19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 2006 CUMARTESİ 6 HABERLER Medyasiyaset ikileminde, şeriatçıdinci yapılanma ve şiddetin ağırlığı yükseliyor Örgütün başında avukat var MEHMET FARAÇ CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU On Binlerin Haykırışı... Oktay Arayıcı’nın oyunlarından birinin adı ‘‘Bir Ölümün Toplumsal Anatomisi’’dir. Anımsadığımca, bir cinayettir söz konusu olan. Gabriel Marquez’in dilimizde ‘‘Kırmızı Pazartesi’’ adıyla yayımlanan romanının asıl adı da ‘‘Önceden Bildirilmiş Bir Cinayetin Zamandizimsel Dökümü’’dür... Danıştay faciası (cinayeti, trajedisi), bana bu iki başlığı düşündürdü. Bir de Vasıf Öngören’in, yıllar önceki ortak bir çalışmamız için bulduğu çarpıcı adı: ‘‘Katilleri Tanıyor musunuz?’’ Yazımın başlığı bu adlardan herhangi biri olabilirdi... Perşembe günü Anıtkabir’i, Kocatepe Camisi’nin avlusunu ve çevresini, Kurtuluş Savaşımızın ve Cumhuriyetimizin başkenti Ankara sokaklarını hınca hınç dolduran on binlerin ‘‘Katil Başbakan’’ haykırışı da ‘‘toplumsal anatomi’’ye özlü ve nesnel bir giriş yapma bakımından, uygun bir başlık oluşturabilirdi... Perşembe günü bu sözcükler, uygar kimliklerinden, ülkeye ve demokrasiye bağlılıklarından kuşku duyulamayacak on binlerce kişi tarafından haykırıldı. Bu ortak haykırışın Türkiye tarihinin günümüzdeki evresinde bir dönüm noktasını işaret ettiğinden kimsenin kuşkusu olmasa gerek... ??? Gazetemize yapılan bombalı saldırılarda da yer aldığı bildirilen katilin ‘‘avukat’’ olması, yaşanan trajedinin en dikkat çekici yanlarından biri. (Kısa süre önce bir başka hukukçu, Van’da bir savcı, daha az vahim sayılamayacak bir dizi hatanın sorumlusu olarak görevden alınmıştı.) İlginç olan, bu her iki ‘‘hukukçu’’nun da genç kimseler olması. Bu durum sizleri, Türkiye’de yükseköğretimin ve daha aşağı basamaklardaki öğretimin ne duruma gelmiş olabileceği konusunda düşündürmüyor mu? Hukuk öğrenimi görmüş, avukatlık stajı da yapmış genç bir insanın, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüz akı bir yüksek hukuk kurumuna karşı giriştiği alçakça, gaddarca saldırıyı bireysel bir olay olarak görmek olası mı? Aramızda Türkiye Cumhuriyeti’nin yeminli düşmanı, potansiyel katil nice Alparslan Arslan’ların bulunmakta olduğundan kuşku duyabilir miyiz? Peki, suçlu, suçlular, tetiği çeken katilin arkasındaki başkaca sorumlular kim? Bunu kısaca gözden geçirelim... ??? Zanlı, dört çocuklu bir ailenin ‘‘tek oğlu’’ imiş... İlköğretim müfettişi olduğu bildirilen baba bunu böyle dile getiriyor. Yine baba Arslan’ın sözleriyle, ‘‘namazında niyazında’’ bir çocukmuş... Kız olan öteki üç kardeşin hepsinin ‘‘türbanlı’’ olduklarını gazete haberlerinden öğreniyoruz. Anne hakkında bilgimiz yok. O da hiç kuşkusuz, yine ‘‘tesettür’’lü, namazında niyazında, kocasının verdiği izin ölçüsünde düşünen ‘‘ideal’’ bir Türk kadını ve anasıdır... Karşımıza çıkan aile tablosu bu... Zanlı, bu aile çevresinde yetişmiş. İlköğrenimini bu aile içinde almış. ‘‘Tek oğul’’ ve ‘‘namaz niyaz’’ kavramlarını, bilinçli ya da bilinçsiz, yüce değerler olarak dile getiren İlköğretim Müfettişi baba Arslan’ın, Cumhuriyet Türkiyesi’nde, Cumhuriyet okullarında, neyi ve nasıl ‘‘teftiş’’ edeceğini düşünebiliyor musunuz? Sadece bu aile tablosu, bu sözler, böyle bir kişinin böyle bir görevde bulunuyor olması, (zanlının doğum yeri) Bingöl’ün bir köyünden Danıştay’a uzanan cinayet örgüsünün ilmeklerini çözme bakımından yeterince aydınlatıcı değil mi? ??? Perşembe günü Ankara sokaklarını dolduran on binlerin ortak bir haykırışla suçladıkları kişinin ya da benzerlerinin, Cumhuriyet gazetesini bombalayan ve Danıştay’da tetiği çekenle benzer aile yapıları içinde yetişmiş olduklarında kuşku yok. Buna, Köy Enstitülerini kapatarak yerlerine imam hatip okullarını açan; cumhuriyet, demokrasi ve halk düşmanı siyasetlerin eğitim alanındaki uygulamaları eklenecek olursa, Danıştay’daki kanlı saldırıya, geçmişteki ve ne yazık ki gelecekte de yinelenmesi kaçınılmaz benzerlerine şaşırmamak gerek. ??? Perşembe günkü cenaze töreninde on binlerce uygar ve demokrat insanın milyonlarca benzerlerinin duyarlılığını da dile getirerek en ağır bir sıfatla suçladıkları kişiden, ‘‘demokrat’’ olmasını, ‘‘demokrasi’’ adına bir şeyler yapmasını ‘‘hâlâ’’ bekleyen ‘‘aydın’’larımız kaldı mı, bilmiyorum... Özel uçağında yer kapmak, kendisiyle röportaj yapmak ve ağzından çıkacak sözleri bir hikmetmiş gibi bekleyip yayımlamakta birbiriyle yarışan ‘‘liberal’’ ve sözde ‘‘solcu’’larımız, Ankara’daki on binlerin ve böylece artık konuşmaya başlayan milyonlarca aydın, çağdaş Türkiye Cumhuriyet yurttaşının yanında mı, karşısında mı yer almaktadırlar? Bu gibi kimselerin Danıştay’daki faciadan sonra da yazdıklarındaki üslup kaypaklığı, özeleştiri yoksunluğu mide bulandırıyor. (Hedef gösteren ‘‘Vakit’’ gazetesinin yazarlarının bile, cinayet öncesinde ve sonrasında yazdıklarıyla, ben bu gibi kaypak ‘‘liberal’’ ve sözüm ona ‘‘solcu’’lardan çok daha tutarlı olduklarını düşünüyorum.) ??? İlhan Selçuk, gerçekten de ulaşılmaz ustalığı ve zekâsıyla, on binlerin en ağır biçimde suçladıkları kişinin ‘‘camiler kışlamız’’ diye başlayan meydan okuyuşuyla Danıştay’da işlenen cinayet arasındaki ilişkiyi bir çırpıda kuruverdi... Bugün yapılması, ama mutlaka ve bir an önce yapılması gereken, siyaset dünyasına bu meydan okuyuşla girerek hiç hak etmediği bir yere çıkan (ve şimdi daha yükseğine gözünü dikmiş olan) kişinin ve çevresinin, oradan, demokrasi ve sağduyunun tüm olanakları kullanılarak indirilmeleridir... Yoksa Perşembe günü Ankara’da yükselen haykırışın tüm ülkeyi saracağından, çağdaşlıkla düşmanları arasında (bu günkü siyasal yönetimin ısrarla kışkırttığı) karşıtlığın kanlı bir boğazlaşmaya doğru tırmanacağından kuşku duymamak gerekiyor... Cumhuriyet ve Danıştay’a yönelik saldırıları gerçekleştiren dinci örgütlenmenin şemasını büyük oranda deşifre eden polis, organizasyonun başında gazetemize el bombalarından birini atan avukat Alparslan Arslan’ın olduğunu söylüyor. Arslan’ın ardında birileri var mı sorusunu Ankara’daki uzmanlar aydınlatmaya çalışıyor. Saldırganların dinci basının laik kesimlere yönelik pervasız yayınları ve psikolojik savaşından etkilendiği, siyasilerin Cumhuriyet kurumlarına karşı tepkilerinden cesaretlenerek örgütlendiği belirtiliyor. Güvenlik birimleri Alparslan Arslan’ın Cumhuriyet’e bomba atan üç kişiden biri olduğunun kesinleştiğini vurguluyor. Dinci örgütlenme şemasının üst noktasında Arslan’ın dışında Osman Yıldırım ve İsmail Sağır’ın olduğunu öne süren yetkililer, bu kişilerin Cumhuriyet’e yönelik el bombalı saldırıları gerçekleştiren grup olduğunu anlatıyor. Bu eylemcileri koordine eden üst noktada bir militanın daha bulunduğunu, örgütlenme ? AKP iktidarınca desteklenen ve laik kesimleri hedef alan şeriatçı gazeteler saldırganları ciddi etkiliyor. Cumhuriyetçi çevreleri sindirmeye ve geri adım attırmaya yönelik yayınlarının siyasilerce desteklendiğini gören radikal gruplar da, medyasiyaset ikileminde öfkeyi şiddete dönüştürmekten kaçınmıyor. nin diğer unsurlarının ise yaklaşık 10 kişilik lojistik bir gruptan oluştuğunu ifade eden yetkili şu bilgileri veriyor: ‘‘Cumhuriyet’e yönelik saldırıları gerçekleştirenler yakalandı. Bir kişinin daha ele geçirilmesine çalışılıyor. Cumhuriyet ve Danıştay’a yönelik eylemlerde ön saflarda beş kişi görünüyor. Diğerleri sabıkalı ve ayak takımı. Aralarında barmen bile var. Zanlıların tamamı Ankara’ya gönderildi. Bu yapılanmanın yan unsurları bulunuyor mu, arkasında birileri var mı, bunu Ankara’daki uzmanlar çözmeye çalışıyor.’’ Aralarında avukat ve sabıkalıların bulunduğu bu örgütlenmenin, AKP’nin tarikat kadrolaşması ve laik kurumları hedef alan politikalarının yoğunlaştığı bir dönemde harekete geçmesi dikkat çekiyor. Uzmanlara göre radikal unsurlar türban ve laiklik duyarlılığı bilinen hedeflere sistemli saldıralara yönelirken siyasi ortamın verdiği cesaretten de yararlanıyor. AYINLARDAN ETKİLENİYORLAR Hizbullah’ın çökertilmesi, PKK’nin sivilleri hedef alan saldırılarının Türk İntikam Tugayı’ndan (TİT) esinlenen siyasal şiddete meyilli bu tür örgütlenmeleri yoğunlaştırdığı değerlendiriliyor. Bu gruplar AKP iktidarınca desteklenen ve laik kesimleri hedef tahtasına koyan şeriatçı gazetelerin saldırgan yayınlarından ciddi biçimde etkileniyor. Gazetelerin Cumhuriyetçi çevreleri sindirmek, geri adım attırmak ve yıpratmaya yönelik yayınlarının siyasiler tarafından desteklendiğini gören radikal gruplar da, medyasiyaset ikileminde Y geliştirilen öfkeyi şiddete dönüştürmekten kaçınmıyor. Başta Gümüşhane Barosu Başkanı Ali Günday, yazarımız Ahmet Taner Kışlalı ve Göztepe Parkı’na cami yapılması olaylarında olduğu gibi dinci basının türban, cami ve laiklik konusunda hedef gösteren yayınlar yapması aslında AKP iktidarı döneminde sessizliğe gömülen İslamcı grupları hareketlendirmeye yetiyor. Cumhuriyet gazetesi ile Danıştay üyelerine saldıranlar da, Hizbullah militanlarının kanlı eylemlerini bile savunmaktan geri durmayan, bu örgütün cinayetlerini örtbas etmeye çalışan dinci yayınları referans alıyor. Cumhuriyet kurumlarının yıpratılması ve Cumhurbaşkanlığı tartışmaları nedeniyle laik kesimlerin seslerini daha da yükseltmeye çalıştığı bir dönemde, bağnazlık, cehalet ve medyasiyasetşiddet silsilesinden etkilenen radikal dinci yeni yapılanmaların ortaya çıkabileceğini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Son saldırıların arkasındaki yönlendirici ve azmettirici karanlık odakların da bu yüzden bir an önce deşifre edilmesi büyük önem taşıyor. Alparslan Arslan yakalanmasaydı örgütün sonraki hedefinin YÖK olacağı ileri sürüldü Kilit isim Sağır yakalandı ANKARA/İSTANBUL (Cumhu nu, avukat Arslan’ın da tesadüfen Anriyet ) Danıştay’a silahlı saldırının ar kara’da bulunması nedeniyle Altındından soruşturma genişletilirken ga dağ’da bir lokantada buluştuklarını zetemize yönelik saldırının da kilit akşam yemeği yedikten sonra ayrılismi olduğu belirtilen İsmail Sağır İs dıklarını iddia ettiği belirtildi. Yıldıtanbul’da yakalandı. rım’ın Danıştay’a yapılan silahlı salİstanbul Emniyet Müdürü Celalet dırıyla bir ilgisinin olmadığını bildirtin Cerrah, İstanbul’da faili meçhul diği kaydedildi. olayın kalmadığını söyledi. DanışOğlunun durumunu izlemek için tay saldırısından sonra kaçmayı plan Elazığ’dan Ankara’ya gelen İdris Arslayan Alparslan Arslan ve Osman lan’ın bilgisine başvurulduktan sonYıldırım’ın ikinci hedef olarak Yük ra Alparslan Arslan’la kısa bir süre gösek Öğretim Kurumu’nu (YÖK) be rüşmesine izin verildi. İdris Arslan’ın lirledikleri savlandı. ağlayarak, oğluna, ‘‘Bunu nasıl yapSilahlı saldırı olayının soruşturma tın, nasıl kıydın bu insanlara’’ dediği sını yürüten terörle mücadeleden so öğrenildi. rumlu Başsavcıvekili Hamza Keleş Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan uzbaşkanlığındaki üç savcı, gözaltında manların da zaman zaman Ankara ki avukat Arslan ve diğerlerinin sor Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadegulamasını aralıksız sürdürüyor. Sor le Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şugulamalar sonucu, avukat Alparslan be Müdürlüğü’ne geldikleri, sorgulaArslan’la bağlantılı olduğu belirle malardan elde edilen bilgi ve bulgunen İsmail Sağır önceki gece İstan ları ortak değerlendirdikleri, ellerinbul’da yakalandı. İstanbul’da hazır deki bilgileri polisle paylaştıkları kaybekletilen Ankara TEM ekibine tes dedildi. lim edilen İsmail Sağır, dün sabah saONRAKİ HEDEF YÖK... atlerinde Ankara’ya getirildi. Sağır’ın Arslan’ın otomobilinde ele geçiri7 ayrı hırsızlık suçundan sabıkası bulunduğu bildirildi. Sağır’ın da yaka len 14’lü diye bilinen Browning marlanmasıyla soruşturma kapsamında ka tabancanın Osman Yıldırım’a ait gözaltına alınanların sayısı 3’ü avu olduğu anlaşıldı. Yüksek yargıçlara kat olmak üzere 11’e yükseldi. Alpars yönelik saldırı sırasında arabada beklan Arslan’ın üzerinden 600 YTL pa leyen Yıldırım’ın arabayı çalışır halde tuttuğu, ancak Arslan ra çıkarken, cüzdanında yakalanınca korkarak çok sayıda kredi kartı bu? İstanbul arabayı silahlarla beralundu. Arslan’ın banka hesapları incelemeye alı Emniyet Müdürü ber terk ettiği öğrenildi. Cerrah, İstanbul Yıldırım’ın sorgusunda, nırken, savcılık Arslan’la ikinci Glock marka silave Ankara ilgili para trafiğini belirhın kaçıştan sonra gerlemek için özel ve kamu emniyetinin bankalarına yazı yazdı. ortaklaşa çalışarak çekleştirilmesi planlanan ikinci eylem için teolayı çözdüğünü min edildiğini söylediği ILDIRIM ve gazetemize MÜVEKKİLİ öğrenildi. Danıştay salArslan’ın kullandığı dırısından sonra kaçmasaldırıyla ilgili cep telefonu hattının dıyı planlayan Arslan ve faillerin şında, aynı telefon makiYıldırım’ın Bilkent’te yakalandığını nesinde kullandığı 2 aybulunan Yüksek Öğresöyledi. Vali rı sim kart daha belirlentim Kurumu’nu (YÖK) di. Arslan’ın 3 hattan Güler ise, her iki ikinci hedef olarak beyaptığı görüşmeler tek lirledikleri bildirildi. Busaldırının tek incelemeye alındı. na göre, Danıştay saldıörtüştüğünü Telefon kayıtlarından rısından kurtulmayı planbelirtti. Arslan’ın çok sayıda gölayan saldırganların rüşme yaptığı bir kişinin YÖK’ü de basmayı dükimliği belirlendi. Bu kişinin İstan şündüklerini bildiren emniyet yetkibul’da olma olasılığının yüksek ol lileri, Arslan’ı yakalayan polis meduğu kaydedilirken, söz konusu kişi muru Şenol A.’nın böylece bir başka nin Arslan’ın ‘‘bağlantılarını kuran ki saldırıyı da önlediğini vurguladılar. Poşi’’ olma olasılığı üzerinde duruluyor. lis memuru Şenol A.’ya 20 maaş ödül Bu kişiyi yakalamak için önceki ge verilmesi kararlaştırıldı. ce İstanbul ve Ankara’da birçok adrese baskın düzenlendiği belirtildi. AİLİ MEÇHUL KALMADI’ Nevşehir’de kız kardeşinin evinde İstanbul Valisi Muammer Güler jandarma tarafından yakalanan Osman Danıştay saldırganları ile gazetemize Yıldırım’ın (37), avukat Alparslan bomba atanların örtüştüğünü ifade Arslan’ın 2001 yılından bu yana mü etti. Cerrah da 19 Mayıs törenleri sıvekkili olduğu belirlendi. Ankara’ya rasında gazetecilerin sorularını yagetirilen Osman Yıldırım’ın üst ara nıtladı. masında 4 bin YTL para çıktı. EmniCerrah, her iki saldırıyla ilgili Anyetteki sorgulamasında İstanbul’da kara ve İstanbul emniyet müdürlükbir dönem kıraathane işlettiğini, ala lerinin çok iyi bir çalışmayla olaylacakverecek konuları nedeniyle bazı rı çözdüğünü belirterek, ‘‘Faili meçolaylara karıştığını, yaralama, gasp hul olayımız kalmamıştır. Birçok fail gibi suçlardan hakkında işlemler ya de eldedir’’ dedi. Ankara Emniyet pıldığını belirten Kars doğumlu Yıl Müdürlüğü yetkilileri ise daha temdırım bu davalarda Arslan’ın kendi kinli konuştu. Bir yetkili, ‘‘Kesin onsini savunduğunu bildirdi. lardır demek hata olur. Tek teşhis görİstanbul’a gitmeden önce uzun sü gü tanıklarının fotoğraflara bakarak re Ankara Yenidoğan’da kaldığı be ‘onlara benziyorlar’ yolundaki ifadelirlenen Osman Yıldırım’ın 15 Ma leri. Bundan yola çıkarak onlardı deyıs Pazartesi günü Ankara’da olduğu mek çok mümkün olmuyor’’ dedi. Kadınlar Birliği’nden gazetemize ziyaret T ürk Kadınları Birliği İstanbul Şubeleri başkan, yönetici ve temsilcileri gazetemizi ziyaret ederek gazetemiz ve Danıştay’a yönelik saldırıları kınadılar. Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız’la görüşen birliğin İstanbul Şubeleri Başkanı Nurten Altaç, Kadın Kuruluşları Hukuk Komisyonu Başkanı ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı avukat Aydeniz Alisbah Tuskan, Ada Dostları Derneği Başkanı Perihan Ergun, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuk Komisyonu Temsilcisi avukat Şükran Eroğlu, Fatih Kız Liseliler Derneği Temsilcisi avukat Nilgün Çevikel’in de aralarında bulunduğu grup adına konuşan Tuskan, saldırının Cumhuriyet’e yönelik olduğunu vurguladı. Birliğin İstanbul Şubeleri Başkanı Nurten Altaç da, Danıştay’a düzenlenen saldırının, Cumhuriyet gazetesine düzenlenen saldırıdan farklı olmadığını belirtti. (Fotoğraf: FATİH ERDOĞDU) S Y Alparslan Arslan’ın 3 Aralık 2005’te Göztepe Parkı’na cami yapılması girişimini protesto eden yurttaşların eylemine yönelik yapılan provokasyonda da yer aldığı belirlendi. (Fotoğraf: ULAŞ YILMAZ) ‘F Arslan’ı, Kadıköy Belediyesi zabıtaları fotoğraflarından tanıdı ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 513 85 95 Selami Öztürk’le görüşmek istemiş İstanbul Haber Servisi Dinci Anadolu’da Vakit gazetesi hedef gösteriyor, Danıştay üyelerine silahlı saldırı düzenleyen avukat Alparslan Arslan vuruyor. Anadolu’da Vakit gazetesine sık sık giden, Göztepe Parkı’ndaki eylemi provoke etmeye çalıştığı ortaya çıkan Alparslan Arslan’ın, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’le de görüşmek için belediyeye başvurduğu belirlendi. Vakit gazetesi, yeşil alana cami yapılmasına karşı çıkan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ü 2005 Eylül’ünden bugüne dek 60 kez haber yaparak hedef gösterdi. Başkan Öztürk, Göztepe Özgürlük Parkı’na yapılması öngörülen cami projesine ‘‘yeşil alan olduğu gerekçesiyle’’ karşı çıkıyor. Parktaki 3 Aralık 2005 tarihli protesto eyleminden önce tetikçi Alparslan Arslan’ın, belediyeye başvurarak Başkan Öztürk’ten randevu istediği belirlendi. Belediye zabıtaları, Arslan’ı fotoğraflarından tanırken Öztürk’ün, makamında olmadığı için Arslan ile görüşemediği saptandı. Arslan’ın 3 Aralık 2005’te Göztepe Parkı’na cami yapılması girişimini protesto eden yurttaşların eylemine yönelik yapılan provokasyonda da yer aldığı belirlendi. Arslan’ın eylem sırasında parkın karşı tarafından tekbir getiren grup arasında olduğu ve bu grupla birlikte sloganlar attığı görüntülerde yer alıyor. Parka cami yapılmasını protesto eden semt sakinleri ile bu grup arasındaki gerginliğin artmaması için polisin müdahale etmesiyle, Arslan bu grubun arasından uzaklaşıyor. Yargıçların durumu iyi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay’daki silahlı saldırıda yaralanan hâkimlerin durumlarının iyi olduğu, ancak tedavilerinin bir süre daha hastanede süreceği bildirildi.Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Genel Direktörü Prof. Dr. Uğur Erdener, Danıştay 2. Daire Başkanı Mustafa Birden’in yoğun bakımdaki tedavisinin devam ettiğini belirtti. Birden’in bir süre daha yoğun bakımda müşahede altında tutulacağını kaydeden Erdener, diğer yaralılar 2. Daire üyesi Ayfer Özdemir, Ayla Gönenç ve tetkik hâkimi Ahmet Çobanoğlu’nun ise sağlık durumlarının iyi olduğunu söyledi. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle