21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 HAZİRAN 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ANKARA’DA ÖĞRENCİ ANKETİ Eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın ‘Kayıp Trilyon’ davasından çıkan sonuç: Özgür yaşama cezası... aşamımızın neredeyse 10 yılını götüren ‘Kayıp Trilyon’ davası sona erdi; sonuca bakılırsa bu işten en kârlı çıkan, 1997 yılında devletin 1 trilyon lirasını kaybeden Necmettin Erbakan oldu. Çünkü 1 trilyon (veya 1 milyon YTL: Gecikme cezası ve faizleriyle birlikte bugünlerde 10 milyon YTL’ye ulaştı) hâlâ kayıp ve Necmettin Erbakan, bundan sonraki yaşamını özgür şekilde sürdürecek. Aslında mahkemenin ilk kararı ‘2 yıl 4 ay hapis ve kayıp trilyonun gecikme cezası ve faizi ile birlikte 10 milyon YTL olarak ödenmesi’ şeklindeydi. Ancak 6 Nisan 2006’da çıkarılan 5485 sayılı yasa ile ‘doğmuş zararı ödeme sorumluluğu saklı kalmak üzere’ ibaresi kaldırılınca Hoca’nın parayı ödeme zorunluluğu da kalmadı. Özetle, ceza şu hale getirildi: Necmettin Erbakan 11 aya indirilen ce Y Gecikme cezası ve faizleri ile birlikte 10 milyon YTL’ye ulaşan paradan hâlâ haber yok! Camiye gitmeme cezası ise bir formül bulunarak çözümlendi. zasını Ankara Balgat’taki evinde çekecek... Hastalık ve zorunlu hallerde izin almak suretiyle evinden çıkabilecek. Yangın, deprem sel gibi afetler sırasında izin almaya gerek kalmadan özgür olacak. İki yazlığına (İstanbul ve Altınoluk’ta) istediği zaman gidebilecek. Cuma namazlarını evinde kılabilecek. Camiye gidemeyecek. Böylece Necmettin Erbakan sıradan bir Türk vatandaşının yaşamına mahkum edilmiş gibi görünüyor ama ‘camiye gidememe cezası’nın da hakkını vermek lazım. Hoca için bu ceza az sayılmaz! Zira hazret Kanlıca’daki evinden çıkıp, sanki Anadolu yakasında cami kalmamış gibi, Dolmabahçe Camisi’nde cuma namazına gitmesiyle ünlüydü. Şimdi bundan mahrum olacak. Gerçi onun da formülü bulundu: Cemaati evine çağırabilecek. DİNİN YILDIZI İnternette Necmettin Erbakan’ın ‘homepage’i şu sözlerle başlıyor: ‘‘O karanlığı delen yıldızdır.’’ Bu sözler büyük olasılıkla adının anlamını da çağrıştırıyor. Çünkü Necmettin ‘dinin yıldızı’ anlamına geliyor. Gerçekten sonunda karanlığı deldi ve günümüz ölçüleriyle 10 milyon YTL ’nin kaybolduğu karanlıktan alnının akıyla çıktı. ‘Altın sözleri’ arasında bir tanesi bu durumda daha çok anlam kazanıyor: ‘Akıl, bir işin sonunu düşünmektir.’ Demek, Hoca işin sonunu düşündü ve sonunda kendisine verilecek cezayı(!) hesapladı ki, parayı bir daha kimse göremedi. Erbakan bütün yaşamı boyunca bir tek düşünceye inanmış, bunu da açıkça ilan etmişti: ‘İslam dışında hiçbir hak ve hakikat kaynağı yoktur.’ Kendisi ‘dinin yıldızı’ sayıldığına göre mutlaka öyledir. Yalnız benim aklıma şu düşünce de geliyor: İslamda ‘çalma’ diye bir emir yok mu? Geleceklerini yurtdışında görüyorlar ? Bağımsız Eğitimciler Sendikası’nın Ankara’da 1855 ilköğretim, lise, üniversite öğrencisi ve üniversite mezununun katıldığı bir anket çalışması, Türkiye’deki yaşam kalitesinden memnun olmama ve iş bulamama kaygısından yurtdışına gitmek istediğini ortaya koydu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bağımsız Eğitimciler Sendikası’nın lise ve üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı bir araştırma, gençlerin geleceklerini yurtdışına gitmekte gördüğünü ortaya koydu. Türkiye’deki yaşam kalitesinden memnun olmayan öğrencilerin yüzde 41’i eğitimde fırsat eşitliği, yüzde 35’i de yükseköğrenimin sınavsız olması nedeniyle yurtdışında yaşamak istiyor. Bağımsız Eğitimciler Sendikası, ‘‘Eğitim Bileşenleri Araştırma Raporu’’ başlıklı bir çalışma hazırladı. Sendikanın ArGe kurulunca, Ankara’da 1855 ilköğretim, lise, üniversite öğrencisi ve üniversite mezununun katıldığı bir anket çalışması yapıldı. Araştırmaya katılanların yüzde 15’ini ilköğretim 5, 6, 7, 8. sınıf, yüzde 20’sini lise, yüzde 41’ini üniversite öğrencileri, yüzde 24’ünü de üniversite mezunları oluşturdu. ÜZDE 55 YURTDIŞI DİYOR Y Anket sonuçlarından bazı bilgiler şöyle: eri gelmişken Erbakan’ın yaşamından aklımda kalanları kısaca özetleyeyim: Yıllar önce bir seçim gezisinde Hoca’nın seçim otobüsündeydim. Erzurum’da bir kahvede vatandaşlarla sohbet ediliyordu. Hoca yaptığı konuşmada yine dine ağırlık vermiş, ülkenin kalkınması için verdiği örnekler arasında bilimden söz etmemesi muhataplarından birinin dikkatini çekmişti. Ayağa kalkarak gayet nazik bir dille kendisine şu soruyu sordu: Kalkınma için dinin önemi konusunda son derece haklısınız Hocam. Ancak Avrupa’nın bilim ve tekniğini de öğrenmek lazım değil mi? Hoca biraz öfkelenerek şu karşılığı vermişti: Otur yerine... Senin düşüncene göre İslamda fen, teknik ve müsbet ilimler yoktur. Dolayısıyla bir yanıyla ‘İslam eksiktir’ manası çıkıyor ki, Cenabı Hakk’ı yalanlamak anlamına gelir. Ne var ki, bunları söyleyen Necmettin Erbakan, İTÜ Makine Mühendisliği Fakültesi’ni bitirdikten sonra Deutsche Technische Hochschule’de Yaşamı, fikirleri ve eserleri... Y doktorasını vermiş, dönüp İTÜ’de profesörlüğe yükselmişti... Büyük olasılıkla tekniği, fenni ve bilimi İTÜ’ye de kaynaklık eden Batı’dan almıştı. Galiba Batı eğitimi alırken aklıfikri din konularındaydı. Çünkü projelendirdiği, ürettiği ve uyguladığı teknik, fen ve bilimden pek hayır gelmedi. Çalıştığı özel sektör fabrikası Gümüş Motor’un genel müdürlüğünü yürütürken fabrika iflas etti. Çünkü Hoca’nın tekniği ile üretilen motorlar, satıldıktan kısa süre sonra stop ediyor, ne kadar dua edilirse edilsin bir daha çalışmıyordu. Almanlar için yaptığı bir tank projesi de sadece proje olarak kaldı. Hiçbir Alman şirketi bu tankın yürüyeceğine inanmadığı için hayata geçirmeyi göze alamadı. Başbakanlığı sırasında Anadolu’da temelini attığı fabrikalar koyun ve keçi barınağı olarak epey işe yaradı. Son olarak ortaya attığı ‘Türk uçağı projesi’ ile bugüne kadar hiçbir uçak havalanamadı, sadece proje bir süre ‘havada’ kaldı. Öğrencilerin büyük bir bölümü, Türkiye’deki yaşam kalitesini düşük buluyor ve geleceklerini yurtdışında görüyor. En çok tercih edilen ülkelerin başında ise Avusturalya, Kanada, Yeni Zelanda ve ABD geliyor. Öğrencilerin yurtdışında yaşamak istemelerinin nedenlerinin başında, ekonomide yaşanan belirsizlik, gelir dağılımındaki uçurum, düşük ücret uygulaması, işsizlik, gelecek kaygısı, bürokratik uygulamalar ile devlete ve geleceklerine yönelik güvensizlik gibi faktörler yer alıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 55’i yurtdışında yaşamak isterken yüzde 31’i ev, araba alacak ve iş kuracak kadar para kazanıp geri dönmek istediğini söylüyor. Yüzde 14’ü ise bu konuda kararsız kalıyor. ELECEK KAYGISI ÖN PLANDA G Araştırmaya katılanların yüzde 91’i yurtdışında Kaddafi’nin çadırında Başbakanlığı sırasında Libya’dan Türk müteahhitlerin haklarını istemek için Muammer Kaddafi’yi ziyarete gitti. Bir sıfatı da ‘İslam Komutanı’ olan Kaddafi ‘dinin yıldızı’nı önce bir saat kadar bekletti. Çadırına geldiğinde kendisi otururken, misafirine yer göstermedi. Ayakta kalan Erbakan, heyette bulunan birinin iskemlesini vermesiyle oturabildi. Kaddafi, Necmettin Erbakan’a ne istediğini sormadan kendi isteğini iletti. ‘Kürtlere özgürlük istiyordu’. Kaddafi konuşmasını yaparken olaya tanık olan gazetecilerin anlattığına göre Erbakan, gözlerini çadırın tavanına dikmişti. Büyük olasılıkla Libya çadır sanatı üzerinde epey bilgi edindikten sonra Türkiye’ye döndü. Böylece Türk müteahhitlerin haklarını aramak için çıkılan gezi sonunda, tek kazancı PKK teröristleri elde etmişlerdi. Yurtdışında eğitim görenlerin yüzde 30’u daha iyi imkânlar buldukları için yurda dönmüyor Türkiye’nin yarası beyin göçü E RZURUM (AA) Türkiye’de, 1960’larda dokYURTDIŞINDA BAŞARIDAN B torların terk etmesiyle başlayan beyin göçünün ülkenin bilimsel ve teknolojik çalışmalarda geri kalmasına neden olduğu belirtildi. Vasıfsız insan GAZİ YAŞARGİL: Alanı nöroşirurjide rakipsiz kabul ediliyor. göçünü önlemek için çok sert tedbirlere Geliştirdiği yöntemlerle çok zor ve hassas bölgelerdeki tümörbaşvuran Batı ülkelerinin, yaptıkları lerin alınabileceğini kanıtladı. bilimsel ve teknolojik çalışmalarla MEHMET ÖZ: Kalp hastalıkları uzmanı olan ve New York Cokendilerini kabul ettiren bilim adamlalombia Üniversitesi’nde görev yapan Türk kalp rının ülkelerine yerleşmesi için her türcerrahı, yaptığı çalışmalarıyla ve yazdığı kilü kolaylığı sağlaması dikkat çekiyor. taplarla tanınıyor. Beyin avcısı ülkelerin başında gelen MURAT GÜNEL: Yeni Gazi Yaşargil olarak ABD’de 4 bine yakın Türk hekim, hem adlandırılan bilim adamımız, beyin ve dayaptıkları bilimsel çalışmalar hem de mar cerrahisinde dünyada isim yapan diğer geliştirdikleri tıbbi yöntemlerle bilim bir Türk doktoru olarak biliniyor. dünyasında çığır açıyor. Beyin avcısı GÖKHAN HOTAMIŞLIGİL: Harvard ülkeler arasında Kanada, Avustralya, İnÜniversitesi’nde Genetik ve giltere, Fransa, Almanya ilk sıralarda yer Kompleks Hastalıklar Bölüm alıyor. Düşük ücret politikası, vergi oranlaBaşkanı olan Türk bilim adamırının yüksek olması, gelecek endişesi, üninın, obezite, şeker hastalığı ve versite mezunlarının iş bulamaması, mezun olkalp hastalıklarıyla ilgili kendidukları bölümlerin dışında bir iş sahasında çalışsine patent kazandırmış çalışmak zorunda kalmaları beyin göçünün önemli etmaları bulunuyor. kenleri arasında yer alıyor. Kayırmacılık, ArGe çaALİ ERDEMİR: İcat ettiği karlışmalarına yeterli kaynağın ayrılmaması, bilim ve bon kaplama teknolojisiyle biteknolojiye değer verilmemesi, fikir üretiminin, bulimde çığır açtı. luşun para etmemesi ve desteklenmemesi de beyin göçünü tetikliyor. Yurtdışında okuyan 50 bini aşEMRAH YÜCEL: Ödül aldığı kın öğrenci bulunurken, eğitimlerini tamam‘‘Frida’’ afişi ve ‘‘Rüyamdaki layıp geri dönmeyenlerin oranının yüzde Amerika’’, ‘‘28 Gün’’, ‘‘Kadınlar Ne 30’larda olduğu veriler arasında. Özellikle fen İster’’ ve daha birçok Hollywood filminin afişlerine imza attı. bilimlerinde mastır ve doktora çalışmasını tamamlayan Türk öğrencilerin ülkeye dönFERYAL ÖZEL: NASA’nın en başarılı astmemesinin en büyük nedeni ise bulundukrofizikçilerinden olan Özel, bilim adamı Gazi Yaşargil. ları ülkede sağlanan maddi imkânlar. Einstein’ın aralarında bulunduğu 20 deha yaşayan arkadaşlarının bu ülkeler hakkında anlattıkları, yüzde 93’ü çok daha özgür bir şekilde yaşama fırsatı bulabileceği, yüzde 74’ü yurtdışı eğitiminin Türkiye’ye geri dönülse dahi iş bulmayı kolaylaştıracağı, yüzde 68’i kendi ayaklarının üzerinde durma isteği, yüzde 89’u yaşam kalitesinin yüksekliği, yüzde 41’i eğitimde fırsat eşitliği, yüzde 35’i de yükseköğrenimin sınavsız olması nedenlerinden dolayı yurtdışında yaşamak istiyor. Bir bölümü ise yurtdışına gitme isteğini, bir an önce iş hayatına atılma olanaklarının sunulmasına bağlıyor. Öğrencilerin yüzde 89’u gelecek kaygısından kurtulmak, yüzde 61’i yüksek ücretle iş bulmak, yüzde 57’si eğitim aldığı alanla ilgili işe girmek, yüzde 52’si ekonomik istikrarsızlıklar ve krizler yaşamamak, yüzde 46’sı gelir dağılımındaki uçurumun verdiği rahatsızlıktan kurtulmak gibi nedenlerle yurtdışına gitmek istiyor. Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı ise araştırmaya ilişkin değerlendirmesinde, ‘‘Öğrencilerimizin ve gençlerimizin cevapları ve gerekçeleri, yetkilileri bir an önce önlem alma doğrultusunda harekete geçirecek düzeydedir’’ dedi. ÇYDD BAŞKANI TÜRKAN SAYLAN AŞARIYA KOŞAN TÜRKLER dan oluşan Büyük Fikirler Listesi’nde yer alıyor. ATİLLA ERTAN: Gastroenterolog bilim adamı, ABD’nin en seçkin 10 klinik hekimi arasında ve Methodist Hastanesi’nde sindirim hastalıkları konusunda tıbbi direktörlük görevini yürütüyor. ESEN ERCAN ALP: ABD Enerji Bakanlığı laboratuvarlarında araştırmalar yapan fizikçi. 5 bin yıllık metal heykeli röntgen cihazında analiz ederek, 1949’da icat edilmiş olan radyokarbon tekniğine son verdi. AYŞEM SUNAL: Ankara Devlet Balesi’ndeyken davet edildiği Belçika’ya yerleşti ve kariyerine hâlâ burada devam ediyor. NEVA ÇİFTÇİOĞLU: NASA’da çalışan Türk kadın araştırmacı, Texas’taki Johnson Uzay Merkezi’nde görev yapıyor. NAMIK VOLKAN: Yaptığı çalışmalarla psikiyatri alanında dünyanın en prestijli ödülü sayılan ‘‘Sigmund Freud’’ ve ‘‘En iyi eğitmen ödülü’’nü aldı. HASAN GARAN: New York Presbytarian Hastanesi Elektrofizyoloji Bölümü Başkanı olan Türk doktor, ABD’de en çok tercih edilen hekimler listesinde yer alıyor. AHMET ÇAKMAK: Mareşal Fevzi Çakmak’ın torunu olan bilim adamı, Princeton Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde deprem konusunda çalışmalar yapıyor. ‘Türkiye’deki eğitim laik hukuka aykırı’ İstanbul Haber Servisi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, ‘‘Katiller ve aydınlar aynı eğitim sisteminde yetişiyor. Gereken eğitim veya gereken sevgi verilemiyor. Eğitim sisteminde yanlışlar var’’ diye konuştu. ÇYDD’nin devlet üniversitelerinde okuyan öğrenciler için şubat ayında düzenlediği ‘‘Demokratik ve Laik Bir Toplumda Hukukun Üstünlüğü’’ ve ‘‘Hukuk Toplumunun Anlamı’’ konulu yazı yarışmasını kazananlara ödülleri Bahçeşehir Üniversitesi’nde törenle verildi. Törenin ardındın gerçekleştirilen ‘‘Gençler ve Gelecek’’ konulu paneli yöneten Prof. Dr. Türkan Saylan, eğitim sistemini eleştirirken ‘‘Atatürk ilke ve inkılaplarını korumak, önce çağdaş topluma ulaşmada en önemli görevdir. Türkiye’deki en büyük sorun eğitim ve bu eğitimin laik hukuka uygun olmamasıdır’’ diye konuştu. Panelde Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum da Türkiye’de siyasal sistemlerin karar alamadığını, 30 yıldır tartışılan yasaların Avrupa Birliği (AB) isteğiyle değiştirildiğini anlattı. ‘‘Yalnızca Atatürk döneminde karar üretildi’’ diyen Prof. Dr. Batum, ‘‘Türkiye’de şikâyetçi değil değiştirebilen, sorunların kaynağına inip çözebilen bir siyaset sisteminin oluşturulmasıyla hukuk devleti kurulabilir’’ dedi. CUMHURİYET 09 K Mehmet Öz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle