Katalog

13 MAYIS 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Eylemi yapan üç kişinin eşkâli belirlendi. Emniyet, dinci terör örgütleri üzerinde yoğunlaşıyor Saldırı polisi de şaşırttı İstanbul Haber Servisi Gazetemize yönelik, düzenlenen üç bombalı saldırının failleri belirlendi. Bugüne dek saldırıları üstlenen olmazken polis, üç saldırganı arıyor. Gazetemize yönelik saldırıların soruşturması İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlükleri tarafından ortaklaşa yürütülüyor. İki şubeden uzman polislerin yer almasıyla oluşturulan özel ekip, gazetenin güvenlik kameralarının kaydettiği görüntüleri tek tek inceliyor. Bu incelemeyi tamamlayan özel ekip, tekbir getirerek ? ‘‘Saldırının işleniş biçiminde gerçekten gariplikler var’’ diyen yetkililer, eylemin profesyonel olduğunu düşünüyor. Polis yetkilileri, “Kameraların görüntüleri kaydettiğinin bilinmesine, polis ekiplerinin binanın önünde görev yaptığının görülmesine karşın bomba atılıyor” diyor. bombayı atan kişinin ve bu saldırgana yardım eden diğer 2 kişinin de eşkâlini tespit etti. Polis şimdi bu 3 saldırganın peşine düştü. Bomba parçaları üzerindeki incelemeyi de tamamlayan uzman ekipler, üçüncü bombanın da daha öncekiler gibi MKE yapımı olduğunu tespit etti. Saldırganları çok kısa sürede yakalayacaklarını belirten İstihbarat ve Terörle Mücadele Şubesi yetkilileri, saldırıların arkasındaki örgütü halen tam olarak belirleyemediklerini söylediler. Eylemi üstlenen olmazken dinci bir terör örgütü üzerinde yoğunlaşan yetkililer, ‘‘Saldırının işleniş biçiminde gerçekten gariplikler mevcut. Kemeraların görüntüleri kaydettiğinin bilinmesine karşın bomba atılıyor. İlk saldırıda saldırganlar bombayı attıktan sonra hiç panik yapmadan olay yerinden ayrılıyorlar. Profesyonel bir eylem olduğu açık. Son saldırı ise polis ekiplerinin binanın önünde görev yaptığının bi linmesine ve görülmesine karşın yapıldı. Ancak öğrencilerin arasında saklandılar. Tüm ipuçlarını değerlendiriyor ve soruşturmayı detaylı olarak sürdürüyoruz’’ dedi. Saldırılara ilişkin soruları yanıtlayan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, ‘‘Olayın sanıklarını adalete teslim edeceğiz. Şu aşamada bu kadar bilgi verebilirim’’ diye konuştu. Beşiktaş’taki Cumhuriyet Savcılığı saldırıyla ilgili soruşturma başlattı. PROFESYONEL VE KOORDİNELİ SAVCILIKTAN SORUŞTURMA POLİS: YAKALAMAK GÖREVİMİZ Provokasyon bilgisi yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü Ramazan Er, gazetemize yönelik bombalı saldırıyı kınadığını belirterek olayla ilgili bazı belirlemelerin olduğunu ve faillerin en kısa zamanda yakalanacağını söyledi. Er, saldırının provokasyon olduğu yönünde kendilerine gelen bir istihbaratın olmadığını kaydetti. Haftalık bilgilendirme toplantısı düzenleyen Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Er, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gazetemize yönelik bombalı saldırıyla ilgili soru üzerine, ‘‘menfur saldırıyı’’ kınadığını belirten Er, ‘‘Bu olayların faillerini yakalamak bizim görevimiz’’ dedi. Ordu ilinde de buna benzer saldırıların olduğunu, hem İstanbul hem de Ordu’da meydana gelen olayların faillerinin yakalanacağına inandığını vurgulayan Er, gazetemize yönelik saldırı ile ilgili bazı belirlemelerin olduğunu, savcının koordinesinde çalışmaların sürdüğünü söyledi. Bir gazetecinin provokasyon iddialarıyla ilgili sorusu üzerine, ‘‘Bizde böyle bir bilgi yok. Polis olarak her türlü iddiayı değerlendiririz’’ dedi. Polisin zafiyeti olup olmadığına yönelik bir soru üzerine ise Ramazan Er, gazetemizin yer aldığı Şişli ilçesinin çok hareketli bir bölge olduğunu, gazete çevresinde hem özel güvenlik hem de Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce önlemler alındığını söyledi. ‘Uyuyan hücreler’ olabilir ? Hücre yapılanmasında hiyerarşi olmadığından, saldırıyla hedefleneni saldırganlar da bilmeyebilir. Saldırganlar yakalandığında dinci örgütlerle bağı çıkabilir. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Art arda gelen bombalı saldırılarda Cumhuriyet’in hedef seçilmesi, eylemlerin yapılış biçimleri, zamanlamaları profesyonel ve koordineli saldırılar olduğunu ortaya koyuyor. Güvenlik çemberi içindeyken bile saldırının yapılabilmiş olması, saldırganların ‘‘her koşulda, istediğimizi’’ yapabiliriz mesajıyla bir meydan okuması olarak değerlendirildi. Bugüne değin saldırıların üstlenilmemesi, gözleri büyük organizasyonlarca taşeron olarak kullanılan ‘‘uyuyan hücrelere’’ çevirdi. Cumhuriyet’e yönelik saldırılar aşamalı olarak doz arttırımı içerirken eylemlerin gerçekleştirilme biçimi, saldırganların ikinci saldırı nedeniyle güvenlik çemberine alınan gazeteye üçüncü saldırıyı da yaparak polise karşın kaçmayı başarması, eylemcilerin ‘‘profesyonelliğine’’ ve meydan okuma ısrarına işaret ediyor. Kaynaklar, saldırıları değerlendirirken birçok olasılık ve senaryoyu da ayrıntılı olarak irdeledi. Saldırganların çok kompleks bir örgütün üyesi olmayabileceği, ‘‘uyuyan hücreler’’ olarak bilinen yapılanma içinde yer alanların da olabileceğini düşünmek gerekiyor. Bu olasılık düşünüldüğünde, saldırganların içinde yer aldığı hücrenin daha büyük kompleks örgütlerce aktive edilmiş olması mümkün görünüyor. Hücre yapılanmasında hiyerarşi olmadığından, saldırıyla hedefleneni saldırganlar da bilmeyebilir. Saldırganlar yakalandığında dinci örgütlerle bağı çıkabilir. Ancak çalışma derinleştirildiğinde arka planda yurtdışı aktörlerinin de görülmesi olası. MEYDAN OKUMA ZAFİYET Mİ VAR? Eylemciler binaya rahatlıkla yaklaşabiliyor ve çevredeki güvenliği umursamadan el bombasını oldukça profesyonelce savurabiliyor, sonra da kalabalığı çok iyi kullanarak kaçabiliyor. Örgüt propagandasına odaklanıp yaşamlarını tehlikeye atacaklarını kanıtlamaya çalışıyorlar. CHP’DEN SORU ÖNERGESİ Zincirleme bir taciz Amacı korku ve kaos yaratmak, gözdağı vermek olan terör eylemlerinde saldırganlar polis korkusunu tehdit olarak görmüyor MEHMET FARAÇ Radikal dinci gruplar, AKP hükümetinin göreve gelmesinin ardından içine gizlendikleri sessizliği Cumhuriyet gazetesi üzerinden yıkmaya mı çalışıyor?.. Başbakan, TBMM Başkanı ve dinci basının laiklik üzerine tartışmaları yoğunlaştırdığı bir dönemde başlayan seri saldırılar, Cumhuriyet’i ‘‘derin’’den ürkütmeyi mi hedefliyor?.. Ülkenin iki kırmızı çizgisini belirleyen laiklik ve bölünmez bütünlük konusundaki duyarlılığı nedeniyle Cumhuriyet’e bombalar atılıyor... Medyanın büyük bölümü ise Başbakan Erdoğan’ın bir futbol karşılaşmasında AB’ye attığı golü tartışmayı yeğliyor!.. Bu duyarsızlık aslında Cumhuriyet’in hedef seçilmesinin tesadüf olmadığını da gösteriyor. Cumhuriyet’e yönelik üç el bombalı saldırının arkasında nasıl bir yapı bulunuyor? Saldırıları bireyselliğe sığdırmak mantıklı gelmiyor. Bilakis böylesi bir yaklaşım, eylemi basitleştirmek ve sıradanlaştırmaktan öteye gitmiyor. Dini motifli bireysel çıkışların genellikle sloganlara sığınan tepkiler olduğu biliniyor. Bu tür hareketlere yönelenlerin, meyor. Onlar zaten örgüt propagandasına odaklanarak amaçlarına ulaşmaya çalışıyor, bu uğurda yaşamlarını tehlikeye atacaklarını da kanıtlamaya çalışıyor. Kullanılan patlayıcılar, saldırganların gözü kara davranışları, pervasızlıkları, cesaretleri ve eylem tarzları, Cumhuriyet’e yönelik seri tacizlerin karanlık bir organizasyondan beslendiği yolunda ciddi kuşkular doğuruyor. Ancak İstanbul Emniyeti’nin yetkilileri örgüt konusuna şimdilik temkinli yaklaşıyor. Cumhuriyet’e savrulan bombalar için terörün cehalet, bağnazlık ve yoksulluk potansiyelini kapsayan unsurlarının kullanılabileceği gerçeği de öne sürülüyor. Saldırı bireyselse hangi cesaretten besleniyor?.. Saldırganları biri yönlendirdiyse bunlar nereyi mekân tutuyor?.. Yoksa AKP iktidarını ürkütmemek uğruna silahlarını toprağa gömen radikal dinci unsurlar, hükümetteki depremin öncü sarsıntılarıyla yeraltından çıkarak Cumhuriyet’i korkutmaya mı çalışıyor?.. Devletin ilgili birimlerinin, sadece bu bombaları atanlar ya da atmakla görevlendirilenleri değil, Cumhuriyet’in laiklik konusundaki duyarlılığını çökertmeye çalışan odakları da deşifre etmesi gerekiyor. (Fotoğraf: FATİH ERDOĞDU) Hain eylem TBMM’de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyet’e yönelik olarak bir haftada gerçekleşen 3 saldırıyı CHP milletvekilleri soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı ve Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdikleri soru önergesinde, bir haftada 3 kez saldırı gerçekleşmesine karşın faillerin hâlâ neden yakalanamadığı konusunda bilgi istedi. Gazalcı, Cumhuriyet’e yönelik saldırının aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine, özgürlükçü demokratik düzene yapılan bir saldırı olduğunu ifade etti. Baloğlu da, ‘‘Cumhuriyet gazetesine 3 kez bomba atılması ve bir türlü faillerinin yakalanmamasının güvenlik zafiyetinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı’’ sorusunu yöneltti. Baloğlu, ‘‘Üçüncü bombanın atılmasından sonra, Cumhuriyet gazetesinin bulunduğu bölgede özel bir önlem alınacak mıdır? Birçok Cumuhriyet gazetesi yazarının bombalı saldırılarda yaşamını yitirdiği dikkate alındığında, gazete çalışanlarının güvenliği için özel önlemler alınacak mıdır’’ sorularına yanıt istedi. Niğde Milletvekili Eraslan da, şu soruları yöneltti: ‘‘İlk iki saldırıda kullanılan MKE tipi bombalar, nereden temin edilmiştir? İstanbul’un merkezinde bulunan bir gazetenin, bir haftada 3 defa saldırıya uğramasını ve faillerin yakalanmamasını bir güvenlik zaafı olarak değerlendiriyor musunuz? Bundan sonra benzer saldırıların olmaması için ne gibi önlemler almayı düşünüyorsunuz?’’ ‘FANATİK DİNCİLERİN HEDEFİ’ Cumhuriyet, Yunan basınında MURAT İLEM ATİNA Gazetemize önceki gün düzenlenen bombalı saldırı Yunan basınına da yansıdı. Ethnos gazetesi ‘‘Cumhuriyet’e saldırı’’ başlığı ile verdiği haberde, Türkiye’nin en gerçekçi ve Kemalist gazetesinin fanatik İslamcılar tarafından bombalandığını yazdı. Apoyevmatini gazetesi ise ‘‘Cumhuriyet gazetesine bombalı saldırı’’ başlığı ile verdiği haberde, çirkin saldırının bir hafta içinde düzenlenen üçüncü eylem olduğuna dikkat çekti. Bombalama olayının Türkiye’de siyasi hareketlerin alevlendiği bir dönemde gerçekleştirildiğine dikkat çeken Yunan gazeteleri, ‘‘Cumhuriyet gazetesi, Başbakan Erdoğan ve İslamcılara karşı başlatmış olduğu mücadeleden dolayı fanatik dincilerin hedefi oldu’’ yorumunu yaptılar. Saldırganların tekbir getirerek ellerindeki bombaları gazete bahçesine attığını belirten Ethnos, güvenlik kameralarına da yansıyan saldırı sonrası, üç kişinin olay yerinden kaçtıklarını yazdı. Apoyevmatini gazetesi ise olayın Cumhuriyet’e yönelik bir hafta içindeki üçüncü saldırı olduğunun altını çizdi. Yazarlarımızdan Hikmet Çetinkaya’nın bazı televizyon kanallarına yaptığı açıklamaları sütunlarına aktaran Apoyevmatini, çirkin saldırı sonrasında ölü ve yaralı olmamasının büyük şans olduğunu belirtti. EMNİYET TEMKİNLİ ÖZEL ÖNLEM ALINACAK MI? BİREYSEL Mİ?.. kanizmalarıyla oynanması büyük risk içeren el bombalarını kullanabileceği, akıllıca bir yaklaşım sayılmıyor. Cumhuriyet’e atılan ilk iki bombanın mekanizmasıyla profesyonelce oynandığı saptandığına göre patlayıcının gözdağı ve prova amacıyla etkisizleştirildiği ortaya çıkıyor. Bu tür patlayıcılara ancak eğitimli kişilerin müdahalesinin gerektiğini emniyet uzmanları da kabul ediyor. Olayın bireysel olmadığını gösteren başka noktalar da bulunuyor. Eylemciler, güvenlik önlemleri sıklaştırılmasına karşın ikinci bombayı atmak için gazetenin yakınına kadar gelebiliyor ve saldırıyı çok rahatlıkla gerçekleştirebiliyor. Üçüncü olay da saldırganların zincirleme bir taciz için eğitilmiş olduklarını gösteriyor, eylem yapmakta ısrarcı olduklarını kanıtlıyor. Eylemciler binaya rahatlıkla yaklaşabiliyor ve çevredeki güvenliği umursamadan el bombasını oldukça profesyonelce savurabiliyor, sonra da kalabalığı çok iyi kullanarak kaçabiliyor. Sıradan insanların tepkilerini yansıtırken polisten çekinecekleri gerçeğinin de göz önünde bulundurulması gerekiyor. Amacı korku ve kaos yaratmak, gözdağı vermek olan terör eylemlerinde ise saldırganlar polis korkusunu bir tehdit olarak görmü ÇİRKİN SALDIRI KANITLAMA ÇABASI CUMHURİYET 09 K