25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 HAZİRAN 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA OTOMOBİL otomobil?cumhuriyet.com.tr Ford’un performans araçlarında güç, hız ve konfor üst düzeyde hissediliyor 7 GÖRÜŞ TÜRKSEN BAŞER KAFAOĞLU Adrenalinden keyif alanlara F ord Otosan, Türkiye’deki binek araç sınıfındaki en güçlü performansa sahip araçlarını; Focus ST, Fiesta ST, Focus S ve Fiesta S’i tanıttı. İstanbul Park’ta düzenlenen etkinlikte Focus ve Fiesta modellerinin ST ve S sürümlerini Ford Rallye Sport Türkiye’nin deneyimli pilotları eşliğinde Formula 1 yarışlarının yapıldığı pistte denedik. Yeni modeller arasında yüksek performansıyla dikkati çeken Focus ST, performans isteyen sürücülere hitap eden ama aynı zamanda konfor sunan bir otomobil. Focus ST, Ford’un ST markasının önemli bir evrimini temsil ediyor ve yüksek performansla birlikte çekici tasarımıyla dikkat çekiyor. Focus ST 38 bin 806 Avro, Focus S 39 bin 550 YTL, Fiesta ST 37 bin 730 YTL ve Fiesta S ise 33 bin 330 YTL fiyatlarla satışa sunuluyor. Uygulanamaz Bir Çevre Yasası 3.5 yıldır iktidarda olan hükümetin, programını inandırıcı bulmayıp demokrasiden uzak bir program diye eleştirmiştik. Yanılabilmeyi isterdik, ama o günden bu yana düşüncelerimiz değişmedi. Bu süreçte kamuoyuna reform gibi gösterilen, iki önemli yanlış yapılmıştır. Bunlardan biri: Çevre ve orman bakanlıklarının birleştirilmesidir. Örneğin, Orman Yasası’nın 2B maddesi ve Çevre Yasası’ndaki ‘‘Atık Yönetmeliği’’ yükümlülükleri Çevre ve Orman Bakanlığı’nı fazlasıyla zorlamıştır. Yani iki geniş ve son derece yaşamsal işlevi olan bakanlığın birleştirilmesi, zafiyetleri ortadadır. Diğeri: 41 maddelik Çevre Yasası’nın, iki bölüm halinde ve üzerinde stratejik değişiklikler yapılmasına karşın, madde madde görüşülmeden, TBMM tarafından kabul edilmiş olmasıdır. Verilen önergelerin reddi ile çoğu önemli maddenin görüşülememiş olması dikkat çekicidir. Ayrıca, atık ceza miktarını arttırmakla gündeme damgasını vurarak aynı yasanın içinde yer alan diğer maddeler: Hükümetin ‘‘para getirici’’ projelerinin tamamlayıcısı olarak, tek tek ortaya konduğunda ve doğal varlıklar tek tek katledildiğinde, şaşırmamak gerekir. ??? Niye böyle olsun denebilir? Hemen hatırlatalım: Kentsel dönüşüm planlarındaki, mega projeler, yani Galataport, Haydarpaşa, Dubai, üçüncü köprü; kıyıların doldurularak tersaneler zincirlerine dönüştürülmesi, ‘‘Orman Vasfını Yitirmiş Alanlar’’, nükleer santrallar, gündemdeyken ve de bu projeleri kolaylaştırmak için: Örneğin, maden yatakları ÇED kapsamı dışına çıkarıldıysa, en değerli doğal kaynaklar satılıyorsa, nükleer santrallar için en değerli ekosistemler seçilebiliyorsa, başka türlü düşünebilmek, biraz saflık olmaz mı? Söz konusu mega projeler, o paldır küldür Meclis’ten geçiriliveren yasa maddeleriyle, uygulamada hızla yerini bulacak, o yönden kuşkumuz yok ama, kirletici sanayicilere uygulanması yasalaşan cezalar, öyle bir ertelenecek ki böyle bir uzatmaya zaten, bu hükümetin ömrü de yetmeyebilir. Belediyelerin kendilerini yeni yasa yetkilerine göre toparlamaları, kadrolaşmalar, gerekli paraların temini vb. Asıl üzerinde durulması gereken uygulama süreci boşluğu, daha yasa çıkarçıkmaz Sayın Bakan tarafından ‘‘Şapkadan tavşan çıkaramayız’’ sözleriyle açıkça ortaya konulmuştur. Görüşümüz o ki yasa bu şekliyle toplumsal fayda, yaşanabilirlik ve doğal varlıkların korunabilmesi yönünde uygulanamayacaktır. ??? Çevre Yasası sonrası televizyon ekranlarına çıkarak, adeta günah çıkaran Sayın Bakan, pek çok çevreciyle özellikle İstanbul’da toplantılar yapıp onların da görüşlerini aldıklarını söyleyince, şaşırıp kalıverdik. Ah keşke öyle olsaydı da, Ankara’lara taşınıp ordan burdan elde ettiğimiz taslaklarla ilgili alternatif görüşlerimizi, nasıl Meclis’e ulaştırabiliriz diye çırpınıp durmasaydık. Kim bilir belki de, Sayın Bakan, Çevre Yasası değişiklikleri yapılmadan önce, meslek odaları ve çevreciler gelin, bunları sizlerle paylaşarak görüşelim diyememenin verdiği rahatsızlık içinde, bu yönde de günah çıkarmaya yönelmiş olabilir. Focus ST Focus ST’nin 2522 cc hacmindeki turbo motoru Focus gibi önden çekişli kompakt sınıftaki bir otomobilin tekerlekleri arasına enlemesine yerleştirilecek kadar kısa. 225 beygirlik en yüksek güce 6000 d/d’de ulaşılıyor. Focus ST’nin ön yayları yüzde 30 sertleştirilirken, amortisörler de yeniden ayarlanmış. Arka yaylar da yüzde 30 sertleştirilmiş ve denge çubuğu yüzde 5 büyütülmüş. Bu geliştirmeleri otomobili pistte kullanırken fazlasıyla hissedebiliyorsunuz. Yapılan iyileştirmeler nedeniyle araç standart sürümüne oranla yere daha çok yapışıyor ve mükemmel bir yol tutuş sağlıyor. Çok zorlandığında bile izinden kolay kopmayan otomobil sert girilen virajlarda devreye giren ESP sisteminin etkisiyle yolda kalmayı başarıyor. kiş gücü sağlıyor. Fiesta ST sıfırdan 100 km/s hıza 8.4 saniyede ulaşıyor. Fiesta ST’nin son hızı ise 208 km/s. Fiesta ST Ford’un Fiesta ailesinin en güçlü üyesi Fiesta ST’nin iç mekânındaki sportif tasarım performans tutkunlarının ilgisini çekecek türden. Özel spor koltuklar özellikle yanal destekleriyle sürücüyü sararken, motorun etkileyici sesi heyecan veriyor. Her ne kadar sportif sürüş için tasarlanmış olsa da konfordan ödün vermeyen Fiesta ST’de özel olarak geliştirilen 2.0 litrelik Duratec 16 supaplı motor kullanılıyor. 150 beygir gücündeki bu motor sunduğu yüksek torkla esneklik ve çe Focus S ve Fiesta S Her iki aracın da ST sürümüne göre daha düşük motor gücüne sahip olan S versiyonları yakıttan tasarruf etmek ve aynı zamanda spor bir otomobil kullanmak isteyenler için tasarlanmış. Focus’un Trend ve Ghia donanım seviyeleri arasına konumlandırılan Sport’un dinamik tasarımını sertleştirilmiş süspansiyonu, siyah hazneli farları ve özel 16 inç alüminyum alaşım jantları tamamlıyor. Focus Sport’ta opsiyonel olarak sunulan stil paketiyle 17 inç alüminyum alaşımlı jantlar, elektrikli açılır tavan, alüminyum kaplamalı el freni ve vites topuzuyla Sport’a daha dinamik ve çekici bir hava kazandırılabiliyor. Fiesta Sport, ST’yle ortak şasi ve aktarma organlarına sahip. Fiesta Sport, dışında ST’den özel tasarım 16 inç alüminyum alaşım jantlarıyla ayrılırken, içerde kırmızı ön konsolu ve özel döşemesiyle kendine has bir tarz ortaya koyuyor. Her iki modelde de 1.6 Duratorq TDCi dizel motor kullanılıyor. 1560 cc hacmindeki motor Focus S’te 4000 d/d’de 109 HP, Fiesta S’te ise 4000 d/d’de 90 beygir güç üretiyor. Focus S’in 0100 km/s hızlanması 10.9 saniyede gerçekleşirken otomobil en fazla 188 km/s hıza ulaşabiliyor. Fiesta S’in 0100 km/s hızlanması ise 11.9 saniyede gerçekleşiyor ve otomobil en fazla 180 km/s hıza çıkabiliyor. BMW 2008’i 2007’ye taşıdı nümüzdeki yıllar için dünyanın önde gelen üst sınıf otomobil üreticisi olarak konumunu güçlendirmeyi ve ilerletmeyi hedefleyen BMW Group, 2008 yılında ulaşmayı öngördüğü satış hedefini bir yıl geriye taşıyarak, 2007 yılı için satış hedefini 1.4 milyon adet otomobil olarak revize etti. BMW Group model yelpazesinin fazlasıyla çekici olması sayesinde geleceğe yönelik hedeflerde iddialı olmayı sürdürdüklerini belirten BMW AG Yönetim Kurulu Başkanı Helmut Panke, “Önümüzdeki yıllarda kârlı büyümemizi sürdürmeyi ve 2010 yılı itibarıyla müşterilerimize BMW, MINI ve RollsRoyce markalı 1.6 milyon otomobil teslim etmiş olmayı planlıyoruz” dedi. Ö Yeni Honda Civic’le yüksek standartlar eleceğe yönelik tasarım olarak adlandırılan yeni Honda Civic Sedan, ‘ileri kabin’ tasarımı, kama biçimli gövdesi ve keskin bir eğimle uzanan ön camı ile ilk anda dikkat çekiyor. Otomobilin iç tasarımında, iç mekândan faydalanma oranının arttırılmasına ve genişlik duygusuna odaklanılmasıyla geniş depolama alanına ve yenilikçi bir ergonomiye sahip yüksek kaliteli, gelişmiş ve sportif bir kabin ortaya çıkarılmış. Tüm oturma konumlarında kalça, omuz ve diz boşlukları arttırılan araçta 810 mm’lik diz mesafesi sıra dışı bir uzunluk ve düz arka zeminle birlikte beş yolcunun tamamı için her açıdan rahatlık anlamına geliyor. Kabinde diğer modellerden tanınan Civic’e özgü Multiplex göstergeler yer alırken sürücünün ihtiyaç duyduğu önemli bilgiler gösterge panelinin tam üstünde ve diğerlerine göre daha yakında görüntülenecek biçimde düzenlenmiş. Bu da sürücünün yol görü Geliştirilmiş güvenlik önlemleri sürücü ve yolcuların yanı sıra yayaların da korunmasına yardımcı oluyor G Hyundai Santa Fe yok satıyor H yundai’nin baştan aşağıya yenilenen ve 11 Mayıs 2006’da Türkiye’de satışa sunulan Santa Fe’si, Türkiye’deki 4x4 tutkunlarının yeni gözdesi oldu. Yeni Santa Fe’lerin ilk partisi, 11 Mayıs 2006’da satışa sunulmasının üstünden sadece 3 hafta geçmesine karşın tükendi. Böylece Santa Fe’lerin 3 ayda satılması planlanan ilk partisi, sadece 3 hafta gibi kısa bir süre içinde tükendi. En büyük ilginin 7 koltuklu Style Max versiyonuna gösterildiği Hyundai Santa Fe’ler için artık Ağustos 2006’ya sıra yazılıyor. şünün çok kısa bir süre için kesilmesiyle bilgilere ulaşması anlamını taşıyor. Otomobilin gövde tasarımı ve üretim yöntemleri, gövde sağlamlığı ve darbe dayanımını önemli ölçüde arttırmış. Gövde yapısı yan eşik, zemin çerçevesi ve A kolonu da dahil olmak üzere çeşitli yük taşıma kanalları aracılığıyla enerjiyi yolcuların bulunduğu alanlardan uzak noktalara dağıtırken, çarpma durumunda yayaların zarar görmesini engellemek amacıyla, kaput ve kanat bölgeleri, yetişkin ya da çocuk yayaların baş kısımlarıyla temas etmeleri durumunda deforme olacak şekilde tasarlanmış. Güçlü motor seçenekleri Civic Sedan için, 125 beygir (92 kW) 1.6 litre SOHC VTEC ya da 140 beygir (103 kW) 1.8 litre i VTEC benzinli motorları arasından seçim yapmak mümkün. Her iki motor da, sahip olduğu gelişmiş motor teknolojisiyle sürüş konforu, yakıt tasarrufu, düşük emisyon ve performans sağlıyor. 9.0 saniyelik 0 100 km/s hızlanma rakamı ve 6.6 l/100 km’lik karma kullanım tüketim rakamı (otomatik 6.7), 1.8 litrelik motorlar hakkında kabul edilen standartları da yenileyen Civic’in 1.6 litrelik 125 beygir (92 kW) modelinde de maksimum hız 197 km/s (otomatik 192) ve 0100 km/s hızlanma 10.3 saniye iken, tüketim 6.7 l/100 km/s (otomatik 6.9) düzeyinde. 1.6 lt.’lik motor 5 ileri manuel ya da 5 ileri otomatik şanzımanla birlikte kullanılırken 1.8 litrelik motor 6 ileri manuel ya da 1.6 litrelik motorda da bulunan 5 ileri otomatik şanzımanla birlikte sunuluyor. Değerli Sürücüler Uzun yol sürücülüğü tecrübe, sabır ve kurallara uymak ister. Uzun yolculuklarınızın keyifli geçmesi için ön hazırlıklarınızın tamam olmasına dikkat etmeniz gerekir. Aracınızın ve özellikle sıcak yaz mevsiminde klimanızın bakımı kadar gideceğiniz güzergâhın doğru tespiti de çok önemlidir. Klimalı araç kullanımında camlarınızı açmayınız. Kliması açık aracın devri düşeceğinden sollama mesafesine dikkat ediniz. Klimanızın sağlığı için aracınızı stop etmeden önce klimanızı kapatınız. Bazen kızarız ‘‘Yol yapımı yazı mı bulur’’ diye. Evet yol yapım çalışmaları yazın olmalıdır. Kışın kar ve yağıştan yıpranan yolların bakımının yazın yapılması gerekir. Mıcır yazın dökülmeli ve asfalta daha çabuk uyum sağlamalıdır. Bu nedenle uyarı levhalarına dikkat etmeli, süratinizi aracınızın duruş mesafesini ve diğer araçların güvenliğini sağlayacak şekilde ayarlayınız. Özellikle gece yolculuğuna çıkarken dikkatinizi dağıtacak olan uykusuzluk, alkol veya yorgunluktan kaçınınız. Bizlerin güvenliği için koyulan kurallara lütfen uyalım. Hız sınırını aşmadan seyredelim. Bunlara uymadığımız takdirde bu güvenliği sağlayan radar diye bildiğimiz trafiğin uyguladığı hız kontrol sistemi karayollarımızın gerekli yerlerine konulmakta ve yine yasalar gereği bu uygulamaların başladığı yerler levhalarla belirtilmektedir. Değerli sürücüler, bunu asla o anlık güvenlik değil, her zaman yapmamız gereken bir kural olarak bilmeliyiz ve devletimizin bu konudaki uluslararası uygulamalarına saygı göstermeliyiz. İnanın ki, bu kurallara uygun sürüş, sizlere güven ve keyif verecektir ve bilin ki, bu kurallar sizlerin olduğu kadar, sizler kadar değerli olan diğer kişilerin de can güvenliğini sağlayacaktır. Yaptığınız kural hatalarına güvenlik birimlerine itiraz ederek değil, sizlere yakışan olgunlukla karşılık veriniz. Lütfen yavaş! Sizler yavaş olduğunuz sürece güvenliğiniz bir o kadar artacaktır. ‘‘Gideceğiniz yere erken değil, sağlıklı ulaşmayı hedefleyiniz.’’ Sevgilerimle... Chrysler, 300 C ile hedef büyüttü iyasaya çıktığı günden itibaren tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yoğun ilgi gören Chrysler 300C, dizel motorlu versiyonuyla satış rekoru kırıyor. 2005 yılının toplamında yapılan satışı, iki ay gibi kısa bir sürede yakalamayı başaran 300C dizel, Türkiye’deki pazar payını hızla arttırıyor. 2005’te yüzde 5 olan pazar payını, 2 ay gibi kısa bir sürede yüzde 16’ya çıkarmayı başaran 300C dizel, 2006’da yüzde 12’lik bir pazar payı almayı hedefliyor. Yakıt ekonomisi, performans ve konforun eşsiz kombinasyonunu sunan 300C dizel, maksimum düzeyde sürüş keyfi yaşatıyor. 3.0 L dizel motora sahip olan 300C dizel, 1600 devir/dakikada maksimum 218 beygir güç ve 510 N.m tork üretiyor. 7.6 saniyede 0 100 km/h hızlanma yeteneği sahip olan Chrysler 300C, 100 km’de 8.1 lt. dizel yakıt tüketiyor. Gerek güçlü motor seçenekleri, gerekse lüks donanım özellikleri ile Chrysler 300C, markanın amiral gemisi olarak Avrupa’daki konumunu güçlendiriyor. Yeni Clio Sport, gücü ve görünüşüyle heyecan verecek enault Sport Technologies mühendisleri, Clio III ruhunu koruyarak, modelin özünde bulunan nitelikleri ve dinamizmi arttırdı. Sonuç: Performansa, tutkuya ve sürüş keyfine adanmış sıra dışı bir otomobil; Yeni Clio Sport oldu. 2006 yılının Ağustos ayında Avrupa pazarına, yılın son çeyreğinde ise Türkiye pazarına sunulması planlanan Yeni Clio Renault Sport, Clio Renault Sport 2.0 16v’ye layık bir mirasçı olduğunu gösteriyor. Doğrudan Formula 1’den alınan hava dağıtıcısı araca mükemmel aerodinamik nitelikler kazandırıyor. Daha sportif karakter kazanan Yeni Clio Renault Sport’ta 2.0 16v atmosferik motorun geliştirilmiş bir versiyonu kullanılıyor. 200 beygir güç üreten motor 5550d/d’da 215Nm’lik bir tork sunuyor. 6 vitesli şanzıman ile birleşen bu esnek ve güçlü motor, yüksek düzeyde sportif özellikler ve sürüş keyfini beraberinde getirirken bağımsız mafsallı ön takım, hassas ve güvenli bir yol tutuşunu garanti ediyor. Yeni Clio Renault Sport, gerek içinde gerekse dışında sportif ka P R rakterini tamamen sergiliyor. Otomobilin silueti, spesifik tasarımlı yan yüzleriyle güç ve enerji kazanıyor. Yeni Clio Renault Sport’un aerodinamik yapısı baştan sona elden geçirilmiş. Ön çamurluklara hava kanalları ve bu tür bir modelde ilk olarak arkaya bir hava dağıtıcı eklenmiş. F1’den alınan bu aerodinamik eleman standart olarak sadece çok üst sınıf lüks sportif otomobillerde bulunuyor. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle