19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 MAYIS 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Toparlanmaya çalışan piyasalara, dışardan satış dalgası, içerden gerilen siyasi ortam kıskacı NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL 13 Borsa dipte, faiz zirvede Ekonomi Servisi ABD’deki enflasyon verilerinin beklentiyi aşmasıyla yurtdışındaki borsalarda yaşanan satış dalgası ve Danıştay’a yapılan saldırılar İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı (İMKB) da derinden etkiledi. Borsa 40 bin puanın da altına gerileyerek bu yılın en düşük seviyesini gördü. Döviz iki günlük dalgalanmanın ardından tekrar YTL karşısında değer kazanmaya başlar Laik Cumhuriyetin Kalbi, Ekonominin Ayağı Laik Cumhuriyetimizin omurgasını oluşturan kurumlardan, ‘‘Danıştay’’ımız saldırıya uğradı. Kuvvetler ayrılığını kuvvetlerin çatışması olarak algılayanların, olduğunu sandıkları otoritelerini mutlak sayanların, davranışlarının yarattığı bir sonuç. Laik Cumhuriyet düşmanları saldırıda bu kez bir hukuk adamını(!) kullandılar. Ağacın kendisini kesen baltaya dediği gibi; ‘‘Sen bana bir şey yapamazdın ama ne yapayım ki sapın benden’’. Katliamı yapan baltanın sapı hukukçu(!). Bir hukuk adamı(?) yüksek yargıya saldırdı. Ancak o sapın hukuk ağacından olduğu kuşkulu. Dün Anıtkabir’e yürüyen on binlerce çınarın, kayının bu çürümüş nesne ile ilgisinin olması olanaksız. Sapın ne olduğu belli. Peki sapı tutanlar? ??? Olayın hafife alınması, sıradan bir terör olayı olarak görülmesi olanaksız. Nitekim saldırı laik Cumhuriyetin sahipleri tarafından nefretle kınandı. Laik Cumhuriyetin değerlerine daha sıkı sarılmanın gereği vurgulandı. Bu arada, ülkenin en büyük örgütlerinden İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) başkanının, olaydan sadece iki saat sonra Anadolu Ajansı’na (AA) yaptığı açıklama dikkatlerden kaçtı. İTO Yönetim Kurulu Başkanı; ‘‘Kınıyoruz, olduğundan fazla önem vermemek lazım’’, buyurmuşlar. Ne demek, olduğundan fazla önem vermemek? Açıklama sürüyor; ‘‘Olduğundan fazla önem verirsek kendi kendimize zarar vermiş oluruz, Türk ekonomisi kendi ayağına kurşun sıkmış olur’’. Yüksek yargının yargıçlarının başına kurşun sıkılmış, laik Cumhuriyete sahip çıkanların kalbi durmuş, çağdaş Türkiye imajı saldırıya uğramış, ancak ekonominin ayağından endişe ediliyor. Onun için olayın hafife alınması isteniyor. Laik Cumhuriyetin en önemli kurumlarından birisi saldırıya uğrayacak, yüksek yargının üyeleri aldıkları karar için kurşunlanacak, Cumhuriyetin değerlerini savunanlara gözdağı verilerek baskı uygulanacak, ancak olay hafife alınacak, tepki gösterilmesinin önüne geçilecek. ??? Merak ettiğimiz konu bu yaklaşımın İstanbul Ticaret Odası’nın mensuplarından ne kadarının görüşü olduğu. İstanbullu işadamları, yargısı baskı altında bulunan bir ülkede girişimciliğin gelişmesinin olanaksızlığını bilmezler mi? İstanbullu işadamları ekonomik çıkarlarının dışındaki temel sorunlara bu kadar duyarsız mı? Laik Cumhuriyete saldırılar yapılırken sadece kendi ekonomik çıkarlarına mı bakarlar? Bugün ‘‘ekonominin ayağını’’ düşünerek Cumhuriyetin kurumlarına gereğince sahip çıkmayanlar, yarın ekonomik tabanlarının altlarından kaymaya başladığını fark ettiklerinde başvuracak kurum bulabilecekler mi? Hukuk ilkelerini de zorlayarak kendi sermaye tabanına alan boşaltma çabalarına girişen siyasi iktidara karşı koyabilecekler mi? Bu olayın boyutlarının nereye kadar uzayacağını tahmin etmezler mi? Bu açıklama İTO’nun yönetim kurulu başkanlığını yürüten şahsın kişisel görüşü olsaydı, tek harf bile yazmaya değmezdi. En fazla, temsil ettiği kitlenin niteliklerini bilmeyerek, yakın durmaya çalıştığı siyasi iktidara yaranma çabası olarak değerlendirilirdi. Ancak açıklama İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı olarak yapılmış. İTO’nun gerçek tavrını belirleme sorumluluğu üyelerine düşüyor. ? Piyasalarda iki gündür yaşanan kısmi düzelme havası kısa sürdü. Borsa yılın en düşük seviyesine geriledi. Dolar ve Avro tekrar yükselişe geçerken faizler bu yılın zirvesini gördü. ken faizler zirveye oturdu. Haftanın son işlem gününe 40 bin 439 puan düzeyinden başlayan Ulusal 100 Endeksi, 38 bin 644 puanla yılın en düşük düzeyinden kapandı. Hisse senetlerinin ortalama yüzde 1.97 değer kaybettiği dün dalgalı bir seyrin izlendiği İstanbul Borsası’nda 1.4 milyar YTL’lik işlem hacmi gerçekleşti. 796 puan düşen İMKB 100 Endeksi’nde, bundan önceki en düşük gün sonu kapanışı, 39 bin 790 puanla 2 Ocak 2006 günü gerçekleşmişti. Son günlerdeki dalgalanmayla 1.53 YTL seviyesine kadar yükselen ve önceki gün 1.43 YTL’ye kadar gerileyen dolar 1.48 YTL ’ye, Avro ise 1.90 YTL’ye çıktı. Tahvil ve bono piyasasında en çok işlem gören 9 Nisan 2008 vadeli tahvilin bileşik faizi gün içinde yüzde 15.53 ile yılın en yüksek düzeyini gördü. Bu noktada gerileyen tahvil faizleri yüzde 15.41’den kapandı. ‘YTL daha da düşecek’ MURAT KIŞLALI Financial Times’a göre yatırımcılar ekonomideki son gelişmelerden ürktü ‘En büyük şok enflasyonda’ ? İngiliz gazetesi, Türk ekonomisine en büyük şokun enflasyondan geldiğini vurgulayarak yıllık enflasyon hedefinin sorgulandığını yazdı. Gazete, liranın değerindeki düşüşün ‘Sokaktaki adam için’ sürpriz olmadığını da belirtti. Ekonomi Servisi İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesi, Türkiye’deki son ekonomik gelişmeleri değerlendirirken, ‘‘Sisteme en büyük şok enflasyondan geldi’’ yorumunu yaptı. Gazete, ‘‘Yatırımcılar, Türkiye’nin istatistik kurumu, beklenenden çok yüksek yüzde 8.8 yıllık enflasyon açıkladığında korktu. Artış, Merkez Bankası’nın yıllık yüzde 5’lik enflasyon hedefine uyabilme kabiliyetini sorguladı’’ diye yazdı. Gazetenin yorumunda, ‘‘Enflasyon yine yükseliyor. Cari açık büyümeyi sürdürüyor. Hükümetin amiral gemisi sosyal güvenlik reformu, bir süre için yasal boşlukta kalabilir. Bir parlamento seçimi ufukta ve Türkiye’nin AB ile olan ilişkileri özellikle soğuk’’ denildi. Gazete, liranın değerindeki düşüşün ‘‘sokaktaki adam için’’ sürpriz olmadığını, Türkiye’de döviz kurlarının çok iyi takip edildiğini belirterek, liradaki düşüşün özellikle rekabet gücünü kaybeden ihracatçılar tarafından olumsuz karşılanmıyor olabileceğini de yazdı. Financial Times’a konuşan Ata Yatırım yetkilisi Altuğ Karamenderes de 45 milyar dolarlık dövizin ülkeyi terkettiği tahminlerinin aşırı olduğunu, bu rakamın yarısının daha gerçekçi olacağını ifade etti. Gazete, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın enflasyon hedefine sadık kalınacağında ısrar ettiğini belirterek, ‘‘Ancak analistler, liradaki düşüşün, Merkez Bankası’nın yeni başkanı Durmuş Yılmaz için sert bir meydan okuma olduğunu söylüyorlar’’ diye yazdı. pamukm?superonline.com ANKARA Çokuluslu bankalar ve piyasa aktörleri, önceki gün açıklanan ABD’deki yüksek enflasyon ve büyüme rakamları sonrasında, YTL ve borsanın değer kaybetmeye devam edeceği öngörüsünde bulundular. Deutsche Bank’ın Türkiye’ye ilişkin değerlendirmesinde şu saptamalar yapıldı: ‘‘Türkiye ile karşılaştırıldığında, İzlanda’da yabancıların piyasadan çıkış süresi Türkiye’deki gün sayısının yarısı, Yeni Zelanda’da ise altıda biri kadar oluyor. Türkiye’nin cari açığının finansmanından aldığı payda, YTL bazlı Hazine borçlanma enstrümanları gün geçtikçe payını düşürüyor. Bu iki etken, yabancıların Türk hisse senetleri ve tahvillerinden bekledikleri getiriyi ciddi biçimde düşürürken, YTL, son üç yılda dönem dönem yaşanan düzeltmelerin çok daha ötesinde bir değer kaybı görebilir.’’ MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU Döviz piyasasındaki son gelişmeler ekonomimizde ‘‘Mızrak çuvala sığmaz’’ özdeyişi ile ifade edilen dövizin bastırılmasının artık yapılamaz hale geldiğini mi gösteriyor? Bu gelişmelere göre kur tahminleri yapılabilir mi? Haber ve açıklamalar döviz piyasasını etkiler. Beklenmedik bir olay veya gelişmenin ortaya çıkması döviz kurlarını değiştirir. Son iki haftadır ülkemizde önemli olaylar olmaktadır. Bu olayların döviz kurlarını etkilemesi doğaldı. Zaten cari açık nedeniyle her an tetikte ve bekleyişte olan piyasalar bu olaylarla anında etkilenmiş bulunmaktadır. Bunun mal ve hizmet fiyatlarına uyumu da kısa sürede gerçekleşecektir. Hangi yeni olay veya gelişmeler döviz piyasasını etkilemeye devam eder. Terörist saldırılar, devlet büyüklerinin keskin açıklamaları, muhalefet partisinin sinei millete dönme kararı ile ilgili açıklamaları, bir devlet büyüğünün rahatsızlanması, erken seçim yorumları ve hazırlıkları, uluslararası piyasalardaki gelişmelerle ilgili yorumlar. Yabancıların Türk para ve sermaye piyasalarından çekileceğine ilişkin duyumlar... Bütün bu tür haber ve gelişmeler döviz fiyatlarını etkileyecektir. Peki döviz fiyatları ile ilgili olanlar risk yönetimi açısından nasıl kur tahminleri yapabilirler? Mızrak Çuvaldan Çıktı mı? değişme biçimi esas alınır. ‘‘İki gündür kur yükseliyor, bu olaylar devam ederse kur da yükselir’’ şeklinde yargıya dayalı kur tahmini yapılabilir. Temel analiz yöntemi Bu yöntemde dövizi etkileyecek makroekonomik politika ve uygulamalar incelenir. Enflasyon oranları, göreceli enflasyon oranları, büyüme hızı, para arzı, dış ticaret değişmeleri, ödemeler bilançosuna bakılır. Bu yöntemin en basit şekli Türkiye ile yabancı parayı çıkaran ülkenin enflasyon oranlarına bakmaktır. Dolar kurundaki değişme Türkiye’deki enflasyon oranı ile ABD’nin enflasyon oranı arasındaki farka eşit olmalıdır. Ör Teknik analiz yöntemi Bu haberler ve gelişmelere göre ekonomik olaylar ihmal edilerek kurların yükselişe devam edeceği tahmin edilebilir. Bu yöntemde kendini tekrar eden neğin doların spot kuru 1.40 YTL iken fiyat artışları Türkiye’de yüzde 10, ABD’de yüzde 1 olursa bu durumda dolar kurunun 1.40 (1+% 9)=1.526 olması gerekir. Bu yöntemde daha karmaşık ve teknik analizlere kur tahmin hesapları yapılabilmektedir. Bu yöntem dışında piyasaya dayalı tahminler de olmaktadır... Bu tahminleri yapmak uzmanların işidir. Ancak işadamı, parası dövizde olan kişilerin dövizlerle ilgili tahminlerini daha çok beklentilere, olaylara ve beklenmedik siyasal, toplumsal ve ekonomik olaylara dayandırması çok doğaldır. Risk yönetimi açısından iş âlemi ‘‘forward’’ sözleşmeleri yaparak ileride artacağını düşündüğü döviz fiyatını kendi yönünden sabitleyebilir. Döviz mevduat sahibi beklemeyi tercih edebilir. Ancak ülke ekonomisinin aile ve firma bütçesinden farkı yoktur. Sadece daha karışık ve büyüktür. Bir aile gelirini arttırmadan borçlanarak refahını arttırıyorsa bir yerde tıkanması mukadderdir. Net satışlarını ve kârını arttıramayan bir firma kredi ile firmasını ilelebet yönetemez. Türk ekonomisinin de istihdam yaratan, tarımını ihmal etmeyen, katma değerli ürün ihraç eden, turizm gelirlerini arttıran, tüketim çılgınlığına son veren yapıya kavuşmadan devamlı açık vererek ve bu açığı da borçlanma yoluyla finanse ederek devamlı iyi ekonomik göstergelerle gitmesi mümkün değildir. Üstüne üstlük siyasal ve toplumsal olaylar da ekonomiyi etkiler duruma gelmişse. Tahminimiz mızrak ucunu çuvaldan çıkardı. Dileyelim yırtıp çuvalı tamamen tahrip etmesin. Türkiye Nereye Koşuyor? Cumhuriyetimizin temel niteliklerine yapılan haince bu saldırı, ne amaçla, nereden ve kimlerden cesaret alınarak yapılıyor? Ülkemizin anayasal kurumu olan Danıştay ve demokrasiyi benimsemiş tüm kuruluşlarımıza yapılan saldırıları dişhekimleri olarak şiddetle kınıyoruz. Danıştay’a yapılan bu saldırı Cumhuriyetin aydınlık değerlerine yapılmıştır. Ülkemizin laik ve demokratik yapısının değiştirilmesine yönelik bu saldırılar hiçbir zaman amacına ulaşamayacaktır. Abuzer Öner, Ahmet Gürbüz, Ali Gürlek, Aret Karabulut, Bülent Çelik, Cüneyt Besler, Emel Bakan, Hatice Kumbasar, M. İhsan Gürsoy, İnan Albayrak, Kadir Öğüt, Mehmet Akbulut, Mustafa Düğencioğlu, Prof. Dr. Gamze Aren, Prof. Dr. Taner Yücel, Prof. Dr. Turhan Atalay, Rıfat Yüzbaşıoğlu, Tarık Tuncay, Turgay Akgün, Ümit Güneysu, Ümit Yurdakul, Bülent Öztürk, Dr. Hediye Sözer, Muammer Baylan. Sevgili NURİ ULU Hiç yakışmadı; yalın, demokrat, coşkulu, boyun eğmeyen, dürüst, tutkulu bir o kadar da sevecen, ve her zaman nerede ve nasıl olursa olsun sevincin ve kederin paylaşımına odaklandırdın o duruşunun bu kadar kısa olması gerçekten hiç yakışmadı. ULU AİLESİ ENİŞTELERİ YEĞENLERİ Türkiye’mizin Aydın Gençleri Türkiye Cumhuriyeti’ni Atatürk size emanet etti. Şimdi çalışmak ve ülkemizi çağdaşlık ve uygarlıkta, olduğundan daha da ileriye götürme zamanıdır. Bayramınız kutlu olsun. Mehmet Ülküm Gümüşlük Belediye Başkanı Bodrum/Muğla Dosya No: 1996/11 Müflis: Birlik Denizcilik İşletme Sanayi ve Ticaret AŞ / Sicil No: 175611/123102 Beyoğlu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.04.1996 tarih ve 1995/718 esas, 1996/207 sayılı kararı ile yukarıda unvanı yazılı bulunan müflis hakkında verilmiş bulunan iflas kararı bu kerre aynı mahkemenin 03.05.2006 tarih ve 2006/158 esas, 2006/129 sayılı kararı ile iflasın kapatılmasına karar verilmiştir. İflasın kapatıldığı hususu İİK’nun 254. ve 166. mad. gereğince tebliğ ve ilan olunur. Basın: 23864 BEYOĞLU İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İFLASIN KAPANDIĞINA DAİR İLAN CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle