvalete ihtiyacı vardır ’’ dedi. Kayıp çocuk pavyonda bulundu DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’da son 4 yılda Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na (SHEÇK) bağlı çocuk yuvası ve yetiştirme yurdundan kaçan 34 çocuktan 16 yaşındaki K.Y. pavyonda konsomatrislik ve fuhuş yaparken bulundu. K.Y. adlı genç kız, polis tarafından kaçtığı yurda teslim edildi. Diyarbakır’da İl İnsan Hakları Kurulu’nun yaptığı araştırma sonucu 2002 yılından bu yana 34 çocuğun kaybolduğunun anlaşılmasının ardından kurulan özel komisyon çalışmalarını sürdürüyor. Ekipler kısa süre içinde yaptığı çalışmalarda 12 çocuğun bulunduğunu açıkladı. Ancak daha sonra bulunduğu belirtilen çocuk sayısının yalnızca 5 olduğu, diğer 7’sinin ise yurtlarda kalan ancak kısa süreli firarlar yapan çocuklar olduğu saptandı. 5 çocuğun da sokakta satıcılık yaptığı belirlendi. Bir süre sonra da kapkaç suçuna karıştığı belirlenen bir başka çocuk da cezaevinde ortaya çıktı. Diğer çocukları bulmak için çalışmalarını sürdüren komisyon, 16 yaşındaki K.Y’yi kentte sık sık fuhuş baskınları yapılan pastane ve pavyonlarda konsomatrislik yaparken buldu. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü görevlilerine teslim edilen K.Y’nin başka bir kentteki SHÇEK’e bağlı yurtlardan birine gönderileceği ve psikolojik rehabilitasyon programına tabi tutulacağı belirtildi. HASTALIK GENİŞ BİR ALANA YAYILIYOR Mescidin yerini gösteren iki adet yön tabelası bulunuyor. KırımKongo tehdidi 22 ilde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, ‘‘Tokat, Çorum, Sıvas, Amasya ve Karadeniz’deki iller başta olmak üzere 22 ilin KırımKongo Kanamalı Ateşi hastalığı tehdidi altında olduğunu’’ söyledi. Şenol, dün düzenlediği basın toplantısında, hastalığın bu yıl daha geniş bir alana yayıldığını açıkladı. Hastalığın kırsal alanla temas ve kene ısırığının ardından ortaya çıkabileceğini vurgulayan Şenol, yaklaşık 10 gün sonra cilt içinde veya vücudun çeşitli bölgelerinde kanama, ateş, yoğun kas ve eklem ağrısı, halsizlik gibi belirtilerin ortaya çıkabileceğini belirtti. Şenol, hastalığın kesin bir tedavisi bulunmadığını, ancak destek tedavisi uygulanabildiğini ifade etti. Hastalıktan ölüm oranının yüzde 530 arasında değiştiğine, bu oranın yüzde 50’lere ulaşabildiğine işaret eden Şenol, Ribavirin adlı ilacın çok erken dönemde kullanıldığında sınırlı etkisi olabildiğine dikkat çekti. ‘‘Vücut taramasında kene tespit edildiğinde parçalamadan çıkarılmalıdır. Kene, cımbız gibi araçlarla mümkün olduğunca dik alınmalıdır. Bu sırada herhangi bir kimyasal madde kullanılmamalıdır” diyen Şenol, hastalığın insandan insana geçebileceğini söyledi. Hastane enfeksiyonu konusuna da değinen Şenol, yataklı ünitelerde bir uzmanın sistematik veri toplaması gerektiğini belirtti. Prof. Şenol, Sağlık Bakanlığı’nın konuya ilişkin yönetmeliğinde eksikler bulunduğunu vurguladı. Bayrampaşa’da soygun girişimi ? İSTANBUL (AA) Bayrampaşa Kartaltepe Mahallesi Fevzipaşa Caddesi’ndeki Serkan Kuyumculuk’a akşam saatlerinde gelen bir kişi, tabancayla tehdit ettiği işyeri sahibi Serkan Doğru’dan tezgâhtaki altınları vermesini istedi. Bu kişi, tezgâhın altındaki gizli alarma basan ve işyerindeki altınları vermemek için direnen Doğru’yu tabancayla göğsünden vurdu. Çevreden yetişen esnaf tarafından yakalanarak darp edildiği belirtilen zanlı, alarm üzerine kısa sürede işyerine ulaşan polisler tarafından gözaltına alındı. Doğru’nun sağlık durumunun ağır olduğu öğrenildi. Domuz karakterli çizgi filmin yayımlanmaması dünya basınında yankı buldu ‘Piglet’in TRT’ de hiç dostu yok’ NEW YORK (ANKA) TRT’deki çizgi film tartışması Amerikan basınında da yankı buldu. New York Times gazetesi, ‘‘Piglet’in Winnie the Pooh’ta bir arkadaşı olabilir, ancak Türk devlet televizyonu TRT’de hiç dostu yok’’ yorumu yaptı. TRT’nin ‘‘Winnie the Pooh’’ isimli çizgi film için yaptığı açıklamaya karşın çizgi filmin TRT’de yayımlanmamasının yankıları yurtdışında da yer buldu. Amerikan New York Times gazetesi, Türk basınına dayanarak verdiği haberde, TRT’nin ‘‘Piglet domuz olduğu için çizgi filmi yayından kaldırdığını’’ belirtti. Haberde, Müslümanların domuzu kirli olarak kabul ettiğini ve domuz eti yemenin Müslümanlar için yasak olduğu ifade edildi. ‘‘Winnie the Pooh’’un Türkiye’de başka televizyon kanallarında gösterildiğini ve videolarının da dükkânlarda bulunabildiğini aktaran gazete, TRT çalışanlarının bir süre önce, kanalları üzerinde artan hükümet baskısından şikâyet ettiklerini de vurguladı. Haberde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve partisi AKP’nin ‘‘çoğunluğu Müslüman olan ancak ciddi bir laik yapısı bulunan Türkiye’de İslamın etkisini arttırmaya çalışmakla suçlandığı’’ ifade edildi. Gazete, çizgi filmdeki domuz karakter Piglet için ‘‘Piglet’in Winnie the Pooh çizgi filminde dostu olabilir, ancak Türk devlet televizyonu TRT’de hiç dostu yok’’ yorumunu yaptı. Öte yandan Alman Die Tageszeitung konuyla ilgili yaptığı haberde başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın muhafazakârİslamcı hükümetinin iş başına gelmesinden bu yana TRT’de dinsel yayınların arttığını belirtti. Gazete büyük paralar ödenerek satın alınan çizgi filmin içinde domuz figürü bulunduğu için yayımlanmamasına karar verildiğini dikkati çekti. Kuyumcu, soyguncu vurdu ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’in Karabağlar semtinde, Öznur Kuyumculuk’a gelen 1’i bıçaklı 2 kişi, kuyumcu Mustafa İ’yi etkisiz duruma getirerek altınları almak istedi. Tabancasını çıkaran kuyumcu, soygun girişiminde bulunan zanlılara ateş etti. Vücuduna 4 kurşun isabet eden 1 zanlı olay yerinde öldü, diğer zanlı ise kaçtı. Mustafa İ. gözaltına alınarak Gasp Büro Amirliği’ne götürüldü. Olay yerinde ölen zanlının üzerinden kimlik çıkmadı. Mustafa İ’nin, sabıkalı dosyasındaki fotoğraflardan yaptığı teşhisle ölen zanlının B.B, kaçan zanlının da V.Y. olduğu belirlendi. ANKARA Ozan evi açıldı ANKARA (ANKA) Halk ozanları için, Ankara Hüseyin Gazi Dağı’nda bulunan Hüseyin Gazi Türbesi içinde bir ‘‘ozan evi’’ açıldı. Hüseyin Gazi Derneği Vakfı tarafından yaptırılan ve vakıf arazisi içinde yer alan ozan evinin açılışında konuşan Hüseyin Gazi Derneği Vakfı Başkanı Gülağ Öz, halk ozanlarının Türk kültüründeki önemini anlatırken ‘‘Onlar için ne yapsak az olur. İmkânlarımız ölçüsünde destek olmaya çalışıyoruz’’ dedi. Ozanların, tarihler arasında kültür taşıyıcılığı yaptığının altını çizen Öz, ozanların maddi olarak da desteklenmesi gerektiğini savundu. Ozan evinin yapılmasına maddi katkı sağlayan DSP Altındağ İlçe Başkanı Durak Karabulut da yaptığı konuşmada, ozanların, geçmişle gelecek arasında köprü kurduğunu söylerken ozanlara gereken önemin yaşarken verilmesi gerektiğini kaydetti. Karabulut, ‘‘Ozanlarımıza öldükten sonra değil, yaşarken değer verdiğimizi göstermeliyiz. Onlara hem maddi hem de manevi olarak destek olmalıyız’’ diye konuştu. MEHMET GÜNSÜR 19552004 Adige Cumhuriyeti Devlet Halk Dansları Akademisi Nalmes ekibinin gösterisi 2.5 saat sürdü. Açıkhava’da Kaf Dağı rüzgârı Nalmes ekibinin İstanbul’da yaptığı gösteri, izleyenlere yaşadıkları acıları, savaşları, mutlulukları fısıldadı. GÜLŞAH DURAK On Numara devretti ? ANKARA (AA) On Numara Oyunu’nun bu haftaki çekilişinde, 10 bilen çıkmayınca 115 bin 254 YTL 45 YKr devretti. Numaraların; 6, 7, 8, 16, 18, 22, 26, 28, 32, 37, 39, 42, 44, 50, 63, 66, 68, 69, 75, 78, 79, 80 olarak belirlendiği çekilişte 9 bilenler 1455 YTL 40’ar YKr, 8 bilenler 101 YTL 85’er YKr, 7 bilenler 10 YTL 65’er YKr, 6 bilenler 1 YTL 50’şer YKr, hiçbir numarayı doğru tutturamayanlar 1 YTL 15’er YKr kazandı. Gündüz çok sıcak olan İstanbul’da önceki akşam Açıkhava Tiyatrosu’nda esen hafif bir meltem, yüreklere serinlik verdi. Kaf Dağı’nın ardındaki diyarlardan gelen rüzgâr, geçmişten bugüne Kafkas halklarının yaşadıkları acıları, savaşları, mutlulukları fısıldadı. Adige Cumhuriyeti Devlet Halk Dansları Akademisi Nalmes ekibi, ‘‘zefak’’la aşkı ve sevgiyi, ‘‘islamey’’le ‘‘Kartal ile Serçenin Aşkı’’ efsanesini, kama dansıyla kabiliyet ve cesareti, ‘‘vig’’le teşekkür ve şükranın Kafkasyalılar için yüceliğini anlattı. İlkbaharın uyanışının anlatıldığı dansta, Kafkas dağlarındaki çiçeklerin kokusu izleyicilere ulaştı, doli gösterisinde dağların ritimleri duyuldu. 1936 yılında kurulan ve 2. Dünya Savaşı’nda erkek oyuncularının birçoğunu yitiren Nalmes, savaşlarda erkek gibi çarpışan kadın ların öykülerini anımsattı. Diasporadaki halkların danslarından karma örnekler sahneleyen ekip, bu sırada Anadolu’daki Kafkas düğünlerinde oynayan gençler gibi ayakkabılarını çıkarıp figürlerini sahneleyince coşkuyu doruğa çıkardı. Gaziosmanpaşa Kuzey Kafkas Kültür Derneği minikler ekibinin gösterisi de Nalmes’in dünyaya tanıttığı kültürün devam edeceğinin göstergesi oldu. Dizi oyuncuları Sinan Taymin Albayrak ve Sinemis Candemir’in sunumuyla renklenen ve yaklaşık 2.5 saat süren gösterinin sonunda izleyiciler, savaş, aşk, cesaret, kardeşlik ve kavganın en estetik halini izlemenin keyfiyle tiyatrodan ayrıldılar. Birleşik Kafkasya Derneği’nin organizasyonuyla Türkiye’ye gelen, 60 oyuncu ve 8 müzisyenden oluşan Nalmes, bugün Bursa’da, 24 Haziran’da da Ankara’da dansseverlerle buluşacak. Sevgili biricik oğlum, Seninle geçen, sensiz yıllara dayanmak çok zor, çok acı... Annen Eşin Biricik kızın Minicik oğlun Emine Günsür, Çağla Günsür, Yazgülü Günsür, Nedim Ş. Günsür CUMHURİYET 03 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle