19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 MAYIS 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Baykal’dan, kendisini ‘komplo’ içinde olmakla suçlayan Erdoğan’a sert yanıt: POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 5 Suçluların telaşı içinde Deniz Baykal. Yargıyı Önemsememek... Bunlarda utanmak, sıkılmak yok!.. Bakıyorum, ‘‘basın özgürlüğüne darbe’’ diye kendini savunuyor ‘‘Vakit’’ gazetesi... Kartel medya ‘‘Vakit’’i hedef seçmiş!.. Vay, vay, vay!.. Yüzsüzlüğün bu kadarına ne denir? Bu yazıyı bir sahil kasabasından yazıyorum. Denizin müziği geliyor uzaklardan. Sabah erken uyandım. İlk işim tüm gazeteleri almak oldu... Önceki akşam geç saatlerde Bülent Ecevit’in beyin kanaması geçirip GATA’ya kaldırıldığını, durumunun ağır olduğunu öğrenmiştim. Birden 70’li yıllara döndüm... İçimde bir hüzün çiçeği, yaşam yolculuğunun sessizliğinde büyümüş gibiydi... Tüm duygusallığım üzerimdeydi. Rahşan Hanım, Bülent Bey, Orhan Birgit, Mustafa Ok, Şeref Bakşık, Hüdai Oral, Muammer Erten... CHP’nin 1973 seçimlerine hazırlanışı. 1977 öncesi dağlara taşlara yazılan ‘‘Karaoğlan geliyor’’ sözleri... Biraz daha gerilere gidiyorum... 1971 muhtırası, Ecevit’in demokrasi anlayışı, cuntacılara karşı tepkisi... 1980’li yıllar... Bülent Bey’in ‘‘yol arkadaşları’’nı terk etmesi, DSP’yi büyütmek için yine Rahşan Hanım’la yola çıkması... Bülent Bey’i üç ay önce karlı bir Ankara sabahında evinde ziyaret etmiştik Oral Çalışlar’la birlikte. İki saat süreyle Türkiye’de ve dünyada yaşanan olayları, 1970’li yılları ve 12 Eylül’ü konuşmuştuk. Dün ise televizyonlarda izlemiştim... Bülent Ecevit, Danıştay İkinci Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in cenaze töreninde zorlukla yürüyordu... ??? Türkiye zor günlerden geçiyor... Bir Başbakan düşünün ki öldürülen yüksek yargıç Mustafa Yücel Özbilgin’in cenaze törenine katılmayıp Antalya’ya ‘‘kavşak açmaya’’ gidiyordu... Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı şehit yargıcın cenaze törenine tepkilerden korktuğu için katılmıyordu... Artık AKP iktidarı ve Başbakan bir yol ayrımındadır. Laiklik yemini yapan Başbakan Erdoğan, TBMM Başkanı Bülent Arınç ve AKP milletvekilleri, örgütleri kararlarını vermelidirler. Bugün siyasal iktidar Danıştay kararlarına saygılı olmak zorundadır... Din bezirgânları, kendilerini ‘‘milliyetçi’’ sanan eli bıçaklı, silahlı faşistler AKP iktidarı sayesinde her şeyi yapabiliyorlar... Metin Uca Ankara’da dincifaşist militanın saldırısında yüzünden yaralandı. Faşistler Şişli Adliyesi’nde Aydın Engin ve Hrant Dink’i neredeyse linç edeceklerdi. Bergama Ovacık Altın Madeni hakkında yargı kararını yok sayan kim? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler... Bir bakan, Fethullahçı sermayenin işlettiği ‘‘altın madeni’’ tesislerinin yargı tarafından 30 gün beklenilmeden kapatılması gerekirken ‘‘hayır’’ yanıtı verip, bu yetmiyormuş gibi ‘‘Altın madeni çalışacak’’ diyerek yargıya rest çekiyor. Yargı kararlarının yok sayıldığı bir ülkede, mahkeme salonlarında çatışma ortamı yaratılıyor, yargıçlar öldürülüyor... Bu ortamı yaratanlar, Türkiye’yi gerginlik ortamına sürükleyenler aklını başına almak zorundadır. Dinci basın, Fethullahçı sermaye bugünlerde Bergama Ovacık’taki eylemi yürüten çevreci avukatları hedef gösteriyor... ??? Bir hukuk devletinde siyasal erk yargı kararlarını çiğnerse zorbalar da bomba atar, Danıştay İkinci Dairesi’ni basar!.. Kulağım Ankara’da... Bülent Ecevit’in sağlık durumu ciddiyetini koruyor... Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar, yüksek yargı üyelerine sıkılan kurşunlar laik demokratik Cumhuriyete, demokrasiye yöneliktir. Unutmayın, Türkiye bir hukuk devletidir!.. Tüm anayasal kuruluşlar, siyasetçiler hukuk devletini ve demokrasiyi içlerine sindirmek zorundadırlar... Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan yola çıktı, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti kurdu. Cumhuriyet gazetesi de 1924’te kuruldu... Yol uzun!.. Demek ki mücadele hâlâ bitmedi... ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Danıştay’a yönelik saldırıyı ‘‘komplo’’, kendisini de bu komplo içinde yer almakla suçlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sert yanıt verdi. Baykal, ‘‘Başbakan, suçluların telaşı içinde, şaşırmış ve saçmalıyor’’ dedi. CHP lideri Baykal, Erdoğan’ın dün Star gazetesinde yer alan, kendisine yönelik suçlamalarını önce kurmaylarıyla değerlendirdi. Saldırıda yaşamını yitiren 2. Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in cenazesinde yaşanan görüntüler ve hükümetin tutumuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Baykal, Erdoğan’ın ‘‘cumhurbaşkanlığı seçimini tehlikeye so ? Erdoğan’ın Danıştay’a yönelik eleştirilerinin ve Vakit’in yayınlarının ortada olduğunu söyleyen Baykal, ‘‘Saldırının komplo olduğunu söylemek için akli melekelerin yitirilmiş olması gerekir’’ dedi. kacak her türlü girişimi engelleme çabası içinde olduğu’’ yorumunu yaptı. Erdoğan’ın türban kararı nedeniyle Danıştay 2. Dairesi’ne yönelik eleştirilerinin, Vakit gazetesinin yayınlarının ortada olduğunu kaydeden Baykal, ‘‘Bütün bunlar ortadayken, bu saldırının komplo olduğunu, benim de bunun içinde yer aldığımı söylemesi için bir insanın akli melekelerini yitirmiş olması gerekir’’ değerlendirmesini yaptı. Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimini tehlikeye sokmamak için bütün kozlarını kullanacağını belirten Baykal, ‘‘Bu Antalya’daki konuşmasında da iyice belli oldu. Bir oyalama taktiği izleyecek, takıyye yapıp laiklikle ilgili olumlu mesajlar vermeye çalışacak, ancak artık kimseyi inandırması mümkün değildir’’ görüşüne yer verdi. Edinilen bilgiye göre Baykal, kurmaylarına, cenaze töreninde yaşanan görüntülerle ilgili yaptığı değerlendirmede de şunları söyledi: ‘‘Artık laiklik ve temel kazanımlar konusunda hükümetin esas düşüncelerini kamuoyu öğrendi. Halkı aldatmanın mümkün olmadığı bir kez daha görüldü. Cenaze törenine halkın büyük katılımı, laikliğe sahip çıkan tavrı, laikliğin, Atatürkçülüğün artık toplumda etkisi kalmadığını düşünenlere büyük bir uyarı görevi yapmıştır. Toplumun büyük kesimi, bazı patronlar köşe yazarları gibi düşünmüyor. Laikliğin, çağdaşlığın büyük bir tehlike altında olduğunu görüyor.’’ ‘Kanlı zakkumlar açtı’ Baykal, daha sonra yazılı açıklama yaparak Erdoğan’ın suçlamalarına sert yanıt verdi. Başbakan’ın muhalefeti suçlayarak sorumluluktan kurtulamayacağını belirten Baykal, ‘‘Başbakan, ektikleri zehirli tohumlar kanlı zakkumlarını açınca muhalefeti suçluyor’’ dedi. Erdoğan’ın ‘‘saçmaladığını’’ vurgulayan Baykal, şunları söyledi: ‘‘Tükiye’de rejimin bir kırılma noktasına doğru sürüklenmekte olduğunu geçen salı günü söylemiştim. Bunu, benim de içinde bulunduğum bir komplonun delili olarak söylüyor. Şaşırmış. Ben bir teşhisi dile getirdim. Ne yazık ki, bu teşhis hızla doğrulanıyor. Türkiye’yi böyle bir kırılmaya doğru sürükleyenler de Başbakan ve arkadaşlarıdır. Sorumluluktan kurtulamaz. Başbakan hezeyan içinde. Başbakan bir an önce Türkiye’yi nereye sürüklemekte olduğunu görsün, aklını başına alsın.’’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek de Danıştay’a saldırı karşısında hükümetin takındığı tutumu eleştirdi. Danıştay’a saldırının düzenlendiği geçen çarşamba gününden sonra ‘‘Türkiye’nin artık çok farklı bir Türkiye’’ olduğunu belirten Özyürek, ‘‘Artık bütün dengeler değişmiştir’’ diye konuştu. MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ BÜLENT ARINÇ’TAN SAVUNMA ‘Ülkücü mü dinci mi ortaya çıkarılsın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP’nin dini istismar ederek ve laiklik anlayışını kendine göre yorumlayarak ülke içinde gerilim ve kaos yarattığını söyledi. AKP’ye ‘‘Laiklik anlayışını anayasal çerçevede tekrar gözden geçir’’ çağrısında bulunan Bahçeli, çözümün erken seçim olduğunu söyledi. Bahçeli, milli duyarlılıkları ve temel değerleri tahrip eden, milli kurumlarla gerilim yaratarak sürekli kavga halinde olan AKP’nin tehlikeli bir oyun sergilediğini kaydetti. Danıştay’a saldırıyı gerçekleştiren Alparslan Arslan’ın ülkücü olduğunun söylendiği sorusuna sinirlendiği gözlenen Bahçeli, açıklamasının ülkücülere sağduyu çağrısı yaptığı bölümün 3 defa okunmasını önerdi. MHP lideri Devlet Bahçeli, ‘‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti harekete geçsin, neyse ortaya çıksın. Ülkücü mü, dindar mı ortaya çıksın, neyse biz de görelim’’ dedi. ‘Ben kimseyi tahrik etmedim’ (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç, Danıştay’a saldırıyla sonuçlanan gerginliği, kendisinin 23 Nisan’da TBMM’de yaptığı konuşmanın da tetiklediği eleştirilerine ‘‘ Ben kimseyi tahrik etmedim’’ diye karşılık verdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, Danıştay 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in katledilişi ve 4 üyenin yaralanmasına ilişkin saldırıyla ilgili olarak ‘‘Demokratiklaik Cumhuriyet, laiksosyal hukuk devletine yönelmiş saldırıyla karşı karşıya olduğumuz gerçek’’ dedi. Arınç, kendisini hedef alan pankartlar anımsatılarak 23 Nisan’da TBMM’de yaptığı konuşmanın gerginliği tetiklediği yönündeki değerlendirmelerin anımsatılması üzerine de ‘‘Bu olayı o konuşmaya bağlayanların akıl ve vicdanlarından şüphe duyarım. Ben kimseyi tahrik etmedim, yol göstermedim, bütünlüğü bozacak tek kelime etmedim’’ dedi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CUMHURİYET 05 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle