14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 MART 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ‘Haklarımızı bir an önce verin’ ? ANKARA (AA) TarımOrman Çalışanları Birliği Sendikası TOÇBİRSEN üyeleri, TBMM Dikmen girişinde toplanarak 2005’te yapılan toplu görüşmelerde varılan mutabakat neticesinde kazandıkları hakların bir an önce verilmesi talebiyle basın açıklaması yaptı. Üyeler, TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Münir Erkal ile görüşmek istediklerini bildirdiler. Açıklamanın ardından, Kaya ve beraberindeki bir heyet, Erkal ile görüşmek için TBMM’ye alındı. 7 Unakıtan’ın likit yumurtası henüz beklenen satış patlamasını yapamadı DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT TÜPRAŞ için başvuru ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Petrolİş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın’ın yaptığı yazılı açıklamaya göre sendika, TÜPRAŞ’ın yüzde 51 oranındaki kamu payının blok satış yoluyla özelleştirilmesine ilişkin süreçte, ÖİB’nin, yargı kararlarını uygulamadığı nedeniyle dün Cumhurbaşkanlığı’na başvurdu. Başvuruda, TÜPRAŞ’ın özelleştirilmesi sürecinin, Cumhurbaşkanlığı makamına bağlı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) tarafından denetlenmesi istendi. Açıklamaya göre, başvuruda, yargı kararlarını uygulamayan bir idarenin hukuka uygun davranmayacağı, idare görevlilerinin ise suç işlemiş olacağı belirtildi. ‘Dört köşe’ yumurta millete ‘yamuk’ geldi YALÇIN PEKŞEN Savcının Arkasında Kimse Var mı? Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın ile ilgili dava sırasında Van’a giden önemli bir hukuk adamı, soruşturmayı yürüten Savcının, böylesine önemli davalar konusunda yeterli deneyimi bulunmadığı izlenimini edinmiş. Sözünü ettiğim hukuk adamı, DGM’lerin kaldırılmasından sonra Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu’na göre kurulan özel yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri’nde görev alan yine özel yetkili savcılar arasında bulunan Ferhat Sarıkaya’nın, Yücel Aşkın için ‘‘fişleme suçlarından’’ önce davayı ayırma ve görevsizlik kararı verdiğini; daha sonra bu kararından vazgeçerek Aşkın ve arkadaşlarını tutuklatmaya kadar hızlandığını hatırlatıyor. Benzer bir eylem, aynı savcı için Şemdinli dosyasında da geçerli. Sarıkaya’nın, Şemdinli olayını soruşturmaya başladıktan sonra basına, orada olup bitenlerin örgütlü ya da çete suçu olmadığı için normal savcıların görev kapsamına girmesi gerektiğini söylediği biliniyor. Ferhat Sarıkaya her iki dosya için, çok kısa süre içinde görüşlerini yüz seksen derecede değiştirmiş ve dosyaları sahiplenmekle yetinmeyerek; sanık sandalyesine çeşitli kimseleri de oturtmak istemiş. Yücel Aşkın için hazırladığı iddianamede dayandığı kanıtları, ikinci duruşma sırasında yok saymasından kısa bir süre sonra Şemdinli İddianamesi de, Sarıkaya’yı sanırım ötekisinden de farklı bir şekilde gazete manşetlerine taşıdı. Savcının, söz konusu iddianamesinde, asıl sanıkları gözden yitirecek kadar çok önemli bir kişiyi ‘‘suçlaması’’nın ülke gündeminde nasıl bir fırtına yarattığını söylemek için, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en üst düzey komutanlarının dün Genel Kurmay Başkanı’nın başkanlığında bir değerlendirme toplantısı yaptıklarını öğrenmek yeterli olmalıdır. L ikit Unakıtan yumurtası beklenen satışa ulaşamıyor. Bunda yumurtacı esnafının karşı propagandası kadar, Kemal Abi’nin de rolü var gibi görünüyor. Kristof Kolomb’dan beri yumurtayı, düz bir zemine ‘dikine’ oturtmak mümkün olmamıştı. Ülkemizde bu şeref sonunda Unakıtan ailesine nasip oldu. Fakat ‘ucuz, hijyenik, taşınması kolay, kırılma zahmeti olmayan, mutfağı kirletmeyen, rahat çalışma olanağı sağlayan likit yumurta’ piyasada beklenen satışa ulaşamadı. (Şimdilik diyelim...) ? CarrefourSA yöneticileri ile yaptığım konuşmadan çıkardığıma göre Unakıtan yumurtaları ‘henüz kapış kapış gitmiyordu.’ Hatta satışı arttırmak için müşteriler arasında özel propaganda elemanları dolaştırıldığı halde, halkın doğal yumurtaya olan talebi kırılamamıştı... Bunun nedenini CarrefourSA’cılar ‘anlayamamışlardı’. alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçemiyordu. Acaba olay sadece alışkanlık sorunu muydu? BİR YAMUKLUK MU VAR? Benim bakkal ve şarküterilerde daha önce yaptığım küçük bir soruşturma, bu işte doğal yumurta satıcılarının yaptığı aleyhte propagandanın da rolü olabileceğini ortaya çıkardı. Satıcıların ‘dört köşe yumurta’ya kanları ısınmamıştı. Çünkü onlara göre: Unakıtan yumurtalarının kuş gribi salgını sırasında toplanmış yumurtalar olup olmadıkları belli değildi. Yoksa kabuğu çatlamış (‘ıskarta’ denilen ve mikrop taşıma riski bulunan) ve halk pazarlarında değerinin dörtte birine ‘fakir fukara, garip gurebaya’ satılan yumurtalar mıydı? Bir de piyasada ‘işe yaramaz’ denilen, normal yumurta boyutlarına göre çok küçük yumurta birikimi vardı. Bu yumurtaları çarşı pazarda bile satmak mümkün değildi. Acaba Unakıtan’ın firması ‘cimcime’ tabir edilen bu yumurtaları mı topluyordu? Çünkü bu yumurtalar da normal yumurtanın yarı fiyatına satılıyordu. Ayrıca likit yumurtayı açtığınız zaman kutuyu bitirmek zorunluluğu vardı. (Üzerinde ‘4 gün içinde tüketilmelidir’ yazıyor) Esnafa göre yumurtanın açıldıktan sonra 4 gün beklemesi olanaksızdı. O yüzden likit yumurta sadece fırıncı ve pastabörekçi esnafının işine yarayabilirdi. Kısacası, ‘dört köşe’ yumurta bizim vatandaşımıza biraz ‘yamuk’ görünüyordu. Siyasi boyutlu bir tertip O toplantıda, Silahlı Kuvvetler’in olayı ‘‘siyasi boyut’’lu bir tertip olarak değerlendirmelerini, Hükümetin nasıl karşıladığı gerçekten meraka değer değil midir? İki buçuk saat süren dünkü toplantı, Ferhat Sarıkaya’nın işaret parmağıyla hedef gösterilmeye çalışılan Orgeneral Büyükanıt’ın Silahlı Kuvvetler’in kendi hiyerarşisi ve yöntemleri içinde 30 Ağustos 2006’da Genel Kurmay Başkanlığı makamına getirileceği bilindiği için, bundan hoşnut olmayan bazı politikacılar tarafından ‘‘kazaya uğratılmak istenildiği’’ izleniminin ağır bastığı anlaşılıyor. Komutanlar, bu girişimi önlemek için izlenecek yöntemi tartışarak sonunda Genel Kurmay Başkanı Özkök’ün Başbakan’dan randevu isteyerek, duydukları kaygıyı aktarma kararını alıyorlar. Başbakan Erdoğan’ın Genelkurmay Başkanı’na, kendisinin de olup bitenleri gazetelerden izlediğini; yargıyı ilgilendiren iddialardan da üzüntü duyduğunu söylediğini tahmin etmek için, müneccim ya da görünmez adam olmaya gerek yok. Benzer bir açıklama dünkü görüşme öncesinde Başbakanlık Basın Sözcüsü tarafından çanak bir soruya verilen yanıt ile Genel Kurmay toplantısı sürerken yapıldığını anımsamak yeterli olmalıdır. ‘Müzik sanatı ve AB’ sempozyumu ? ANKARA (AA) ‘‘Müzik Sanatımız ve AB Süreci’’ sempozyumu, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde (ÇSM) 1718 Mart’ta düzenlenecek. SevdaCenap And Müzik Vakfı tarafından düzenlenecek sempozyum, ÇSM Konser Salonu ve Camlı Salon’da toplam 10 oturumda yapılacak. Çok sayıda akademisyenin konuşmacı olarak katılacağı sempozyumda, AB sürecinde Türk müziğine ilişkin çeşitli konular işlenecek. Sempozyumda, Doç. Dr. Bülent Alaner, ‘‘Konservatuvarlarımız ve Socrates/Erasmus Programları’’, Doç. Dr. Cemal YurgaZeynep Kaya ‘‘AB’nin Müziğe Ver(me)diği Önem’’ ve Doç. Dr. Turan SağerAli Ayhan da ‘‘AB Sürecinde Müzik Öğretmeni Yetiştirme Süreci’’ başlıklı konuşmalarını yapacaklar. U CUZLUĞU DOĞRU DEĞİL Küçük satış noktaları (bakkallar ve şarküteriler) bir yana, büyük marketlerin bile çoğunda hâlâ bulundurulmuyor. Ben neredeyse İstanbul’un altını üstüne getirdim, bir tek yerde rastlayabildim: CarrefourSA... Bulmuşken en küçük paketten (1/4 kg) bir tane satın aldım. Fiyatı 0.75 YTL idi ve kutunun üzerinde 6 yumurta eşdeğeri olduğu belirtiliyordu. Hemen yanında bulunan ‘Köylüm’ marka yumurtanın 6 tanesi ise yine 0.75 Ykr’ye satılıyordu. Ancak bu yumurtaların 6065 gram aralığında oldukları (60 gramdan 6 yumurtanın en az 360 gram olduğu) belirtiliyordu. Böylece Unatıkan yumurtalarının en önemli reklam sloganı olan ‘ucuzluğu’ doğrulanamıyordu. Hesaplanınca, tane ile alınan yumurtaların bir kilosu yaklaşık 2YTL ’ye satılırken, likit yumurtanın kilosu 3 liraya Alıntılarla hazırlanmış iddianame. Tıpkı Yücel Aşkın olayında olduğu gibi Ceza Yasasının 302. maddesini hiçe sayan Van Savcısı’nın, Şemdinli soruşturmasında bazı tanık ifadeleri ile TBMM Soruşturma Komisyonu’nda teröre destekten hapis yatmış yine bir kimsenin anlattıklarından yaptığı alıntılarla hazırladığı iddianamede Kara Kuvvetleri Komutanı için Genel Kurmay Başkanlığı’na yönelen suç duyurusunun, Orgeneral Özkök tarafından dikkate alınmaması çok güçlü bir olasılık olarak görülüyor. Savcı, o anlatılanları belgelere dayanan bir çetecilik eylemi gibi iddianamesine taşırken, soruşturmanın asıl yetkilisinin Genel Kurmay Başkanlığı olduğunu bildiği halde, hangi mantık ile kendi savlarına dayanak yapabiliyor? Van Savcısı’nı bu yolda etkileyenler, Özkök’ün vereceği karar karşısında geri çekilecekler mi? Yoksa Yugoslavya’da bazı eski askerler için yürütülen senaryoları biz de uygulayarak askerin olası etkisini nasıl daha da azaltabiliriz türünden bir hazırlığa kalkacaklar mı? Bence, beyin fırtınalamasına konu olacak önemli soru budur ve öyle bir adımın sonu, atmaya kalkışanlar için uçurumdur. geliyordu. YURTTAŞIN ‘DOĞAL’ TALEBİ CarrefourSA yöneticileri ile yaptığım konuşmadan çıkardığıma göre Unakıtan yumurtaları ‘henüz kapış kapış gitmiyordu.’ Hatta satışı arttırmak için müşteriler arasında özel propaganda elemanları dolaştırıldığı halde, halkın doğal yumurtaya olan talebi kırılamamıştı... Bunun nedenini CarrefourSA’cılar ‘anlayamamışlardı’. Çünkü sıvı yumurta her açıdan daha cazipti. En önemlisi taşınırken kırılma riski yoktu ve hijyenik olduğu kesindi ama galiba halk, Neden Unakıtan’ın icraatları mı? edense esnaf ve tüketici ‘Unakıtan’ denilince, taze yumurtaların toplanıp, steril ortamda kırıldıktan ve pastörize edildikten sonra paketlenmiş olacağına pek inanamıyordu. Ne yalan söylemeli, benim aklıma başka nedenler de geliyordu. AKP’nin iktidara gelişinden beri Maliye Bakanlığı’nı yürüten Kemal Unakıtan’ın adı gündemden düşmemişti. Anımsanacağı gibi... Maliye Bakanı önce kendisine ait vergi borç, ceza ve gecikme faizlerini bizzat affeden Maliye Bakanı olarak Türkiye Cumhuriyeti maliye tarihine hızlı bir giriş yapmıştı. Ardından kendi kaçak villalarını da kendisi yasallaştırmıştı. Galataport ihalesini neredeyse Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net DYP GENÇLİK KOLLARI SİTESİ Ali Çolak yeniden başkan ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mülkiyeliler Birliği Derneği başkanlığına Ali Çolak yeniden seçildi. Mülkiyeliler Birliği Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada, Mülkiyeliler Birliği’nin dünkü 40. Olağan Genel Kurulu sonunda yapılan başkanlık seçimlerini, seçime katılan 698 üyeden 548’inin oyunu alan Ali Çolak’ın kazandığı bildirildi. N Açıklama ? İstanbul Haber Servisi Gazetemizin 3 Mart 2006 tarihli sayısında yayımlanan ‘‘SaintePulcherie 160. yılını kutluyor’’ başlıklı haberimizde, okul müdürü Pierre Gentric’nin adı yanlış yazılmıştır. Okul Müdürü Pierra Gentric, Türk Müdür Başyardımcısı da Mina Kıral Akcen’dir. Düzeltir, özür dileriz. üste para ödeyerek vermeye çalıştığı Ofer’le ‘görüşmedim’ demiş, sonra görüştüğü ortaya çıkınca Ben herkesle görüşürüm.. demişti. Ardından aynı kişinin uçağıyla ‘Honkong’a gitmedim’ demiş, gittiği anlaşılınca da sanırım, Ben her yere giderim.. demişti Unakıtan ailesinin Baba Unakıtan’ın Maliye Bakanlığı süresi içinde arsa zengini olduğunu kendi partisinin milletvekilleri açıklamışlardı.. Oğlunun firması düşük KDV’li mısırı yurda getirdikten sonra, başında babasının bulunduğu Maliye teşkilatı tarafından mısırda gümrük tarifeleri yükseltilmişti... Buna karşılık oğlunun firması likit yumurtayı ürettikten sonra başında babasının bulunduğu Maliye teşkilatı tarafından likit yumurtanın KDV’si indirilmişti. Aileye ait şirketlerin devlete KDV ödemedikleri gibi devletten alacaklı oldukları ortaya çıkmıştı. Kızının İngiliz Vodafone şirketinin Telsim’le olan ilişkilerinde aracılık yaptığı anlaşılmıştı. YUMURTA TADI YOK Benimki elbette bir faraziye: Kemal Abi’nin oğlunun yumurtası bu... Sakın altından yine bir çapanoğlu çıkmasın.. diye düşünülmüş olabilirdi yani... Yoksa mis gibi yumurtanın neden talibi olmasın? Laf aramızda, CarrefourSA’dan aldığım 1/4 kg’lık likit yumurtayı omlet yapıp yemeyi planlamıştım. İki fincanını (iki yumurtaya denk geliyor) tavaya dökmeden önce, halismuhlis köy tereyağını hafifçe ısıtıp üzerine kırmızı biber, karabiber ve tuz da eklemiştim. Ancak birinci lokmadan sonra yemeye devam edemedim. Psikolojik nedenlerle mi bilmiyorum, Unakıtan yumurtası bana özlediğim tadı vermedi. Üstelik çok sevdiğim ve kolesterol sorunlarım yüzünden neredeyse ayda yılda bir yiyebildiğim halde. Geriye kalanı çöp tenekesini boylarken mis gibi tereyağı da ziyan oldu. Divanı Lügatı Unakıtan A NKARA (ANKA) DYP, CHP’nin hakkında üçüncü gensoruyu verdiği Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın fırtınalar koparan, siyasi literatüre giren sözlerini derledi. Unakıtan’dan ‘‘Ampul Hükümeti Maliye Bakanı’’ olarak söz edilen derlemede, Bakan Unakıtan’ın Sümerbank, SEKA, şeker fabrikaları, Tekel, PETKİM, TÜPRAŞ ve limanların özelleştirmelerinde kamuoyunda tartışma çıkaran ifadeleri yer aldı. DYP Gençlik Kolları’nın web sitesine de konulan derleme özetle şöyle: SÜMERBANK: Sümerbank tarihten siliniyor. Elinde bir şey kalmadığı için ismini de kaldırıyoruz. SEKA: Stratejik yer imiş. Ne stratejisi, önemli olan müşteri bulmak. Müşteri gece gelsin, pijamayla çıkarım karşılarına. Seviyorum bu işleri arkadaş. ŞEKER FABRİKALARI: Kâr edeni de zarar edeni de satacağız. TEKEL: Babalar gibi satarız. PETKİM: Ülkenin işgal altına girdiğini söylüyorlar. Gelsinler işgal etsinler. TÜPRAŞ: Parayı veren düdüğü çalar. TÜPRAŞ’ı Ruslara satar mısın, diyorlar. Satarım arkadaş. LİMANLAR: Ne banka bıracağız, ne fabrika ne de işletme. Liman da bırakmayacağız. Hepsini satacağız. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle