27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 HAZİRAN 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK 7 ‘Aşkı da tükettiler’ diyen Volkan Konak, ‘Gurbete, memleket sevdasına şarkı yapılmaz mı’ diyor Sevda, ağıt, doğa ve ‘Mora’ HATİCE TUNCER öğürtlene Maçka’da ‘‘Mora’’ denirmiş. Karadeniz bölgesinde bir çiçeğin adını taşıyan ‘‘Maranda’’ albümünden üç yıl sonra, ‘‘Mora’’da hüzün, sevda, doğa, kısaca hayat var. İlk albümü ‘‘Efulim’’i 1992 yılında çıkaran sanatçı daha sonra ‘‘Gelir misin Benimle’’, ‘‘Volkanik Parçalar’’, ‘‘Pedaliza’’, ‘‘Şimal Rüzgârı’’ albümlerinde, Karadeniz’in etkilerini taşıyan müziğinde kendine özgü bir çizgi oturttu. Konak, yaşlı insanları anlattığı eski bir şarkısı olan ‘‘Mora’’dan esinlenerek albüme bu adı vermiş: ‘‘Hazırlık, düşünme aşmalarından sonra son beş ayımız stüdyoda geçti. Armoniden, aranjeden çok söze, samimiyete ve sıcaklığa önem verdik. Kemençe, tulum gibi halk sazlarını kullandık ama yine ağırlığı benim enstrümanım gitara verdik.’’ Konak, Mora’da Zülfü Livaneli’nin çok sevdiği ‘‘Nefesim Nefesine’’ şarkısını okuyor. Efkan Şeşen’in söz ve müziğini yazdığı ‘‘Gaybana Sevdaluk’’ta tulum yoğun olarak kullanılarak geleneksel hava yaratılmış. ‘‘Ayşem Destanı 2’’yi, anonim sözler üzerine ‘‘Karadenizlilerin kadınlarını çalıştırdığı’’na ilişkin yaygın düşünceye karşı bestelemiş: ‘‘Ayşem Destanı’nda Kuzey’in oğullarının kadına olan sevdasını anlatıyoruz. Bize Kuzey’in çocuklarını hep yanlış anlattılar. Denize yüzünü dönmüş, denizden nasiplenmiş insanlar olarak, kadına çok değer veriyoruz. Kadınlarımızı gül dalından koparmışçasına nadide severiz.’’ B vokal yaptı. O kadar güzel bir takım çalışması yaptık ki. Edip Ağabey’in benim yaşım kadar şöhret hayatı vardır. Tarihin çektiği fotoğrafta olan insandır. Onlarla aynı gemide yolculuk yapmak bana büyük rütbe, büyük bir onur.’’ U VE ÇAKIR’IN ANISINA... Konak ‘‘O Vay Beni Ağlarum’’u, yıllar önce yorumlayan Ruhi Su ve Sümeyra Çakır’ın anısına tek gitarıyla okuyor. Efkan Şeşen’in ‘‘Oy Trabzon’’ şarkısı, Konak’ın doğup büyüdüğü yerleri anlatan değişik bir çalışma. Erkan Ocaklı’nın sözlerini yazdığı Trabzon’nun Faroz bölgesinin oyun havası ‘‘KolbastıFaros Kesmesi’’ rock tarzı düzenlemeleriyle dikkat çekiyor. Her albümünde anonim bir esere yer veren Konak, Maranda’da ‘‘Hastane Önünde İncir Ağacı’’nı seslendirmişti. Mora’da Erzurum türküsü olan ‘‘Eledim Eledim’’ türküsünü söylerken arada Nâ S zım Hikmet’in ‘‘Karıma Mektup’’ şiirini okuyor: ‘‘Bizim Maçka’da okumak kıymetlidir. Yazar, sanatçı çok çıkar. Sunay Akın, Nihat Genç akrabamdır. Bedri Rahmi Eyüboğlu akrabamdır. Elektriğimiz yoktu, gaz lambasıyla Fakir Baykurt, Yaşar Kemal okuyorduk. Nâzım’ı da 2025 yıl önce tanımıştım. Nâzım benim için büyük bir öğretmendir. Nâzım okudukça dünyaya sevdam çoğaldı. Bir buğday başağının ya da fasulye tohumunun patlamasının sesini duymaya başladım. Bana yaşama sevinci verdi yani. İkincisi, yaşamanın çok ciddi bir iş olduğunu, sanatın en az yaşamak kadar ciddi iş olduğunu öğretti. Nâzım benim için bitmeyecek büyük bir akademi.’’ Kadıköy’de kendi işlettiği Şimal’deki sahne programları da, konserleri de albümleri gibidir Konak’ın. Gitarları flamenko havasında Karadeniz şarkıları, hep birlikte söylenen geleneksel türküler, arada okunan şiirler... İzleyiciyi duyguyla yüklerken ağlar, ağlatır; güler, güldürür: ‘‘Müzik benim her şeyle iletişim aracımdır. Bizim siyasi demeç vermeye ihtiyacımız yok. Zaten albümlerimizde hayatı anlatırız. Müzikle insanlara ulaşmayı tercih ettim. Şarkılarımda son dönemlerdeki çürümüşlüğü, kaderciliği, bu ülkenin kimlerin elinde olduğunu dair eleştiriler vardır. Bakıyorsun bir albüm yapıyorlar, on şarkının onu da aşk şarkısı. Dünyada başka konu yok mu? Aşkı da tükettiler. Bir çocuğa, gurbete, memleket sevdasına, babaanneye şarkı yapılmaz mı?’’ METİN KAHRAMAN AĞLATIR, GÜLER, GÜLDÜRÜR... Babylon’da semahlar, beyitler... etin ve Kemal Kahraman kardeşler, uzun süredir Tunceli ve çevresinde inanç sistemi ve kültürel birikim üzerine yaptıkları çalışmaları dinleyicileriyle paylaşacak. Metin Kahraman 13 Haziran Salı günü Tünel Babylon’daki konserinde Kemal Kahraman’la dua, beyit, semahlar üzerine yürüttüğü çalışmadan örnekler sunacak. MetinKemal Kahraman, geleneksel ezgilerle Batılı tarzları başarıyla buluşturdukları 1992’deki ‘‘Deniz Koydum Adını’’ adlı albümlerinde günümüzde ‘‘dünya müziğiworld music’’ denilen anlayışta şarkılar yaptılar. Kahraman kardeşler daha sonra ‘‘Renklerde Yaşamak’’, ‘‘Ferfecir’’, ‘‘Sürela’’ ve ‘‘Meyman’’ albümlerinde de doğup büyüdükleri Tunceli toprakları ve Mezopotamya renklerini taşıyan şarkılar yazdılar. ‘‘Yaşlılar Dersim Türküleri Söylüyor’’ adlı albümlerinde tamamen özgün kayıtlara yer veren Kahraman kardeşlerin yeni albümlerinin yayımlanması, titizlikleri ve bazı sorunlar nedeniyle sürekli erteleniyor. Metin ve Kemal Kahraman, Tunceli ve çevresinden derledikleri dua, beyit ve semahları iki proje halinde dinleyiciye ulaştıracak. ‘‘Binler Kapısı’’ albümünde ağırlıklı olarak kendi yorumlarına yer verecekler. ‘‘Dersim’de Dualar, Beyitler, Semahlar, Meseller’’ adını verdikleri ikinci albüm ise tamamen otantik kayıtlarla Tunceli ve Alevi kültürü için belgesel bir nitelik taşıyacak. Metin Kahraman, Babylon’da 21.30’da başlayacak konserde, sevilen popüler şarkılarının yanı sıra semah, beyit ve dualardan örnekler sunacak. Konserde Metin Kahraman’a gitarıyla Serdar Keskin, kemanıyla Ahmet Tirgil, viyola ve klavyesiyle Umut Kahraman, kaval ve neyde Mübin Dünen ve perküsyonlarıyla Gürkan Özkan eşlik edecek. M Kazım’dan kaldı Konak, Mora albümünde tulum ve kemençeye önceki albümlerinden daha fazla yer vermiş: ‘‘Kazım bunları çok güzel kullanıyordu, bana da gerek kalmıyordu. Ben besteleri, şiirleri çok seviyorum. Kazım ise yöresel ezgileri çok iyi harmanlayarak tuluma kemençeye çok iyi katkılar yaptı. Kazım gidince kaldı bu sazlar yine ortada. Birkaç arkadaşım hariç bu sazları o kadar yanlış yerlerde kullanıyorlar ki. Ama Nâzım şiiri de okusam, Kırşehir türküsü de okusam ağız, vurgulamalar, tonlamalar yine Karadeniz kokar. Onun için Karadeniz’i her zaman kimlik olarak yanımızda taşıyoruz. Ben resim de yapsam lacivert çizeceğim. Roman yazsam fındık ya da çay bahçesinden bahsedeceğim. Karadeniz müziği her zaman benim müziğimin içerisinde önemli bir yer tutuyor. ’’ Volkan Konak, sohbet ederken KaSöz ve müziği Maçkalı Hasan radeniz’in suları gibi, yakalamak Tunç’a ait olan ‘‘Dertliyim Kedermümkün değil. Müzikten, sevdaya, liyim’’de Konak’ın duygusallığına siyasete koşup duruyor. O an içinden bir kez daha tanık oluyoruz: geldiği gibi, heyecanlarının yönlen‘‘Ben çok sulu gözlü, biraz da medirmesiyle sohbet uzuyor. lankolik bir adamım. Bu yönümü ‘‘Sanatçı bağımsız, devrimci, hüseviyorum. Gurur meselesi yapmımanist olmak zorunda’’ diye başlıyor, yorum. Ağlamanın güzel olduğunu ülke sorunlarına kadar uzanıyor. Eleşdüşünüyorum. Halk şiiri o kadar gütirilerini ‘‘tatlı tatlı’’ aktardığı için de zel yakalamış ki.. ‘Gökteki yıldızbüyük tepki almıyormuş: ları sayalum elli elli, bu dünyadan ‘‘Samimi olmak önemli. Samimi fayda yok, öteki da şüpheli.’ Böyolunca karşı görüşten de olsalar sayle efkârlı, özlemli akşamlarda çok gı duyuyorlar. Bizi böyle kabul ettiseverek okuduğum bir eserdir.’’ ler. ‘Ya kafası iyidir, efkârlandı, ya ‘‘Gardaş’’, geçen yıl kaybettiğisinirlendiler. Var bu adamın bir sanmiz Kazım Koyuncu ve Konak’ın Melankolik olduğunu ve bu yönünü sevdiğini söyleyen Volkan Konak, “Gu cısı’ diyorlar. Hoşgörülüyor, dinlenikuzeni Yeşim Kaya anısına bir ağıt. rur meselesi yapmıyorum. Ağlamanın güzel olduğunu düşünüyorum” diyor. yor yani.’’ Gardaş’ın sözleri de Maranda albümünde çok sevilen Cerrahpaşa’yı babasına ağıt olarak yazan ablası Nuran Bahçekapılı’ya ait: ‘‘Kazım öldükten sonra başka üzüntüler de yaşadık. Biz toplum olarak heyecanımızı, nefretimizi, sevgimizi hep böyle uçlarda yaşıyoruz. Ölümlerinden sonra sanatçılar suiistimal ediliyor. Bunbölümünün ‘‘eceli ile ölüm’’ olduğunu görmüş. ernobil faciasının etkilerine daha öndan çekinip bu şarkıya klip çekmedim mesela. Biz Konak, Çernobil’deki ihmale karşı sağlık celeri de dikkat çeken Volkan Konak, de etkilendiğimiz duygulardan üretiyoruz. Bataraması, Karadeniz illerinde tanı ve tedavi Kazım Koyuncu’nun ölümünden sonbam ölmese Cerrahpaşa olmayacaktı. Kazım da merkezleri kurularak özür dilenmesini istiyor: ra bir sivil toplum örgütü gibi çalışaadına şiirler, müziklerle anılmalı. Şapkası, çak‘‘Babamın kanseri Çernobil’den miydi bilerak belgebilgi toplamaya başladı. mağı, kalemi yapılıp satılmamalı.’’ mem ama, etkisi veya hızlandırması vardır. Üniversitelerin ilgili kürsüleri, tıp fakülteleriyle bağlantıya geçen Konak, Hopa Beledi‘Çernobil’in, kanser olaylarında etkisi yok’ ARACA’NIN ‘KAVGA’SI... yesi ve Türk Tabip Odaları’nın çalışmalarındiyorlar. Japonya’ya atılan atom bombasının dan da elde ettiği verilerle gelecek ay bir rabin katı patlama, insanlık tarihindeki en büCem Karaca’nın ünlü Kavga şarkısını hem por hazırlayacak. yük facianın yüzde bir de mi etkisi yok? GerKaraca’ya saygısı hem de Karadenizlilerin KurKaradeniz’de kanser olaylarının artış nedençekleri açıklasınlar ki insanlar bilime inanmatuluş Savaşı’ndaki katkılarını anlattığı için bir lerine ve Çernobil’le bağlarına ilişkin bir soya devam etsin. Ermenistan sınırıdaki nükleer kez daha okumuş: santral patladı diyelim, daha çabuk tedbir alanuca ulaşmaya çalışan Konak, herhangi bir id‘‘Nedense Karadenizlilerin Kurtuluş Savaşı’na bilelim. Bu, hepimizin içinde bir yaradır. İndiada bulunmuyor. Arşiv eksikliği ve kayıtlakatkısı iyi anlatılamadı. Cem Karaca’nın çok güsanlar bana soruyor ama, ben bilim adamı rın yetersizliğinden yakınan Konak, Maçzel bir örneklemesidir bu. Kurtuluş Savaşı’nda değilim ki. En azından vicdanen çalışıp, araşka’ya bağlı köylerde ölüm nedenlerine ilişkin Trabzon, Samsun, Hopa, Kastamonulu kadınlar tırıp, öğreniyorum.’’ alan taraması sırasında, kayıtların büyük bir bir görevler yüklenmişlerdir. Edip Akbayram da DUYGUSALLIK... KARADENİZ’İN SUYU GİBİ ÖZGÜN KAYITLAR... Konak, sivil toplum kuruluşu gibi Ç K İSTANBUL CUMHURİYET OKURLARI 2006 Yaz Buluşması 12 Haziran 2006 Saat: 20.00 Gazetemiz yazarlarının ve çalışanlarının katılımıyla... BÜTÜN CUMHURİYET GAZETESİ OKURLARI ÇAĞRILIDIR. Yer: İTÜ MAÇKA HAVUZBAŞI RESTORAN Maçka Kampusu Teşvikiye İSTANBUL İletişim Bilgi Davetiye: 0 538 652 62 39 0 212 234 72 93 0 542 652 15 00 0 216 449 34 86 0 216 326 49 21 0 533 235 03 14 0 535 793 44 14 LÜTFEN DAVETİYENİZİ HEMEN ALINIZ eposta: istanbul?cumok org www.cumok.org Dosya No: 2006/102 Tal. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, kıymeti, adedi, evsafı; Mersin 4. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nde Çitilik köyü, 1569 parselde kayıtlı, 1243 m2 miktarındaki gayrimenkulde 100/1243 arsa paylı, 2 kat olup, 5 nolu bağımsız bölüm 265 m2 kullanım alanlı, 4 oda, 1 salon, 2 banyowc, mutfak, kilerden ibaret olup, güneykuzeybatı cephelidir. İç kapılar ahşap, pencere ve balkon kapıları alüminyum doğrama, tavan ve duvarlar alçı sıva plastik badana, zemin mermer kaplamadır. Elektrik ve suyu mevcut olup, mesken olarak kulanılmaktadır. Muhammen Bedeli: 175.000,00 YTL. İmar Durumu: Konut alanı olarak ayrılmıştır. Bu Yer: Mezitli Fatih Mahallesi, 10 Sok., Akol Plaza Sitesi olarak bilinir. Satış Şartları: 1 Satış, 08/08/2006 günü, saat: 11.30’dan 11.40’a kadar Mersin İstiklal Cad. Özel İş Hanı, K: 6, 2. İcra Müdürlüğü’nde, açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin, %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa, alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile, 18/08/2006 günü, aynı yerde, aynı saatte ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse, taşınmaz en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere, artırma ilanında gösterilen müddet sonunda, en çok artıran ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa, satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler, satış satış bedelinde ödenir. Satış bedeli üzerinden %18 KDV alıcıya aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafı bildirmeleri lazımdı. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaklaradır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak, suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için, dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin, 2006/102 Talimat sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 06/06/2006 (İc.İf.K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 28354) MERSİN 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2005/276 Davacı K.H. tarafından mahkememize açılan davanamesinde; Bolu İli, Merkez Yenicepınar Köyü, cilt no: 131, hane no: 3, Birey sıra no: 57’de nüfusa kayıtlı Sedat Çalışkan’ın 15.4.1992 tarihinde Bolu Merkez İlçesi, Ahmetler Köyü’nde bulunan dereye düşerek kaybolduğu ve ölüm tehlikesi içinde kaybolan ve kendisinden bir daha haber alınmayan Sedat Çalışkan’ın öldüğü yönünde kuvetli olasılık bulunduğu ve 15.04.1992 tarihinden itibaren 13 yıldan fazla bir sürenin geçtiği anlaşıldığından, Sedat Çalışkan hakkında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 32. ve devamı maddeleri gereğince, gaiplik kararı verilmesi talep edilmiş olmakla, adı geçen hakkında malumatı olanların veya bulunduğu yeri bilenlerin, mahkememize bilgi vermeleri veya duruşmanın atılı olduğu 11.07.2006 günü saat: 09.00’da hazır bulunmaları gerektiği, bu ilan tarihinden itibaren 6 ay içinde gaip veya kendisini tanıyanların, mahkememize bilgibaşvurmadıkları takdirde, adı geçenin gaipliğine karar verileceği hususu ilan olunur. (Basın: 28103) BOLU ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Dosya No: 2005/137 E. Mahkememizde görülmekte olan boşanma davasında; dosyamızın davalısı Ali Ahmet Yondemir’e dava dilekçesi tebliğ edilememiş ve tüm araştırmalara rağmen de adresi de tespit edilememiş olmasından dolayı, adı geçen davalı Ali Nazmi oğlu, 1954 doğumlu, Giresun İli, Espiye İlçesi, Merkez Mahallesi nüfusuna kayıtlı Ali Ahmet Yondemir’in duruşma günü olan 06/07/2006 günü, saat: 09.45’te mahkememizde hazır bulunması, ya da kendisini bir verille temsil ettirmesi, aksi takdirde yokluğunda duruşmaların yapılarak karar verileceği ilanen tebliğ olunur. (Basın: 24253) TİREBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle