27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 MAYIS 2006 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B PB B B B B PB PB PB 22 24 24 25 28 29 30 26 20 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB PB PB PB PB PB 18 18 19 19 24 25 26 26 26 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B B B B PB PB Y 28 25 25 29 25 25 19 19 15 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun Güney ve Doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Batı Akdeniz, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusu ile Karaman ve Niğde çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta artmaya devam edecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 12 Helsinki Y 8 Stockholm Y 16 Londra Y 17 Amsterdam Y 16 Brüksel Y 16 Paris PB 18 Bonn Y 22 Münih Y 20 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y B Y Y PB B B PB 22 22 30 23 30 27 25 26 22 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB A Y A Y A PB B B 18 36 28 39 22 33 21 29 28 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada ik rejime inancı, bağlılığı sarsıcı söylemlerini ve davranışlarını sadece haberleştirmekten öteye gitmeyen bir tavırla izleyen medya; Danıştay saldırısını sayfalar dolusu haber ve yorumla irdeliyor. Hürriyet’in manşetini okuyalım: ‘‘Türban, her fırsatta toplumun gündemine sokuldu. Danıştay, türbanla ilgili aldığı bir karardan sonra hedef gösterildi ve Türkiye’yi sarsan alçakça saldırıya davetiye çıkarıldı’’. Bu saptamalar zamanında gelişirken, siz nerelerdeydiniz? Saldırının bir yararı oldu; kapalı gözlerin, sağırlaşan kulakların gerçeği görmelerini, duymalarını sağladı ve kimilerini görmezden geldikleri irtica gerçeğini neden sonra itiraf etmeye zorladı. İrtica kiminin elinde tabancayla, kiminin ağzından düşürmediği söylemlerle içimizde, yanı başımızda, karşımızda. Bu yargıyı kanıtlamak için saldırıdan sonraki resmi açıklamalara göz atmak yeterli. Öncelikle Başbakan’dan başlamalı: ??? RTE’nin ilk işi, Danıştay olayının ‘‘türbanla ve kendi söylemleriyle bağdaştırılmamasını’’ istemek oldu. Oysa saldırgan ilk sorgusunda türban kararı alan Danıştay 2. Dairesi’ne ders verdiğini söylüyor. Bu, türban uğruna yargıya silahlı saldırının itirafı! RTE ise, Danıştay 2. Dairesi’nin kararı açıklandıktan sonra müthiş celallendi, ‘‘Efendi (dediği Danıştay) bu senin işin değil, Diyanet’in işi’’ diye yargı erkine saldırdı. Hızını alamadı, ‘‘Bunlar (Danıştay) bu gidişle evin içine de karışacaklar’’ diyen bir yargıda da bulundu. Bu da Danıştay’a sözlü saldırı! Bu kafa daha önce üniversitelerde türban yasağını onaylayan bir karar alan AİHM’ye de saldırdı. Türban sorunu ‘‘AİHM’nin (yargının) değil, ulemanın işidir’’ dedi. Türban sorununu çözmek mi? Çok basit: Sorarsın ulemaya, karar verir! Sözle veya silahla saldırı... Ha Ali ha Veli! Son tahlilde anlam açısından yargıya sözle veya silahla saldırı arasında fark yok! ??? Çevresindekilerde de aynı kafa. Birbiriyle yarışan iki kafada da hedef aynı. Meclis Başkanı Arınç’ın türbanı olayın içinden sıyırmaya girişmesi. Şu değerlendirme, bir Meclis Başkanı’nın: ‘‘Bu saldırgan o karardan infial duyarak, bu karara imza atanlara karşı eylem yapmayı düşünmüşse, o karara muhalif kalan birine silahını boşaltmaması gerekir’’. Bu saptamaya göre saldırgan şöyle davranacak: Kapıyı açacak, içeri girecek, türban kararına imza atanlar şu yana, atmayanlar bu tarafa diyecek ve sonra... Muhalif kalan bir üyeye silahını boşaltmayacak!.. Türban bağımlılığı kimilerini nerelere sürüklüyor. Acaba farkındalar mı?.. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Danıştay’a saldırının ardından Anıtkabir tarihi günlerinden birini yaşadı. Binlerce yurttaşın katıldığı yürüyüşte,Atatürk ilkelerine bağlılık dile getirilirken AKP ikidarı ‘‘Hükümet istifa’’,‘‘Türkiye laiktir laik kalacak’’,‘‘Yaşasın Cumhuriyet’’sloganlarıyla protesto edildi. (REUTERS) Anıtkabir’e akın Danıştay’a saldırıyı protesto eden yargı mensupları, rektörler, öğretim üyeleri, gaziler, öğrenciler ve işçiler AKP hükümetini istifaya çağırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 2. Dairesi’ne düzenlenen saldırının ardından Anıtkabir dün tarihi günlerinden birini yaşadı. Saldırıyı protesto eden yargı mensubundan rektörüne; öğretim üyesinden öğrencisine; işçisinden gazisine, on binin üzerinde yurttaş Türk bayrakları, Atatürk posterleri ve alkışlarla Ata’ya koştu. Anıtkabirdeki törenlere Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Danıştay Başsavcısı Zafer Kantarcıoğlu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga, YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin başkanları, Sayıştay Başkanı Mehmet Damar, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu, 30’a yakın ilin baro başkanı, yargı mensupları, rektörler, öğretim üyeleri, öğrenciler, çocuklar katıldı. dı. Yürüyüşe, yargı mensupları, öğretim üyeleri ve avukatlar cüppeleriyle katıldı. Danıştay tetkik hâkimleri ve Danıştay çalışanları Danıştay’dan Anıtkabir’e yürüyerek geldi. Yurttaşlar yol boyunca yürüyen Danıştay mensuplarını alkışladı ve araçlarından klakson çalarak destek verdi. Çankaya Belediyesi işçileri törene iş giysileri, öğrenciler ise önlük ve formalarıyla katıldı. Ankara Adliyesi’nde duruşmalar öğleden sonraya ertelendi. Bazı avukatlar da mazeret belirterek duruşmalara katılmadı. supları ile üniversite öğretim görevlileri servis otobüsleriyle Anıtkabir’e gitti. Aslanlı Yol’da oluşturulan kortejin en önünde üzerinde ‘‘Danıştay Başkanlığı’’ yazılı çelenk ile yüksek yargı organları başkanları ve başsavcıları yer aldı. Arkada ise binlerce kişi ellerinde Atatürk posterleri, KKTC ve Türk bayrakları ile Cumhuriyet gazetesi taşıdı. BİNLERCE YURTTAŞ... Protestoya destek veren yurttaşlar saat 10.00’dan itibaren Anıtkabir’in giriş kapıları önünde toplanmaya başladı. Saatler 10.45’i gösterdiğinde Anıtkabir bahçesini dolduran binlerce kişi Aslanlı Yol’dan yürüyüşe başla ALKIŞLAR SEL OLDU Yaklaşık 15 dakikalık yürüyüşün ardından avluya ulaşan yargı mensupları, rektörler, öğretim üyeleri ve yurttaşlar burada da kendilerini bekleyen yüzlerce kişi tarafından alkışlarla karşılandı. Dalga dalga artan alkışlarla kortejin önünde Ata’nın mozolesine ulaşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Tuğcu, Danıştay Başkanı Çörtoğlu ve Yargıtay Başkanı Arslan, getirilen çelengi Atatürk’ün mozolesine koyarak saygı duruşunda bulundular. Daha sonra, üç başkan, başkanvekilleri ve başsavcılar, Misakı Milli Kulesi’ne geçti. Bu sırada da alanı dolduran binlerce kişi bir kez daha alkışlarla yargı mensuplarına destek verdi.Heyetin merdivenlerden inişi sırasında bazı yurttaşlar ‘‘Hükümet istifa’’,‘‘Türkiye laiktir laik kalacak’’,‘‘Yaşasın Cumhuriyet’’, ‘‘Yargıya uzanan eller kırılsın’’ sloganları attı, İstiklal Marşı ile 10. Yıl Marşı’nı okudu. ATA’NIN POSTERLERİ Adliyede görevli yargı men ARINÇ: SÖZLERİM ÇARPITILDI Anadol: Yargıda hesaplaşalım A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol’un kendisini hedef alan ‘‘Sanığa ifadeni düzelt diye mesaj gönderiyor’’ sözleriyle ilgili olarak yargı yoluna başvurabileceği mesajı verdi. Anadol ise ‘‘sanığın bile ‘türban kararı’ nedeniyle saldırı düzenlediği itirafında bulunurken Arınç’ın ‘olamaz’ dediğini’’ vurguladı. TBMM Başkanı Arınç’ın saldırının ardından yaptığı açıklamada ‘‘Saldırıya uğrayanlardan Ayfer Hanım’ın bu karara çekince koyduğunu biliyoruz. Saldırı bu nedenle olsa, bu hanıma silahın boşaltılmaması gerekir’’ demişti. TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeler sırasında CHP’li Anadol bu sözlere sert tepki gösterdi. Arınç, dün yaptığı yazılı açıklamada, sözlerinin ‘‘çarpıtıldığını’’ öne sürdü. Anadol’un genel kurulda sözlerini ‘‘Sanığa ifadeni düzelt diye mesaj gönderiyor’’ diye yorumladığını aktaran Arınç, açıklamalarını şöyle sürdürdü: ‘‘Yaptığım konuşmadan böylesine kasıtlı ve maksatlı bir yorum yapmak hukuka da, siyasi ahlaka da sığmayacak bir davranıştır. Öte yandan gözaltında tutulan bir sanığa ifadesini değiştirmek için mesaj vermenin akla ve mantığa sığacak bir yanı da bulunmamaktadır. Yüce Meclisimizin genel kurulunda şahsımı suçlayan, zan altında bırakan, hedef gösteren bu konuşmayı şiddetle reddediyor ve kınıyorum.” Arınç, Anadol’un açıklamalarını ‘‘talihsiz, sorumluluk bilincinden uzak, düşünceleri çarpıtmaya yönelik bulduğunu’’ söyledi. Arınç, Anadol’a karşı ‘‘yargı yollarını saklı tuttuğunu’’ sözlerine ekledi. Anadol ise Arınç’ın sözlerine anında yanıt verdi. Arınç’ın ‘‘hedef gösterildim’’ sözlerine tepki gösteren Anadol, sanığın ilk sorgusunda saldırıyı ‘‘2. Daire’nin türban kararı nedeniyle işlediği’’ itirafında bulunduğu haberleri medya organlarında duyurulduktan sonra Meclis Başkanı’nın gazetecileri makamına çağırıp açıklama yaptığına dikkat çekti. Sanık bile suçunu itiraf ederken Arınç’ın ‘‘Türban nedeniyle değildir, öyle olsaydı muhalif kalan üyeyi vurmazdı’’ dediğini kaydeden Anadol, ‘‘Hem yargıya müdahale edeceksin, hem de hedef gösterildim diyeceksin.Açıklamasında yargı hakkı saklıdır diyor, açsın davayı da görelim, yargı önünde hesaplaşalım’’ diye konuştu. kukun üstünlüğünü, sıkılan kurşunların kan döktüğünü ama, hedefine ulaşamadığını haykırmalı... Olayın hemen ardından yurttaşların gösterdiği doğal refleks bir anlamda kalıcılaşmalı ve bu olay kesinlikle unutturulmamalı... Dünkü Ankara tablosu şöyleydi: Hükümet suçüstü yakalanmış bir kişinin sergilediği siniklikte, devlet organları bir arada... Başta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer olmak üzere devlet çarkının hemen bütün organları Danıştay’a yönelik saldırının tanısını açıkça ortaya koydular: Bu, laik Cumhuriyete yönelik bir kalkışmanın adıdır! AKP kadroları, olayın adını koymamak için bin dereden su getirse de, durum ortada... Başkentte önümüzdeki döneme ilişkin genel yaklaşım ise şöyle: Danıştay’a saldırı, sonun başlangıcıdır! Nasıl bir sonun başlangıcı? Görünen o ki, AKP hükümeti açısından önümüzdeki dönem, bugüne kadar sürdürdüğü icraatın muhasebesinin yapılacağı bir süreç olacak. ??? AKP iktidarının devletle kavgasını bu köşede onlarca, belki yüzlerce kez vurguladık. Son yaşanan olayların ardından bir kez daha altını çizmekte yarar var: AKP, devlete hizmet etmek üzere değil, hükmetmek üzere gelmiş bir hükümet görüntüsü veriyor! Bu uğurda ne yasal süreç tanıdı ne devlet geleneği... Kısacası AKP, Türkiyeleşemedi! Ulus kavramına ne kadar yabancı olduğunu her fırsatta gösterdi. İktidarını sağlam tutmak için ulusal davaları bile pazarlık konusu yaptı. İşte buyrun Kıbrıs. Hükümetin Türk dostu ilan ettiği Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis, Kıbrıs’ta EOKAB teröristlerinin mezarlarına çiçek koyduktan sonra Pontus iddialarını Avrupa Birliği’ne taşımaya kalkıyor, AKP’den yine tıs yok! Danıştay’a dönersek... AKP’liler hâlâ işi pişkinliğe vurup bu saldırıların bizim icraatımızla ne ilgisi var, diyorlar. Dünyanın her ülkesinde iktidarın tutumu toplumu doğrudan etkiler. Eğer iktidar bir kurumu ya da toplumsal kesimi hedef almışsa onun yandaşları iktidara yaranma güdüsünün de etkisiyle daha da ileri gider. Hani o deyimde olduğu gibi; vur deyince öldürmek! İktidara geldiği günden bu yana laikliğin oynanmadık yerini bırakmayan hükümet, bu kavramın hem içini boşaltmaya, hem de yeniden tarifini yapmaya çalışıyordu. Bu anlamda Danıştay saldırısının özeti şudur: Saldırgan laikliği yeniden yorumladı! ??? Başta da vurguladığımız gibi, Danıştay’ı devlet kurumlarının ve toplumun yalnız bırakmaması gerekiyor. Dünkü törenlerde bunu görmek yüreğimize su serpti. AKP iktidarı 23 Nisan’ı bir gövde gösterisi olarak kullandı. 19 Mayıs’ta ne yapar bilinmez. Kim bilir belki Bülent Arınç 60’lık bir delikanlıyı 19 Mayıs’ın sembolü olarak kürsüye çıkarır, söylemek istediklerini söyletir. Ulusal bayramları ulusa tersleniş bayramları haline getiren AKP’ye en güzel yanıtı bugün ve yarın başkentte Anıtkabir’de; Anadolu kentlerinde de merkez meydanlarda vermek gerekiyor. Pek çok kurum bugün ve yarın Anıtkabir’de olacak. Bunları doğallık içinde birleştirmek ve ortak bir sese dönüştürmek güzel bir yanıt olacak. Ortak çağrılardan biri şu: 20 Mayıs Cumartesi günü saat 13.00’te Anıtkabir Aslanlı Yol’da buluşalım... Haydi... Anıtkabir Yanıtkabir olsun! ankcum?cumhuriyet.com.tr DÖNMEYECEĞİZ!.. Misakı Milli Kulesi’nde üç başkan adına hazırlanan metni Danıştay Başkanı Çörtoğlu, Anıtkabir Özel Defteri’ne yazdı. Tuğcu ve Arslan da metni imzaladı. Çörtoğlu’nun daha sonra okuduğu metin şöyle: ‘‘Ulu Önder Atatürk, kurduğun laik Cumhuriyetin ve temel ilkelerinin yılmaz bekçisi Danıştay, Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanırken kuruluşunun 138. ve doğumunuzun 125. yılında hain bir saldırıya uğramıştır.Yüce huzurunuzda bu saldırıyı nefretle kınıyor, hukukun üstünlüğünü savunurken, hiçbir gücün bizi sizin ilkelerinizden, düşüncelerinizden ve çizdiğiniz yolumuzdan döndüremeyeceğini, tüm yüreğimizle bir kez daha ifade ediyor, önünde saygıyla eğiliyoruz.’’ Üç başkanın kuleden çıkışı sırasında Aslanlı Yol’dan avluya gelen kortejin hâlâ sürdüğü gözlemlendi. Çevrede bulunan bazı ilköğretim ve ortaöğretim okullarından yüzlerce öğrenci ile Kıbrıs savaşı gazileri de yürüyüşe katıldı. Katılanların bir bölümü Anıtkabir’den Danıştay’a kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında Atatürk posterleri taşıyan gruba çevredeki yurttaşlar alkışlarla yürüyenlere destek verdikleri görüldü. Polis memuru Şahbaz için tören ? İstanbul Haber Servisi Gaziosmanpaşa’da 3 gün önce şüphe üzerine durdurmak istedikleri kişilerin açtığı ateş sonucu yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren polis memuru Metehan Şahbaz için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tören düzenlendi. Törene İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve askeri yetkililer katıldı. Ertan Balin yaşamını yitirdi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin önde gelen sanayici ve ihracatçılarından biri olan işadamı Ertan Balin, dün Marmaris’te hayatını kaybetti. ‘‘İlklerin işadamı’’ olarak anılan Balin, ilk deniz otobüsünü Türkiye’ye getirmesinin yanı sıra, Türkiye ve Yunanistan arasında ilk yat yarışlarını organize etmişti. Aynı zamanda amatör olarak denizcilikle uğraşan Balin, deniz ticareti ve Türk yelkenciliğini dünya standartlarına getirmek için yaptığı çalışmalarla tanınıyordu. Yargı üyeleri, rektörler ve binlerce yurttaşın yanı sıra çok sayıda çocuk da Anıtkabir’e yürüdü. Türk bayrakları sallayan yurttaşların taşıdığı posterlerde verilen mesajlar dikkat çekti. (Fotoğraflar: AA) Sezer, tedavileri süren Danıştay üyelerini ziyaret etti CHP milletvekili kalp krizi geçirdi ? ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Antalya Milletvekili Hüseyin Ekmekçioğlu, CHP il binasında il yöneticisi ve partililerle sohbet ettiği sırada kalp krizi geçirdi. Partililer tarafından Antalya Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Ekmekçioğlu, yapılan ilk müdahalenin ardından Andeva Hayat Kalp Hastanesi’ne kaldırıldı. Ekmekçioğlu’na, hastanede anjiyo yapılarak tıkalı damarı açıldı. Ekmekçioğlu’nun sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Yaşamsal tehlikeleri yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Danıştay 2. Dairesi’ne önceki gün yapılan saldırıda yaralanarak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi altına alınan yaralıları ziyaret etti. Sezer, hastaneye gelişinde Rektör Prof. Tunçalp Özgen ve diğer yetkililer tarafından karşılandı.Sezer, yoğun bakım servisinde gözetim altında tutulan Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Birden ile diğer üyeler Ayfer Özdemir, Ayla Gönenç ile tetkik hâkim Ahmet Çobanoğlu’nu ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu. Hastaneden uğurlanan Sezer’e hastane bahçesinde bulunan yurttaşlar büyük ilgi gösterdi. Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Genel Direktörü Prof. Uğur Erdener, gazetecilere yaptığı açıklamada, karnından giren kurşunla dalak, karaciğer ve midesinden yaralanarak ameliyat edilen Birden’in 34 gün daha yoğun bakımda kalması gerektiğini ancak hayati tehlikesinin bulunmadığını bildirdi. Erdener, diğer yaralıların sağlık durumlarının da iyi olduğunu kaydetti. Türkiye, Eurovison’da finalde ? ATİNA (AA) Yunanistan’ın başkenti Atina’da dün akşam yapılan 51. Eurovision Şarkı Yarışması yarı finalinde, ‘‘Süper Star’’adlı şarkıyla Sibel Tüzün tarafından temsil edilen Türkiye finale katılmaya hak kazandı. Tüzün, yarıfinale katılan 37 ülkeden seyirciler tarafından gönderilen SMS’lerle yapılan oylama sonucunda ilk 10’a girdi. Türkiye yarın yapılacak finalde 23. sırada sahne alacak. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle