21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 2006 SALI 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Irak’ın devrik lideri, idamını isteyen başsavcının konuşmasını ‘aferin’ diye karşıladı Nerede Sorumlu Eski Bakanlar? Karun Hazinesi’nin simgesi ‘‘kanatlı denizatı’’nın sahtesiyle değiştirilmesi ‘‘müzelere’’ çeşitli saldırılara neden oldu. Yıllardır Cumhuriyet’te ‘‘müzelerin sorunlarına’’ dikkati çektik, aldıran olmadı. 20 Mayıs 1991: ‘‘Müzelerde dertli yıl’’ başlığı altında ‘‘Müze atamaları Danıştay’dan dönünce aynı koltukta iki kişinin oturması huzursuzluk yaratıyor’’ demişiz. 21 Mayıs 1991: ‘‘Tarihi eser getiren yurttaşlar aylardır paralarını alamıyor’’ başlığını, altı sütunluk ‘‘Parasız kalan müzeler iflasın eşiğinde’’ alt başlığı izliyor. 18 Kasım 1993: Kanatlı denizatının fotoğrafı ile birlikte hazinenin Ankara’ya gelişini tam sayfa olarak ‘‘Karun Hazinesi tam değil’’ diye duyurmuşuz. 16 Şubat 1995: ‘‘Müzeler Nasrettin Hoca’nın türbesi gibi’’ başlığı altında, bir yılda çalınanların listesini açıklarken vurgulamışız: ‘‘Müze envanterleri çok zayıf. Kayıtlar düzgün değil. Eserlerin çoğunun hatta yarım yüzyıl önce müzeye gelmiş olanların bile fotoğrafları yok. Uluslararası kuruluşlar bu eserleri bulmakta Türkiye’ye yardımcı oluyor. Ancak fotoğraf olmadığı için Kültür Bakanlığı bu eserlerin Türkiye’ye ait olduğunu kanıtlamakta aciz kalıyor.’’ 12 Temmuz 2005: 10 yıl sonra bu köşede ‘‘Müze mi, Hoca’nın türbesi mi?’’ başlığını yeni hırsızlıklar için kullanmışız. 10 yılda hiçbir şey değişmemiş. Bunca yılın bakanları, genel müdürleri, müzelerimizi düşürdükleri durumdan hiç utanmıyorlar! Saddam’a idam istemi ? Eski Irak devlet başkanının tartışmalı davasında bir sonraki duruşma Temmuz’un 10’unda yapılacak. Bundan sonra ise karar için duruşmalara ara verilecek. Uluslararası hukukçular, mahkemeye tanık getirmesi için savunmaya yeterli süre tanınmadığını öne sürüyorlar. Dış Haberler Servisi Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin ve 7 yardımcısının Duceyl’de katliam yaptıkları suçlamasıyla yargılandığı davada, Hüseyin ve sanıklardan ikisi için idam cezası istendi. Davada esas hakkındaki mütalaasını veren savcılık, yargıçtan, Saddam Hüseyin, üvey erkek kardeşi Barzan el Tikriti ve eski Devlet Başkanı Yardımcısı Taha Yasin Ramazan’ın, Duceyl’de 148 kişinin öldürülmesindeki rollerinden ötürü ölümle cezalandırılmalarını talep etti. Esas hakkındaki mütalaada, Irak’ın devrik lideri ve rejiminin, 1980’lerde Şii sivillere karşı intikam saldırısında insanlığa karşı suç işledikleri belirtildi. öldü, 9 kişi yaralandı. Kerbela’da silahlı kişiler, üstdüzey bir polis yetkilisini öldürdü, 2 korumasını yaraladı. Necef’te yol kenarına yerleştirilen bir bombanın patlaması sonucu 1 kişi öldü, 5 kişi yaralandı. Ramadi’de savaş sürüyor Ramadi kentinde ise ağır bir ABD operasyonu sürüyor. Direnişçilerin kontrolündeki kent, ABD helikopterleri ve savaş uçakları tarafından bombalanıyor ve kentten patlama sesleri duyulduğu belirtiliyor. Reuters ajansı, bölgeden geçtiği haberde, muhabirinin iki caddede 7 tank gördüğünü, Felluce kentinde 2004’te çok sayıda can kaybı ve yıkıma yol açan geniş çaplı operasyon benzeri bir Amerikan saldırısından endişe eden halkın evlerinden çıkmadığını ve dükkânların kepenklerinin kapalı olduğunu duyurdu. Bağdat’ın 110 kilometre batısına düşen, Sünni direnişçilerin kalesi olarak nitelenen Ramadi’deki operasyonun boyutu hakkında bilgi vermeyen ABD ordusu, kentte istikrarı sağlama çabaları çerçevesinde yığınak yaptığını, Irak güçleriyle ek kontrol noktaları kurduğunu ve isyancıları mevzilerden yoksun bırakmaya çalıştığını belirtiyor. Yanlışlıklardan Arapsaçı Yumağı! Bir sekreterin ‘‘Akademi Ödülü’’ heyMeslektaşlarım, bilerek ya da bilmekelciğini ‘‘Oscar Amca’’sına’’ benzetyerek bazı yanlışlıkları sergilediler. Yazıların doğruluğuna güvenen de ileri mesinden sonra ödülün adı ‘‘Oscar’’ kalgeri değerlendirmelerle kamuoyunda mıştı. 11 Mayıs 1993’te Cumhuriyet’teki tam sayfa yazımızı özetleyelim: ‘‘Temarapsaçı yumağı yarattılar. Bazı yanmuz 1989’da Bodrum Müzesi’ndeydim. lışlıklara göz atalım (...) Bir temel kazısında bir mezar oda20 Nisan, Milliyet: Ömer Erbil güsından bir kadın iskeletiyle bir hazine zel bir gazetecilik ile kanatlı denizatı çıkmıştı. Alpözen ‘iskelet ve hazineyi olayını kamuoyuna duyurdu. Erbil, Kanasıl sergileyeceğini’, (kazıyı yapan yarrun davasında mahkeme ve avukatlık dımcısı Aykut) Özet ise ‘iskeletin kimasrafını 40 milyon dolar diye yazdı, me ait olduğunu’ düşünüyorlardı. (...) fatura 2.5 milyon dolardı. İskelete (Bayan X) yerine bir turistten 2 Haziran, Hürriyet: Ertuğrul Özesinlenerek Belinda adını takmışlardı. kök ‘‘Asıl büyük utanç’’ başlığı altın(...) Sergileme için ödenekleri yoktu. da ‘‘Karun hazinelerinin en kıymetli (Kral Filip ve Kral Midas’ın kafataslaparçasının konulduğu Uşak Müzesi’ni rı İngiltere’de etlenerek canlandırılson 5 yıl içinde kaç kişi ziyaret etmiş biliyor musunuz? Sadece 579 kişi. mışlardı. Onlar da aynısını Belinda için düşünüyorlardı.) (....) İnanın bana, eserin çalınmasın1992 Nisanı’nda ikilinin düşünceledan daha çok bu koydu’’ diyordu. Bir rini Kültür Bakanı Sağlar ve Müsteşar TV mülakatında rakamı Özkök’ten alınEmre Kongar’a ilettim. Kesenin ağzıtı olarak kullandık. Uşak Valisi Kayhan nı açıp iki çalışkan arkeoloğa her türlü Kavas düzeltti. Müzenin son dört yıdesteği verdiler. (....) Kafatasına Manclın rakamlarına göre ziyaretçi sayısı (2002 15.156, 2003 14.704, 2004 hester yolculuğu göründü. Dr. John Praf ile Richard Neave kolları sıvadı 11.928 ve 2005 11.092) idi, ücretlar. Etlendirme aşamaları tamamlandısiz öğrenci grupları dahil değildi. Özkök’ün yazısı, ‘‘Keşke bu eserler ğında Kings College’in Arkeoloji Bölümü Başkanı Dr. Uşak’a gönderilmeWaywel, ‘Aaaaa, o seydi Ankara sergida nesi!’ gibilerden lenseydi. Daha çok bir şaşkınlık bildirdi. insan görürdü’’ gibi Şaşkınlığının nedenyanlış değerlendirlerini soranlara Dr. meye yol açtı. Altı yıl Waywel, ‘Bu baş PriNew York’ta ‘‘Tarih ene antik kentinde yerinde güzeldir’’ Athena Polias Tapıkavgası yaptıktan nağı’na yardım ettisonra hazinenin kenği için giriş odasına di yeri dışında sergiheykeli dikilen Halilenmesi acaba yakıkarnassoslu Prenses şık alır mıydı? Sanat Larry Kaye Harry Rand Ada 1’e şaşılacak ve eğitim ocağı müderece çok benziyor’dedi.’’ zeler büyük kentlerin tekeli miydi? ‘‘DaÖzet’e göre iskeletin Karyalı bir prenha çok insan görsün’’ mantığı doğru ses olduğu kesindi, Ada da olabilirdi. idiyse o zaman New York’ta bıraksay16 Mayıs 1993’te sergi açılışında badık birkaç milyon insan görseydi daha kanlığın dağıttığı broşürde de yalnızca iyi olmaz mıydı? Ne yazık ki Sayın Ba‘‘Karyalı Prenses’’ denilmişti. Akademi kan Atilla Koç da aynı mantıkta! Hazine Türkiye’ye geldiği yıl Uşak’a Ödülü’ne, Oscar denildiği gibi yıllar sonra iskelete de ‘‘Prenses Ada’’ adı müze yapımı için bütçeye 5 milyar liyakıştırılacaktı.. ralık ödenek kondu. Her yıl ek ödeŞimdi çuvaldızı kendimize batıralım. neklerle beş yıl sonra şanına layık bir Ankara Büromuzdan Esra Yazdıç, müzede sergilenecekti. Hazineyi ge‘‘Tanrı’nın bulunmadığı yer’’ yazısı için ri getirmekle övünen dönemin bakagörüş istedi. Yanıtımız ilk baskıda tam nı Fikri Sağlar, ödeneğin yakılışınçıkmasına karşın geç baskıda amacın dan, müzeyi yapamayışından nedendışına taşan bir kimliğe bürünmüştü. se söz etmiyor! Yanlış anlaşılmamak için yeniden ya10 Haziran, Cumhuriyet: Arkadayımlıyoruz. Yanıt, Prenses Ada savının şım Yalçın Pekşen şöyle yazdı: ‘‘(...) gerçek nedenine de ışık tutuyor. Davaya bizim adımıza Amerikalı avu‘‘Yazının özgün olup olmadığı tartıkatlar giriyor ve yeni bir soygun başlışılabilir. Yazıdaki harflerden birinin ‘v’ yor. Davanın avukatlık masrafı 20 milya da ‘u’ ile mi yazılması gerektiği de yon dolar tutuyor. Avukatlar bu paratartışılabilir. Ancak, ister o gün, ister buyı resmen çalmasalar bile, sonunda gün olsun, insanların duvarlara gelişi haklı çıkılan bir dava için bu kadar pagüzel yazdıkları bir ‘grafiti (çiziktiri)’dera alınmasına soygundan başka bir ad ki yanlışlıklara her zaman rastlandığı da takmak kolay değil..’’ Pekşen’in yargıunutulmamalıdır. Türkiye’de bazı kursı başka yazarları da tetikledi, yalnıztarma kazılarında zamanında yayın yaca Türkiye değil, çeşitli ülkelere eserpılmaması, geri dönülerini kazandıran avuşümlü tartışmalara yol katlık firmasına haksız açabilmektedir. Burasaldırılar yapıldı. da önemli olan, yüzyılToprağı bol olsun ların birikimi molozlarHarry Rand ve Larry la, gülle ve iskeletlerle Kaye’in, Karun davasıdolu bir kale bölümünı Türk hükümetlerinnün temizlenerek çağden daha fazla kendidaş müzecilik anlayışılerine nasıl bir ‘‘onur na uygun olarak, bilgisorunu’’ yaptıklarını lendirici bir biçimde düNew York başkonsozenlenip kalenin bütünlosları Murat Sungar, lüğü içinde geçmişteki Volkan Bozkır, Yusuf işlevinin ziyaretçilere Buluç çok iyi bilirler. capcanlı sunulmuş olGün oldu Türkiye masmasıdır. Haçlılar döneraflarını transfer edeminde yapılan bu son medi, gıkları çıkmadı. kalenin bu bölümünün Hele ‘‘Elmalı Definesi’’ cezaevi ya da işkence davasına gelince Kültür alanı olarak sergilenBakanı İstemihan Tamesi, ziyaretçilerin ilgilay, birkaç yıl para gönKaryalı Prenses. sini çeken başarılı bir dermedi, davadan çemüzecilik olayıdır. Müzenin öncül ve arkilme yerine avukatlar Türk hükümetidıl müdürleri olan iki meslektaş arasınne birkaç yıl faizsiz kredi bile açtılar. Deda, başka konularda geçmişe dayanan fine geri alındığında biriki milyon doanlaşmazlıklarının, kamuoyuna böyle lar borç takılmıştı. Talay, definenin heyansıması üzücü bir olaydır. Eğer mümen teslimini isteyince avukatlar da ze müdürü olsaydım, böyle bir yazı olhaklı olarak ‘‘Önce öde, sonra define’’ masa bile yazdırır, Romanya’da Dradediler. Borç bir gecede ödenince dekula Şatosu’na yüz binlerce turistin fine rehinden kurtuldu, bir skandal önçekilmesi için tarihsel gerçeklere ek lendi. İlk kez burada açıklamak zorunolarak sonradan eklenen bazı gösteda kaldığımız için üzgün olduğumuz rilerden de abartmadan yararlanırdım. bu olay bakanlığın yüzkarasıdır. Burada konu ‘Tanrı’nın varlığı, yokluGeçen Hafta: Cumhuriyet’in ‘‘Şimğu’ değil, ‘işkence odasına’ Tanrı’nın di de sahte prenses savı’’ haberi ötebile giremediğinin anlatılması önemki gazetelerde de yer aldı. Bodrum Mülidir. Bir anlamda bu yazı günümüz işzesi’nin yeni müdürü, sevgili Yaşar Yılkencecilerine verilen en güzel yanıttır. dız, ‘‘Karyalı Prenses’’ ya da ‘‘Prenses İşkenceye karşı bu somut tepkiyi lütAda’’ denilen iskeletin Karyalı Prenses fen sulandırmayalım. Kimsenin, TanAda olmadığı savıyla öncülü Oğuz Alrı’nın giremediği odalarda işkencelepözen’i suçladı.. re konu olmamasını dilemek daha Amerika sinema ödüllerinin dağıtımınönemli değil mi?’’ da kullanılan heykelciği örnek verelim. Duruşmalardaki sert tutumunu koruyan Hüseyin, bu defa da başsavcıyı payladı. (Fotoğraf: AP) ‘‘Duceyl katliamı’’ kurbanlarını savunan avukat, Duceyl’de sistematik ve geniş çaplı bir saldırının yapıldığını belirterek mahkemeden sanıklara mümkün olan en ağır cezayı vermesini istediklerini söyledi. Siyah bir takım elbise giyen Saddam Hüseyin’in, Başsavcı Cafer el Musavi’nin konuşması sırasında bazen notlar alarak sessizce oturduğu gözlenirken, idam cezası isteyen El Musavi, ‘‘Dünyada kötülüğü yaydılar ve ağaçlar bile onların zulmünden kurtulamadı’’ diye konuştu. yacak. 5 hâkimden oluşan mahkeme heyeti bunun ardından kararı vermek üzere duruşmalara ara verecek. Uluslararası hukukçular, savunmaya, mahkemeye tanık getirmesi için yeterli süre tanınmadığını öne sürüyorlar. Eski Irak liderinin duruşması sürerken Bağdat’ta orduya ait bir kontrol noktasını hedef alan bir intihar saldırısı düzenlendi. Saldırıda en az 11 kişi Süre yetersiz bulundu Saddam’ın, El Musavi’nin konuşmasının sonunda ‘‘Aferin’’ dediği kaydedildi. Dünkü duruşmanın ardından dava 10 Temmuz’a ertelendi. 10 Temmuz’da savunma ekibi son savunmasını yapmaya başla ‘Sansürlü sergi’ye tepki D ışişleri Bakanı Gül, İslam dünyasının karşı karşıya olduğu ‘‘İslamofobi’’ ve benzeri sorunlar nedeniyle detaylı reform çabalarına ihtiyaç duyduğunu söyledi. Ankara organizatörü uyardı! MAHMUT GÜRER (Fotoğraf: AA) İslam Konferansı Örgütü Dışişleri Bakanları Toplantısı Baku’da başladı İKÖ’de reform çağrısı BAKÛ (AA) İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) 33. Dışişleri Bakanları Toplantısı dün Azerbaycan’ın başkenti Baku’da başladı. Türkiye’den Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün katıldığı, 3 gün sürecek toplantıda, İKÖ üyesi 77 ülkeden dışişleri bakanı veya üst düzey temsilci yer alıyor. Bölgesel sorunlar ve örgütün 10 yıllık yeniden yapılanma çalışmalarının görüşüldüğü toplantıya, KKTC ve Rusya gözlemci statüsünde katılıyor. Toplantının ilk gününde konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, dünyanın çeşitli köşelerinde ‘‘İslamofobi’’nin arttığını söyledi. Aliyev, ‘‘Diyalogdan konuşuyoruz, ama gerçekte tersini görüyoruz. Ayrımcılığa hiçbir zaman izin verilmemeli’’ dedi. İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu da başta Avrupa olmak üzere dünyanın çeşitli köşelerindeki “İslamofobi”ye karşı mücadele ettiklerini belirtti. İhsanoğlu, KKTC konusundaysa ‘‘Kıbrıs’ta Müslüman Türk Kıbrıs halkının içinde bulunduğu izolasyon koşullarından kurtarılması amacıyla hazırlanan ‘eylem planı’nı geliştirmek için çalıştıklarını’’ söyledi. Gül, Muteki ile görüştü İKÖ’den bir heyetin, kısa süre önce adayı ziyaret ettiğini bildiren İhsanoğlu, hazırlanan raporda Kıbrıs’taki Müslüman Türkler ile ilgili tüm ekonomik, kültürel ve sosyal alanlardaki tecridin kaldırılmasının istendiğini belirtti. Dışişleri Bakanı Gül, açılış oturumunda yaptığı konuşmada, İslam dünyasının karşı karşıya olduğu ‘‘İslamofobi’’ ve benzeri sorunlar nedeniyle detaylı reform çabalarına ihtiyaç duyduğunu belirtti. ‘‘Türkiye, gerginlik ve kitle imha silahlarının olmadığı, güvenli, istikrarlı ve demokratik bir Ortadoğu’yu güçlü bir şekilde desteklemektedir’’ diyen Gül, Türkiye’nin şu andaki durumun bölgesel ve küresel bir gerginliğe dönüşmemesi için elinden gelen çabayı harcadığını kaydetti. Gül, dün Aliyev ve İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki ile bir araya geldi. Gül ve Mutteki’nin görüşmesinde, iki ülke ilişkilerinin yanı sıra özellikle Tahran’ın nükleer faaliyetleri konusunun ele alındığı kaydedildi. ANKARA Ankara, Viyana’da AB Dönem Başkanı Avusturya’nın Başbakanı Wolfgang Schüssel tarafından açılan ve KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer’in fotoğrafının kâğıtla kapatıldığı sergi konusunda, ‘‘organizatör bazında’’ uyarıyla yetindi. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, serginin AB ile bağlantısı olmayan özel bir etkinlik olduğunu belirtirken, engellemenin Rumlar tarafından gerçekleştirildiğini saptadıklarını bildirdi. Edinilen bilgilere göre Ankara, 8 Mayıs’ta AB Dönem Başkanı Avusturya Başbakanı Schüssel tarafından açılan ‘‘Avrupa Birliği’nin İktidar Sahipleri’’ adlı fotoğraf sergisini basından öğrendi. Bu olayın ardından Ankara, girişimde bulunma kararı aldı. Avusturya’ya durumun ne olduğu sorulurken, ülkenin dışişleri bakanlığı konuyla ilgilerinin bulunmadığını belirtti ve suçlu olarak sergiyi düzenleyen organizatör ışişleri firmayı gösterdi. kaynakları, Bunun üzerine Ankara da Viyana serginin özel Büyükelçiliği bir kuruluş Kültür Ataşeliği tarafından aracılığıyla, bu düzenlendiğini eyleme son verilmesini istedi. ve Rumların D O ĞLUNU SAVAŞTA YİTİRDİ, SAVAŞA KARŞI KAMPANYA YÜRÜTÜYOR İngiliz anneden ağır suçlama Dış Haberler Servisi İngiltere Savunma Bakanlığı’nın, arkadaşını orduya katılmaya ikna edenlere ikramiye verilmesine yönelik kararı, oğlunu Irak Savaşı’nda yitirmiş olan Rosa Gentle’ın büyük tepkisine neden oldu. Gentle, ABD’li asker annesi Cindy Sheehan’ın düzenlediği savaş karşıtı kampanyanın bir benzerini İngiltere’de yürütüyor. The Observer gazetesinin haberine göre, 19 yaşındaki oğlu Irak Savaşı’nda ölen Gentle, son düzenlemeyle da da dağıtılmış verilmesi öngöve böylece 110 rülen ikramiyekişi askere kaydolmuştu. yi ‘‘kanlı para’’ olarak niteledi. Yeni alınan Askeri yetkilikararla, arkadalerin açıklamaşını askere gitlarına göre, Irak meye ikna edeGentle, Irak Savaşı yüzünden savaşına karşı. ne verilecek tuordudaki kıdemtar, 650 poli askerler askeri kariyer und’dan 1300’e çıkarıldı. yapmak istemiyorlar; aiSavaş karşıtı kampanya leler de çocuklarını aske dahilinde Glasgow’daki re göndermekte gönül okulları ziyaret eden süzler. Asker açığını ka Gentle, öğrencilere ordupamak için verilmesi ka dan uzak durmalarını rarlaştırılan ikramiye, ge öğütledi. İkramiyenin çen aralık ve ocak ayların gençler için yüksek bir meblağ olduğunu kabul eden Gentle, ‘‘Beni tedirgin eden, bunun doğuracağı sonuçlar. Askere yazdırdığı arkadaşı savaşta ölen biri, bu vicdan azabından hayat boyu kurtulamaz’’ diye ekledi. Savunma Bakanlığı ise kararı savundu. Bakanlık sözcüsü, ‘‘Görevini iyi bir şekilde yerine getirenlere ikramiye verilmesi sıkça uygulanan bir yöntemdir. Aynı uygulamanın ordu söz konusu olduğunda da uygun ve başarılı olacağına inanıyoruz’’ dedi. Elmek: oacar?superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 Dışişleri Bakanlığı kaynakları ise serginin Avusturya Devleti tarafından değil, özel bir girişim tarafından düzenlendiğini belirterek, bu firmanın, Rumların baskısına maruz kalması nedeniyle fotoğrafın üzerini kapattıklarını savundu. Viyana Büyükelçiliği’nin olay gerçekleştikten sonra gerekli yerler ile iletişim kurup organizatör firmayı uyardığını anlatan kaynaklar, fotoğrafın üzerine yapıştırılan kâğıdın çıkarılmasını umduklarını söylediler. AB üyesi 25 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının fotoğrafları, isimleri ve ülkelerin kısa bazı özelliklerinin yer aldığı ‘‘Avrupa Birliği’nin İktidar Sahipleri’’ adlı serginin Kıbrıs’a ayrılan bölümünde, Cumhurbaşkanı olarak Rum kesimi lideri Tasos Papadopulos’un, Başbakan olarak ise KKTC Başbakanı Soyer’in fotoğrafı yer alıyordu. Soyer’in başbakan olarak yer aldığını fark eden Rum kesiminin Viyana Büyükelçiliği’nin şikâyeti üzerine Avusturya Başbakanlığı, Soyer’in fotoğraf ve ismini beyaz bir dosya kâğıdıyla kapatarak Kıbrıslı Rumları susturma yoluna gitmişti. baskısı nedeniyle fotoğrafın kapatıldığını bildirdiler. ‘Özel girişim’ CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle