Katalog

SAYFA CUMHURİYET 24 MAYIS 2006 ÇARŞAMBA 18 Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe Başkanlığı’nı bırakmasının perde arkasında Faruk Yalçın var. Yalçın daha önce yaptığı açıklamasında, Yıldırım’ın devam etmemesini söylemişti. Ancak işin bir diğer yanı da başkanın kalp, şeker ve tansiyon hastası olması. SPOR spor?cumhuriyet.com.tr GALATASARAY Tulun’un istifası gündemde ? İstanbul’a getirilen Robert ülkesine dönüyor. Hedefte ise Sarı Kırmızılıların sportif direktörü var. NEVZAT DİNDAR Galatasaray’da yabancı transferi ‘fiyasko’yla başladı. Sarı Kırmızılıların İstanbul’a önceki gün getirdiği Fransız sol kanat oyuncusu Laurent Robert, ‘2 günlük tatil’ yaptıktan sonra ülkesine dönüyor. Yetkileri kısıtlanan sportif direktör Bülent Tulun’un kimseye haber vermeden Türkiye’ye getirdiği ve kulüp içinde büyük tartışmalara neden olan ‘Robert krizi’ büyümeden önlendi. Fransız oyuncuyla ilgili başta Adnan Polat olmak üzere diğer yöneticilerin de olumsuz tavır alması, bu transferin önünü tıkadı. Robert kulüpteki ‘iki başlılık’ nedeniyle görüşecek yetkili bulamadı.Bülent Tulun dün bu transferin 23 gün içinde gerçekleşeceğini söylerken, yakın çevresine de ‘‘Bu oyuncuyu Gerets uzun süredir istiyordu. Ben de hocanın takımda görmek istediği Robert’i getirdim’’ diyerek dert yandı. Başkan yardımcısı Adnan Polat’ın Robert’in gelişiyle ilgili, ‘‘Robert tatil amaçlı gelmişti. Kendisiyle ilgimiz yok’’ demesi de düşündürücüydü.Yönetim içinde de Adnan Polat’a yakın isimlerin Bülent Tulun’un istifasını gündeme getirdiği ortaya çıktı. Özelikle Adnan Sezgin’in menajerliğe getirilmesinden sonra ‘yetki karmaşası’ olduğu görüşünde birleşen yöneticiler, bu düşüncelerini başkan Özhan Canaydın’a da iletti. Dün yapılan yönetim kurulu toplantısında da ağırlıklı olarak Robert krizi konuşuldu. Yönetim tam kadro yemekte bir araya gelirken, yapılacak yabancı transferler de masaya yatırıldı. Ailesi istedi o da bıraktı HİLMİ TÜRKAY 14 Mayıs günü Fenerbahçe, Denizli’de şampiyonluğu bırakıyor... Herkes şokta... Kimin aklına gelirdi ki böyle bir şey... 25 milyon yıkılıyor... Göz yaşları sel oluyor... Aradan 23 gün geçiyor. Fenerbahçeli kendisini toparlayamamış, ikinci bir haber başkan Aziz Yıldırım’dan geliyor: ‘‘Bırakıyorum’’... Bir yıkım daha... ‘‘Yapma başkan... Bırakma bizi başkan. Açlık grevine gireriz başkan’’ sesleri... Başkan, medyanın önüne çıkıyor ve kararını açıklıyor. ‘İstifa’ sözcüğünü kullanmıyor ama F.Bahçe’yi bıraktığını söylüyor. Sonra da apar Adaylar sahneye çıkıyor Spor Servisi Fenerbahçe’de 1 ay sonra yapılacak Olağanüstü Genel Kurul öncesi adaylar seslerini yükseltmeye başladı.Adaylığı gündeme gelen eski yöneticilerden Mehmet Ali Aydınlar, her F.Bahçeli gibi kendisinin de Aziz Yıldırım’ın devam etmesini arzu ettiğini belirterek, ‘‘Normali başkanın devam etmesidir. Her F.Bahçeli gibi ben de Aziz Yıldırım’ın devam etmesini isterdim. Ama kesin dönmeyecekse durumu değerlendirip gerekli açıklamayı yapacağım’’ dedi. F.Bahçe’nin geçen martta yapılan genel kurulundan önce başkan adaylığı gündeme gelen, İstanbul Ticaret Odası’nın eski başkanı ve eski yönetici Mehmet Yıldırım, mevcut başkan ve yönetim kurulunun desteği olduğu takdirde başkanlığa aday olacağını açıkladı. Yıldırım, olağanüstü genel kurul kararı ve başkan adaylığıyla ilgili bundan sonra gelecek başkan ve yönetim kurulunun işinin çok zor olduğunu ifade etti. Bu arada başkanlık seçiminde ismi geçen bir diğer önemli isim olan Sadettin Saran da yarın bir basın toplantısı düzenleyerek başkan adayı olup olmayacağını açıklayacak. topar İsviçre’ye uçuyor. Fenerbahçeliler başkan için ‘yürüyüş’ eylemi gerçekleştiriyorlar. Kadıköy insan seli... Ama başkan kararında kesin..“Dönmeyeceğim.” Fenerbahçe başkanı 4 gün boyunca bu kararını verirken enine boyuna düşünüyor, düşünürken ailesi de yanında. En başta dayısı Faruk Yalçın karşı çıkmıştı kendisine.. Kalp, şeker ve tansiyon gibi rahatsızlıkları vardı... Strese girmemesi gerekiyordu ama işi hep stresliydi. Ailesi devam etmemesi için ısrarcıydı, 8 yıldır da F.Bahçe için uzak kalmıştı ailesinden Yıldırım. Düşündü, hem de gece gündüz. Sonunda ‘Tamam bırakıyorum’ dedi ve bıraktı... Gerçekten yıpranmıştı... Kolay değil... Hep ‘tek’ kalmıştı... Fede rasyon, Kulüpler Birliği ve diğer çatışmaların içinde... Bugün kalsa mücadelesine ısrarla devam edecekti. Ama zarar gören hep F.Bahçe olduğu ve olacağı için o bu kararı almak zorunda kalmıştı.. Fenerbahçe başkanının görevi bırakmasının ardından yönetim kurulu da olağanüstü kongre kararı aldı. 2425 Haziran tarihleri arasında yeni başkan ve yeni yönetim belirlenecek. Kim geçecek bu ‘borç’ yüklü koltuğa?.. Aziz Yıldırım haftasonunda İstanbul’a dönüyor. Ali Koç ve Şenes Erzik’le İsviçre’den yaptığı görüşmelerde ‘olumlu’ yanıt alamayan Yıldırım rotayı şimdi de Hamdi Akın’a çevirdi. Herkes kaçıyor. Başkanın son sözü “Fenerbahçe’yi maceracılara teslim etmem” oluyor. Süreç kısa, teknik direktör, transferler ne olacak? Bunların hepsi kafalarda soru işareti... RUNJE İMZALADI Beşiktaş, Hırvat kaleci Vedran Runje’yle 3 yıllık sözleşme imzaladı. Runje yıllık 800 bin Avro alacak. Beşiktaş Başkanı Demirören, istifanın sürpriz olmadığını söyledi ‘Yıldırım’a üzüldüm’ Spor Servisi Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı’ndan ayrılan Aziz Yıldırım’ın bu kararının kendisi için sürpriz olmadığını belirterek, ‘‘Aziz Yıldırım’ın istifası beklenen durumdu ama üzüldüm. Sayın Yıldırım, F.Bahçe için çok önemli işler yaptı’’ dedi. Yıldırım Demirören, Radyospor’da yayımlanan bir programa katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Demirören, transfer döneminde en az 67 oyuncu daha alacaklarını vurgulayarak, ‘‘Hocamızla en büyük idealimiz savaşan, yenik olsa bile seyircileri mutlu edecek bir kadro yarat Okan yuvaya dönüyor G.Saray eski futbolcusu Okan Buruk’la anlaştı. Beşiktaş’ta forma giyen deneyimli futbolcuyla 12 gün içinde sözleşme imzalanacak. SarıKırmızılılarda iç transferde ise imzaları bir bir atıldı. Hakan Şükür ve Ergün Penbe’yle 1’er, Ayhan Akman ve Sabri Sarıoğlu’yla 3’er, Orhan Ak’la 4 yıllık sözleşme yapıldı. TAVIR NEDENİYLE SÖYLEDİM ‘‘Bu sene iki temennim vardı. Gelecek yıl da Beşiktaş’ın şampiyonluğu kazanmasını temenni ediyoruz’’ diyerek şöyle devam eti: ‘‘Benim sadece o kelimem kullanıldı. O gün F.Bahçe eğer G.Saray’la değil de Yozgatspor’la çekişiyor olsaydı, ben Yozgatspor’un kazanmasını isterdim derdim. Çünkü o günkü yönetimin tavrından dolayı bunu söylemiştim. Benim F.Bahçe camiasını inkâr etmem mümkün değil. Beşiktaş gibi F.Bahçe de Türk futbolunun lokomotifi, ancak o günkü F.Bahçe yönetiminin tavrından dolayı o ifadeleri kullandım. Biz G.Saray’ın şampiyon olduğu dönemlerdeki şerefli ikincilikleri unutmadık. ’’ mak. Bunun da çalışmalarını yapıyoruz’’ diye konuştu. F.Bahçe’den transfer edilen Brezilyalı Nobre hakkında da görüşlerini açıklayan Yıldırım Demirören, ‘‘Nobre’nin Beşiktaş’a gelmesi F.Bahçe camiasıyla aranızda bir sorun yarattı mı?’’ şeklindeki bir soruya şu yanıtı verdi:‘‘Sözleşmesi bittiği için ve F.Bahçe yönetiminin de onunla masaya oturmaması sonucu F.Bahce camiasıyla aramızda bir sorun olmadı.’’ Yıldırım Demirören, geride kalan sezonda Beşiktaş’la F.Bahçe arasında başkanlar düzeyinde yaşanan gerginlikle ilgili bir soru üzerine de şöyle konuştu:‘‘Kutuplaşma, özellikle de ‘17 kulübün ittifakı’ diye bir şey olmaz. Şu anda ortalık durulmuş gibi. Beşiktaş’la F.Bahçe arasında yönetim anlamında antipatik bir tutum oluştu. Ancak camialar arasında bir sorun yok.’’ Demirören, Sergen Yalçın’la da bir görüşme yapacağını belirtti. YENİ UYGULAMA Eski yabancı yerli oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Futbol Federasyonu yeni sezon ile ilgili olarak talimat değişiklikleri üzerinde çalışmalarını yürütürken, yabancı oyuncularla ilgili olarak da yeni açılımlar yaratmaya çalışıyor. Yapılan hazırlığa göre, Türkiye’ye 5 yıl önce gelen ve kesintisiz olarak ikâmet eden yabancı uyruklu oyuncular Türk vatandaşlığına geçtikleri andan itibaren Türk statüsünde sayılabilecekler. Futbol Federasyonu yetkilileri, Türkiye’de 5 yıldır aralıksız olarak oynayan ancak, Türk vatandaşlığına geçmemiş oyuncular için bu kuralın uygulanmasının düşünülmediğini kaydettiler. SPOR GÖZLEM ALİ ABALI Futbolda İtalya şike ve bahis skandalı içinde çalkalanıyor. İtalya’nın köklü takımlarından Juventus ve Inter takımları hakkında ağır suçlamalar yapılıyor. İtalyan savcılar kulüplerin ofislerini basıyor ve bazı yöneticileri suçluyor. Nitekim Juventus’un yönetim kurulu toptan istifa etti. Bu arada şikeye adı karışan bazı hakemler de sorgulanıyor. Hatta bunlardan Dünya Kupası’nda görev alacakların da geri çekildiği haberleri var. Futbolun ileri derecede izlendiği Çizme’de futbol kazanı fokur fokur kaynıyor. Ancak İtalyanların bu gibi konularda gözlerinin kara olduğu biliniyor. En küçük olayda bile en ağır cezayı gözlerini kırpmadan verebiliyor. İtalya cephesi böyle, ya FIFA yönetimine ne demeli? FIFA’nın başkanı Sepp Blatter buyurmuşlar. İtalya’nın durumu kötü diye. Türkiye ile İsviçre maçında çıkan olaylar nedeniyle, son İstanbul maçı sonunda daha oyuncuların teri soğumadan ülkemizi suçlayan ve bunun sonunda Türkiye’ye tarihi bir ceza verdiren sayın Blatter, bakalım İtalya’nın etik değerlerini ayak altına alan bu olaylar karşısında nasıl bir tutum alacak? Haydi görelim bakalım Sepp Blatter, ne yapacaksınız? F.Bahçe futbol takımı 33 hafta kucağında taşıdığı Süper Lig şampiyonluğunu, kendi eliyle G.Saray’a verdi. Daha önce de Türkiye Kupası’nı Beşiktaş’a teslim etmişti. Bu sonuçlar nasıl ve neden alındı? Yarım asırdır spor camiasının içindeyim. Bu sonuçlar nasıl alındı? Hâlâ anlamış değilim. Bu sütunlarda F. Bahçe’nin şampiyon olduğunu haftalar önce ilan etmiş kişiyim, yanılmışım. Bu hezimetlerden sonra F.Bahçe’nin kendisini güçlü sandığı başkanı Aziz Yıldırım istifa ediverdi. Elbette Aziz Yıldırım Bey’in F.Bahçe’ye kazandırdıklarının ölçüsü yok, adeta Sarı Lacivertlilere çağ atlattırdı. Tesisler bakımından gerçekten bu yerlere heykeli dikilecek bir kişiliğe sahip görünüyor. Ancak Aziz Bey yöneticilikte geçer not alamadı. Diğer kulüpleri yok saydı, federasyona karşı çıktı. Yani cepheyi büyüttü ve kalınlaştırdı. F.Bahçeliler bir ay içinde yeni bir seçim yapma kararı aldılar. Bu seçimde neler olur? Bilinmez, ancak oy verme hakkı olmayan bazı fanatikler sokaklara döküldüler. Aziz Bey’i geri çağırıyorlar. Aziz Bey geri gelir mi? Belli olmaz, özellikle bu seçimlere karşı muhalifler birleşirlerse her şey tersyüz olabilir diye düşünüyorum. Özellikle Aziz Bey’in cepcisi dâhi Daum’un tutumu da ilginç, istifa etmedi ama bir yandan da ameliyat olacağım, F.Bahçe’ye ne kadar faydalı olabilirim gibi havada kalan sözler söyledi ve gitti... Ya Almanlığı depreşti, yüklü bir tazminat düşlüyor veya Aziz Bey’in dönmesini bekliyor. Aziz Bey dönerse sonu iyi olmaz görüşündeyim. Bugün sokakları dolduranlar bakarsınız yarın yumruklarını sıkarak karşısında durabilirler. Bu arada G.Saray’ın şampiyonluğunu coşkuyla kutlamak gerekir diyorum. Sarı Kırmızılılar adeta küllerinden doğan Phonisk kuşu gibi zirveye çıkmasını bildiler. Düşününüz; aylıklarını alamayan, deplasmanlara giderken zorlanan, parasız ve pulsuz ve üstelik seyirci desteğinden mahrum bir takım nasıl şampiyon olur? Demek ki her şey para ve pulla olmuyor. G.Saray’ın altyapısından sağlam gençlerle bu iş kurtarıldı. Ne var ki G.Saray’ı ayakta tutan başta Hakan Şükür olmak üzere Hasan Şaş, Ergün Penbe ve diğer oyuncuların tutumları spor tarihinde altın harflerle yerini alacaktır. Acısıyla, tatlısıyla bir lig bitti. Diyarbakırspor, Malatyaspor ve Samsunspor küme düştüler. Yerlerine Bursaspor, Antalyaspor ve bu akşam Altay Sakaryaspor maçının galibi geliyor. Başarılar diliyoruz... Ulusal Takım, tarihindeki 420. maçına çıkarken Terim gençlere forma şansı verecek Haydi Görelim Bakalım!.. Dünya Kupası’nda mangal yasağı Spor Servisi Almanya’nın başkenti Berlin’de, Türklerin de mangal yapmak için tercih ettikleri Cumhurbaşkanlığı konutu Bellevue Sarayı’nın karşısındaki Tiergarten parkında ve yeşil alanlarda, Dünya Futbol Şampiyonası süresi boyunca mangal yasağı getirilecek. Şehir İdaresi tarafından yapılan açıklamada, şampiyonanın yapılacağı tarihten öncesi ve sonrası 6 Haziran 16 Temmuz tarihleri arasında, normalde mangal yakılmasına izin verilen yerlerde de mangal yasağı getirileceği kaydedildi. Bu uygulamayla, olası yangınlar için çağrılacak itfaiyenin, Dünya Futbol Şampiyonası nedeniyle Berlin’e gelecek ziyaretçileri tehlikeli bir duruma sokmasının engellenmesinin hedeflendiği belirtildi. B E L Ç İ K A S I N AV I Spor Servisi A Ulusal Futbol Takımı hazırlık maçlarına başlıyor. Ay Yıldızlılar bugün TSİ 21.30’da Belçika’yla karşılaşacak. Genk şehrinin Fenix Stadı’ndaki mücadele ATV’den naklen yayımlanacak. Maçı, Avusturya’dan Fritz Stuchlich yönetecek. Stuchlich’in yardımcılıklarını Woljciech Gogon ve Markus Hamater yapacak. Ulusal takımda Orhan Ak kadrodan çıkarılırken yerine V.Manisa’dan Caner alındı. Ulusallar bu maçla birlikte 420. sınavına çıkıyor. Ay Yıldızlılar, 83 yıllık tarihinde geride kalan 419 maçta 143 galibiyet, 97 beraberlik alırken, 179 kez de rakiplerine yenildi.Ulusal Takım, Belçika karşısında 200. özel maçına çıkıyor. Türkiye, 199 özel maçta 64 galibiyet, 81 yenilgi, 54 de beraberlik aldı. Ulusallar ayrıca Belçika’yla 7. kez karşı karşıya gelecek. İki ülke arasında geride kalan 6 maçta Türkiye ve Belçika 2’şer galibiyet alırken, 2 maç da berabere sonuçlandı. A L M A N YA 2 0 0 6 Terim’den yeni sistem Ulusal Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, oyuncuya göre sistem değil sisteme göre oyuncu alacaklarını söyledi. Sistemini ‘5 ikili sistem’ diye tanıtan Terim, bu sistemin Türk sistemi olduğunu ve oyun içinde her an diğer sistemlere hızlı bir şekilde geçiş yapabilmesine imkân tanıdığını belirtti. Nuri Şahin’le ilgili olarak da Terim, ‘‘Nuri Şahin Türk futboluna 15 yıl damgasını vuracak. Sistemin kilit oyuncusu Nuri Şahin olacak. Emre’yi 16 yaşında oynattım ve kazandık. Nuri’yi her maçta oynatacağım. Vereceğim yükü kaldıracağına inanıyorum’’ dedi. WAN, FIFA’yı pes ettirdi Spor Servisi Dünya Gazeteler Birliği (WAN) ve önde gelen haber ajanslarının oluşturduğu koalisyon, FIFA’yı Dünya Kupası fotoğraflarının dijital yayınıyla ilgili koyduğu kısıtlamaları kaldırmaya ikna etme çalışmalarında başarılı oldu. FIFA daha önce fotoğrafların gazetelerinkilerin de dahil olduğu internet sitelerinde maçların bitiminden 2 saat sonrasına kadar yayınlanmasını yasaklamış, ayrıca kullanılabilecek fotoğraf sayısını da devre başına beş adet olarak belirlemişti. WAN’nin ve müttefiklerinin yürüttüğü yedi aylık kampanya sonucunda FIFA aşamalı olarak azalttığı sınırlamaları tamamen kaldırdığını duyurdu. G Ö R Ü Ş Daum, Gerets, Del Bosque, Tigana, Halilhodzic, Lorant gibi isimleri unutmadan daha önceleri Derwall, Feldkamp, Didi ve birçok yabancı teknik adamı anımsayalım. Şimdi de F.Bahçe’nin yeni teknik direktör adaylarını düşünelim. Scolari, Trapattoni, Parreira, Lucescu ve diğerleri... Hemen hemen hepsi önemli isimler ve olgunluk yaşını aşmışlar. Alex Ferguson, Manchester United’da 20. yılına girdi. Boby Robson , ‘Sir’ unvanında ve 75 yaşında... Newcastle’la ilgileniyor. Hiddink, Ajax dışında Çin, Kore ve şimdi de ek iş (!) olarak Avustralya’yı Dünya Kupası’na taşıdı. Yani bizim dünya üçüncüsü olarak 4 yılda, Şenol Güneş, Ersun Yanal ve Fatih Terim’i eskiterek Almanya rüyamızı yediğimiz süreçte... UEFA kriterlerini tam anlamıyla uygulamamak adına belgesiz menajer ve futbol heveslisi yöneticilerin ahbapçavuş ilişkilerine kurban edilen futbolu / A D N A N D İ N Ç E R statüsündeki yönetimlerin endüstriyel futbol pastası içindeki bocalamaları sonucu gelinen yere ‘dur’ demek şarttır. Şampiyonluk, şike ve küme düşme çekişmeleri değildir futbolun sorunu... Futbola siyaset sadece destek olarak girmelidir. Yönetim tarzı UEFA’ca belirlenmiş kriterler de vardır. Başkanlığın veya yürüyen yabancı futbolcu ile hasta teknik adamların elinde sömürülen Türk futbolu ona ömrünü vermişleri yok sayanlara teslim olmayacaktır. Gençleriyle Prolisans’ın peşindeki teknik adamlarıyla var olan Türk futboluna çelme atmaya çalışanlar bizleri Dünya Kupası’ndan 4 yılda koparmışlar ve Avrupa kupalarında torbaya muhtaç etmişlerdir. Bu ayıp varken kendi insanına ihanet etmenin bedeli ortada iken beyaz cama mahkum bizim olmadığımız bir Dünya Kupası izlemek Türk ulusunun cezası olmuştur. Oysa suçlular bellidir. Artık uyanalım yeter!.. Bir Futbol Dramı... muz bunalımdadır. İşin gürültüsü içinde fanatizm boyutlarına indirgenen futbol anlayışımız kulüp başkanları için merasimler ve yürüyüşler düzenlerken harcanan gerçek futbol adamlarına sahip çıkmamaktadır. Genç kuşak diye öğrencilerimize formalarının ıslaklığını kurutmadan teslim eden aceleci zihniyet, bilimsel eğitimle hayatını futbola adamış futbol adamlarını ‘Dinozor’ benzetmesiyle saf dışı bırakan bir aykırı ihtilal yapmıştır. İnsan hakları ve vefa duygularına ihanet anlamını taşıyan bu zorunlu geçiş sonucu futbolumuzun kalitesi düşmüştür. Endüstriyel futbol pastasının başına çökenlerin elindeki futbol piyasasında haksız bir rekabet yaşanmaktadır. 1520 teknik adamı pazarlayan sektör yabancı dinozorlara ses çıkarmayan bir aymazlık içindedir. Bu çirkin bir çifte standarttır. Oysa kimse dinozor değildir. Ve teknik direktörlüğün yaşı yoktur. Türkiye’de değer olup futbol için büyük bir eğitim savaşı veren teknik adamlarımız sahiplenilmelidir. Dünya futbolundan ithal ederken nüfus kâğıdına haklı olarak bakmayanlar kendi hocalarına ihanet etmektedir. Hamdi Tüzün, Rasim Kara Azerbaycan, Mustafa Denizli İran’da çalışırken, Ö.Sümer, G.Tekin Onay, M.Türel, T.Güney akademik savaş ve emek veren değerli eğitimcilerimiz yok sayılmaktadır. Acemi ellerin ve teknik direktörlüğü küçümseyen zihniyetin elinde ani bir düşüş yaşanmasının bir nedeni budur. Kulüp yapılarının UEFA kriterlerine uymayan sözde menajer ve dernekler Denizli’ye 2 maç ceza Spor Servisi Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) dün yaptığı toplantıda 21 dosyayı karara bağlarken, Fenerbahçe maçında çıkan olaylar nedeniyle Denizlispor’un sahasını 2 maç kapatırken, 40 bin YTL de para cezası verdi. Kurul ayrıca G.Saray’a, Kayserispor maçında taraftarların çirkin ve kötü tezahüratta bulunmaları, çıkan saha olayları ve spor ahlakına aykırı pankart açarak talimatlara aykırı davranışta bulunmaktan toplam 25 bin YTL parayla cezalandırdı. Kurul, Mersin İdmanyurdu’nun sahasını 1 maç kapatırken, 7 bin YTL de para cezası verilmesini kararlaştırdı. CUMHURİYET 18 K